Bebek Sonrası Yaşanan Sorunlar



Kadinin problemi adama hic saygi duymamasi asker disiplini beklemesi 13 saat ev disinda olan insana ztn isi agir degil yorulmuyor dememeliyiz yaptigi herseyi kucumsememeliyiz bunun adi hayat arkadasligindan cikiyor
Adama saygi duymak bir yana bir gr merhameti yok
Herkesin tuhaf buldugu da bu.
Problem çocuk bakmasi degil adam ztn yasina girmemis cocuga gayet bakabiliyor Problem kadinin beklentileri
 
Adamın tek izin gününde çocuğun tüm bakımını komple eşine veriyormuş. Adamın tek izin günü bakın. Yani buna da normal diyorsanız artık
Kadının hiç izin günü yok ona kalırsa :)))) adamın izin gününde çocuk bakımı paylaşılmalı benim düşüncem ama kadın da bunalmış olabilir sürekli çocuk ev işleri götürmekten, dinlenmek onun da hakkı ama anlattığına göre eşi böyle bir gün ısmarlamak şurda dursun şu durumda dahi agresifleşiyormuş
 
Valla analık babalık böyle bir şey.
İzni yok işte.
Çok çok akıllı, birbirine destek olacak bir çift birbirini bulmuşsa -ki bu çok düşük bir ihtimal- bir gün sen çocuğu bana bırak kac git der, bir başka gün diğeri.. Bu düzen de en fazla haftada bir olur, nefes alıp rahatlarlar.. Onda da aşırı sorumluluk sahibi biriysen aklını evde bırakıp gidiyorsun zaten.

Öyle hemen kendini bırakıp, yeter tribine gireceksen yapmayacaksın çocuk.
Tablet, televizyonla büyütmeyeceksen eğer çalışmaktan çok daha zor çocuk bakmak.. Boşuna kadina yorgunluk pozu kesmesin baba bey..
 
Ben de zaten tüm izin gününde bebek baktırmak yerine en azından günün yarısında bebeği almasını önerdim zaten önceki yorumumda . Yarı yarıya bölüşmeliler dedim. Yani konu sahibi izin günü sabahında bebeğini alıp sabah parkı yapsa en azından 12ye kadar adam uyusa öğlen de sen bir kahve iş dese akşama kadar adam da sinirlenmeden bakar.
Bu şekilde bir çözüm bulamaz. Yani onun da bebeği, o da baksın, normal diyerek çözüm bulamazsınız.
Ben koca yerinde olsam ben de mutlu olmam hır çıkaracak yer ararım.
 
Ki dediğim gibi oğlum 6,5 yaşında.
O yaş dönemlerinde eşim pazar pazartesileri nöbetçi olurdu. Pazar sabah gider Salı akşam dönerdi. İki izin günü vardı. Bir izin günü benim bir izin günü onunda. Ben kendi izin günümde dışarı çıkardım yada uyurdum. Yada yemeği dışarda yer hava alırdık. Aynısını da eşimin izin gününde yapardım. Ben üç gündür tekim daha çok yoruldum hep sen bakacaksın diyesim geldi mi geldi o süreçte. Gerçekten yıpratıcı çünkü ama o adam da dışarıda yoruluyor geliyor. Onun da yükünü almak benim için önemli. Karşılıklı yük almadan sadece kendi derdini önemseyerek bu iş yürümez. Olmaz yani. -Arwen-
Objektif olarak bakıyorum olmaz.
 
Tabiki anne de baba da birbirinin yükünü sırtlanacak yoksa ömür geçmez evlilik dediğimiz zaten budur ben adamın evde olduğu her an adam baksın gibi bişey demedim zaten, konu sahibi sabah yarım saat eve gelince yarım saat ilgileniyor sonra çocuk uyuyor yazmış herkes de ee baba bakmasın yoruluyor falan yazınca yok artık dedim yani o kadar da değil tabiki bakacak babası sonuçta full adamın üstüne yıkılsın her şey gibi bişey demedin. Ki daha önce de yazdım bebeğim olmadan önce çalışan biriydim ev işleri ve bebek bakımına dışarda çalışmayı tercih ederim kesinlikle ev işleri ve bebek hem fiziksel hem zihinsel çok çok daha yorucu keşke eşimle yer değiştirebilsek
 
Mesela neden kadın ev işini gündüz yapıyor. Zaten akşam 8 den sabah 6,30 a kadar uyuyan bir çocuk var. Haftada 3 akşam 1 saat beraber yapsalar biter ev işi. Zaten 3 kişiler. Bir de 9,5 aylık çocuğa sebze püresini yapacaksın, yap püreni sonra içine koy soğan salça anne de yesin. Adam yemek mi beğenmiyor akşam kendi yapsın. Ki bu eş profilinin yemek falan arayacağını sanmıyorum. Bir de kadının ilk mesajını lütfen tekrar okuyun herkes ona göre yorum yapıyor
 
Ay ne kazar yanlış ve sığ bi düşünce bu ya ben şu an evdeyim ama eşimin ne kadar maaş aldığını, faturamızın kaç lira tuttuğunu, bu ay ne kadar alışveriş yapmamız gerektiğini, ay sonuna paramız kalıp kalmayacağını vs vs vs hepsini düşünüyorum. Çalışmıyorum diye evde avcunu açmış para bekleyen dünyadan bi haber bi gerizekalı mı olduğumuzu sanıyosunuz? Neden kafa rahat olsun? Hey allahım. Hayat müşterektir çalışma stresi haricinde her şeyi evdeki kadın da düşünüyor kocalar kadar. Erkekler fıtrat ve ataerkil topluma göre “ev geçimini” kadınlardan daha çok kafaya takıyo olabilir ama genelde ev ekonomisi ve gelir giden dengesini kadın ayarlar. Siz ve çevrenizde bu durum zıttıysa bilemicem.
 
Ay aman adam o kadar çalışıp yoruluyo bide ev işi mi yapsın derler ona da. Ben anlayamadım bu kk kadınları neden çalışan kocalar gökte evle ilgilenen kadın yerde muamelesi yapıyo
 
Sadece şunu yazıcam.
"Kocam işten geliyor, bebekle birlikte yaptığım yemeği kucağımda bebekle sofraya koyuyorum. Yemeğini yiyor, kaldırıyorum yine bebekle, çay koyuyorum, biraz TV bakıp yatıyor, ben bebeği yatırıp evi topluyorum. Gece de bebeğim ben de. Sabah kahvaltısını verip yolluyorum. Ama tek başıma yoruluyorum. Her şey ben de. Temizlik, bebek...Tükenmişlik sendromu yaşayan, mutsuz bir anneye dönüştüm. Tüm gün ben bebekle olduğum için de benim mutsuzluğum bebeğime yansıyor. Çok hırçınlaştı."
Tarzı bir konu gelirse, ki gelecek, o zaman yorumları çok merak ediyorum.
 
Konu sahibi mesajlardan bunalıp gittiniz mi bilmiyorum ben yapıcı yaklaşıp tartışma konularına girmemeye çalışacağım.

Eşinizin davranışlarının temel sebebi elbette değişen düzeni ve sorumluluk. Benim eşimin de zaman zaman depresyona girer gibi bir hali oluyor. Ne kadar sorumluluk alıyordan bağımsız olarak eski hayatın olmaması bile sebep olarak yeter. Mesela benimki en çok birlikte vakit geçirememekten şikayetçiydi o dönem. Ben de bebekten sonra yani bebek uyuyunca önceliği bir şekilde ona vermeye çalışıyordum. Bir kahve keyfi bile bazen yetiyor. Sizin bu anlamda ilişkiniz, paylaşımınız nasıl? Birbirinizle sıkıntılarınızı konuşuyor musunuz?

Bir diğer sebep ailesi veya işi kaynaklı olabilir ama bunu da yine eşinizle konuşmadan bilemezsiniz. Yine iş, iletişimden geçiyor.

Son olarak sizden kaynaklı olabilir. Bir şekilde bir şeyler fazla gelmiş olabilir veya tavrınız ya da daha öncesinde geçirdiğiniz depresyondan dolayı, duruma sabrederken, size öfke biriktirmiştir ve azarlayarak ortaya çıkıyordur şimdi. Ben bunu zaman zaman yaşıyordum. Susup da içine atınca insan bir yerden patlak veriyor. Eşimle konuşup bunu aktardığımda rahatlıyorum artık ve sorun bir şekilde çözülüyor. Ama eğer sizler konuşmuyor ve çözmüyorsanız bir taraf içine atıyor olabilir. İş yine ve yine iletişime geldi dayandı.

Bu konuştuklarımızın dışına çıkacağım. Kaybınız için çok üzgünüm, baş sağlığı diliyorum. Sormak istediğim, anne olmadan önce terapi aldınız mı? Yaşadığınız kolay bir şey değil. Çok travmatik bir durum. İnsan annesine bir şekilde benzer veya benzemek istemediği için tam tersi gibi davranmaya çalışır. Anneniz sustuğu için siz onu suçluyor olabilir misiniz ve bunun tersi bir şekilde davranmayı doğru kabul etmiş olabilir misiniz? Bakın haddimi asla aşmak istemem. Sizi kırdıysam özür dilerim, sadece sormak istedim. Cevaplamanız için değil, düşünmeniz için.

Ben annemi çok severım ama sizin hayal ettiğiniz gibi değiliz mesela. Doğum yaptım yanımda değildi veya çocuk büyütürken. Hamileliğimi konuşmadık. Garip davranıyordu. Beklentim yoktu. 15 gün gitmiştim yanına sadece bebeğim biraz büyüyünce o da. Var ama bir şekilde yanımda yok gibiydi o dönem. Ben anne olmadan önce terapi almıştım. Depresyona çok yatkındım. Sorumluluktan kaçardım. İçgüdüsel bir davranış gibiydi adeta. Çocuk sahibi olabilecek nitelikte bir insan değildim ama bunun büyük bir bölümünü çözdüm terapiyle. Anne olunca ise bir şekilde bu yükü yüklendim. Hala çok zor geliyor. 2 yaş krizi ve yerlerde ağlayarak yuvarlanan, tepinen çok tatlı bir oğlum var. Ama büyüyüp evden gidecek bir gün ve ben onu çok özleyeceğim. Bunu düşününce yorgunluğum bir şekilde azalıyor. Eşim bazen çok bunaldığında, bunu farkettiğimde öfke hissediyorum ilk anda ama kendimi frenleyip onu da anlamaya çalışıyorum veya soruyorum neler hissettiğini. Ona alan açmaya çalışıyorum. Bazen kendi haline bırakıyorum. İnsanız, her dakika sevgi dolu olamayabiliriz. Eşlerin empati kurması gerekir birbirine karşı çokça. Hele ki çocuk büyütürken çünkü gerçekten zor.

Evladınızla ilgilenirken zorlanmanız ve bir şeylere yetişememeniz çok normal. Dert etmeyin. Her şey mükemmel olmak zorunda değil. Bazen 2-3 gün bulaşığımın biriktiği oldu. Bazen sadece bebeğimin çamaşırını yıkadım. Bizimkini yıkadıysam asamadım, astıysam toplayamadım vs. Ama çocuğumu bir şekilde ihmal etmemeye ve eşimle de vakit geçirmeye, onu dinlemeye, aramdaki ilişkinin zayıflamaması için çaba göstermeye çalıştım. O da aynı şekilde... Ama birimizden biri sadece ben deseydi, sanırım çok kırgınlıklar yaşardık. Hiç mi yaşamadık hayır çokça yaşadık ama bir şekilde çözdük.

Özetle iletişim ve çözüm odaklı olmak gerekir.

Ve son olarak bebeğinize maşallah. Uykusuz kalınca insanın ek olarak sinirleri yıpranıyor. Normal bir şey 10 kat daha zor oluyor. Büyük nimet sizinki, inanın.
 
Kesinlikle size katılıyorum. O da babası tabii ki yapacak. Ben çalışan bir kadınım. İlk çocuğumda her şeyi kendim yapmak için o kadar yıprattım ki kendimi. Gece hiç uyumazdı da babasını kaldırıp yarım saat de sen bak da ben biraz dinleneyim demezdim. 5e kadar çocuk sallar 5i 10 geçe de hazırlanır işe giderdim. Babası da hiç demezdi mesela bu gece de ben bakayım sen dinlen die. Kısa bi süre snr ikinci bebeğim doğdu. Eşim okadar rahata alışmış ki ben iki çocukla uğraşırken o arkadaşının dükkanında klima karşısında uyurdu. Evde rahat edemiyormuş, bir de ben onla ilgilenemiyorum die tavır yerdim. Haaa dedim demek rahatlık önemli. Bana bi aydınlanma geldi. Bi gece ben baktımsa diğer gece onu kaldırdım. Birinin bezini ben aldımsa diğerini ona yolladım. Birini ben uyuttumsa diğerini o uyuttu.... Yemeklerde biri bende diğeri onda. İzin günlerinde baktım arkadaşlarıyla plan yapıyor. Kafa dağıtacakmış... Ben huysuzluk edince de sen de çık diyor. İki çocukla ne kafa dağıtırım dedim .. snr bi izin gününde o çıktıysa diğerinde ben çocukları bırakıp çıktım. Bizimki can değil mi. O çalışıyormuş die evde de dinlenecekmiş. E ben de çalışıyorum evde de çalışıyorum. Ben ne zmn dinleneyim. Yap konu sahibi. O da baba bakacak tabii. İşi de rahatmış. Sonuçta babanızın evinden getirmediniz çocuğu
 
Erkekler fıtrat ve ataerkil topluma göre “ev geçimini” kadınlardan daha çok kafaya takıyo olabilir ama genelde ev ekonomisi ve gelir giden dengesini kadın ayarlar.
Faturaları kadınlar mı ödüyor? Araç vergileri, kışlık lastikler?? Ben büyük kalemleri erkekler düşünüyor diye biliyorum. Kredi kartı borcunu kadınlar mı ödüyor?bunlar gelir gider dengesine girmiyor mu? Dışarda çalışan biri olarak elaleme laf anlatmaktansa, her gün sorumluluk yerine getirip hastaydım kusura bakma diyememektense evde yerleri silmeyi tercih ederim. Bugün canım istemedi deme lüksü bambaşka bir şey
 
Nereye ne kadar harcanması gerektiğini, evin eksiklerini, hangisinin sonraki aya kalabileceğini kadın belirler hanımefendi. Kocaların mutfak veya çocuk giderlerindeki tek rolü para vermek (çalışmayan kadınlar için) ama hangi siteden hangi marketten ne alınmalı kısmındaki o ince hesap yine kadın işi. Kışlık lastik almak örneğiniz çok ilginç geldi sanki her ay alınıyor gibi bi zahmet yılda hatta kaç yılda olan şeyleri de düşünebilsin erkekler Araç-konut vs vergisi ödemek de tek tuşla e devletten yapılabilen şeyler yani verdiğiniz örnekler sanki her hafta ya da her ay yapılan rutinler gibi konuşmayın isterseniz. Erkeklere de “bir zahmet” biraz sorumluluk verin bu nedir ya? Şu an imkanım olsa eşime ev işleriyle sen ilgilen der işime geri dönerim.
 
Ben sorumluluk verdim zaten bunları benim eşim yapıyor. Dışarda mesai yapmayan kadınlar da bu dediklerinizi yapıversin bi zahmet. Yarım saatte beş hasta bakan hemcinsleri var
 
Ben sorumluluk verdim zaten bunları benim eşim yapıyor. Dışarda mesai yapmayan kadınlar da bu dediklerinizi yapıversin bi zahmet. Yarım saatte beş hasta bakan hemcinsleri var
Eşinizin işinizde size destek olmak gibi bir durumu olamaz sen dur ben senin yerine 2 hastana bakayım diyemez ama evdeki işlerde iş bölümü yapabilir bunu da lütfeder gibi değil kendi yaşadığı ev olduğu için yapmalı “yardım” olarak değil zaten kıyaslamanız çok alakasız. Erkeklerin yükü daha ağır minvalinde yorum yapıp cevabıma bu sefer de benim yüküm ağır şeklinde cevap veriyorsunuz. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? Çalışmak bu kadar zor geliyorsa çalışmayın evde yer silin madem silah zoruyla mı işe gidiyorsunuz? Konudan çok uzaklaştı bu muhabbet.
 
Peki tek tuşla yapılan bu ödemelerin, bu marketteki ince hesapların, ayda yılda bir ödenen faturaların, masrafların parayla yapılabildiğini ve para kazanmanın da büyük bir sorumluluk gerektirdiğini hiç duymuş muydunuz?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…