Biliyor musun, eşek arılarının uçması bütün bilim otoritelerince imkansız görülmüş.. Aerodinamik kurallara ters o cüssenin minicik kanatlarla kalkması.. Ama eşek arılarının bundan haberi yok arkadaşım.. Bu yüzden sürünmek yerine özgürce uçuyorlar.. Çünkü kanatları olduğu için uçabileceklerine inanıyorlar.. İnanmak böyle bir şey işte... İmkansız da olsa bazen, sadece inandığın için bir mucizeyi gerçekleştirebilirsin...
Senin de hepimiz gibi irili ufaklı odacıklardan oluşmuş bir kalbin var.. Düşünce merkezi olan beynin ne kadar aksini iddia etse de bu kalp, her zaman yeniden başka heyecanlar için çarpabilir... Bu heyecanlar her konuda olabilir... Ama beynin ne yazık ki baskılayarak bir sürü anı çıkartıyor, düşünüyor, düşünüyor, düşünüyorsun... Geceleri hemen uykuya dalamıyor, yüksek ihtimal kurgusal komplolar kuruyorsun zihninde.. Ve o ipeksi kanatları temsil eden kalbin, ne yazık ki kendi içine dönmüş durumda bu yüzden...
Yaklaşık bir ay olmuştur herhalde günlüklerini okuyalı.. Bir insanın beyninin kendisine nasıl çelme taktığını gösteren içsel satırların hepsini, sonuna kadar okuyanlardanım bende.. Hatta endişeyle sosyal ağlardan seni bulup, aslında ne kadar güzel bir kadın olduğunu görüp şaşırmam da cabası.. Gencecik... Ve fakat bunlar seni yeniden başlatmaya yetecek argümanlar değil... Önemli olan düşünce merkezin... Ateşin üstüne koyduğun bir katran misali sürekli kaynatıp durduğun anılar, düşünceler, saplantılar, bencillikler olduktan sonra, istersen dünyanın en güzeli ol... Karakter mutlaka ama mutlaka, eğer sağlamsa, dış görünüşün önüne geçer.. Her zaman böyledir bu.. Deriz ya hani "Bu adam böyle güzel karısını nasıl oldu da bu çirkinle aldattı?" ... Basit.. Beğenmediğimiz o dış güzellik, içinde mutlaka dominant ve kuvvetli bir kadın barındırdığı için kazanmıştır bu çirkin oyunu.. Başkasının eşini... Velakin senin durumun bu değil... Bahsettiğimiz kadın, masum.. kendi karakteri olan, evlenmeye karar vermiş, inanmış.. başka bir hayat... Sadece karakter mi, güzellik mi? örneği vermek istedim...
Eşek arıları uçamaz deniyor, biliyorsun, söylemiştim...
Asla ve katta diyen var...
Ama Eşek arıları uçuyor, özgürce hem de.. Nasıl da mutlu... İridir, hantaldır, aynaya baksa belki kendini beğenmeyecek kadar özgüvensizdir... Ama kanatları var! Anlıyorsun değil mi? Eğer uçmak isterse uçabileceğine inanıyor.. Kimsenin onu yere indiremeyeceğine de!... Uçuyor arkadaşım... İmkansızı başarıyor...
Kendi kanatlarını neden çıkarmıyorsun kalbinden...
Beyninin esaret oyunları dışında sana kötülük yapan yok, bunu bilesin.. Çok acilen toparlan...
Bir eşek arısı kadar da mı olamayacağız allasen...
Kalkacaksın şimdi.. Mis gibi bir saç şekli seçeceksin...
O dünya güzeli büyük kızınla şöyle bir renk vereceksin yüzüne...
Mis gibi bir tatil planlayacaksın belki...
Ama en çok akşam oturmaları yapacaksın sevdiğin arkadaşlarınla.. Dışarıya çevireceksin gözlerini...
Bakacaksın, bakmakla kalmayıp göreceksin... Mecbursun...
Çocukların için falan değil.. Kendin için... Bu güzel kadın çok daha iyilerine layık bu hayatta..
Mesleğinin en tepesi neresi ise gözünü oraya dikeceksin...
Hayattan vazgeçmek yok...
Daha iyi bir hayat edinmek için didineceksin...
Çevrende insanlar birikecek..
Kendine inanacak ve bazılarına şans vereceksin...
Göreceksin ki bağlılık duyduğun elmadan çok daha güzel meyveler de var...
Beyninin bu esaret oyununa kesinlikle gelmeyecek...
Hislerinin esiri değil sahibi olmayı öğreneceksin...
Çünkü sen hayata zaten önde başladın.. Bir sürü kötü tecrüben var..
Mis gibi yaşarsın artık, yaş tahtaya basmadan..
Biri leb derken sen leblebiyi tamamlayıp gülümseyeceksin.. anlıyor musun?
Kim görürse görsün seni şunu diyecek "Küllerinden doğdu Anka gibi, meğer ne KADIN mış"
Yapamam deme...
Yaparsın..
Düşüp düşüp de yeniden kalkmak için doğduk hepimiz... Her kalktığımızda daha güçlü olup silkelenmek için..
Oturup da yere "Vay yazık bana.. neler yaşadım ben.. Ama ben şunu yapmıştım" demek için değil..
Bırak bahaneleri... Ailen arkanda olsun olmasın.. Sen kendi kendinin arkasında mısın arkadaşım?
İnan bana yeter...
Yetmeseydi, yalnız ölmezdik...
Doldur hayatını yeni arkadaşlarla, farklı aktivitelerle...
Hedefler koy önüne...
Daha çok gençsin çünkü... Senin yaşında olup da henüz evlenmeyenler var çevremde..
Eşek arılarına bak...
Onlara uçamayacakları söyleniyor...
Allah'tan dilimizi bilmiyorlar değil mi?
Hayata inat, uçuyorlar arkadaşım...
İmkansız demeden...
Onların kanatları varsa... Senin de kalbin var...
Çık şu beyninin sana kurduğu hücreden...