uzun suredır takip ediyorum bu formu.. sonunda uye olup içimin ince sızısını sadece paylaşmak istedim...
İçimi kemiren bir yaradır en sessız anımda hatırladıgım vicdan azabımdır.. yıllardır içimde bırıkmış bir acıdır bu.. burada paylaşmak istiyorum. İçim o kadar dolu ki; anlamaya kelımeler yetmıyor. Ben tüm akrabalarımdan igreniyorum.. hayatta bazı şeyleri yaşadıkça daha çok nefret ediyorum onlardan bir anda saçmalıyorsun dıyebılırsınız ama ben haklı oldugumu düşünüyorum.. burada sadece paylaşmak istedim..
Benim annemler 6 kardeşler.. beş kız, bir erkek.. annem ilkokul mezunu okumak istememiş 19 yaşında babamla evlenmiş.. iki kız kardeşi üniversite mezunu,biri yurt dışında çalışıyor, digeri ist çalışıyor, bırı de dogumdan sonra felç geçırdı, kocası terk ettı, sakat dogan bebegı 3 ay sonra vefat ettı.. babası gelıp bakmadı bıle, cenazesıne bıle gelmedı bebegın.. bırıde lise mezunu memelekette evlı ve çocukları var.. ve sonuncusu, erkek olan üniversite mezunu insaat bölumunden..
Annemlerın bir erkek kardeşleri var. Ve o kadar çok degerlı ki, sanki altından ve elmastan her şeyi. Tabı anadoluda erken evlenmek , kız bakmak adettir.. anneannmede 15 yaşından sonra kız bakmaya başlıyor. Ancak olguna layık hiçbir kız yok nedense memlekette.. ist geliyor ünıversıte okuyor. Sonra biraz çaliştıktan sonra memelekette bir üvıversıte okumuş devlet memuru bir kız bulup nişanlıyorlar. Kızın adı Aylin.. Tabı bundan önce iki kez nişan atma olayı olmuş. Be çok küçügüm c zamanlar. Tam hatırlamıyorum bile.. nişan oldugunda ben daha 7 yaşındaydım. Hayal meyal hatırlıyorum o nişanı. Annemın erkek kardeşinin nişandan bir ay sonra resmı nıkahta kıyılıyor. Birkaç ay sonra dugun olacak diye. Nişandan sonra ist geliyor ve bir firma ile görüşüp yurt dışında çalişmaya gıdegını altı ay çalişip para bırıktırıp evlenecegını söyleyrek bir ay içinde yurt dışına çıkıyor
Sene 1992 Altı ay sonra izine geldıgınde tekrar bir altı ay daha ertelıyor dügün işini.. bu şekılde bir yıl geçtikten sonra turkiye ye para göndermeye başlıyor. İki kız kardeşinin okul masraflarını karşılıyor ve annesıne para gönderıyor.. dugun birikimi yok daha..
1994 senesınde ist kaba insaati olan bir ev alımaya karar verıyorlar.. o zamanda benim babam başka bir koperatıfte daire alıyor ve onun taksıtlerini öduyor. Dayı geliyor önce annemı sonra babamı ikna edip o koperatıften çıkarıp kaba inşaatı olan bir bına aldırıyor. Para yetmedigi içinde nişanlısın altınlarını ve çalişirken kazandıgı parayı alıyorlar. Gelecekte oturacakları ev ya.. kızda veriyor. Dayı yendıden para bırıtırmeye yurt dışına çıkıyor.
Ben o sıralar 10 yaşında falanım.. babam gidiyor mısır çarşısında 10 kg kuruyemişlerden alıyor, ceviz, kayısı Antep fıtıgı falan.. o zamanda daha pahalıydı bu çerezler..ist üni. Okuyan teyzem gıdıp fatıhtekı ünlü bayan magazalarından bayan takım elbise alıyori mını eteklı, altın yuzuk, bilerzik alıyor, annem sarma yapıyor, baklava yapıyor ve bunu yurt dışına kardeşinin arkdaşları ile paket olarak gönderiyor.. ( yanı dayı nişanlısı, kendınsını sadakatle bekleyen kızı ALDATIYOR) buna benim annem, babam ve teyzelerim göz yumuyor, ve destekliyor. bize aman susun sakın kimseye söylemeyın diye tembih ediyorlar. Tabı bazı şeyleri gizlı gizlı yapıyorlar. Çocukta olsam anlıyordum olanları. Ama bunun bir aldatma oldugnu, vs galiba anlamamiştim. o zaman bızde tv bile yoktu dersem gülersınız biliyorum..
Hiç unutmam bazı anlar beynime sanki mıh gıbı çakılmiştır. Aylın bızde sene 1996.. Aylin ist gelmişti. Ailesnın ist evleri vardı. Ve ayrıca ablası oturuyordu. Yazdı.. babam, annemle konuşuyor ve nişanlınsın onu 2 aydır aramadığını, aradıgında evde bulamadıgını söylüyor. Babam sabır etmek gerekir diyor, annemde sabır et diyor.. aylın dediki sen hiç sabır ettin mı? Sabır etmek demek kolay, bekle demek kolay, sen hiç bekledın mı? Ben gunlerce konuşamıyorum. Evde saatlerce tel bekliyorum ondan dedi ve agladı.. evet sabır etmek sözcügünü ben şimdi daha iyi anlıyorum..
Tabi bu arada bızımkiler dayının metresini beslemeye devam ederken kıza bir çöp bile almıyorlar. Hatta c ist bıle paket yolladılar. Kızda paketin içine bir şeyler koydu.. paketın altında beyefendinin metresıne giden hedıyelerde vardı.. bu arada orada çocuk çalişmalrına girişmiş. Olamamiş tabi. Oradakı dr larda buna ilaç yazmışlar. Kimse görmeden, duymadan o ilaçlarıda yolladılar.. benim sayabildigim 5 farklı yabancı kadınla ilişkisi oldu.. sayamadıklarımı ve tek gecelık olanları es geçiyorum..
Dayı turkıye ye gelişinde ise aylın de izin aıp geliyordu.nişanlıs çift olarak alışverişe çıkıyorlardı.. çok bilmiş kız kardeşleri kızın begendıklerını begenmeyıp abimize c yakışmaz deyip degiştirıyorlar kızın zevkini begenmiyorlardı ( abisine borda kazak yakışmazmış, yerine krem alıyorlardı)
Sene 1997 hala nişanlılar.. yatırım amaçlı yazlık ev almaya karar verdıler. Antalya ya gıttıler. Evı begendıler ama dayının bırıkımı yetmedi. Kızın bırıktırp kendıne yaptığı bilezikler ide borç olarak aldılar. Ve yazlık koperatif evide alındı..
Her sene geldiginde evlenme konusu açılıyor, dayı şart koşuyor, tayinini bızım memelekete aldır, annemlerin yanında otur, sonra evlenelım diye.. kızda önceleri istemedi. Bizkimkiler kıza hadı sende bin git yanına dediler. Aylin dügün yapalım öyle böyle nasıl gıdeyim dedi. Dini nikah, remi nikah var. Dügünden maksat köyde akrabalar çagrılacak iki kazan yemek olacak c kadar basit yani. Salon falan tutulup ahım şahım bir dügün değil yani.. ve kızın buda hakkı. Gelinlik giymek. Bızımkiler aman ne olacak boşver giymesende olur dediler. Aylın kabul etmedi tabi. Bunlar eve gelince dalga geçiyorlardı. Aman inat edip duruyor, iki köylünün ortada davul eşliginde sallanması lazım.. ne gerek var diyorlar.. bu şekilde altı ayda bir erteleniyordu..
Sene 1999 kız bu arada dogu görevini tamamladı.. ve sonunda naklini ist yerine bızım kasaba köyüne istedi. Artık bu sene dügün yapılacaktı.. kesin kararı vermişti annem ve anneannem.. ve teyzeler babam, vs toplanıp kız evine gittiler. Ve hemen dugun yapalım çocunuz olsun falan demişler.. Aylın bir dönem deprosyana girdigini, panik atak oldgunu ve bir ilaç kullanadıgını ve altı aydan önce bebek sahibi olamayacagını öylemiş. Tabi çok bilmiş kardeşler toplulugu eve gelince kızın delirdiğini, gece kalkıp ogularını bıcaklayabilecegini, artık çocugu olmayacagı için boşuna evlendirmemelri gerektigine aile meclisi karar verdi. Ve oy birliği ile bu işi bitirmeye karar verdiler.
İst gelince annem , teyzelerim, babam harika, mukemmel, eşi benzeri olamayan, çok ama çok farklı oğullarına layık kız aramaya başladılar.. hiçbir kızı yakıştıramıyorlardı kardeşlerine.. babam oglu gıbı severdı annemın kardeşini. Sonunda bir kız buldular.. defalarca gıdip gele, ellerinde ne varsa kıza harcayarak ikna ettiler.. kız epey naza çekti kendıni. Annem beni hiç o kızı sevdigi gibi sevmedi, iltifat etmedi.. saçlarını örüp tarardı,sarlırdı, ilgilenirdi. Ama annem BENİ hiç onu sevdiği gibi sevmedi. Okşamadı, öpmedi.. ben anneme ne zaman sarıldıgımı bile hatırlamıyorum..
bu arada anneannemler de diger teyzemle kıza boşanma davası açmaya karar verip oradakı işlemleri yürütmeye karar vediler..
tabı BENİ göturen olmadı.. ben çocugum ve onlardan degilim. Annem beni ve kardeşlerimi hep yabancı gözuyle gördü benımsemedi. Bizi guzel bir şey yaparken bile yanlarında götürmezlerdi. Hep fazlalıktık.. babamın arabasında bizim bınecegimiz yer olmadıgı için hep evde bırakılırdık..
tabi bu arada ben bir çok şeyi bildigimi dayı ve annem farkındaydı.. annem baklava vs yapar kıza gönderirdi.. bir gun dayı anneme tel açıp kızın saçma sapan konuşuyor sap yiyip bir söz vardır bızım oralarda onu söyluyor.. annem bana düşman kesildi. Evin içinde aşşagıladı, bagırdı, sen ne yapmaya açlışıyorsun diye. Ama bir kez olsun beni dinlemedi. Bir şey söylemedım, konuşmadım dediysemde beni anlamadı.. sonradan farkına vardım.. dayı korktugu için benim hakımda öyle demişti.
Bu arada dayı yurt dişindaki işini kaybetti. Bunu yeni nışanlandıgı kıza söyelmediler. Kız ne isterse borca girerek aldı benim annem ve babam.. annem babamı ıkna edıp elındekı tum birirkimi bu dugun için harcadı..
Yalovada resmi nıkah kıyıldı. Arabanın gıtmesı için servis tutuldu.. o zaman ben kısa süreli yarım gun bir işte çalişmiştim.. 60 tl almiştim.. servis ücretini annem ve teyzem o parayı ödediler.. tabi gidilecegi gun kız tarafı fazla gelen lmasın dediği için beni sen fazlasın gelme diye götürmediler..
Sene 2002 İst çamlıca özel bir restoranda dugn yaptılar 4000 , 3000 tl gelınlik aldılar. Ve iki set altın aldılar, hr gıttıklerınde kızı görmeye mutlaka bir altın alıyorlardı.. kandıllerde bayramlarda, ne bohçalar yapılıyordu..
Bizi kardeşlerimde birlıkte odadan çıkararak aralarına almayarak vs yaparak itelıyorlar ve neler neler yaptılar.. hiç unutmadım, unutturmadım. Dugune iki gun var, herkes şıkır şıkır gıynmiş. Bı kıyafette ben istedım. o sene tafta kıyafetler modaydı.. 30 tl falandı.. annem teyzem bir olup, kartta lımıt yok, para lazım olmaz dedi. Israr edınce teyzem ben gelip alırım dedi.. bende ne zamn alacaksın kı dügüne iki gun kaldı dedim. dinleyen kim.. tabı kıza 120 tl ye inciden ayakkabı, vakko da çanta alınıyor hemde indirimsiz sezon ürünü.. tabi bana bir şey alınmadı.. hiç unutmam bana bırısınde sarı bir kıyafet bulular, yakışmadı bile.. salona gelen arkdaşlarım benden daha şıktı ve benımle aynı kücük besleme gibi olmuşun diye dalga geçtıler. Buna bana kıyafet almasına engel olan teyzem dahil
Ve babam yaklaşık 20 milyar harcayarak dügünü yaptı.. sonunda patlayan kartlar, buyuk bir borç kaldı.. dugunde bir ay sonra dayı ile eşi bızımkıları, annenanne ve dede de dahil hepsini kapıdan kovdular.. ve almadılar evlerıne. Babam borcunu öde deyınce küfür edip teli kapattı. Annem kardeşimden nıye para istıyorsun diye küstü.. ve DERİN bir YOKLUĞUN içine girdik.. öyleki sabah kahvaltısında sadece peynır ve çay içtigimiz gunleri çok bilirim.. gunlerce un çorbası içtigimiz gunleride.. ve annem ondan sonrakı hayatı bize ayrıca zından ederek gçirdi..
Abim üni. Kazandı babam harç parasını bile veremedi. Hatta oss sınavın nasıl geçtı DİYE sormadılar çocuga.. en guzel zamımda çalişmaya başladım. çaliştigimi getirp babama verdım. Babam dayının bıraktığı borçları ödedi. Annem ve teyzem para gıtmesın DİYE bana kıayafet aldırmaz teyzemın arkdaşlarından gelenleri gıyıdırırdı. Ve arkdaşlarım dalaga geçerdı koca karı gıbı gıyınıyorsun diye.. çok agladım ama bana bir elbıseyı çok görduler. Annemle bazen kavga ederdık. Bir gun her şey senin bu ........ kardeşin yuzunden oldu dedim diye benim yuzumu parçalarcasına vurdu ve yüzüm gözum kan içinde kaldı..
Ve bir dayanamayıp evde dayıya ait ne varsa çöpe attım.. ve annem bunun farkına varınca köye kustu ve gitti 4 ay gelmedi. Ve sonra bana hiç annelık yapmadı kardeşinin kıyafetını nasıl atmışım ben.. çok lazım olsa alırdı zaten dedim bende.. kaç senedır sormadı bıle..
Abim evi terk etti. Ayrıldı.. bir arkadaşı ile ev tutup yaşamaya başladı..annem hatasını örtmek için BENİ sorumlu tuttu SENİN yuzunden gitti diye. Ve herkese böyle anlattı.. BENİ çevrem kardeşi ile geçinemeyen bir geçimsiz olarak tanıdı.
Aradan yıllar geçti. Annem hırsını almadı beni eşime kötuleyebildigi kadar kötuledi. Kaç defa ayrılma noktasına geldim.. neler yaşamadım..
Ve bende onların bir zamanlar düşündukleri gibi evlılık yaptım.. daha dogrusu ben istemedim.. hiçbir zaman aylın ı unutmadım.. unutamadım.. içimde ona yapılanlar kanayan yaradır.. vicdan azabımdır.. ve o yüzden annemın istedigi şekil dügün yapmadım.. yakın dostlarıma özel bir yerde yemek verdım.. ve sade gelınlıgımle.. annem yabancı gıbı gelıp gitti.. eşime yaptıklarından sonra eşim de tavır koydu.
Babam bana telde bir gun biz aylıne yaptılarımızın cezasını öduyoruz dedi. Evet öyle dedim bende..
Şimdi benimde eşimde uzaklarda.. zor görüşüyoruz.. görevi bitene kadar böyle.. ve şimdi daha iyi anlıyorum aylını
Ve ozaman ses çıkarmadıgıma, pıstıgıma pişmım.. üzgunum son memelekete gitttgimde içimde tum bırıkmişleri anlattım eşe dostta..
Ve ailemden kımseyı evime almadım.. mısafır etmedım.. hep bir akrabanım evınde buluştum.. sevmiyorum onları.. nefret edıyorum.. şimdi bir şey yokmuş gibi bana sen kötusun diyorlar. Soruyorum sız çok mu iyisiniz diye?... cevap yok tabi..
kadar çok birikmiş varki içimde.. unutamıyorum ona yapılan haksızlıkları.. ve ailem daha çok kızıyorum..
derin bir acıdır içimdeki.. yaradır.. anlatıp rahatlamak istedim sadece..
İçimi kemiren bir yaradır en sessız anımda hatırladıgım vicdan azabımdır.. yıllardır içimde bırıkmış bir acıdır bu.. burada paylaşmak istiyorum. İçim o kadar dolu ki; anlamaya kelımeler yetmıyor. Ben tüm akrabalarımdan igreniyorum.. hayatta bazı şeyleri yaşadıkça daha çok nefret ediyorum onlardan bir anda saçmalıyorsun dıyebılırsınız ama ben haklı oldugumu düşünüyorum.. burada sadece paylaşmak istedim..
Benim annemler 6 kardeşler.. beş kız, bir erkek.. annem ilkokul mezunu okumak istememiş 19 yaşında babamla evlenmiş.. iki kız kardeşi üniversite mezunu,biri yurt dışında çalışıyor, digeri ist çalışıyor, bırı de dogumdan sonra felç geçırdı, kocası terk ettı, sakat dogan bebegı 3 ay sonra vefat ettı.. babası gelıp bakmadı bıle, cenazesıne bıle gelmedı bebegın.. bırıde lise mezunu memelekette evlı ve çocukları var.. ve sonuncusu, erkek olan üniversite mezunu insaat bölumunden..
Annemlerın bir erkek kardeşleri var. Ve o kadar çok degerlı ki, sanki altından ve elmastan her şeyi. Tabı anadoluda erken evlenmek , kız bakmak adettir.. anneannmede 15 yaşından sonra kız bakmaya başlıyor. Ancak olguna layık hiçbir kız yok nedense memlekette.. ist geliyor ünıversıte okuyor. Sonra biraz çaliştıktan sonra memelekette bir üvıversıte okumuş devlet memuru bir kız bulup nişanlıyorlar. Kızın adı Aylin.. Tabı bundan önce iki kez nişan atma olayı olmuş. Be çok küçügüm c zamanlar. Tam hatırlamıyorum bile.. nişan oldugunda ben daha 7 yaşındaydım. Hayal meyal hatırlıyorum o nişanı. Annemın erkek kardeşinin nişandan bir ay sonra resmı nıkahta kıyılıyor. Birkaç ay sonra dugun olacak diye. Nişandan sonra ist geliyor ve bir firma ile görüşüp yurt dışında çalişmaya gıdegını altı ay çalişip para bırıktırıp evlenecegını söyleyrek bir ay içinde yurt dışına çıkıyor
Sene 1992 Altı ay sonra izine geldıgınde tekrar bir altı ay daha ertelıyor dügün işini.. bu şekılde bir yıl geçtikten sonra turkiye ye para göndermeye başlıyor. İki kız kardeşinin okul masraflarını karşılıyor ve annesıne para gönderıyor.. dugun birikimi yok daha..
1994 senesınde ist kaba insaati olan bir ev alımaya karar verıyorlar.. o zamanda benim babam başka bir koperatıfte daire alıyor ve onun taksıtlerini öduyor. Dayı geliyor önce annemı sonra babamı ikna edip o koperatıften çıkarıp kaba inşaatı olan bir bına aldırıyor. Para yetmedigi içinde nişanlısın altınlarını ve çalişirken kazandıgı parayı alıyorlar. Gelecekte oturacakları ev ya.. kızda veriyor. Dayı yendıden para bırıtırmeye yurt dışına çıkıyor.
Ben o sıralar 10 yaşında falanım.. babam gidiyor mısır çarşısında 10 kg kuruyemişlerden alıyor, ceviz, kayısı Antep fıtıgı falan.. o zamanda daha pahalıydı bu çerezler..ist üni. Okuyan teyzem gıdıp fatıhtekı ünlü bayan magazalarından bayan takım elbise alıyori mını eteklı, altın yuzuk, bilerzik alıyor, annem sarma yapıyor, baklava yapıyor ve bunu yurt dışına kardeşinin arkdaşları ile paket olarak gönderiyor.. ( yanı dayı nişanlısı, kendınsını sadakatle bekleyen kızı ALDATIYOR) buna benim annem, babam ve teyzelerim göz yumuyor, ve destekliyor. bize aman susun sakın kimseye söylemeyın diye tembih ediyorlar. Tabı bazı şeyleri gizlı gizlı yapıyorlar. Çocukta olsam anlıyordum olanları. Ama bunun bir aldatma oldugnu, vs galiba anlamamiştim. o zaman bızde tv bile yoktu dersem gülersınız biliyorum..
Hiç unutmam bazı anlar beynime sanki mıh gıbı çakılmiştır. Aylın bızde sene 1996.. Aylin ist gelmişti. Ailesnın ist evleri vardı. Ve ayrıca ablası oturuyordu. Yazdı.. babam, annemle konuşuyor ve nişanlınsın onu 2 aydır aramadığını, aradıgında evde bulamadıgını söylüyor. Babam sabır etmek gerekir diyor, annemde sabır et diyor.. aylın dediki sen hiç sabır ettin mı? Sabır etmek demek kolay, bekle demek kolay, sen hiç bekledın mı? Ben gunlerce konuşamıyorum. Evde saatlerce tel bekliyorum ondan dedi ve agladı.. evet sabır etmek sözcügünü ben şimdi daha iyi anlıyorum..
Tabi bu arada bızımkiler dayının metresini beslemeye devam ederken kıza bir çöp bile almıyorlar. Hatta c ist bıle paket yolladılar. Kızda paketin içine bir şeyler koydu.. paketın altında beyefendinin metresıne giden hedıyelerde vardı.. bu arada orada çocuk çalişmalrına girişmiş. Olamamiş tabi. Oradakı dr larda buna ilaç yazmışlar. Kimse görmeden, duymadan o ilaçlarıda yolladılar.. benim sayabildigim 5 farklı yabancı kadınla ilişkisi oldu.. sayamadıklarımı ve tek gecelık olanları es geçiyorum..
Dayı turkıye ye gelişinde ise aylın de izin aıp geliyordu.nişanlıs çift olarak alışverişe çıkıyorlardı.. çok bilmiş kız kardeşleri kızın begendıklerını begenmeyıp abimize c yakışmaz deyip degiştirıyorlar kızın zevkini begenmiyorlardı ( abisine borda kazak yakışmazmış, yerine krem alıyorlardı)
Sene 1997 hala nişanlılar.. yatırım amaçlı yazlık ev almaya karar verdıler. Antalya ya gıttıler. Evı begendıler ama dayının bırıkımı yetmedi. Kızın bırıktırp kendıne yaptığı bilezikler ide borç olarak aldılar. Ve yazlık koperatif evide alındı..
Her sene geldiginde evlenme konusu açılıyor, dayı şart koşuyor, tayinini bızım memelekete aldır, annemlerin yanında otur, sonra evlenelım diye.. kızda önceleri istemedi. Bizkimkiler kıza hadı sende bin git yanına dediler. Aylin dügün yapalım öyle böyle nasıl gıdeyim dedi. Dini nikah, remi nikah var. Dügünden maksat köyde akrabalar çagrılacak iki kazan yemek olacak c kadar basit yani. Salon falan tutulup ahım şahım bir dügün değil yani.. ve kızın buda hakkı. Gelinlik giymek. Bızımkiler aman ne olacak boşver giymesende olur dediler. Aylın kabul etmedi tabi. Bunlar eve gelince dalga geçiyorlardı. Aman inat edip duruyor, iki köylünün ortada davul eşliginde sallanması lazım.. ne gerek var diyorlar.. bu şekilde altı ayda bir erteleniyordu..
Sene 1999 kız bu arada dogu görevini tamamladı.. ve sonunda naklini ist yerine bızım kasaba köyüne istedi. Artık bu sene dügün yapılacaktı.. kesin kararı vermişti annem ve anneannem.. ve teyzeler babam, vs toplanıp kız evine gittiler. Ve hemen dugun yapalım çocunuz olsun falan demişler.. Aylın bir dönem deprosyana girdigini, panik atak oldgunu ve bir ilaç kullanadıgını ve altı aydan önce bebek sahibi olamayacagını öylemiş. Tabi çok bilmiş kardeşler toplulugu eve gelince kızın delirdiğini, gece kalkıp ogularını bıcaklayabilecegini, artık çocugu olmayacagı için boşuna evlendirmemelri gerektigine aile meclisi karar verdi. Ve oy birliği ile bu işi bitirmeye karar verdiler.
İst gelince annem , teyzelerim, babam harika, mukemmel, eşi benzeri olamayan, çok ama çok farklı oğullarına layık kız aramaya başladılar.. hiçbir kızı yakıştıramıyorlardı kardeşlerine.. babam oglu gıbı severdı annemın kardeşini. Sonunda bir kız buldular.. defalarca gıdip gele, ellerinde ne varsa kıza harcayarak ikna ettiler.. kız epey naza çekti kendıni. Annem beni hiç o kızı sevdigi gibi sevmedi, iltifat etmedi.. saçlarını örüp tarardı,sarlırdı, ilgilenirdi. Ama annem BENİ hiç onu sevdiği gibi sevmedi. Okşamadı, öpmedi.. ben anneme ne zaman sarıldıgımı bile hatırlamıyorum..
bu arada anneannemler de diger teyzemle kıza boşanma davası açmaya karar verip oradakı işlemleri yürütmeye karar vediler..
tabı BENİ göturen olmadı.. ben çocugum ve onlardan degilim. Annem beni ve kardeşlerimi hep yabancı gözuyle gördü benımsemedi. Bizi guzel bir şey yaparken bile yanlarında götürmezlerdi. Hep fazlalıktık.. babamın arabasında bizim bınecegimiz yer olmadıgı için hep evde bırakılırdık..
tabi bu arada ben bir çok şeyi bildigimi dayı ve annem farkındaydı.. annem baklava vs yapar kıza gönderirdi.. bir gun dayı anneme tel açıp kızın saçma sapan konuşuyor sap yiyip bir söz vardır bızım oralarda onu söyluyor.. annem bana düşman kesildi. Evin içinde aşşagıladı, bagırdı, sen ne yapmaya açlışıyorsun diye. Ama bir kez olsun beni dinlemedi. Bir şey söylemedım, konuşmadım dediysemde beni anlamadı.. sonradan farkına vardım.. dayı korktugu için benim hakımda öyle demişti.
Bu arada dayı yurt dişindaki işini kaybetti. Bunu yeni nışanlandıgı kıza söyelmediler. Kız ne isterse borca girerek aldı benim annem ve babam.. annem babamı ıkna edıp elındekı tum birirkimi bu dugun için harcadı..
Yalovada resmi nıkah kıyıldı. Arabanın gıtmesı için servis tutuldu.. o zaman ben kısa süreli yarım gun bir işte çalişmiştim.. 60 tl almiştim.. servis ücretini annem ve teyzem o parayı ödediler.. tabi gidilecegi gun kız tarafı fazla gelen lmasın dediği için beni sen fazlasın gelme diye götürmediler..
Sene 2002 İst çamlıca özel bir restoranda dugn yaptılar 4000 , 3000 tl gelınlik aldılar. Ve iki set altın aldılar, hr gıttıklerınde kızı görmeye mutlaka bir altın alıyorlardı.. kandıllerde bayramlarda, ne bohçalar yapılıyordu..
Bizi kardeşlerimde birlıkte odadan çıkararak aralarına almayarak vs yaparak itelıyorlar ve neler neler yaptılar.. hiç unutmadım, unutturmadım. Dugune iki gun var, herkes şıkır şıkır gıynmiş. Bı kıyafette ben istedım. o sene tafta kıyafetler modaydı.. 30 tl falandı.. annem teyzem bir olup, kartta lımıt yok, para lazım olmaz dedi. Israr edınce teyzem ben gelip alırım dedi.. bende ne zamn alacaksın kı dügüne iki gun kaldı dedim. dinleyen kim.. tabı kıza 120 tl ye inciden ayakkabı, vakko da çanta alınıyor hemde indirimsiz sezon ürünü.. tabi bana bir şey alınmadı.. hiç unutmam bana bırısınde sarı bir kıyafet bulular, yakışmadı bile.. salona gelen arkdaşlarım benden daha şıktı ve benımle aynı kücük besleme gibi olmuşun diye dalga geçtıler. Buna bana kıyafet almasına engel olan teyzem dahil
Ve babam yaklaşık 20 milyar harcayarak dügünü yaptı.. sonunda patlayan kartlar, buyuk bir borç kaldı.. dugunde bir ay sonra dayı ile eşi bızımkıları, annenanne ve dede de dahil hepsini kapıdan kovdular.. ve almadılar evlerıne. Babam borcunu öde deyınce küfür edip teli kapattı. Annem kardeşimden nıye para istıyorsun diye küstü.. ve DERİN bir YOKLUĞUN içine girdik.. öyleki sabah kahvaltısında sadece peynır ve çay içtigimiz gunleri çok bilirim.. gunlerce un çorbası içtigimiz gunleride.. ve annem ondan sonrakı hayatı bize ayrıca zından ederek gçirdi..
Abim üni. Kazandı babam harç parasını bile veremedi. Hatta oss sınavın nasıl geçtı DİYE sormadılar çocuga.. en guzel zamımda çalişmaya başladım. çaliştigimi getirp babama verdım. Babam dayının bıraktığı borçları ödedi. Annem ve teyzem para gıtmesın DİYE bana kıayafet aldırmaz teyzemın arkdaşlarından gelenleri gıyıdırırdı. Ve arkdaşlarım dalaga geçerdı koca karı gıbı gıyınıyorsun diye.. çok agladım ama bana bir elbıseyı çok görduler. Annemle bazen kavga ederdık. Bir gun her şey senin bu ........ kardeşin yuzunden oldu dedim diye benim yuzumu parçalarcasına vurdu ve yüzüm gözum kan içinde kaldı..
Ve bir dayanamayıp evde dayıya ait ne varsa çöpe attım.. ve annem bunun farkına varınca köye kustu ve gitti 4 ay gelmedi. Ve sonra bana hiç annelık yapmadı kardeşinin kıyafetını nasıl atmışım ben.. çok lazım olsa alırdı zaten dedim bende.. kaç senedır sormadı bıle..
Abim evi terk etti. Ayrıldı.. bir arkadaşı ile ev tutup yaşamaya başladı..annem hatasını örtmek için BENİ sorumlu tuttu SENİN yuzunden gitti diye. Ve herkese böyle anlattı.. BENİ çevrem kardeşi ile geçinemeyen bir geçimsiz olarak tanıdı.
Aradan yıllar geçti. Annem hırsını almadı beni eşime kötuleyebildigi kadar kötuledi. Kaç defa ayrılma noktasına geldim.. neler yaşamadım..
Ve bende onların bir zamanlar düşündukleri gibi evlılık yaptım.. daha dogrusu ben istemedim.. hiçbir zaman aylın ı unutmadım.. unutamadım.. içimde ona yapılanlar kanayan yaradır.. vicdan azabımdır.. ve o yüzden annemın istedigi şekil dügün yapmadım.. yakın dostlarıma özel bir yerde yemek verdım.. ve sade gelınlıgımle.. annem yabancı gıbı gelıp gitti.. eşime yaptıklarından sonra eşim de tavır koydu.
Babam bana telde bir gun biz aylıne yaptılarımızın cezasını öduyoruz dedi. Evet öyle dedim bende..
Şimdi benimde eşimde uzaklarda.. zor görüşüyoruz.. görevi bitene kadar böyle.. ve şimdi daha iyi anlıyorum aylını
Ve ozaman ses çıkarmadıgıma, pıstıgıma pişmım.. üzgunum son memelekete gitttgimde içimde tum bırıkmişleri anlattım eşe dostta..
Ve ailemden kımseyı evime almadım.. mısafır etmedım.. hep bir akrabanım evınde buluştum.. sevmiyorum onları.. nefret edıyorum.. şimdi bir şey yokmuş gibi bana sen kötusun diyorlar. Soruyorum sız çok mu iyisiniz diye?... cevap yok tabi..
kadar çok birikmiş varki içimde.. unutamıyorum ona yapılan haksızlıkları.. ve ailem daha çok kızıyorum..
derin bir acıdır içimdeki.. yaradır.. anlatıp rahatlamak istedim sadece..