"Yaşamaktan çok ölmeyi istiyorum inan ki " öyle demiştin Haşim dinlemedim seni duymadım , anlamadım , suçluyum...
Hep bir adım önde oldun benden , hep ! Senden öcümü aldığımı düşündüğüm anda bile benden öndeydin . İşte gene karşıma geçmiş "Nasıl istersen öyle olsun" diyorsun ."Ama , ben de sana öyle bir ceza veririm ki ..."
Verdin !
Bu yükle yaşamak cezaların en büyüğü değil mi ?
Senin ölümünde ki payımı düşündükçe , nasıl soluk alabilirim ben ?
Yaşaa nasıl umutla bakabilirim artık?
Kendinle beraber beni de öldürdün Haşim .
Beni de...
"Ablam benim" diye sarılıyor Şehriban
Sözümü bu kadar dinleyebilmiş.Biraz önceki suçlayıcı ifadesinden sıyrılmış , beni avutmaya çabalıyor.
"Bitirme kendini ablam , karnında ki çocuğu düşün..."
Bileklerime kolonyalar döküyor. Su içirmeye çalışıyor .
"Bırak beni" diyorum "iyiyim ben"
Titreyen ellerimi karnımın üzerinde gezdiriyorum.
Duydun mu bebeğim ?babamız yok artık...
Şu çirkin dünyaya daha güçlü doğmak zorundasın .
"Son bir şey isteyebilir miyim senden ? Oğlumun adını Haşim koyar mısın ?"
Gel artık bebeğim .. Gel artık !
Daha fazla bekleyecek gücüm kalmadı .
Bak , baban da bende sabırsızlıkla yolunu gözlüyoruz senin .
Gel artık Haşim ARTUKOĞLU!
Babanın adını yaşatmak için gel artık...
En çok son sayfası etkilemişti beni.. Herkese öneririm.. =)