- 3 Ekim 2009
- 1.652
- 8
neyse son durumu yazayım da aklınız da kalmasın..
eşim beni gerçekten çok destekliyor.. zevklerimiz ve çoğu huylarımız aynı.. ama aramızda 2 fark var.. o annesininn oğlu ben se gelin.. o erkek bense kadın.. erkekler bir nebze etrafı göz ardı edip durumun keyfini çıkarabilir... ama biz kadınlar öyle değiliz.. ayrıntılara takılırız.. severiz evimizle oynamayı saçlarmız gibi.. onlar için yüzeyseldir hayat.. bizler için derinliktir.. ( istisnalar kaideyi bozmaz..)
neyse durum şu ki sabah kalktım.. eşim kendine çay demlemiş yumurta kaynatmış kahvaltı yapıyor.. kaynanam da kuran kursuna gitmiş.. bende açıkçası gitmek için üstümü giydim çekip gideceğim okadar sinirliydim..
baktım keyf yerinde ben kendimi yırtıyorum.. o esnada bilgisayarımda foruma bakıp cevaplara bakıp kapatıp çıkacağım.. bir arkadaş özel mesaj atmış..tam benim düşüncelerimi anlatmış mesajında..
o anda sinirle aldım bilgisayarı gittim bak dedim herkes ne kadar güzel güldü gördün mü dedim.. yalnız nedense herkes bana katılıyor dedim..
bir iki bir şey söyledi çıldırdım ben o arada bir yandan da tutamadım ağlıyorum (ona karşı ağlamaktan nefret ediyorum ama ben çok duygusalım hemen ağlarım sinirlenince bile..) gözyaşım çayının içine düşecekmiş tiksiniyormuş.. ( bunu beni delirtmek için söyledi.. güya ben senden soğuyorum demeye getiriyor.. çünkü ağlarken burnum tıkansa getirip selpakla kendisi siler.. tiksinmyorum ben asla der çünkü) fıttırdım ne demek tiksiniyorum diye ben niye hiç bişeyden tiksinmiyorum dedim.. sevmisyosun demekki dedim.. sevmiyosun sen beni dedim.. hiç sevmedin o sinirle öldürmek istiyorum seni diye bağırdım.. eğer sakinleşmezsen konuşmıycam senle dedi.. o anda sinir krizine girdi galiba sinirle iki elimide yumruk yapıp ona vurdum sonra sinirle dönüp elleerimi duvara çok sert vurup çıkıp çalışma odasına gittim sonra sinirden yumruklarımı kendi kafamada vurdum okadar komaya giricektim okadar sinirlendim.. bana bişey olduğunu sandı sanırım koşarak arkamdan gelmiş.. ben onu fark etmedim.. ama o anda defolup gitmek istiyordum.. sevilmediğim yerde ne işim var diyerek... sonra 2 dakika bekle konuşucaz dedi.. neyse sakin olmaya çalışıp peçete ile elimi yüzümü sildim..geldi biraz konuştuk.. sonra dayanamadı sarıldı.. seni sevmediğimi mi sandın gerçekten dedi.. sanmıyorum dedim.. sevmiyorsun dedim.. bende seni sevmiyorum artık.. unutucam dedim.. güya konuşa konuşa sakinleştirdi beni.. sonra çözümler ile ilgili tartışmalara girerken beğenmedğim şeyleri söylerken konuşma yine tartışmaya gitti.. en sonunda bana 2 öneri sundu.. iksine de resti çektim.. dedim beni aptal yerinemi koyuyosun sen bana acıyomusun.. git demiyosun güya ama gitmem için elinden geleni yapıyosun.. kalmamı istediğini söylüyosun ama kalmam için hiç birşey yapmıyorsun dedim.. neyse en sonunda önce işe girer girmez çalışma odanı yaparız.. sonra salonu tamamen kendi istediğimiz gibi döşeriz dedi.. bende annen vitrini falan attırmıyo.. ölüm çıkar bu çıkmaz evden ne taksit ödedim falan diyor dedim.. sen bana bırak orasını dedi.. ama bırakta bazı yerleride annem kafasına göre yapsın ki.. oda kendisini dışlnamış evinde misafir gibi hissetmesin dedi.. bende iyi de konu bu değilki dedim.. örneğin makinenin üzerine örtüde serdi.. üzerinde sabunlukta koydu.. ben örtüyü sevmedim ama sabunluk güzel oldu.. birbirimizin fikrini alsak... dedim oda bende mutlu olucaz dedim.. ben düzen istiyorum annen temizlik dedim.. ama benim düzenimi istemeyip sadece temizlik yap dersen olmaz ki dedim.. ne bileyim bende birşeyleri istediğim gibi yapmak isterim dedim.. ama bazen benim yaptığım güzel olmaz anne kız gibi ortak bir çözüm buluruz dedim.. şuanda annen sadece kendi istediği gibi yapıyor bencil davranıyor dedim..
bencilliği konusunda aynı fikirde kaldık.. sonuçta bazı arkadaşlar kayınvalidem hakkında çok kötü şeyler söylemişler ama okadar kötü birisi değil.. bırak ayrıl demiş.. biz annemizi yarıyolda bırakanlardan olamayız üzgünüm.. 65 yaşında kadını tek başına bir evde asla bırakamam.. buna benimde yüreğim el vermez.. yeneceğiz biz bu bencilliği..
bizim anlaşamamız sadece tek bir konudan.. hatta bununla ilgili ben sadece ses çıkarmıyorum.. ama içimi yiyor..
bazı arkadaşlar yazdıklarımı okumadan çalış demişler.. arkadaşlar benim kursa gitmem gerekiyor ve oturup evde ders çalışmam gerekiyor.. o yüzden çalışamam ve evdeyim çoğu zaman mecburen..
ben sadece etrafımdaki insanlar geldiğinde.. aa bunu sen mi aldın ne güzel seçmişssiniz desiner.. bizim zevkimizi de görsünler istiyorum..
biz kaynanamı değiştireceğiz.. buna inanıyorum.. çünkü kocamla mutsuz değilim..
siz eşinizle tartıştığınız da onu çok sinirledirdiğiizde hiç birbirinize kötü birşey söylemiyormusunuz?? bende buna inanmıyorum..
evet ben ona şakası yüzünden patladım..
oda çok sinirden gitmezsen insan değilsin dedi.. sonrada gelip eşek gibi özür dilemesini bildii.. çünkü dlin kemiği yokki insanın ağzına batsın bir sinirle konuşuyoruz..
neyse devamında tatlıya bağlanan konuşma tartışmaya doğru nasıl oldu bilmiyorum.. sonucunda bana yine iki öneri sundu ayrılma ile ilgili.. birinde evde ayrı gibi yaşayacakmışız vs.. ikincisinde ayrılalım ben yüksek lisansa başlayıp kendi ayaklarımın üzerine duruyum öyle istedğim yola sağlamca gidyimmiş..
ben tab bu seçenekleri duyunca sinirden delirdim.. sen ne diyosun ya dedim.. madem fikrin ayrılmak.. beni şimdi gönder ailemn evine ben hazırım dedim... o arada sen dedim beni ne sanıyosun ya senin oyuncağın mı var.. gel deyince geleyim git diyince gideyim.. snirle kızdım.. ona bir iki laf söyledim.. oda bana hakaret etme.. dedii.. azcık gözlerim doldu.. ne oldu duygu sömürüsü mü yapacaksın hemen gözlerin doluyo.. ağlıyosun iki konuşma da dedi.. evet gözlerim doluyo ama ben uzun zamandır senle konuşurken gözyaşımı içime akıtıyorum.. senden gizli köşelerde ağlıyorum dedim.. evet gözlerim doluyo ama allahtan güç istiyorum ozamanlarda senin karşında ağlamamak için güç versin bana diye çünkü senin karşında ağlayrak küçük düşmekten yoruldum dedim.. sonra birşey oldu lavaboya gitti.. tamam gönederecem seni dedi.. senin istediğinde bu biz ne kadar sevsekte seninle anlaşamıyoruz dedi.. tamam dedim..
başka hiçbir şey demedim..
ağlamadım bu defa.. ağlamamak için tuttum kendimi..
sonra kayın validem geldi..
o araada lavabodan çıktı..
kaynanam içeri üstünü değiştirmeye girince..
yanıma geldi.. ben ayrılmak istemiyorum.. çok sinirlendim.. sen gitmek istiyosun diye öyle söyledim.. ben seni çok seviyorum falan dedi.. git dedim tiksiniyorum senden dedim.. tartışmamız her ne kadar burada kesilmişsse de akşam devam edeceğini biliyorum..
şimdi kedi gibi etrafımda dolanıp fırsat buldukça öpmek istiyor.. bende git seden tiksniyorum diyorum gıcıklığına... neyse..
olanları bilin istedim..
eşim beni gerçekten çok destekliyor.. zevklerimiz ve çoğu huylarımız aynı.. ama aramızda 2 fark var.. o annesininn oğlu ben se gelin.. o erkek bense kadın.. erkekler bir nebze etrafı göz ardı edip durumun keyfini çıkarabilir... ama biz kadınlar öyle değiliz.. ayrıntılara takılırız.. severiz evimizle oynamayı saçlarmız gibi.. onlar için yüzeyseldir hayat.. bizler için derinliktir.. ( istisnalar kaideyi bozmaz..)
neyse durum şu ki sabah kalktım.. eşim kendine çay demlemiş yumurta kaynatmış kahvaltı yapıyor.. kaynanam da kuran kursuna gitmiş.. bende açıkçası gitmek için üstümü giydim çekip gideceğim okadar sinirliydim..
baktım keyf yerinde ben kendimi yırtıyorum.. o esnada bilgisayarımda foruma bakıp cevaplara bakıp kapatıp çıkacağım.. bir arkadaş özel mesaj atmış..tam benim düşüncelerimi anlatmış mesajında..
o anda sinirle aldım bilgisayarı gittim bak dedim herkes ne kadar güzel güldü gördün mü dedim.. yalnız nedense herkes bana katılıyor dedim..
bir iki bir şey söyledi çıldırdım ben o arada bir yandan da tutamadım ağlıyorum (ona karşı ağlamaktan nefret ediyorum ama ben çok duygusalım hemen ağlarım sinirlenince bile..) gözyaşım çayının içine düşecekmiş tiksiniyormuş.. ( bunu beni delirtmek için söyledi.. güya ben senden soğuyorum demeye getiriyor.. çünkü ağlarken burnum tıkansa getirip selpakla kendisi siler.. tiksinmyorum ben asla der çünkü) fıttırdım ne demek tiksiniyorum diye ben niye hiç bişeyden tiksinmiyorum dedim.. sevmisyosun demekki dedim.. sevmiyosun sen beni dedim.. hiç sevmedin o sinirle öldürmek istiyorum seni diye bağırdım.. eğer sakinleşmezsen konuşmıycam senle dedi.. o anda sinir krizine girdi galiba sinirle iki elimide yumruk yapıp ona vurdum sonra sinirle dönüp elleerimi duvara çok sert vurup çıkıp çalışma odasına gittim sonra sinirden yumruklarımı kendi kafamada vurdum okadar komaya giricektim okadar sinirlendim.. bana bişey olduğunu sandı sanırım koşarak arkamdan gelmiş.. ben onu fark etmedim.. ama o anda defolup gitmek istiyordum.. sevilmediğim yerde ne işim var diyerek... sonra 2 dakika bekle konuşucaz dedi.. neyse sakin olmaya çalışıp peçete ile elimi yüzümü sildim..geldi biraz konuştuk.. sonra dayanamadı sarıldı.. seni sevmediğimi mi sandın gerçekten dedi.. sanmıyorum dedim.. sevmiyorsun dedim.. bende seni sevmiyorum artık.. unutucam dedim.. güya konuşa konuşa sakinleştirdi beni.. sonra çözümler ile ilgili tartışmalara girerken beğenmedğim şeyleri söylerken konuşma yine tartışmaya gitti.. en sonunda bana 2 öneri sundu.. iksine de resti çektim.. dedim beni aptal yerinemi koyuyosun sen bana acıyomusun.. git demiyosun güya ama gitmem için elinden geleni yapıyosun.. kalmamı istediğini söylüyosun ama kalmam için hiç birşey yapmıyorsun dedim.. neyse en sonunda önce işe girer girmez çalışma odanı yaparız.. sonra salonu tamamen kendi istediğimiz gibi döşeriz dedi.. bende annen vitrini falan attırmıyo.. ölüm çıkar bu çıkmaz evden ne taksit ödedim falan diyor dedim.. sen bana bırak orasını dedi.. ama bırakta bazı yerleride annem kafasına göre yapsın ki.. oda kendisini dışlnamış evinde misafir gibi hissetmesin dedi.. bende iyi de konu bu değilki dedim.. örneğin makinenin üzerine örtüde serdi.. üzerinde sabunlukta koydu.. ben örtüyü sevmedim ama sabunluk güzel oldu.. birbirimizin fikrini alsak... dedim oda bende mutlu olucaz dedim.. ben düzen istiyorum annen temizlik dedim.. ama benim düzenimi istemeyip sadece temizlik yap dersen olmaz ki dedim.. ne bileyim bende birşeyleri istediğim gibi yapmak isterim dedim.. ama bazen benim yaptığım güzel olmaz anne kız gibi ortak bir çözüm buluruz dedim.. şuanda annen sadece kendi istediği gibi yapıyor bencil davranıyor dedim..
bencilliği konusunda aynı fikirde kaldık.. sonuçta bazı arkadaşlar kayınvalidem hakkında çok kötü şeyler söylemişler ama okadar kötü birisi değil.. bırak ayrıl demiş.. biz annemizi yarıyolda bırakanlardan olamayız üzgünüm.. 65 yaşında kadını tek başına bir evde asla bırakamam.. buna benimde yüreğim el vermez.. yeneceğiz biz bu bencilliği..
bizim anlaşamamız sadece tek bir konudan.. hatta bununla ilgili ben sadece ses çıkarmıyorum.. ama içimi yiyor..
bazı arkadaşlar yazdıklarımı okumadan çalış demişler.. arkadaşlar benim kursa gitmem gerekiyor ve oturup evde ders çalışmam gerekiyor.. o yüzden çalışamam ve evdeyim çoğu zaman mecburen..
ben sadece etrafımdaki insanlar geldiğinde.. aa bunu sen mi aldın ne güzel seçmişssiniz desiner.. bizim zevkimizi de görsünler istiyorum..
biz kaynanamı değiştireceğiz.. buna inanıyorum.. çünkü kocamla mutsuz değilim..
siz eşinizle tartıştığınız da onu çok sinirledirdiğiizde hiç birbirinize kötü birşey söylemiyormusunuz?? bende buna inanmıyorum..
evet ben ona şakası yüzünden patladım..
oda çok sinirden gitmezsen insan değilsin dedi.. sonrada gelip eşek gibi özür dilemesini bildii.. çünkü dlin kemiği yokki insanın ağzına batsın bir sinirle konuşuyoruz..
neyse devamında tatlıya bağlanan konuşma tartışmaya doğru nasıl oldu bilmiyorum.. sonucunda bana yine iki öneri sundu ayrılma ile ilgili.. birinde evde ayrı gibi yaşayacakmışız vs.. ikincisinde ayrılalım ben yüksek lisansa başlayıp kendi ayaklarımın üzerine duruyum öyle istedğim yola sağlamca gidyimmiş..
ben tab bu seçenekleri duyunca sinirden delirdim.. sen ne diyosun ya dedim.. madem fikrin ayrılmak.. beni şimdi gönder ailemn evine ben hazırım dedim... o arada sen dedim beni ne sanıyosun ya senin oyuncağın mı var.. gel deyince geleyim git diyince gideyim.. snirle kızdım.. ona bir iki laf söyledim.. oda bana hakaret etme.. dedii.. azcık gözlerim doldu.. ne oldu duygu sömürüsü mü yapacaksın hemen gözlerin doluyo.. ağlıyosun iki konuşma da dedi.. evet gözlerim doluyo ama ben uzun zamandır senle konuşurken gözyaşımı içime akıtıyorum.. senden gizli köşelerde ağlıyorum dedim.. evet gözlerim doluyo ama allahtan güç istiyorum ozamanlarda senin karşında ağlamamak için güç versin bana diye çünkü senin karşında ağlayrak küçük düşmekten yoruldum dedim.. sonra birşey oldu lavaboya gitti.. tamam gönederecem seni dedi.. senin istediğinde bu biz ne kadar sevsekte seninle anlaşamıyoruz dedi.. tamam dedim..
başka hiçbir şey demedim..
ağlamadım bu defa.. ağlamamak için tuttum kendimi..
sonra kayın validem geldi..
o araada lavabodan çıktı..
kaynanam içeri üstünü değiştirmeye girince..
yanıma geldi.. ben ayrılmak istemiyorum.. çok sinirlendim.. sen gitmek istiyosun diye öyle söyledim.. ben seni çok seviyorum falan dedi.. git dedim tiksiniyorum senden dedim.. tartışmamız her ne kadar burada kesilmişsse de akşam devam edeceğini biliyorum..
şimdi kedi gibi etrafımda dolanıp fırsat buldukça öpmek istiyor.. bende git seden tiksniyorum diyorum gıcıklığına... neyse..
olanları bilin istedim..