Derdime çare.. İstemediğim ne varsa burnumun dibinde bitiyor.

Erkek arkadaşin değişmiş şimdi başkasını beğeniyorsun hoş buluyorsun ya o da 3 yıl sonra değişirse?Yasin genç ama deneme yanilma yapma abla tavsiyesi.insanlari olduğu gibi sev hatasıyla kusuruyla tabi ki yanlsini düzelt ama hemen bitirip başka tarafa yönelme.cünkü onun da begenmedigin çok huyu çıkacaktir kimse mükemmel değil ki bacım insanlar değişir
 
Büyük yanılgı. Annem büyük bir grup şirketinde üst düzey yönetici aslen mesleğide makine mühendisliği, babamda ilçe emniyet müdürü. Sanırım sizin bu konuda bazı takıntılarınız mevcut. Aksi halde bu kadar yorum yapan insan arasında bu kadar rahatsız olan bir sürü insan daha çıkardı. Şöyle bir göz gezdirirseniz genel olarak gayet anlaşıldığımı anlayabilirsiniz. Ben sizin kastettiğiniz "böyle söyleseydiniz anlardım" dediğiniz özellikleri tek bir kelime altında classy olarak tabir ediyorum. Ama siz nahoş buluyorsanız kullanmazsınız olur biter. Çünkü şuan asıl meseleye odaklanamıyoruz, zaman kaybı oluyor. Yine de saygı çerçevesindeki eleştirilere açık bi insanım, bu yüzden üslubumu değiştirmiyorum. Teşekkürler.

Üslubunu değistir demedim. Anlatmaya çalıstığın şeylerle çatısıyorsun bu üslubunla. Diğer yorum yapan insanlarin yorumlari beni ilgilendirmiyor bu benim fikrim. Genel olarak durumu cidden çok cok iyi ve iyi yerlerde olan insanlar birazda olgun ve özentilikten uzaksa her bulduğu yerde tek tek mal mülk ve fiyatlarini hemen ortaya döküp saymiyorlar. Bu tür kelimeleri sakız etmiyorlar.
Ancak ben yanlıs kişiyle muhattabım çünkü saydıklarına sen sahipsin degilsin ve yaşında kücük zaten "Sevgilimin, annemin, babamın" diyebiliyorsun en fazla cunku sen kendi başina sahip olmadin ve hicbisey yapmadın henüz okuyorsun. O yüzden böyle davranıyorsun belkide. Zamanla düzelebilir.
 
Aslında kendimi açıklamaya çalışmaktan pek hoşlanmam zor gelir, fakat gelen tüm yorumların içerisinde 3 tanesi kullandığım kelimelerden irrite olduğunu o veya bu şekilde belli edince kendimi buna mecbur hissettim.
Zengin bir ailenin kızı değilim, ama seçimlerimi özenle yapmaya dikkat ederim. Hayatım boyunca gece kulübüne gitmedim. Cıstak cıstak müzik altında dans edip bira içmek eğlence anlayışım hiç olmadı. Benim eğlence anlayışım hoş manzaralı bir mekanda illa alkol tüketiceksem şarap içerek belki canlı müzik dinlemek belki mekana gittiğim dostlarımla sohbet etmek. Kahve kupalarından hoşlanmam, benim için zarif desenleri olan kahve fincan ve tabakları vazgeçilmezdir. Hiç bir yemeğin tepsi içerisinde ortadan yenmesinden haz etmem, servise ve sunuma önem veririm. Bilmem kaç çeşit ayakkabım çantam yoktur, bir kaç adet yanılmıyorsam toplamda 4 veyahut 5 fakat iyi model ve markaları tercih ederim. Çünkü hem iyi model ve marka hem 10 çeşit ayakkabıya sahip olacak bütçem yok. Çimenlere yayılıp bişeyler yiyip içen insanlardan hoşlanmam, piknik yaparken dahi doğru düzgün bir masa,masaörtüsü filan ararım. Classy'den kastımda düzgün tercihleri olan insanlar (kendimce tabii, benim doğrularım bu) aksi halde gereksiz birer ayrıntı olarak bulduğum bir konu var ki, erkek arkadaşımın kenara çekip içtiği arabası 250 milyar değerinde bir araba. Ayrıca 4 katlı bir villada ikamet ediyor. Maddi olarak standartların baya üstünde. Fakat benim için "classy değil". Sizi rahatsız eden durum nedir bilmiyorum, fakat anladığınız şey "varoş bu ya" kelimesini ima ediyor olmamsa, böyle bir durum bahsettiğim üzere pekte mümkün değil. Fakat ne yazık ki maddi olarak beni 3-5 kere katlayıp cebine sokup taşıyacak adam, benim gözümde yaptığı saçma sapan tercihlerle alımını yitirdi. Bilmiyorum, özensiz bir yaşam tarzını yadırgamak neden rahatsız edici? Eğer bu saydıklarım dışında çok daha alakasız bir sebepten dolayı cümlelerimden rahatsız olduysanız neden olduğunu gerçekten bilmek isterim. Fakat bana daha çok "küçümsediğim" düşüncesini empoze etmişimde bu sebeple rahatsız olunmuş gibi geldi. Böyle bir durum yok, pekte mümkün değil. Mesele tamamen yaptığı "tercihlerden" ibaret. Bu sebeple rahatsız ediceğim bir durum göremedim ben açıkcası.

ben yorum yapmamistim ama ben cevap vereyim kullandigin kelimeler degil de dusunce yapin bana biraz itici geldi.senin bu sayip doktugun zarif zevklere sahip olma ozenli olma durumu bir cok kadinda var zaten.senin bu anlamda ayricalikli oldugun bir durum yok fakat sen bence biraz yanliş dusunuyosun etrafi bu kadar kontrol etme durtunu yenmelisin benim gozumde anlattiklarindan yola cikarak kasinti bir tip belirdi bak ben de soguk bir insanimdir laubalilikten hoslanmam lakayit iliskileri muhabbetleri sevmem ince zevklerim vardir ama bir cok tarzi icimde barindiririm yani o otelediğin gece klubu yasantisini da yasarim cok klas buldugun sakin hos muzikler sarapli sohbetleri de. yani sen de kendinde olmayan ozelliklere bu kadar ters ve sert bakmak zorunda degilsin.biraz hosgorulu olmayi ogrenmelisin.mesela arabada alkol icmesi yerine mekanda icmesini tercih ederim demissin.bu kismi cok anlayamadim sebebi tam olarak nedir? biraz kalipci ve sekilci bir insan tipi canlandi gozumde. sevgilin arabada alkol icip kafasina gore sohbet ediyor diye mi kalitesi azaldi yani çok şekilcisin çoookk..bu arada arkadasin giyim kusam sus pus olarak kendine dikkat etmiyorsa bu da onun boyle bir donemidir depresiftir mutsuzdur veya sana karsi bir heyecani kalmamistir. bence sen de baskalarindan etkilenebildiysen hemen ayrilmalisin sevgin kalmamis gordugum kadariyla
 
Acikcasi konu sahibinin bir kac gorusuyle taban tabana zittiz. Kendisine cok karisan bir erkek arkadasi var ve bu konudaki tutumunu ve baska insanlara verdigi tavsiyeleri hic tasvip etmiyorum. Kisaca konu sahibini savinmak gibi bir derdim yok. Ama bu konuda kendini cok iyi ifade ettigini dusunuyorum. Uzerine gelinmesini haketmiyor. Kkda kaliteli yasam surdugunu iddia edip varos bir tarzi olan kadinlardan degil bence. Icini doldurabildigi bir kalite anlayisi var.
Konuya gelince ben erkek arkadasinizi hic sevmedigimden ayrilin gitsin derdim ama mantikli bir oneri bunun gecici bir donem olup olmadigini irdelemeniz olurdu. Gecici bir donemse yaninda olmalisiniz. Yok bundan sonra boyleyse yollari ayirmalisiniz.
 
Hanımlar kafam çok karışık.Birşeylerin yanlış gittiği kanaatindeyim.Hem kendi içimde hem de etrafımda. Umarım çok ayrıntıya girmeden açık bi şekilde özetleyebilirim durumumu.

Bundan 4 yıl önce tanıştık erkek arkadaşımla, tanıştığımız zamanlarda tam da istediğim gibi bir insandı.Her zaman ne istediğini bilen bir insan oldum ama hayatımıın her zaman istediğim gibi gitmediğini söyleyebilirim.Herneyse, tanıştığımız dönem erkek arkadaşım işi gücü olan sürekli çok hoş giyinen ekseriyetle mis gibi parfüm kokan resmen classy diye adlandırabiliceğimiz bir hal tavır ve yaşam biçimine sahipti. Bu kötü bi özellik mi bilmem fakat kendimden bir adım önde ilerleyen birini istemişimdir hep hayatımda.Etiket merakı demeyelim ama sadece böyle insanlardan yana tercihimi kullanıcağımı bilirdim.Nitekim o zamanlar ki hali tavrı duruşu sebebiyle bana göre tam da istediğim gibi biriydi. Fakat aradan yıllar geçti şu an yanımdaki adam o 4 yıl önce sevdiğim ve yanımda görmekten mutlu olduğum adam olmaktan çıktı.

Geçen bu seneler içerisinde kendi akrabaları içerisinde varolan yakın ilişkilerinden o veya bu sebeplerle koparak, yine kendi akrabaları içinde hayat tarzlarını çoğu insanın hiç onaylamicağı kadar boş beleş vasat insanlara yöneldi. Haliyle körle yatan şaşı kalkarmış misali o classy dediğim adam da geriye sadece kırıntılar kaldı desem yeridir.Artık parfüm kokmuyor, artık o saçma sapan bir kaç akrabası ile takıla takıla alışmış olduğu günlük 1-2 birasını içiyor haliyle bira kokuyor. Eski bakımlı ve kaliteli yaşam tarzından da geriye şimdiki ortamına ayak uydurması sebebiyle akşam vakitlerinde arabayı kenara çekmeli bira içmeli sohbet etmeli bir adam haline döndü.

Hiç bir konuda aşırılıktan hoşlanmam.Ve çoğu konuda ortalama seyreden durumlarda bana zor gelmez şikayetçi olmam yani. Ya da ben öyle sanıyordum.Buna alkol konusuda dahil. Gerçi benim yakındığım mesele günde içtiği 1-2 birası değil, geriye kalan bira kokusu. Artık parfüm kullanmıyor oluşu. Gerçi hep bu noktaya değindim biraz daha geniş bakmak gerekirse olaya, eskiden çalışırken şikayet etmezdi, hiç uyumadan sabah işe gittiğini bilirim.Zaten gözümüde bu halleri boyamıştı.Çünkü babasının şirketi ve gitmese dahi kimse ona neden gelmedin demeyeceği halde uyumadan işe giderdi.Şimdi mızmızda mızmız. İfrit olmaya başladım.

Bazen güzellikle bazen kırıcı bi üslupla kaliteyi çok düşürdüğünü artık takındığı yaşam biçiminden hoşlanmadığımı ifade etmeme rağmen pek değişen birşey olmadı. Kendisi iyidir hoştur pek romantizm dolu efsane bir adam olmasa da ilgisini ve sevgisini sürekli belli eden bu zamana kadar da bu konuda hiç bir eksiklik yaşatmayan bir adam.Ama benim onu tercih etmiş olmamdaki sebeplerin çoğunu aldı götürdü. Nekadar katılırsınız bilmiyorum, ama kötü bir mekanda 4 çeşit yemek yemek yerine, doğru düzgün bir yerde bir çorba içip kalkmayı tercih edenlerdenim. Hayat standardına ve yapılan tercihlere önem veririm.Bu yüzden erkek arkadaşımın bu kaliteyi hiç etmiş olma durumu beni deli ediyor.Fakat bu bir ayrılık sebebi olabilir mi onu bir türlü çözemedim.

İşin en can alıcı ve kötü tarafına gelicek olursak, bu aralar bir arkadaş ortamında tanışmış olduğum ve gerek hukuk fakültesinde okuyor oluşu gerek yaşam tarzı ve az öncede belirttiğim gibi classy duruşu sebebiyle oturup kalkıp ne hoş çocuk ya dediğim biri var şimdi.Durduk yere.4 yıldır varolan bir ilişkinin üzerine.Ve bu durumdan hiç hoşnut değilim çünkü doğru bulmam bu tarz şeyleri fakat bu durumdan yine de kendi erkek arkadaşımı sorumlu tutuyorum.Bu tarz şeylere gösterdiğim önemi açık açık belirtmeme rağmen arabayı sağa çekip oturup sohbet etmeli parfüm kokusundan tamamen kopmuş çalışırken öfleyip pöfleyip yoruldum diyen giydiği gömleğin ütüsüne şekline dikkat eden tavrından geriye yeller esen bir adama dönüşmesindenn dolayı çok mutsuzum. Ve ne yapıcağımı bilemiyorum. En son az önce yine o evde 3 çocuğunu annesiyle tek başına bırakıp maaşı aldığı gibi sabahlara kadar içip eve yuvarlanarak dönen akrabası ile ''mecburiyet'' diye tabir ederek görüşmeye gidicek olması üzerine hiç yapmadığım bişeyi yaparak ''onunla görüşmeni istemiyorum kalite yerlerde artık'' dedim. Ki akrabalarla ilgili ''görüşme'' kelimesini iki tarafında dile getirmesine aşırı karşı bi insandım yanlış bulurum yani. En nihayetinde ''aşkım tanışınıcak zaten biliyosun çağırdı gitmesem ayıp olur abimdir'' falan diye zırvalaması üzerine telefonu suratına kapattım. Kendimide buraya attım. Sizin fikir ve göstereceğiniz yolu yöntemi merakla bekliyorum....

Bu arada bilmeyenler için ayrıntı, 23 yaşındayız ikimizde.Ben üniversite okuyorum, erkek arkadaşım ailesinin varolan işyerleri sebebiyle üniversite yerine onlardan birinde çalışmayı tercih etti.Bu anlamda bir sakıncası yok, ben bir adamın diplomasına değil çalışkan olup olmamasına , tuttuğunu koparan bir adam olup olmamasına bakarım.


Valla arabayi kenara cekip bira icme kismina kadar okudum birde sonunu gordum sen okuyorsun o okumuyor. Valla Yasin 23 mus 4 senedir tanisiyormussun , o zaman cocukmussunuz resmen herkes buyumeye baslamis yavas yavas kisiligi vede hayatta yonelimi gorunmeye baslamis, sizin iliskininde omru bitmis. Karsindaki kisiyi sonsuza kadar elestirip degistirmeye calisamazsin. Yasin kucuk univeriste okuyormussun bana kalirsa ayril yoluna bak, cunku anlasamadiginiz seyler belliki hayatinizdaki temel seyler hic ne ona nede kendine zaman kaybettir yani.
 
Bir kalite anlayışında olmanız ve karşınızdakinden de bunu beklemeniz bana göre kendinize değer verdiğinizi gösterir. İnsan "ben buna layık değilim/buna layığım" diyebilmeli. İlginçtir ki, bu kalite ve klaslık konusundaki görüşleriniz ile daha önceki konularınıza ve yorumlarınıza göz attığım zaman özellikle sevgilinizle olan ilişkinizde bana klaslıktan fazlasıyla uzak geliyorsunuz, yanlış anlamayın. Bu konuyu okuyunca şaşırdım açıkçası, yazdığınız yorumlarda gözümde klaslığın çok uzağında biri olduğunuz izlenimi vermiştiniz düşünce yapısı olarak. Bu konunuzda bahsettiğiniz klaslığın ilişkinizde mevcut olmayışı bana tuhaf geldi. Sevgilinizin kendinize çok karışması, sizin de onun telefonunu kurcalama konusundaki gibi düşüncelerizle bu yaşam kalite ölçütlerini ben bağdaştıramıyorum. Onlar ne kadar geleneksel ve benim fazla sıradan bulduğum kadınların düşünce yapısı ile aynıyken burada bahsettiğiniz kalite ölçütleri beni şaşırttı. Buna yazım hatalarınız da dahil. Bunu söylemek isterim, benim düşüncem, unutmayın ki ben sizi tanımam etmem. Sadece paylaşmak istedim.

Öte yandan adamın bu değişimi bana da çok itici geldi. Ondan uzaklaşmış olmakta haklısınız. Elbette sevgilimiz giyimine özen gösterecek, hayatı belli bi kalite doğrultusunda olacak (en azından sizden alt seviyede olmasın), güzel kokacak vs. Zaten bu insanlarla evlenirsek onların hasta haline de, ter koktuğu haline de şahit olacağız mutlaka ama henüz sevgiliyken bu tarz şeylere de şahit olmaya gerek yok. Yani neden kendini salan birini çekesiniz ki zaten? Sevginin de kaldığını düşünmüyorum, sevgi zaten kalmış olsaydı bir başkası ilginizi çekmezdi. İnsan birini seviyorsa gözü başkasını görmüyor çünkü. Arabayı sağa çekip bira içmek gibi saçma sapan davranışları da hiçbir kadının hakettiğini düşünmüyorum.
 
Arkadaş ortamı , insanın bir çok halini değiştirebiliyor.
Tanıştığınız zaman ile bu zaman arasında oldukça fark var. Eğer bu kişi tanidiginizda 25 yaş ve üstü olsaydı değişmezdi, dönemsel farklılıklar yaşardı sadece.

Yaşı küçüktü ve büyümeye başladı. Çevresini kurdu ve değişti hepsi bu.

Siz ise bu halinden memnun değilsiniz ve başka odak noktanız olmuş. Bu demek oluyor ki sizin gemi su almaya başlamış.

Madem ne istediğini bilen bir insansınız öyleyse son kez konuşup ilişkinize yön vermelisiniz.

Bu arada söz ettiğiniz ince noktalar , kaliteli yaşam ile çok ilgili değil.

Bir insan çeker arabayı çayını da içer alkolunu de alır , bazen bardakta içer bazen fincandan çayını. Bazen parfüm kokar bazen dağınık olur.
Bazen salaş bir yerde en iyi yemeği yiyer, bazen lüks bir yerde beyaz yakalı izlemeye gider.
Bazen çok naif olursunuz bazen küfür edesiniz gelir.
Kendini kasmamaktir elitlik.

Yolun çok basindasiniz. Kaliteli yaşam , huzurlu sağlıklı yaşamdır.
Başınıza taktığınız kaliteli gözlük ile bakmaktan çok uzaktır.

Hani diyorsunuz ya maddiyatla ilgisi yok diye , var. Söyledikleriniz maddiyatin yolundan geçiyor az buçuk, tam buçuk.
 
Hanımlar kafam çok karışık.Birşeylerin yanlış gittiği kanaatindeyim.Hem kendi içimde hem de etrafımda. Umarım çok ayrıntıya girmeden açık bi şekilde özetleyebilirim durumumu.

Bundan 4 yıl önce tanıştık erkek arkadaşımla, tanıştığımız zamanlarda tam da istediğim gibi bir insandı.Her zaman ne istediğini bilen bir insan oldum ama hayatımıın her zaman istediğim gibi gitmediğini söyleyebilirim.Herneyse, tanıştığımız dönem erkek arkadaşım işi gücü olan sürekli çok hoş giyinen ekseriyetle mis gibi parfüm kokan resmen classy diye adlandırabiliceğimiz bir hal tavır ve yaşam biçimine sahipti. Bu kötü bi özellik mi bilmem fakat kendimden bir adım önde ilerleyen birini istemişimdir hep hayatımda.Etiket merakı demeyelim ama sadece böyle insanlardan yana tercihimi kullanıcağımı bilirdim.Nitekim o zamanlar ki hali tavrı duruşu sebebiyle bana göre tam da istediğim gibi biriydi. Fakat aradan yıllar geçti şu an yanımdaki adam o 4 yıl önce sevdiğim ve yanımda görmekten mutlu olduğum adam olmaktan çıktı.

Geçen bu seneler içerisinde kendi akrabaları içerisinde varolan yakın ilişkilerinden o veya bu sebeplerle koparak, yine kendi akrabaları içinde hayat tarzlarını çoğu insanın hiç onaylamicağı kadar boş beleş vasat insanlara yöneldi. Haliyle körle yatan şaşı kalkarmış misali o classy dediğim adam da geriye sadece kırıntılar kaldı desem yeridir.Artık parfüm kokmuyor, artık o saçma sapan bir kaç akrabası ile takıla takıla alışmış olduğu günlük 1-2 birasını içiyor haliyle bira kokuyor. Eski bakımlı ve kaliteli yaşam tarzından da geriye şimdiki ortamına ayak uydurması sebebiyle akşam vakitlerinde arabayı kenara çekmeli bira içmeli sohbet etmeli bir adam haline döndü.

Hiç bir konuda aşırılıktan hoşlanmam.Ve çoğu konuda ortalama seyreden durumlarda bana zor gelmez şikayetçi olmam yani. Ya da ben öyle sanıyordum.Buna alkol konusuda dahil. Gerçi benim yakındığım mesele günde içtiği 1-2 birası değil, geriye kalan bira kokusu. Artık parfüm kullanmıyor oluşu. Gerçi hep bu noktaya değindim biraz daha geniş bakmak gerekirse olaya, eskiden çalışırken şikayet etmezdi, hiç uyumadan sabah işe gittiğini bilirim.Zaten gözümüde bu halleri boyamıştı.Çünkü babasının şirketi ve gitmese dahi kimse ona neden gelmedin demeyeceği halde uyumadan işe giderdi.Şimdi mızmızda mızmız. İfrit olmaya başladım.

Bazen güzellikle bazen kırıcı bi üslupla kaliteyi çok düşürdüğünü artık takındığı yaşam biçiminden hoşlanmadığımı ifade etmeme rağmen pek değişen birşey olmadı. Kendisi iyidir hoştur pek romantizm dolu efsane bir adam olmasa da ilgisini ve sevgisini sürekli belli eden bu zamana kadar da bu konuda hiç bir eksiklik yaşatmayan bir adam.Ama benim onu tercih etmiş olmamdaki sebeplerin çoğunu aldı götürdü. Nekadar katılırsınız bilmiyorum, ama kötü bir mekanda 4 çeşit yemek yemek yerine, doğru düzgün bir yerde bir çorba içip kalkmayı tercih edenlerdenim. Hayat standardına ve yapılan tercihlere önem veririm.Bu yüzden erkek arkadaşımın bu kaliteyi hiç etmiş olma durumu beni deli ediyor.Fakat bu bir ayrılık sebebi olabilir mi onu bir türlü çözemedim.

İşin en can alıcı ve kötü tarafına gelicek olursak, bu aralar bir arkadaş ortamında tanışmış olduğum ve gerek hukuk fakültesinde okuyor oluşu gerek yaşam tarzı ve az öncede belirttiğim gibi classy duruşu sebebiyle oturup kalkıp ne hoş çocuk ya dediğim biri var şimdi.Durduk yere.4 yıldır varolan bir ilişkinin üzerine.Ve bu durumdan hiç hoşnut değilim çünkü doğru bulmam bu tarz şeyleri fakat bu durumdan yine de kendi erkek arkadaşımı sorumlu tutuyorum.Bu tarz şeylere gösterdiğim önemi açık açık belirtmeme rağmen arabayı sağa çekip oturup sohbet etmeli parfüm kokusundan tamamen kopmuş çalışırken öfleyip pöfleyip yoruldum diyen giydiği gömleğin ütüsüne şekline dikkat eden tavrından geriye yeller esen bir adama dönüşmesindenn dolayı çok mutsuzum. Ve ne yapıcağımı bilemiyorum. En son az önce yine o evde 3 çocuğunu annesiyle tek başına bırakıp maaşı aldığı gibi sabahlara kadar içip eve yuvarlanarak dönen akrabası ile ''mecburiyet'' diye tabir ederek görüşmeye gidicek olması üzerine hiç yapmadığım bişeyi yaparak ''onunla görüşmeni istemiyorum kalite yerlerde artık'' dedim. Ki akrabalarla ilgili ''görüşme'' kelimesini iki tarafında dile getirmesine aşırı karşı bi insandım yanlış bulurum yani. En nihayetinde ''aşkım tanışınıcak zaten biliyosun çağırdı gitmesem ayıp olur abimdir'' falan diye zırvalaması üzerine telefonu suratına kapattım. Kendimide buraya attım. Sizin fikir ve göstereceğiniz yolu yöntemi merakla bekliyorum....

Bu arada bilmeyenler için ayrıntı, 23 yaşındayız ikimizde.Ben üniversite okuyorum, erkek arkadaşım ailesinin varolan işyerleri sebebiyle üniversite yerine onlardan birinde çalışmayı tercih etti.Bu anlamda bir sakıncası yok, ben bir adamın diplomasına değil çalışkan olup olmamasına , tuttuğunu koparan bir adam olup olmamasına bakarım.
Bu kadar değişemez bir insan
Başlarda oynadıgını düşünüyorum
Şuanda özüne dönmüş
 
çok yanlış yere konuyu açmıssın bu yazdıklarından ne istediğini anlıcak kişi sayısı çok az burda :)
 
Ben sizin beklentilerinizi eleştirmeyeceğim tabi ki, her insanın ilişkiden ve karşısındakinden beklentisi başkadır, bu yüzden sadece anlattıklarınıza göre kendimce durumu yorumlamaya çalışacağım.
Aslında 4 yıl ilişkilerde dönüm noktası oluyor genellikle. Aşkın tutkusu dinince ambalaj eninde sonunda aşınıyor ve asıl malzeme ortaya çıkıyor, çiftler de aralarındaki uyumu ya da uyumsuzluğu görmeye başlıyorlar. Tabi bu her ilişkide olan bir risk. Flört bunun için var zaten. Bunun için ben de zaten 4 yıldan önce evliliği biraz kumar gibi görüyorum. Neyse ki yaşınız küçükmüş de hemen evlilik kararı vermemişsiniz.
Naçizane bir tavsiyem de olacak size, kabul edip etmezsiniz size kalmış tabi. Ama bu kadar seçici ve erkeğin çalışkanlığına önem veren bir kadın olarak, olmazsa olmazlarınızın arasına acaba, en azından gerçekten imkanı olan kişiler söz konusu olduğunda, belli bir seviye eğitimi de mi ekleseniz? Okuma imkanı varken ve baba işi bir yere kaçmadığı halde, okul yerine hemen iş hayatına atılanların ben aksine biraz kolaya kaçtığına inanıyorum (istisnalar olabilir tabi). Ama hem okuyup hem çalışsaydı babasının yanında, - sizin gerçekten olmazsa olmaz dediğiniz - çalışkanlığına ben de inanabilirdim. Belki doğru bir tespit değildir benimki ama yine de sanki, ilerleyen yıllarda siz okulunuzu bitirip iş hayatına girdiğinizde sevgiliniz bu gerçek kişiliği, gözünüze daha da batacak gibi geldi bana.
Ama sevgilinizden ayrılsanız da aradığınız o kişiyi ilk görüşte tanıyabilir misiniz, şu an beğendiğiniz ambalajların altından da hoşlanmadığınız kişilikler çıkmaz mı? Bunların garantisi yok, ama aşk yıllar içinde dinip gerçek sevgiye yerini bırakabilirse, çok çatışmalı kişilikler yoksa ve iki taraf farklı beklentilere rağmen biraz ortada bir yerde buluşabiliyorsa, eksiklere rağmen insanın içine siniyor. Ama işte her aşk bu dönüşümü gerçekleştiremiyor ne yazık ki. Sizde de sanki bu olamamış...
 
Son düzenleme:
Ya bu ne kadar kırıcı, üzücü ve önyargılı bir tutum. Derdimin para olduğunu düşünen nadir insanlardansınız. Eğer gerçekten böyle düşünüyorsanız söyliyim, bahsettiğim ikinci kişi erkek arkadaşımdan zengin paralı daha iyi arabası olan biri hiç değil. Devlet üniversitesinde öğrenci, arabası dahi yok. Üstelik benim zaten kendime ait bir aracım mevcut. Yani bu anlamda ihtiyacım bile yok. Çok çirkin bi yaklaşım bu sizinki.
Uzunca kendinizi tekrar acikladiginiz paragrafi görünce ne demek istediginizi daha iyi anladım. İlk yazdiklarinizdan anlaşılan oydu fakat amacım sizi kırmak değildi kusura bakmayın.
Bir arkadas yazmis tercihleriniz cok keskin hatli duruyor diye katiliyorum.suan beğendiğiniz yeni kişi de hoşunuza gitmeyebilir.sevgilinizi bırakmadan iyi düşünün derim
hakkinizda hayirlisi olsun
 
Hic bu durumu ciddi ciddi ve acik acik konustunuz mu
Konusmaniza ragmen duzelmediyse yol yakin
Konusmadiysaniz konusun sonra durum kendini belli eder
 
Yazcaklarımı yargılamak amacıyla yazmıyorum. Ama belki de dışardan nasıl görülebileceğinizi bilmek istersiniz diye düşündüm. Kendinize göre belli sınırlarınız olabilir,bu her insanda vardır. Ama bu söyledikleriniz inkar etseniz de biraz maddiyata ve gösterişe girmiyo mu? Mesela diyosunuz ki A kafede 4 çeşit yemek yiceğime B kafede sadece çorba içerim. Neden? B kafe A kafeden daha elit,orada daha elit yapıda daha maddi geliri yüksek kişiler takılıyo diye. Mesela bunu hijyenik açıdan vs söyleseniz anlayabilirim. Ya da çimlerde oturup bi şeyler yiyememenizi. Bence sizin ulaşmak istediğiniz,öyle ya da böyle özendiğiniz bir hayat var ve kendinize bile itiraf edemiyorsunuz. Erkek arkadaşınızın arabayı kenara çekip içki içmesine gelelim. Düşünüyorum da ben çok aşık olsam ve sevgilim arabayı sağa çekip içse acaba bunalımda mı bir derdi mi var diye kendimi yerdim, yanında olmak isterdim,bi şekilde destek olurdum. Yani bence burda takılıcak en son nokta neden arka fonda klasik müzik çalan bi mekanda beyaz şarap içmedi düşüncesi.Bakın mesela iki tür zengin tipi var : Range rover lı müteahhit amca ve türk dizilerindeki zengin,kibar jönler. Sizin istediğiniz ikinci tip doğal olarak. Ama içinde kesinlikle maddiyat ve gösteriş var istediğinizin. Evet yargılamıyorum bu sizin beklentiniz ve isteğiniz. Ama inkar etmeyin bence isteğinizi. Ya da şöyle söyliyim siz gerçek aşka çook çok uzaksınız. Umarım siz de tadarsınız bunu . Belki birgün A kafesine gittiğinizde :) Ya da şöyle düşünün. Mecnun Leylasından parfüm kokmuyo diye vazgeçer mi? (Şimdi bakım muhabbetine girmeyin. Bahsettiğim o buram buram marka parfüm kokup classy :KK70: olduğunu belli edip etmemesi) Peki şunu da bi düşünün: İki tane aynı ayakkabıdan olsun. Biri 100 tl diğeri 200 tl. 200 tl olanı tercih edeceğinize yüzde yüz eminim. Neden? Çünkü kaliteli bi insan olduğunuzu ayakkabıyla etrafa belli etmek istiyorsunuz. Ama ayakkabıyla ya da içtiğiniz kahvenin bardağının şekliyle bunlar belli edilmez. Üzgünüm. Yani sizin istediğiniz ayakkabının rahatlığı değil, bakın ben bu ayakkabıyı alabiliyorum mantığı. Şimdi bana sinir olduğunuza eminim. Çünkü siz kendinizi böyle düşünmediğinize inandırmışsınız. Ama bi düşünün bence. Sizin istediğiniz imkanınızın olduğu kadar(mesela 10 çift ayakkabı alcak bütçem yok demişsiniz) zenginlik içinde yaşamak. (Range roverli amcayla değil tabi) Mesela çok sevdiğiniz bi arkadaşınız var . Salaş bi dürümcüye gidelim dedi . Gider misiniz ? Sırf onu kırmamak için? Ben salaş bi dürümcüye gitmek isticek kalitede(!) biriyle arkadaş olmam dediğinizi duyar gibiyim:işsiz:
 
Bir kaçı hariç dersem ilk mesajınız gibi, evet . Ancak bazıları saçmalıyor dersem hayır.
ilk alıntı yaptıgınız mesajımdaki düşüncem bu konu için hala geçerli kk de bir kesim var konu açan olsada açık bulup saldırsak diyen onun dısında çok mantıklı hayran olunası insanlar hatrına bakıyorum işte :)
 
X