- 22 Temmuz 2015
- 175
- 65
- 39
-
- Konu Sahibi _Citlembik_
- #21
Tabiiki ilettimİnşallah sonuç güzel gelir sizde rahat bir nefes alırsınız. Gebeliğinizin keyfini çıkarırsınız.2li tarama sonucunuzu özelden atma imkanınız var mı acaba. Hangi değeriniz yüksek merak ettim
İnan hikayeni okuyunca gözümden yaş geldi saglıcakla büyüt bebeğiniMerhaba kızlar. Birgün buraya yazmayı hep hayal etmiştim, inanıyordum mutluluğumu paylaşacağım günü bekliyordum. Bazılarınız belki bir kaç yorumumu görmüş karşılaşmıştır. Bazılarınızlada yollarımız daha hiç kesişmemiştir. Benim hikayem çok uzun bid hikaye. Umarım sizi sıkmadan anlatabilirim. Belki umutsuzca bekleyen, geceleri herkesten gizli gözyaşı döken arkadaşlarıma umut olurum...
Ben 8 yıllık evli bur bayanım. Evliliğimin başından beri hep çocuk sahibi olmak istedim. Bulunduğum ilde gittiğim doktorlar eşimde de bende de problem olmadığını söylediler hep. Bize konulan tanı " Açıklanamayan kısırlık"tı... bulunduğum ilde 1 yıl boyunca şumurta takipleri çatlatma iğneleri vurundum sonuç alamadık. 2 kerede aşılama denedik yine olmadı. Evliliğimin 4. Yılında ben 24 eşim 27 yaşında iken ilk tüp bebek denememizi yapmak için ankarada tüp bebek merkezi ve doktor arayışına girdik.
1. TÜP BEBEK DENEMESİ
Ankara hrs kadın doğum hastanesinde prof. Murat sönmezer diye bur doktor bulduk. Gittik görüştük bizden bazı testler istedi. Bende kan pıhtılaşması olduğunu ama bunun gebe kalmaya engel olmadığı söylendi. Fakat eşimin sperm sonuçlarına göre morfoloji 0 çıktı ( ki daha önce hep 8 -10) çıkıyordu. Doktor bey bu sonuca göre "70 yıl bekleseniz sizin çocuğunuz olmaz hemen tüp bebek denemelisiniz vakit kaybetmeyin " dedi. Eşimle o an göz göze geldiğimizi hatırlıyorum. İçimden ona sarılıp biz el ele verince herşeyin üstesinden geliriz demek istedim. Ve biz tedaviye başladık. Umutsuz ve korku doluyduk. İlaç ve iğneleri kullandım opu günü 25 tane yumurta toplandı. Fakat 5. Güne sadece 1 iyi kalite, 1 kötü kalite blast embriyo kaldı ve hemen taze transfer edildi. Neden bu kadar az embriyo kaldığını sorduğumuzda yumurtaların çok kalitesiz olduğu söylendi. Bir yıkımda ben yaşamıştım.. sonuç olarak transferin 10. Gün sonunda negatif sonucu aldık. Zaten bu psikoloji ile pozitif olması imkansızdı.
2. TÜP BEBEK DENEMESİ
Birinci denemeden o kadar perişan bir şekilde çıkmıştık ki. Tüp bebek bizim için çok büyük bir olaydı. Ve tüp bebekle bile hamile kalamamıştım galiba hiç kalamayacaktım. Benim evimden çocuk sesleri hiç yükselmeyecekti. Ama evlat hasreti o kadar ağır basıyordu ki 2. Kez eşimle el ele verip Ankaranın yolunu tuttuk. Bu sefer bir tanıdığımızın önerisi ile Gürgan klinik prof. Timur gürgana gittik. Burda herşey tozpembeydi. Biz çok kolay bir hastaydık. Yumurta var sperm var çok basit işimiz dediler. Yine yumurta toplandı bu sefer embriyolar 5. Güne bile gitmeden 3. Gün orta kalite 2 embriyo transfer edildi. Yine taze transferdi. Ve geriye hiç embriyo kalmamıştı. 10 gün boyunca sabırla bekledim. Allahım insanlardan bıktım artık hiç hamile bile kalamadım. Düşük yapsam kürtaj olsam bile bir umut olur. İnsanlar hamile kalabildiğimi görür en azından kısır olmadığımı gösteririm onlara diye ağlıyordum sabahlara kadar. Bu sefer ki denememiz de ilk beta hcg 7. Gün 4 ile başladık. Umutsuz embriyom bana tutunmuştu ve 2 günde bir değerim artıyordu. Fakat düşük başladığı için bizi çok yıpratmıştı. Transferden 1 ay sonra keseyi ancak görmüştük fakat sağlıklı bir gebelik değildi. Tüpün tam ucuna tutunmuştu. Ya tüpe kaçıp dış gebelik olacaktı. Yada düşecekti. Ve düşük yaptım. Ama içimde parça kaldığı içinde kürtaj oldum. Farkında olmadan bilinçsiz ettiğim duam kabul olmuştu aslında... Ve ben yine kucağı boş kalakalmıştım ortada.
3. TÜP BEBEK DENEMESİ
Merkez değiştirmek istemedik bu sefer yine aynı yerde denemeye devam ettik. Sonuçta 1 kere pozitifi görmüştük yine görürdük.. Bu denemadede 3. Gün embriyosu taze transfer oldu ve gelişimi devam eden 1 tanede 5. Gün embriyosu dondurulmuştu. Taze transfer sonucu negatif sonuçlandı. Bu sefer canımız fazla yanmadı. Çünkü alışmıştık güzel şeyler duymamaya. Ben anne olabileceğimi artık hiç sanmıyordum. Sadece daha sonra pişman olmamak için denemeler yapıyordum..
4. TÜP BEBEK DENEMESİ
3. Denemeden kalan bir tane 5. Gün embriyosunu transfer oldum. İlk defa dondurulmuş embriyo transfer edilmişti. Kimyasal gebelik oluştu. Beta hcg önce 20 daha sonra 7 çıktı ve adet oldum. Ve ben yine kucağı boş, gözü yaşlı kalakaldım..
5. TÜP BEBEK DENEMESİ
Belki ben yazarken siz okurken çok kolay geliyor ama o kadar zordu ki.. her opu'dün çıkışımda eşimin kızarmış gözlerini görmek, rahim filmleri, histeroskopiler... daha neler neler... Biz yine el ele verdik 5. Deneme için Ankara bahçeci Berfu Demirin yolunu tuttuk. Berfu hoca geçmiş tedavilerimizi dinleyince 4 kere olmamış yine olmayabilir ama ben elimden gelenin en iyisini yaparım dedi. Benim bağışıklığımdan şüphelendi ve cd56 testi yaptı çok yüksek çıktı. Vücudun bebeği kabul etmiyor dışarı atıyor bunun için bağışıklığını bastırıcaz serum tedavisi uygulayacağız dedi. Benim yine 2 tane 5. Gün blast embriyom oluştu. Dondurulmuş transfer edildi ve şükürler olsun minik kızım bana tutundu. 7 yılın sonunda hamileydim. Anne ve baba oluyorduk
GEBELİK SÜRECİM...
İlk 12 haftam o kadar güzeldi ki hiç midem bile bulanmıyor hiçbirşeyden tiksinmiyordum. Taki 12. Haftada 2li tarama testim riskli çıkana kadar. Doktor o kadar kötü konuştu ki benimle. Bebeği aldırabileceğimi, devletin böyle bir hak tanıdığını söyledi.. Dünyam başıma yıkıldı. Yıllarca hastane köşelerinde evlat sahibi olmak için şifa aramıştım. Fakat evladımın hasta olduğunu düşünmek bile tüm yılların acısından daha çoktu sanki. Ne olursa olsun ben bu bebeği istiyordum ama yine yüreğime düşmüştü bir ateş daha... 21. Haftaya kadar detaylı ultrasonu sabırla bekledim dualar ettim. Çok şükür bir sorun yoktu.. Fakat 2li tarama sonucuna bakan perinatolog yüksek tansiyon, preeklemsi, gelişim geriliği gibi şeyler yaşayabilirsin çok sıkı takip altında olmalısın dedi. Dediği gibi de 26. Haftadan sonra yüksek tansiyon problemim başladı ve bebeğimin gelişimi çok yavaşladı. 33. Haftada ciğer geliştirici iğne atındım. Bebeğim zayıf ve minyon olacaktı bu doktorlar için problem değildi. Bende sorun etmiyordum. Fakat bebeğimin baş çevrezi 3 4 hafta geride kaldı bu daha tehlikeli bişeydi. Mikrosefali gibi bir hastalık çıktı bu seferde karşıma. Araştırıyordum ve mikrosefali olan bebekler çok hareket etmizmiş ve benim kızımda çok az hareket ederdi. Hiç tekme bile atmazdı bana. Gözyaşım hiç dinmiyordu. Ama çevremdeki hiçkimseye belli etmemeye çalışıyordum ama içim yanıyordu.38+5te yine yüksek tansiyon ve bebeğimin 6 7 saattir hareket etmemesi üzerine acile gittim ve hemen doğuma alındım. Acil doktoru bu bebek hiç 39 haftalık gibi değil 1 ay geride kalmış neden şimdiye kadar doğum gerçekleşmedi anne karnında ölmesini mi beklediler dedi. Sezeryan doğum yaptım. Doğum anında ne ile karşılaşacağımı bilmiyordum. Bebeğim down sendromumu mu? Mikrosefali mi? Çok mu küçük küvöze girecek mi? Ben bunları düşünürken bir ses duydum. Aman allahım benim miniğim ağlıyordu.. Benim bebeğimm, canım, ciğerim, evladımmm. iyi mi o iyimi diye ağlamaya başladım.. tansiyonum yükseldi ameliyat yerimde kan fıştırmaya başladı, yukarıdaki ışıktan yansıyordu. Herkes panik oldu beni sakinleştirmeye çalıştılar. Gözüm karardı midem bulandı ama ben sadece bebeğimi merak ediyordum.. bebeğim iyi mi ? İyi mi diye ameliyathanede sesim yankılanıyordu.. bebeğimi doktor muayne edip hemen yanıma getirdiler. Bebeğin çok sağlıklı sadece biraz minik doğdu dedi doktor amcası.. minicik yanakları benim yanağıma deyince sustu minik kuzum. Ağzını yanağıma dönüp emmeye çalıştı. Ahh benim hasretimm özlemimm diye ben ağlamaya devam ediyordum. bebeğimi alıp götürdüler babasıyla kavuştu, sonrada ben gittim yanlarına. Eşimin gözleri yine kırmızı kırmızıydı.. bu seferde mutluluktan ağlamıştı.. kucağında kızımızla beni beklemişler bu sefer. O kadar güzel bir bebek ki eşimin kopyası sanki. Eşime sana benziyor dedikçe havalara uçuyor. 39 haftalık 2200 gram bir bebişimiz oldu. Çok şükür sağlıklı hamileliğim zehir oldu evet ama varsın olsun.. bebeğimi sağlıkla kucağıma aldım ya gerisi boş.
Allahım isteyen herkese nasip etsin inşallah. Benim yavrum şimdi yanımdaysa sizinde olur asla umudunuzu kaybetmeyin. Burda tanıdığım dualarıma aldığım dostlarım rabbim sizide güldürsün en kısa vakitte.@Brccck @gofretlisut @hm güzel haberlerinizi bekliyorum canlarım
ağlamamak için zor tutuyorum kendimi.. bu yolda ne emekler veriyoruz.. Allah ım sen çok büyüksün kullarına karşı merhametin bol seninMerhaba kızlar. Birgün buraya yazmayı hep hayal etmiştim, inanıyordum mutluluğumu paylaşacağım günü bekliyordum. Bazılarınız belki bir kaç yorumumu görmüş karşılaşmıştır. Bazılarınızlada yollarımız daha hiç kesişmemiştir. Benim hikayem çok uzun bid hikaye. Umarım sizi sıkmadan anlatabilirim. Belki umutsuzca bekleyen, geceleri herkesten gizli gözyaşı döken arkadaşlarıma umut olurum...
Ben 8 yıllık evli bur bayanım. Evliliğimin başından beri hep çocuk sahibi olmak istedim. Bulunduğum ilde gittiğim doktorlar eşimde de bende de problem olmadığını söylediler hep. Bize konulan tanı " Açıklanamayan kısırlık"tı... bulunduğum ilde 1 yıl boyunca şumurta takipleri çatlatma iğneleri vurundum sonuç alamadık. 2 kerede aşılama denedik yine olmadı. Evliliğimin 4. Yılında ben 24 eşim 27 yaşında iken ilk tüp bebek denememizi yapmak için ankarada tüp bebek merkezi ve doktor arayışına girdik.
1. TÜP BEBEK DENEMESİ
Ankara hrs kadın doğum hastanesinde prof. Murat sönmezer diye bur doktor bulduk. Gittik görüştük bizden bazı testler istedi. Bende kan pıhtılaşması olduğunu ama bunun gebe kalmaya engel olmadığı söylendi. Fakat eşimin sperm sonuçlarına göre morfoloji 0 çıktı ( ki daha önce hep 8 -10) çıkıyordu. Doktor bey bu sonuca göre "70 yıl bekleseniz sizin çocuğunuz olmaz hemen tüp bebek denemelisiniz vakit kaybetmeyin " dedi. Eşimle o an göz göze geldiğimizi hatırlıyorum. İçimden ona sarılıp biz el ele verince herşeyin üstesinden geliriz demek istedim. Ve biz tedaviye başladık. Umutsuz ve korku doluyduk. İlaç ve iğneleri kullandım opu günü 25 tane yumurta toplandı. Fakat 5. Güne sadece 1 iyi kalite, 1 kötü kalite blast embriyo kaldı ve hemen taze transfer edildi. Neden bu kadar az embriyo kaldığını sorduğumuzda yumurtaların çok kalitesiz olduğu söylendi. Bir yıkımda ben yaşamıştım.. sonuç olarak transferin 10. Gün sonunda negatif sonucu aldık. Zaten bu psikoloji ile pozitif olması imkansızdı.
2. TÜP BEBEK DENEMESİ
Birinci denemeden o kadar perişan bir şekilde çıkmıştık ki. Tüp bebek bizim için çok büyük bir olaydı. Ve tüp bebekle bile hamile kalamamıştım galiba hiç kalamayacaktım. Benim evimden çocuk sesleri hiç yükselmeyecekti. Ama evlat hasreti o kadar ağır basıyordu ki 2. Kez eşimle el ele verip Ankaranın yolunu tuttuk. Bu sefer bir tanıdığımızın önerisi ile Gürgan klinik prof. Timur gürgana gittik. Burda herşey tozpembeydi. Biz çok kolay bir hastaydık. Yumurta var sperm var çok basit işimiz dediler. Yine yumurta toplandı bu sefer embriyolar 5. Güne bile gitmeden 3. Gün orta kalite 2 embriyo transfer edildi. Yine taze transferdi. Ve geriye hiç embriyo kalmamıştı. 10 gün boyunca sabırla bekledim. Allahım insanlardan bıktım artık hiç hamile bile kalamadım. Düşük yapsam kürtaj olsam bile bir umut olur. İnsanlar hamile kalabildiğimi görür en azından kısır olmadığımı gösteririm onlara diye ağlıyordum sabahlara kadar. Bu sefer ki denememiz de ilk beta hcg 7. Gün 4 ile başladık. Umutsuz embriyom bana tutunmuştu ve 2 günde bir değerim artıyordu. Fakat düşük başladığı için bizi çok yıpratmıştı. Transferden 1 ay sonra keseyi ancak görmüştük fakat sağlıklı bir gebelik değildi. Tüpün tam ucuna tutunmuştu. Ya tüpe kaçıp dış gebelik olacaktı. Yada düşecekti. Ve düşük yaptım. Ama içimde parça kaldığı içinde kürtaj oldum. Farkında olmadan bilinçsiz ettiğim duam kabul olmuştu aslında... Ve ben yine kucağı boş kalakalmıştım ortada.
3. TÜP BEBEK DENEMESİ
Merkez değiştirmek istemedik bu sefer yine aynı yerde denemeye devam ettik. Sonuçta 1 kere pozitifi görmüştük yine görürdük.. Bu denemadede 3. Gün embriyosu taze transfer oldu ve gelişimi devam eden 1 tanede 5. Gün embriyosu dondurulmuştu. Taze transfer sonucu negatif sonuçlandı. Bu sefer canımız fazla yanmadı. Çünkü alışmıştık güzel şeyler duymamaya. Ben anne olabileceğimi artık hiç sanmıyordum. Sadece daha sonra pişman olmamak için denemeler yapıyordum..
4. TÜP BEBEK DENEMESİ
3. Denemeden kalan bir tane 5. Gün embriyosunu transfer oldum. İlk defa dondurulmuş embriyo transfer edilmişti. Kimyasal gebelik oluştu. Beta hcg önce 20 daha sonra 7 çıktı ve adet oldum. Ve ben yine kucağı boş, gözü yaşlı kalakaldım..
5. TÜP BEBEK DENEMESİ
Belki ben yazarken siz okurken çok kolay geliyor ama o kadar zordu ki.. her opu'dün çıkışımda eşimin kızarmış gözlerini görmek, rahim filmleri, histeroskopiler... daha neler neler... Biz yine el ele verdik 5. Deneme için Ankara bahçeci Berfu Demirin yolunu tuttuk. Berfu hoca geçmiş tedavilerimizi dinleyince 4 kere olmamış yine olmayabilir ama ben elimden gelenin en iyisini yaparım dedi. Benim bağışıklığımdan şüphelendi ve cd56 testi yaptı çok yüksek çıktı. Vücudun bebeği kabul etmiyor dışarı atıyor bunun için bağışıklığını bastırıcaz serum tedavisi uygulayacağız dedi. Benim yine 2 tane 5. Gün blast embriyom oluştu. Dondurulmuş transfer edildi ve şükürler olsun minik kızım bana tutundu. 7 yılın sonunda hamileydim. Anne ve baba oluyorduk
GEBELİK SÜRECİM...
İlk 12 haftam o kadar güzeldi ki hiç midem bile bulanmıyor hiçbirşeyden tiksinmiyordum. Taki 12. Haftada 2li tarama testim riskli çıkana kadar. Doktor o kadar kötü konuştu ki benimle. Bebeği aldırabileceğimi, devletin böyle bir hak tanıdığını söyledi.. Dünyam başıma yıkıldı. Yıllarca hastane köşelerinde evlat sahibi olmak için şifa aramıştım. Fakat evladımın hasta olduğunu düşünmek bile tüm yılların acısından daha çoktu sanki. Ne olursa olsun ben bu bebeği istiyordum ama yine yüreğime düşmüştü bir ateş daha... 21. Haftaya kadar detaylı ultrasonu sabırla bekledim dualar ettim. Çok şükür bir sorun yoktu.. Fakat 2li tarama sonucuna bakan perinatolog yüksek tansiyon, preeklemsi, gelişim geriliği gibi şeyler yaşayabilirsin çok sıkı takip altında olmalısın dedi. Dediği gibi de 26. Haftadan sonra yüksek tansiyon problemim başladı ve bebeğimin gelişimi çok yavaşladı. 33. Haftada ciğer geliştirici iğne atındım. Bebeğim zayıf ve minyon olacaktı bu doktorlar için problem değildi. Bende sorun etmiyordum. Fakat bebeğimin baş çevrezi 3 4 hafta geride kaldı bu daha tehlikeli bişeydi. Mikrosefali gibi bir hastalık çıktı bu seferde karşıma. Araştırıyordum ve mikrosefali olan bebekler çok hareket etmizmiş ve benim kızımda çok az hareket ederdi. Hiç tekme bile atmazdı bana. Gözyaşım hiç dinmiyordu. Ama çevremdeki hiçkimseye belli etmemeye çalışıyordum ama içim yanıyordu.38+5te yine yüksek tansiyon ve bebeğimin 6 7 saattir hareket etmemesi üzerine acile gittim ve hemen doğuma alındım. Acil doktoru bu bebek hiç 39 haftalık gibi değil 1 ay geride kalmış neden şimdiye kadar doğum gerçekleşmedi anne karnında ölmesini mi beklediler dedi. Sezeryan doğum yaptım. Doğum anında ne ile karşılaşacağımı bilmiyordum. Bebeğim down sendromumu mu? Mikrosefali mi? Çok mu küçük küvöze girecek mi? Ben bunları düşünürken bir ses duydum. Aman allahım benim miniğim ağlıyordu.. Benim bebeğimm, canım, ciğerim, evladımmm. iyi mi o iyimi diye ağlamaya başladım.. tansiyonum yükseldi ameliyat yerimde kan fıştırmaya başladı, yukarıdaki ışıktan yansıyordu. Herkes panik oldu beni sakinleştirmeye çalıştılar. Gözüm karardı midem bulandı ama ben sadece bebeğimi merak ediyordum.. bebeğim iyi mi ? İyi mi diye ameliyathanede sesim yankılanıyordu.. bebeğimi doktor muayne edip hemen yanıma getirdiler. Bebeğin çok sağlıklı sadece biraz minik doğdu dedi doktor amcası.. minicik yanakları benim yanağıma deyince sustu minik kuzum. Ağzını yanağıma dönüp emmeye çalıştı. Ahh benim hasretimm özlemimm diye ben ağlamaya devam ediyordum. bebeğimi alıp götürdüler babasıyla kavuştu, sonrada ben gittim yanlarına. Eşimin gözleri yine kırmızı kırmızıydı.. bu seferde mutluluktan ağlamıştı.. kucağında kızımızla beni beklemişler bu sefer. O kadar güzel bir bebek ki eşimin kopyası sanki. Eşime sana benziyor dedikçe havalara uçuyor. 39 haftalık 2200 gram bir bebişimiz oldu. Çok şükür sağlıklı hamileliğim zehir oldu evet ama varsın olsun.. bebeğimi sağlıkla kucağıma aldım ya gerisi boş.
Allahım isteyen herkese nasip etsin inşallah. Benim yavrum şimdi yanımdaysa sizinde olur asla umudunuzu kaybetmeyin. Burda tanıdığım dualarıma aldığım dostlarım rabbim sizide güldürsün en kısa vakitte.@Brccck @gofretlisut @hm güzel haberlerinizi bekliyorum canlarım
Çooooook şükür gözün aydın cnm bnm Hem okudum hem ağladım ortak yaşadığımız şeyler olmuş ve insaAllah kolaylıkla tez zamanda Rabbim banada nasip eder anne olabilmeyiMerhaba kızlar. Birgün buraya yazmayı hep hayal etmiştim, inanıyordum mutluluğumu paylaşacağım günü bekliyordum. Bazılarınız belki bir kaç yorumumu görmüş karşılaşmıştır. Bazılarınızlada yollarımız daha hiç kesişmemiştir. Benim hikayem çok uzun bid hikaye. Umarım sizi sıkmadan anlatabilirim. Belki umutsuzca bekleyen, geceleri herkesten gizli gözyaşı döken arkadaşlarıma umut olurum...
Ben 8 yıllık evli bur bayanım. Evliliğimin başından beri hep çocuk sahibi olmak istedim. Bulunduğum ilde gittiğim doktorlar eşimde de bende de problem olmadığını söylediler hep. Bize konulan tanı " Açıklanamayan kısırlık"tı... bulunduğum ilde 1 yıl boyunca şumurta takipleri çatlatma iğneleri vurundum sonuç alamadık. 2 kerede aşılama denedik yine olmadı. Evliliğimin 4. Yılında ben 24 eşim 27 yaşında iken ilk tüp bebek denememizi yapmak için ankarada tüp bebek merkezi ve doktor arayışına girdik.
1. TÜP BEBEK DENEMESİ
Ankara hrs kadın doğum hastanesinde prof. Murat sönmezer diye bur doktor bulduk. Gittik görüştük bizden bazı testler istedi. Bende kan pıhtılaşması olduğunu ama bunun gebe kalmaya engel olmadığı söylendi. Fakat eşimin sperm sonuçlarına göre morfoloji 0 çıktı ( ki daha önce hep 8 -10) çıkıyordu. Doktor bey bu sonuca göre "70 yıl bekleseniz sizin çocuğunuz olmaz hemen tüp bebek denemelisiniz vakit kaybetmeyin " dedi. Eşimle o an göz göze geldiğimizi hatırlıyorum. İçimden ona sarılıp biz el ele verince herşeyin üstesinden geliriz demek istedim. Ve biz tedaviye başladık. Umutsuz ve korku doluyduk. İlaç ve iğneleri kullandım opu günü 25 tane yumurta toplandı. Fakat 5. Güne sadece 1 iyi kalite, 1 kötü kalite blast embriyo kaldı ve hemen taze transfer edildi. Neden bu kadar az embriyo kaldığını sorduğumuzda yumurtaların çok kalitesiz olduğu söylendi. Bir yıkımda ben yaşamıştım.. sonuç olarak transferin 10. Gün sonunda negatif sonucu aldık. Zaten bu psikoloji ile pozitif olması imkansızdı.
2. TÜP BEBEK DENEMESİ
Birinci denemeden o kadar perişan bir şekilde çıkmıştık ki. Tüp bebek bizim için çok büyük bir olaydı. Ve tüp bebekle bile hamile kalamamıştım galiba hiç kalamayacaktım. Benim evimden çocuk sesleri hiç yükselmeyecekti. Ama evlat hasreti o kadar ağır basıyordu ki 2. Kez eşimle el ele verip Ankaranın yolunu tuttuk. Bu sefer bir tanıdığımızın önerisi ile Gürgan klinik prof. Timur gürgana gittik. Burda herşey tozpembeydi. Biz çok kolay bir hastaydık. Yumurta var sperm var çok basit işimiz dediler. Yine yumurta toplandı bu sefer embriyolar 5. Güne bile gitmeden 3. Gün orta kalite 2 embriyo transfer edildi. Yine taze transferdi. Ve geriye hiç embriyo kalmamıştı. 10 gün boyunca sabırla bekledim. Allahım insanlardan bıktım artık hiç hamile bile kalamadım. Düşük yapsam kürtaj olsam bile bir umut olur. İnsanlar hamile kalabildiğimi görür en azından kısır olmadığımı gösteririm onlara diye ağlıyordum sabahlara kadar. Bu sefer ki denememiz de ilk beta hcg 7. Gün 4 ile başladık. Umutsuz embriyom bana tutunmuştu ve 2 günde bir değerim artıyordu. Fakat düşük başladığı için bizi çok yıpratmıştı. Transferden 1 ay sonra keseyi ancak görmüştük fakat sağlıklı bir gebelik değildi. Tüpün tam ucuna tutunmuştu. Ya tüpe kaçıp dış gebelik olacaktı. Yada düşecekti. Ve düşük yaptım. Ama içimde parça kaldığı içinde kürtaj oldum. Farkında olmadan bilinçsiz ettiğim duam kabul olmuştu aslında... Ve ben yine kucağı boş kalakalmıştım ortada.
3. TÜP BEBEK DENEMESİ
Merkez değiştirmek istemedik bu sefer yine aynı yerde denemeye devam ettik. Sonuçta 1 kere pozitifi görmüştük yine görürdük.. Bu denemadede 3. Gün embriyosu taze transfer oldu ve gelişimi devam eden 1 tanede 5. Gün embriyosu dondurulmuştu. Taze transfer sonucu negatif sonuçlandı. Bu sefer canımız fazla yanmadı. Çünkü alışmıştık güzel şeyler duymamaya. Ben anne olabileceğimi artık hiç sanmıyordum. Sadece daha sonra pişman olmamak için denemeler yapıyordum..
4. TÜP BEBEK DENEMESİ
3. Denemeden kalan bir tane 5. Gün embriyosunu transfer oldum. İlk defa dondurulmuş embriyo transfer edilmişti. Kimyasal gebelik oluştu. Beta hcg önce 20 daha sonra 7 çıktı ve adet oldum. Ve ben yine kucağı boş, gözü yaşlı kalakaldım..
5. TÜP BEBEK DENEMESİ
Belki ben yazarken siz okurken çok kolay geliyor ama o kadar zordu ki.. her opu'dün çıkışımda eşimin kızarmış gözlerini görmek, rahim filmleri, histeroskopiler... daha neler neler... Biz yine el ele verdik 5. Deneme için Ankara bahçeci Berfu Demirin yolunu tuttuk. Berfu hoca geçmiş tedavilerimizi dinleyince 4 kere olmamış yine olmayabilir ama ben elimden gelenin en iyisini yaparım dedi. Benim bağışıklığımdan şüphelendi ve cd56 testi yaptı çok yüksek çıktı. Vücudun bebeği kabul etmiyor dışarı atıyor bunun için bağışıklığını bastırıcaz serum tedavisi uygulayacağız dedi. Benim yine 2 tane 5. Gün blast embriyom oluştu. Dondurulmuş transfer edildi ve şükürler olsun minik kızım bana tutundu. 7 yılın sonunda hamileydim. Anne ve baba oluyorduk
GEBELİK SÜRECİM...
İlk 12 haftam o kadar güzeldi ki hiç midem bile bulanmıyor hiçbirşeyden tiksinmiyordum. Taki 12. Haftada 2li tarama testim riskli çıkana kadar. Doktor o kadar kötü konuştu ki benimle. Bebeği aldırabileceğimi, devletin böyle bir hak tanıdığını söyledi.. Dünyam başıma yıkıldı. Yıllarca hastane köşelerinde evlat sahibi olmak için şifa aramıştım. Fakat evladımın hasta olduğunu düşünmek bile tüm yılların acısından daha çoktu sanki. Ne olursa olsun ben bu bebeği istiyordum ama yine yüreğime düşmüştü bir ateş daha... 21. Haftaya kadar detaylı ultrasonu sabırla bekledim dualar ettim. Çok şükür bir sorun yoktu.. Fakat 2li tarama sonucuna bakan perinatolog yüksek tansiyon, preeklemsi, gelişim geriliği gibi şeyler yaşayabilirsin çok sıkı takip altında olmalısın dedi. Dediği gibi de 26. Haftadan sonra yüksek tansiyon problemim başladı ve bebeğimin gelişimi çok yavaşladı. 33. Haftada ciğer geliştirici iğne atındım. Bebeğim zayıf ve minyon olacaktı bu doktorlar için problem değildi. Bende sorun etmiyordum. Fakat bebeğimin baş çevrezi 3 4 hafta geride kaldı bu daha tehlikeli bişeydi. Mikrosefali gibi bir hastalık çıktı bu seferde karşıma. Araştırıyordum ve mikrosefali olan bebekler çok hareket etmizmiş ve benim kızımda çok az hareket ederdi. Hiç tekme bile atmazdı bana. Gözyaşım hiç dinmiyordu. Ama çevremdeki hiçkimseye belli etmemeye çalışıyordum ama içim yanıyordu.38+5te yine yüksek tansiyon ve bebeğimin 6 7 saattir hareket etmemesi üzerine acile gittim ve hemen doğuma alındım. Acil doktoru bu bebek hiç 39 haftalık gibi değil 1 ay geride kalmış neden şimdiye kadar doğum gerçekleşmedi anne karnında ölmesini mi beklediler dedi. Sezeryan doğum yaptım. Doğum anında ne ile karşılaşacağımı bilmiyordum. Bebeğim down sendromumu mu? Mikrosefali mi? Çok mu küçük küvöze girecek mi? Ben bunları düşünürken bir ses duydum. Aman allahım benim miniğim ağlıyordu.. Benim bebeğimm, canım, ciğerim, evladımmm. iyi mi o iyimi diye ağlamaya başladım.. tansiyonum yükseldi ameliyat yerimde kan fıştırmaya başladı, yukarıdaki ışıktan yansıyordu. Herkes panik oldu beni sakinleştirmeye çalıştılar. Gözüm karardı midem bulandı ama ben sadece bebeğimi merak ediyordum.. bebeğim iyi mi ? İyi mi diye ameliyathanede sesim yankılanıyordu.. bebeğimi doktor muayne edip hemen yanıma getirdiler. Bebeğin çok sağlıklı sadece biraz minik doğdu dedi doktor amcası.. minicik yanakları benim yanağıma deyince sustu minik kuzum. Ağzını yanağıma dönüp emmeye çalıştı. Ahh benim hasretimm özlemimm diye ben ağlamaya devam ediyordum. bebeğimi alıp götürdüler babasıyla kavuştu, sonrada ben gittim yanlarına. Eşimin gözleri yine kırmızı kırmızıydı.. bu seferde mutluluktan ağlamıştı.. kucağında kızımızla beni beklemişler bu sefer. O kadar güzel bir bebek ki eşimin kopyası sanki. Eşime sana benziyor dedikçe havalara uçuyor. 39 haftalık 2200 gram bir bebişimiz oldu. Çok şükür sağlıklı hamileliğim zehir oldu evet ama varsın olsun.. bebeğimi sağlıkla kucağıma aldım ya gerisi boş.
Allahım isteyen herkese nasip etsin inşallah. Benim yavrum şimdi yanımdaysa sizinde olur asla umudunuzu kaybetmeyin. Burda tanıdığım dualarıma aldığım dostlarım rabbim sizide güldürsün en kısa vakitte.@Brccck @gofretlisut @hm güzel haberlerinizi bekliyorum canlarım
bizde de detaylı ultrasonda koroid pleksus ve venriküllerde genişleme gördü inşallah bebeğim sağlıklı olur sağlıklı doğar.Merhaba kızlar. Birgün buraya yazmayı hep hayal etmiştim, inanıyordum mutluluğumu paylaşacağım günü bekliyordum. Bazılarınız belki bir kaç yorumumu görmüş karşılaşmıştır. Bazılarınızlada yollarımız daha hiç kesişmemiştir. Benim hikayem çok uzun bid hikaye. Umarım sizi sıkmadan anlatabilirim. Belki umutsuzca bekleyen, geceleri herkesten gizli gözyaşı döken arkadaşlarıma umut olurum...
Ben 8 yıllık evli bur bayanım. Evliliğimin başından beri hep çocuk sahibi olmak istedim. Bulunduğum ilde gittiğim doktorlar eşimde de bende de problem olmadığını söylediler hep. Bize konulan tanı " Açıklanamayan kısırlık"tı... bulunduğum ilde 1 yıl boyunca şumurta takipleri çatlatma iğneleri vurundum sonuç alamadık. 2 kerede aşılama denedik yine olmadı. Evliliğimin 4. Yılında ben 24 eşim 27 yaşında iken ilk tüp bebek denememizi yapmak için ankarada tüp bebek merkezi ve doktor arayışına girdik.
1. TÜP BEBEK DENEMESİ
Ankara hrs kadın doğum hastanesinde prof. Murat sönmezer diye bur doktor bulduk. Gittik görüştük bizden bazı testler istedi. Bende kan pıhtılaşması olduğunu ama bunun gebe kalmaya engel olmadığı söylendi. Fakat eşimin sperm sonuçlarına göre morfoloji 0 çıktı ( ki daha önce hep 8 -10) çıkıyordu. Doktor bey bu sonuca göre "70 yıl bekleseniz sizin çocuğunuz olmaz hemen tüp bebek denemelisiniz vakit kaybetmeyin " dedi. Eşimle o an göz göze geldiğimizi hatırlıyorum. İçimden ona sarılıp biz el ele verince herşeyin üstesinden geliriz demek istedim. Ve biz tedaviye başladık. Umutsuz ve korku doluyduk. İlaç ve iğneleri kullandım opu günü 25 tane yumurta toplandı. Fakat 5. Güne sadece 1 iyi kalite, 1 kötü kalite blast embriyo kaldı ve hemen taze transfer edildi. Neden bu kadar az embriyo kaldığını sorduğumuzda yumurtaların çok kalitesiz olduğu söylendi. Bir yıkımda ben yaşamıştım.. sonuç olarak transferin 10. Gün sonunda negatif sonucu aldık. Zaten bu psikoloji ile pozitif olması imkansızdı.
2. TÜP BEBEK DENEMESİ
Birinci denemeden o kadar perişan bir şekilde çıkmıştık ki. Tüp bebek bizim için çok büyük bir olaydı. Ve tüp bebekle bile hamile kalamamıştım galiba hiç kalamayacaktım. Benim evimden çocuk sesleri hiç yükselmeyecekti. Ama evlat hasreti o kadar ağır basıyordu ki 2. Kez eşimle el ele verip Ankaranın yolunu tuttuk. Bu sefer bir tanıdığımızın önerisi ile Gürgan klinik prof. Timur gürgana gittik. Burda herşey tozpembeydi. Biz çok kolay bir hastaydık. Yumurta var sperm var çok basit işimiz dediler. Yine yumurta toplandı bu sefer embriyolar 5. Güne bile gitmeden 3. Gün orta kalite 2 embriyo transfer edildi. Yine taze transferdi. Ve geriye hiç embriyo kalmamıştı. 10 gün boyunca sabırla bekledim. Allahım insanlardan bıktım artık hiç hamile bile kalamadım. Düşük yapsam kürtaj olsam bile bir umut olur. İnsanlar hamile kalabildiğimi görür en azından kısır olmadığımı gösteririm onlara diye ağlıyordum sabahlara kadar. Bu sefer ki denememiz de ilk beta hcg 7. Gün 4 ile başladık. Umutsuz embriyom bana tutunmuştu ve 2 günde bir değerim artıyordu. Fakat düşük başladığı için bizi çok yıpratmıştı. Transferden 1 ay sonra keseyi ancak görmüştük fakat sağlıklı bir gebelik değildi. Tüpün tam ucuna tutunmuştu. Ya tüpe kaçıp dış gebelik olacaktı. Yada düşecekti. Ve düşük yaptım. Ama içimde parça kaldığı içinde kürtaj oldum. Farkında olmadan bilinçsiz ettiğim duam kabul olmuştu aslında... Ve ben yine kucağı boş kalakalmıştım ortada.
3. TÜP BEBEK DENEMESİ
Merkez değiştirmek istemedik bu sefer yine aynı yerde denemeye devam ettik. Sonuçta 1 kere pozitifi görmüştük yine görürdük.. Bu denemadede 3. Gün embriyosu taze transfer oldu ve gelişimi devam eden 1 tanede 5. Gün embriyosu dondurulmuştu. Taze transfer sonucu negatif sonuçlandı. Bu sefer canımız fazla yanmadı. Çünkü alışmıştık güzel şeyler duymamaya. Ben anne olabileceğimi artık hiç sanmıyordum. Sadece daha sonra pişman olmamak için denemeler yapıyordum..
4. TÜP BEBEK DENEMESİ
3. Denemeden kalan bir tane 5. Gün embriyosunu transfer oldum. İlk defa dondurulmuş embriyo transfer edilmişti. Kimyasal gebelik oluştu. Beta hcg önce 20 daha sonra 7 çıktı ve adet oldum. Ve ben yine kucağı boş, gözü yaşlı kalakaldım..
5. TÜP BEBEK DENEMESİ
Belki ben yazarken siz okurken çok kolay geliyor ama o kadar zordu ki.. her opu'dün çıkışımda eşimin kızarmış gözlerini görmek, rahim filmleri, histeroskopiler... daha neler neler... Biz yine el ele verdik 5. Deneme için Ankara bahçeci Berfu Demirin yolunu tuttuk. Berfu hoca geçmiş tedavilerimizi dinleyince 4 kere olmamış yine olmayabilir ama ben elimden gelenin en iyisini yaparım dedi. Benim bağışıklığımdan şüphelendi ve cd56 testi yaptı çok yüksek çıktı. Vücudun bebeği kabul etmiyor dışarı atıyor bunun için bağışıklığını bastırıcaz serum tedavisi uygulayacağız dedi. Benim yine 2 tane 5. Gün blast embriyom oluştu. Dondurulmuş transfer edildi ve şükürler olsun minik kızım bana tutundu. 7 yılın sonunda hamileydim. Anne ve baba oluyorduk
GEBELİK SÜRECİM...
İlk 12 haftam o kadar güzeldi ki hiç midem bile bulanmıyor hiçbirşeyden tiksinmiyordum. Taki 12. Haftada 2li tarama testim riskli çıkana kadar. Doktor o kadar kötü konuştu ki benimle. Bebeği aldırabileceğimi, devletin böyle bir hak tanıdığını söyledi.. Dünyam başıma yıkıldı. Yıllarca hastane köşelerinde evlat sahibi olmak için şifa aramıştım. Fakat evladımın hasta olduğunu düşünmek bile tüm yılların acısından daha çoktu sanki. Ne olursa olsun ben bu bebeği istiyordum ama yine yüreğime düşmüştü bir ateş daha... 21. Haftaya kadar detaylı ultrasonu sabırla bekledim dualar ettim. Çok şükür bir sorun yoktu.. Fakat 2li tarama sonucuna bakan perinatolog yüksek tansiyon, preeklemsi, gelişim geriliği gibi şeyler yaşayabilirsin çok sıkı takip altında olmalısın dedi. Dediği gibi de 26. Haftadan sonra yüksek tansiyon problemim başladı ve bebeğimin gelişimi çok yavaşladı. 33. Haftada ciğer geliştirici iğne atındım. Bebeğim zayıf ve minyon olacaktı bu doktorlar için problem değildi. Bende sorun etmiyordum. Fakat bebeğimin baş çevrezi 3 4 hafta geride kaldı bu daha tehlikeli bişeydi. Mikrosefali gibi bir hastalık çıktı bu seferde karşıma. Araştırıyordum ve mikrosefali olan bebekler çok hareket etmizmiş ve benim kızımda çok az hareket ederdi. Hiç tekme bile atmazdı bana. Gözyaşım hiç dinmiyordu. Ama çevremdeki hiçkimseye belli etmemeye çalışıyordum ama içim yanıyordu.38+5te yine yüksek tansiyon ve bebeğimin 6 7 saattir hareket etmemesi üzerine acile gittim ve hemen doğuma alındım. Acil doktoru bu bebek hiç 39 haftalık gibi değil 1 ay geride kalmış neden şimdiye kadar doğum gerçekleşmedi anne karnında ölmesini mi beklediler dedi. Sezeryan doğum yaptım. Doğum anında ne ile karşılaşacağımı bilmiyordum. Bebeğim down sendromumu mu? Mikrosefali mi? Çok mu küçük küvöze girecek mi? Ben bunları düşünürken bir ses duydum. Aman allahım benim miniğim ağlıyordu.. Benim bebeğimm, canım, ciğerim, evladımmm. iyi mi o iyimi diye ağlamaya başladım.. tansiyonum yükseldi ameliyat yerimde kan fıştırmaya başladı, yukarıdaki ışıktan yansıyordu. Herkes panik oldu beni sakinleştirmeye çalıştılar. Gözüm karardı midem bulandı ama ben sadece bebeğimi merak ediyordum.. bebeğim iyi mi ? İyi mi diye ameliyathanede sesim yankılanıyordu.. bebeğimi doktor muayne edip hemen yanıma getirdiler. Bebeğin çok sağlıklı sadece biraz minik doğdu dedi doktor amcası.. minicik yanakları benim yanağıma deyince sustu minik kuzum. Ağzını yanağıma dönüp emmeye çalıştı. Ahh benim hasretimm özlemimm diye ben ağlamaya devam ediyordum. bebeğimi alıp götürdüler babasıyla kavuştu, sonrada ben gittim yanlarına. Eşimin gözleri yine kırmızı kırmızıydı.. bu seferde mutluluktan ağlamıştı.. kucağında kızımızla beni beklemişler bu sefer. O kadar güzel bir bebek ki eşimin kopyası sanki. Eşime sana benziyor dedikçe havalara uçuyor. 39 haftalık 2200 gram bir bebişimiz oldu. Çok şükür sağlıklı hamileliğim zehir oldu evet ama varsın olsun.. bebeğimi sağlıkla kucağıma aldım ya gerisi boş.
Allahım isteyen herkese nasip etsin inşallah. Benim yavrum şimdi yanımdaysa sizinde olur asla umudunuzu kaybetmeyin. Burda tanıdığım dualarıma aldığım dostlarım rabbim sizide güldürsün en kısa vakitte.@Brccck @gofretlisut @hm güzel haberlerinizi bekliyorum canlarım
Çok mutlu oldum adınıza. Allah mutluluğunuuzu daim etsin. Darısı bizlere.. sevgilerMerhaba kızlar. Birgün buraya yazmayı hep hayal etmiştim, inanıyordum mutluluğumu paylaşacağım günü bekliyordum. Bazılarınız belki bir kaç yorumumu görmüş karşılaşmıştır. Bazılarınızlada yollarımız daha hiç kesişmemiştir. Benim hikayem çok uzun bid hikaye. Umarım sizi sıkmadan anlatabilirim. Belki umutsuzca bekleyen, geceleri herkesten gizli gözyaşı döken arkadaşlarıma umut olurum...
Ben 8 yıllık evli bur bayanım. Evliliğimin başından beri hep çocuk sahibi olmak istedim. Bulunduğum ilde gittiğim doktorlar eşimde de bende de problem olmadığını söylediler hep. Bize konulan tanı " Açıklanamayan kısırlık"tı... bulunduğum ilde 1 yıl boyunca şumurta takipleri çatlatma iğneleri vurundum sonuç alamadık. 2 kerede aşılama denedik yine olmadı. Evliliğimin 4. Yılında ben 24 eşim 27 yaşında iken ilk tüp bebek denememizi yapmak için ankarada tüp bebek merkezi ve doktor arayışına girdik.
1. TÜP BEBEK DENEMESİ
Ankara hrs kadın doğum hastanesinde prof. Murat sönmezer diye bur doktor bulduk. Gittik görüştük bizden bazı testler istedi. Bende kan pıhtılaşması olduğunu ama bunun gebe kalmaya engel olmadığı söylendi. Fakat eşimin sperm sonuçlarına göre morfoloji 0 çıktı ( ki daha önce hep 8 -10) çıkıyordu. Doktor bey bu sonuca göre "70 yıl bekleseniz sizin çocuğunuz olmaz hemen tüp bebek denemelisiniz vakit kaybetmeyin " dedi. Eşimle o an göz göze geldiğimizi hatırlıyorum. İçimden ona sarılıp biz el ele verince herşeyin üstesinden geliriz demek istedim. Ve biz tedaviye başladık. Umutsuz ve korku doluyduk. İlaç ve iğneleri kullandım opu günü 25 tane yumurta toplandı. Fakat 5. Güne sadece 1 iyi kalite, 1 kötü kalite blast embriyo kaldı ve hemen taze transfer edildi. Neden bu kadar az embriyo kaldığını sorduğumuzda yumurtaların çok kalitesiz olduğu söylendi. Bir yıkımda ben yaşamıştım.. sonuç olarak transferin 10. Gün sonunda negatif sonucu aldık. Zaten bu psikoloji ile pozitif olması imkansızdı.
2. TÜP BEBEK DENEMESİ
Birinci denemeden o kadar perişan bir şekilde çıkmıştık ki. Tüp bebek bizim için çok büyük bir olaydı. Ve tüp bebekle bile hamile kalamamıştım galiba hiç kalamayacaktım. Benim evimden çocuk sesleri hiç yükselmeyecekti. Ama evlat hasreti o kadar ağır basıyordu ki 2. Kez eşimle el ele verip Ankaranın yolunu tuttuk. Bu sefer bir tanıdığımızın önerisi ile Gürgan klinik prof. Timur gürgana gittik. Burda herşey tozpembeydi. Biz çok kolay bir hastaydık. Yumurta var sperm var çok basit işimiz dediler. Yine yumurta toplandı bu sefer embriyolar 5. Güne bile gitmeden 3. Gün orta kalite 2 embriyo transfer edildi. Yine taze transferdi. Ve geriye hiç embriyo kalmamıştı. 10 gün boyunca sabırla bekledim. Allahım insanlardan bıktım artık hiç hamile bile kalamadım. Düşük yapsam kürtaj olsam bile bir umut olur. İnsanlar hamile kalabildiğimi görür en azından kısır olmadığımı gösteririm onlara diye ağlıyordum sabahlara kadar. Bu sefer ki denememiz de ilk beta hcg 7. Gün 4 ile başladık. Umutsuz embriyom bana tutunmuştu ve 2 günde bir değerim artıyordu. Fakat düşük başladığı için bizi çok yıpratmıştı. Transferden 1 ay sonra keseyi ancak görmüştük fakat sağlıklı bir gebelik değildi. Tüpün tam ucuna tutunmuştu. Ya tüpe kaçıp dış gebelik olacaktı. Yada düşecekti. Ve düşük yaptım. Ama içimde parça kaldığı içinde kürtaj oldum. Farkında olmadan bilinçsiz ettiğim duam kabul olmuştu aslında... Ve ben yine kucağı boş kalakalmıştım ortada.
3. TÜP BEBEK DENEMESİ
Merkez değiştirmek istemedik bu sefer yine aynı yerde denemeye devam ettik. Sonuçta 1 kere pozitifi görmüştük yine görürdük.. Bu denemadede 3. Gün embriyosu taze transfer oldu ve gelişimi devam eden 1 tanede 5. Gün embriyosu dondurulmuştu. Taze transfer sonucu negatif sonuçlandı. Bu sefer canımız fazla yanmadı. Çünkü alışmıştık güzel şeyler duymamaya. Ben anne olabileceğimi artık hiç sanmıyordum. Sadece daha sonra pişman olmamak için denemeler yapıyordum..
4. TÜP BEBEK DENEMESİ
3. Denemeden kalan bir tane 5. Gün embriyosunu transfer oldum. İlk defa dondurulmuş embriyo transfer edilmişti. Kimyasal gebelik oluştu. Beta hcg önce 20 daha sonra 7 çıktı ve adet oldum. Ve ben yine kucağı boş, gözü yaşlı kalakaldım..
5. TÜP BEBEK DENEMESİ
Belki ben yazarken siz okurken çok kolay geliyor ama o kadar zordu ki.. her opu'dün çıkışımda eşimin kızarmış gözlerini görmek, rahim filmleri, histeroskopiler... daha neler neler... Biz yine el ele verdik 5. Deneme için Ankara bahçeci Berfu Demirin yolunu tuttuk. Berfu hoca geçmiş tedavilerimizi dinleyince 4 kere olmamış yine olmayabilir ama ben elimden gelenin en iyisini yaparım dedi. Benim bağışıklığımdan şüphelendi ve cd56 testi yaptı çok yüksek çıktı. Vücudun bebeği kabul etmiyor dışarı atıyor bunun için bağışıklığını bastırıcaz serum tedavisi uygulayacağız dedi. Benim yine 2 tane 5. Gün blast embriyom oluştu. Dondurulmuş transfer edildi ve şükürler olsun minik kızım bana tutundu. 7 yılın sonunda hamileydim. Anne ve baba oluyorduk
GEBELİK SÜRECİM...
İlk 12 haftam o kadar güzeldi ki hiç midem bile bulanmıyor hiçbirşeyden tiksinmiyordum. Taki 12. Haftada 2li tarama testim riskli çıkana kadar. Doktor o kadar kötü konuştu ki benimle. Bebeği aldırabileceğimi, devletin böyle bir hak tanıdığını söyledi.. Dünyam başıma yıkıldı. Yıllarca hastane köşelerinde evlat sahibi olmak için şifa aramıştım. Fakat evladımın hasta olduğunu düşünmek bile tüm yılların acısından daha çoktu sanki. Ne olursa olsun ben bu bebeği istiyordum ama yine yüreğime düşmüştü bir ateş daha... 21. Haftaya kadar detaylı ultrasonu sabırla bekledim dualar ettim. Çok şükür bir sorun yoktu.. Fakat 2li tarama sonucuna bakan perinatolog yüksek tansiyon, preeklemsi, gelişim geriliği gibi şeyler yaşayabilirsin çok sıkı takip altında olmalısın dedi. Dediği gibi de 26. Haftadan sonra yüksek tansiyon problemim başladı ve bebeğimin gelişimi çok yavaşladı. 33. Haftada ciğer geliştirici iğne atındım. Bebeğim zayıf ve minyon olacaktı bu doktorlar için problem değildi. Bende sorun etmiyordum. Fakat bebeğimin baş çevrezi 3 4 hafta geride kaldı bu daha tehlikeli bişeydi. Mikrosefali gibi bir hastalık çıktı bu seferde karşıma. Araştırıyordum ve mikrosefali olan bebekler çok hareket etmizmiş ve benim kızımda çok az hareket ederdi. Hiç tekme bile atmazdı bana. Gözyaşım hiç dinmiyordu. Ama çevremdeki hiçkimseye belli etmemeye çalışıyordum ama içim yanıyordu.38+5te yine yüksek tansiyon ve bebeğimin 6 7 saattir hareket etmemesi üzerine acile gittim ve hemen doğuma alındım. Acil doktoru bu bebek hiç 39 haftalık gibi değil 1 ay geride kalmış neden şimdiye kadar doğum gerçekleşmedi anne karnında ölmesini mi beklediler dedi. Sezeryan doğum yaptım. Doğum anında ne ile karşılaşacağımı bilmiyordum. Bebeğim down sendromumu mu? Mikrosefali mi? Çok mu küçük küvöze girecek mi? Ben bunları düşünürken bir ses duydum. Aman allahım benim miniğim ağlıyordu.. Benim bebeğimm, canım, ciğerim, evladımmm. iyi mi o iyimi diye ağlamaya başladım.. tansiyonum yükseldi ameliyat yerimde kan fıştırmaya başladı, yukarıdaki ışıktan yansıyordu. Herkes panik oldu beni sakinleştirmeye çalıştılar. Gözüm karardı midem bulandı ama ben sadece bebeğimi merak ediyordum.. bebeğim iyi mi ? İyi mi diye ameliyathanede sesim yankılanıyordu.. bebeğimi doktor muayne edip hemen yanıma getirdiler. Bebeğin çok sağlıklı sadece biraz minik doğdu dedi doktor amcası.. minicik yanakları benim yanağıma deyince sustu minik kuzum. Ağzını yanağıma dönüp emmeye çalıştı. Ahh benim hasretimm özlemimm diye ben ağlamaya devam ediyordum. bebeğimi alıp götürdüler babasıyla kavuştu, sonrada ben gittim yanlarına. Eşimin gözleri yine kırmızı kırmızıydı.. bu seferde mutluluktan ağlamıştı.. kucağında kızımızla beni beklemişler bu sefer. O kadar güzel bir bebek ki eşimin kopyası sanki. Eşime sana benziyor dedikçe havalara uçuyor. 39 haftalık 2200 gram bir bebişimiz oldu. Çok şükür sağlıklı hamileliğim zehir oldu evet ama varsın olsun.. bebeğimi sağlıkla kucağıma aldım ya gerisi boş.
Allahım isteyen herkese nasip etsin inşallah. Benim yavrum şimdi yanımdaysa sizinde olur asla umudunuzu kaybetmeyin. Burda tanıdığım dualarıma aldığım dostlarım rabbim sizide güldürsün en kısa vakitte.@Brccck @gofretlisut @hm güzel haberlerinizi bekliyorum canlarım
Sağlikla büyüsün gozlerim dolu dolu okudumMerhaba kızlar. Birgün buraya yazmayı hep hayal etmiştim, inanıyordum mutluluğumu paylaşacağım günü bekliyordum. Bazılarınız belki bir kaç yorumumu görmüş karşılaşmıştır. Bazılarınızlada yollarımız daha hiç kesişmemiştir. Benim hikayem çok uzun bid hikaye. Umarım sizi sıkmadan anlatabilirim. Belki umutsuzca bekleyen, geceleri herkesten gizli gözyaşı döken arkadaşlarıma umut olurum...
Ben 8 yıllık evli bur bayanım. Evliliğimin başından beri hep çocuk sahibi olmak istedim. Bulunduğum ilde gittiğim doktorlar eşimde de bende de problem olmadığını söylediler hep. Bize konulan tanı " Açıklanamayan kısırlık"tı... bulunduğum ilde 1 yıl boyunca şumurta takipleri çatlatma iğneleri vurundum sonuç alamadık. 2 kerede aşılama denedik yine olmadı. Evliliğimin 4. Yılında ben 24 eşim 27 yaşında iken ilk tüp bebek denememizi yapmak için ankarada tüp bebek merkezi ve doktor arayışına girdik.
1. TÜP BEBEK DENEMESİ
Ankara hrs kadın doğum hastanesinde prof. Murat sönmezer diye bur doktor bulduk. Gittik görüştük bizden bazı testler istedi. Bende kan pıhtılaşması olduğunu ama bunun gebe kalmaya engel olmadığı söylendi. Fakat eşimin sperm sonuçlarına göre morfoloji 0 çıktı ( ki daha önce hep 8 -10) çıkıyordu. Doktor bey bu sonuca göre "70 yıl bekleseniz sizin çocuğunuz olmaz hemen tüp bebek denemelisiniz vakit kaybetmeyin " dedi. Eşimle o an göz göze geldiğimizi hatırlıyorum. İçimden ona sarılıp biz el ele verince herşeyin üstesinden geliriz demek istedim. Ve biz tedaviye başladık. Umutsuz ve korku doluyduk. İlaç ve iğneleri kullandım opu günü 25 tane yumurta toplandı. Fakat 5. Güne sadece 1 iyi kalite, 1 kötü kalite blast embriyo kaldı ve hemen taze transfer edildi. Neden bu kadar az embriyo kaldığını sorduğumuzda yumurtaların çok kalitesiz olduğu söylendi. Bir yıkımda ben yaşamıştım.. sonuç olarak transferin 10. Gün sonunda negatif sonucu aldık. Zaten bu psikoloji ile pozitif olması imkansızdı.
2. TÜP BEBEK DENEMESİ
Birinci denemeden o kadar perişan bir şekilde çıkmıştık ki. Tüp bebek bizim için çok büyük bir olaydı. Ve tüp bebekle bile hamile kalamamıştım galiba hiç kalamayacaktım. Benim evimden çocuk sesleri hiç yükselmeyecekti. Ama evlat hasreti o kadar ağır basıyordu ki 2. Kez eşimle el ele verip Ankaranın yolunu tuttuk. Bu sefer bir tanıdığımızın önerisi ile Gürgan klinik prof. Timur gürgana gittik. Burda herşey tozpembeydi. Biz çok kolay bir hastaydık. Yumurta var sperm var çok basit işimiz dediler. Yine yumurta toplandı bu sefer embriyolar 5. Güne bile gitmeden 3. Gün orta kalite 2 embriyo transfer edildi. Yine taze transferdi. Ve geriye hiç embriyo kalmamıştı. 10 gün boyunca sabırla bekledim. Allahım insanlardan bıktım artık hiç hamile bile kalamadım. Düşük yapsam kürtaj olsam bile bir umut olur. İnsanlar hamile kalabildiğimi görür en azından kısır olmadığımı gösteririm onlara diye ağlıyordum sabahlara kadar. Bu sefer ki denememiz de ilk beta hcg 7. Gün 4 ile başladık. Umutsuz embriyom bana tutunmuştu ve 2 günde bir değerim artıyordu. Fakat düşük başladığı için bizi çok yıpratmıştı. Transferden 1 ay sonra keseyi ancak görmüştük fakat sağlıklı bir gebelik değildi. Tüpün tam ucuna tutunmuştu. Ya tüpe kaçıp dış gebelik olacaktı. Yada düşecekti. Ve düşük yaptım. Ama içimde parça kaldığı içinde kürtaj oldum. Farkında olmadan bilinçsiz ettiğim duam kabul olmuştu aslında... Ve ben yine kucağı boş kalakalmıştım ortada.
3. TÜP BEBEK DENEMESİ
Merkez değiştirmek istemedik bu sefer yine aynı yerde denemeye devam ettik. Sonuçta 1 kere pozitifi görmüştük yine görürdük.. Bu denemadede 3. Gün embriyosu taze transfer oldu ve gelişimi devam eden 1 tanede 5. Gün embriyosu dondurulmuştu. Taze transfer sonucu negatif sonuçlandı. Bu sefer canımız fazla yanmadı. Çünkü alışmıştık güzel şeyler duymamaya. Ben anne olabileceğimi artık hiç sanmıyordum. Sadece daha sonra pişman olmamak için denemeler yapıyordum..
4. TÜP BEBEK DENEMESİ
3. Denemeden kalan bir tane 5. Gün embriyosunu transfer oldum. İlk defa dondurulmuş embriyo transfer edilmişti. Kimyasal gebelik oluştu. Beta hcg önce 20 daha sonra 7 çıktı ve adet oldum. Ve ben yine kucağı boş, gözü yaşlı kalakaldım..
5. TÜP BEBEK DENEMESİ
Belki ben yazarken siz okurken çok kolay geliyor ama o kadar zordu ki.. her opu'dün çıkışımda eşimin kızarmış gözlerini görmek, rahim filmleri, histeroskopiler... daha neler neler... Biz yine el ele verdik 5. Deneme için Ankara bahçeci Berfu Demirin yolunu tuttuk. Berfu hoca geçmiş tedavilerimizi dinleyince 4 kere olmamış yine olmayabilir ama ben elimden gelenin en iyisini yaparım dedi. Benim bağışıklığımdan şüphelendi ve cd56 testi yaptı çok yüksek çıktı. Vücudun bebeği kabul etmiyor dışarı atıyor bunun için bağışıklığını bastırıcaz serum tedavisi uygulayacağız dedi. Benim yine 2 tane 5. Gün blast embriyom oluştu. Dondurulmuş transfer edildi ve şükürler olsun minik kızım bana tutundu. 7 yılın sonunda hamileydim. Anne ve baba oluyorduk
GEBELİK SÜRECİM...
İlk 12 haftam o kadar güzeldi ki hiç midem bile bulanmıyor hiçbirşeyden tiksinmiyordum. Taki 12. Haftada 2li tarama testim riskli çıkana kadar. Doktor o kadar kötü konuştu ki benimle. Bebeği aldırabileceğimi, devletin böyle bir hak tanıdığını söyledi.. Dünyam başıma yıkıldı. Yıllarca hastane köşelerinde evlat sahibi olmak için şifa aramıştım. Fakat evladımın hasta olduğunu düşünmek bile tüm yılların acısından daha çoktu sanki. Ne olursa olsun ben bu bebeği istiyordum ama yine yüreğime düşmüştü bir ateş daha... 21. Haftaya kadar detaylı ultrasonu sabırla bekledim dualar ettim. Çok şükür bir sorun yoktu.. Fakat 2li tarama sonucuna bakan perinatolog yüksek tansiyon, preeklemsi, gelişim geriliği gibi şeyler yaşayabilirsin çok sıkı takip altında olmalısın dedi. Dediği gibi de 26. Haftadan sonra yüksek tansiyon problemim başladı ve bebeğimin gelişimi çok yavaşladı. 33. Haftada ciğer geliştirici iğne atındım. Bebeğim zayıf ve minyon olacaktı bu doktorlar için problem değildi. Bende sorun etmiyordum. Fakat bebeğimin baş çevrezi 3 4 hafta geride kaldı bu daha tehlikeli bişeydi. Mikrosefali gibi bir hastalık çıktı bu seferde karşıma. Araştırıyordum ve mikrosefali olan bebekler çok hareket etmizmiş ve benim kızımda çok az hareket ederdi. Hiç tekme bile atmazdı bana. Gözyaşım hiç dinmiyordu. Ama çevremdeki hiçkimseye belli etmemeye çalışıyordum ama içim yanıyordu.38+5te yine yüksek tansiyon ve bebeğimin 6 7 saattir hareket etmemesi üzerine acile gittim ve hemen doğuma alındım. Acil doktoru bu bebek hiç 39 haftalık gibi değil 1 ay geride kalmış neden şimdiye kadar doğum gerçekleşmedi anne karnında ölmesini mi beklediler dedi. Sezeryan doğum yaptım. Doğum anında ne ile karşılaşacağımı bilmiyordum. Bebeğim down sendromumu mu? Mikrosefali mi? Çok mu küçük küvöze girecek mi? Ben bunları düşünürken bir ses duydum. Aman allahım benim miniğim ağlıyordu.. Benim bebeğimm, canım, ciğerim, evladımmm. iyi mi o iyimi diye ağlamaya başladım.. tansiyonum yükseldi ameliyat yerimde kan fıştırmaya başladı, yukarıdaki ışıktan yansıyordu. Herkes panik oldu beni sakinleştirmeye çalıştılar. Gözüm karardı midem bulandı ama ben sadece bebeğimi merak ediyordum.. bebeğim iyi mi ? İyi mi diye ameliyathanede sesim yankılanıyordu.. bebeğimi doktor muayne edip hemen yanıma getirdiler. Bebeğin çok sağlıklı sadece biraz minik doğdu dedi doktor amcası.. minicik yanakları benim yanağıma deyince sustu minik kuzum. Ağzını yanağıma dönüp emmeye çalıştı. Ahh benim hasretimm özlemimm diye ben ağlamaya devam ediyordum. bebeğimi alıp götürdüler babasıyla kavuştu, sonrada ben gittim yanlarına. Eşimin gözleri yine kırmızı kırmızıydı.. bu seferde mutluluktan ağlamıştı.. kucağında kızımızla beni beklemişler bu sefer. O kadar güzel bir bebek ki eşimin kopyası sanki. Eşime sana benziyor dedikçe havalara uçuyor. 39 haftalık 2200 gram bir bebişimiz oldu. Çok şükür sağlıklı hamileliğim zehir oldu evet ama varsın olsun.. bebeğimi sağlıkla kucağıma aldım ya gerisi boş.
Allahım isteyen herkese nasip etsin inşallah. Benim yavrum şimdi yanımdaysa sizinde olur asla umudunuzu kaybetmeyin. Burda tanıdığım dualarıma aldığım dostlarım rabbim sizide güldürsün en kısa vakitte.@Brccck @gofretlisut @hm güzel haberlerinizi bekliyorum canlarım
Ahh bu düşünce bizim gibi hic gebe kalamayanlarda olusan çaresizliği gösteriyor demekki cogumuz böyle dusunuyorAllahım insanlardan bıktım artık hiç hamile bile kalamadım. Düşük yapsam kürtaj olsam bile bir umut olur. İnsanlar hamile kalabildiğimi görür en azından kısır olmadığımı gösteririm onlara diye ağlıyordum sabahlara kadar.
rabbim evladinizi size bağışlasın çok duygulandım gerçekten bend e sayısız başarısız tedavi sen sonra 3 uncu tüp bebek denemem de kızımı kucağima 12 yıl sonra aldim şükür sonra tekrar denedim ve 2 inci kızım doğdu şükür dondurulmuşların vardı kiyamadim onlari da transfer oldu ikiz tutundu ama biri gelişmedi şu an 4 buçuk aylik 3 üncü kızıma hamileyim rabbim kimseyi bu yolda bırakmamasin sizi o kadar iyi anliyorumki benimde 12 senem gençliğim kabus gibi geçti şımdı evin içinde toplu yer yok sürekli kavga halindeler ama olsun hayat onlarla güzel rabbim bu mübarek günde isteyen herkesin çocuk hayretini dindirsinMerhaba kızlar. Birgün buraya yazmayı hep hayal etmiştim, inanıyordum mutluluğumu paylaşacağım günü bekliyordum. Bazılarınız belki bir kaç yorumumu görmüş karşılaşmıştır. Bazılarınızlada yollarımız daha hiç kesişmemiştir. Benim hikayem çok uzun bid hikaye. Umarım sizi sıkmadan anlatabilirim. Belki umutsuzca bekleyen, geceleri herkesten gizli gözyaşı döken arkadaşlarıma umut olurum...
Ben 8 yıllık evli bur bayanım. Evliliğimin başından beri hep çocuk sahibi olmak istedim. Bulunduğum ilde gittiğim doktorlar eşimde de bende de problem olmadığını söylediler hep. Bize konulan tanı " Açıklanamayan kısırlık"tı... bulunduğum ilde 1 yıl boyunca şumurta takipleri çatlatma iğneleri vurundum sonuç alamadık. 2 kerede aşılama denedik yine olmadı. Evliliğimin 4. Yılında ben 24 eşim 27 yaşında iken ilk tüp bebek denememizi yapmak için ankarada tüp bebek merkezi ve doktor arayışına girdik.
1. TÜP BEBEK DENEMESİ
Ankara hrs kadın doğum hastanesinde prof. Murat sönmezer diye bur doktor bulduk. Gittik görüştük bizden bazı testler istedi. Bende kan pıhtılaşması olduğunu ama bunun gebe kalmaya engel olmadığı söylendi. Fakat eşimin sperm sonuçlarına göre morfoloji 0 çıktı ( ki daha önce hep 8 -10) çıkıyordu. Doktor bey bu sonuca göre "70 yıl bekleseniz sizin çocuğunuz olmaz hemen tüp bebek denemelisiniz vakit kaybetmeyin " dedi. Eşimle o an göz göze geldiğimizi hatırlıyorum. İçimden ona sarılıp biz el ele verince herşeyin üstesinden geliriz demek istedim. Ve biz tedaviye başladık. Umutsuz ve korku doluyduk. İlaç ve iğneleri kullandım opu günü 25 tane yumurta toplandı. Fakat 5. Güne sadece 1 iyi kalite, 1 kötü kalite blast embriyo kaldı ve hemen taze transfer edildi. Neden bu kadar az embriyo kaldığını sorduğumuzda yumurtaların çok kalitesiz olduğu söylendi. Bir yıkımda ben yaşamıştım.. sonuç olarak transferin 10. Gün sonunda negatif sonucu aldık. Zaten bu psikoloji ile pozitif olması imkansızdı.
2. TÜP BEBEK DENEMESİ
Birinci denemeden o kadar perişan bir şekilde çıkmıştık ki. Tüp bebek bizim için çok büyük bir olaydı. Ve tüp bebekle bile hamile kalamamıştım galiba hiç kalamayacaktım. Benim evimden çocuk sesleri hiç yükselmeyecekti. Ama evlat hasreti o kadar ağır basıyordu ki 2. Kez eşimle el ele verip Ankaranın yolunu tuttuk. Bu sefer bir tanıdığımızın önerisi ile Gürgan klinik prof. Timur gürgana gittik. Burda herşey tozpembeydi. Biz çok kolay bir hastaydık. Yumurta var sperm var çok basit işimiz dediler. Yine yumurta toplandı bu sefer embriyolar 5. Güne bile gitmeden 3. Gün orta kalite 2 embriyo transfer edildi. Yine taze transferdi. Ve geriye hiç embriyo kalmamıştı. 10 gün boyunca sabırla bekledim. Allahım insanlardan bıktım artık hiç hamile bile kalamadım. Düşük yapsam kürtaj olsam bile bir umut olur. İnsanlar hamile kalabildiğimi görür en azından kısır olmadığımı gösteririm onlara diye ağlıyordum sabahlara kadar. Bu sefer ki denememiz de ilk beta hcg 7. Gün 4 ile başladık. Umutsuz embriyom bana tutunmuştu ve 2 günde bir değerim artıyordu. Fakat düşük başladığı için bizi çok yıpratmıştı. Transferden 1 ay sonra keseyi ancak görmüştük fakat sağlıklı bir gebelik değildi. Tüpün tam ucuna tutunmuştu. Ya tüpe kaçıp dış gebelik olacaktı. Yada düşecekti. Ve düşük yaptım. Ama içimde parça kaldığı içinde kürtaj oldum. Farkında olmadan bilinçsiz ettiğim duam kabul olmuştu aslında... Ve ben yine kucağı boş kalakalmıştım ortada.
3. TÜP BEBEK DENEMESİ
Merkez değiştirmek istemedik bu sefer yine aynı yerde denemeye devam ettik. Sonuçta 1 kere pozitifi görmüştük yine görürdük.. Bu denemadede 3. Gün embriyosu taze transfer oldu ve gelişimi devam eden 1 tanede 5. Gün embriyosu dondurulmuştu. Taze transfer sonucu negatif sonuçlandı. Bu sefer canımız fazla yanmadı. Çünkü alışmıştık güzel şeyler duymamaya. Ben anne olabileceğimi artık hiç sanmıyordum. Sadece daha sonra pişman olmamak için denemeler yapıyordum..
4. TÜP BEBEK DENEMESİ
3. Denemeden kalan bir tane 5. Gün embriyosunu transfer oldum. İlk defa dondurulmuş embriyo transfer edilmişti. Kimyasal gebelik oluştu. Beta hcg önce 20 daha sonra 7 çıktı ve adet oldum. Ve ben yine kucağı boş, gözü yaşlı kalakaldım..
5. TÜP BEBEK DENEMESİ
Belki ben yazarken siz okurken çok kolay geliyor ama o kadar zordu ki.. her opu'dün çıkışımda eşimin kızarmış gözlerini görmek, rahim filmleri, histeroskopiler... daha neler neler... Biz yine el ele verdik 5. Deneme için Ankara bahçeci Berfu Demirin yolunu tuttuk. Berfu hoca geçmiş tedavilerimizi dinleyince 4 kere olmamış yine olmayabilir ama ben elimden gelenin en iyisini yaparım dedi. Benim bağışıklığımdan şüphelendi ve cd56 testi yaptı çok yüksek çıktı. Vücudun bebeği kabul etmiyor dışarı atıyor bunun için bağışıklığını bastırıcaz serum tedavisi uygulayacağız dedi. Benim yine 2 tane 5. Gün blast embriyom oluştu. Dondurulmuş transfer edildi ve şükürler olsun minik kızım bana tutundu. 7 yılın sonunda hamileydim. Anne ve baba oluyorduk
GEBELİK SÜRECİM...
İlk 12 haftam o kadar güzeldi ki hiç midem bile bulanmıyor hiçbirşeyden tiksinmiyordum. Taki 12. Haftada 2li tarama testim riskli çıkana kadar. Doktor o kadar kötü konuştu ki benimle. Bebeği aldırabileceğimi, devletin böyle bir hak tanıdığını söyledi.. Dünyam başıma yıkıldı. Yıllarca hastane köşelerinde evlat sahibi olmak için şifa aramıştım. Fakat evladımın hasta olduğunu düşünmek bile tüm yılların acısından daha çoktu sanki. Ne olursa olsun ben bu bebeği istiyordum ama yine yüreğime düşmüştü bir ateş daha... 21. Haftaya kadar detaylı ultrasonu sabırla bekledim dualar ettim. Çok şükür bir sorun yoktu.. Fakat 2li tarama sonucuna bakan perinatolog yüksek tansiyon, preeklemsi, gelişim geriliği gibi şeyler yaşayabilirsin çok sıkı takip altında olmalısın dedi. Dediği gibi de 26. Haftadan sonra yüksek tansiyon problemim başladı ve bebeğimin gelişimi çok yavaşladı. 33. Haftada ciğer geliştirici iğne atındım. Bebeğim zayıf ve minyon olacaktı bu doktorlar için problem değildi. Bende sorun etmiyordum. Fakat bebeğimin baş çevrezi 3 4 hafta geride kaldı bu daha tehlikeli bişeydi. Mikrosefali gibi bir hastalık çıktı bu seferde karşıma. Araştırıyordum ve mikrosefali olan bebekler çok hareket etmizmiş ve benim kızımda çok az hareket ederdi. Hiç tekme bile atmazdı bana. Gözyaşım hiç dinmiyordu. Ama çevremdeki hiçkimseye belli etmemeye çalışıyordum ama içim yanıyordu.38+5te yine yüksek tansiyon ve bebeğimin 6 7 saattir hareket etmemesi üzerine acile gittim ve hemen doğuma alındım. Acil doktoru bu bebek hiç 39 haftalık gibi değil 1 ay geride kalmış neden şimdiye kadar doğum gerçekleşmedi anne karnında ölmesini mi beklediler dedi. Sezeryan doğum yaptım. Doğum anında ne ile karşılaşacağımı bilmiyordum. Bebeğim down sendromumu mu? Mikrosefali mi? Çok mu küçük küvöze girecek mi? Ben bunları düşünürken bir ses duydum. Aman allahım benim miniğim ağlıyordu.. Benim bebeğimm, canım, ciğerim, evladımmm. iyi mi o iyimi diye ağlamaya başladım.. tansiyonum yükseldi ameliyat yerimde kan fıştırmaya başladı, yukarıdaki ışıktan yansıyordu. Herkes panik oldu beni sakinleştirmeye çalıştılar. Gözüm karardı midem bulandı ama ben sadece bebeğimi merak ediyordum.. bebeğim iyi mi ? İyi mi diye ameliyathanede sesim yankılanıyordu.. bebeğimi doktor muayne edip hemen yanıma getirdiler. Bebeğin çok sağlıklı sadece biraz minik doğdu dedi doktor amcası.. minicik yanakları benim yanağıma deyince sustu minik kuzum. Ağzını yanağıma dönüp emmeye çalıştı. Ahh benim hasretimm özlemimm diye ben ağlamaya devam ediyordum. bebeğimi alıp götürdüler babasıyla kavuştu, sonrada ben gittim yanlarına. Eşimin gözleri yine kırmızı kırmızıydı.. bu seferde mutluluktan ağlamıştı.. kucağında kızımızla beni beklemişler bu sefer. O kadar güzel bir bebek ki eşimin kopyası sanki. Eşime sana benziyor dedikçe havalara uçuyor. 39 haftalık 2200 gram bir bebişimiz oldu. Çok şükür sağlıklı hamileliğim zehir oldu evet ama varsın olsun.. bebeğimi sağlıkla kucağıma aldım ya gerisi boş.
Allahım isteyen herkese nasip etsin inşallah. Benim yavrum şimdi yanımdaysa sizinde olur asla umudunuzu kaybetmeyin. Burda tanıdığım dualarıma aldığım dostlarım rabbim sizide güldürsün en kısa vakitte.@Brccck @gofretlisut @hm güzel haberlerinizi bekliyorum canlarım
Ablacim hem cok gecmis olsun önceki yasadigin kötü tecrübelerin icin hemde allah anali babali büyütsün insallah su gibi ömrü saglikli olsun ❤Merhaba kızlar. Birgün buraya yazmayı hep hayal etmiştim, inanıyordum mutluluğumu paylaşacağım günü bekliyordum. Bazılarınız belki bir kaç yorumumu görmüş karşılaşmıştır. Bazılarınızlada yollarımız daha hiç kesişmemiştir. Benim hikayem çok uzun bid hikaye. Umarım sizi sıkmadan anlatabilirim. Belki umutsuzca bekleyen, geceleri herkesten gizli gözyaşı döken arkadaşlarıma umut olurum...
Ben 8 yıllık evli bur bayanım. Evliliğimin başından beri hep çocuk sahibi olmak istedim. Bulunduğum ilde gittiğim doktorlar eşimde de bende de problem olmadığını söylediler hep. Bize konulan tanı " Açıklanamayan kısırlık"tı... bulunduğum ilde 1 yıl boyunca şumurta takipleri çatlatma iğneleri vurundum sonuç alamadık. 2 kerede aşılama denedik yine olmadı. Evliliğimin 4. Yılında ben 24 eşim 27 yaşında iken ilk tüp bebek denememizi yapmak için ankarada tüp bebek merkezi ve doktor arayışına girdik.
1. TÜP BEBEK DENEMESİ
Ankara hrs kadın doğum hastanesinde prof. Murat sönmezer diye bur doktor bulduk. Gittik görüştük bizden bazı testler istedi. Bende kan pıhtılaşması olduğunu ama bunun gebe kalmaya engel olmadığı söylendi. Fakat eşimin sperm sonuçlarına göre morfoloji 0 çıktı ( ki daha önce hep 8 -10) çıkıyordu. Doktor bey bu sonuca göre "70 yıl bekleseniz sizin çocuğunuz olmaz hemen tüp bebek denemelisiniz vakit kaybetmeyin " dedi. Eşimle o an göz göze geldiğimizi hatırlıyorum. İçimden ona sarılıp biz el ele verince herşeyin üstesinden geliriz demek istedim. Ve biz tedaviye başladık. Umutsuz ve korku doluyduk. İlaç ve iğneleri kullandım opu günü 25 tane yumurta toplandı. Fakat 5. Güne sadece 1 iyi kalite, 1 kötü kalite blast embriyo kaldı ve hemen taze transfer edildi. Neden bu kadar az embriyo kaldığını sorduğumuzda yumurtaların çok kalitesiz olduğu söylendi. Bir yıkımda ben yaşamıştım.. sonuç olarak transferin 10. Gün sonunda negatif sonucu aldık. Zaten bu psikoloji ile pozitif olması imkansızdı.
2. TÜP BEBEK DENEMESİ
Birinci denemeden o kadar perişan bir şekilde çıkmıştık ki. Tüp bebek bizim için çok büyük bir olaydı. Ve tüp bebekle bile hamile kalamamıştım galiba hiç kalamayacaktım. Benim evimden çocuk sesleri hiç yükselmeyecekti. Ama evlat hasreti o kadar ağır basıyordu ki 2. Kez eşimle el ele verip Ankaranın yolunu tuttuk. Bu sefer bir tanıdığımızın önerisi ile Gürgan klinik prof. Timur gürgana gittik. Burda herşey tozpembeydi. Biz çok kolay bir hastaydık. Yumurta var sperm var çok basit işimiz dediler. Yine yumurta toplandı bu sefer embriyolar 5. Güne bile gitmeden 3. Gün orta kalite 2 embriyo transfer edildi. Yine taze transferdi. Ve geriye hiç embriyo kalmamıştı. 10 gün boyunca sabırla bekledim. Allahım insanlardan bıktım artık hiç hamile bile kalamadım. Düşük yapsam kürtaj olsam bile bir umut olur. İnsanlar hamile kalabildiğimi görür en azından kısır olmadığımı gösteririm onlara diye ağlıyordum sabahlara kadar. Bu sefer ki denememiz de ilk beta hcg 7. Gün 4 ile başladık. Umutsuz embriyom bana tutunmuştu ve 2 günde bir değerim artıyordu. Fakat düşük başladığı için bizi çok yıpratmıştı. Transferden 1 ay sonra keseyi ancak görmüştük fakat sağlıklı bir gebelik değildi. Tüpün tam ucuna tutunmuştu. Ya tüpe kaçıp dış gebelik olacaktı. Yada düşecekti. Ve düşük yaptım. Ama içimde parça kaldığı içinde kürtaj oldum. Farkında olmadan bilinçsiz ettiğim duam kabul olmuştu aslında... Ve ben yine kucağı boş kalakalmıştım ortada.
3. TÜP BEBEK DENEMESİ
Merkez değiştirmek istemedik bu sefer yine aynı yerde denemeye devam ettik. Sonuçta 1 kere pozitifi görmüştük yine görürdük.. Bu denemadede 3. Gün embriyosu taze transfer oldu ve gelişimi devam eden 1 tanede 5. Gün embriyosu dondurulmuştu. Taze transfer sonucu negatif sonuçlandı. Bu sefer canımız fazla yanmadı. Çünkü alışmıştık güzel şeyler duymamaya. Ben anne olabileceğimi artık hiç sanmıyordum. Sadece daha sonra pişman olmamak için denemeler yapıyordum..
4. TÜP BEBEK DENEMESİ
3. Denemeden kalan bir tane 5. Gün embriyosunu transfer oldum. İlk defa dondurulmuş embriyo transfer edilmişti. Kimyasal gebelik oluştu. Beta hcg önce 20 daha sonra 7 çıktı ve adet oldum. Ve ben yine kucağı boş, gözü yaşlı kalakaldım..
5. TÜP BEBEK DENEMESİ
Belki ben yazarken siz okurken çok kolay geliyor ama o kadar zordu ki.. her opu'dün çıkışımda eşimin kızarmış gözlerini görmek, rahim filmleri, histeroskopiler... daha neler neler... Biz yine el ele verdik 5. Deneme için Ankara bahçeci Berfu Demirin yolunu tuttuk. Berfu hoca geçmiş tedavilerimizi dinleyince 4 kere olmamış yine olmayabilir ama ben elimden gelenin en iyisini yaparım dedi. Benim bağışıklığımdan şüphelendi ve cd56 testi yaptı çok yüksek çıktı. Vücudun bebeği kabul etmiyor dışarı atıyor bunun için bağışıklığını bastırıcaz serum tedavisi uygulayacağız dedi. Benim yine 2 tane 5. Gün blast embriyom oluştu. Dondurulmuş transfer edildi ve şükürler olsun minik kızım bana tutundu. 7 yılın sonunda hamileydim. Anne ve baba oluyorduk
GEBELİK SÜRECİM...
İlk 12 haftam o kadar güzeldi ki hiç midem bile bulanmıyor hiçbirşeyden tiksinmiyordum. Taki 12. Haftada 2li tarama testim riskli çıkana kadar. Doktor o kadar kötü konuştu ki benimle. Bebeği aldırabileceğimi, devletin böyle bir hak tanıdığını söyledi.. Dünyam başıma yıkıldı. Yıllarca hastane köşelerinde evlat sahibi olmak için şifa aramıştım. Fakat evladımın hasta olduğunu düşünmek bile tüm yılların acısından daha çoktu sanki. Ne olursa olsun ben bu bebeği istiyordum ama yine yüreğime düşmüştü bir ateş daha... 21. Haftaya kadar detaylı ultrasonu sabırla bekledim dualar ettim. Çok şükür bir sorun yoktu.. Fakat 2li tarama sonucuna bakan perinatolog yüksek tansiyon, preeklemsi, gelişim geriliği gibi şeyler yaşayabilirsin çok sıkı takip altında olmalısın dedi. Dediği gibi de 26. Haftadan sonra yüksek tansiyon problemim başladı ve bebeğimin gelişimi çok yavaşladı. 33. Haftada ciğer geliştirici iğne atındım. Bebeğim zayıf ve minyon olacaktı bu doktorlar için problem değildi. Bende sorun etmiyordum. Fakat bebeğimin baş çevrezi 3 4 hafta geride kaldı bu daha tehlikeli bişeydi. Mikrosefali gibi bir hastalık çıktı bu seferde karşıma. Araştırıyordum ve mikrosefali olan bebekler çok hareket etmizmiş ve benim kızımda çok az hareket ederdi. Hiç tekme bile atmazdı bana. Gözyaşım hiç dinmiyordu. Ama çevremdeki hiçkimseye belli etmemeye çalışıyordum ama içim yanıyordu.38+5te yine yüksek tansiyon ve bebeğimin 6 7 saattir hareket etmemesi üzerine acile gittim ve hemen doğuma alındım. Acil doktoru bu bebek hiç 39 haftalık gibi değil 1 ay geride kalmış neden şimdiye kadar doğum gerçekleşmedi anne karnında ölmesini mi beklediler dedi. Sezeryan doğum yaptım. Doğum anında ne ile karşılaşacağımı bilmiyordum. Bebeğim down sendromumu mu? Mikrosefali mi? Çok mu küçük küvöze girecek mi? Ben bunları düşünürken bir ses duydum. Aman allahım benim miniğim ağlıyordu.. Benim bebeğimm, canım, ciğerim, evladımmm. iyi mi o iyimi diye ağlamaya başladım.. tansiyonum yükseldi ameliyat yerimde kan fıştırmaya başladı, yukarıdaki ışıktan yansıyordu. Herkes panik oldu beni sakinleştirmeye çalıştılar. Gözüm karardı midem bulandı ama ben sadece bebeğimi merak ediyordum.. bebeğim iyi mi ? İyi mi diye ameliyathanede sesim yankılanıyordu.. bebeğimi doktor muayne edip hemen yanıma getirdiler. Bebeğin çok sağlıklı sadece biraz minik doğdu dedi doktor amcası.. minicik yanakları benim yanağıma deyince sustu minik kuzum. Ağzını yanağıma dönüp emmeye çalıştı. Ahh benim hasretimm özlemimm diye ben ağlamaya devam ediyordum. bebeğimi alıp götürdüler babasıyla kavuştu, sonrada ben gittim yanlarına. Eşimin gözleri yine kırmızı kırmızıydı.. bu seferde mutluluktan ağlamıştı.. kucağında kızımızla beni beklemişler bu sefer. O kadar güzel bir bebek ki eşimin kopyası sanki. Eşime sana benziyor dedikçe havalara uçuyor. 39 haftalık 2200 gram bir bebişimiz oldu. Çok şükür sağlıklı hamileliğim zehir oldu evet ama varsın olsun.. bebeğimi sağlıkla kucağıma aldım ya gerisi boş.
Allahım isteyen herkese nasip etsin inşallah. Benim yavrum şimdi yanımdaysa sizinde olur asla umudunuzu kaybetmeyin. Burda tanıdığım dualarıma aldığım dostlarım rabbim sizide güldürsün en kısa vakitte.@Brccck @gofretlisut @hm güzel haberlerinizi bekliyorum canlarım
Sizin adınıza çok sevindim hayırlı olsun bende 3 aşılama oldum tutmadı eşimde de bende de sıkıntı yok tüp bebeğe de imkanım yok o yüzden tedaviyi bıraktım elbet bi gün olur umuduyla kendi haline bıraktık böylesi bizim için daha iyi en azından kafamız rahat olur böyle sıkıntımız yokken bu kadar acele etmemize panik stres yapmamıza gerek yok dedik ve bu kararı verdik yaşımız çok da ileri değil eşim 31 yaş ben 24 yaşındayımMerhaba kızlar. Birgün buraya yazmayı hep hayal etmiştim, inanıyordum mutluluğumu paylaşacağım günü bekliyordum. Bazılarınız belki bir kaç yorumumu görmüş karşılaşmıştır. Bazılarınızlada yollarımız daha hiç kesişmemiştir. Benim hikayem çok uzun bid hikaye. Umarım sizi sıkmadan anlatabilirim. Belki umutsuzca bekleyen, geceleri herkesten gizli gözyaşı döken arkadaşlarıma umut olurum...
Ben 8 yıllık evli bur bayanım. Evliliğimin başından beri hep çocuk sahibi olmak istedim. Bulunduğum ilde gittiğim doktorlar eşimde de bende de problem olmadığını söylediler hep. Bize konulan tanı " Açıklanamayan kısırlık"tı... bulunduğum ilde 1 yıl boyunca şumurta takipleri çatlatma iğneleri vurundum sonuç alamadık. 2 kerede aşılama denedik yine olmadı. Evliliğimin 4. Yılında ben 24 eşim 27 yaşında iken ilk tüp bebek denememizi yapmak için ankarada tüp bebek merkezi ve doktor arayışına girdik.
1. TÜP BEBEK DENEMESİ
Ankara hrs kadın doğum hastanesinde prof. Murat sönmezer diye bur doktor bulduk. Gittik görüştük bizden bazı testler istedi. Bende kan pıhtılaşması olduğunu ama bunun gebe kalmaya engel olmadığı söylendi. Fakat eşimin sperm sonuçlarına göre morfoloji 0 çıktı ( ki daha önce hep 8 -10) çıkıyordu. Doktor bey bu sonuca göre "70 yıl bekleseniz sizin çocuğunuz olmaz hemen tüp bebek denemelisiniz vakit kaybetmeyin " dedi. Eşimle o an göz göze geldiğimizi hatırlıyorum. İçimden ona sarılıp biz el ele verince herşeyin üstesinden geliriz demek istedim. Ve biz tedaviye başladık. Umutsuz ve korku doluyduk. İlaç ve iğneleri kullandım opu günü 25 tane yumurta toplandı. Fakat 5. Güne sadece 1 iyi kalite, 1 kötü kalite blast embriyo kaldı ve hemen taze transfer edildi. Neden bu kadar az embriyo kaldığını sorduğumuzda yumurtaların çok kalitesiz olduğu söylendi. Bir yıkımda ben yaşamıştım.. sonuç olarak transferin 10. Gün sonunda negatif sonucu aldık. Zaten bu psikoloji ile pozitif olması imkansızdı.
2. TÜP BEBEK DENEMESİ
Birinci denemeden o kadar perişan bir şekilde çıkmıştık ki. Tüp bebek bizim için çok büyük bir olaydı. Ve tüp bebekle bile hamile kalamamıştım galiba hiç kalamayacaktım. Benim evimden çocuk sesleri hiç yükselmeyecekti. Ama evlat hasreti o kadar ağır basıyordu ki 2. Kez eşimle el ele verip Ankaranın yolunu tuttuk. Bu sefer bir tanıdığımızın önerisi ile Gürgan klinik prof. Timur gürgana gittik. Burda herşey tozpembeydi. Biz çok kolay bir hastaydık. Yumurta var sperm var çok basit işimiz dediler. Yine yumurta toplandı bu sefer embriyolar 5. Güne bile gitmeden 3. Gün orta kalite 2 embriyo transfer edildi. Yine taze transferdi. Ve geriye hiç embriyo kalmamıştı. 10 gün boyunca sabırla bekledim. Allahım insanlardan bıktım artık hiç hamile bile kalamadım. Düşük yapsam kürtaj olsam bile bir umut olur. İnsanlar hamile kalabildiğimi görür en azından kısır olmadığımı gösteririm onlara diye ağlıyordum sabahlara kadar. Bu sefer ki denememiz de ilk beta hcg 7. Gün 4 ile başladık. Umutsuz embriyom bana tutunmuştu ve 2 günde bir değerim artıyordu. Fakat düşük başladığı için bizi çok yıpratmıştı. Transferden 1 ay sonra keseyi ancak görmüştük fakat sağlıklı bir gebelik değildi. Tüpün tam ucuna tutunmuştu. Ya tüpe kaçıp dış gebelik olacaktı. Yada düşecekti. Ve düşük yaptım. Ama içimde parça kaldığı içinde kürtaj oldum. Farkında olmadan bilinçsiz ettiğim duam kabul olmuştu aslında... Ve ben yine kucağı boş kalakalmıştım ortada.
3. TÜP BEBEK DENEMESİ
Merkez değiştirmek istemedik bu sefer yine aynı yerde denemeye devam ettik. Sonuçta 1 kere pozitifi görmüştük yine görürdük.. Bu denemadede 3. Gün embriyosu taze transfer oldu ve gelişimi devam eden 1 tanede 5. Gün embriyosu dondurulmuştu. Taze transfer sonucu negatif sonuçlandı. Bu sefer canımız fazla yanmadı. Çünkü alışmıştık güzel şeyler duymamaya. Ben anne olabileceğimi artık hiç sanmıyordum. Sadece daha sonra pişman olmamak için denemeler yapıyordum..
4. TÜP BEBEK DENEMESİ
3. Denemeden kalan bir tane 5. Gün embriyosunu transfer oldum. İlk defa dondurulmuş embriyo transfer edilmişti. Kimyasal gebelik oluştu. Beta hcg önce 20 daha sonra 7 çıktı ve adet oldum. Ve ben yine kucağı boş, gözü yaşlı kalakaldım..
5. TÜP BEBEK DENEMESİ
Belki ben yazarken siz okurken çok kolay geliyor ama o kadar zordu ki.. her opu'dün çıkışımda eşimin kızarmış gözlerini görmek, rahim filmleri, histeroskopiler... daha neler neler... Biz yine el ele verdik 5. Deneme için Ankara bahçeci Berfu Demirin yolunu tuttuk. Berfu hoca geçmiş tedavilerimizi dinleyince 4 kere olmamış yine olmayabilir ama ben elimden gelenin en iyisini yaparım dedi. Benim bağışıklığımdan şüphelendi ve cd56 testi yaptı çok yüksek çıktı. Vücudun bebeği kabul etmiyor dışarı atıyor bunun için bağışıklığını bastırıcaz serum tedavisi uygulayacağız dedi. Benim yine 2 tane 5. Gün blast embriyom oluştu. Dondurulmuş transfer edildi ve şükürler olsun minik kızım bana tutundu. 7 yılın sonunda hamileydim. Anne ve baba oluyorduk
GEBELİK SÜRECİM...
İlk 12 haftam o kadar güzeldi ki hiç midem bile bulanmıyor hiçbirşeyden tiksinmiyordum. Taki 12. Haftada 2li tarama testim riskli çıkana kadar. Doktor o kadar kötü konuştu ki benimle. Bebeği aldırabileceğimi, devletin böyle bir hak tanıdığını söyledi.. Dünyam başıma yıkıldı. Yıllarca hastane köşelerinde evlat sahibi olmak için şifa aramıştım. Fakat evladımın hasta olduğunu düşünmek bile tüm yılların acısından daha çoktu sanki. Ne olursa olsun ben bu bebeği istiyordum ama yine yüreğime düşmüştü bir ateş daha... 21. Haftaya kadar detaylı ultrasonu sabırla bekledim dualar ettim. Çok şükür bir sorun yoktu.. Fakat 2li tarama sonucuna bakan perinatolog yüksek tansiyon, preeklemsi, gelişim geriliği gibi şeyler yaşayabilirsin çok sıkı takip altında olmalısın dedi. Dediği gibi de 26. Haftadan sonra yüksek tansiyon problemim başladı ve bebeğimin gelişimi çok yavaşladı. 33. Haftada ciğer geliştirici iğne atındım. Bebeğim zayıf ve minyon olacaktı bu doktorlar için problem değildi. Bende sorun etmiyordum. Fakat bebeğimin baş çevrezi 3 4 hafta geride kaldı bu daha tehlikeli bişeydi. Mikrosefali gibi bir hastalık çıktı bu seferde karşıma. Araştırıyordum ve mikrosefali olan bebekler çok hareket etmizmiş ve benim kızımda çok az hareket ederdi. Hiç tekme bile atmazdı bana. Gözyaşım hiç dinmiyordu. Ama çevremdeki hiçkimseye belli etmemeye çalışıyordum ama içim yanıyordu.38+5te yine yüksek tansiyon ve bebeğimin 6 7 saattir hareket etmemesi üzerine acile gittim ve hemen doğuma alındım. Acil doktoru bu bebek hiç 39 haftalık gibi değil 1 ay geride kalmış neden şimdiye kadar doğum gerçekleşmedi anne karnında ölmesini mi beklediler dedi. Sezeryan doğum yaptım. Doğum anında ne ile karşılaşacağımı bilmiyordum. Bebeğim down sendromumu mu? Mikrosefali mi? Çok mu küçük küvöze girecek mi? Ben bunları düşünürken bir ses duydum. Aman allahım benim miniğim ağlıyordu.. Benim bebeğimm, canım, ciğerim, evladımmm. iyi mi o iyimi diye ağlamaya başladım.. tansiyonum yükseldi ameliyat yerimde kan fıştırmaya başladı, yukarıdaki ışıktan yansıyordu. Herkes panik oldu beni sakinleştirmeye çalıştılar. Gözüm karardı midem bulandı ama ben sadece bebeğimi merak ediyordum.. bebeğim iyi mi ? İyi mi diye ameliyathanede sesim yankılanıyordu.. bebeğimi doktor muayne edip hemen yanıma getirdiler. Bebeğin çok sağlıklı sadece biraz minik doğdu dedi doktor amcası.. minicik yanakları benim yanağıma deyince sustu minik kuzum. Ağzını yanağıma dönüp emmeye çalıştı. Ahh benim hasretimm özlemimm diye ben ağlamaya devam ediyordum. bebeğimi alıp götürdüler babasıyla kavuştu, sonrada ben gittim yanlarına. Eşimin gözleri yine kırmızı kırmızıydı.. bu seferde mutluluktan ağlamıştı.. kucağında kızımızla beni beklemişler bu sefer. O kadar güzel bir bebek ki eşimin kopyası sanki. Eşime sana benziyor dedikçe havalara uçuyor. 39 haftalık 2200 gram bir bebişimiz oldu. Çok şükür sağlıklı hamileliğim zehir oldu evet ama varsın olsun.. bebeğimi sağlıkla kucağıma aldım ya gerisi boş.
Allahım isteyen herkese nasip etsin inşallah. Benim yavrum şimdi yanımdaysa sizinde olur asla umudunuzu kaybetmeyin. Burda tanıdığım dualarıma aldığım dostlarım rabbim sizide güldürsün en kısa vakitte.@Brccck @gofretlisut @hm güzel haberlerinizi bekliyorum canlarım
YaaaaMerhaba kızlar. Birgün buraya yazmayı hep hayal etmiştim, inanıyordum mutluluğumu paylaşacağım günü bekliyordum. Bazılarınız belki bir kaç yorumumu görmüş karşılaşmıştır. Bazılarınızlada yollarımız daha hiç kesişmemiştir. Benim hikayem çok uzun bid hikaye. Umarım sizi sıkmadan anlatabilirim. Belki umutsuzca bekleyen, geceleri herkesten gizli gözyaşı döken arkadaşlarıma umut olurum...
Ben 8 yıllık evli bur bayanım. Evliliğimin başından beri hep çocuk sahibi olmak istedim. Bulunduğum ilde gittiğim doktorlar eşimde de bende de problem olmadığını söylediler hep. Bize konulan tanı " Açıklanamayan kısırlık"tı... bulunduğum ilde 1 yıl boyunca şumurta takipleri çatlatma iğneleri vurundum sonuç alamadık. 2 kerede aşılama denedik yine olmadı. Evliliğimin 4. Yılında ben 24 eşim 27 yaşında iken ilk tüp bebek denememizi yapmak için ankarada tüp bebek merkezi ve doktor arayışına girdik.
1. TÜP BEBEK DENEMESİ
Ankara hrs kadın doğum hastanesinde prof. Murat sönmezer diye bur doktor bulduk. Gittik görüştük bizden bazı testler istedi. Bende kan pıhtılaşması olduğunu ama bunun gebe kalmaya engel olmadığı söylendi. Fakat eşimin sperm sonuçlarına göre morfoloji 0 çıktı ( ki daha önce hep 8 -10) çıkıyordu. Doktor bey bu sonuca göre "70 yıl bekleseniz sizin çocuğunuz olmaz hemen tüp bebek denemelisiniz vakit kaybetmeyin " dedi. Eşimle o an göz göze geldiğimizi hatırlıyorum. İçimden ona sarılıp biz el ele verince herşeyin üstesinden geliriz demek istedim. Ve biz tedaviye başladık. Umutsuz ve korku doluyduk. İlaç ve iğneleri kullandım opu günü 25 tane yumurta toplandı. Fakat 5. Güne sadece 1 iyi kalite, 1 kötü kalite blast embriyo kaldı ve hemen taze transfer edildi. Neden bu kadar az embriyo kaldığını sorduğumuzda yumurtaların çok kalitesiz olduğu söylendi. Bir yıkımda ben yaşamıştım.. sonuç olarak transferin 10. Gün sonunda negatif sonucu aldık. Zaten bu psikoloji ile pozitif olması imkansızdı.
2. TÜP BEBEK DENEMESİ
Birinci denemeden o kadar perişan bir şekilde çıkmıştık ki. Tüp bebek bizim için çok büyük bir olaydı. Ve tüp bebekle bile hamile kalamamıştım galiba hiç kalamayacaktım. Benim evimden çocuk sesleri hiç yükselmeyecekti. Ama evlat hasreti o kadar ağır basıyordu ki 2. Kez eşimle el ele verip Ankaranın yolunu tuttuk. Bu sefer bir tanıdığımızın önerisi ile Gürgan klinik prof. Timur gürgana gittik. Burda herşey tozpembeydi. Biz çok kolay bir hastaydık. Yumurta var sperm var çok basit işimiz dediler. Yine yumurta toplandı bu sefer embriyolar 5. Güne bile gitmeden 3. Gün orta kalite 2 embriyo transfer edildi. Yine taze transferdi. Ve geriye hiç embriyo kalmamıştı. 10 gün boyunca sabırla bekledim. Allahım insanlardan bıktım artık hiç hamile bile kalamadım. Düşük yapsam kürtaj olsam bile bir umut olur. İnsanlar hamile kalabildiğimi görür en azından kısır olmadığımı gösteririm onlara diye ağlıyordum sabahlara kadar. Bu sefer ki denememiz de ilk beta hcg 7. Gün 4 ile başladık. Umutsuz embriyom bana tutunmuştu ve 2 günde bir değerim artıyordu. Fakat düşük başladığı için bizi çok yıpratmıştı. Transferden 1 ay sonra keseyi ancak görmüştük fakat sağlıklı bir gebelik değildi. Tüpün tam ucuna tutunmuştu. Ya tüpe kaçıp dış gebelik olacaktı. Yada düşecekti. Ve düşük yaptım. Ama içimde parça kaldığı içinde kürtaj oldum. Farkında olmadan bilinçsiz ettiğim duam kabul olmuştu aslında... Ve ben yine kucağı boş kalakalmıştım ortada.
3. TÜP BEBEK DENEMESİ
Merkez değiştirmek istemedik bu sefer yine aynı yerde denemeye devam ettik. Sonuçta 1 kere pozitifi görmüştük yine görürdük.. Bu denemadede 3. Gün embriyosu taze transfer oldu ve gelişimi devam eden 1 tanede 5. Gün embriyosu dondurulmuştu. Taze transfer sonucu negatif sonuçlandı. Bu sefer canımız fazla yanmadı. Çünkü alışmıştık güzel şeyler duymamaya. Ben anne olabileceğimi artık hiç sanmıyordum. Sadece daha sonra pişman olmamak için denemeler yapıyordum..
4. TÜP BEBEK DENEMESİ
3. Denemeden kalan bir tane 5. Gün embriyosunu transfer oldum. İlk defa dondurulmuş embriyo transfer edilmişti. Kimyasal gebelik oluştu. Beta hcg önce 20 daha sonra 7 çıktı ve adet oldum. Ve ben yine kucağı boş, gözü yaşlı kalakaldım..
5. TÜP BEBEK DENEMESİ
Belki ben yazarken siz okurken çok kolay geliyor ama o kadar zordu ki.. her opu'dün çıkışımda eşimin kızarmış gözlerini görmek, rahim filmleri, histeroskopiler... daha neler neler... Biz yine el ele verdik 5. Deneme için Ankara bahçeci Berfu Demirin yolunu tuttuk. Berfu hoca geçmiş tedavilerimizi dinleyince 4 kere olmamış yine olmayabilir ama ben elimden gelenin en iyisini yaparım dedi. Benim bağışıklığımdan şüphelendi ve cd56 testi yaptı çok yüksek çıktı. Vücudun bebeği kabul etmiyor dışarı atıyor bunun için bağışıklığını bastırıcaz serum tedavisi uygulayacağız dedi. Benim yine 2 tane 5. Gün blast embriyom oluştu. Dondurulmuş transfer edildi ve şükürler olsun minik kızım bana tutundu. 7 yılın sonunda hamileydim. Anne ve baba oluyorduk
GEBELİK SÜRECİM...
İlk 12 haftam o kadar güzeldi ki hiç midem bile bulanmıyor hiçbirşeyden tiksinmiyordum. Taki 12. Haftada 2li tarama testim riskli çıkana kadar. Doktor o kadar kötü konuştu ki benimle. Bebeği aldırabileceğimi, devletin böyle bir hak tanıdığını söyledi.. Dünyam başıma yıkıldı. Yıllarca hastane köşelerinde evlat sahibi olmak için şifa aramıştım. Fakat evladımın hasta olduğunu düşünmek bile tüm yılların acısından daha çoktu sanki. Ne olursa olsun ben bu bebeği istiyordum ama yine yüreğime düşmüştü bir ateş daha... 21. Haftaya kadar detaylı ultrasonu sabırla bekledim dualar ettim. Çok şükür bir sorun yoktu.. Fakat 2li tarama sonucuna bakan perinatolog yüksek tansiyon, preeklemsi, gelişim geriliği gibi şeyler yaşayabilirsin çok sıkı takip altında olmalısın dedi. Dediği gibi de 26. Haftadan sonra yüksek tansiyon problemim başladı ve bebeğimin gelişimi çok yavaşladı. 33. Haftada ciğer geliştirici iğne atındım. Bebeğim zayıf ve minyon olacaktı bu doktorlar için problem değildi. Bende sorun etmiyordum. Fakat bebeğimin baş çevrezi 3 4 hafta geride kaldı bu daha tehlikeli bişeydi. Mikrosefali gibi bir hastalık çıktı bu seferde karşıma. Araştırıyordum ve mikrosefali olan bebekler çok hareket etmizmiş ve benim kızımda çok az hareket ederdi. Hiç tekme bile atmazdı bana. Gözyaşım hiç dinmiyordu. Ama çevremdeki hiçkimseye belli etmemeye çalışıyordum ama içim yanıyordu.38+5te yine yüksek tansiyon ve bebeğimin 6 7 saattir hareket etmemesi üzerine acile gittim ve hemen doğuma alındım. Acil doktoru bu bebek hiç 39 haftalık gibi değil 1 ay geride kalmış neden şimdiye kadar doğum gerçekleşmedi anne karnında ölmesini mi beklediler dedi. Sezeryan doğum yaptım. Doğum anında ne ile karşılaşacağımı bilmiyordum. Bebeğim down sendromumu mu? Mikrosefali mi? Çok mu küçük küvöze girecek mi? Ben bunları düşünürken bir ses duydum. Aman allahım benim miniğim ağlıyordu.. Benim bebeğimm, canım, ciğerim, evladımmm. iyi mi o iyimi diye ağlamaya başladım.. tansiyonum yükseldi ameliyat yerimde kan fıştırmaya başladı, yukarıdaki ışıktan yansıyordu. Herkes panik oldu beni sakinleştirmeye çalıştılar. Gözüm karardı midem bulandı ama ben sadece bebeğimi merak ediyordum.. bebeğim iyi mi ? İyi mi diye ameliyathanede sesim yankılanıyordu.. bebeğimi doktor muayne edip hemen yanıma getirdiler. Bebeğin çok sağlıklı sadece biraz minik doğdu dedi doktor amcası.. minicik yanakları benim yanağıma deyince sustu minik kuzum. Ağzını yanağıma dönüp emmeye çalıştı. Ahh benim hasretimm özlemimm diye ben ağlamaya devam ediyordum. bebeğimi alıp götürdüler babasıyla kavuştu, sonrada ben gittim yanlarına. Eşimin gözleri yine kırmızı kırmızıydı.. bu seferde mutluluktan ağlamıştı.. kucağında kızımızla beni beklemişler bu sefer. O kadar güzel bir bebek ki eşimin kopyası sanki. Eşime sana benziyor dedikçe havalara uçuyor. 39 haftalık 2200 gram bir bebişimiz oldu. Çok şükür sağlıklı hamileliğim zehir oldu evet ama varsın olsun.. bebeğimi sağlıkla kucağıma aldım ya gerisi boş.
Allahım isteyen herkese nasip etsin inşallah. Benim yavrum şimdi yanımdaysa sizinde olur asla umudunuzu kaybetmeyin. Burda tanıdığım dualarıma aldığım dostlarım rabbim sizide güldürsün en kısa vakitte.@Brccck @gofretlisut @hm güzel haberlerinizi bekliyorum canlarım
Ağlayarak okudum ama son bana o kadar mutlu etti ki.hayirli olsun cnm. Bende tup bebek tedavideyim. Ilk transferde pozitif gordum. Kese gorduk...kalp ateśı duyduk... 10 haftalik olduk. 10 havftada bebeğim kalpi durdu ve kurtaj oldum. Şuan ikinci transfer için hazilrlik başladik.2 tane dondurulmuş 5 günluk embryo var. 3 gun sonra kontrolum var. Transfer gunu beli olucak. Inşallah bu sefer her şey daha iyi olur ver guzel sonuç alicam.Merhaba kızlar. Birgün buraya yazmayı hep hayal etmiştim, inanıyordum mutluluğumu paylaşacağım günü bekliyordum. Bazılarınız belki bir kaç yorumumu görmüş karşılaşmıştır. Bazılarınızlada yollarımız daha hiç kesişmemiştir. Benim hikayem çok uzun bid hikaye. Umarım sizi sıkmadan anlatabilirim. Belki umutsuzca bekleyen, geceleri herkesten gizli gözyaşı döken arkadaşlarıma umut olurum...
Ben 8 yıllık evli bur bayanım. Evliliğimin başından beri hep çocuk sahibi olmak istedim. Bulunduğum ilde gittiğim doktorlar eşimde de bende de problem olmadığını söylediler hep. Bize konulan tanı " Açıklanamayan kısırlık"tı... bulunduğum ilde 1 yıl boyunca şumurta takipleri çatlatma iğneleri vurundum sonuç alamadık. 2 kerede aşılama denedik yine olmadı. Evliliğimin 4. Yılında ben 24 eşim 27 yaşında iken ilk tüp bebek denememizi yapmak için ankarada tüp bebek merkezi ve doktor arayışına girdik.
1. TÜP BEBEK DENEMESİ
Ankara hrs kadın doğum hastanesinde prof. Murat sönmezer diye bur doktor bulduk. Gittik görüştük bizden bazı testler istedi. Bende kan pıhtılaşması olduğunu ama bunun gebe kalmaya engel olmadığı söylendi. Fakat eşimin sperm sonuçlarına göre morfoloji 0 çıktı ( ki daha önce hep 8 -10) çıkıyordu. Doktor bey bu sonuca göre "70 yıl bekleseniz sizin çocuğunuz olmaz hemen tüp bebek denemelisiniz vakit kaybetmeyin " dedi. Eşimle o an göz göze geldiğimizi hatırlıyorum. İçimden ona sarılıp biz el ele verince herşeyin üstesinden geliriz demek istedim. Ve biz tedaviye başladık. Umutsuz ve korku doluyduk. İlaç ve iğneleri kullandım opu günü 25 tane yumurta toplandı. Fakat 5. Güne sadece 1 iyi kalite, 1 kötü kalite blast embriyo kaldı ve hemen taze transfer edildi. Neden bu kadar az embriyo kaldığını sorduğumuzda yumurtaların çok kalitesiz olduğu söylendi. Bir yıkımda ben yaşamıştım.. sonuç olarak transferin 10. Gün sonunda negatif sonucu aldık. Zaten bu psikoloji ile pozitif olması imkansızdı.
2. TÜP BEBEK DENEMESİ
Birinci denemeden o kadar perişan bir şekilde çıkmıştık ki. Tüp bebek bizim için çok büyük bir olaydı. Ve tüp bebekle bile hamile kalamamıştım galiba hiç kalamayacaktım. Benim evimden çocuk sesleri hiç yükselmeyecekti. Ama evlat hasreti o kadar ağır basıyordu ki 2. Kez eşimle el ele verip Ankaranın yolunu tuttuk. Bu sefer bir tanıdığımızın önerisi ile Gürgan klinik prof. Timur gürgana gittik. Burda herşey tozpembeydi. Biz çok kolay bir hastaydık. Yumurta var sperm var çok basit işimiz dediler. Yine yumurta toplandı bu sefer embriyolar 5. Güne bile gitmeden 3. Gün orta kalite 2 embriyo transfer edildi. Yine taze transferdi. Ve geriye hiç embriyo kalmamıştı. 10 gün boyunca sabırla bekledim. Allahım insanlardan bıktım artık hiç hamile bile kalamadım. Düşük yapsam kürtaj olsam bile bir umut olur. İnsanlar hamile kalabildiğimi görür en azından kısır olmadığımı gösteririm onlara diye ağlıyordum sabahlara kadar. Bu sefer ki denememiz de ilk beta hcg 7. Gün 4 ile başladık. Umutsuz embriyom bana tutunmuştu ve 2 günde bir değerim artıyordu. Fakat düşük başladığı için bizi çok yıpratmıştı. Transferden 1 ay sonra keseyi ancak görmüştük fakat sağlıklı bir gebelik değildi. Tüpün tam ucuna tutunmuştu. Ya tüpe kaçıp dış gebelik olacaktı. Yada düşecekti. Ve düşük yaptım. Ama içimde parça kaldığı içinde kürtaj oldum. Farkında olmadan bilinçsiz ettiğim duam kabul olmuştu aslında... Ve ben yine kucağı boş kalakalmıştım ortada.
3. TÜP BEBEK DENEMESİ
Merkez değiştirmek istemedik bu sefer yine aynı yerde denemeye devam ettik. Sonuçta 1 kere pozitifi görmüştük yine görürdük.. Bu denemadede 3. Gün embriyosu taze transfer oldu ve gelişimi devam eden 1 tanede 5. Gün embriyosu dondurulmuştu. Taze transfer sonucu negatif sonuçlandı. Bu sefer canımız fazla yanmadı. Çünkü alışmıştık güzel şeyler duymamaya. Ben anne olabileceğimi artık hiç sanmıyordum. Sadece daha sonra pişman olmamak için denemeler yapıyordum..
4. TÜP BEBEK DENEMESİ
3. Denemeden kalan bir tane 5. Gün embriyosunu transfer oldum. İlk defa dondurulmuş embriyo transfer edilmişti. Kimyasal gebelik oluştu. Beta hcg önce 20 daha sonra 7 çıktı ve adet oldum. Ve ben yine kucağı boş, gözü yaşlı kalakaldım..
5. TÜP BEBEK DENEMESİ
Belki ben yazarken siz okurken çok kolay geliyor ama o kadar zordu ki.. her opu'dün çıkışımda eşimin kızarmış gözlerini görmek, rahim filmleri, histeroskopiler... daha neler neler... Biz yine el ele verdik 5. Deneme için Ankara bahçeci Berfu Demirin yolunu tuttuk. Berfu hoca geçmiş tedavilerimizi dinleyince 4 kere olmamış yine olmayabilir ama ben elimden gelenin en iyisini yaparım dedi. Benim bağışıklığımdan şüphelendi ve cd56 testi yaptı çok yüksek çıktı. Vücudun bebeği kabul etmiyor dışarı atıyor bunun için bağışıklığını bastırıcaz serum tedavisi uygulayacağız dedi. Benim yine 2 tane 5. Gün blast embriyom oluştu. Dondurulmuş transfer edildi ve şükürler olsun minik kızım bana tutundu. 7 yılın sonunda hamileydim. Anne ve baba oluyorduk
GEBELİK SÜRECİM...
İlk 12 haftam o kadar güzeldi ki hiç midem bile bulanmıyor hiçbirşeyden tiksinmiyordum. Taki 12. Haftada 2li tarama testim riskli çıkana kadar. Doktor o kadar kötü konuştu ki benimle. Bebeği aldırabileceğimi, devletin böyle bir hak tanıdığını söyledi.. Dünyam başıma yıkıldı. Yıllarca hastane köşelerinde evlat sahibi olmak için şifa aramıştım. Fakat evladımın hasta olduğunu düşünmek bile tüm yılların acısından daha çoktu sanki. Ne olursa olsun ben bu bebeği istiyordum ama yine yüreğime düşmüştü bir ateş daha... 21. Haftaya kadar detaylı ultrasonu sabırla bekledim dualar ettim. Çok şükür bir sorun yoktu.. Fakat 2li tarama sonucuna bakan perinatolog yüksek tansiyon, preeklemsi, gelişim geriliği gibi şeyler yaşayabilirsin çok sıkı takip altında olmalısın dedi. Dediği gibi de 26. Haftadan sonra yüksek tansiyon problemim başladı ve bebeğimin gelişimi çok yavaşladı. 33. Haftada ciğer geliştirici iğne atındım. Bebeğim zayıf ve minyon olacaktı bu doktorlar için problem değildi. Bende sorun etmiyordum. Fakat bebeğimin baş çevrezi 3 4 hafta geride kaldı bu daha tehlikeli bişeydi. Mikrosefali gibi bir hastalık çıktı bu seferde karşıma. Araştırıyordum ve mikrosefali olan bebekler çok hareket etmizmiş ve benim kızımda çok az hareket ederdi. Hiç tekme bile atmazdı bana. Gözyaşım hiç dinmiyordu. Ama çevremdeki hiçkimseye belli etmemeye çalışıyordum ama içim yanıyordu.38+5te yine yüksek tansiyon ve bebeğimin 6 7 saattir hareket etmemesi üzerine acile gittim ve hemen doğuma alındım. Acil doktoru bu bebek hiç 39 haftalık gibi değil 1 ay geride kalmış neden şimdiye kadar doğum gerçekleşmedi anne karnında ölmesini mi beklediler dedi. Sezeryan doğum yaptım. Doğum anında ne ile karşılaşacağımı bilmiyordum. Bebeğim down sendromumu mu? Mikrosefali mi? Çok mu küçük küvöze girecek mi? Ben bunları düşünürken bir ses duydum. Aman allahım benim miniğim ağlıyordu.. Benim bebeğimm, canım, ciğerim, evladımmm. iyi mi o iyimi diye ağlamaya başladım.. tansiyonum yükseldi ameliyat yerimde kan fıştırmaya başladı, yukarıdaki ışıktan yansıyordu. Herkes panik oldu beni sakinleştirmeye çalıştılar. Gözüm karardı midem bulandı ama ben sadece bebeğimi merak ediyordum.. bebeğim iyi mi ? İyi mi diye ameliyathanede sesim yankılanıyordu.. bebeğimi doktor muayne edip hemen yanıma getirdiler. Bebeğin çok sağlıklı sadece biraz minik doğdu dedi doktor amcası.. minicik yanakları benim yanağıma deyince sustu minik kuzum. Ağzını yanağıma dönüp emmeye çalıştı. Ahh benim hasretimm özlemimm diye ben ağlamaya devam ediyordum. bebeğimi alıp götürdüler babasıyla kavuştu, sonrada ben gittim yanlarına. Eşimin gözleri yine kırmızı kırmızıydı.. bu seferde mutluluktan ağlamıştı.. kucağında kızımızla beni beklemişler bu sefer. O kadar güzel bir bebek ki eşimin kopyası sanki. Eşime sana benziyor dedikçe havalara uçuyor. 39 haftalık 2200 gram bir bebişimiz oldu. Çok şükür sağlıklı hamileliğim zehir oldu evet ama varsın olsun.. bebeğimi sağlıkla kucağıma aldım ya gerisi boş.
Allahım isteyen herkese nasip etsin inşallah. Benim yavrum şimdi yanımdaysa sizinde olur asla umudunuzu kaybetmeyin. Burda tanıdığım dualarıma aldığım dostlarım rabbim sizide güldürsün en kısa vakitte.@Brccck @gofretlisut @hm güzel haberlerinizi bekliyorum canlarım
Allah yardımcınız olsun bende üçüncü denemeye Haziran başında baslicam iki hafta önce ikinci negatifimi gördüm malesef çok zor.aizin sorun nedirSağlikla büyüsün gozlerim dolu dolu okudum
Bende kismetse 3. Tedaviye başlayacağım okumasi kolay lakin yasamasi zor rabbim.bu yolda bizlere yardım etsin selamete cikarsin inşallah
Ahh bu düşünce bizim gibi hic gebe kalamayanlarda olusan çaresizliği gösteriyor demekki cogumuz böyle dusunuyor
Hakkınızda hayırlısı inşallah güzel haberlerinizi alırız burdanAğlayarak okudum ama son bana o kadar mutlu etti ki.hayirli olsun cnm. Bende tup bebek tedavideyim. Ilk transferde pozitif gordum. Kese gorduk...kalp ateśı duyduk... 10 haftalik olduk. 10 havftada bebeğim kalpi durdu ve kurtaj oldum. Şuan ikinci transfer için hazilrlik başladik.2 tane dondurulmuş 5 günluk embryo var. 3 gun sonra kontrolum var. Transfer gunu beli olucak. Inşallah bu sefer her şey daha iyi olur ver guzel sonuç alicam.
Bizde sorun görünmüyor genetik testler rahim biyopsi vs yapildi bisey çıkmadı lakin endometriozis var bende ve o da zorlastiriyor tutunmayi sanirim baska bi nedem görünmüyor.Allah yardımcınız olsun bende üçüncü denemeye Haziran başında baslicam iki hafta önce ikinci negatifimi gördüm malesef çok zor.aizin sorun nedir