korktuğum olmadı. dün çok güzel bir gün geçirdim.
anladım ki istersem 2 yaşında bebek olsun ister 80 yaşında amca herkesle anlaşıp kendimi sevdirebiliyorum çabalamadan. napıyorum bilmiyorum ama duruşum bakışım konuşmam bişeyler sempatik geliyor sanırım ısınıyorlar, ama ben utanıyorum aslında. neyse kötü bi özellik değil ama sanırım hiçbir zaman büyük kadın triplerine giremicem. neyse.
o kadar uzun süre çingene stili kavga gürültü yaşıyorum ki ailem sağolsun, resmen normal insana hasret kaldım. ne kadar büyük insanlarda ne kadar az egolar olduğunu gördükçe resmen şaşırıyorum. alanında bir numara olan adamın halini görseniz mütevazilikten ve centilmenlikten kırılacak... umarım ben de o insanlardan biri olabilirim. aslında öyleydim ama ailemin egolarıyla çarpışmaktan ben de egoist bir tip olma moduna girdim son 2-3 senedir.
umuyorum ki kendi halime dönünce biraz eski kişiliğime dönebilirim. en korktuğum şey, kötü insanların benim karakterimi bozması çünkü. kötülükler yaşadıkça kötü bir insana dönüşen o haklı kötülerden olmak istemiyorum. etrafımda kötüler olmasın istiyorum mümkün mertebe ki aklı selim kalabileyim.
geçen günkü yaptığım temizliğin acısı hala çıkıyor, elim kolum sırtım bacağım pert oldu resmen. dün de açık havada buz gibi rüzgar yedim kalın giyinmiştim ama üzerimden dozer geçmiş gibi hissediyorum. kendimi külkedisi gibi hissediyorum, evde temizlikçi hor görülen bir külkedisi, sevgilimin yanında prenses gibi... işin komiği takı yapan bir dükkana uğramıştık ordaki cam ustası içinden geldi bi takı yaptı bana camdan ayakkabı al bak sindirella ayakkabısı yaptım sana dedi. ben şok :))
ingilizcem çok hamlamış, uyku sersemliği de sağolsun konuşurken epey saçmaladım, yorgunluktan kelimeler aklıma gelmedi vs. biraz değiştirmek lazım :)
yine de bir nescafe xpress içip kendime gelme ve ders çalışma zamanı.
şu sınavdan ve ailemden kurtulduğumda hayatım güzel olacak. önemli olan bu arada sağlığımı sağlam tutabilmek ve başarmak.
burada çok köhne bir yer vardı, orayı düzenlemişler harika bir park yapmışlar, 3-5 bina yapılmış ve güzelleşmiş ortam. satılık bir ev vardı soralım dedik, 1. kat 800 bin yazıyordu yaaa nette.
ben bu kadar para nası kazanıcam?
neyse şu sınavı kazanalım da... yarınımız belli değil, belki yurtdışına kaçmak zorunda kalıcaz ne malum
biz opsiyonlarımızı çoğaltalım.
gıcık birkaç arkadaşım vardı. onların da bitiyor asistanlığı ve gidiyorlar çok mutluyum, şehrim bana kalacak ooooh