Eşim anne olmamı istemiyor...

Bu ikinci eşiniz resmen sizi kandırmış. 😡Problemsiz çocuk mu var? Biz 3 kardeşiz. Birimizin derdi biter, diğeri başlardı. Eşinizin ergen çocuğunun problemleri olması sizin anne hakkınızı elinizden almasına bahane değil.
Benimde ilk evliliğim çocuk yüzünden bitti. Eski eşim çocuk istemedi. Boşandık. 2. Evliliğimi 39 yaşında yaptım. Evlendiğim ilk günden itibaren tüp bebek tedavisi ile uğraştık. Allah’a şükürler olsun 42 yaşında anne oldum.
Siz boşanmaktan filan bahsetmişsiniz ama yaşınız zaten riskli. Yeni birini bulacaksınız da, evleneceksiniz de. Boşanmak sizin annelik hayallerinize veda etmeniz demek.
Eşinizle sakince konuşun. Size değer veriyorsa, böylesine mühim bir meseleyi göz ardı etmez.
 
Her yazılanı okudum ve hepinize içtenlikle teşekkür ediyorum öncelikle.
Bu süreçte boşanmayı çözüm olarak görmüyorum çünkü günümüz koşullarında tek başıma bir çocuğun sorumluluğunu alamam, evlat edinmek için gerekli şartları sağlayamam. Zaten bekar bir anne olmayı hiç hayal etmedim.
Aile ortamında büyüyecek bir çocuk düşledim hep ve hâlâ aynı fikirdeyim.
Evlenmek için başka bir çok sebebim vardı. Bir insanı, baba olmaktan vazgeçtiği için suçlamak ve bu gerekçe ile boşanmak şu şartlarda bana çok adil gelmiyor.
Boşanmak daha büyük bir yıkım olur. Anne olamadığım gibi, sevdiğim insanı da kaybederim ve toparlanmam çok zaman alır.
Belki biraz zamana bırakmak en iyisi. Eşimi anlamaya çalışıyorum. Şimdi oğlunun sorunları bu kadar meydandayken, benim çocuk diye diretmem, aramızdaki bağı koparır. Bu bağı oluşturan sadece anne baba olmak isteği olamaz.
Belki benim de zaman içinde duygularım değişir, belki eşimin değişir bilmiyorum.
Fakat farklı bakış açıları edinmek iyi geldi.
İçimdeki ağlama isteği bir nebze olsun dindi.
Gerçekten herkese çok teşekkür ediyorum.
 
Ebeveyn olmak istemeyen birini zorla baba yapmaya çalışmak olmaz.
Eşiniz size karşı bir döneklik yapmış kaba tabirle. Bu durumda karar sizin.
Ben olsam hangisini daha çok istediğime karar verirdim eşim mi çocuk mu diye
Çocuk ağır basarsa da boşanıp bir çocuğa koruyucu anne olurdum.
İlla doğuracağım diyorsanız işiniz zor çünkü adam istemiyor. Bence bu ihtimal imkansıza yakın.
Eşiniz böyle yarı yolda dönmemeliydi. Ama çocuğunuz olup babalık yapmasa bu çok daha kötü bişey çocuk için. Hiç var olmaması daha iyi.
 
Hakkınızda en hayırlısı neyse o olsun.
Bu süreçte yumurtalarınızı dondurmayı düşündünüz mü?
Bunun mümkün olduğunu bu site sayesinde öğrendim. Bu konu bir süredir aklımda ama bundan söz etsem, bu kez de eşim şunları düşünür.
Benden bi şekilde ayrılacak, ilerde birini bulacak ve ondan çocuk yapacak. O zaman bana inancını yitirir ve evliliği sürdürmek zorlaşır.
Zihnine bu fikri sokmam istemem.
Lütfen bana kızmayın, hâlâ mı eşini düşünüyorsun diye, ikimizi birlikte düşünüyorum.
 
Merhaba,
Otuz dört yaşında ilk evliliğimi yaptım ve evliliğim boyunca eşim çocuk istemedi. Normal yollarla çocuğu olması mümkün değildi, beş senenin sonunda da; bana ayak bağı olduğunu, anneliğin hakkım olduğunu iddia ederek benden boşanmak istedi ve boşandık. Ondan iki sene sonra başka biri ile tanıştım ve sekiz ay aynı evde yaşadıktan sonra, evlendim geçen sene. Anne olmayı çok istedim. Hayatımın her evresinde istedim. Hiçbir zorluk beni korkutmadı, hep pozitif düşündüm. İkinci evliliğimin öncesinde, eşimle bekarken de bu konuyu konuştuk. Bunu kendi de istedi. Birlikte hayaller kurduk. İsim bile bulduk, yani buna çok inandım. İkinci eşimle yaşlarımız yakın, ilk eşim benden on üç yaş büyüktü. Şimdiki eşimin bir oğlu var annesi ile yaşıyor. Bağları kopuk biraz, çocuk annesine çok düşkünmüş onlar evlilerken.
Şimdi on yedi yaşında ve ergenlik sorunları başlamış sanırım bir süredir. Annesi çocuğunun her şeyine yetişemiyor anladığım kadarıyla. (Maddi olarak her şeyini yaptığına eminim, babası olarak eşim de destek oluyor zaten.) Eşime geçen aylarda mesaj attı. "Ben artık başa çıkamıyorum, okulu bırakacakmış vs. Sen konuş oğlunla" demiş. Oğlunu bize davet etti, konuştular ikna etti okula devam etmesi için. İki hafta sonra eski eşi yine mesaj atmış. "Okula gitmiyor, ben artık ne yapacağımı şaşırdım" falan diye. Yine aradı oğlunu ama çocuk bu kez annesinin şikayet ettiğini bildiği için açmıyor telefonu. Babasını görmek istemiyor. Anneye de ters davranıyor. Çok garip hayalleri var ama bilgisayarda oyun oynamaktan başka bir eylemi yok şu an. Annesi de babası da çaresiz. Terapi de aldırdılar, yine aynı.
Bu olaylar kontrolden çıktı ve eşim kendini baba olamamakla suçlayıp, çocuğun hayat boyu problemlerinin devam ettiğinden bahsederek, baba olmak istemediğini söyledi bana.
Dünya başıma yıkıldı.
Yine aynı yerden vurdu hayat beni.
Bu çocuk konusu dışında, aramızda başka hiçbir sorun yok. Ama ben gerçekten anne olmayı çok istedim. Kendimi yine aynı yol ayrımında buldum.
Şimdi kırk bir yaşındayım. Bu sebepten eşimden ayrılmak aklıma gelmedi. Haklıdır muhakkak bu kaygılarında da ama ben de anne olmak istiyorum, ben de bu duygumda haklıyım kendimce. Hem beni buna o kadar inandırdı ki, o nedenle yıkıldım. Yani tavrım netti. Ben bunu istiyordum, o da istiyordu. Sonra dengeler bozuldu.
Şimdi ne yapmam lazım benim?
Boşanmayı da aklıma getirdim, diyelim boşandım.
Sonra?
Bu yaştan sonra; sevdiğim adamı unutması, tekrar biri ile tanışması, inanması, güvenmesi... Diyelim bunca imkansızlığı başardım ve yıllar geçti. Zaten artık istesem de anne olamam, ki şimdi bile riskli bir yaştayım.
Bu duygu ile nasıl yaşarım? Soruna o kadar kafayı taktım ki, bir çözümü varsa da göremiyorum.
Lütfen bir yol bulalım bana da. Anne olmadan da aile olur muyuz? Hep böyle mi yaşarız? Ben bu içgüdüden bir gün kurtulur muyum, ileride kendimi ya da eşimi suçlar mıyım? Her şey belirsiz.
Dediğim gibi, bunun dışında herhangi bir sorun yok, bir saygısızlığı, kabalığı veya aşırılığı yok. Gerçekten seviyorum onu ve sevildiğimi hissediyorum.
Baba olmak istememesini anlamaya çalışıyorum ama olmuyor. Eski kaygıları, yaşanmışlıkları, evladı. Bunlar bizim hayatımıza yön veriyor ve bu kanıma dokunuyor.
Beni buna inandırdığı ve şimdi vazgeçtiği için vicdanı rahat değil ama kesin olarak çocuk istemiyor. Gerekçelerinde de kendince haklı.
Ben şimdi ne yapmalıyım sizce?
Haftalardır üzüntüden kendi kendimi yedim bitirdim.
Mucizeler bir gün gerçek olur mu?
Eşimin düşüncesi değişir mi bilmiyorum ama, benim duygularım değişir mi?
Bir kadın olarak en doğal hakkınız anne olmayı istemek. Eşinizden ayrilsaniz hemen birini bulup( doğru sevebilcegin vs vs...) çocuğunuz olmayacak. Bunlarda süreç ister. Bence bir süre kendinizi de onuda rahat bırakın. Sonra bu seninle son konuşmam diye hafif göz dağı verip seninle bir evladım olmasını istiyorum bunu sende istiyor musun diye tekrar sorun. Ama son diye özellikle belirtin bazen erkeklerin aklı korkudan iyi çalışıyor.
 
Bunun mümkün olduğunu bu site sayesinde öğrendim. Bu konu bir süredir aklımda ama bundan söz etsem, bu kez de eşim şunları düşünür.
Benden bi şekilde ayrılacak, ilerde birini bulacak ve ondan çocuk yapacak. O zaman bana inancını yitirir ve evliliği sürdürmek zorlaşır.
Zihnine bu fikri sokmam istemem.
Lütfen bana kızmayın, hâlâ mı eşini düşünüyorsun diye, ikimizi birlikte düşünüyorum.
Estağfurullah, eşinizi suçlamak ya da size kızmak haddim değil.
Şu anki eşinizle birlikte olacak olsanız dahi yumurta dondurma isteyebilirsiniz yaşınızdan dolayı. Hatta benim soruyu sorarken aklıma boşanma durumunuz gelmedi bile, sadece yaşınıza binaen sordum. Eşinizi de bu açıdan bakarak dondurma konusuna ikna edebilirsiniz diye düşünüyorum.
Bir de bakış açınızı değiştirmenizi tavsiye edeceğim naçizane. Eşim benim anne olmamı istemiyor değil de eşim yeniden baba olmak istemiyor daha doğru bir bakış açısı sanıyorum. Her ne kadar sonuç değişmese de sizin daha sakin dusunmenizi sağlayacaktır bu bakış açısı.
 
Esiniz sizi cok fena kandirmis yani buna nasil tepki verdiniz bilmiyorum ama cok agir bir tepki ve gerekirse zorlamayla cocuk istediginizi sizi kandirdigini söylemeliydiniz bu cocuk oyuncagimi sonradan vazgectim diyor sizin isteklerinizi yok saymis yani ben olsam sogurdum ya yaptigi bencillik
 
Estağfurullah, eşinizi suçlamak ya da size kızmak haddim değil.
Şu anki eşinizle birlikte olacak olsanız dahi yumurta dondurma isteyebilirsiniz yaşınızdan dolayı. Hatta benim soruyu sorarken aklıma boşanma durumunuz gelmedi bile, sadece yaşınıza binaen sordum. Eşinizi de bu açıdan bakarak dondurma konusuna ikna edebilirsiniz diye düşünüyorum.
Bir de bakış açınızı değiştirmenizi tavsiye edeceğim naçizane. Eşim benim anne olmamı istemiyor değil de eşim yeniden baba olmak istemiyor daha doğru bir bakış açısı sanıyorum. Her ne kadar sonuç değişmese de sizin daha sakin dusunmenizi sağlayacaktır bu bakış açısı.
Son cümlelerinize katılıyorum. Başlığa öyle yazmış olduğumu gördüm ama bunu, gerçekten kırgınlığın yarattığı öfke ile yazdım. Yoksa kesinlikle sizin dediğiniz ile aynı fikirdeyim.
Eşimle de konuşacağım bu konuyu daha sakin bir zamanda. Belki çift terapisi de alırız ve işe yarar. Bazen onlara hatalı davrandıklarını, bir uzmanın söylemesi daha düşündürücü ve etkili olur.
Beni şu koşullarda anlayabileceğini sanmıyorum çünkü gerçekten oğlu, büyük problem.
Ha bir seferinde dedi ki;
Diyelim ben de istedim ama gene çocuğumuz olmadı. Gene beni suçlayacaksın.
Neden seni suçlayayım ki, o zaman bu acı ikimizin acısı olur ve birbirimize sarılır atlatırız. Kader, nasip deriz. Yaradanın vardır bir bildiği deriz dedim.
Uzun uzun düşüncelere daldı ve konu orada kaldı.
Bu durum onu da endişelendiriyor biliyorum.
Umarım bir mucize dokunur hayatımıza. Ve ben de burada müjdelerle paylaşırım sizinle.
 
Resmen kafamda şimşekler çaktı. Çok karışık bir durum bu.

Ben olsam ne yapardım diye düşünüyorum... Ama bı baktım zaten bende benzer bı sorunla yüzyüze kaldım. Size ışık olur yaşadığım olay umuyorum.

Evlendik. Eşim gönülsüz gönülsüz hatta konuşmadan bile، çocuk fikrine yorumsuz kaldı. Bı şekilde oldu, o bebeği kaybettim. Ruhsal olarak ne halde olduğumu ne kadar yalnız hissettiğimi anlatamam.


Sonra yine riskli bir gebelik, doğum sonrası yoğun bakımlar. Eve geldim. Sezeryanla oldu. Ağrılarım var, şiştim. Gazlı bir bebek. Bebek ağlıyor, ben ağrıdan oturamaz haldeyim. Eşim bağırıyor SUSTUR ŞU ÇOCUĞU! Kalıyorum öyle. Sonra belimde bı sorun çıktı hareket edemez hale geldim. Adam inatla çocuğa destek olmamakta ısrar ediyor.

Sonra kardeşi olsun istedim. Bende çok istiyorum sizin gibi. Diyor ki yeter var bitane...

Neyse iki düşük, yine aşırı riskli gebelik, yine yoğun bakım
...

Yine yalnız ben. Resmen tek başına iki çocuğun bütün yükünü bana yükledi. Uzaktan seyretti.
Neymiş ben istemişim...

Sonra ne mi oldu? Adam demez mi bana, 3. Çocuk çok seviliyor Muş... Yani dalga geçer gibi. ..
Hatta konu açmıştım, herkes deli misin dediler haklı olarak. Vazgeçtim.


Yani çocuk çok zor bı şey hele eş istemiyorsa, yalnız bırakıyor. Ben en guzel hissetmem gereken zamanlarda kabusu yaşadım.


Siz eşinize kızımız olsa, abisine de iyi gelir kardeş deseniz. Bilemedim ki











Sonra ikinc
 
Oğlunun durumlarından dolayı bu süreçte çok yıpranmış ve bunları tekrar yaşamaktan korkmuş. Belli ki çok etkilenmiş, bence bir yerde de sorumluluk sahibi olması iyi bir şey. Tabi ki size verdiği vaadler de var öte yandan. Bence birkaç hafta biraz bu olaylar durulduktan sonra korkuları ile ilgili terapi teklif edin. Veya birlikte çift terapisi de olabilir.
 
Resmen kafamda şimşekler çaktı. Çok karışık bir durum bu.

Ben olsam ne yapardım diye düşünüyorum... Ama bı baktım zaten bende benzer bı sorunla yüzyüze kaldım. Size ışık olur yaşadığım olay umuyorum.

Evlendik. Eşim gönülsüz gönülsüz hatta konuşmadan bile، çocuk fikrine yorumsuz kaldı. Bı şekilde oldu, o bebeği kaybettim. Ruhsal olarak ne halde olduğumu ne kadar yalnız hissettiğimi anlatamam.


Sonra yine riskli bir gebelik, doğum sonrası yoğun bakımlar. Eve geldim. Sezeryanla oldu. Ağrılarım var, şiştim. Gazlı bir bebek. Bebek ağlıyor, ben ağrıdan oturamaz haldeyim. Eşim bağırıyor SUSTUR ŞU ÇOCUĞU! Kalıyorum öyle. Sonra belimde bı sorun çıktı hareket edemez hale geldim. Adam inatla çocuğa destek olmamakta ısrar ediyor.

Sonra kardeşi olsun istedim. Bende çok istiyorum sizin gibi. Diyor ki yeter var bitane...

Neyse iki düşük, yine aşırı riskli gebelik, yine yoğun bakım
...

Yine yalnız ben. Resmen tek başına iki çocuğun bütün yükünü bana yükledi. Uzaktan seyretti.
Neymiş ben istemişim...

Sonra ne mi oldu? Adam demez mi bana, 3. Çocuk çok seviliyor Muş... Yani dalga geçer gibi. ..
Hatta konu açmıştım, herkes deli misin dediler haklı olarak. Vazgeçtim.


Yani çocuk çok zor bı şey hele eş istemiyorsa, yalnız bırakıyor. Ben en guzel hissetmem gereken zamanlarda kabusu yaşadım.


Siz eşinize kızımız olsa, abisine de iyi gelir kardeş deseniz. Bilemedim ki
İşte bu değil istediğim. O nedenle ille anne olayım diye diretemiyorum.
Eşim çocuğu ile ilgilenmiş zaten eski evliliğinde. Eşine de, oğluna da gereken özeni göstermiş. Sadece son yılında annesi ile eşimin arası bozulunca, çocuk alenen taraf olmuş ve annesini seçmiş. Eşime kötü bir eş ya da kötü bir koca diyemem. Eski eşi adına konuşamam. Bence başka bir kırgınlığı var ve zamanla çözülecek.
Dilerim çözüldüğünde, ben de hâlâ aynı içten duygulara sahip olurum.
 
İşte bu değil istediğim. O nedenle ille anne olayım diye diretemiyorum.
Eşim çocuğu ile ilgilenmiş zaten eski evliliğinde. Eşine de, oğluna da gereken özeni göstermiş. Sadece son yılında annesi ile eşimin arası bozulunca, çocuk alenen taraf olmuş ve annesini seçmiş. Eşime kötü bir eş ya da kötü bir koca diyemem. Eski eşi adına konuşamam. Bence başka bir kırgınlığı var ve zamanla çözülecek.
Dilerim çözüldüğünde, ben de hâlâ aynı içten duygulara sahip olurum.
Bence yumurta dondurmayı şu sekilde konuşmanız daha iyi sonuç verebilir.

"Daha sonra fikrinin değişeceğini düşünüyorum, şuan zor zamaar geçiriyorsun, seni bunaltmak istemiyorum ama bu fırsatı da kaçırmış olmayalım. Kararımız olumlu yönde olduğunda, bı şansımız olduğu hissi bana çok iyi gelecek. "


Hani plana onu da dahil edip, ben dili ile çözülür diye düşünüyorum.
 
Bence yumurta dondurmayı şu sekilde konuşmanız daha iyi sonuç verebilir.

"Daha sonra fikrinin değişeceğini düşünüyorum, şuan zor zamaar geçiriyorsun, seni bunaltmak istemiyorum ama bu fırsatı da kaçırmış olmayalım. Kararımız olumlu yönde olduğunda, bı şansımız olduğu hissi bana çok iyi gelecek. "


Hani plana onu da dahil edip, ben dili ile çözülür diye düşünüyorum.
Siz harika bir insansınız.
Ne kadar basit ve ne kadar insani cümleler.
Bunu mutlaka söyleyeceğim.
 
Merhaba,
Otuz dört yaşında ilk evliliğimi yaptım ve evliliğim boyunca eşim çocuk istemedi. Normal yollarla çocuğu olması mümkün değildi, beş senenin sonunda da; bana ayak bağı olduğunu, anneliğin hakkım olduğunu iddia ederek benden boşanmak istedi ve boşandık. Ondan iki sene sonra başka biri ile tanıştım ve sekiz ay aynı evde yaşadıktan sonra, evlendim geçen sene. Anne olmayı çok istedim. Hayatımın her evresinde istedim. Hiçbir zorluk beni korkutmadı, hep pozitif düşündüm. İkinci evliliğimin öncesinde, eşimle bekarken de bu konuyu konuştuk. Bunu kendi de istedi. Birlikte hayaller kurduk. İsim bile bulduk, yani buna çok inandım. İkinci eşimle yaşlarımız yakın, ilk eşim benden on üç yaş büyüktü. Şimdiki eşimin bir oğlu var annesi ile yaşıyor. Bağları kopuk biraz, çocuk annesine çok düşkünmüş onlar evlilerken.
Şimdi on yedi yaşında ve ergenlik sorunları başlamış sanırım bir süredir. Annesi çocuğunun her şeyine yetişemiyor anladığım kadarıyla. (Maddi olarak her şeyini yaptığına eminim, babası olarak eşim de destek oluyor zaten.) Eşime geçen aylarda mesaj attı. "Ben artık başa çıkamıyorum, okulu bırakacakmış vs. Sen konuş oğlunla" demiş. Oğlunu bize davet etti, konuştular ikna etti okula devam etmesi için. İki hafta sonra eski eşi yine mesaj atmış. "Okula gitmiyor, ben artık ne yapacağımı şaşırdım" falan diye. Yine aradı oğlunu ama çocuk bu kez annesinin şikayet ettiğini bildiği için açmıyor telefonu. Babasını görmek istemiyor. Anneye de ters davranıyor. Çok garip hayalleri var ama bilgisayarda oyun oynamaktan başka bir eylemi yok şu an. Annesi de babası da çaresiz. Terapi de aldırdılar, yine aynı.
Bu olaylar kontrolden çıktı ve eşim kendini baba olamamakla suçlayıp, çocuğun hayat boyu problemlerinin devam ettiğinden bahsederek, baba olmak istemediğini söyledi bana.
Dünya başıma yıkıldı.
Yine aynı yerden vurdu hayat beni.
Bu çocuk konusu dışında, aramızda başka hiçbir sorun yok. Ama ben gerçekten anne olmayı çok istedim. Kendimi yine aynı yol ayrımında buldum.
Şimdi kırk bir yaşındayım. Bu sebepten eşimden ayrılmak aklıma gelmedi. Haklıdır muhakkak bu kaygılarında da ama ben de anne olmak istiyorum, ben de bu duygumda haklıyım kendimce. Hem beni buna o kadar inandırdı ki, o nedenle yıkıldım. Yani tavrım netti. Ben bunu istiyordum, o da istiyordu. Sonra dengeler bozuldu.
Şimdi ne yapmam lazım benim?
Boşanmayı da aklıma getirdim, diyelim boşandım.
Sonra?
Bu yaştan sonra; sevdiğim adamı unutması, tekrar biri ile tanışması, inanması, güvenmesi... Diyelim bunca imkansızlığı başardım ve yıllar geçti. Zaten artık istesem de anne olamam, ki şimdi bile riskli bir yaştayım.
Bu duygu ile nasıl yaşarım? Soruna o kadar kafayı taktım ki, bir çözümü varsa da göremiyorum.
Lütfen bir yol bulalım bana da. Anne olmadan da aile olur muyuz? Hep böyle mi yaşarız? Ben bu içgüdüden bir gün kurtulur muyum, ileride kendimi ya da eşimi suçlar mıyım? Her şey belirsiz.
Dediğim gibi, bunun dışında herhangi bir sorun yok, bir saygısızlığı, kabalığı veya aşırılığı yok. Gerçekten seviyorum onu ve sevildiğimi hissediyorum.
Baba olmak istememesini anlamaya çalışıyorum ama olmuyor. Eski kaygıları, yaşanmışlıkları, evladı. Bunlar bizim hayatımıza yön veriyor ve bu kanıma dokunuyor.
Beni buna inandırdığı ve şimdi vazgeçtiği için vicdanı rahat değil ama kesin olarak çocuk istemiyor. Gerekçelerinde de kendince haklı.
Ben şimdi ne yapmalıyım sizce?
Haftalardır üzüntüden kendi kendimi yedim bitirdim.
Mucizeler bir gün gerçek olur mu?
Eşimin düşüncesi değişir mi bilmiyorum ama, benim duygularım değişir mi?
Sinirlenmiş söylemiştir bence ergen gençlerle uğraşmak çok yorucu ve yıpratıcı bir süreç bence siz biraz yatışmasını bekleyin

Hani stresi azalsın sonra gene açarsınız konuyu.
 
X