- 19 Kasım 2013
- 18.666
- 33.652
- 798
Aynen,arkadaki evin yanı daha musaıt ama tavşanın kafesine geliyormuş top.Yani tavşana saygı duyanlar ben insanca söylediğim için bana saygı duymuyor.tabi apartman duvarları kale , önce güüüm sonra gooooool ...
Birde bizim herkesin kendine ait otomatik kapı olan garajlardan var. Geliyorlar bizim garajı kapısını ve üst dairemin ki ni(o daire boş) top çekiyorlar. Yakında ya kapı tamamen bozulacak yada göçmenler nedeniyle otomatik açılmayacak. Bunu yapan da koca lise öğrencisi. Defalarca uyardık ama yok yani. Bu sefer de biz evde yokken yapıyor. Geçen bz gelince arkasını dönüp başka tarafa şut çekmeye başladı
Peki haklısınız, kendi doğurduğu çocuğa tahammül etmeye çalışmayacak anne ama komşular çalışacak mantıklı.Olaya onun çocuğu diye değil de genel bakarsak herkes bencil.
Dünyada sessizlik beklemek ütopik.
En basitinden kuş sesi, araç sesi, ambulans sireni vb derken ses bitmez.
Ya hiç kimse çocuk doğurmayacak ya da normal olduğunu kabul edip tahammül etmeye çalışacak.
Kuş sesi ile 10 çocugun oynama sesi aynı mı?sıfır sesle yaşamayı beklemiyorum elbette ama annesinin istemediği çocugunun sesini ben neden isteyeyim?onlar doğurdu ama ceremesi bana...Yalnız sadece anneler değil herkes şikayetçi.
Parkın dibindeki evde oturanlar, boş arsa dibinde oturanlar, binada oturanlar.
Yani kimse çocuk sesine katlanmak istemiyor. Çözüm var mı yok.
Dediğiniz gibi boş alanlar küçüldü ,her yer ev oldu.Bizim çocukluğumuzdakü o oyun oynanabilecek yerler iyice azaldı.Bu durumda yeni yaşam şartlarına alışmak zorundayız.Keşke her yer bina yığınına çevirilmeseydi ve çocuklara geniş boş alanlar kalsaydı ama kalmadı.Bunu çocuklarımız için bizler de seçtik aslında ama neyse.sonuçta artık bu düzene uymamız gerekiyor.bizler çocukken sokaktan eve girmezdik, topta oynardık, ipte atlardık, haliyle bağırışlarımız da olurdu ama o özgür olma duygusu ve arkadaşlar ile geçirilen zaman ve oynanan oyunlar bizi çok mutlu ederdi..
kentler büyüdükçe mahallelerde büyüdü, evler apartmanlara sonrada sitelere döndü, sitede oturan çoğu insan park istiyor çocukları için çünkü artık herkes çocuğunu başı boş dışarı salamıyor güvenlik nedeniyle.. bende site sakiniyim alan darlığından park yok ama olsun çok isterdim, çünkü en yakın parka bile dik bir yokuşu çıkıp gitmek zorundayız ve her önüne gelen oluyor orada....sadece çocuklar olsa keşke ama olmuyor....
kursa gitsin demişsiniz ama çocuklar için, fakat kursların maddi boyutu da var ....birde getir götür kısmı bakalım ebeveynlerin buna maddi gücü yada zamanı var mı???ya da çocuk istekli mi?? en önemlisi çocuğun istek meselesi..
siz ev hanımı olduğunuzdan gürültü sizi ekstra rahatsız ediyor olabilir ama gece geç saat olmadıktan sonra bence bir sorun yok çocuk bunlar oynayacak bağıracak kavga edecek sonra o günler geri gelmeyecek...
akşam 9-10 dan sonra devam ederse bende rahatsız olurum ki ben çalışan bir anneyim ,akşam sesziliği en çok bizler isteriz tüm günün stresinden sonrasında iyi geliyor.. ama dediğim gibi saat önemli farzı misal akşam ezanına kadar oynuyorlarsa bırakın oynasınlar, sadece araca zarar verme kısmında haklısınız o konuda dikkat etmeliler...
Yok öyle değilmiş o, herkes bencilmiş, biz doğurup tahammül edemeyebilirmişiz ama komşular bizim gürültümüze tahammül edecekmiş, çünkü mükemmel olmak bunu gerektirirKuş sesi ile 10 çocugun oynama sesi aynı mı?sıfır sesle yaşamayı beklemiyorum elbette ama annesinin istemediği çocugunun sesini ben neden isteyeyim?onlar doğurdu ama ceremesi bana...
Üst katımda devamlı cocuk sesi koşturmalar çığlıklar olsa ondan da şikayet ederdim tabii.Toplumda yaşamanın bazı kuralları var.Çocuğa etrafa dikkat etmeyi öğretin ,daha aşırı ses olmayan oyunlara yönlendirin, yerleri kaplatın ne bileyim bir şeyler yapın,çocuk banane demeyin.
Şimdi bir mahallede çöp kokuyor,çöpün etrafındaki evlere koku gidiyor ama insanlar çöpe atmaya devam ediyor.Kimse de çıkıp demiyor ki çöpün etrafında oturanlar da kokudan şikayetçi,yola atıvereyim.parkta cocuklar oynasın diye varlar , parktada şikayetçiler diyerek sokağa salmak doğru değil.
Aslında çözümü evebeyn olmayı bilmeyen/beceremeyen kişilerin çocuk yapmaması ama olmuyor maalesef.
sizinde çocuğunuz olduğunda anlarsınız ne demek istediğimi...Dediğiniz gibi boş alanlar küçüldü ,her yer ev oldu.Bizim çocukluğumuzdakü o oyun oynanabilecek yerler iyice azaldı.Bu durumda yeni yaşam şartlarına alışmak zorundayız.Keşke her yer bina yığınına çevirilmeseydi ve çocuklara geniş boş alanlar kalsaydı ama kalmadı.Bunu çocuklarımız için bizler de seçtik aslında ama neyse.sonuçta artık bu düzene uymamız gerekiyor.
Peki sorarım size çocuğun isteksiz olması,ailenin gönderecek parası olmaması,annesinin işi olması...beni ne kadar ilgilendirir?Banane gerçekten.
Bak aynı fikirde değilizBu arada özür dilemek yetmez, hasarı onların karşılaması gerekirdi.
Ek. Apartman değiştirin, araba değiştirin, iş değiştirin ama çocuklara laf etmeyin bu bölümde
Katılıyorum. Çığlık çığlığa oynuyorlar reamen, bir kaç kez başlarına birşey mi geldi ondan mı bağırıyorlar diye kontrol ettim hatta. Bizde çocuk olduk ama kimsenin evinin duvarını kale yapmadık mesela...."Çocuk bu elbet ses yapar" diyenler. Üzgünüm ama herşeyin bir usulü vardır. Gidip kendi evleri önünde oynayabilirler. Muhtemelen kendi ana babaları da ses duymamak için başka tarafa kakaliyor çocukları ki biz de muzdaribiz. Çocuklar olabilecek en yüksek şekilde bağırarak oynuyor sokakta, resmen çığlık çığlığa.. biz de oynadık sokakta ama hiç avazimiz çıktığı kadar bagirmadik. Bağırsak büyüklerimiz bizi uyardığında laftan anlardik.. şimdiki çocuklarin ana babaları asla müdahale etmiyor hatta anaları da balkona çıkıp bas bas çocuklara bağırıyor sesleniyolar. Çocukların ağzında küfürler aman Allah'ım.. o yüzden hiç çocuktur yapar demicem. Ana babanın sorumluluğu o çocuğu faydalı yetiştirmek ve fayda sokakta oyun oynarken çevreye rahatsızlık vermemeyi de kapsıyor. Yönetici varsa direkt yönetici ile konuşun toplantı vs yapılır belki
Kesinlikle evet. Benim de araba mı ezdi ne oldu diye camdan bakmisligim var kaç kere... Olay tamamen ailede bitiyor. Çocuklari herkes sever ama çocuk ailenin aynasıdır. Bir anne baba sokakta rahatsızlık veren çocuğuna hiç mi müdahale etmez. O çocuk büyüdüğünde ne olur düşünmek lazım bunları...sokakta oynamanin da terbiyesi var.Katılıyorum. Çığlık çığlığa oynuyorlar reamen, bir kaç kez başlarına birşey mi geldi ondan mı bağırıyorlar diye kontrol ettim hatta. Bizde çocuk olduk ama kimsenin evinin duvarını kale yapmadık mesela....
Ayrıca bende anneyim. Çocuğuma toplum kurallarını öğretiyorum. Özgürlüğünün sınırını biliyor. Başkasının özgürlüğüne zarar vermiyor
Bosver canım anlatma anlamazlar.. onlar karalama cabasina girmisler.. baksana yorumumum altina kahkaha atan vatandas var...o yuzden kimseye laf anlatma hee evet de gec bosver sen kotu anne ol.İki konuyu niye bir tutup bu konu üzerinden laf sallıyor, çocukları, analarını genelleyip duruyorsunuz ya?
Diğer konudaki şartlar içinde haklı olmadığınızın siz de farkındasınız herhalde ki buraya gelip aynı savunmanın geçerli olabileceği bu konu üzerinden gidiyorsunuz. Diğer konudaki yorumlarınızı burada yapın, haklısınız, ben de katılırım ama yorumlarınız diğer konunun şartları içinde ütopik-beklentisi yüksek ve çok bencil.
Diğer konuda bahsi geçen çocuk 3 yaşında, bu konuda bahsi geçen çocuklar okul çocukları.
Beklenti-anlama-kurala uyma-ikazı idrak aralığı elbette farklı olacak, bunu ayırt edemiyor musunuz?
Diğer konuda çocuğu kendi evinin içinde sessiz tutmaya çalışan annesi var; komşu adam sabah 9-14 arası uyuyor diye, çocuk adamın uyuduğu odanın üstünde oyun oynamıyor, annesi uyarıyor, 2 saati de parkta geçiriyor; yine de adam tık ses istemiyor gündüz 5-6 saat boyunca, yorumlayanların bir kısmı da "Adam haklı çocuğunuza terbiye verin"e bağlıyor. 6 saat boyunca, kendi evinde çıt ses çıkarmaması beklenen çocuk 3 yaşında o konuda, ÜÇ.
Bu konuda okul çocukları sokağa rast gele salınıyor anaları "Gidin bu tarafta oynamayın" diyor, komşu arabaya maddi zarar veriliyor, uyarı alıyorlar ancak evlerinin yakınlarında, sokakta oyun ihtiyaçlarını giderebilecekleri geniş bir park bulunduğu halde, evin dibindeki boş alanda bol ses ile futbol oynamaya devam ediyorlar. Aynı mı bu iki konu şimdi?
Yapılacak şey belli, anneleri ile konuşulacak, ya park tercih edilecek ki anneleri çocuklarından sorumludur, parka tek başına salamam diyorsa da başında bekleyecek, ya da kendi dairelerine bakan cephedeki boş alanda oynayacaklar bunu talep etme hakkınız var, çekmek zorunda değilsiniz. Umarım sorun çıkarmaz uyarlar.
Aaa çok ilginç ya, ayırt edemiyorlar herhalde, çocuk lafını okumaları aynı yorumu her yere yapıştırmalarına yetiyor galiba ahah. :) 3 yaşındaki çocukla okul çocuklarını, kendi dairesinin önünden savan-çocuğuna vakit ayırmayan anneyle, 3 yaşındaki çocuğunu evinde zapt etmeye çalışan-ensesinde gezen anneyi bir tutmak nasıl bir aklın ürünü ise hiç yaş-mekan-alternatiflerin varlığı-davranış kıyası yapma, olayı tartıp ayırma ihtiyacı da hissetmiyorlar. :)
Bosver canım anlatma anlamazlar.. onlar karalama cabasina girmisler.. baksana yorumumum altina kahkaha atan vatandas var...o yuzden kimseye laf anlatma hee evet de gec bosver sen kotu anne ol.
Bizim cocuklarda burdan bakınca zıvanadan çıkmıs oluversin biz kendimizi biliyoruz bu bize yeter..
Konular ev-sokak olarak farklı gibi dursa da bence aynı.Kuzum benlik bir şey yok ki, çocuğum 2 buçuk yaşında mizacı sakin sessiz bir çocuk, ilk bir buçuk sene kolikti susturmak mümkün değildi geçtik o dönemleri şükür. Arada inatlaşır, inat döneminde ama uyarılarıma uyum sağlar, belli saatlerde sesli oyuncakları toplarım oynamaz, tutturmaz da. Bizim evde çocuk olduğuna şahit gerekir, hiç ses çıkmaz neredeyse.
Ama her çocuk böyle mi diyeyim kendi çocuğuma bakıp? Benim çocukluğum da aksine, annemin her uyarısına-açıklamasına inatlaşarak, bağırıp çağırarak geçti. Terbiye veremeyen anne diye ayıplamışlardır vaktinde herhalde, bilenler ise benden yaka silker anneme acırdı.
Bir olayımızı bu konuda anlatmışım mesela:
Cinnet geçirmekten korkuyorum. İyi değilim...
Etrafta pedagog, cocuk psikiyatri diye dolasanlarin cogu cocuk gelisim mezunu. Pedagoji bolumleri 1982de kapandi, suistimale acik bir konu o yuzden bir doktora goturmeye karar verirseniz iyi arastirin diyebilirim sadece.www.kadinlarkulubu.com
Kardeşim ise büyümüş de küçülmüş, oğlum gibi bir tipti; ikimiz de aynı anne elinde büyüdük ee? Birimizi terbiye edebilirken, diğerimizi edemedi mi yani? Mantıksız işte.
İyi ki çocuğum bana çekmemiş, 5-6 yaşına kadar deli eğler gibi eğlemem gerekecek, bu da yetmeyecek çevreden ayıplayanların aptal hükümleri yüzünden kendimi kötü hissedecektim belki. Bunu, hiçbir anneye yapma hakkımız, her çocuğu bir tutup anneyi suçlama lüksümüz yok. Yeni doğum yapan kadınlar, bu "Cıks cıks cıks"cılar yüzünden kendilerini eve kapatıyorlar -bebeğim ya ağlarsa da susturamazsam sokakta- diye. 3 yaş tutturma krizine girip kendini yere atıp ağlayan çocuğunun yanında o sakinleşene kadar tepkisiz beklemesi-yüz vermemesi gereken anne, söz konusu milletin rahatı olunca "Bi çocuğu susturamıyorsun, rahatlığa bak müdahale bile etmiyor" şeklinde yorumlanıyor.
Çocuklar aynı mı? Aynı fabrikasyon ürün mü? 7-8 yaş grubundan beklediğini 3 yaşındaki çocuktan beklemek nasıl bir mantık? Ve daha pek çok soru...
Dediğim gibi, benlik bir şey yok, çocuğum sakin, öğretiyorum da.
Ama çocuğu zor insanlara yüklenen, kendi çocuğu ile kıyaslayan, her çocuğu bir tutan, milletin anneliğini olur olmaz yargılama haddini bulanlara iki çift laf edesim geliyor. Anlamazlarsa anlamasınlar; bunlar yüzünden gayretli anneler kendilerini eksik hissetmesinler yeter.
Bunu da konudan bağımsız yazıyorum tabi.
Bu konu apayrı bir konu.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?