• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Çalışmamak, ev hanımı olmak ayıp mı?

+1
Konu sahibinin anlatım tarzından belli değil mi zaten, arkadaşı laf sokuyorsa konu sahibi de evliliğini arkadaşının gözüne sokuyor, herşey karşılıklı. Bu toksik bir ilişki şekli, arkadaşlık bu ilişki için diyebileceğimiz en son şey.

Sonuna kadar katılıyorum.
Biri çalışmakla vuruyor diğeri ise (konuyla hiiiççç alakalı olmayan) kendisinin erkekler tarafından beğenilmesiyle vuruyor.
Ben çalışmıyorum amaaa beğeniliyorum, sen çalışıyorsun amaaaa erkekler seni beğenmiyor.
Garip bir ilişki?
 
bu tarz konuların nedense samimi oldugunu düşünmüyorum sanki kendisi gibi düşünenleri bulma ve iç rahatlatma adına açılmış konular gibi geliyor,dediğiniz gibi çalışmıyor oluşunuz sizi hiç rahatsız etmeseydi böylesi uzun uzun bi açıklama yapmak zorunda kalmazdınız sanki,bence çalışmama fikri sizin içinize sinmiyor.
bana gelince ben çalışıyorum çünkü kamudayım işim çok ağır değil bi saygınlığım var vs vs,şuanki koşullara göre evet çalışıyorum ama bi gün adnan ziyagil kadar zengin olursa eşim tabi ki çalışmam "sokak iguanaları koruma derneği" kurarım tabi ki:halay::halay::halay:
Gün içinde giydiği 383632. kıyafetini çıkarıp geceliğini giyerken sadaka bekler gibi mevzu (anlarsınız ya :KK8:) bekleyen adnana “hayatım bugün dernekte çok yoruldum hemen yatıcam” diyen bihtoş reyizi bu vesile ile saygıyla anıyoruz. Ne yapıyolardı yaw o dernekte o kadar yorulacak
 
konudan anladigim şu ...ayşe size evlilikle ilgili yorum yapiyor siz bunu evlenmeyisine reddedilişine bagliyorsunuz... simdi siz calismiyorsunuz ayşe haklı cikti diye de kendinize yediremiyorsunuz...ikinizde aynisiniz ...yuzune soylemek yerine kinlenmek birde ustune misilleme yapmak sizin tarziniz sanirim
 
ayrica 5yildir atama icin ders calisiyorum ...evde oturmak benim icin korkunc birsey bunu yaşadim istemiyorun ...istemeyen de calişmayabilir ben onlara tuhaf gozle bakmiyorum
 
Bu bir dert değil.
Siz halinizden memnunsunuz kime ne?
Kadın ister çalışır ister çalışmaz,bunu ayıplamak kimseye düşmez.
Çalışanın çalışmayanı,çalışmayanın çalışanı aşağıladığı konulardan sıkılmadık mı?
Çalışmayan kadın derken düzeltme yapayım.
Dışarda çalışmayan diyeyim.
Zira evde yeterince çalışıyor 'ev hanımları'
 
25 yasindayim. Daha önceki konularimda bahsetmiştim ailevi sorunlarim vardı. Annem ve babam ben çok küçükken ayrıldı ve biz babamda kaldık. 4 yillik Üniversite okudum. Güzel bir işim oldu. Çalıştım. Sonra da eşimle evlendim. Eşimin işi de maaşı da iyi. Güzel gecinebiliyoruz ve maddi anlamda bi sıkıntımız yok. Ama iş tempom ağırdı. Evlilik önceki süreçte çok yoruldum. Sosyal hayatım yoktu nerdeyse. İş çıkışı yemek yiyip uyurdum.

Kendi isteğimle işi biraktim. Kendi ilimde iş olanağım çok az. mecbur başka bi ilde çalışacağım o zaman da eşim sifirdan baslamak zorunda kaliyor maaşı işi tamamen en başa sariyor. Şimdiki işinde devam ederse belki yurtdisinda yaşama imkanimiz da var.

Maddi sıkıntım olmadığı icin işi ben biraktim. Evlilik ve iş beni zorlayacakti çünkü. Yogun Tempolu bir isti. Simdi kendime cok iyi vakit ayirabiliyorum geziyorum kendimi gelistiriyorum kitap okuyorum cesitli kurslara gidiyorum. Eşim hep destek oldu. Çalışmami asla sorun etmedi. Ama cocugumuz olursa onu başka bi kadinin büyütmesini istemiyorum dedi. (Annem yok kv baya uzak mesafede ve yaş saglik olarak çocuk bakimina uygun degil). Yani çocuğuma benden baska bakacak biri yok. Kendi başıma yapamayacagim herşeyi eşimle doyasiya yaşıyorum şimdi. Gece 2de sinemaya gidiyoruz. Balayinda bi kaç ülke gezdik yine planda yurtdışı var. Kendi ailemle yapamadigim seyleri şuan eşimle yasiyorum yani.


Bi cocukluk arkadaşım var. Beraber büyüdük. Adı Ayşe olsun. Ayşe güzel bi kiz ama hiç sevgilisi olmadi. Kendi gitti açıldı bi cok kişiye ama hep reddedildi. Bende aksine hep çıkma teklifi alirdim. Reddettiğim cocuklar benim niyetim ciddi diyip pesimden kosarlardi. Ayşe bi gün bana " sen kesin hemen evlenir çocuk yaparsin evde cocuk bakarsin ben kariyer yapicam" dedi. Seçim onun saygim sonsuz ama bunu öyle bi aşağılamayla söyledi ki.

Bi çocukla konusmaya başladı o zamanlar sevgili flört işleri güzeldi ama çocuk tarafindan terkedildi. Birinden hoslandiginda cok iyi arkadasiz. Ama hoslandigi kisi reddedince feminist takilip habire laf sokma aşağılama moduna giriyor. Galiba hamileyim dedim. Sok oldu tepki verecekti bişey diyemedi. Sosyal medyasinda habire evlilere laf sokma paylasimlari var. Kendisini çok seviyorum cocukluk arkadasim ama hayatinda biri yokken sürekli böyle. gerçekten evli olmak çocuk sahibi olmak çalışmamak ayıp mi? Asagilanacak bisey mi?

Seni kıskandığı çok açık.
 
Kimse sormamış ayse kariyer yaptı mi?

Ben calismamayi asla dusunmedim. Zengin olsak gelirim iui olsa keyif icin ise giderdim.

Mesala ben tatildeyken gorevli olmayi cok özlüyorum. Yani bir isin ucundan tutmak keyif veriyor bana.

Doktor arkadasin gorumcesi vardi mesaka kiz kocasiyla yaşıyor zenginler iyi hoş bir kiz arkadas diyordu valla o bizden akilli biz bir suru stress cekiyoruz o ise kocayi buldu ailesine kendini sevdiriyor hayati mutly neyse bir gun , grup olarak bulustugumuzda en guzel kiyageti o giymisti oturup kalkmasi ayri ahenkliydi. Ama calismiyor aramiza giremedi mesala herkes isle ilgili bir anısını anlatti krizi nasil cozdugunden bahsetti, herbirimiz bravo kelimesini duyduk. bu bizim icin acayip keyifli bir durumdur aslinda o biblo bebek gibi guzel ve ahenkli oturusuyla kaldi.

Ama cocuk yapacaksan en guzeli onunla yasamak tabiki bu calisan kadinlarin en buyuk sorunu.

Kendine bunu cok iyi yapiyorum dedigin
Bir ugras bulmalisin. Hayatina anlam katan. Fotografcilik olur. El isleri olur, spor yapmak olur. Oyle hayat daga keyifli inan bana

Bu arada ayse saglikli degil kimse kimseyi kucumseyemez. Sende ayseyi kucumseme terk edilmek onun elinde olan birdey degil. Kısmeti fatkli herkesin

Ama calismiyor aramiza giremedi mesala herkes isle ilgili bir anısını anlatti krizi nasil cozdugunden bahsetti, herbirimiz bravo kelimesini duyduk. bu bizim icin acayip keyifli bir durumdur aslinda o biblo bebek gibi guzel ve ahenkli oturusuyla kaldi.

Şu kısım çok alakasiz degil mi? Araniza girip girememeyi ne kadar onemsiyordur o kişi bilemeyeceğim ama herkes her konuyla ilgilenecek diye birsey yok. İş yeri muhabbeti de buna dahil.

Bu sohbetin dışinda kalma olayi tamamen o an ki çogunlukla alakali bir durum. O an disarda kalan kişinin de konusacak konulari vardir aslinda ama sizinle uymuyordur sadece.

Cocuklularin bulundugu ortamda, cocuksuz biri de muhabbetin disinda kalabilir misal. Napsin aralarina girmek icin cocuk mu yapsin?
Calismayanlarin cogunlukta oldugu ortamda siz de belki sohbetin disinda kalabilirsiniz.

Biz 4 kisi olarak X hobisiyle yakindan ilgilenirken, icimizden bir kişinin o konuda ilgisi ve bilgisi olmuyor mesela. Olmayabilir kuçuk mu görmeliyiz? Bizim ilgilendigimizle ilgilenmiyor diye boş insan midir?
Yanimizda bir arkadasimiz sohbete katilamiyorsa biz X hobisiyle ilgili veya onun katilamayacagi konularla ilgili daha az konusuruz ki O bir kisi sıkılmasın ve bize katılsın diye daha genel muhabbetler ederiz. Aksini yapmak ayip bence ama bilerek dışlamak için yapmışsınız siz, o kişiyi cekemediginiz için. :))) O yuzden hosunuza gitnis bu durum.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Önce başlığın cevabını vereyim, ortada herhangi bir ayıp yok.
Çalışmak isteyen çalışır, istemeyen de çalışmaz. Neyin onayını bekliyorsunuz ki? Liseden beri çalışıyorum, üniversiteyi bitirdim yine çalışıyorum. Çalışmak için ölüp bitmiyorum ama çalışmamak bana kendimi kötü hissettirir.

Başlık çalışmamak ayıp mı diye açılmış ama konuda yurt dışı tatilleri, var olan eviniz, aldığınız kiralar ve ayşenin reddedilmesi var. İlginç bir konu.
 
Çalışmamak ayıp değil, çocuk sahibi olmak ayıp değil, evlenmek de ayıp değil.
İnsan bence yaşadığı müddetçe bir değer üretmek zorunda değil. İnsanın üretiminden ziyade, doğal sistem çarkı, sürekli olarak değişmekte zaten. Bir dönem parfüm ozonu deliyor safsatası vardı. Bu aralar küresel ısınma gakguku var. Dünyayı yaşanır bırakmalıymışız vs. Yaşamak ulvi bir şey değildir. İnsan, hayatı boyunca ağaçtaki meyveleri uyurken kemiren tembel hayvanla ya da tek yaptığı beslenmek olan timsahla aynı gezegeni pylaşıyor. Timsahın bu dünyada ürettiği değer, varlığı ile bir canlının var olmasını ya da yok olmasını sağlamaktır en fazla. Bunun da sanırım farkında değil. Farkında olsa, varlığına, insan gibi anlam yükleme çabasına girerdi.
Bir diğer husus, İnsanın para kaynaklı işlerde çalışması fikri de kapitalizmin pompaladığı bir saçmalık. Nitekim hanede para kazanan ve kazanmayan biri varsa, para kazanan kişi, kazanmayana bakmakta bir beis görmüyorsa alan ve veren razı oluyor. Bu durumda kime nasıl bir söz hakkı doğabilir? Ama yiyecek ve içecek kaynaklarını insanın kendisinin yarattığı bir düzende (çiftçilik) çalışmamak bir seçenek değildir. Köy yerinde kadın saman basar, inek sağar, tarla takke ile uğraşır, ekmek yapar, bir taraftan bebesine bakar. Her gün, o kadın için yeni bir uğraşı demektir. Bu çiftçi gardaşlarım, kendine yeterin dışında bir üretim kafasına büründüğünde satış başlar, para girer olaya ve tekrar çarkın içine girmiş olurlar. Sosyolojik boyutu bu.
İşin, yüzlerce yıldır filozofların bas bas bağırdığı “erdem, ahlak ve insani” boyutuna bakarsak, çalışmayıp hazır yiyerek evladına asalaklığı aşılamış olabilirsin (konu sahibi sizi tenzih ediyorum, genel bir tespit olarak bakın) zira bence sadece kadın değil, erkek de yaşam alanını temiz tutma kabiliyetine sahiptir ve olmalıdır. Yiyeceği yemeği de edinmek zorundadır. İnsanlar para, mülkiyet konularından çok önce mağarada tozunu toprağını elbet temizliyor, kendilerine otlardan yatak yapıyor ve yiyeceğini iş bölümü ile ediniyorlardı. Şimdi ekmek parayla, su parayla, elektrik parayla, ulaşım parayla.
Ömrünüz boyunca armut piş ağzıma düş şeklinde yaşamak istiyorsanız, keyfi aktivitelerinize, kurslara, hobilere vakit ayırıyorsanız, eşiniz de buna ok diyorsa bize ot yemek düşer. Ama siz yine de üstte yazdıklarımı etraflıca bir düşünün.
Bu arada instagramda sizin inadınıza paylaşımlar yaptığını düşündüğünüz hanım kızımız dünyaya kendi “başarısızlıkları” ekseninden bakıyor. Ya da siz “onun başarısızlıkları” olduğunu düşündüğünüz eksenden bakıyorsunuz onun paylaşımlarına. Bu hikayede başarılı ya da başarısız yok kanımca. Tercihler var. Biri, eşi çetin bir hayatın içinde çalışırken, hobilerine ve kişisel refahına vakit ayırmayı tercih ediyor. Diğeri, ben çalışıp üretime katkı sağlıyorum diye böbürleniyor. Ne çalışması, ne de para kazanması başarı değil. Belki ona da, size sunulan şartlar sunulsa çoktan bacaklarını uzatıp haftada 5 saat kursa giderek öğrendiği yağlı boya tablosunu, keyif kahvesini içerken yapacaktı. Bir insanın, diğerinin emeğini ve kaynaklarını sömürmesi olarak bakalım duruma. Zira aile denen şey, en küçük parçasıdır bu sömürünün. Kurum, işyeri, devlet olarak devam eder bu örgütlü sömürü.
 
Ayşe her zaman ayaklarının üstünde durur da siz bir gün boşanirsiniz sudan çıkmış balığa donersiniz...

İlk eşimin çok iyi bir maaşı vardı ve sürekli sen çalışma derdi. Binlerce şükür hep çalıştım yoksa onun aldatmasini öğrenip bosandigimda ne olurdum hiç bilmiyorum...
 
:KK5:
Tabi ki ayıp değil fakat kişiliğe göre değişen bir konu bu. Bana göre ihtiyaç olmasa bile çalışmak; yemek- içmek gibi yaşamsal bir faaliyet.
Çalışmadığım tek dönem lohusalık zamanıydı; okulların kapandığı döneme de denk gelince hepten boğucu oldu benim için. Oturup gönüllü çeviri yaptım bir nebze rahatladım.
Bu kendinizi nasıl hissettiğinizle ilgili. Ben çalışmadığım zaman kendimi eksik hissediyorum fakat bu herkes için genel geçer bir kaide olamaz ki.
Bir gün çalışamazsam hiçbir şey yapmasam burcak86 burcak86 'ın derneğinde gönüllü çalışırım.:KK50:

Sizin gibi yabancı dil bilen kültürlü kadınlara her daim ihtiyaç var,not alıyorum sizi:KK74:
 
Gün içinde giydiği 383632. kıyafetini çıkarıp geceliğini giyerken sadaka bekler gibi mevzu (anlarsınız ya :KK8:) bekleyen adnana “hayatım bugün dernekte çok yoruldum hemen yatıcam” diyen bihtoş reyizi bu vesile ile saygıyla anıyoruz. Ne yapıyolardı yaw o dernekte o kadar yorulacak

Hehe bi bihter ziyagil kolay yetişmiyor,” sen bihter ziyagilsin kendine gel diyorum “ :deli:
 
25 yasindayim. Daha önceki konularimda bahsetmiştim ailevi sorunlarim vardı. Annem ve babam ben çok küçükken ayrıldı ve biz babamda kaldık. 4 yillik Üniversite okudum. Güzel bir işim oldu. Çalıştım. Sonra da eşimle evlendim. Eşimin işi de maaşı da iyi. Güzel gecinebiliyoruz ve maddi anlamda bi sıkıntımız yok. Ama iş tempom ağırdı. Evlilik önceki süreçte çok yoruldum. Sosyal hayatım yoktu nerdeyse. İş çıkışı yemek yiyip uyurdum.

Kendi isteğimle işi biraktim. Kendi ilimde iş olanağım çok az. mecbur başka bi ilde çalışacağım o zaman da eşim sifirdan baslamak zorunda kaliyor maaşı işi tamamen en başa sariyor. Şimdiki işinde devam ederse belki yurtdisinda yaşama imkanimiz da var.

Maddi sıkıntım olmadığı icin işi ben biraktim. Evlilik ve iş beni zorlayacakti çünkü. Yogun Tempolu bir isti. Simdi kendime cok iyi vakit ayirabiliyorum geziyorum kendimi gelistiriyorum kitap okuyorum cesitli kurslara gidiyorum. Eşim hep destek oldu. Çalışmami asla sorun etmedi. Ama cocugumuz olursa onu başka bi kadinin büyütmesini istemiyorum dedi. (Annem yok kv baya uzak mesafede ve yaş saglik olarak çocuk bakimina uygun degil). Yani çocuğuma benden baska bakacak biri yok. Kendi başıma yapamayacagim herşeyi eşimle doyasiya yaşıyorum şimdi. Gece 2de sinemaya gidiyoruz. Balayinda bi kaç ülke gezdik yine planda yurtdışı var. Kendi ailemle yapamadigim seyleri şuan eşimle yasiyorum yani.


Bi cocukluk arkadaşım var. Beraber büyüdük. Adı Ayşe olsun. Ayşe güzel bi kiz ama hiç sevgilisi olmadi. Kendi gitti açıldı bi cok kişiye ama hep reddedildi. Bende aksine hep çıkma teklifi alirdim. Reddettiğim cocuklar benim niyetim ciddi diyip pesimden kosarlardi. Ayşe bi gün bana " sen kesin hemen evlenir çocuk yaparsin evde cocuk bakarsin ben kariyer yapicam" dedi. Seçim onun saygim sonsuz ama bunu öyle bi aşağılamayla söyledi ki.

Bi çocukla konusmaya başladı o zamanlar sevgili flört işleri güzeldi ama çocuk tarafindan terkedildi. Birinden hoslandiginda cok iyi arkadasiz. Ama hoslandigi kisi reddedince feminist takilip habire laf sokma aşağılama moduna giriyor. Galiba hamileyim dedim. Sok oldu tepki verecekti bişey diyemedi. Sosyal medyasinda habire evlilere laf sokma paylasimlari var. Kendisini çok seviyorum cocukluk arkadasim ama hayatinda biri yokken sürekli böyle. gerçekten evli olmak çocuk sahibi olmak çalışmamak ayıp mi? Asagilanacak bisey mi?
Senin şartların öyle gerektirmis çalışmamışsin 'liseden mezun olur evlenirim,çalışmam çocuk bakarım,kocam çalışsın ben yan gelir yatarım' kafasında olmamışsin. Senin durumunda biri için calismamak ayıp değil.
Öyle de arkadaş olmaz.
 
Bu arada son olarak söylemek istediğim bişe var hem beğenilmek hem de işsahibi olmak öyle çok zor bişey değil,ikisi bi arada olabilir/oluyor. Ama siz iki arkadaş belli ki birbirinize artık iyi gelmiyorsunuz bu bağlamda benim de sınırlandığım ilişkilerim var size de tavsiye ederim.
 
Ama calismiyor aramiza giremedi mesala herkes isle ilgili bir anısını anlatti krizi nasil cozdugunden bahsetti, herbirimiz bravo kelimesini duyduk. bu bizim icin acayip keyifli bir durumdur aslinda o biblo bebek gibi guzel ve ahenkli oturusuyla kaldi.

Şu kısım çok alakasiz degil mi? Araniza girip girememeyi ne kadar onemsiyordur o kişi bilemeyeceğim ama herkes her konuyla ilgilenecek diye birsey yok. İş yeri muhabbeti de buna dahil.

Bu sohbetin dışinda kalma olayi tamamen o an ki çogunlukla alakali bir durum. O an disarda kalan kişinin de konusacak konulari vardir aslinda ama sizinle uymuyordur sadece.

Cocuklularin bulundugu ortamda, cocuksuz biri de muhabbetin disinda kalabilir misal. Napsin aralarina girmek icin cocuk mu yapsin?
Calismayanlarin cogunlukta oldugu ortamda siz de belki sohbetin disinda kalabilirsiniz.

Biz 4 kisi olarak X hobisiyle yakindan ilgilenirken, icimizden bir kişinin o konuda ilgisi ve bilgisi olmuyor mesela. Olmayabilir kuçuk mu görmeliyiz? Bizim ilgilendigimizle ilgilenmiyor diye boş insan midir?
Yanimizda bir arkadasimiz sohbete katilamiyorsa biz X hobisiyle ilgili veya onun katilamayacagi konularla ilgili daha az konusuruz ki O bir kisi sıkılmasın ve bize katılsın diye daha genel muhabbetler ederiz. Aksini yapmak ayip bence ama bilerek dışlamak için yapmışsınız siz, o kişiyi cekemediginiz için. :))) O yuzden hosunuza gitnis bu durum.

Ahah ilahi niye kucumseyelim ya da kiskanalim bizim kocalar onunki kadar olmasada zengin :))))) ki diger doktor kiz zengin olan adamin kardesiyle evleniyor. Kiskanalicak bir durum yok.

Herkes birbirine laf anlatir. Oyle dislayacak durumumuz da yok. Kizi da sevdik tatli hatun ama eksikti orada. Ben kendi adima soyleyim oyle olmak istemezdim .

Herkesin hayati kendine tabi. Biz calismayi seviyoruz kriz yonetmeyi seviyoruz o porseleni , cocuk sahbi olmayi seviyorsa niye bunu sevmiyor diyemeyiz. Instegramda evini cok guzel sunanlar var onlarda bir basari ben o kadar düzenli olamam mesala.
 
Ki soyleyim annelerimiz ev hanimi cogumuzun. Mis gibi anilarimiz var annelerimizle bu paha bicilemez. Okuldan eve dönünce anneyi evde bulmak muhtesem
 
Bence okuyan herkes çalışmalı eğer çok zor durumu yoksa o sıraları boşuna işgal etmedik oturduğumuz sıralarda tüyü bitmemiş yetimin hakkı var evde oturmak için okumaya gerek yok bir ülkede ne kadar okumuş kendini geliştirmiş kadın varsa o kadar kalkınır
 
  • Beğen
Reactions: Den
Back