nasıl geçti tavsiyelere uyabildinmi yada neler yaptın nasıl bir akşamdı
Allahım inşaallah bir nebzede olsa güzel olmuştur...
Basardim arkadaslar! Sizin sayenizde yanlis düsüncelerden kurtuldum ve gururu küslügü bir kenara birakip dün aksam konustuk!
Çocuklari erkenden yatirdim, yemegimizi yedik. Çay demledim ve ikimizede bir bardak çay alip onun yanindaki koltuga oturdum. Esim uzanmis laptopta birseylerle ugrasiyordu, bende yeni gelen giyim kataloguna bakiyordum. Nasil baslayacagimi bilmiyordum, belki mesajimdan bahseder diye bekledim ama onun hiç niyeti yoktu...
Çayi bitmisti, doldurayimmi diye sordum, istemedi, üfff nasil konuya girsem ne desemde arayi biraz düzeltsem diye kara kara düsünüyordum. Kalktim kendime tekrar çay doldurdum ve otururken bir anda: mesajima cevap vermedin dedim? Suratini asti: ne bekliyordun? ne düsünmem lazim? ne yazacaktim ki? dedi. Içimden bir offf çektim ve kalkip gitmek istedim (küsecektim) ama sizin söyledikleriniz aklimdaydi ve o an benim için nekadar zor olsada (çünkü çok kirilmistim, bir adim atiyorum ve yine karsimdakinden tepki yok) dedim: bu durumumuz hakkinda söyleyecek hiçbirseyin yokmu? Ben çok huzursuzum, sen bu durumumuzdan memnunmusun? Esim: Ben artik seni sana biraktim, sen nasil istersen öyle olsun. Ben böyle iyiyim, senin küsmelerinden biktim ve artik umrumda degil, ne halin varsa gör (o arada hala uzaniyor ve laptopa bakiyordu, yani gerçekten umrunda degildi). Içimde birseyler kirildi, bogazim dügümlendi, gözlerim doldu ama aglamayacaktim, simdi hiç sirasi degildi, evliligim bitiyordu! Ben sana küs degilim dedim, küs olsam konusmazdim, ben sana sadece kirginim dedim. Ama ne hata yaptim da artik senin umrunda degilim, sende susup kenara çekilecegine, bana hatalarimi söyleyebilirdin. Seninle defalarca konustum, sana nekadar ihtiyacim oldugunu sana anlattim. Senin ilgine, sevgine ihtiyacim oldugunu söyledim... Kalkti oturdu, laptopu kenara koydu ve konusmaya basladi, konustu konustu konustu... Hiçbirsey söylemeden öylece dinledim (nihayetinde benimde istedigimde buydu). Bazi konulardan bahsederken güldü, sinirleri bozulmus. Yaklasik iki saat konustuk, etegimizdeki taslari döktük... Ayri yattigimiz günlerde ayrilmayi bile düsündügünü ama çocuklari için gitmedigini söyledi. Bu çok agir geldi ama bana nekadar dokundugunu belli etmedim. Çok agir seyler söyledi çok! Ama konusmasini, içindekilerini dökmesini isteyen bendim, sustum dinledim. Sonra namazini kilmaya gitti, döndügünde: yarin sana is yokmu dedi, bu saatte televizyonmu seyredeceksin dedi. (benim su lanet olasi kaprislerim yokmu) kaç gündür sormadin, simdi hayirdir, neden soruyorsun dedim (suratim asik tabiki, o an bunu yapmamam gerektigini bildigim halde elimde degildi). Üfff iyi ya ozaman çik sen yatakta yat, ben koltukta yatarim dedi ve arkasini döndü gidiyor. Hemen birsey yapmaliydim, çünkü bu benim son sansimdi! Neden lafi dolandiriyorsun ki dedim, neden içinden geçeni oldugu gibi söylemiyorsun dedim. Durdu ve sen beni anladin ya, dedi. Hayir anlamiyorum seni, dedim, duymak istiyorum, söylemeni istiyorum dedim! Geldi, televizyonu kapatti ve elimden tuttu kaldirdi, lambayida kapatti, hadi çikalim dedi. Içim kipir kipir oldu. Bu lanet olasi gurur yokmu, onu bir kenara koymasi bazen okadar zor ki! Ozaman dedim yukari çikmadan anlasalim (çocuklar uyuyor), bundan sonra birbirimizden ne bekliyoruz, nasil olmaliyiz birbirimize karsi. Bu ev içinde küslük olmayacak birdaha dedi, gel dirdir yap basimin etini ye ama KÜSME dedi. Tamam dedim, sözmü dedi. Söz! dedim. Simdi sen söyle dedi. Ben senden sadece sevgi istiyorum dedim, bunu bana göster, söyle, anlat, bana hissettir dedim, senden baska hiçbirsey istemiyorum. Tamam, bende söz veriyorum dedi. Ve yukari çiktik, yatakta birbirimize sarildik, bu yatak sensiz olmuyor dedi. Kokunu özlemisim dedi... Bogazim dügümlendi, çok mutluydum... Onu çok seviyorum ve bundan sonra verdigim sözü hiç unutmayacagim (insallah).
Hepinizi çok seviyorum, çok tesekkür ederim, bana verdiginiz destek için! Bu adimi atmamda sizin payiniz okadar büyükki anlatamam. Dün burada bunlari paylasmasaydim, siz beni bu adimi atmam konusunda tesfik etmeseydiniz, desteklemeseydiniz belkide bugün esim evi terk etmis olurdu. Bu yazdiklarim insallah ayni sorunu olan arkadaslarimiza da bir örnek, bir ders olur... Çok zor bazen ama birseyleri ayakta tutmak için gururu hayatimizdan çikarmamiz lazim...
Basardim arkadaslar! Sizin sayenizde yanlis düsüncelerden kurtuldum ve gururu küslügü bir kenara birakip dün aksam konustuk!
Çocuklari erkenden yatirdim, yemegimizi yedik. Çay demledim ve ikimizede bir bardak çay alip onun yanindaki koltuga oturdum. Esim uzanmis laptopta birseylerle ugrasiyordu, bende yeni gelen giyim kataloguna bakiyordum. Nasil baslayacagimi bilmiyordum, belki mesajimdan bahseder diye bekledim ama onun hiç niyeti yoktu...
Çayi bitmisti, doldurayimmi diye sordum, istemedi, üfff nasil konuya girsem ne desemde arayi biraz düzeltsem diye kara kara düsünüyordum. Kalktim kendime tekrar çay doldurdum ve otururken bir anda: mesajima cevap vermedin dedim? Suratini asti: ne bekliyordun? ne düsünmem lazim? ne yazacaktim ki? dedi. Içimden bir offf çektim ve kalkip gitmek istedim (küsecektim) ama sizin söyledikleriniz aklimdaydi ve o an benim için nekadar zor olsada (çünkü çok kirilmistim, bir adim atiyorum ve yine karsimdakinden tepki yok) dedim: bu durumumuz hakkinda söyleyecek hiçbirseyin yokmu? Ben çok huzursuzum, sen bu durumumuzdan memnunmusun? Esim: Ben artik seni sana biraktim, sen nasil istersen öyle olsun. Ben böyle iyiyim, senin küsmelerinden biktim ve artik umrumda degil, ne halin varsa gör (o arada hala uzaniyor ve laptopa bakiyordu, yani gerçekten umrunda degildi). Içimde birseyler kirildi, bogazim dügümlendi, gözlerim doldu ama aglamayacaktim, simdi hiç sirasi degildi, evliligim bitiyordu! Ben sana küs degilim dedim, küs olsam konusmazdim, ben sana sadece kirginim dedim. Ama ne hata yaptim da artik senin umrunda degilim, sende susup kenara çekilecegine, bana hatalarimi söyleyebilirdin. Seninle defalarca konustum, sana nekadar ihtiyacim oldugunu sana anlattim. Senin ilgine, sevgine ihtiyacim oldugunu söyledim... Kalkti oturdu, laptopu kenara koydu ve konusmaya basladi, konustu konustu konustu... Hiçbirsey söylemeden öylece dinledim (nihayetinde benimde istedigimde buydu). Bazi konulardan bahsederken güldü, sinirleri bozulmus. Yaklasik iki saat konustuk, etegimizdeki taslari döktük... Ayri yattigimiz günlerde ayrilmayi bile düsündügünü ama çocuklari için gitmedigini söyledi. Bu çok agir geldi ama bana nekadar dokundugunu belli etmedim. Çok agir seyler söyledi çok! Ama konusmasini, içindekilerini dökmesini isteyen bendim, sustum dinledim. Sonra namazini kilmaya gitti, döndügünde: yarin sana is yokmu dedi, bu saatte televizyonmu seyredeceksin dedi. (benim su lanet olasi kaprislerim yokmu) kaç gündür sormadin, simdi hayirdir, neden soruyorsun dedim (suratim asik tabiki, o an bunu yapmamam gerektigini bildigim halde elimde degildi). Üfff iyi ya ozaman çik sen yatakta yat, ben koltukta yatarim dedi ve arkasini döndü gidiyor. Hemen birsey yapmaliydim, çünkü bu benim son sansimdi! Neden lafi dolandiriyorsun ki dedim, neden içinden geçeni oldugu gibi söylemiyorsun dedim. Durdu ve sen beni anladin ya, dedi. Hayir anlamiyorum seni, dedim, duymak istiyorum, söylemeni istiyorum dedim! Geldi, televizyonu kapatti ve elimden tuttu kaldirdi, lambayida kapatti, hadi çikalim dedi. Içim kipir kipir oldu. Bu lanet olasi gurur yokmu, onu bir kenara koymasi bazen okadar zor ki! Ozaman dedim yukari çikmadan anlasalim (çocuklar uyuyor), bundan sonra birbirimizden ne bekliyoruz, nasil olmaliyiz birbirimize karsi. Bu ev içinde küslük olmayacak birdaha dedi, gel dirdir yap basimin etini ye ama KÜSME dedi. Tamam dedim, sözmü dedi. Söz! dedim. Simdi sen söyle dedi. Ben senden sadece sevgi istiyorum dedim, bunu bana göster, söyle, anlat, bana hissettir dedim, senden baska hiçbirsey istemiyorum. Tamam, bende söz veriyorum dedi. Ve yukari çiktik, yatakta birbirimize sarildik, bu yatak sensiz olmuyor dedi. Kokunu özlemisim dedi... Bogazim dügümlendi, çok mutluydum... Onu çok seviyorum ve bundan sonra verdigim sözü hiç unutmayacagim (insallah).
Hepinizi çok seviyorum, çok tesekkür ederim, bana verdiginiz destek için! Bu adimi atmamda sizin payiniz okadar büyükki anlatamam. Dün burada bunlari paylasmasaydim, siz beni bu adimi atmam konusunda tesfik etmeseydiniz, desteklemeseydiniz belkide bugün esim evi terk etmis olurdu. Bu yazdiklarim insallah ayni sorunu olan arkadaslarimiza da bir örnek, bir ders olur... Çok zor bazen ama birseyleri ayakta tutmak için gururu hayatimizdan çikarmamiz lazim...
Basardim arkadaslar! Sizin sayenizde yanlis düsüncelerden kurtuldum ve gururu küslügü bir kenara birakip dün aksam konustuk!
Çocuklari erkenden yatirdim, yemegimizi yedik. Çay demledim ve ikimizede bir bardak çay alip onun yanindaki koltuga oturdum. Esim uzanmis laptopta birseylerle ugrasiyordu, bende yeni gelen giyim kataloguna bakiyordum. Nasil baslayacagimi bilmiyordum, belki mesajimdan bahseder diye bekledim ama onun hiç niyeti yoktu...
Çayi bitmisti, doldurayimmi diye sordum, istemedi, üfff nasil konuya girsem ne desemde arayi biraz düzeltsem diye kara kara düsünüyordum. Kalktim kendime tekrar çay doldurdum ve otururken bir anda: mesajima cevap vermedin dedim? Suratini asti: ne bekliyordun? ne düsünmem lazim? ne yazacaktim ki? dedi. Içimden bir offf çektim ve kalkip gitmek istedim (küsecektim) ama sizin söyledikleriniz aklimdaydi ve o an benim için nekadar zor olsada (çünkü çok kirilmistim, bir adim atiyorum ve yine karsimdakinden tepki yok) dedim: bu durumumuz hakkinda söyleyecek hiçbirseyin yokmu? Ben çok huzursuzum, sen bu durumumuzdan memnunmusun? Esim: Ben artik seni sana biraktim, sen nasil istersen öyle olsun. Ben böyle iyiyim, senin küsmelerinden biktim ve artik umrumda degil, ne halin varsa gör (o arada hala uzaniyor ve laptopa bakiyordu, yani gerçekten umrunda degildi). Içimde birseyler kirildi, bogazim dügümlendi, gözlerim doldu ama aglamayacaktim, simdi hiç sirasi degildi, evliligim bitiyordu! Ben sana küs degilim dedim, küs olsam konusmazdim, ben sana sadece kirginim dedim. Ama ne hata yaptim da artik senin umrunda degilim, sende susup kenara çekilecegine, bana hatalarimi söyleyebilirdin. Seninle defalarca konustum, sana nekadar ihtiyacim oldugunu sana anlattim. Senin ilgine, sevgine ihtiyacim oldugunu söyledim... Kalkti oturdu, laptopu kenara koydu ve konusmaya basladi, konustu konustu konustu... Hiçbirsey söylemeden öylece dinledim (nihayetinde benimde istedigimde buydu). Bazi konulardan bahsederken güldü, sinirleri bozulmus. Yaklasik iki saat konustuk, etegimizdeki taslari döktük... Ayri yattigimiz günlerde ayrilmayi bile düsündügünü ama çocuklari için gitmedigini söyledi. Bu çok agir geldi ama bana nekadar dokundugunu belli etmedim. Çok agir seyler söyledi çok! Ama konusmasini, içindekilerini dökmesini isteyen bendim, sustum dinledim. Sonra namazini kilmaya gitti, döndügünde: yarin sana is yokmu dedi, bu saatte televizyonmu seyredeceksin dedi. (benim su lanet olasi kaprislerim yokmu) kaç gündür sormadin, simdi hayirdir, neden soruyorsun dedim (suratim asik tabiki, o an bunu yapmamam gerektigini bildigim halde elimde degildi). Üfff iyi ya ozaman çik sen yatakta yat, ben koltukta yatarim dedi ve arkasini döndü gidiyor. Hemen birsey yapmaliydim, çünkü bu benim son sansimdi! Neden lafi dolandiriyorsun ki dedim, neden içinden geçeni oldugu gibi söylemiyorsun dedim. Durdu ve sen beni anladin ya, dedi. Hayir anlamiyorum seni, dedim, duymak istiyorum, söylemeni istiyorum dedim! Geldi, televizyonu kapatti ve elimden tuttu kaldirdi, lambayida kapatti, hadi çikalim dedi. Içim kipir kipir oldu. Bu lanet olasi gurur yokmu, onu bir kenara koymasi bazen okadar zor ki! Ozaman dedim yukari çikmadan anlasalim (çocuklar uyuyor), bundan sonra birbirimizden ne bekliyoruz, nasil olmaliyiz birbirimize karsi. Bu ev içinde küslük olmayacak birdaha dedi, gel dirdir yap basimin etini ye ama KÜSME dedi. Tamam dedim, sözmü dedi. Söz! dedim. Simdi sen söyle dedi. Ben senden sadece sevgi istiyorum dedim, bunu bana göster, söyle, anlat, bana hissettir dedim, senden baska hiçbirsey istemiyorum. Tamam, bende söz veriyorum dedi. Ve yukari çiktik, yatakta birbirimize sarildik, bu yatak sensiz olmuyor dedi. Kokunu özlemisim dedi... Bogazim dügümlendi, çok mutluydum... Onu çok seviyorum ve bundan sonra verdigim sözü hiç unutmayacagim (insallah).
Hepinizi çok seviyorum, çok tesekkür ederim, bana verdiginiz destek için! Bu adimi atmamda sizin payiniz okadar büyükki anlatamam. Dün burada bunlari paylasmasaydim, siz beni bu adimi atmam konusunda tesfik etmeseydiniz, desteklemeseydiniz belkide bugün esim evi terk etmis olurdu. Bu yazdiklarim insallah ayni sorunu olan arkadaslarimiza da bir örnek, bir ders olur... Çok zor bazen ama birseyleri ayakta tutmak için gururu hayatimizdan çikarmamiz lazim...
Hepinizin güzel sözleri, dilekleri için çok tesekkür ederim. Allah hepinizin güzel gönlüne göre güzellikler versin dünyada ve ahiret'de
Bu aksam yemege çikiyoruz, cumartesi günüde bir geceligine bas basa yurt disinda bir otele gitmeyi pilanladik. Aksam nereye gidecegimize karar verip, yer ayirtacagiz. Çocuklari'da ablamlara birakabiliriz
Yeni evlenmis gibiyim, çok mutluyum arkadaslar!
canım ya bende senle aynı durumdayım zırt pırt eşimle tartışıyorum
Onu çok yoruyorum kızımız olduğundan beri
hayatımız alt üst oldu desem yeridir bi benim bebiş kolikti
beni evden çıkmadan önce aynen öperdi koklardı artık yok
sanırım biz onların böyle olmasını istedik ve şuan ektiğimizi biçiyoruz
Ama insanın zoruna gidiyor
Canım belki zor biliyroum ama ilk başta gururumuzdan vazgeçmemiz lazım hatanın büyüğü bizde
Evet, gururu birakip biraz arsiz olmak gerekiyor. Sürekli sevgi bekleyecegimize, kendimiz karsimizdakine sevgi versek. Onun öpmesini bekleyecegimize, kendimiz gidip öpsek hersey çok daha farkli olur, buna artik emin oldum. Çok zor çünkü her insanin karakteri farkli ve ben çok nazli, kaprisli, çok ilgi bekleyen biriyim (birazda buradaki arkadaslar sayesinde bunlarin farkina vardim artik). Ama mutlu olabilmek için kendimizi degistirmemiz gerekiyor, baskasinin bizi mutlu etmesini oturup bekleyecegimize, kendimiz bu mutlulugu saglamamiz lazim (bu olaydan sonra bunu çok iyi anladim artik).
Esim bana o gün konustugumuzda: 'Bana okadar uzaktin ki, içim okadar sogumustu ki, ilk defa bu evliligin bir hata oldugunu düsündüm' dedi. Gururum ve sürekli ondan birseyler beklemem yüzünden yuvami yikiyordum nerdeyse... Sen insallah bu duruma gelmezsin... Lütfen sende benim yaptiklarimdan ve yasadiklarimdan bir ders çikar ve benim yaptigim yanlislari yapma...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?