Kıyaslayan biz hayvan severler değiliz
Dünyanın merkezine sadece kendi çocuklarını koyanlar
Hayvan sevdiğimiz için bizi uzaylı yerine koyanlar
Bu kıyası biz her gün yaşıyoruz, kimsenin hakkı diğerinden öncelikli değil
Diğer sayfalara göz gezdirdiniz mi bilemiyorum ama kimse çocuklardan mum gibi olmalarını beklemiyor
Çocuk neşedir derler, doğrudur da koşar,oynar, ses yapar hatta yaramazlık yapar ve hepsi normaldir bizler yapmadık mı çocukken
Bizi üzen onların her davranışına normal diyen ebeveynler, çocuk kırıp döküyor, küfür ediyor, şımarıklık yapıyor ama ebeveynleri buna gülümsüyor.
Konu sahibinin de bizim de anlatmaya çalıştığımız şey çocuklara nefret beslemek değil
Ama çocuk rahat edecek diye her şeyi yakıp yıkmakta doğru değil
Kimse ufak tefek şeylere takılmıyor aslında, son yıllarda trend olan özgüvenli çocuk yetiştirmekle şımarık çocuk arasındaki ince çizgi sorun
Yoksa apartmanda ufak bir ses olmuş, ya da top oynamışlar değil sorun ama o top gece 12 den sonra penceremin önünde oyananıyorsa ki sabah 6 da kalkan bir çalışanım bu benim için büyük sorundur. Her şeyin saati, zamanı ve başkalarını rahatsız etmeden yapılması gerekir. Zaptedemiyorum deyip de gece yarısı çocukları sokağa salan o zihniyet sorun. Hal böyle olunca annem izin verdi oynarım diye suratınıza çemkiren çocuğu da alıp bağrınıza basmak gelmiyor içimizden. Sözlerimde yadırganacak bir şey yok, çocuk istiyor ne olursa olsun yapılacak ama psikolojisi bozulur zihniyeti yüzünden bu yaşananlar zaten
bahsettiğin türdeki çocuklara herkes sinirlenir illa ki.
Uç noktalardaki abartı davranış bozuklukları rahatsızlık vericidir.
Ama bunun dışında normal bir çocuğun bile zaman zaman delirdiği-genelinde hiç yapmayacağı davranışlar sergilediği oluyor.
Çocuk yetiştirirken bunu daha iyi anlıyorsun.
Oğlum da şımarır bazen çok gürültücü olur-huysuz olur vs vs.
EE başkalarının çocukarında da oluyor görüyoruz.
benim oğlu da akıllı usludur ama taktığı bir oyuncak alınmadığı için yollarda deli gibi ağladığı da oldu..
Olur böyle şeyler,hepimiz çocuk olduk.
Senin tahammül eşiğin düşük olduğu için bu tür abartı bir davranış gördüğünde sinirlenebiliyosun ama mesela bi başkası gülüp geçebiliyor olur böyle şeyler diyerek.
Alışveriş merkezinde görüyoruz kendini yerden yere atan çocuk.Anne babası zaptedemiyor.Valla anne babasına acıyorum o an.Ama sinirlenecek de bi durum görmüyorum.Biz büyükler olarak her anlamda mükemmel değiliz ki çocuklarımız olsun.
Bizim bazı davranışlarımız da yeri gelir bir başkası için çekilmezdir.Mükemmel değiliz,çocuklar da değil.
Yetrer ki genel ahlak ve davranış biçimleri normalden sürekli bir sapma içinde olmasın.
Bunun dışındaki davranışsal hatalar düzelir,geçer gider.
Ben konu sahibi arkadaşa kesinlikle katılıyorum..
2-3 yıl önce koltuklarımı kaplattım neredeyse yeni koltuk fiyatına.. Karşı komşum hoşgeldine geldi maaile.. Başım gözüm üstüne, ikramda güleryüzde kusur etmedim. 5 yaşındaki kızları ise aldı tükenmez kalemi bütün koltuklarımı çizdi, yıllardır gözüm gibi biriktirdiğim dergilerimi karaladı ve yırttı.. Bütün bunlar olurken ne anası ne babası çıt çıkarmadığı gibi kalemi bile elinden almadı.. Oysa koltuklarım 1 aylık bile değildi.. Bu kış yine bir halı aldım yıllar sonra çok beğenerek ve yine bana göre bayağı bir rakam ödeyerek, 1 hafta olmadan arkadaşımın çocuğu halıma kırmızı renkli bitki çayı döktü ve şu an 6 m2 halım resmen çöp durumunda.. Çocuktur elbetteki kazalar olabilir ama anne ve babanın tutumu çok önemli, çocuğu özgür yetiştirecekseniz lütfen bunu kendi evinizde yapın, başkasının sınırlarına saygı göstermesi gerektiğini (hatta sizin de) öğretin ve öğrenin.. Onlar çocuk diye her çocuklu misafirde evime 3-5 bin lira masraf açmaları gerekmiyor, bağırmak ve ortalığı yıkmak gibi davranışlara girmiyorum bile.. Misafir adabı denen birşey var, toplum kuralları denen birşey var.. Kimse parkta çocuklar bağırıyor diye şikayet etmez ama bir restorantta etme hakları var.. Lütfen çocuklarımıza diğer insanların alanlarına, haklarına saygılı olmamız gerektiğini öğretelim.. Onlar bizim çocuklarımız, biz onların değil..
Hayvan severler bu dünyadan değil, hatta biz insan bile değiliz. Çocuk napsın zarar da verse çocuk ondan kıymetli değil hiç bir şey. Hayvana zarar vermişler kimin umurunda. Karşı kaldırımdan geçen köpeği görüp çocuğum taş at şuna gitsin diyen annelerle iç içe yaşıyoruz, herkes çocuklara bayılmak zorunda ve her canlı da çocuklara köle olmak zorunda. Şimdi siz hayvan dediniz ya taşlanırsınız alim Allah çocuğun yanında lafı mı olur =))
Ben konu sahibi arkadaşa kesinlikle katılıyorum..
2-3 yıl önce koltuklarımı kaplattım neredeyse yeni koltuk fiyatına.. Karşı komşum hoşgeldine geldi maaile.. Başım gözüm üstüne, ikramda güleryüzde kusur etmedim. 5 yaşındaki kızları ise aldı tükenmez kalemi bütün koltuklarımı çizdi, yıllardır gözüm gibi biriktirdiğim dergilerimi karaladı ve yırttı.. Bütün bunlar olurken ne anası ne babası çıt çıkarmadığı gibi kalemi bile elinden almadı.. Oysa koltuklarım 1 aylık bile değildi.. Bu kış yine bir halı aldım yıllar sonra çok beğenerek ve yine bana göre bayağı bir rakam ödeyerek, 1 hafta olmadan arkadaşımın çocuğu halıma kırmızı renkli bitki çayı döktü ve şu an 6 m2 halım resmen çöp durumunda.. Çocuktur elbetteki kazalar olabilir ama anne ve babanın tutumu çok önemli, çocuğu özgür yetiştirecekseniz lütfen bunu kendi evinizde yapın, başkasının sınırlarına saygı göstermesi gerektiğini (hatta sizin de) öğretin ve öğrenin.. Onlar çocuk diye her çocuklu misafirde evime 3-5 bin lira masraf açmaları gerekmiyor, bağırmak ve ortalığı yıkmak gibi davranışlara girmiyorum bile.. Misafir adabı denen birşey var, toplum kuralları denen birşey var.. Kimse parkta çocuklar bağırıyor diye şikayet etmez ama bir restorantta etme hakları var.. Lütfen çocuklarımıza diğer insanların alanlarına, haklarına saygılı olmamız gerektiğini öğretelim.. Onlar bizim çocuklarımız, biz onların değil..
Anneler savunmaya geçmiş hemen:)
10 sene önceki çocuğun saygısı ile şimdiki çocuğun saygısı bir değil bunu net şekilde görüyoruz. Ahlaki bozulma gittikçe artıyor sebebi her ne ise, her nesil bir sonrakinden daha beter oluyor. Bu durumda aileler daha özenli ve dikkatli olmak zorunda.
13 yaşında bir kızkardeşim var, annem 45inde doğurduğu için çok müsamaha gösterildi her istediği alındı. Biz annemin bir bakışıyla korkarak yetiştirildik ama ufak kardeşime öyle dur sus denmedi hiç. Azdı, kudurdu,istediğini yaptı. Anneme ne zaman bu çocuk ileride çok canını yakar yapma böyle dediysem bana kızdı "o daha küçük büyüyünce düzelir" diyerek; oysa ki çocuklar çok ufakken şekillenmeye başlıyor...
Şimdi ise asla ailemin dediğini yapmayan, yatağı ört dediğinde hayır diyerek kapıları çarparak çıkan, çok sinirlendiğinde anneme "sensin salak" diye karşılık verrbilen bir kardeşim var. Ergenlik falan değil bunun adı, biz de ergen olduk ama böyle saygısızlıklar yapmadık- yapamadık.
Ben evde onunla yalnız kalınca gayet muma dönüyor, her yer pırıl pırıl, ödevini yapıyor, hiç sevmediği brokoliyi bile yiyor:) bunları da öyle öfleye püfleye de yapmıyor, hoşuna da gidiyor aslında yapmak...
Sonuç; yaklaşım farkı 1 günde dahi kendini gösteriyor. Anneyiz, babayız, o küçük diye kıyamazsanız gün gelir onlar size kıyar. Özellikle ergenlikte çok ağlarsınız...
Ben de ondan bahsediyorum.
Ben normalde her şeye sinirlenen ya da abartı tepki gösteren bi insan değilimdir.
Ama yiğenim bize her geldiğinde evimde bişeyler kırılıyor lekeleniyor.
İki dk oturalım diyoruz ona playstation açıyoruz yiyecek içecek koyuyoruz önüne.
Beş dakka sonra gelip neden dondurma yok diye saatlerce ağlayıp bize rahat vermiyor ve anne babası da demiyo ki önünde on tane şey var onları ye ya da yemeyiver gidip akşamın 11inde dondurma alıyolar.bu her gelişlerinde böyle.annesi eline açıp bisküvi veriyor mesela bi tepsi ver altına dimi dökme de vs çocuk bisküviyi alıp gidiyo arkasından ben tepsiyle koşuyorum al tepsi kullan dökme diyorum ama nafile çünkü ben annesi değilim.annesinden o şekilde yemek için izin aldığından beni iplemiyor çocuk.e ben de buna kızıyorum bu kadar duyarsız olunmaz ki yani saldım çayıra etsin evin içine mantığı.her geldiklerinde böyle kendi evinde çocuğun canına okur ama.ayıp değil mi bu yani
Ben de ondan bahsediyorum.
Ben normalde her şeye sinirlenen ya da abartı tepki gösteren bi insan değilimdir.
Ama yiğenim bize her geldiğinde evimde bişeyler kırılıyor lekeleniyor.
İki dk oturalım diyoruz ona playstation açıyoruz yiyecek içecek koyuyoruz önüne.
Beş dakka sonra gelip neden dondurma yok diye saatlerce ağlayıp bize rahat vermiyor ve anne babası da demiyo ki önünde on tane şey var onları ye ya da yemeyiver gidip akşamın 11inde dondurma alıyolar.bu her gelişlerinde böyle.annesi eline açıp bisküvi veriyor mesela bi tepsi ver altına dimi dökme de vs çocuk bisküviyi alıp gidiyo arkasından ben tepsiyle koşuyorum al tepsi kullan dökme diyorum ama nafile çünkü ben annesi değilim.annesinden o şekilde yemek için izin aldığından beni iplemiyor çocuk.e ben de buna kızıyorum bu kadar duyarsız olunmaz ki yani saldım çayıra etsin evin içine mantığı.her geldiklerinde böyle kendi evinde çocuğun canına okur ama.ayıp değil mi bu yani
Anneler savunmaya geçmiş hemen:)
10 sene önceki çocuğun saygısı ile şimdiki çocuğun saygısı bir değil bunu net şekilde görüyoruz. Ahlaki bozulma gittikçe artıyor sebebi her ne ise, her nesil bir sonrakinden daha beter oluyor. Bu durumda aileler daha özenli ve dikkatli olmak zorunda.
13 yaşında bir kızkardeşim var, annem 45inde doğurduğu için çok müsamaha gösterildi her istediği alındı. Biz annemin bir bakışıyla korkarak yetiştirildik ama ufak kardeşime öyle dur sus denmedi hiç. Azdı, kudurdu,istediğini yaptı. Anneme ne zaman bu çocuk ileride çok canını yakar yapma böyle dediysem bana kızdı "o daha küçük büyüyünce düzelir" diyerek; oysa ki çocuklar çok ufakken şekillenmeye başlıyor...
Şimdi ise asla ailemin dediğini yapmayan, yatağı ört dediğinde hayır diyerek kapıları çarparak çıkan, çok sinirlendiğinde anneme "sensin salak" diye karşılık verrbilen bir kardeşim var. Ergenlik falan değil bunun adı, biz de ergen olduk ama böyle saygısızlıklar yapmadık- yapamadık.
Ben evde onunla yalnız kalınca gayet muma dönüyor, her yer pırıl pırıl, ödevini yapıyor, hiç sevmediği brokoliyi bile yiyor:) bunları da öyle öfleye püfleye de yapmıyor, hoşuna da gidiyor aslında yapmak...
Sonuç; yaklaşım farkı 1 günde dahi kendini gösteriyor. Anneyiz, babayız, o küçük diye kıyamazsanız gün gelir onlar size kıyar. Özellikle ergenlikte çok ağlarsınız...
Hayvansever ve çocuksever ler diye bi gruplandırma hatalı değil mi.
Bir insan hem hayvansever hem çocuksever olamaz mı:))
Bu iksini karşılaştırmak niye.
Ayrıca bence algıda seçicilikle de alakası var durumun.
Yani çevrenizdeki çoğu ebeveynin bu davranış profilinde olması da mümkün ama ne bileyim
küfür eden çocuğuna gülümseyen kaç anne ile karşılaşabilir ki bir insan.
Ben de karşılaşıyorum bu tür anne-baba ile ama çok nadir.
Yani bu kadar uç noktadaki örneklerin bu kadar yaygın olduğunu düşünmüyorum.
Yukarıda da dediğim gibi gündelik hayatta bazen zıvanadan çıkar çocuk-hiç yapmayacağı şeyleri yapar vs.
Mesela sizin sokaktaki çocukar hep gece mi top oynar veya çevrenizdeki çoğu ailenin çocuğu bu denli anormalmidir.?
Öyle ise şanssız bir çevredesiniz örnekler açısından.
Bazı arkadaşlar konuyu hayvan sevgisine getirmişler. İnsanla hayvan bir değildir arkadaşlar. Bir hayvan çöpten beslenebilir ama insan beslenmez yada beslenmemeli.
Bu arada değinmek istediğim bir husus daha var. Hayvan sever olduğunu söyleyen, evcil hayvan besleyen insanlar bu hayvanlara ne kadar zarar verdiklerinin farkında değiller. Bu hayvanlar sadece bu insanlar için özel olarak ıslah edilerek kendi doğal alanlarında yaşayamayacak kadar acizleştiriliyorlar.
Hayvanları seviyorsak onları doğal yaşam alanlarından uzaklaştırmamalı ve buna vesile olmamalıyız. Evde bize şaklabanlık yapsın diye bir hayvanın genleriyle oynayarak onu oyuncağa çevirmek ve buna vesile olmak bence vicdansızlıktır.
Her canlının onurlu yaşama hakkı vardır fakat bu insanla hayvanı aynı kefeye koymamız gerektiği anlamına gelmez.
Selamlar..
Yapım gereği çok fazla konuşmayı ve çok konuşan insanları hiçbi zaman sevemedim.Sese gürültüye falan gelemem hiç.Kendimi bildim bileli çocukları hiçbi zaman sevemedim hatta gıcık oldum diyebilirim.Hele ki yeni nesil çocuklar beni benden alıyo yani.Ailelerininin özgüvenli yetiştirmek adı altında hiçbişeye hayır diyemedikleri, kızamadıkları çocukları çocuk olmaktan çıkmış ve şımarıklığın dibine vurmuş durumda.Hepsinde bi büyümüş de küçülmüş havası çocuk gibi değiller yani hiç.
Geçen ablamlar bize geldi 5-6 yaşlarında bi yeğenim var.Gelir gelmez yapışıyo zaten bana şu oyunu aç susadım tatlı yok mu çikolota yok mu evdeki herşeyi açtırıp bikere ısırıp bi kenara koyar.Sadece bişey isticeği zaman iyi davranır.Mesela önce gelir teyzecim seni çok seviyorum der, aradan beş dakka sonra telefonu ister oyun oynamak için.Neyse salon masasında oturuyoruz masada da cips var peynirli doritos sen onları ye benim yeni beyaz kumaş sandalyelerime bütün ellerini sür kolaları dök anası da bakıyo izliyo yani aç bi ağzını bişey söyle yapma de elini falan sil ne biliyim bakıp suratına benim oğlum canım oğlum diye seviyo daha ben söyledim en son bak egecim ellerini sil dökülüyo dökme dedim kafasını salladı tmm diye silmedi zaten kimseyi takmadı.Ağzımı açıp bişey desem hemen bozuluyo ablam zaten annemle bu yüzden çok kavga ettiler.Ona göre oğluna bişey söylenmesi oğlunun sevilmediğinin göstergesi.Onlar gittikten sonra saatlerce sandalyeleri sildim çok sinirim bozuldu.
Ertesi gün bahçeli bi cafeye gidelim dedik.Neyse oturuyoruz çocuklu bi grup aile geldi 3-5 çocuk var.Başladılar çığlık çığlığa oynamaya ama böyle bişey yok yani.Yolun ortasında yakan top oynamalar top kaç kere insanlara geldi falan ya sen ana babasın bi uyar dimi çocuğunu.Tamam hepimiz çocuk olduk da kimseyi böyle rahatsız etmedik yani ben hatırlıyorum bi misafirliğe giderdik annem bi bakardı bana olduğum yerde donar kalırdım yani.Bi kafa dinleyelim dedik çığlık seslerinden duramadık.En son dayanamadım ben bağırdım çocuklara baktım uyaran yok.Biraz sessiz olun lütfen çocuklar başımız şişti dedim.Ordan birinin annesi çıkıp demesin mi "e onlar da çocuk ablası napsınlar oynamaya geldiler". e iyi de ben de dinlenmeye geldim bütün gün dinlemek zorunda değilim dedim.Ya siz de haklısınız falan dedi ama ne çocuğu uyardılar ne başka bişey biz de daha fazla sinirimiz bozulmasın diye gittik.
Bıktım ya valla her yerde bağıran yerlere yatıp ağlayan çocuklar görmekten.Bebeklerle bi sorunum yok.Ama ne zaman ki çocuk oluyolar bağırıp çağırıp düz duvara tırmanmaya başlıyolar hiççç çekemiyorum.Yarın bigün çocuğum olsa nası bakıcam diye düşünüyorum çünkü gerçekten katlanamıyorum yani yapabilceğim bişey yok.Yani çocuğunuzla evde naparsanız yapın da kimse sokakta çocuklarınızın çığlıklarını ağlamasını dinlemek zorunda değil.Çocuğun kalbini kırmicam diye anne baba olduğunu unutuyo insanlar.Valla ben çok rahatsız oluyorum yani hele üst katımızda tepinen velede ve annesinin de "çocuk işte, laf geçiremiyorum" demesine hiç değinmicem.
Bıktım yaaa bıktım offffffff çok dolmuşum
ben çocukların bağrış çağrışlarından gürültülerinden ve terbiyesizliklerinden rahatsız olduğumu söyleim bunun adı kınamaksa evet kınıyorum o zaman hatta şiddetle, ama dedikleri gibi çocuklar napsın başlarında cahil ana babalar varken.ne istiyosanız düşünebilirsiniz.edepli terbiyeli çocuklar yetiştirenler nasıl yetiştiriyolar bence bi oturup düsünün.kendi başarısızılıklarınızı burda insanlara bu tür dersler vererek örtmeye calısmayın.ayrıca kınamak her zaman da kötü değildir, bi umut insanları doğruya tesvik eder belki.
Savunma demeyelim görüş bildirme diyelim:))
Yoksa siz beni tanımazsınız çocuğumu tanımazsınız ben de sizleri tanımam.
Sen verdiğin kardeşin örneğinde hatalı olanın kim olduğunu ve hangi davranışları olduğunu zaten yazmışsın.
Kime kızıyorsun en nihayetinde ,annene değil mi....
Çocukların tahammül edilemeyen davranışları diye bir liste yapmak heralde herbirimizden farklı farklı listeler çıkar.
Ortak olanların dışında kalanlar ise tamamen kişisel algılamalarımızla alakalı olacaktır.
kardeşindeki davranış bozukluğu es geçilemeyecek bir yetiştirilme hatası.
muhtemelen de bütün hayatını etkileyecek.
küçük bir çocuğun şeker diye tepinmesi ,ortalığı birbirine katması başka senin verdiğin bu örnek başka...
Başka değil işte küçüklükten gelen yetiştirilme hatası bu ; sonuç olarak aileye de kızılsa çocuk da sevimsiz geliyor insanın gözüne. Bu çocuk kendi kardeşim dahi olsa saygısız tavırları anlayışla karşılamam, karşılamıyorum. İşte benim kardeşim de 2 yaşında ağlayıp tepinen ve çocuk diye es geçilen bir tipti. O zamandan belliydi büyüyünce ne olacağı ve nitekim öyle de oldu. Bir çocuğa döktüğü oyuncakları toplamak küçük yaşlardan itibaren öğretilmezse o çocuk büyüyünce kendi odasını da toplamak istemez. Örnekler çoğaltılabilir... sonuç olarak bu çocuklar 15 yaşında bir anda saygısız çocuklar oluvermiyorlar, zaman içinde aileler bu şekilde yetiştiriyor çoğu yapılanların sonucunu dahi bilmeden.
Elbette ki yetişkinler gibi olgunluk beklenemez onlardan ama saygı sınırlarını bilmeleri beklenir. 3 yaşındaki bir çocuk etrafa zarar vermemesi gerektiğini bilir, kötü konuşmaması gerektiğini bilir ve eğer öğretilirse her istediğini elde edemeyeceğini de bilir. Bizim komşu çocuğu var... 2 yaşındayken anne mama baba harici bir şey konuşamıyordu ama bir şey istediğinde, gösterdiğinde "hayır" dendiğinde vazgeçmesini biliyordu. Çocuğun yapısı falan değil bu aile uzun ve zorlu bir süreçten sonra bu davranışı kazandırdı ona. Şimdi büyüdü artık konuşabiliyor, isteklerini çok güzel anlatıyor. Geçen gün bize geldi çikolata istedi, hayır diyince direk başka şeylere yöneldi. Yani seneler önce kazandırılmış davranış sürüyor. Ailesiyle sürekli konuşuyorum çünkü yetiştirme şekillerine hayranım. O ailenin 2. Sınıfta bir çocukları daha var o da aynı şekilde inanılmaz saygılı ve asla dağıttığını toplamadan temizlemeden gitmez. Bakın dağıtmaz demiyorum, dağıttığını temizlemeden gitmez diyorum:)
Otobüs yolculuğunda sürekli ağlayan bir bebeğe kızamazsın laftan anlamaz aklı yetmez ama koridorda koşturup bağıran ve sürekli konuşan 3-5 yaşındaki bir çocuk batar bana. Ailesi uyarmazsa ben uyarırım yani 12 saat boyuca kimsenin gürültüsünü çekmek zorunda değilim çünkü. Çocuk dahi olsa benim sınırlarıma belirli ölçüde girebilir. Misafirlikte çocukların ev dağıtması kaçınılmaz olmakla birlikte anlayışla karşılanabilir ama o evin çekmecelerini karıştırmak, izinsiz eşyaları almak anlayışla karşılanamaz. Annelerin bu konuda daha hassas ve tahammülkar olduğunu farkediyorum ama ben değilim:) çocuk yetiştirmek gerçekten çok zor ve sorumluluk gerektiren bir iş ben açıkçası böyle çocukları ve aileleri göre göre gözüm korktu ve çocuk sahibi olmayı düşünmüyorum...
ben evli bile değilim cocugum falanda yok dolayısıyla ortada bi başarısızlığımda yok her insan fabrikadan cıkmış gibi aynı değildir cocuklarda öyle ayrıca ilerde sizin cocugunuzunda nasıl olacagını şimdiden görür gibiyim yazık
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?