Deprem fobisi tak etti

O zaman kendiniz içinde bu kadar stres yapmayın lütfen ve gerçekçi olun. Öyle ya da böyle birgün öleceğiz nasıl olduğunun,nerede olduğunun ya da ne zaman olduğunun bir anlamı kalmıyor malesef.stres yapıp, sürekli düşünüp kendinizi de germenin anlamı kalmıyor bu şekilde.ins küçük küçük olur enerjisi boşalır fay hattının da bu kötü senaryolar gerçekleşmez demekten başka yolumuz yok bu durumda.
 
Benim eşim de sizin gibi. Her gece, istisnasız her gece depremde ne yapmam gerektiğini söylüyor. O çıkacakmış dışarı çünkü birinin kurtulup enkaz altındaki bizi kurtarması lazımmış. Ben çıkayım sizi kurtarırım dedim de beceremezsin diyor ahahjsjs. Çocuğu kolonun altına atacakmışım. Ben şimdi analık yüreği ile çocuğun üstüne kapaklanırmışım sakın yapmayacakmışım onu boğulurmuş çocuk. Olur da biz ölürsek oğlumuz da ölsünmüş. Geride kalmasınmış. O ölürse biz sağ çıkarsak maaşı varmış. Ben ölürsem sçtk maaş da yok.

Dün gece artık o kadar darladı ki beni ay ben ölem tamam siz çıkın ben ölem yeter ya dedim. Ben de onun aksine ölüm konusunda fazla kaderci bir tipim. Depremde öleceksem bunu değiştiremem yapacak bir şey yok kafasındayım. Ama bir kez daha deprem derse evi yıkıp içine sokucam onu, aşırı darlıyor beni bu korkusu.

Size ne diyeyim bilemedim. Böyle yaşamak zor olsa gerek. Tamam hepimiz felaketlerden az Biraz korkuyoruz ama olacak olana da engel olmak mümkün değil. Öleceğimiz tarih belli, şekli belli. İnanıyorsanız tabi. E engel olamadığım son için de endişe edemiyorum ben. Böyle düşünün belki işe yarar.
 
Çocuğu kolonun altına atacakmışım. Ben şimdi analık yüreği ile çocuğun üstüne kapaklanırmışım sakın yapmayacakmışım onu boğulurmuş çocuk.

Ayyy en tehlikeli yer kolon altı, sakın atmayın çocuğu kolon altına. Eşiniz de iyilik mi yapıyor kötülük mü bilemedim :)
Benim her odayla ilgili bir yaşam ucgeni planım var evde yakalanirsak diye, avizeyi izlemekten gözümü alabilirsem belki bir nebze şansım olabilir
 

Ona göre kolon altı sağlammış. Çok mu ruhsuzum bilemedim hiç plan yapmıyorum bu gibi durumlarla ilgili. Oğlanı kurtarmayı başarsam yeter bana. Onu da nasıl yaparım bilemedim. Üstüne kapaklanmak hala mantıklı geliyor bana :) duvar falan benim üstüme çöker kafasına darbe almaz en azından ama ağırlığımdan boğulabilir de.
 
Ya benim eşim de böyle 99 depremini yaşamış bir süre çadırda kalmışlar filan ufak bir sarsıntıda o kocaman adam gidiyor yerine başka biri geliyor. 5. kattan koşarak inmeyi düşünüyor en ufak sarsıntıda. Çok panik korkuyorum çocuğu alıp camdan atlayacak diye
 

Deprem anında saklanılmaması gereken yerler:

- Kolon, kiriş, kapı altı ya da yakınına saklanılmamalı.

- Kesici eşya, bardak, tabak gibi ürünlerin ve devrilme riski yüksek olan beyaz eşyaların bulunduğu mutfağa saklanılmamalı. Beyaz eşyalar sanıldığı gibi dayanıklı değildir üzerine düşen bir beton yığının altında hemen ezilir.

- Fayanslarla dolu bir banyoya saklanılmamalı. Çünkü deprem anında ilk patlayan fayanslardır ve fayanslar bir jiletten daha keskindir. Ayrıca çamaşır suyu, kezzap gibi kimyasal maddelerinde bir biri ile tepkimeye geçerek tehlikeli gazlar doğururlar.

- Deprem anında evden çıkmaya çalışmamalısınız. İlk çöken yerler merdivendir.

Deprem anında saklanılması gereken yerler:

- Çok yüksek olmayan dolap, koltuk, çekyat, masa gibi ahşap eşyaların yanlarında çök-kapan-tutun pozisyonunda beklenmesi gerekir. Çünkü ahşap eşyalar yukarıdan düşen bir beton parçasının size gelmesini engelleyebilir.

- Eğer hiçbir mobilyanın olmadığı boş bir koridordaysanız. Çerçeve, pencere veya kapı olmayan düz bir duvarının önünde cenin pozisyonunda beklemelisiniz. Kesinlikle kolon, kiriş ve kapıdan uzak boş bir duvar olmalı
.

Bize yıllarca kolon altlarına saklanın dediler ama en tehlikeli yerler aslında. Iyice araştırıp tespit etmek lazım ama ben zaten tutulup kalıyorum deprem olduğu anda.
 

Benimki 99 depreminde herkesi bırakıp kaçmış korkudan. Sonra fark etmiş ailesinin hala evde olduğunu :) ben de 99 depreminde ne bağırıyorsunuz az bi susun diyordum da annemden dayak yiyecektim Allahın gazabından korkmuyorsun diye. Yani korkmuyorum diyemem ama panik bir tip değilim ve mümkünse benim oğlanı depremde eşimden uzak tutmam lazım. Dediğiniz gibi her şeyi yapabilir o korkuyla.
 
Kesinlikle soğukkanlı olmak gerekiyor ama o depremi yaşayanlar için zor tabi destek almadıkları için. Aslında o depremden sağ kurtulan herkese psikolojik destek verilmeliydi. Valla kendi atlıyorsa atlasın bebeme ellemesin .
 

Bu bilgiyi akşam eşimle paylaşayım da iyice panik olsun adam ne yapıcaz diye. Ben genellikle sakin kalıyorum böyle anlarda. 99da annem deprem değil de kıyamet kopuyor sandığı için "kelime i şehadet getirin" diye bağırıyordu. "ya sen getir ben daha 12 yaşındayım günahım az" demiştim :))) kadın o kadar panik ki, çocuk aklımla ben onu sakinleştiriyordum. Aman bir de de ilk regl olduğum gündü o gün. Asıl felaket oydu benim için. Çocukluktan genç kızlığa geçişin ilk günü deprem oldu. Kıpırdamaya korkuyordum depremi unutmuştum rezil olurum korkusuyla.
 

Ben 12 yaşındaydım. Osmanlı'dan kalma bir evde oturuyorduk o zaman. Hani şu yıkılması ve tadilat yapılması yasak olan evlerden. Çatıdaki tüm taşlar kaldırıma dökülmüştü ve beş saniye önce çıksaydık evden ölüydük muhtemelen. Yeni evlerin çatı kiremitleri gibi değil çünkü. Bir tanesi kafaya düşse kurtulma şansı yok. Öyle ağır ve büyük taşlar.

Bilmiyorum herkeste farklı bir etki bıraktı deprem. Ama travma yaşayan insan sayısı hiç az değil. Eşim de dahil. Ben korkudan ziyade derin bir üzüntü yaşamıştım haberleri izleyince. Onu atlatmak zaman aldı epey.
 

Böyle korktuğum bir olayda bile beni güldürdünüz cidden tebrik ediyorum sizi :)
Ben 99 da 5 yaşındaydım ve uyanmamışım bile İstanbul'da olmamıza rağmen. Hiç travma oluşturacak bir olay yaşamamama rağmen eşiniz gibiyim, eşim de benden bıkmış durumda. Şu an ayrı odalarda uyuyoruz ben kızımla uyuyorum diye, o hangi odada uyusa kaçış planı saklanma planı öğretmeye çalışıyorum her gece kendisine. Bir de nedense ne zaman aklıma deprem gelse, deprem fobim depreşse ya da depremden bahsetsek bir yerde olur mutlaka. Eşim bu durumdan da bıktı artık sus deprem deme diyor :)
Ama elimde değil işte. Benim başıma depremden bir gelecek var herhalde
 

Allah korusun yahu demeyin öyle. Bu konularda çok fikir verebilen bir insan değilim anlamıyorum çünkü. Empati kuramıyorum. Sadece oğlumla ilgili korkularım var. Bir de ölmeyip enkazın altında hareketsiz kalması düşüncesi beni inanılmaz geriyor. Hani ben de o ana şahit olursam ve elimden hiçbir şey gelmezse kahrolurum diyorum. O yüzden mümkünse ya ölüp o ana şahit olmayayım ya da bir şekilde oğlumu kurtarayım istiyorum. Ölümden ziyade çaresizce beklemek zorunda olmak, evladım için hiçbir şey yapamıyor olmak korkutuyor beni. Düşüncesi bile korkunç.
 

Ben de sizinle aynı fikirdeyim. Eskiden annem için korkardım şimdi kızım için korkuyorum. Enkaz altında annesiyle babasıyla, evladıyla kalanları duydukça, belgesellerde izledikçe korkum artıyor. Ses gelirken zamanla sesin kesilmesi, yavaş yavaş onu kaybettiğini bilmek kim bilir ne kadar zor, allah yakınlarını böyle kaybedenlere Sabır versin.
Kendim ölmekten korkmuyorum, ama artık arkamda kızımı bırakmaktan ya da onun acı çekmesinden korkuyorum.
Biz de hep eşimle konuşurken birimize birşey olmasın, birbirimizi ya da kızımızı arkamızda bırakmayalım diyoruz ister istemez. Çok zor bunu söyleyebilmek ama gerçek düşüncem bu maalesef.
99 depreminden sonra babam gece çalışırken aylarca annem, yeni doğan kardeşim ve ben üçümüz aynı koltukta yattık, annem hep derdi bana birsey olursa evlatlarım arkamda kalmasın, acı çekmesinler diye. Ne kadar üzücü düşünceler ama ister istemez insanın aklına geliyor işte.
 
Doğma büyüme Gölcük'te yaşayan biri olarak sizinle aynı duyguları paylaşıyorum. Benim korkum kendim için değil ailem, akrabalarım, çocukluğuma dair herşey için. Artık orada yaşamıyorum ama sürekli ailemle deprem hakkında öğrendiğim bilgileri paylaşıyorum, onlar da çok kafama taktığımı söylüyorlar ama elimde değil.

Büyük İstanbul depremi olacak. Belki yarın belki 50 yıl sonra ama olacak bu bi gerçek. İnşallah olmaz gibi bi durum yok malesef. 1939'dan bu yana Kuzey fay hattı sırasıyla kırıldı, kırılacak. 3 segment daha var ve hepsi de 7 üzeri şiddetle kırılacak enerjiye sahip. Peki biz bunları bile bile 20 senede nasıl önlemler aldık derseniz; Tabi ki hiç bir önlem almadık.

Sizi daha da korkutmak elbette istemem ama ben bu kaderci zihniyetten de nefret ediyorum. "Olacağı varsa olur, ölümden kaçış yok, vaktimiz geldiyse ölürüz" diyip oturduk kıçımızın üstüne.

Bu saatten sonra yapabileceğiniz şey en fazla; dolapları duvara monte etmek, deprem çantası hazırlayıp yatağınızın yanına koymak.
 
Şimdi bana kızacaksınız ama gerçekler acıdır, ben de acıyım maalesef. İstanbul'da 4,6 şiddetinde deprem olunca yine uzmanlar tvlere çıkmaya başladı, büyük İstanbul depreminden bahsedip duruyorlar, evet ülkemiz bir deprem ülkesi, evet ülkemizin birçok yerinde fay hatları var ve evet maalesef biz çok acı kayıplar yaşadık, yalnızca 99 depremleri değil, Erzincan, Erbaa, Ladik, Van...

İstanbul yüzyıllardır depremler görmüş bir şehir, ne yazık ki deprem ülkesi olduğumuzdan yine depremler yaşayacağız ama deprem dedeyi rahmetle anıyorum, deprem değil bina öldürür diyordu doğru, Japonya 9 şiddetinde depremler görüyor ve akabinde tsunamiler oluyor, korkuyorlar mı evet belki ama bizim kadar değil çünkü binalarına güveniyorlar ve deprem esnasında ne yapacaklarını biliyorlar, bu konuda biz hala yol katetmiş değiliz, deprem sırasında korkup paniklemekten ve yaşadığımız evin depreme dayanıklı olmasını dilemekten öteye geçemiyoruz.

Ev alırken mutfağına, yatak odasına, fayanslarına, parkelerine bakıyoruz, güneş alıyor mu, metrekaresi yeterli mi bakıyoruz ama depreme dayanıklı mı temeli nasıl yapılmış sorgulamıyoruz.
Artık toplumca bilinçlenmemiz gerekiyor, bu arada sanırım İstanbul'da 5.7 şiddetinde deprem olmuş, çok geçmiş olsun.
 

Benzer Konular

Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…