- 15 Şubat 2013
- 24.375
- 91.775
-
- Konu Sahibi destinesialove
- #321
Çok daha iyiyim çok da mutluyum hayat değilmiş oradaki yaşamım. İyi ki kurtulmuşum iyi ki bitmişSiz konuya tekrardan yazınca merak ettim, daha iyi misiniz?
çok sevindim mutlu olmanıza.böyle tiplerden nefret ediyorum allah gönlünüze göre versin .lütfen ğüçlü olun .boşandınızmı şu an pislik herifleÇok daha iyiyim çok da mutluyum hayat değilmiş oradaki yaşamım. İyi ki kurtulmuşum iyi ki bitmiş
Sizi o kadar iyi anlıyorum ki... Kesinlikle böyle bir adama gönül vermiş ve gözünüz başka bir şeyi görmemiş ne hatalarını ne kusurlarını hiçbir şey gözünüze batmamış. Sizi sevdiğini değer verdiğini hep koruyup kollayacağını sanmış, işte evleneceğim kişi bu diye düşünmüşsünüz . Böyle düşünmenizin altında kesinlikle ve kesinlikle aileden alamadığınız yeterli sevgi ve değer diye düşünüyorum. Çocuklukta görülmeyen sevgi ve değer maalesef yanlış kişileri tercih etmemize sebep oluyor. Bence karşı taraf gözünüzü korkutmak geri getirtmek için boşanma davası açmış. Öyle hissettim. Allah yardımcımız olsun.Herkese merhaba öncelikle. Özet geçmeye çalışacağım kimsenin başını ağrıtmak istemiyorum. Geçen yıl Mayıs ayında tanıştığım biriyle 2 ay içinde evlilik kararı alıp 4 ay nişanlı kalıp evlendim. Tam 6 ay yani anlayacağınız. Neden bunu kendine yaptın o kadar kısa sürede tanışıp evlenirsen başına gelenleri de hakediyosun diyebilirsiniz, çünkü her defasında ben de kendimi bu sebeple çok suçluyorum. Boşanıyor olmaktan çok kendime bunu neden ve nasıl yaptığımı kaldıramıyorum hep kendimi suçluyorum.
Ben üniversite mezunu gayet iyi bir işi olan ve statü sahibi biriyim. Kendi ayaklarımın üstünde duruyorum. Eşim ticaretle uğraşıyo maddi durumu iyi. Aslında bizde olaylar nişanlılık döneminden itibaren başladı. Argo konuşmalar, ağızda sürekli küfürler… seni alıcam beni bekle diyip saatlerce bir yerde mahsur bırakmalar ( ve sonunda tıpış tıpış eve dönen ben olurdum)… inanılmaz cimri, kendine dünyaları alır yer içer ama bana gelince asla yapmazdı.. bazen hastayım gelip beni alır mısın derdim evine 15 dk uzaklıkta iş yerim. Beni kullanamazsın derdi. Bir ortama girmekten aciz aileme arkadaşlarıma hep saygısızca konuşur herkesin yanında yayılarak konuşur durduk yere insanları aşağılar küfür eder sonra neden böyle yapıyosun lütfen yapma dediğimde de banane sanki millet bana ekmeğimi suyumu mu veriyo neden saygı duyayım iyi davranıyım derdi. Artık insan içine gitmekten utanır hale gelmiştim. Ne yapacak beni utandıracak mı ne konuşacak vs diye deli olmuştum. Özel günlerde vs hiç bi zaman hediye almadı. Ben her defasında ona hediyeler alıp gününü kutlardım. O da bana gelip sen daha haketmiyorsun her şeyin zamanı var sen çocuksun böyle beklentilere girmemeyi 5 yıl sonra öğreneceksin derdi. Kendiyle inanılmaz barışık. O kadar beğeniyo ki kendini, parasıyla tipiyle o kadar çok övünüyor ki. Yanlış anlaşılmasın asla yakışıklı ve dikkat çeken biri değil. Benden kısa boylu serseri gibi savruk savruk ortada gezen elinde tespihli biri. Ama hep o en yakışıklı harika kızlar ona bakıyor herkes onun peşimden koşuyor. 4 tane çocukluk arkadaşım var yendiğimiz içtiğimiz ayrı gitmez. Eşim de o kızları bir kaç kere mahallede görmüş önceden simayen tanıyor tabi. Sürekli evlendiğinizden beri o kızların hepsi bana aşıktı e sen beni seviyorlar vs diyodu. Ama ben onların her şeylerini bilirim asla öyle bi şey olmadığını söylesem de bana kızardı inanmadığım için. Gözünün üstünde neden kaş var diye olay çıkartır, haksız bile olsa sonuna kadar haklı bile olsam beni suçlar ve buna beni bile inandırır hep özür dileyen peşinde koşan taraf ben olurdum. Ailesi deseniz onlar da öyle. İnanılmaz kendilerini beğenmişler. Her şeyde laf söz kendilerini üstten görme ailemi ezmeler. Ablaları o kadar patavatsızca konuştular ki defalarca. Hele bir ablası var sanki karısı o. Günde 20 kez konulur ablasının yanındaysa asla benim yanıma gelmez. Ablam da ablam. Defalarca benimle telefonda konuşurken ablasını konferansa almış arkadan dinliyormuş. Kaç kere babasının yanında telefonu hopörlöre verip sesimi dinletmiş. Hep beni delirtecek noktalara getirip ailesine mesajlarlar, ses kayıtlarıyla beni kötülemeye çalıştı. Bi insan ablasıyla neden bu kadar samimi olur. Nişanlılıkta da evlilikte de hep ablasının sözü geçti. Ablası ne derse odur. Bi şeye karar vericek olsak hemen ablasını arar fikrini sorar o ne derse o olurdu. Benim dediğimi fikirlerimi ciddiye almazdı. O kadar uyanık bir kadın ki . İkili oynardı hem bana hem ona farklıydı . İyiliğimizi düşünür gibi yapardı ama aramızı bozmaktan başka hiç bi şey yapmazdı. Hep onu doldurur doldurur üstüme salardı. Eşimle ben doğru düzgün sohbet edemezken o saatlerce ederdi ablası benimle ilgili olan konuları bile anlatırdı tabi benim öyle sohbet ettiğim ortamım olamıyordu ki ben anlatayım eşime. Gerçekten çok yorulmuştum nişanlıyken 2 kere atmaya kalktım nişanı. Çok kararlıydım. Ama bir seferinde abisi geldi yapmasınlar etmesinler vs. Diğerinde de kendisi ben arabadan inmeye çalışırken kapıları üstüme kitleyip babasının yanına götürdü babası ben 2 saat pışpışladı yapma kızım etme kızım ben senin arkandayım kızım ben senin teminatının kızım. O kadar etkiledi ki beni. Ama düşünemiyorum ki vliliği babasıyla mı yapıcam oğlu adam olsun önce. Oğlu tabi hiç demedi yapma nişanı atma falan hiç bir çabası olmadı. Her kavgadan sonra da ben seni istemiyodum sen arsızın yüzsüssün gibi kelimeler sarfederdi. Neyse ite kaka evlendik. Ailem de ben de çok yıprandık bu süreçte. Ama atlattık her şey daha da düzene girecek diye bekliyordum. Aile apartmanına gelin gittim… evlenmeden önce kayınpederim nişan bozulmasın diye sözler verdi çok güzel tatile göndericem 1-2 ay gidin kafanızı dinleyin vs diye vaatlerde bulunmuştu. Tabi evlendik hiç bi şey öyle olmadı. Balayına gitmemize izin vermediler. Yazlıkları vardı oraya bari gidelim dedim ona da araba yok vs dediler. Babamdan araba alırım dedim babandan alırsan arabayı gidebilirsin dediler ancak öyle dediler . Evlendiğim ilk günden itibaren eve paşadır kültür girip çıkmalar yemeği 3-4 aile birlikte yemeler sürekli birlikte oturmalar kocamla asla baş başa vakit geçiremedim. Hep onlarlaydık ki ben evlenmeden önce her şeyim ayrı olacak ben öyle bi hayatı yapabilecek biri değilim diye defalarca söyledim. Birlik içinde yaşayamam arada bir gider gelirim ama kendi evimi de bilmek isterim dedim. Onlar da tabi öyle olacak sen okumuş kızsın biz senden hiç bi şey beklemeyiz aynı pencereden bakamayız seninle gibi söylemlerde bulundular. Ama evlendik kendi evimde otursam bile evliliğimin ertesi günü eltim çocukları gönderip ödevlerini yapmamı isterdi. Bir yarım saat 1 saat yalnız kalıcak desem onda da eltim çocukları alıp koşarak gelirdi. Eşim onun yanında benimle bir ilgilense sinirlenip kapıları çarpıp evine giderdi. Yatak odama izinsiz pata küte girerler yatağımın içine otururlar dolaplarımı açar içini kontrol ederlerdi. Kayınpederim ertesi günden itibaren sabah 9buçukta bizi aradı daha yukarı çıkmıyo musunuz bu saate kadar nasıl yatıyorsunuz Yukarı çıkın derdi. 2 hafta yolluk iznim evin içinde bu şekilde geçti. Tabi o süre zarfımda eşimle inanılmaz kavgalar ettik. Şiddet dahi oldu iki sefer . Asla ailesiyle ilgili ona bi şey söylemezdim böyle yapıyorlar şöyle yapıyorlar demezdim. Çünkü ailesi onun için önemli ben dış kapının dış mandalıyım. İşe başladım daha sonra. Tabi işe gitmeyi zor kabul ettiler ben mesleğimi yapıcam dedim ve eşim evlendikten somra yalnızca bir ay benim yanımda kalıp başka şehirlere gidecekti işi dolayısıyla. Bu sebeple o beni yanına alana kadar ben işime devam edicem dedim,1-2 aylığına kabul ettiler. Ben bu sürede çalışırken eşim şehir dışına Çıktı o da çok sitiypdu ben gidiyim yanına bende . Sonrasında her ay aldığım maaşla 5-6 çeyrek yapıyodum ailesinin kasasına kendi birikimim diye koyuyodum. Çalışmaya inanılmaz karşı olan muhafazakar doğulu aile bi anda çalışmaya devam etmem için mesleğimi bırakmamam için bana yalvardılar. Tabi devam ettim. Eşime bu süre zarfında daha önceki senelerde bile yapmadıkları gibi lüks daireler tuttular bir şehirde 3 ay başka bir şehirde 2 ay gibi sürelerle kalmaya devam ediyordu. Arada bir geliyordu 1-2 gün kalıp gidiyordu. Ben sürekli işten gelir Yukarı onların yanına çıkardım. Kayınpederim yanında saatlerce oturmamızı isterdi asla gençler olarak başka bir yerde oturtmazdık sinirlenirdi. Gençler dediğim de ablaları 24 saat ordaydı çoluk çocuk. Ama ben annemler kalmaya bile gidemezsin bana ailenden vazgeçeceksin derlerdi. Onların yanındayken sürekli onların istedikleri gibi davranırken bana karşı güleryüzlülerdi ve beni gerçekten sevdiklerini hissederdim. Ama ben sürekli onların istediği gibi yaşamaktan kendi evimde rahatlığımın olmaması SAN ailemden arkadaşlarımdan vazgeçmiş olmaktan o kadar kötü oluyordum ki resmen psikolojim bozulmuştu. Her akşam aynı döngü kaynana kayınpederle oturup dizi izlemek gece 12-1 evime inmek erken insem yorgun olsam surat asarlardı sebebi de beni sevdikleri için yanlarımda oturmamı istemeleri. Kayınpederim hep benim oğlum çakışır para kazanır her şeyi yapabilir ben sana bakıyorum karnını aç bırakmıyorum derdi. Bunu demesinin sebebi de her geldiğinde bir gece benim yanımda olsa diğer gün sabah 6-7lere kadar dılarda olması bana nerde olduğunu söylememesi ve eve içmiş leş gibi kokar vaziyette gelmesiydi. Çok şey yaşadım her şeyi anlatamicam bir çok şey var yaşanan.
En son 1 haftalığına geldi ve tatil yapmak istiyodum. O da benim İstanbul’da planlarım var diye diye hiç bi şey yapmak istemedi. Ben 1 hafta işten izin almıştım. O 1 haftada 3 gün aslen çıkıp gece 3lerde alkolik geliyordu. Ailesi beni o kadar manipüle etmişti bi evi dişi kuş kurar o ne yapsa sen alttan al sesini çıkarma diye diye yok o düzelir falanlar filanlar. Bir ses çıkarsam zaten o sesi neden çıkardığım değil de o sesi çıkarmış olduğumdan benden suçlusu benden günah keçisi olmazdı. O yüzden hep alttan alan susan taraf ben oldum. 3 gün üst üste böyle geldi ilk iki gün hiç bi şey demedim kahve yapıyodum hatta her geldiğinde. 3. Gün dayanamadım kavga çıkardım ama sabah kalkınca hiç bi şey yokmuş gibi devam ettim. 4. Gün tekrar gideceğini bir yere davetli olduğunu ona karışaamayacağımı söyledi. Babası bu sefer gitmesine bırakmayınca evden çıkamadı. Ama inanılmaz sinirli bir şekilde diğer odada uydu. Sabah kalktım kahvaltıya kaldırdım kalktı kahvaltıya oturmadı ve çıktı gitti. Benim de doğum günümdü o gün. Bir şey bekledim yapar diye günler öncesinden söylüyordum. Ya da bi iyi ki doğdun der yanağımdan öper diye bekledim. Demedi dışarda gezdi. Benim tabi moral sıfır ailesinin yanına gidip geliyorum ama hiç keyfim yok yemek yemiyorum içmiyorum. Eve indim erkenden yatağıma girdim uyuyup unutabilmek için. Eşim eve geldi öbür odaya geçti annesini çağırdı. Başladılar ikisi de o odadan saydırmaya ben onları sevmiyormuşum diğer eltim ne yapsalar o onların her zaman yanındaymış. Moralim neden bozuluyormuş. Keyfim neden kaçıyormuş. Her şey… annesi dedi ki merak etme babasını aricaz gelicek diyin eşim direkt babamı aramaya başladı 4 kez. Ben ağlamaya başladım babamı korkutma gece saat 12. Ben ne yaptım babamı arıyorsunuz sen geziyorsun sabahlara kadar dışarda sesimi çıkarmayan benim dedimse de dinlemedi. Babamla annem geldi kayınpederim kaynanam eşim ben. Babam bana çok düşkündür tırnağıma zarar gelsin istemez her zaman da arkamdadır . Babam sordu sorununuz ne diye eşim babama saldırdı ben sizin kızınızı mutlu edemiyorum alın götürün kızınızı diye. Sonra çıktı gitti. Babam bu saygızılığı kaldıramadı delirdi cinnet getirdi resmen. Kayınpederime diyo ki bu çocuk bana bunu yapıyorsa benim kızıma neler yapmıyordur diye benim kızımın ayıbı ne söyleyin beni bu saatte çağırdınız diyo. Kayınpederim de senin kızın 5 gündür bizim yanımıza gelip bize çay koymuyo hizmet etmiyo. Oğlunuz sabahlara kadar dılarda diyorum napalım tasma mı takalım diyo.kızınızın arkasında durmayacaksınız diyo. Ben gelinlerimi aç bırakmıyorum diyo. Ben gelinimi gezmeye de götürüyorum daha ne istiyo diyo. Resmen eşime eş değil kendilerine gelin almışlar. Neyse ben o gün yine bakanları dinleyip onlarla gitmedim. Ertesi gün sadecebiraz kafa dinlemeye gidicem diyip gittim. Küsmüyorum da dedim bir de . Eve geldikten 1 hafta sonra beni aramaya başladılar bu eve bir şartla gelirsin işten çıkacaksın kendi evini artık kullanmayacaksın anneme babama hizmet edeceksin temizlik yapacaksın ailenden de vazgeçeceksindiyolar. Ben kabul etmedim işten çıkarım ama eşimin yanına şehir dışına git ek istiyorum dedim. Kayınpederim olmaz benim namusum benim yanımda kalacak hiç bir yere göndermiyorum dedi. Ve boşanma davası açmışlar tabi bu sürede türlü türlü iftiralar suçlamalar psikolojik şiddet inanılmaz yoruldum. Diğer forumlarda okuyorum çevremden duyuyorum insanlar ne yaşarlarsa yaşasınlar eşleri pişman olup geri eşlerini istiyorlarmış özür dikiyorlarmış. Benimki neden böyle. 40 gündür babamlardayım 3 kere aradı 3ünde de seni istemiyorum boşanma davası aç diye . Kendileri zaten açtılar boşanma davası. Sebebi de babam beni evine getirirken kayınpederimden izin almamış diye. En büyük oymuş biz padişahız senin baban kim ki diyorlar. Kendi ağızlarıyla bunu söylüyorlar. Ben ne olursa olsun çok iyiymişim ne yapsalar da ben özür dileyip zaten gidermişim ama ailem bana engel oluyomuş yapmıyım diye. Her şeyi geçtim nasıl benden ayrıldığına boşanacağına hiç üzülmez. Gitmiş davayı bile açmış. Biliyorum ne deseniz haklısınız her şey benim salaklılığım ama bi daha mutlu olamamaktan hiç sevilmemekte o kadar korkuyorum ki psikolojim çok bozuldu
Henüz dava tarihi belli değil anlaşmalı boşanma protokolünü gönderdiler imzaladım geri gönderdim dava tarihini bekliyorumçok sevindim mutlu olmanıza.böyle tiplerden nefret ediyorum allah gönlünüze göre versin .lütfen ğüçlü olun .boşandınızmı şu an pislik herifle
O kadar iyi anlamışsınız ki, her durumda her koşulda peşinde koşan ben olduğum için asla vazgeçemeyeceğimi yalvaracağımı düşündüler ama yanıldılar ve geri adım asla atmadım şuanda instagramda attığım her story i fake hesabından anında görüyo resmen sayfamdan çıkmıyo gibi bi şey. ve ben o kadar mutluyum ki hayatın tadını çıkarıyorum geziyorum tozuyorum bir kere bile ne yapmış ne etmiş diye merak edip onu stalklamıyorum umrumda bile değil. pişmanlıktan kıvrım kıvrım kıvranacaklar ama artık asla beni bıraktıkları gibi bulamayacaklar.Sizi o kadar iyi anlıyorum ki... Kesinlikle böyle bir adama gönül vermiş ve gözünüz başka bir şeyi görmemiş ne hatalarını ne kusurlarını hiçbir şey gözünüze batmamış. Sizi sevdiğini değer verdiğini hep koruyup kollayacağını sanmış, işte evleneceğim kişi bu diye düşünmüşsünüz . Böyle düşünmenizin altında kesinlikle ve kesinlikle aileden alamadığınız yeterli sevgi ve değer diye düşünüyorum. Çocuklukta görülmeyen sevgi ve değer maalesef yanlış kişileri tercih etmemize sebep oluyor. Bence karşı taraf gözünüzü korkutmak geri getirtmek için boşanma davası açmış. Öyle hissettim. Allah yardımcımız olsun.
Adam narsist bir kişiliğe sahip.Ayrıca evlilik adamı değil.Vallahi anlatımınıza göre bu adam kimseyi sevemez.Kendisine bile saygısı yok bir kere.Sizin ondan üstün olduğunuzun farkında ve bu sebeple sizi aşağı çekmeye çalışıyor ve bundan zevk alıyor.Kendini çok seviyor dediniz ya ben şahsen kendini sevdiğine inanmıyorum.Kompleksli, kendine güveni olmayan bir insan sadece.Etrafındaki insanları üzerek kendini mutlu etmeye çalışan bir zavallı.Bir an önce bu adamdan kurtulun.Yoksa psikolojinizi mahvedecek.İş hayatınızı da bitirecek.Ne güzel bir işiniz var.Durumunuz da iyi.Sizi seven ve size değer veren bir insan muhakkak çıkacaktır.Lütfen bir an önce boşanın..Herkese merhaba öncelikle. Özet geçmeye çalışacağım kimsenin başını ağrıtmak istemiyorum. Geçen yıl Mayıs ayında tanıştığım biriyle 2 ay içinde evlilik kararı alıp 4 ay nişanlı kalıp evlendim. Tam 6 ay yani anlayacağınız. Neden bunu kendine yaptın o kadar kısa sürede tanışıp evlenirsen başına gelenleri de hakediyosun diyebilirsiniz, çünkü her defasında ben de kendimi bu sebeple çok suçluyorum. Boşanıyor olmaktan çok kendime bunu neden ve nasıl yaptığımı kaldıramıyorum hep kendimi suçluyorum.
Ben üniversite mezunu gayet iyi bir işi olan ve statü sahibi biriyim. Kendi ayaklarımın üstünde duruyorum. Eşim ticaretle uğraşıyo maddi durumu iyi. Aslında bizde olaylar nişanlılık döneminden itibaren başladı. Argo konuşmalar, ağızda sürekli küfürler… seni alıcam beni bekle diyip saatlerce bir yerde mahsur bırakmalar ( ve sonunda tıpış tıpış eve dönen ben olurdum)… inanılmaz cimri, kendine dünyaları alır yer içer ama bana gelince asla yapmazdı.. bazen hastayım gelip beni alır mısın derdim evine 15 dk uzaklıkta iş yerim. Beni kullanamazsın derdi. Bir ortama girmekten aciz aileme arkadaşlarıma hep saygısızca konuşur herkesin yanında yayılarak konuşur durduk yere insanları aşağılar küfür eder sonra neden böyle yapıyosun lütfen yapma dediğimde de banane sanki millet bana ekmeğimi suyumu mu veriyo neden saygı duyayım iyi davranıyım derdi. Artık insan içine gitmekten utanır hale gelmiştim. Ne yapacak beni utandıracak mı ne konuşacak vs diye deli olmuştum. Özel günlerde vs hiç bi zaman hediye almadı. Ben her defasında ona hediyeler alıp gününü kutlardım. O da bana gelip sen daha haketmiyorsun her şeyin zamanı var sen çocuksun böyle beklentilere girmemeyi 5 yıl sonra öğreneceksin derdi. Kendiyle inanılmaz barışık. O kadar beğeniyo ki kendini, parasıyla tipiyle o kadar çok övünüyor ki. Yanlış anlaşılmasın asla yakışıklı ve dikkat çeken biri değil. Benden kısa boylu serseri gibi savruk savruk ortada gezen elinde tespihli biri. Ama hep o en yakışıklı harika kızlar ona bakıyor herkes onun peşimden koşuyor. 4 tane çocukluk arkadaşım var yendiğimiz içtiğimiz ayrı gitmez. Eşim de o kızları bir kaç kere mahallede görmüş önceden simayen tanıyor tabi. Sürekli evlendiğinizden beri o kızların hepsi bana aşıktı e sen beni seviyorlar vs diyodu. Ama ben onların her şeylerini bilirim asla öyle bi şey olmadığını söylesem de bana kızardı inanmadığım için. Gözünün üstünde neden kaş var diye olay çıkartır, haksız bile olsa sonuna kadar haklı bile olsam beni suçlar ve buna beni bile inandırır hep özür dileyen peşinde koşan taraf ben olurdum. Ailesi deseniz onlar da öyle. İnanılmaz kendilerini beğenmişler. Her şeyde laf söz kendilerini üstten görme ailemi ezmeler. Ablaları o kadar patavatsızca konuştular ki defalarca. Hele bir ablası var sanki karısı o. Günde 20 kez konulur ablasının yanındaysa asla benim yanıma gelmez. Ablam da ablam. Defalarca benimle telefonda konuşurken ablasını konferansa almış arkadan dinliyormuş. Kaç kere babasının yanında telefonu hopörlöre verip sesimi dinletmiş. Hep beni delirtecek noktalara getirip ailesine mesajlarlar, ses kayıtlarıyla beni kötülemeye çalıştı. Bi insan ablasıyla neden bu kadar samimi olur. Nişanlılıkta da evlilikte de hep ablasının sözü geçti. Ablası ne derse odur. Bi şeye karar vericek olsak hemen ablasını arar fikrini sorar o ne derse o olurdu. Benim dediğimi fikirlerimi ciddiye almazdı. O kadar uyanık bir kadın ki . İkili oynardı hem bana hem ona farklıydı . İyiliğimizi düşünür gibi yapardı ama aramızı bozmaktan başka hiç bi şey yapmazdı. Hep onu doldurur doldurur üstüme salardı. Eşimle ben doğru düzgün sohbet edemezken o saatlerce ederdi ablası benimle ilgili olan konuları bile anlatırdı tabi benim öyle sohbet ettiğim ortamım olamıyordu ki ben anlatayım eşime. Gerçekten çok yorulmuştum nişanlıyken 2 kere atmaya kalktım nişanı. Çok kararlıydım. Ama bir seferinde abisi geldi yapmasınlar etmesinler vs. Diğerinde de kendisi ben arabadan inmeye çalışırken kapıları üstüme kitleyip babasının yanına götürdü babası ben 2 saat pışpışladı yapma kızım etme kızım ben senin arkandayım kızım ben senin teminatının kızım. O kadar etkiledi ki beni. Ama düşünemiyorum ki vliliği babasıyla mı yapıcam oğlu adam olsun önce. Oğlu tabi hiç demedi yapma nişanı atma falan hiç bir çabası olmadı. Her kavgadan sonra da ben seni istemiyodum sen arsızın yüzsüssün gibi kelimeler sarfederdi. Neyse ite kaka evlendik. Ailem de ben de çok yıprandık bu süreçte. Ama atlattık her şey daha da düzene girecek diye bekliyordum. Aile apartmanına gelin gittim… evlenmeden önce kayınpederim nişan bozulmasın diye sözler verdi çok güzel tatile göndericem 1-2 ay gidin kafanızı dinleyin vs diye vaatlerde bulunmuştu. Tabi evlendik hiç bi şey öyle olmadı. Balayına gitmemize izin vermediler. Yazlıkları vardı oraya bari gidelim dedim ona da araba yok vs dediler. Babamdan araba alırım dedim babandan alırsan arabayı gidebilirsin dediler ancak öyle dediler . Evlendiğim ilk günden itibaren eve paşadır kültür girip çıkmalar yemeği 3-4 aile birlikte yemeler sürekli birlikte oturmalar kocamla asla baş başa vakit geçiremedim. Hep onlarlaydık ki ben evlenmeden önce her şeyim ayrı olacak ben öyle bi hayatı yapabilecek biri değilim diye defalarca söyledim. Birlik içinde yaşayamam arada bir gider gelirim ama kendi evimi de bilmek isterim dedim. Onlar da tabi öyle olacak sen okumuş kızsın biz senden hiç bi şey beklemeyiz aynı pencereden bakamayız seninle gibi söylemlerde bulundular. Ama evlendik kendi evimde otursam bile evliliğimin ertesi günü eltim çocukları gönderip ödevlerini yapmamı isterdi. Bir yarım saat 1 saat yalnız kalıcak desem onda da eltim çocukları alıp koşarak gelirdi. Eşim onun yanında benimle bir ilgilense sinirlenip kapıları çarpıp evine giderdi. Yatak odama izinsiz pata küte girerler yatağımın içine otururlar dolaplarımı açar içini kontrol ederlerdi. Kayınpederim ertesi günden itibaren sabah 9buçukta bizi aradı daha yukarı çıkmıyo musunuz bu saate kadar nasıl yatıyorsunuz Yukarı çıkın derdi. 2 hafta yolluk iznim evin içinde bu şekilde geçti. Tabi o süre zarfımda eşimle inanılmaz kavgalar ettik. Şiddet dahi oldu iki sefer . Asla ailesiyle ilgili ona bi şey söylemezdim böyle yapıyorlar şöyle yapıyorlar demezdim. Çünkü ailesi onun için önemli ben dış kapının dış mandalıyım. İşe başladım daha sonra. Tabi işe gitmeyi zor kabul ettiler ben mesleğimi yapıcam dedim ve eşim evlendikten somra yalnızca bir ay benim yanımda kalıp başka şehirlere gidecekti işi dolayısıyla. Bu sebeple o beni yanına alana kadar ben işime devam edicem dedim,1-2 aylığına kabul ettiler. Ben bu sürede çalışırken eşim şehir dışına Çıktı o da çok sitiypdu ben gidiyim yanına bende . Sonrasında her ay aldığım maaşla 5-6 çeyrek yapıyodum ailesinin kasasına kendi birikimim diye koyuyodum. Çalışmaya inanılmaz karşı olan muhafazakar doğulu aile bi anda çalışmaya devam etmem için mesleğimi bırakmamam için bana yalvardılar. Tabi devam ettim. Eşime bu süre zarfında daha önceki senelerde bile yapmadıkları gibi lüks daireler tuttular bir şehirde 3 ay başka bir şehirde 2 ay gibi sürelerle kalmaya devam ediyordu. Arada bir geliyordu 1-2 gün kalıp gidiyordu. Ben sürekli işten gelir Yukarı onların yanına çıkardım. Kayınpederim yanında saatlerce oturmamızı isterdi asla gençler olarak başka bir yerde oturtmazdık sinirlenirdi. Gençler dediğim de ablaları 24 saat ordaydı çoluk çocuk. Ama ben annemler kalmaya bile gidemezsin bana ailenden vazgeçeceksin derlerdi. Onların yanındayken sürekli onların istedikleri gibi davranırken bana karşı güleryüzlülerdi ve beni gerçekten sevdiklerini hissederdim. Ama ben sürekli onların istediği gibi yaşamaktan kendi evimde rahatlığımın olmaması SAN ailemden arkadaşlarımdan vazgeçmiş olmaktan o kadar kötü oluyordum ki resmen psikolojim bozulmuştu. Her akşam aynı döngü kaynana kayınpederle oturup dizi izlemek gece 12-1 evime inmek erken insem yorgun olsam surat asarlardı sebebi de beni sevdikleri için yanlarımda oturmamı istemeleri. Kayınpederim hep benim oğlum çakışır para kazanır her şeyi yapabilir ben sana bakıyorum karnını aç bırakmıyorum derdi. Bunu demesinin sebebi de her geldiğinde bir gece benim yanımda olsa diğer gün sabah 6-7lere kadar dılarda olması bana nerde olduğunu söylememesi ve eve içmiş leş gibi kokar vaziyette gelmesiydi. Çok şey yaşadım her şeyi anlatamicam bir çok şey var yaşanan.
En son 1 haftalığına geldi ve tatil yapmak istiyodum. O da benim İstanbul’da planlarım var diye diye hiç bi şey yapmak istemedi. Ben 1 hafta işten izin almıştım. O 1 haftada 3 gün aslen çıkıp gece 3lerde alkolik geliyordu. Ailesi beni o kadar manipüle etmişti bi evi dişi kuş kurar o ne yapsa sen alttan al sesini çıkarma diye diye yok o düzelir falanlar filanlar. Bir ses çıkarsam zaten o sesi neden çıkardığım değil de o sesi çıkarmış olduğumdan benden suçlusu benden günah keçisi olmazdı. O yüzden hep alttan alan susan taraf ben oldum. 3 gün üst üste böyle geldi ilk iki gün hiç bi şey demedim kahve yapıyodum hatta her geldiğinde. 3. Gün dayanamadım kavga çıkardım ama sabah kalkınca hiç bi şey yokmuş gibi devam ettim. 4. Gün tekrar gideceğini bir yere davetli olduğunu ona karışaamayacağımı söyledi. Babası bu sefer gitmesine bırakmayınca evden çıkamadı. Ama inanılmaz sinirli bir şekilde diğer odada uydu. Sabah kalktım kahvaltıya kaldırdım kalktı kahvaltıya oturmadı ve çıktı gitti. Benim de doğum günümdü o gün. Bir şey bekledim yapar diye günler öncesinden söylüyordum. Ya da bi iyi ki doğdun der yanağımdan öper diye bekledim. Demedi dışarda gezdi. Benim tabi moral sıfır ailesinin yanına gidip geliyorum ama hiç keyfim yok yemek yemiyorum içmiyorum. Eve indim erkenden yatağıma girdim uyuyup unutabilmek için. Eşim eve geldi öbür odaya geçti annesini çağırdı. Başladılar ikisi de o odadan saydırmaya ben onları sevmiyormuşum diğer eltim ne yapsalar o onların her zaman yanındaymış. Moralim neden bozuluyormuş. Keyfim neden kaçıyormuş. Her şey… annesi dedi ki merak etme babasını aricaz gelicek diyin eşim direkt babamı aramaya başladı 4 kez. Ben ağlamaya başladım babamı korkutma gece saat 12. Ben ne yaptım babamı arıyorsunuz sen geziyorsun sabahlara kadar dışarda sesimi çıkarmayan benim dedimse de dinlemedi. Babamla annem geldi kayınpederim kaynanam eşim ben. Babam bana çok düşkündür tırnağıma zarar gelsin istemez her zaman da arkamdadır . Babam sordu sorununuz ne diye eşim babama saldırdı ben sizin kızınızı mutlu edemiyorum alın götürün kızınızı diye. Sonra çıktı gitti. Babam bu saygızılığı kaldıramadı delirdi cinnet getirdi resmen. Kayınpederime diyo ki bu çocuk bana bunu yapıyorsa benim kızıma neler yapmıyordur diye benim kızımın ayıbı ne söyleyin beni bu saatte çağırdınız diyo. Kayınpederim de senin kızın 5 gündür bizim yanımıza gelip bize çay koymuyo hizmet etmiyo. Oğlunuz sabahlara kadar dılarda diyorum napalım tasma mı takalım diyo.kızınızın arkasında durmayacaksınız diyo. Ben gelinlerimi aç bırakmıyorum diyo. Ben gelinimi gezmeye de götürüyorum daha ne istiyo diyo. Resmen eşime eş değil kendilerine gelin almışlar. Neyse ben o gün yine bakanları dinleyip onlarla gitmedim. Ertesi gün sadecebiraz kafa dinlemeye gidicem diyip gittim. Küsmüyorum da dedim bir de . Eve geldikten 1 hafta sonra beni aramaya başladılar bu eve bir şartla gelirsin işten çıkacaksın kendi evini artık kullanmayacaksın anneme babama hizmet edeceksin temizlik yapacaksın ailenden de vazgeçeceksindiyolar. Ben kabul etmedim işten çıkarım ama eşimin yanına şehir dışına git ek istiyorum dedim. Kayınpederim olmaz benim namusum benim yanımda kalacak hiç bir yere göndermiyorum dedi. Ve boşanma davası açmışlar tabi bu sürede türlü türlü iftiralar suçlamalar psikolojik şiddet inanılmaz yoruldum. Diğer forumlarda okuyorum çevremden duyuyorum insanlar ne yaşarlarsa yaşasınlar eşleri pişman olup geri eşlerini istiyorlarmış özür dikiyorlarmış. Benimki neden böyle. 40 gündür babamlardayım 3 kere aradı 3ünde de seni istemiyorum boşanma davası aç diye . Kendileri zaten açtılar boşanma davası. Sebebi de babam beni evine getirirken kayınpederimden izin almamış diye. En büyük oymuş biz padişahız senin baban kim ki diyorlar. Kendi ağızlarıyla bunu söylüyorlar. Ben ne olursa olsun çok iyiymişim ne yapsalar da ben özür dileyip zaten gidermişim ama ailem bana engel oluyomuş yapmıyım diye. Her şeyi geçtim nasıl benden ayrıldığına boşanacağına hiç üzülmez. Gitmiş davayı bile açmış. Biliyorum ne deseniz haklısınız her şey benim salaklılığım ama bi daha mutlu olamamaktan hiç sevilmemekte o kadar korkuyorum ki psikolojim çok bozuldu
Bir de utanmadan boşanma davası açıyor.Tam bir zavallı..Henüz dava tarihi belli değil anlaşmalı boşanma protokolünü gönderdiler imzaladım geri gönderdim dava tarihini bekliyorum
Hepsini okudum. Arkana bakmadan çek git. Onlar iyilikten anlamamışlar. Dua et çocuğun falan olmamış yoksa alkolik bir babayı örnek alacaktı. Karşına ne iyi insanlar çıkar. Çıkmasa bile kendi ailen yeter bosver sağlıklı isen ailen yanındaysa tamam. Değerini bilmeyen karşı taraf utansın. Bir de kızlar bence kayinvalide ile çok yakın oturmayın sürekli beraberlik kötü oluyor bence..Herkese merhaba öncelikle. Özet geçmeye çalışacağım kimsenin başını ağrıtmak istemiyorum. Geçen yıl Mayıs ayında tanıştığım biriyle 2 ay içinde evlilik kararı alıp 4 ay nişanlı kalıp evlendim. Tam 6 ay yani anlayacağınız. Neden bunu kendine yaptın o kadar kısa sürede tanışıp evlenirsen başına gelenleri de hakediyosun diyebilirsiniz, çünkü her defasında ben de kendimi bu sebeple çok suçluyorum. Boşanıyor olmaktan çok kendime bunu neden ve nasıl yaptığımı kaldıramıyorum hep kendimi suçluyorum.
Ben üniversite mezunu gayet iyi bir işi olan ve statü sahibi biriyim. Kendi ayaklarımın üstünde duruyorum. Eşim ticaretle uğraşıyo maddi durumu iyi. Aslında bizde olaylar nişanlılık döneminden itibaren başladı. Argo konuşmalar, ağızda sürekli küfürler… seni alıcam beni bekle diyip saatlerce bir yerde mahsur bırakmalar ( ve sonunda tıpış tıpış eve dönen ben olurdum)… inanılmaz cimri, kendine dünyaları alır yer içer ama bana gelince asla yapmazdı.. bazen hastayım gelip beni alır mısın derdim evine 15 dk uzaklıkta iş yerim. Beni kullanamazsın derdi. Bir ortama girmekten aciz aileme arkadaşlarıma hep saygısızca konuşur herkesin yanında yayılarak konuşur durduk yere insanları aşağılar küfür eder sonra neden böyle yapıyosun lütfen yapma dediğimde de banane sanki millet bana ekmeğimi suyumu mu veriyo neden saygı duyayım iyi davranıyım derdi. Artık insan içine gitmekten utanır hale gelmiştim. Ne yapacak beni utandıracak mı ne konuşacak vs diye deli olmuştum. Özel günlerde vs hiç bi zaman hediye almadı. Ben her defasında ona hediyeler alıp gününü kutlardım. O da bana gelip sen daha haketmiyorsun her şeyin zamanı var sen çocuksun böyle beklentilere girmemeyi 5 yıl sonra öğreneceksin derdi. Kendiyle inanılmaz barışık. O kadar beğeniyo ki kendini, parasıyla tipiyle o kadar çok övünüyor ki. Yanlış anlaşılmasın asla yakışıklı ve dikkat çeken biri değil. Benden kısa boylu serseri gibi savruk savruk ortada gezen elinde tespihli biri. Ama hep o en yakışıklı harika kızlar ona bakıyor herkes onun peşimden koşuyor. 4 tane çocukluk arkadaşım var yendiğimiz içtiğimiz ayrı gitmez. Eşim de o kızları bir kaç kere mahallede görmüş önceden simayen tanıyor tabi. Sürekli evlendiğinizden beri o kızların hepsi bana aşıktı e sen beni seviyorlar vs diyodu. Ama ben onların her şeylerini bilirim asla öyle bi şey olmadığını söylesem de bana kızardı inanmadığım için. Gözünün üstünde neden kaş var diye olay çıkartır, haksız bile olsa sonuna kadar haklı bile olsam beni suçlar ve buna beni bile inandırır hep özür dileyen peşinde koşan taraf ben olurdum. Ailesi deseniz onlar da öyle. İnanılmaz kendilerini beğenmişler. Her şeyde laf söz kendilerini üstten görme ailemi ezmeler. Ablaları o kadar patavatsızca konuştular ki defalarca. Hele bir ablası var sanki karısı o. Günde 20 kez konulur ablasının yanındaysa asla benim yanıma gelmez. Ablam da ablam. Defalarca benimle telefonda konuşurken ablasını konferansa almış arkadan dinliyormuş. Kaç kere babasının yanında telefonu hopörlöre verip sesimi dinletmiş. Hep beni delirtecek noktalara getirip ailesine mesajlarlar, ses kayıtlarıyla beni kötülemeye çalıştı. Bi insan ablasıyla neden bu kadar samimi olur. Nişanlılıkta da evlilikte de hep ablasının sözü geçti. Ablası ne derse odur. Bi şeye karar vericek olsak hemen ablasını arar fikrini sorar o ne derse o olurdu. Benim dediğimi fikirlerimi ciddiye almazdı. O kadar uyanık bir kadın ki . İkili oynardı hem bana hem ona farklıydı . İyiliğimizi düşünür gibi yapardı ama aramızı bozmaktan başka hiç bi şey yapmazdı. Hep onu doldurur doldurur üstüme salardı. Eşimle ben doğru düzgün sohbet edemezken o saatlerce ederdi ablası benimle ilgili olan konuları bile anlatırdı tabi benim öyle sohbet ettiğim ortamım olamıyordu ki ben anlatayım eşime. Gerçekten çok yorulmuştum nişanlıyken 2 kere atmaya kalktım nişanı. Çok kararlıydım. Ama bir seferinde abisi geldi yapmasınlar etmesinler vs. Diğerinde de kendisi ben arabadan inmeye çalışırken kapıları üstüme kitleyip babasının yanına götürdü babası ben 2 saat pışpışladı yapma kızım etme kızım ben senin arkandayım kızım ben senin teminatının kızım. O kadar etkiledi ki beni. Ama düşünemiyorum ki vliliği babasıyla mı yapıcam oğlu adam olsun önce. Oğlu tabi hiç demedi yapma nişanı atma falan hiç bir çabası olmadı. Her kavgadan sonra da ben seni istemiyodum sen arsızın yüzsüssün gibi kelimeler sarfederdi. Neyse ite kaka evlendik. Ailem de ben de çok yıprandık bu süreçte. Ama atlattık her şey daha da düzene girecek diye bekliyordum. Aile apartmanına gelin gittim… evlenmeden önce kayınpederim nişan bozulmasın diye sözler verdi çok güzel tatile göndericem 1-2 ay gidin kafanızı dinleyin vs diye vaatlerde bulunmuştu. Tabi evlendik hiç bi şey öyle olmadı. Balayına gitmemize izin vermediler. Yazlıkları vardı oraya bari gidelim dedim ona da araba yok vs dediler. Babamdan araba alırım dedim babandan alırsan arabayı gidebilirsin dediler ancak öyle dediler . Evlendiğim ilk günden itibaren eve paşadır kültür girip çıkmalar yemeği 3-4 aile birlikte yemeler sürekli birlikte oturmalar kocamla asla baş başa vakit geçiremedim. Hep onlarlaydık ki ben evlenmeden önce her şeyim ayrı olacak ben öyle bi hayatı yapabilecek biri değilim diye defalarca söyledim. Birlik içinde yaşayamam arada bir gider gelirim ama kendi evimi de bilmek isterim dedim. Onlar da tabi öyle olacak sen okumuş kızsın biz senden hiç bi şey beklemeyiz aynı pencereden bakamayız seninle gibi söylemlerde bulundular. Ama evlendik kendi evimde otursam bile evliliğimin ertesi günü eltim çocukları gönderip ödevlerini yapmamı isterdi. Bir yarım saat 1 saat yalnız kalıcak desem onda da eltim çocukları alıp koşarak gelirdi. Eşim onun yanında benimle bir ilgilense sinirlenip kapıları çarpıp evine giderdi. Yatak odama izinsiz pata küte girerler yatağımın içine otururlar dolaplarımı açar içini kontrol ederlerdi. Kayınpederim ertesi günden itibaren sabah 9buçukta bizi aradı daha yukarı çıkmıyo musunuz bu saate kadar nasıl yatıyorsunuz Yukarı çıkın derdi. 2 hafta yolluk iznim evin içinde bu şekilde geçti. Tabi o süre zarfımda eşimle inanılmaz kavgalar ettik. Şiddet dahi oldu iki sefer . Asla ailesiyle ilgili ona bi şey söylemezdim böyle yapıyorlar şöyle yapıyorlar demezdim. Çünkü ailesi onun için önemli ben dış kapının dış mandalıyım. İşe başladım daha sonra. Tabi işe gitmeyi zor kabul ettiler ben mesleğimi yapıcam dedim ve eşim evlendikten somra yalnızca bir ay benim yanımda kalıp başka şehirlere gidecekti işi dolayısıyla. Bu sebeple o beni yanına alana kadar ben işime devam edicem dedim,1-2 aylığına kabul ettiler. Ben bu sürede çalışırken eşim şehir dışına Çıktı o da çok sitiypdu ben gidiyim yanına bende . Sonrasında her ay aldığım maaşla 5-6 çeyrek yapıyodum ailesinin kasasına kendi birikimim diye koyuyodum. Çalışmaya inanılmaz karşı olan muhafazakar doğulu aile bi anda çalışmaya devam etmem için mesleğimi bırakmamam için bana yalvardılar. Tabi devam ettim. Eşime bu süre zarfında daha önceki senelerde bile yapmadıkları gibi lüks daireler tuttular bir şehirde 3 ay başka bir şehirde 2 ay gibi sürelerle kalmaya devam ediyordu. Arada bir geliyordu 1-2 gün kalıp gidiyordu. Ben sürekli işten gelir Yukarı onların yanına çıkardım. Kayınpederim yanında saatlerce oturmamızı isterdi asla gençler olarak başka bir yerde oturtmazdık sinirlenirdi. Gençler dediğim de ablaları 24 saat ordaydı çoluk çocuk. Ama ben annemler kalmaya bile gidemezsin bana ailenden vazgeçeceksin derlerdi. Onların yanındayken sürekli onların istedikleri gibi davranırken bana karşı güleryüzlülerdi ve beni gerçekten sevdiklerini hissederdim. Ama ben sürekli onların istediği gibi yaşamaktan kendi evimde rahatlığımın olmaması SAN ailemden arkadaşlarımdan vazgeçmiş olmaktan o kadar kötü oluyordum ki resmen psikolojim bozulmuştu. Her akşam aynı döngü kaynana kayınpederle oturup dizi izlemek gece 12-1 evime inmek erken insem yorgun olsam surat asarlardı sebebi de beni sevdikleri için yanlarımda oturmamı istemeleri. Kayınpederim hep benim oğlum çakışır para kazanır her şeyi yapabilir ben sana bakıyorum karnını aç bırakmıyorum derdi. Bunu demesinin sebebi de her geldiğinde bir gece benim yanımda olsa diğer gün sabah 6-7lere kadar dılarda olması bana nerde olduğunu söylememesi ve eve içmiş leş gibi kokar vaziyette gelmesiydi. Çok şey yaşadım her şeyi anlatamicam bir çok şey var yaşanan.
En son 1 haftalığına geldi ve tatil yapmak istiyodum. O da benim İstanbul’da planlarım var diye diye hiç bi şey yapmak istemedi. Ben 1 hafta işten izin almıştım. O 1 haftada 3 gün aslen çıkıp gece 3lerde alkolik geliyordu. Ailesi beni o kadar manipüle etmişti bi evi dişi kuş kurar o ne yapsa sen alttan al sesini çıkarma diye diye yok o düzelir falanlar filanlar. Bir ses çıkarsam zaten o sesi neden çıkardığım değil de o sesi çıkarmış olduğumdan benden suçlusu benden günah keçisi olmazdı. O yüzden hep alttan alan susan taraf ben oldum. 3 gün üst üste böyle geldi ilk iki gün hiç bi şey demedim kahve yapıyodum hatta her geldiğinde. 3. Gün dayanamadım kavga çıkardım ama sabah kalkınca hiç bi şey yokmuş gibi devam ettim. 4. Gün tekrar gideceğini bir yere davetli olduğunu ona karışaamayacağımı söyledi. Babası bu sefer gitmesine bırakmayınca evden çıkamadı. Ama inanılmaz sinirli bir şekilde diğer odada uydu. Sabah kalktım kahvaltıya kaldırdım kalktı kahvaltıya oturmadı ve çıktı gitti. Benim de doğum günümdü o gün. Bir şey bekledim yapar diye günler öncesinden söylüyordum. Ya da bi iyi ki doğdun der yanağımdan öper diye bekledim. Demedi dışarda gezdi. Benim tabi moral sıfır ailesinin yanına gidip geliyorum ama hiç keyfim yok yemek yemiyorum içmiyorum. Eve indim erkenden yatağıma girdim uyuyup unutabilmek için. Eşim eve geldi öbür odaya geçti annesini çağırdı. Başladılar ikisi de o odadan saydırmaya ben onları sevmiyormuşum diğer eltim ne yapsalar o onların her zaman yanındaymış. Moralim neden bozuluyormuş. Keyfim neden kaçıyormuş. Her şey… annesi dedi ki merak etme babasını aricaz gelicek diyin eşim direkt babamı aramaya başladı 4 kez. Ben ağlamaya başladım babamı korkutma gece saat 12. Ben ne yaptım babamı arıyorsunuz sen geziyorsun sabahlara kadar dışarda sesimi çıkarmayan benim dedimse de dinlemedi. Babamla annem geldi kayınpederim kaynanam eşim ben. Babam bana çok düşkündür tırnağıma zarar gelsin istemez her zaman da arkamdadır . Babam sordu sorununuz ne diye eşim babama saldırdı ben sizin kızınızı mutlu edemiyorum alın götürün kızınızı diye. Sonra çıktı gitti. Babam bu saygızılığı kaldıramadı delirdi cinnet getirdi resmen. Kayınpederime diyo ki bu çocuk bana bunu yapıyorsa benim kızıma neler yapmıyordur diye benim kızımın ayıbı ne söyleyin beni bu saatte çağırdınız diyo. Kayınpederim de senin kızın 5 gündür bizim yanımıza gelip bize çay koymuyo hizmet etmiyo. Oğlunuz sabahlara kadar dılarda diyorum napalım tasma mı takalım diyo.kızınızın arkasında durmayacaksınız diyo. Ben gelinlerimi aç bırakmıyorum diyo. Ben gelinimi gezmeye de götürüyorum daha ne istiyo diyo. Resmen eşime eş değil kendilerine gelin almışlar. Neyse ben o gün yine bakanları dinleyip onlarla gitmedim. Ertesi gün sadecebiraz kafa dinlemeye gidicem diyip gittim. Küsmüyorum da dedim bir de . Eve geldikten 1 hafta sonra beni aramaya başladılar bu eve bir şartla gelirsin işten çıkacaksın kendi evini artık kullanmayacaksın anneme babama hizmet edeceksin temizlik yapacaksın ailenden de vazgeçeceksindiyolar. Ben kabul etmedim işten çıkarım ama eşimin yanına şehir dışına git ek istiyorum dedim. Kayınpederim olmaz benim namusum benim yanımda kalacak hiç bir yere göndermiyorum dedi. Ve boşanma davası açmışlar tabi bu sürede türlü türlü iftiralar suçlamalar psikolojik şiddet inanılmaz yoruldum. Diğer forumlarda okuyorum çevremden duyuyorum insanlar ne yaşarlarsa yaşasınlar eşleri pişman olup geri eşlerini istiyorlarmış özür dikiyorlarmış. Benimki neden böyle. 40 gündür babamlardayım 3 kere aradı 3ünde de seni istemiyorum boşanma davası aç diye . Kendileri zaten açtılar boşanma davası. Sebebi de babam beni evine getirirken kayınpederimden izin almamış diye. En büyük oymuş biz padişahız senin baban kim ki diyorlar. Kendi ağızlarıyla bunu söylüyorlar. Ben ne olursa olsun çok iyiymişim ne yapsalar da ben özür dileyip zaten gidermişim ama ailem bana engel oluyomuş yapmıyım diye. Her şeyi geçtim nasıl benden ayrıldığına boşanacağına hiç üzülmez. Gitmiş davayı bile açmış. Biliyorum ne deseniz haklısınız her şey benim salaklılığım ama bi daha mutlu olamamaktan hiç sevilmemekte o kadar korkuyorum ki psikolojim çok bozuldu
Kuzum sen zaten hiç sevilmemissinki yol ver gitsin benim eski eşimin bı değişik versiyonuymus seninkilerde inan daha mutlu olucaksin..Herkese merhaba öncelikle. Özet geçmeye çalışacağım kimsenin başını ağrıtmak istemiyorum. Geçen yıl Mayıs ayında tanıştığım biriyle 2 ay içinde evlilik kararı alıp 4 ay nişanlı kalıp evlendim. Tam 6 ay yani anlayacağınız. Neden bunu kendine yaptın o kadar kısa sürede tanışıp evlenirsen başına gelenleri de hakediyosun diyebilirsiniz, çünkü her defasında ben de kendimi bu sebeple çok suçluyorum. Boşanıyor olmaktan çok kendime bunu neden ve nasıl yaptığımı kaldıramıyorum hep kendimi suçluyorum.
Ben üniversite mezunu gayet iyi bir işi olan ve statü sahibi biriyim. Kendi ayaklarımın üstünde duruyorum. Eşim ticaretle uğraşıyo maddi durumu iyi. Aslında bizde olaylar nişanlılık döneminden itibaren başladı. Argo konuşmalar, ağızda sürekli küfürler… seni alıcam beni bekle diyip saatlerce bir yerde mahsur bırakmalar ( ve sonunda tıpış tıpış eve dönen ben olurdum)… inanılmaz cimri, kendine dünyaları alır yer içer ama bana gelince asla yapmazdı.. bazen hastayım gelip beni alır mısın derdim evine 15 dk uzaklıkta iş yerim. Beni kullanamazsın derdi. Bir ortama girmekten aciz aileme arkadaşlarıma hep saygısızca konuşur herkesin yanında yayılarak konuşur durduk yere insanları aşağılar küfür eder sonra neden böyle yapıyosun lütfen yapma dediğimde de banane sanki millet bana ekmeğimi suyumu mu veriyo neden saygı duyayım iyi davranıyım derdi. Artık insan içine gitmekten utanır hale gelmiştim. Ne yapacak beni utandıracak mı ne konuşacak vs diye deli olmuştum. Özel günlerde vs hiç bi zaman hediye almadı. Ben her defasında ona hediyeler alıp gününü kutlardım. O da bana gelip sen daha haketmiyorsun her şeyin zamanı var sen çocuksun böyle beklentilere girmemeyi 5 yıl sonra öğreneceksin derdi. Kendiyle inanılmaz barışık. O kadar beğeniyo ki kendini, parasıyla tipiyle o kadar çok övünüyor ki. Yanlış anlaşılmasın asla yakışıklı ve dikkat çeken biri değil. Benden kısa boylu serseri gibi savruk savruk ortada gezen elinde tespihli biri. Ama hep o en yakışıklı harika kızlar ona bakıyor herkes onun peşimden koşuyor. 4 tane çocukluk arkadaşım var yendiğimiz içtiğimiz ayrı gitmez. Eşim de o kızları bir kaç kere mahallede görmüş önceden simayen tanıyor tabi. Sürekli evlendiğinizden beri o kızların hepsi bana aşıktı e sen beni seviyorlar vs diyodu. Ama ben onların her şeylerini bilirim asla öyle bi şey olmadığını söylesem de bana kızardı inanmadığım için. Gözünün üstünde neden kaş var diye olay çıkartır, haksız bile olsa sonuna kadar haklı bile olsam beni suçlar ve buna beni bile inandırır hep özür dileyen peşinde koşan taraf ben olurdum. Ailesi deseniz onlar da öyle. İnanılmaz kendilerini beğenmişler. Her şeyde laf söz kendilerini üstten görme ailemi ezmeler. Ablaları o kadar patavatsızca konuştular ki defalarca. Hele bir ablası var sanki karısı o. Günde 20 kez konulur ablasının yanındaysa asla benim yanıma gelmez. Ablam da ablam. Defalarca benimle telefonda konuşurken ablasını konferansa almış arkadan dinliyormuş. Kaç kere babasının yanında telefonu hopörlöre verip sesimi dinletmiş. Hep beni delirtecek noktalara getirip ailesine mesajlarlar, ses kayıtlarıyla beni kötülemeye çalıştı. Bi insan ablasıyla neden bu kadar samimi olur. Nişanlılıkta da evlilikte de hep ablasının sözü geçti. Ablası ne derse odur. Bi şeye karar vericek olsak hemen ablasını arar fikrini sorar o ne derse o olurdu. Benim dediğimi fikirlerimi ciddiye almazdı. O kadar uyanık bir kadın ki . İkili oynardı hem bana hem ona farklıydı . İyiliğimizi düşünür gibi yapardı ama aramızı bozmaktan başka hiç bi şey yapmazdı. Hep onu doldurur doldurur üstüme salardı. Eşimle ben doğru düzgün sohbet edemezken o saatlerce ederdi ablası benimle ilgili olan konuları bile anlatırdı tabi benim öyle sohbet ettiğim ortamım olamıyordu ki ben anlatayım eşime. Gerçekten çok yorulmuştum nişanlıyken 2 kere atmaya kalktım nişanı. Çok kararlıydım. Ama bir seferinde abisi geldi yapmasınlar etmesinler vs. Diğerinde de kendisi ben arabadan inmeye çalışırken kapıları üstüme kitleyip babasının yanına götürdü babası ben 2 saat pışpışladı yapma kızım etme kızım ben senin arkandayım kızım ben senin teminatının kızım. O kadar etkiledi ki beni. Ama düşünemiyorum ki vliliği babasıyla mı yapıcam oğlu adam olsun önce. Oğlu tabi hiç demedi yapma nişanı atma falan hiç bir çabası olmadı. Her kavgadan sonra da ben seni istemiyodum sen arsızın yüzsüssün gibi kelimeler sarfederdi. Neyse ite kaka evlendik. Ailem de ben de çok yıprandık bu süreçte. Ama atlattık her şey daha da düzene girecek diye bekliyordum. Aile apartmanına gelin gittim… evlenmeden önce kayınpederim nişan bozulmasın diye sözler verdi çok güzel tatile göndericem 1-2 ay gidin kafanızı dinleyin vs diye vaatlerde bulunmuştu. Tabi evlendik hiç bi şey öyle olmadı. Balayına gitmemize izin vermediler. Yazlıkları vardı oraya bari gidelim dedim ona da araba yok vs dediler. Babamdan araba alırım dedim babandan alırsan arabayı gidebilirsin dediler ancak öyle dediler . Evlendiğim ilk günden itibaren eve paşadır kültür girip çıkmalar yemeği 3-4 aile birlikte yemeler sürekli birlikte oturmalar kocamla asla baş başa vakit geçiremedim. Hep onlarlaydık ki ben evlenmeden önce her şeyim ayrı olacak ben öyle bi hayatı yapabilecek biri değilim diye defalarca söyledim. Birlik içinde yaşayamam arada bir gider gelirim ama kendi evimi de bilmek isterim dedim. Onlar da tabi öyle olacak sen okumuş kızsın biz senden hiç bi şey beklemeyiz aynı pencereden bakamayız seninle gibi söylemlerde bulundular. Ama evlendik kendi evimde otursam bile evliliğimin ertesi günü eltim çocukları gönderip ödevlerini yapmamı isterdi. Bir yarım saat 1 saat yalnız kalıcak desem onda da eltim çocukları alıp koşarak gelirdi. Eşim onun yanında benimle bir ilgilense sinirlenip kapıları çarpıp evine giderdi. Yatak odama izinsiz pata küte girerler yatağımın içine otururlar dolaplarımı açar içini kontrol ederlerdi. Kayınpederim ertesi günden itibaren sabah 9buçukta bizi aradı daha yukarı çıkmıyo musunuz bu saate kadar nasıl yatıyorsunuz Yukarı çıkın derdi. 2 hafta yolluk iznim evin içinde bu şekilde geçti. Tabi o süre zarfımda eşimle inanılmaz kavgalar ettik. Şiddet dahi oldu iki sefer . Asla ailesiyle ilgili ona bi şey söylemezdim böyle yapıyorlar şöyle yapıyorlar demezdim. Çünkü ailesi onun için önemli ben dış kapının dış mandalıyım. İşe başladım daha sonra. Tabi işe gitmeyi zor kabul ettiler ben mesleğimi yapıcam dedim ve eşim evlendikten somra yalnızca bir ay benim yanımda kalıp başka şehirlere gidecekti işi dolayısıyla. Bu sebeple o beni yanına alana kadar ben işime devam edicem dedim,1-2 aylığına kabul ettiler. Ben bu sürede çalışırken eşim şehir dışına Çıktı o da çok sitiypdu ben gidiyim yanına bende . Sonrasında her ay aldığım maaşla 5-6 çeyrek yapıyodum ailesinin kasasına kendi birikimim diye koyuyodum. Çalışmaya inanılmaz karşı olan muhafazakar doğulu aile bi anda çalışmaya devam etmem için mesleğimi bırakmamam için bana yalvardılar. Tabi devam ettim. Eşime bu süre zarfında daha önceki senelerde bile yapmadıkları gibi lüks daireler tuttular bir şehirde 3 ay başka bir şehirde 2 ay gibi sürelerle kalmaya devam ediyordu. Arada bir geliyordu 1-2 gün kalıp gidiyordu. Ben sürekli işten gelir Yukarı onların yanına çıkardım. Kayınpederim yanında saatlerce oturmamızı isterdi asla gençler olarak başka bir yerde oturtmazdık sinirlenirdi. Gençler dediğim de ablaları 24 saat ordaydı çoluk çocuk. Ama ben annemler kalmaya bile gidemezsin bana ailenden vazgeçeceksin derlerdi. Onların yanındayken sürekli onların istedikleri gibi davranırken bana karşı güleryüzlülerdi ve beni gerçekten sevdiklerini hissederdim. Ama ben sürekli onların istediği gibi yaşamaktan kendi evimde rahatlığımın olmaması SAN ailemden arkadaşlarımdan vazgeçmiş olmaktan o kadar kötü oluyordum ki resmen psikolojim bozulmuştu. Her akşam aynı döngü kaynana kayınpederle oturup dizi izlemek gece 12-1 evime inmek erken insem yorgun olsam surat asarlardı sebebi de beni sevdikleri için yanlarımda oturmamı istemeleri. Kayınpederim hep benim oğlum çakışır para kazanır her şeyi yapabilir ben sana bakıyorum karnını aç bırakmıyorum derdi. Bunu demesinin sebebi de her geldiğinde bir gece benim yanımda olsa diğer gün sabah 6-7lere kadar dılarda olması bana nerde olduğunu söylememesi ve eve içmiş leş gibi kokar vaziyette gelmesiydi. Çok şey yaşadım her şeyi anlatamicam bir çok şey var yaşanan.
En son 1 haftalığına geldi ve tatil yapmak istiyodum. O da benim İstanbul’da planlarım var diye diye hiç bi şey yapmak istemedi. Ben 1 hafta işten izin almıştım. O 1 haftada 3 gün aslen çıkıp gece 3lerde alkolik geliyordu. Ailesi beni o kadar manipüle etmişti bi evi dişi kuş kurar o ne yapsa sen alttan al sesini çıkarma diye diye yok o düzelir falanlar filanlar. Bir ses çıkarsam zaten o sesi neden çıkardığım değil de o sesi çıkarmış olduğumdan benden suçlusu benden günah keçisi olmazdı. O yüzden hep alttan alan susan taraf ben oldum. 3 gün üst üste böyle geldi ilk iki gün hiç bi şey demedim kahve yapıyodum hatta her geldiğinde. 3. Gün dayanamadım kavga çıkardım ama sabah kalkınca hiç bi şey yokmuş gibi devam ettim. 4. Gün tekrar gideceğini bir yere davetli olduğunu ona karışaamayacağımı söyledi. Babası bu sefer gitmesine bırakmayınca evden çıkamadı. Ama inanılmaz sinirli bir şekilde diğer odada uydu. Sabah kalktım kahvaltıya kaldırdım kalktı kahvaltıya oturmadı ve çıktı gitti. Benim de doğum günümdü o gün. Bir şey bekledim yapar diye günler öncesinden söylüyordum. Ya da bi iyi ki doğdun der yanağımdan öper diye bekledim. Demedi dışarda gezdi. Benim tabi moral sıfır ailesinin yanına gidip geliyorum ama hiç keyfim yok yemek yemiyorum içmiyorum. Eve indim erkenden yatağıma girdim uyuyup unutabilmek için. Eşim eve geldi öbür odaya geçti annesini çağırdı. Başladılar ikisi de o odadan saydırmaya ben onları sevmiyormuşum diğer eltim ne yapsalar o onların her zaman yanındaymış. Moralim neden bozuluyormuş. Keyfim neden kaçıyormuş. Her şey… annesi dedi ki merak etme babasını aricaz gelicek diyin eşim direkt babamı aramaya başladı 4 kez. Ben ağlamaya başladım babamı korkutma gece saat 12. Ben ne yaptım babamı arıyorsunuz sen geziyorsun sabahlara kadar dışarda sesimi çıkarmayan benim dedimse de dinlemedi. Babamla annem geldi kayınpederim kaynanam eşim ben. Babam bana çok düşkündür tırnağıma zarar gelsin istemez her zaman da arkamdadır . Babam sordu sorununuz ne diye eşim babama saldırdı ben sizin kızınızı mutlu edemiyorum alın götürün kızınızı diye. Sonra çıktı gitti. Babam bu saygızılığı kaldıramadı delirdi cinnet getirdi resmen. Kayınpederime diyo ki bu çocuk bana bunu yapıyorsa benim kızıma neler yapmıyordur diye benim kızımın ayıbı ne söyleyin beni bu saatte çağırdınız diyo. Kayınpederim de senin kızın 5 gündür bizim yanımıza gelip bize çay koymuyo hizmet etmiyo. Oğlunuz sabahlara kadar dılarda diyorum napalım tasma mı takalım diyo.kızınızın arkasında durmayacaksınız diyo. Ben gelinlerimi aç bırakmıyorum diyo. Ben gelinimi gezmeye de götürüyorum daha ne istiyo diyo. Resmen eşime eş değil kendilerine gelin almışlar. Neyse ben o gün yine bakanları dinleyip onlarla gitmedim. Ertesi gün sadecebiraz kafa dinlemeye gidicem diyip gittim. Küsmüyorum da dedim bir de . Eve geldikten 1 hafta sonra beni aramaya başladılar bu eve bir şartla gelirsin işten çıkacaksın kendi evini artık kullanmayacaksın anneme babama hizmet edeceksin temizlik yapacaksın ailenden de vazgeçeceksindiyolar. Ben kabul etmedim işten çıkarım ama eşimin yanına şehir dışına git ek istiyorum dedim. Kayınpederim olmaz benim namusum benim yanımda kalacak hiç bir yere göndermiyorum dedi. Ve boşanma davası açmışlar tabi bu sürede türlü türlü iftiralar suçlamalar psikolojik şiddet inanılmaz yoruldum. Diğer forumlarda okuyorum çevremden duyuyorum insanlar ne yaşarlarsa yaşasınlar eşleri pişman olup geri eşlerini istiyorlarmış özür dikiyorlarmış. Benimki neden böyle. 40 gündür babamlardayım 3 kere aradı 3ünde de seni istemiyorum boşanma davası aç diye . Kendileri zaten açtılar boşanma davası. Sebebi de babam beni evine getirirken kayınpederimden izin almamış diye. En büyük oymuş biz padişahız senin baban kim ki diyorlar. Kendi ağızlarıyla bunu söylüyorlar. Ben ne olursa olsun çok iyiymişim ne yapsalar da ben özür dileyip zaten gidermişim ama ailem bana engel oluyomuş yapmıyım diye. Her şeyi geçtim nasıl benden ayrıldığına boşanacağına hiç üzülmez. Gitmiş davayı bile açmış. Biliyorum ne deseniz haklısınız her şey benim salaklılığım ama bi daha mutlu olamamaktan hiç sevilmemekte o kadar korkuyorum ki psikolojim çok bozuldu
15 Aralık cuma boşanma tarihim gel girelim iddiaya istersenyorumları okumaya geldim. Valla çok insaflı. Kendimi tutamam ban yerim diye korkuyorum.
Sakın boşanmayın. Sıkın dişinizi. Neyiniz eksik. O kadar kanırta kanırta evlenmişsiniz boşa gitmesin. Evlilik evliliktir. Oturun kayınpederinizle, hizmetinizi yapın. Çalışın altınları da kasalarına koyun. Kocanız da çalışıyor ne güzel uzaklarda bir yerde. Mis gibi. Niye boşanıyorsunuz onu anlamadım.
Not: İddiaya giriyorum ki boşanmayacak!
Aslaa barışma aslaa. Onlar senin kapına gelecekler zaten o kesin demedi deme. Bu tipler böyledir..15 Aralık cuma boşanma tarihim gel girelim iddiaya istersen
Böyleleri belalarini er yada geç bulurlar merak etme...biran önce kurtulmaya bak ve sukret ki çocuğun yok...Herkese merhaba öncelikle. Özet geçmeye çalışacağım kimsenin başını ağrıtmak istemiyorum. Geçen yıl Mayıs ayında tanıştığım biriyle 2 ay içinde evlilik kararı alıp 4 ay nişanlı kalıp evlendim. Tam 6 ay yani anlayacağınız. Neden bunu kendine yaptın o kadar kısa sürede tanışıp evlenirsen başına gelenleri de hakediyosun diyebilirsiniz, çünkü her defasında ben de kendimi bu sebeple çok suçluyorum. Boşanıyor olmaktan çok kendime bunu neden ve nasıl yaptığımı kaldıramıyorum hep kendimi suçluyorum.
Ben üniversite mezunu gayet iyi bir işi olan ve statü sahibi biriyim. Kendi ayaklarımın üstünde duruyorum. Eşim ticaretle uğraşıyo maddi durumu iyi. Aslında bizde olaylar nişanlılık döneminden itibaren başladı. Argo konuşmalar, ağızda sürekli küfürler… seni alıcam beni bekle diyip saatlerce bir yerde mahsur bırakmalar ( ve sonunda tıpış tıpış eve dönen ben olurdum)… inanılmaz cimri, kendine dünyaları alır yer içer ama bana gelince asla yapmazdı.. bazen hastayım gelip beni alır mısın derdim evine 15 dk uzaklıkta iş yerim. Beni kullanamazsın derdi. Bir ortama girmekten aciz aileme arkadaşlarıma hep saygısızca konuşur herkesin yanında yayılarak konuşur durduk yere insanları aşağılar küfür eder sonra neden böyle yapıyosun lütfen yapma dediğimde de banane sanki millet bana ekmeğimi suyumu mu veriyo neden saygı duyayım iyi davranıyım derdi. Artık insan içine gitmekten utanır hale gelmiştim. Ne yapacak beni utandıracak mı ne konuşacak vs diye deli olmuştum. Özel günlerde vs hiç bi zaman hediye almadı. Ben her defasında ona hediyeler alıp gününü kutlardım. O da bana gelip sen daha haketmiyorsun her şeyin zamanı var sen çocuksun böyle beklentilere girmemeyi 5 yıl sonra öğreneceksin derdi. Kendiyle inanılmaz barışık. O kadar beğeniyo ki kendini, parasıyla tipiyle o kadar çok övünüyor ki. Yanlış anlaşılmasın asla yakışıklı ve dikkat çeken biri değil. Benden kısa boylu serseri gibi savruk savruk ortada gezen elinde tespihli biri. Ama hep o en yakışıklı harika kızlar ona bakıyor herkes onun peşimden koşuyor. 4 tane çocukluk arkadaşım var yendiğimiz içtiğimiz ayrı gitmez. Eşim de o kızları bir kaç kere mahallede görmüş önceden simayen tanıyor tabi. Sürekli evlendiğinizden beri o kızların hepsi bana aşıktı e sen beni seviyorlar vs diyodu. Ama ben onların her şeylerini bilirim asla öyle bi şey olmadığını söylesem de bana kızardı inanmadığım için. Gözünün üstünde neden kaş var diye olay çıkartır, haksız bile olsa sonuna kadar haklı bile olsam beni suçlar ve buna beni bile inandırır hep özür dileyen peşinde koşan taraf ben olurdum. Ailesi deseniz onlar da öyle. İnanılmaz kendilerini beğenmişler. Her şeyde laf söz kendilerini üstten görme ailemi ezmeler. Ablaları o kadar patavatsızca konuştular ki defalarca. Hele bir ablası var sanki karısı o. Günde 20 kez konulur ablasının yanındaysa asla benim yanıma gelmez. Ablam da ablam. Defalarca benimle telefonda konuşurken ablasını konferansa almış arkadan dinliyormuş. Kaç kere babasının yanında telefonu hopörlöre verip sesimi dinletmiş. Hep beni delirtecek noktalara getirip ailesine mesajlarlar, ses kayıtlarıyla beni kötülemeye çalıştı. Bi insan ablasıyla neden bu kadar samimi olur. Nişanlılıkta da evlilikte de hep ablasının sözü geçti. Ablası ne derse odur. Bi şeye karar vericek olsak hemen ablasını arar fikrini sorar o ne derse o olurdu. Benim dediğimi fikirlerimi ciddiye almazdı. O kadar uyanık bir kadın ki . İkili oynardı hem bana hem ona farklıydı . İyiliğimizi düşünür gibi yapardı ama aramızı bozmaktan başka hiç bi şey yapmazdı. Hep onu doldurur doldurur üstüme salardı. Eşimle ben doğru düzgün sohbet edemezken o saatlerce ederdi ablası benimle ilgili olan konuları bile anlatırdı tabi benim öyle sohbet ettiğim ortamım olamıyordu ki ben anlatayım eşime. Gerçekten çok yorulmuştum nişanlıyken 2 kere atmaya kalktım nişanı. Çok kararlıydım. Ama bir seferinde abisi geldi yapmasınlar etmesinler vs. Diğerinde de kendisi ben arabadan inmeye çalışırken kapıları üstüme kitleyip babasının yanına götürdü babası ben 2 saat pışpışladı yapma kızım etme kızım ben senin arkandayım kızım ben senin teminatının kızım. O kadar etkiledi ki beni. Ama düşünemiyorum ki vliliği babasıyla mı yapıcam oğlu adam olsun önce. Oğlu tabi hiç demedi yapma nişanı atma falan hiç bir çabası olmadı. Her kavgadan sonra da ben seni istemiyodum sen arsızın yüzsüssün gibi kelimeler sarfederdi. Neyse ite kaka evlendik. Ailem de ben de çok yıprandık bu süreçte. Ama atlattık her şey daha da düzene girecek diye bekliyordum. Aile apartmanına gelin gittim… evlenmeden önce kayınpederim nişan bozulmasın diye sözler verdi çok güzel tatile göndericem 1-2 ay gidin kafanızı dinleyin vs diye vaatlerde bulunmuştu. Tabi evlendik hiç bi şey öyle olmadı. Balayına gitmemize izin vermediler. Yazlıkları vardı oraya bari gidelim dedim ona da araba yok vs dediler. Babamdan araba alırım dedim babandan alırsan arabayı gidebilirsin dediler ancak öyle dediler . Evlendiğim ilk günden itibaren eve paşadır kültür girip çıkmalar yemeği 3-4 aile birlikte yemeler sürekli birlikte oturmalar kocamla asla baş başa vakit geçiremedim. Hep onlarlaydık ki ben evlenmeden önce her şeyim ayrı olacak ben öyle bi hayatı yapabilecek biri değilim diye defalarca söyledim. Birlik içinde yaşayamam arada bir gider gelirim ama kendi evimi de bilmek isterim dedim. Onlar da tabi öyle olacak sen okumuş kızsın biz senden hiç bi şey beklemeyiz aynı pencereden bakamayız seninle gibi söylemlerde bulundular. Ama evlendik kendi evimde otursam bile evliliğimin ertesi günü eltim çocukları gönderip ödevlerini yapmamı isterdi. Bir yarım saat 1 saat yalnız kalıcak desem onda da eltim çocukları alıp koşarak gelirdi. Eşim onun yanında benimle bir ilgilense sinirlenip kapıları çarpıp evine giderdi. Yatak odama izinsiz pata küte girerler yatağımın içine otururlar dolaplarımı açar içini kontrol ederlerdi. Kayınpederim ertesi günden itibaren sabah 9buçukta bizi aradı daha yukarı çıkmıyo musunuz bu saate kadar nasıl yatıyorsunuz Yukarı çıkın derdi. 2 hafta yolluk iznim evin içinde bu şekilde geçti. Tabi o süre zarfımda eşimle inanılmaz kavgalar ettik. Şiddet dahi oldu iki sefer . Asla ailesiyle ilgili ona bi şey söylemezdim böyle yapıyorlar şöyle yapıyorlar demezdim. Çünkü ailesi onun için önemli ben dış kapının dış mandalıyım. İşe başladım daha sonra. Tabi işe gitmeyi zor kabul ettiler ben mesleğimi yapıcam dedim ve eşim evlendikten somra yalnızca bir ay benim yanımda kalıp başka şehirlere gidecekti işi dolayısıyla. Bu sebeple o beni yanına alana kadar ben işime devam edicem dedim,1-2 aylığına kabul ettiler. Ben bu sürede çalışırken eşim şehir dışına Çıktı o da çok sitiypdu ben gidiyim yanına bende . Sonrasında her ay aldığım maaşla 5-6 çeyrek yapıyodum ailesinin kasasına kendi birikimim diye koyuyodum. Çalışmaya inanılmaz karşı olan muhafazakar doğulu aile bi anda çalışmaya devam etmem için mesleğimi bırakmamam için bana yalvardılar. Tabi devam ettim. Eşime bu süre zarfında daha önceki senelerde bile yapmadıkları gibi lüks daireler tuttular bir şehirde 3 ay başka bir şehirde 2 ay gibi sürelerle kalmaya devam ediyordu. Arada bir geliyordu 1-2 gün kalıp gidiyordu. Ben sürekli işten gelir Yukarı onların yanına çıkardım. Kayınpederim yanında saatlerce oturmamızı isterdi asla gençler olarak başka bir yerde oturtmazdık sinirlenirdi. Gençler dediğim de ablaları 24 saat ordaydı çoluk çocuk. Ama ben annemler kalmaya bile gidemezsin bana ailenden vazgeçeceksin derlerdi. Onların yanındayken sürekli onların istedikleri gibi davranırken bana karşı güleryüzlülerdi ve beni gerçekten sevdiklerini hissederdim. Ama ben sürekli onların istediği gibi yaşamaktan kendi evimde rahatlığımın olmaması SAN ailemden arkadaşlarımdan vazgeçmiş olmaktan o kadar kötü oluyordum ki resmen psikolojim bozulmuştu. Her akşam aynı döngü kaynana kayınpederle oturup dizi izlemek gece 12-1 evime inmek erken insem yorgun olsam surat asarlardı sebebi de beni sevdikleri için yanlarımda oturmamı istemeleri. Kayınpederim hep benim oğlum çakışır para kazanır her şeyi yapabilir ben sana bakıyorum karnını aç bırakmıyorum derdi. Bunu demesinin sebebi de her geldiğinde bir gece benim yanımda olsa diğer gün sabah 6-7lere kadar dılarda olması bana nerde olduğunu söylememesi ve eve içmiş leş gibi kokar vaziyette gelmesiydi. Çok şey yaşadım her şeyi anlatamicam bir çok şey var yaşanan.
En son 1 haftalığına geldi ve tatil yapmak istiyodum. O da benim İstanbul’da planlarım var diye diye hiç bi şey yapmak istemedi. Ben 1 hafta işten izin almıştım. O 1 haftada 3 gün aslen çıkıp gece 3lerde alkolik geliyordu. Ailesi beni o kadar manipüle etmişti bi evi dişi kuş kurar o ne yapsa sen alttan al sesini çıkarma diye diye yok o düzelir falanlar filanlar. Bir ses çıkarsam zaten o sesi neden çıkardığım değil de o sesi çıkarmış olduğumdan benden suçlusu benden günah keçisi olmazdı. O yüzden hep alttan alan susan taraf ben oldum. 3 gün üst üste böyle geldi ilk iki gün hiç bi şey demedim kahve yapıyodum hatta her geldiğinde. 3. Gün dayanamadım kavga çıkardım ama sabah kalkınca hiç bi şey yokmuş gibi devam ettim. 4. Gün tekrar gideceğini bir yere davetli olduğunu ona karışaamayacağımı söyledi. Babası bu sefer gitmesine bırakmayınca evden çıkamadı. Ama inanılmaz sinirli bir şekilde diğer odada uydu. Sabah kalktım kahvaltıya kaldırdım kalktı kahvaltıya oturmadı ve çıktı gitti. Benim de doğum günümdü o gün. Bir şey bekledim yapar diye günler öncesinden söylüyordum. Ya da bi iyi ki doğdun der yanağımdan öper diye bekledim. Demedi dışarda gezdi. Benim tabi moral sıfır ailesinin yanına gidip geliyorum ama hiç keyfim yok yemek yemiyorum içmiyorum. Eve indim erkenden yatağıma girdim uyuyup unutabilmek için. Eşim eve geldi öbür odaya geçti annesini çağırdı. Başladılar ikisi de o odadan saydırmaya ben onları sevmiyormuşum diğer eltim ne yapsalar o onların her zaman yanındaymış. Moralim neden bozuluyormuş. Keyfim neden kaçıyormuş. Her şey… annesi dedi ki merak etme babasını aricaz gelicek diyin eşim direkt babamı aramaya başladı 4 kez. Ben ağlamaya başladım babamı korkutma gece saat 12. Ben ne yaptım babamı arıyorsunuz sen geziyorsun sabahlara kadar dışarda sesimi çıkarmayan benim dedimse de dinlemedi. Babamla annem geldi kayınpederim kaynanam eşim ben. Babam bana çok düşkündür tırnağıma zarar gelsin istemez her zaman da arkamdadır . Babam sordu sorununuz ne diye eşim babama saldırdı ben sizin kızınızı mutlu edemiyorum alın götürün kızınızı diye. Sonra çıktı gitti. Babam bu saygızılığı kaldıramadı delirdi cinnet getirdi resmen. Kayınpederime diyo ki bu çocuk bana bunu yapıyorsa benim kızıma neler yapmıyordur diye benim kızımın ayıbı ne söyleyin beni bu saatte çağırdınız diyo. Kayınpederim de senin kızın 5 gündür bizim yanımıza gelip bize çay koymuyo hizmet etmiyo. Oğlunuz sabahlara kadar dılarda diyorum napalım tasma mı takalım diyo.kızınızın arkasında durmayacaksınız diyo. Ben gelinlerimi aç bırakmıyorum diyo. Ben gelinimi gezmeye de götürüyorum daha ne istiyo diyo. Resmen eşime eş değil kendilerine gelin almışlar. Neyse ben o gün yine bakanları dinleyip onlarla gitmedim. Ertesi gün sadecebiraz kafa dinlemeye gidicem diyip gittim. Küsmüyorum da dedim bir de . Eve geldikten 1 hafta sonra beni aramaya başladılar bu eve bir şartla gelirsin işten çıkacaksın kendi evini artık kullanmayacaksın anneme babama hizmet edeceksin temizlik yapacaksın ailenden de vazgeçeceksindiyolar. Ben kabul etmedim işten çıkarım ama eşimin yanına şehir dışına git ek istiyorum dedim. Kayınpederim olmaz benim namusum benim yanımda kalacak hiç bir yere göndermiyorum dedi. Ve boşanma davası açmışlar tabi bu sürede türlü türlü iftiralar suçlamalar psikolojik şiddet inanılmaz yoruldum. Diğer forumlarda okuyorum çevremden duyuyorum insanlar ne yaşarlarsa yaşasınlar eşleri pişman olup geri eşlerini istiyorlarmış özür dikiyorlarmış. Benimki neden böyle. 40 gündür babamlardayım 3 kere aradı 3ünde de seni istemiyorum boşanma davası aç diye . Kendileri zaten açtılar boşanma davası. Sebebi de babam beni evine getirirken kayınpederimden izin almamış diye. En büyük oymuş biz padişahız senin baban kim ki diyorlar. Kendi ağızlarıyla bunu söylüyorlar. Ben ne olursa olsun çok iyiymişim ne yapsalar da ben özür dileyip zaten gidermişim ama ailem bana engel oluyomuş yapmıyım diye. Her şeyi geçtim nasıl benden ayrıldığına boşanacağına hiç üzülmez. Gitmiş davayı bile açmış. Biliyorum ne deseniz haklısınız her şey benim salaklılığım ama bi daha mutlu olamamaktan hiç sevilmemekte o kadar korkuyorum ki psikolojim çok bozuldu
Nasıl geçti?15 Aralık cuma boşanma tarihim gel girelim iddiaya istersen