cocuk sahibi olmadanda cok mutlu hayatini yasayan kadinlar :)))

Ya Erdil Yasaroglu`nu cok seviyorum Floresim yaaaaaaaa......tüm cizdikleri her karikatüre aylarca gülerim ben. Benim dünyami gülümseten adam. Süper insan. Cok tesekkürler floresim, canimsin
Ben de severim kişilik olarak da çok şeker bir insan :)
Paylaştığın konu da içimi acıttı açıkçası Ne desem bilemedim.
İnsan yükü ağırdır derler. Bu yükün anne-baba-çocuk arasında olması çok acı.
 
Yani konumuz geregi her ayrintiya bakarak, her arti ve eksileri konusarak, her bakis acisindan ve gercekleri yansitarak, realist bir düsünceyle cocuk getirelim bu dünyaya degilmi ???
Tibben mümkün olmayanlarada, bakin hersey güllük gülistanlik degil, bunlarida görün ve bunu idrak ederek hayatinizi güzel yasayin demek istiyorum. Cünkü gercekler bu...
Hayal dünyasinda yasayan insanlar ne yazikki bunu göremiyorlar.
 
Bendede acilmadi floresim, merak ettim simdi
 
çocuğu olmadan mutlu olan kadın yoktur benmde olmuo..delirmek uzereyımmmm
 
Yaziyi okudum floresim, harika gercekten. Bir tek seye katilmiyorum, sivrisinekleri öldürmezsem rahat edemiyorum.
Ama yazi süper, aynen düsünüyorum, aslinda mutlu olmak icin hic bir seye ihtiyacin yok. Ne ev, ne araba...
Hayran kaldim vejeteryan olmayi basarmis, ben basaramadim.
Hepimizin hayal ettigi bir hayati yasiyor aslinda
 
Hahahahhaha Endulusum cok tatlisin ya, o ufacik düzeltmene bayildim...
 
Sakin bir geceden herkese selamlar.
Flores; yazıyı çok beğendim. Böyle güzel paylaşımlarının takipçisiyim artık.Teşekkür ederim.Yazıyı okurken iki şey hatırladım. İlki 2014 yapımı -Wild- filmi.Reese Witherspoon oynuyor.Bence izlenebilir,fena değildi,o tarz filmleri es geçmediğim için izlemeden duramamıştım.İkincisi Elif Şafak'ın bir sözü; ''Bedenlerimizi şekle sokmak için ne çok uğraş veriyoruz.Halbuki beyinlerimizi, düşünce ve algılarımızı geliştirmek için çabamız ne kadar az.''
&
Oliva; geçenlerde bir konuyu okurken yorumuna rastlamıştım.Duygu Asenadan bahsediyordun.Hazır 8 mart dünya kadınlar günü yaklaşıyorken bu videoyu paylaşmanın çok anlamlı olacağını düşünüyorum.
1999 - 2015... Bu kadar senede neler değişti, neler hiç değişmedi ? İleriye mi gidildi yoksa hepten geriye mi ?
Kadının adı yok.. hala daha yok ne yazık ki... Bu zihniyet sürdüğü sürece 2025 yılında bile olmaz bu gidişle...
 
Son düzenleme:
Beğenmene sevindim Kızıl.
Ben de senin paylaşımını beğendim ama tabii buruk bir beğeni.
Bence geriye gitmişiz ve halen gitmeye devam ediyoruz. Öyle sanıyorum ki kadın cinayeti haberleri verildikçe normalleşiyor, basitleşiyor. Buna eğilimli olan erkekler daha çok davranışa dönüştürmeye başlıyor. Videonun başında yıllara göre işlenen cinayet sayılarına baktığımda ben bunu gördüm.
Bir yandan kadınların sesi de yükseliyor tabii ama etkili olabiliyor mu, bilemiyorum.
Devletin bile desteği yok ne yazık ki. Cinayet işleyen adama iyi hal indirimi veriyorlar.
Kazara hükümeti eleştirsen daha kötü muamele görürsün büyük ihtimalle.
Bu konuda da benim fikrim, baskıcı hükümetin bu cinayetleri alttan alttan destekliyor oluşu.
"Git öldür" demiyor belki ama, cezaları aşağıya çekmek için çabalıyor resmen.
Neden böyle bir tutum içinde peki?
Çünkü dediğim gibi, kadınların sesi yükseliyor. Bu hükümet sessiz insan, sessiz toplum istiyor.
İstiyor ki erkekler öldürdükçe, taciz ettikçe daha da korkalım, kıyafetimizi kendi beğenimize göre değil, sapıklar ne düşünür diyerek seçelim.
Akşamları ne işimiz olsun dışarıda, evde duralım.
Bir erkekten korunmak için başka bir erkeğe muhtaç hissedip bir an önce evlenelim.
Tüm bunları bir araya toplayınca parçalar birleşir gibi olmuyor mu?
"Öldür" demiyor belki ama öldürünce memnun oluyor hükümetimiz...
 
Kizlar, ben daha bulug cagindayim diyeyim ve Duygu Asena diye bir kadinin "Kadinin adi yok " kitabini, Almanya`nin devlet kütüphanesinde, türkce kitaplar bölümünde gördüm. Ve o an sanki bir hazineye denk gelmis gibi, elime kitabi aldim ve bir an önce eve gidip okumak duygusuyla hemencecik kartimi kütüphane calisanina gösterip cikmak isterken, önde kitaplari ödünc veren kadin bana dediki, ama bu genclerin kitabi degilki, sanki vermek istemiyorcasina yani sansür varmis gibi bir imada bulundu, almanca dedimki bakin burada kadinin adi yok yaziyor ve ben kadin haklarinin savunucusuyum, ben bu kitabi okumazsam ölürüm, merak ediyorum dememle, kadin bayagi keyiflenerek vermisti elime kitabi. Herhalde kitabi 2 günde bitirdim ve o gencecik dünyam degisti. Beni anlayan duygularimi ifade eden, nihayet o isik, o kitabin icindeydi.
Etrafimda gözlemledigim ve absürd buldugum hersey bu kitapda yaziyordu ve ben artik Duygu Asena`yi birakmadim hayatimda, her kitabini okudum ve hayatimda bu kadar güclü olmama belki bir nevide ona borcluyum. Belki degil, kesin öyle !
Erkekleri hep esit gördüm, hic bir zaman bir erkegin benden üstün olmadigini düsündüm. Ben böyle asi, baskaldiran oldukca erkekler her zaman boynunu egerek ve saygiyla bana yaklastilar. Bunu hava atmak gibi sakin algilamayin, size gercekleri yazmak istiyorum.
En kücük alayci sakayi, en laubali hareketleri cocuklugumdan beri etrafimda kabul etmedim. Yeri geldi üstüne yürüdüm, yeri geldi sertce bagirarak hakkimi savundum bir erkege karsi...
Annemi gördüm 7 cocuklu, ve sadece bir tane erkek cocugu dogurdugu icin, kocasina ömür boyu mahcup yasayan.
Ve daha cok seyler gördüm, ablalarimda aile ici siddet vs. vs. ve dedimki kendime, ben yasadigim sürece hic bir erkek, benim hayatima müdahele etmeyecek.
Isin ilginc yani, erkekler bu tarzimi cok sevdiler, cok sevilen ve cok evlilik teklifleri alan kadindim. Hic bir zaman kimseye eyvallahim olmadi, ben hep kendime ve kadin zekama cok güvendim. Kendimi sevdim, kendimi hic ezik görmedim.
Öyle seyler yaptimki, erkekler sapka cikardilar önümde ve hep dedim onlara sizi bizden farkli kilan hic bir sey yok, sadece Allah kadinlara ne yazikki biraz daha az kas vermis ve onun icin belki güc konusunda ben bir erkek kadar bir yükü kaldiramam ama gerisi hersey ayni ve hatta biz kadinlari daha üstün yaratmis, dogurganlik, zeka, ön sezis gibi...
Duygu Asena`nin demek istedigide hep buydu. Basimiza biz bu erkekleri cikariyoruz. Biz kadinlarin eseridir, su anki Türkiye. Susma sustukca sira sana gelecek cümlesi ne kadar dogru.
Simdi bakiyorumda daha 16 yasindaki kiz yegenim gecen bana telefonda diyorki, teyze erkek arkadasimdan ayrildim beni tehdit etti, sen geldin aklima, ayni senin gibi dedimki, sen kimsin beni tehdit edeceksin ??? Seni sürüm sürüm karakolarda süründürürüm...ve tabiki baska agir seyler, cocuk telefonu kapatmis ve bir dahada yegenimi rahatsiz edememis.
Isteeeee dedim, belki bir dünyayi kurtaramadim ideolojimle, ama ailemdeki kadinlarin bile benden güc almasi ne kadar mutlu bir sey, ne kadar büyük bir basari.
Yegenlerim özellikle kiz cocuklari teyzelerini, okumus, ayaklari yere basan, meslegi olan, güclü bir kadin görüyor. Hatta cocugu bile yok. Ama bu teyzeleri cok mutlu demekki, kadina yapistirilan o sifatlar olmasada, sevilen sayilan bir birey olabiliyor bir kadin bu toplumda diye algiliyorlar.
Bir kadin istemedigi sürece hic bir sey yapmaya mecburiyeti yok. Istemezse eger evlenmez ve bu hic kimseyi ilgilendirmez. Istemezse eger cocukda yapmaz ve buda hic kimseyi ilgilendirmez. Evliyse kimsenin köleside degil, hersey esittir bu hayatta.
Ve size samimiyetimle birsey söyliyeyimmi ? Aslinda erkekler güclü kadin seviyor, esit olmaktan hoslaniyor ve kadinlardan korkuyorlar.
Meslegi gelecegi olmayip sirf koca delisi olup cok erken evlenip evde oturup cok genc yasta hemen cocuk yapip büyütmekle zamanini geciren ve baska hayatlarinda hic bir sey yapmayan kadinlar hic bir zaman erkeklerin ilgi alanina girmiyor, özellikle bu zamanda. Derdim var kösesi sirf bu gibi konularla doludur, sizlerinde dikkatini cekmistir.
Ama biz bu erkekleri gözümüzde büyütüp, yeri geliyor canavarda yapiyoruz. Her zaman kadin daha zekidir ama bunu bir türlü anlamak istemiyoruz.
Floresim ayni dediklerine katiliyorum, biz kadinlarin yasama alanini ve toplumda var olma alanini elinden geldikleri kadar daraltiyorlar cünkü erkekler güclü kadinlardan korkuyorlar ve saygi duyuyorlar ama bizden korkmak ve saygi duymak istemiyorlar. Eger bize baski yapamazlarsa kendi egolari zedelenecek ve aslinda hicde öyle güclü olmadiklari ortaya cikacak. Konu bu !
Kizilim cok tesekkür ederim bu paylasimina...
 
Olivia seni ayakta alkışlıyorum
Kız kardeşime okutasım geldi bu yazdıklarını. O da 15 yaşında tam da fikirlerinin şekillenmeye başladığı çağda. Işık olabilecek şeyler yazmışsın gerçekten.
 
 
Olivacım asıl ben sana çoook teşekkür ederim.Kahvemi yudumlarken sakin kafayla bir kez daha ilgiyle okudum.Arkadaşlar gibi bende alkışlıyorum seni, mutlu ettin beni bu paylaşımınla.Bu hayatta senin gibi insanlar olduğunu bilmek çok güzel.Anlattıkların çok önemli gerçekten. Sana bir kez daha saygı duydum.Ayrıca şüphen olmasın senin samimiyetini ve gerçekleri yazdığını biliyoruz çünkü seni az çok tanıyoruz artık. Hava atma olarak algılayan çıkacağını sanmıyorum ama bu forum ilginç bir yer. Bu tabire takıldım çünkü forumda böyle düşünen insanlar görüyorum. Bir derdim var bölümüne biri kayakta yaşadığı olayı anlatmış. Bir başka üye olaya değilde kayağa giderek hava attığını ima etmiş.Bunun akla gelmesi garip geldi bana. Kayağa gitmek, yurtdışına gitmek vb bunlar çok çok abartılacak şeyler değil ki günümüzde. Ah şu kadınlar arası kıskançlık yok mu.Sende çalış çabala sende git ne var ki bunda.İnsanlar gönüllerinden ne geçiyorsa onu paylaşmakta özgür olmalı. Bu tarz geri dönüşler hoş gelmiyor bana.Sen bir derdim var bölümünden bahsedince aklıma geldi bunlar.Dediğin örnekler benimde çok dikkatimi çekiyor. Kadınların önce dönüp kendilerine bakması lazım...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…