- 15 Ekim 2016
- 22.622
- 129.816
bu bahsedilen tedaviyi bipolar bozukluğu olan arkadaşıma uyguladılar, sanırım şizofreni hastalarına da uygulanıyor.Kendi kendine kiminle konuşuyorsun diye sorduğumda ben hesaplama, plan yapıyorum kendi kendime konuşmuyorum şeklinde inkar ediyor kimse yok ki diyor. Ayrıca babasındada zannedersem aynı rahatsızlık var her ne ise artık bilmiyorum yani genetik mi acaba diyorum. Babası benim başıma elektrik verdiler hastanede yattım depresyona girdim beni hasta ettiler diye anlatır sürekli ama neden yattın hastalığın nedir dediğinde söylemez
Bence sizde destek almalısınız
Bakış açımı,ufkumu,sıfır bilgimi,kibrimi ordan görebilmeniz büyük meziyetBence siz de dar bakış açınız ve ufkunuz için destek almalısınız.
Ek olarak sıfır bilgiyle ve kibirle insanlara teşhis koyma cüretiniz ile ilgili de destek almalısınız.
Bakış açımı,ufkumu,sıfır bilgimi,kibrimi ordan görebilmeniz büyük meziyetçünkü bir fikir belirtmedim henüz
Ben psikoloji okumadım, sanırım siz okudunuz ki teşhisi ben değil siz koymuşsunuz o uzuuunn yorumunuzla
Yorum yapanlardan biri de benim, bu yüzden üzerime alınarak size cevap vermek istiyorum.
herkes kendi kendine konuşur, mırıldanır, güler, bu çok normal bir şey. Ben de yaparım, gülerim, ancak bunun normal veya anormal olduğu açıkça belli olur, kimseyi işkillendirmez veya rahatsız etmez. Ancak konu sahibinin anlattıklarından eşinin davranışlarının bu normal kategorisine girmediği net şekilde görülüyor , ki konu sahibi de bir insan, zaman zaman kendi kendine konuşuyordur. Yani normal bir kendisiyle konuşmayla anormal olanı ayırt edebilir herhalde diye düşünüyorum.
Sadece kendisiyle konuşmasından bahsetmişsiniz ama okudunuz mu bilmiyorum ama ben birden fazla kriter/özelliği birlikte sunarak bir değerlendirmede bulunmuştum.
herkesten şüphe duyması, eşine karşı bencillik yapması, arkadaşının olmaması,aile öyküsü ( elektrik verilmesinden bahsetmiyorum orayı görmemiştim bile, sadece benzer bir psikiyatrik hastalığının olduğundan bahsediyorum) vb gibi çok spesifik belirtiler de var.
okurken ben de en başta kendi kendine konuşmasını anormal algılamadım ancak konu sahibi ilerleyen paragraflarda detaya girdikçe ve diğer sorunlardan da bahsettikçe bir anormallik hissettim. Takdir edersiniz ki bunun eğitimini aldım, bu doğrultuda da bazı fikirler belirttim.
sizin de fikrinize saygı duyuyorum elbette, ancak bunu havadan uydurmuşum gibi veya sırf kendi kendimi heyecanlandırmak için yapmışım gibi imada bulunmanız hoş değil.
bahsi geçen kişiyi muayene etmedim, doğal olarak kesin bir tanı koyamam ancak hastanın öyküsünü alarak bazı ön tanılar oluşturabilirim. Ve bence konu sahibinin eşinde bir anormallik var.
amacım polemik oluşturmak değil, ancak diğer yorum yapanlara ithafen bir şeyler söylediğiniz için ben de cevap vermek durumunda hissettim kendimi. Dediğim gibi saygı duyuyorum fikrinize.
iyi geceler/iyi forumlar diliyorum.
Kitap? (şu an ne alaka olduğunu anlamamakla birlikte)Biraz da kitap okumanız gerektiğini hissediyorum ama o başka konunun yazısı olur.
“Destek almalısınız” diyerek teşhis koyup fikir belirtmeniz de ne yaptınız?geçerken uğradınız mı, kuzeniniz mi yazdı ne oldu?
Uzun yazılardan sıkılıyor olabilirsiniz ama alıntı yapmaya karar verdiyseniz yazdıklarımın tamanını okumalıydınız.Ben kimseye teşhis koymadım, kendi kendine konuşma durumu hakkında kendi görüşlerimi belirttim, bu her zaman bir hastalığa şuna buna işaret değildir, fikrimin de arkasındayım.
Ama adama derler, “sen kimsin teşhis koyuyorsun?sıfır bilgiyle?” Derler yani aklınızda olsun.
Kitap? (şu an ne alaka olduğunu anlamamakla birlikte)
Uzun yazılardan sıkılmam, cevabınızın tamamını da okudum.Benimki teşhis koymak değildi, aynı sizinki gibi kendi görüşlerimi belirttim, zaten ‘bence’ yazdım.
Ama söylemeden edemiycem; Tek bir cümlemden benim bütün hayatım ve kişiliğimi analiz etmenizi gerçek anlamda hayran kaldım.
Neyse uzamasın, konu sahibine ayıp olmasın,
İyi geceler
Olaya sadece kendi kendine konuşmak olarak bakmayın eşi bu durumu bile kabul etmiyor inkar ediyorHanımefendi kendi kendine konuşmak her zaman delilik, şizofreni, kişilik bozukluğu vırt zırt anlamına gelmez. hamile halinizle buraya konu açmışsınız, maşallah yorumlar da akıyor, gerilim kat sayısını arttırmaktan başka bir işe yarar mı pek sanmıyorum. buraya konu açmak yerine doğru düzgün bir uzmana danışıp, teşhis konulduktan sonra başlık açıp destek aramak daha mantıklı olan, hele ki sizin durumunda..
kendi kendine konuşmak özelinde yorum yapacağım konu başlığına istinaden.. kendine kendine konuşmak "yüksek sesli düşünmektir" aynı zamanda, sağlıklı bir beynin göstergesidir. burada hiç kimse kendine kendine konuşmuyor mu/konuşmadı mı anlamadım?
ben de kendi kendime konuşurum;
bazen biriyle tartışınca söylemek isteyip de kırmamak veya ileri gitmiş olmamak ya da haklıyken haksız duruma düşmemek için içimde tuttuğum sözleri söyleyip rahatlamak için yapıyorum, yapmazsam zihnim de dönüp dönüp duruyor ya da iç sesimde boğuluyorum uykularım kaçıyor. bazen bir şeye inanılmaz üzülüyorum teselli etmek için yapıyorum. çünkü kendimi, kendimden daha iyi teselli eden birisi yok.
bazen önemli bir konuşma yapacaksam onları planlamak için yapıyorum ya da laflar hazırlıyorum. kendi kendime konuşmak epey düşünce pratiği kazandırıyor.
bazen bana ağır gelen, sinirimi bozan, hazmetmekte zorlandığım bir durumla başa çıkabilmek için, doğru düzgün analiz edebilmek adına konuyu gerekirse bir kaç kez kendi kendime konuşurum. bu şekilde o konunun ağırlığından, negatif enerjisinden daha kolay sıyrılıyorum mesela.. bunu biriyle yapmaya kalkarsanız o kişiyi bıktırırsınız, çeker gider konu da hava kalır, gibi gibi..
kendi kendine konuşmak güzeldir. bana göre, içten geçenleri konuşarak kendine duyurmak, o düşüncelere somut bir anlam kazandırır. mesela aklınızdan birçok şey yapmayı geçirebilirsiniz ama dile dökmediğiniz sürece okyanustan bir bardak su alıp geri dökmek gibidir. oysa o geçenleri dillendirdiğinizde, onlarla yüzleştiğinizde düşünceler kabul edilmiş anlamına gelerek gerçeklik kazanır ve eyleme dönmeleri kuvvetlenir. kendi kendine konuşmanın hiç bir zaman bir rahatsızlık bir delilik olduğunu düşünmedim, düşünmem. Yüksek sesli düşünme terapisi bir tür.
Kendi kendine konuşurken kahkaha da atabilir insan, sonuçta kendi kendine konuşurken lafın lafı açması diye bir şey var :))
He eşiniz şizofren olabilir mi? olabilir.. ama bunu sırf kendi kendine konuşuyor efendim kahkaha atıyor vs. diyerek kendinizi doldurmayın. Maddeler halinde yazdığınız şeyler çok daha can sıkıcı, özellikle hamileliğinizi umursamaz ve zulümkar (5 kg lık su şişesi taşıtması) tavrı daha çok narsisizmi hatırlattı mesela bana.. kassanız herkeste illa ki psikolojide yeri olan bir rahatsızlık bulursunuz zaten.. ne güzel eşiniz aile danışmanını kabul etmiş (burada eşine kaba davranıp bunu asla kabul etmeyen dağ ayılarını da okuyoruz) buraya hiç bir uzmanla konuşmadan konu açmanız bana göre hatalı çünkü hamilesiniz, ister istemez etkilenecek belki de boş yere kocanızı deli zannedeceksiniz.hiç tahmin etmediğiniz bambaşka bir durumla da karşı karşıya kalabilirsiniz. kayınpedere elektrik verilmiş olması da bana göre tek başına bir şey ifade etmiyor, kanıtlamaz.
Bu şizofrenide yapiliyorBabası benim başıma elektrik verdiler hastanede yattım depresyona girdim beni hasta ettiler diye anlatır sürekli ama neden yattın hastalığın nedir dediğinde söylemez
bazen genetik olabiliyor boyle durumlar bir beyin sıkıntısı da olabilir beyin beslenmesi bozulan hastaladra boyle olabiliyor iste bi damar tıkanıklıgi nedeni ile beynin bir bolgesi kanlanmıyor falan bi arkadasimin kocasi oyle olmustu daKendi kendine kiminle konuşuyorsun diye sorduğumda ben hesaplama, plan yapıyorum kendi kendime konuşmuyorum şeklinde inkar ediyor kimse yok ki diyor. Ayrıca babasındada zannedersem aynı rahatsızlık var her ne ise artık bilmiyorum yani genetik mi acaba diyorum. Babası benim başıma elektrik verdiler hastanede yattım depresyona girdim beni hasta ettiler diye anlatır sürekli ama neden yattın hastalığın nedir dediğinde söylemez
Yani yapmayın nasıl bihaber olabilirsiniz? Başa elektrik vermek böyle bir tedavi gördüğünü söyleyen bir kayınpeder size nasıl birşeyleri hissettirmedi?Bizim evliliğimiz hızlı oldu mükemmel rol yaptı görseniz dünyanın en mükemmel insanı gibiydi hiç tereddüt etmeden evlenilir diye düşünüyor insan. Evlendikten sonra eşimin babası ben kötü zamanlar geçirdim başıma elektrik verdiler ve hastanede 2 ay tedavi gördüm depresyona girdim demişti. Bizde ailecek bu tip hastalıklardan bihaber olduğumuz için zor zamanlar geçirmiş diye konuyu irdelemedik. Yani zannediyorumki bu her ne ise babasındada var ve gizliyorlar...
Aile danışmanı da teşhisi koyar ve yönlendirir bence. Psikiyatriye ikna olmuyorsa en azından danışmana gidin.Merhaba kadınlar kulübü ailesi.Yaklaşık 1 yıl önce hiç planımda yokken hayatımın aşkını bulduğuma inanarak çok kısa süre içerisinde evlendim. Hayallerimiz, yaptıkları, davranışları, vaatleri, her zaman bana hassasiyetle yaklaşımı evlenmeden önce ona aşık olmama sebepti. Evlendiğimiz ilk gün kendi kendine konuştuğunu farkettim. Banyoya gitmişti ama sesler geliyordu ancak ben ilk zamanlar mutluluktan şarkı söylüyor sandım çünkü fazla yüksek sesli değil ve hızlı hızlı birşeyler söylüyor eşim. Sonraki zamanlarda artık takip etmeye başladım acaba ne diyor diye ama hiçbir zaman tam ne dediğini anlayamadım çünkü dediğim gibi çok hızlı konuşuyor. Ayrıca konuşurken mesela kahve yapıyorsa o işini yaparken cezveye kahve paketine bakarak filan konuşuyor yani hem işini yapıyor hem konuşuyor gibi diyebiliriz. Beni korkutan sadece konuşması değil konuşurken sesli sesli kahkaha bile atıyor. Hatta dayanamadım birgün gelin üçümüz konuşalım birlikte gülelim dedim yanına gittiğim an sustu ve sorumu duymamış gbi cevap bile vermedi kendi kendine elindeki işe bakarak gülümsüyordu.Yani özetle hem kendi kendine konuşuyor kahkaha da var ayrıca gülümsüyorda birde sen konuşuyorsun kahkaha atıyorsun dediğimde inkar ediyor sinir oluyorum.
Sadece buda değil evlendikten kısa süre sonra hamile kaldım.Hamileyken markete gidiyoruz eve dönünce poşetleri bana taşıtmak istiyor. Durumumu sakince açıklıyorum çocuğumuz düşebilir diyorum ancak amaan birşey olmaz diye önemsemiyor. Bununla bitmedi 5 kiloluk su bidonlarını bile taşıtmaya kalkmışlığı olmuştu bu durumda kavga ettik çocuğumu düşürmek istemiyorum istersen döv taşımayacağım diye bağırdım ancak yüzünde hiçbir ifade şaşırma olmadı önemsemedi oflayarak kendisi taşıdı.
Genel olarak yüz ifadesi durgun mimiksiz ve sürekli telefonuyla ilgilenir. Sosyal çevresi yok gibi kısıtlı çünkü kimseye güvenmiyormuş öyle diyor.
Eşimin köyünde herkesle konuşurken dikkat etmeliymişim çünkü gene kimseye asla güvenilmezmiş öyle diyor aşırı şüpheci. Ben oradayken eve birileri gelsin hemen diğer odaya git aşkım sen keyfine bak diyor milletin içine çıkmamı istemiyor
Sürekli olarak gelecek hakkında planlar yapıyor ama öyle böyle değil plan üstüne plan hiç durmadan plan yapıyor şöyle yapacağım böyle edeceğim gibi
Arabayla eve dönerken araba temiz olsada araba yıkamacıya giriyoruz hamile halimle sıcaktan bayılacak gibi oluyorum nolur beni eve bırak sen arabanı istediğin kadar temizle diyorum. Birşey olmaz 5 dk sürüyor zaten diyor önemsemiyor... Üstelik eve dönüncede dakikalarca arabayı inceleye inceleye eve çok geç giriyor pencereden şaşkınlıkla izliyorum arabadan ayrılamıyor.
Ben üşüyorum, karnım ağrıyor vs dediğimde ama ben üşümüyorum ki diyor veya bir insanın karnımı ağrırmış ya benim hiç ağrımadı gibi saçma cevaplar veriyor.
Bunlar sadece birkaçıydı...
Yani sizde okuyun benmi abartıyorum. Eşimi psikiyatriste gitmeye ikna edemiyorum benim birşeyin yok diyor. Aile danışmanlığına gidelim diyor. Sizce aile danışmanına herşeyi detaylıca anlatsam tanısı konulup tedavisi olabilir mi? Benzer durumu yaşayan varmı?
Bende muzdaribim demek ki tek değilmişim sanki tek kişiymişim gibi hissediyorum ama psikolojik destek alırsanız bana da söyler misinizBen de kendi kendime konuşuyorum, hele pandemide iyice arttı sanırım fazla bi meşgalem olmamasından ve sıkılmamdan ötürü.
Ben de bulabilirsem psikolojik destek alsam mı diye düşünüyorum. Sürekli hayal kurup, dalıyorum. Odaklanmam zor oluyor, özellikle çalışırken, sıfırdan öğrendiğim bir şeyleri dinlerken.
Eşinizde de belki böyle bi durum vardır. Maladaptive daydreaming diye aratıp araştırabilirsiniz. Geçmiş olsun