Ben aldatıldım, size yalnızca içimi dökmek için yazıyorum. (Elimden gelse sayfalarca bunu yazacağım: ben aldatıldım, ben aldatıldım...)
2 yıllık bir ilişkimiz vardı. Onun daha önce bir evliliği olmuş, dünya tatlısı bi kızı var. Bunlar ilişkinin başında korkutmuştu beni ama zamanla alıştım buna. Zar zor aileme söyledim vs. Bir yandan çok farklı kişilerdik, nasıl söylesem, ben daha kuralcı biriyim. Ne bileyim bi arkadaşım sevgilisini aldatsa mesela, o arkadaşımla da görüşmem. İşte dürüstlük, doğruluk konularında dikkatliyimdir filan. Ama onun çevresi biraz dandikti. Saçma sapan içen, karılarını aldatan tipler vs.
İlişkinin sonlarına doğru (galiba evlilik teklifi ettikten sonra) ben daha dikkatli olmaya başladım, sıkıldım daha doğrusu böyle ergen gibi içme, geç saatlere kadar dışarıda olma işlerinden. Ortak bir şeyler de yapamıyorduk. Onun tek isteği beraber çıkıp onunla içmemdi. Neyse tartışmalar başladı. Giderek arttı. Bi ara verelim, kendimize gelelim dedik. Elbette yine de her gün arıyordu filan. Bir gün buluşmak istedi, affet, her şeyi değiştirelim, barışalım vs. O ara konuşurken telefonu çaldı, işyerinden bi kız. Şüphelendim. Evet, o ayrı kaldığımız süreçte kızla görüşmüşler. Bu ilk darbeydi.
Yalvarmalar yakarmalar... 1 ay böyle geçti. Annesi arıyor, kendisi her sabah her gece yalvarıyor. Bari arkadaşça görüş benimle vs. Gerizekalı olduğum için iyi hadi deneyelim dedim. Belki de ısrardan yılmıştım bilmiyorum.
Burada yazan herkese katılıyorum. Bir kez yapan yine yapar. Ben de soğumuştum aslında. Gıcık bi tipe dönüşmüştüm. Işte artık içmeyeceksin, daha çok okuyacaksın, toparlanmamız için şart filan diyordum sürekli. Karşımda sürekli yalvaran birini görmek de gıcık etmiştir belki.
Bi gün yine şu karısını aldatan arkadaşıyla buluştu(adam boşanıyormuş da vikvik). Bi şeyler olacağından emindim nedense. Nerede olduklarını biliyordum. Gitsem mi gitmesem mi baya arada kaldım. Sonunda gitmeye karar verdim. Ve tam oturdukları mekana girecekken aynı kadınla el ele yakaladım!!! Delireceğim aklıma geldikçe. Hemen kolumu tutmak istedi. Elini itip dimdik mekana yürüdüm, girdim. (Tek avuntum orada delirmemiş olmam, dimdik yürüyüp geçmem)
Çok utandım. Sanki benim suçummuş gibi. Herkes artık bana başka bakıyor gibi geldi. Ama bi yandan da bittiği için rahatladım biraz. En azından artık ısrar etmeye yüzü kalmaz diyordum. Ama öyle olmadı. Tüm arkadaşları, akrabaları, kendisi... susmadı kapı zili, telefonlar günlerce. Zaten travma yaşıyorum, üstüne onlar. Vay ölüyormuş vay aşıkmış hata yapmış. Bu adamı ancak ben adam edermişim. Önce cevap vermedim, sonunda "bir gün 3 aylık hamileyim, aldatıldım diye kapınıza gelebilirim, nasıl kefil olursunuz!" dedim, susturdum. Yani kısmen. Onun ısrarları devam ediyor. Çok yoruldum. Resmen içip dağıtıp ağlayıp zırlayıp kaza yapıp filan tüm sorumluluğu üstünden attı. Ben dik durmaya çalıştıkça, yaşlı başlı insanlara terbiyesizlik etmeyeyim dedikçe herkes "bak sen akıllı kızsın" deyip üstüme geldi. Sanki 10 çocuklu yuvayı kurtarıyorlar. Pişkinlik!
29 olacağım yakında. Bu hâlimle nasıl bir daha güvenirim bilmiyorum. Asla evlenemeyeceğim, hiçbir zaman çocuğumun olmayacağı fikri beni öldürüyor. Bi de aldatılmış olmak... bir erkeğin sevgilisi olduğunu bile bile onunla görüşecek tıynette bir kadınla hem de...