Elinde değilmiş, Âşık olmuş...

Serefsiz,hadsiz,aşağılık adam.. Okurken gözlerimden yaşlar geldi. Ben de aynısını hamileyken yaşamıştım ve Bebeğimi kaybetmiştim. Sadece lanet olsun bir kadına bu duyguları yaşatan pisliklere.. Binlerce küfür hakaret etsem az da degmezzz
Allahım sana da sabir versin canim.bebegin icin Allah aldatanlara gun yuzu gostermesin peki ayrildin mi??
 
Bu adamlardaki yuzsuzlük, pişkinlik nedir yaa???
senin askinada suratına da sı...rım ben sifatsiz herif...
en yakın zamanda ailenizle bu durumu paylaşın ve destek alın.
Bebeğinizle size uzun sağlıklı ve mutluluk dolu bi yaşam diliyorum.
o pislik te ne yaparsa yapsın
dilerim sürünsun... karater yoksunu..:KK62:
 
okudum ve gerçekten kahroldum. Çok ama çok üzüldüm ve sinirlendim. Senin ve bebeğin için gerçekten çok üzgünüm. Keşke yanında olsakta sana destek olsak. omzumuzda ağlasan. Ama yalnız kalma lütfen. Birilerine söyle. Kendine yakın hissettiğin kimse yok mu? Ara gelsinler yanına. O aşağılık adam ve kadın ettiklerini bulacaklar. Rabbine sığın. Senin bir meleğin var. Dikkat edin kendinize. Her şey bizim için. Kimse için değmez bunu unutma. İlerisi için seni zorluklar ve güzellikler bekliyor. Annesin. Güçlü olman lazım.
 
Ya nasıl olurda evli bir adamın gönlü başkasına kayar ben bunu anlayamıyorum. Hele ki karın hamile. Ya yine bişey dicem banlanacağım. e be şerefsiz adam nasıl olurda karına hamile hamile bunu yaparsın. Nasıl bir miden var. Hele o yanında ki sürtük. o kim!!! Bilmiyor mu evli ve çocuğu var. Hey Allahım ya resmen ahir zamandayız.
 
Kesinlikle tek başınıza yaşamayin bunu . Öncelikle gidin kendi anne babaniza söyleyin. Inşallah anne babanız eski kafalı değildir sizi kollarlar. Sonra onların ailesine beraber gidin nekadar adi bir insan olduğunu anlatin. Yerin dibine sokun. Yazarken sinirlendim. Sonra hayatiniza devam etmekten başka çare yok . Çok zor tabi ki . Kimse yaşamadan bunun zorluğu nu bilemez. Ama zamanla bunlar hafifler. Mutlu görünmeye çalışmayın. Mutlu olun.zaten işiniz gücünüz varmış. Bu çok büyük avantaj. Hem maddi hem manevi. Nolur üzülmeyin. Zaten degmezmis deyin. Acı cektiginiz de bile lütfen belli etmeyin.
 
allah yardımcın olsunn çok üzüldüm ne sen ne de bir başkası bunu haketmiyor :KK12::mad::mad:
bebeğin için güçlü ol dediğin gibi de giden çoktan gitmiş Allahım gönlünü ferah tutsun ailene açıkla durumu yalnız kalma hamile halinle o_Oo_O
 
Okurken tüylerim diken diken oldu. Gerçekten çok çok çok üzüldüm Allah yardımcınız olsun,dünyanın sonu değil her darlığın sonunda ferahlık vardır.
 
Konu sahibi hamilesin ve böyle bir durumla yalnız uğraşıyorsun . Niye ailene söylemiyorsun o karısı hamileyken aşık olmaya çekinmiyor sen durumu ailene anlatmaya neden çekiniyorsun . Bir de bir şey istemiyorum uğraşamam diyorsunuz . Yani gerçekten garip bir durum bu gurur falan değil .
 
Nasıl ya da nerden başlayacağımı bilmiyorum aslında. Neden buraya yazdığımı da bilmiyorum. Bugüne kadar burada çok paylaşım okudum. Ne kadar farklı hayatların olduğunu düşünüp dururdum her seferinde. Ama kınamazdım. Çünkü kendimde dahil hiç kimse için ASLA YAPMAZ, ASLA OLMAZ diyemeyeceğimi bilirdim. Çiğ süt içmişti ya hani insan, bir anlık nefsine kapılıp gidebilirdi ya hani. “neden” diye de sormuyorum aslında şimdi hayatta olup biten onca şeyi gördükten sonra…

İçim paramparça, içim yanıyor, yüreğim kanıyor, ne yapsam ne etsem bir çare yok. Her ne kadar 5 gün önceki hayatımı geri istesem de gelmeyeceğini bilmek o kadar acı veriyor ki anlatamam.

5 gün önce, her günkü gibi işten çıkmış eve geliyordum. Normalde her gün kullandığım bir yol vardı. O gün nedense oradan değil de diğer taraftan gitmek istedim. Sanki bir şey beni o tarafa itiyormuş gibiydi ki eğer o yoldan gelmeseydim zaten şu an hiçbir şeyi bilmeden hayatıma devam ediyor olacaktım belki de kim bilir. Yolda giderken bir an gözüme bir şey takıldı. Bir plaka ve saniyeler sonra o plakanın eşimin arabasının plakası olduğunu anımsadım. İçimde tuhaf bir şeyler oldu ve durdum. Çok uzaklaşmamıştım zaten. Hem korkuyor hem de merak ediyordum ne olduğunu. Çünkü daha çok geçmemişti ki eşimle telefonda konuşurken işte olduğunu ve çok yoğun çalıştığını bugün biraz geç çıkabileceğini söylemişti. Bacaklarım titriyordu yürürken, arabanın bulunduğu yere kadar gittim. 5 dakika yürümedim zaten. Arabanın hemen çaprazında cafe tarzı bir yer vardı. Şimdi yazarken aynı anı tekrar tekrar yaşıyorum. Onları gördüm. Elim ayağım buz kesti. Eşim arkasını dönüktü, fark etmedi. Orada öylece dona kaldım. Zaman sanki durdu, hiçbir şey düşünemiyordum. Ne yapacağımı bilmeden öylece belki de 5-10 dakika bekledim ama ne kadar zaman olduğunu da bilmiyorum aslında. Şimdi diyeceksiniz ki ne var iş içindir vs. Ama eşimin işi öyle bir iş değil.

Dışarıda hiçbir iş ilişkisi bulunmayan, 3 yıldır ev iş, iş ev arasında mekik dokuyan, bu yüzden arabası bile doğru düzgün kilometre yapmamış olan, işten çıkarken arayıp geliyorum diye haber veren ve ne kadar zamanda evde olduğu belli olan, karşı cinsle iletişimi mesafeli, telefon rehberinde gereksiz hiç kimsenin telefon numarası olmayan hatta aile dışında hiçbir bayanın telefon numarası olmayan, whatsapp tan tutun da hiçbir sosyal medya aracı kullanmayan, her daim evde yanımda olan ve interneti bile yanımda kullanan, bulunduğumuz şehirde arkadaşı çok fazla olmadığı için haftasonunu bile her daim eşiyle birlikte geçiren, en son kafeye gidip oturduğumuz zamanın üzerinden 1,5 yıl geçmesine rağmen ısrarla kafede oturmak istemeyen, dışarıda yemek yemeyi sevmeyip eve söyleyen, haftaiçi işte yorulduğu için haftasonunu çoğunlukla evde geçirmek isteyen biriydi. Evet artık ”di” diyorum. Çünkü bundan sonrası yok. Bizim geleceğimiz yok, bitti, tükendi. Artık doğrusu “biz” diye bir şey yok! “Yok”muşuz.

O gün biraz daha bekledikten sonra kendime geldim ve yapabileceğim çok da bir şey yoktu aslında. Aralarındaki samimiyet her şeyi açıklıyordu, en ufak bir yanlış anlama ihtimalim olup olmadığımı sorsam da kendime boş bir uğraş olduğunu adım gibi biliyordum. İçeri girdim ve masaya doğru gittim. Eşim beni fark edince o da dondu kaldı. Kireç gibi oldu bir anda yüzü. Gözlerime bakamadı ve başını öne doğru eğdi sadece. Hiç konuşmadı, o dakikadan sonra bir şey söylemesini beklemiyordum zaten. Aslında hayatım boyunca hiç böyle bir şey yaşamayacakmışım gibi diğer yandan sanki bir gün böyle bir şey zaten yaşayacakmışım gibi karmakarışık duygular içindeydim. Yüzüğümü çıkarttım, masanın üzerine bıraktım ve sadece “Yolun açık olsun.” diyebildim. Orada cıngar çıkartıp rezil etmek de vardı belki ama o an hiçbir şeye gücüm yoktu, dokunsalar yere yığılacak gibiydim. Arabaya bindim ve eve geldim. Ama nasıl geldim ben bile bilmiyorum. Arabayı nasıl kullandım bilmiyorum.

Onunla paylaştığımız ne varsa kırıp dökmek istedim. Ne yazık ki hiçbirini yapacak takatim yoktu. Akşam olmuştu artık. Işığı açmadım. Sabaha kadar karanlıkta oturdum ve saatlerce ağladım. Hiçbir şey yiyemedim. O gece ev gelmedi, nerde kaldı ne yaptı bilmiyorum, bilmek de istemiyorum. Ve asıl vurucu darbe o sabah geldi. Telefonumda bir mesaj “ELİMDE DEĞİLDİ, AŞIK OLDUM, BENİ AFFET BİLE DİYEMEM, SENİN DE YOLUN AÇIK OLSUN…”

En çok canımı yakan da, tüm bunları 7 aylık hamileyken yaşıyor olmak. Ve böyle bir mesajdan sonra ne denir ki artık. Giden çoktan gitmiş… Hayat ne kadar da tarifsiz acılar yaşatabiliyormuş insana. Ne hissettiğimi anlatmak istiyorum, anlatıp bir nebze rahatlamak istiyorum ama kelimeler kifayetsiz, sanki hafızamdan silinmiş gibiler. Bu yazıyı bile o kadar uzun zamanda yazdım ki iki lafı bir araya getirmek için o kadar uğraşıyorum ki…

Ve şu an bu yaşadıklarımı hiç kimse bilmiyor. Ne benim ailem ne onun ailesi. Nasıl anlatılır onu da bilmiyorum. Yapayalnızım günlerdir evde. Ölü gibiyim. Ne yapacağımı bilmiyorum. Ağlayıp ağlayıp susuyorum. Ağlamaktan gözlerim acıyor. Ağlarken boğulacak gibi oluyorum, nefes alamıyorum zaman zaman… Bu kadar bilinmezliğin ardından bildiğim tek şey var. İstediğim tek şey daha doğrusu: Çocuğunu tanımasına izin vermemek. Belki çok acımasızca ama öyle. Canımı bu kadar yakan, dünyamı ansızın her şey güzel giderken bebeğimiz için gün sayarken böylesine acımasızca yıkan bir insana bunu layık görüyorum.

Çok uzun oldu farkındayım ama böyle işte, hakkınızı helal edin…
Ve hemen cevap yazamazsam affola...
Bende aldatildim ama 2yillik bir iliskiydi.Hala atlatamadim aylardir ama aci hafifliyor zamanla.sizin birde evladiniz olacakmis onun sevgisi sizi toparlar oyalar acinizi hafifletir inşallah. ..böyle düşünüp içinizi ferah tutmaya çalışın...
Şeref yoksunu şeytana uymustur biliyorum suan beklemek çok zor ama Allaha guvenin. ..onun izni dışında hiçbir şey olmadigina göre bunda izin verdiyse bu sizin sinavinizdir belkide ....
İlahi adalet çok büyük içinizi ferah tutun...sevgiliyken bile yapanlar pişman olup donuyorlarki siz salak bile demedik diyorsunuz. Coook pişman olur o perde kalkınca gözünden ama siz atlasmis olursunuz o zaman.
Şuan saskinsiniz zamanla aciya nefrete farklı duygulara donusuyor bu iğrenç duygu. O yüzden bencede donuna kadar alin ve mutlaka birileriyle paylaşın kendi kendinize atlaticak kadar kolay bir durum değil konuşmak iyi gelicek inanin
Rabbim yardımcınız olsun
 
Canım kardeşim ağlayarak okudum. Ben bundan çok daha hafifini sevgilimden görüp aylarca yataktan çıkamadım, sindiremedim. Sizin yerinize kendimi koyamıyorum bile. Allah iyilerle beraberdir, siz hanımefendliğinizi bozmayın. Kimsenin yaptığı yanına kar kalmaz. Boşayın o herifi, diğer kadına da dava açın. Adi adam utanmadan aşık oldum demiş geberirsin inşallah. Çok aşırı sinirlendim. Allah'ım yavrunuzun da sizin de yardımcısı olsun inşallah. Sizi tanımıyorum ama çok dua edeceğim, ruhunuz biraz huzur bulsun diye :KK43:
 
çok üzüldüm, sanki benim başıma gelmişcesine içim cız etti, Allah yardımcın olsun, Allahım sana ve oğluna bundan sonrası için güzel bir ömür nasip etsin
bol bol dua et arkadaşım
Allah o sefil kocanı da sefil sevgilisini de bildiği gibi yapsın, ama tek isteğim bi sn bile mutluluk yüzü göremesinler inşallah bundan sonra
 
gerçekten çok üzüldüm , okurken şoka girdim , lanet olsun böyle insanlara gerçekten hiçbişiyi hak etmiyorlar. üzülme lütfen , sen en doğru olanını yaptın ve güçlü birisin bebeğin için, sağlığın için , geleceğin için yardım al uzmanlardan kendine eziyet etme.
 
Bi gün kız arkadaslarimla bi yerde oturup çay içiyoduk yıllar önce tabi ve yan masamızda bi grup erkek vardı.birisi telefonla sevgilisyle konuşyodu ve diyoduki " aşkım ben evdeyim şimdi gelmiyim ama sen arkadaşlarınla çık istersen ama x cafeden başka biyere gitmeyin oraya daha düzgün insanlar takılıyoya gözüm arkada kalmasın sonra merak ederim seni çok da gec gitme eve""kız da onun kendisini düsündüğünü saniyodur belki ama olay söyle devam etti o erkeğin yanına bi kız geldi ve samimi şekilde oturdular ve oğlan çok rahatlıkla kizlarla böyle konuşacaksinki aldatıldıklarını hissetmicek bak ben burda rahat rahat oturuyorum....o an midem bulanmisti erkeklerden ve ne yazikki erkeklerin bu tavırlarından ihanet etmeyeceklerini düşünüyoruz ama öyle olmuyo...sizin de bebeğınız olacakmış kendinizi üzmeyın derim ama ne kadar etkili olur bilmem ALLAH yardımcınız olsun zor bi durum
 
Allah sana sabır versin, bundan sonraki hayatında da en büyük mutlulukları nasip etsin. Tabi ki yaşamayan bilmez ama yüreğim burkuldu okurken. İlahi adalete her zaman inan olur mu? Gün gelir devran döner canım benim. Benim de dualarım seninle. İnşallah çok güzel günlerin olur güzel çocuğunla. İçini ferah tut.
 
En çok canımı yakan da, tüm bunları 7 aylık hamileyken yaşıyor olmak. :KK57:

allah onu nasıl biliyorsa öyle yapsın çocuğu falan göstermeyin bencillikse bencillik olsun öyle bir adamı masum çocuğunuz tanımasın bilmesin daha iyi hemen aileden en yakın olduğunuz kişi ile paylaşın tek başınıza hamile halinize bunun üstesinden gelemezsiniz aileniz sevdikleriniz her zaman sizlere destek olacaktır allah yardımcınız olsun
 
Nasıl ya da nerden başlayacağımı bilmiyorum aslında. Neden buraya yazdığımı da bilmiyorum. Bugüne kadar burada çok paylaşım okudum. Ne kadar farklı hayatların olduğunu düşünüp dururdum her seferinde. Ama kınamazdım. Çünkü kendimde dahil hiç kimse için ASLA YAPMAZ, ASLA OLMAZ diyemeyeceğimi bilirdim. Çiğ süt içmişti ya hani insan, bir anlık nefsine kapılıp gidebilirdi ya hani. “neden” diye de sormuyorum aslında şimdi hayatta olup biten onca şeyi gördükten sonra…

İçim paramparça, içim yanıyor, yüreğim kanıyor, ne yapsam ne etsem bir çare yok. Her ne kadar 5 gün önceki hayatımı geri istesem de gelmeyeceğini bilmek o kadar acı veriyor ki anlatamam.

5 gün önce, her günkü gibi işten çıkmış eve geliyordum. Normalde her gün kullandığım bir yol vardı. O gün nedense oradan değil de diğer taraftan gitmek istedim. Sanki bir şey beni o tarafa itiyormuş gibiydi ki eğer o yoldan gelmeseydim zaten şu an hiçbir şeyi bilmeden hayatıma devam ediyor olacaktım belki de kim bilir. Yolda giderken bir an gözüme bir şey takıldı. Bir plaka ve saniyeler sonra o plakanın eşimin arabasının plakası olduğunu anımsadım. İçimde tuhaf bir şeyler oldu ve durdum. Çok uzaklaşmamıştım zaten. Hem korkuyor hem de merak ediyordum ne olduğunu. Çünkü daha çok geçmemişti ki eşimle telefonda konuşurken işte olduğunu ve çok yoğun çalıştığını bugün biraz geç çıkabileceğini söylemişti. Bacaklarım titriyordu yürürken, arabanın bulunduğu yere kadar gittim. 5 dakika yürümedim zaten. Arabanın hemen çaprazında cafe tarzı bir yer vardı. Şimdi yazarken aynı anı tekrar tekrar yaşıyorum. Onları gördüm. Elim ayağım buz kesti. Eşim arkasını dönüktü, fark etmedi. Orada öylece dona kaldım. Zaman sanki durdu, hiçbir şey düşünemiyordum. Ne yapacağımı bilmeden öylece belki de 5-10 dakika bekledim ama ne kadar zaman olduğunu da bilmiyorum aslında. Şimdi diyeceksiniz ki ne var iş içindir vs. Ama eşimin işi öyle bir iş değil.

Dışarıda hiçbir iş ilişkisi bulunmayan, 3 yıldır ev iş, iş ev arasında mekik dokuyan, bu yüzden arabası bile doğru düzgün kilometre yapmamış olan, işten çıkarken arayıp geliyorum diye haber veren ve ne kadar zamanda evde olduğu belli olan, karşı cinsle iletişimi mesafeli, telefon rehberinde gereksiz hiç kimsenin telefon numarası olmayan hatta aile dışında hiçbir bayanın telefon numarası olmayan, whatsapp tan tutun da hiçbir sosyal medya aracı kullanmayan, her daim evde yanımda olan ve interneti bile yanımda kullanan, bulunduğumuz şehirde arkadaşı çok fazla olmadığı için haftasonunu bile her daim eşiyle birlikte geçiren, en son kafeye gidip oturduğumuz zamanın üzerinden 1,5 yıl geçmesine rağmen ısrarla kafede oturmak istemeyen, dışarıda yemek yemeyi sevmeyip eve söyleyen, haftaiçi işte yorulduğu için haftasonunu çoğunlukla evde geçirmek isteyen biriydi. Evet artık ”di” diyorum. Çünkü bundan sonrası yok. Bizim geleceğimiz yok, bitti, tükendi. Artık doğrusu “biz” diye bir şey yok! “Yok”muşuz.

O gün biraz daha bekledikten sonra kendime geldim ve yapabileceğim çok da bir şey yoktu aslında. Aralarındaki samimiyet her şeyi açıklıyordu, en ufak bir yanlış anlama ihtimalim olup olmadığımı sorsam da kendime boş bir uğraş olduğunu adım gibi biliyordum. İçeri girdim ve masaya doğru gittim. Eşim beni fark edince o da dondu kaldı. Kireç gibi oldu bir anda yüzü. Gözlerime bakamadı ve başını öne doğru eğdi sadece. Hiç konuşmadı, o dakikadan sonra bir şey söylemesini beklemiyordum zaten. Aslında hayatım boyunca hiç böyle bir şey yaşamayacakmışım gibi diğer yandan sanki bir gün böyle bir şey zaten yaşayacakmışım gibi karmakarışık duygular içindeydim. Yüzüğümü çıkarttım, masanın üzerine bıraktım ve sadece “Yolun açık olsun.” diyebildim. Orada cıngar çıkartıp rezil etmek de vardı belki ama o an hiçbir şeye gücüm yoktu, dokunsalar yere yığılacak gibiydim. Arabaya bindim ve eve geldim. Ama nasıl geldim ben bile bilmiyorum. Arabayı nasıl kullandım bilmiyorum.

Onunla paylaştığımız ne varsa kırıp dökmek istedim. Ne yazık ki hiçbirini yapacak takatim yoktu. Akşam olmuştu artık. Işığı açmadım. Sabaha kadar karanlıkta oturdum ve saatlerce ağladım. Hiçbir şey yiyemedim. O gece ev gelmedi, nerde kaldı ne yaptı bilmiyorum, bilmek de istemiyorum. Ve asıl vurucu darbe o sabah geldi. Telefonumda bir mesaj “ELİMDE DEĞİLDİ, AŞIK OLDUM, BENİ AFFET BİLE DİYEMEM, SENİN DE YOLUN AÇIK OLSUN…”

En çok canımı yakan da, tüm bunları 7 aylık hamileyken yaşıyor olmak. Ve böyle bir mesajdan sonra ne denir ki artık. Giden çoktan gitmiş… Hayat ne kadar da tarifsiz acılar yaşatabiliyormuş insana. Ne hissettiğimi anlatmak istiyorum, anlatıp bir nebze rahatlamak istiyorum ama kelimeler kifayetsiz, sanki hafızamdan silinmiş gibiler. Bu yazıyı bile o kadar uzun zamanda yazdım ki iki lafı bir araya getirmek için o kadar uğraşıyorum ki…

Ve şu an bu yaşadıklarımı hiç kimse bilmiyor. Ne benim ailem ne onun ailesi. Nasıl anlatılır onu da bilmiyorum. Yapayalnızım günlerdir evde. Ölü gibiyim. Ne yapacağımı bilmiyorum. Ağlayıp ağlayıp susuyorum. Ağlamaktan gözlerim acıyor. Ağlarken boğulacak gibi oluyorum, nefes alamıyorum zaman zaman… Bu kadar bilinmezliğin ardından bildiğim tek şey var. İstediğim tek şey daha doğrusu: Çocuğunu tanımasına izin vermemek. Belki çok acımasızca ama öyle. Canımı bu kadar yakan, dünyamı ansızın her şey güzel giderken bebeğimiz için gün sayarken böylesine acımasızca yıkan bir insana bunu layık görüyorum.

Çok uzun oldu farkındayım ama böyle işte, hakkınızı helal edin…
Ve hemen cevap yazamazsam affola...

tek başına taşımak için çok ağır bir yük.. ailenle paylaşmalısın biran evvel.. herşey de bir hayır vardır. umarım bebeğin sana öyle güzelikler getirir ki o lanet herifin açtığı yarayı biran evvel kapatırsın..
 
X