Bebek sonrasi eşler hep mi böyle?Anlayissizlik...öfke patlamalari..kirginliklar..

birde biz eve gelmezdik .:))) bir yaşadığım sahneyi unutmuyorum kardeşim küçüktü beşikteydi annem kardeşini salla demişti müstakil evin kapı girişine oturmuştum beşiğe ip bağlamıştım hem arkadaşlarımla oynuyordum hemde kardeşimi sallamıştım:))
 
Dogrudur. Tecrube etmedim bilemem. Ama su bir gercek bu benim icinde gecerli, buraya konu acan kisi olumlu /olumsuz yorumlara gögüs gerecek. Ben kotu bir sey demedim Aslina bakarsaniz sadece merak ettim

Haklısınız alıştırmamızla daha dogrusu çocugun nazını çekmekle alakalı bir durum
Mama sandalyesinde mızmızlanan çocugu örnegin kuca alarak yemek yapmaya çalışırsak
Çocuk mama sandalyesinden başka bir alternatifi daha oldugunu öğreniyor ve her mama sandalyesine oturtuldugunda mızmızlık ediyor yani ben öbür seçenegi istiyorum diyor
Ayrıca bir seyleri reddetmeyi ağlayarak olanak değiştirmeyi de inceden öğrenmiş oluyor bunu başka durumlrda da deniyor
Mesela arabaya binincede oturtup baglıyorsun ona da mızmızlık ediyor ben diğer secenegi istiyorum diyor
Çünkü öğrendi mızmızlanınca alternatifler yaratıldıgını
Davranısların sebebi biziz evet
 
babasıyla neden durmuyor? 1 yaşını doldurmak üzere olan bir bebek babasıyla oynamak ister, baba oynamayıp sadece yanında otursun isterse durmaz.

ben de yüksek lisans tez savunmamı kızım 9 aylıkken yaptım, 1 ay sonra da düzeltmeleriyle teslim ettim. bir de okulumla yaşadığım şehir arası 6 saatti. hocam çok anlayışlıydı sağ olsun.

evin düzenini ona göre ayarlaman lazım, tv ünitesinin önüne minder, ortada sehpa varsa onu kenara kaldırıp yere kullanılmayan bir yorgan serersen uzerine de oyuncaklar onun üzerinde vakit gecirebilir, kablolar vs ulaşabilecegi yerde olmasın.
ben yemeklerimi, ev işlerini kızımı kanguruya koyum yaptım; tezi de kızım ayağimda uyurken yazdım, mecbur ayağa alıştırdım o dönem; o sayede yazabiliyordum çünkü ve yatağına bıraktığımda yarım saatte uyanan çocuk ayağımda 1 buçuk saat uyuyordu. kalemlerime özeniyordu mum boya aldım, kuru boyalarımi aldı benim zaman zaman, yanıma masaya oturttum o kağıtları çizdi karaladı ben ders çalıştım.

günlük süpürüyordum evi, kenarları viledalıyordum, çamaşırları da kızımın şişme havuzuna biriktirip eşimin nöbetçi olduğu gecelerde 2 saati ütüye ayırıp düzenliyordum. eşim gelmeden sofra hazır olurdu hatta o gün ağır yemek yapmışsam duşumu bile alırdım(kızım anakucağında banyoda yanımda, eline birkaç oyuncak,arada ce eee diye oynayarak, duş zaten 10 dakikada çıkılıyor), wc için de aynı anakucağını koridora koyup kapı aralık girer kafamı çıkarıp oyun yapardım. mutfağımdan da kek, kurabiye vs eksik olmazdı pek.

yemek yaparken ayrıca mama sandalyesine oturtup eline mıncıklayacagi seyler verseniz altına örtü serip, alışabilir. mesela yumuşak meyvelerden önüne koysanız mama sandalyesine, lekeli kıyafetlerinden de giydirin oynayarak yesin o sırada siz de işinizi yapın. 1 kase yoğurt ve eline bebek kaşığı(...)

eşinizin cidden size destek olması lazim ama burada, konuştuğunuz zaman ne diyor? yorgunluk bahane değil, yorgunluktan ilgilenemeseydi benim eşim ilgilenemezdi.
ben bütün bunları yaparken evin haftalık derin temizliğini 1 ben yaptıysam 2 eşim yapmıştır, hafta sonları nöbeti olmadığı zamanlarda kahvaltı hazırlardı öyle kalkardım. misafir gelecegi zaman ben mutfaktaysam o evi toparlar bi süpürge tutardı vs.
eşinizle sakin bir zamanda konuşsanız size daha çok yardımcı olması konusunda. tezinizden, her şeye yetişebilecek vaktinizin olmamasından bahsetseniz? yardımdan da ziyade o ikinizin çocuğu ve sorumluluklarınız ortak.
 
Herseyden önce Allah yardimcin olsun.
Benimde 8 aylik oglum var. 3-6 ay arasi kabus gibi gecti bebekler aslinda aileden bir ritim bekliyorlar. sen kendi hayatini düzene sokarsan cocuklarinda düzene girer söylemesi kolay ama insan isteyince basariyor. benim esim sürekli is gezisinde. bütün gün yalnizim ailem bana uzak kv sevmiyorum ondan kesinlikle bende ondan yardim istemiyorum. arkadaslarimin hepsi uzakta yada onlarda calisiyor. minimalist bi hayatla mutlu oldum ben. gereksiz herseyi evinden cikar. hele bebeginin canini acitcak seyler varsa eger deko onlardan kurtul. sivri köseleri özel yapiskanlar var + prizler icinde özel koruyucu var. hergün bebegimle sabah 6 da kalkarim ilk mamasini veririm biraz eylenirim, o emeklerken o odada toplancak seyleri toplarim. oyun sebeti yaptim onu onun icine oturturum her odaya benimle götürürüm. sübürme silme asamasinda onu ya önüme yada sirtima sararim arada aynada bir birimize bakip dans ederiz oda mutlu olur bende. sonra zaten uykusu gelir uyuturum. bende o sirada calisirim, evet malesef bi yandan calisiyorum... sonra her gün iki saat köpegimizi iki saat yürüyüse cikaririz. her gün temiz hava cok önemli. eve geldigimizde kolay yemeklerden yapiyorum... her gün en gec 8 de yataga götürüyorum ister uykusu olsun olmasin... uykusu gelene kadar muhabet ediyorum, sarki söylüyorum. her günün akimi ayni olursa cocuklarda daha sakin oluyor. iki cocukda bi cözüm bulursun ins. uzun uzun yazdim. umarim ise yarar.
 
Benimde bebeğim küçükken hem ev işi hem üniversite okuyordum okuldan gelip bebekle ilgilen yemek yaparken mama sandalyesini yanıma alıp yapardım önüne ilgi çeken nesneler koyardım ders calisicaksam bebeğini uyuturken yapardım çamaşır ütü vb.islerimi gece bebek uyuyunca yapardım kendine bu düzeni yaptıktan sonra gerisi kolaylaşıyor tabi azicikta babaninda taşın altına elini koyması şart hep sen hep sen sende insansın sonuçta
 
Ayni problemleri yasiyorum sadece es farkiyla rahatim. Evdeyken cocuk bakimina yardim eder, altini alir, mamasini yedirir oynar falan. Ama iki cocukla yalnizim. Hersey tam da yazdiginiz gibi ilerliyor. On aylik bebegim alti aydan beridir günde bir kez uyuyor bir saat bazen daha az. Gece sürekli emer kalkkar ayaga cok hareketli. Beraber yatiyoruz, omuz, kol agrilarim on aydir var. Ilk aylar oturarak uyurdum.
Birileri de demiski eskiler yapiyordu rerorkndk simdiki anneler slskdf falan.
Simdilerde bu duruma düsmeyen anneler de taniyorum ben.
Cocugun duygu durumunu hic sallamayan, yaninda asla ve kat a yatirmayan. Yeri gelince tekme tokat giren. Cezalardan ceza beyendiren. Ve Yeni dogmus bebegi saatlerce aglatan. Var da var ynai diyor muyuz o yapanlar bir bedel ödüyorlar.
Odasinda uyuyan bir bebek yüksek ihtimalle anirtila anirtila aglatiliyor. Anne kokusu isteyen minnacik bebeklerden bahsediyorum.
Ay durun ya hic sakin olamiycam.
Eskiden annemin beni hiiiic sanmiyorum ki üzerime titresin. Gercekten o bezler yikanirken bizler ne yapiyorduk kimin kucagindaydik. Biz su halde tuvalete zor giderken eskiler tarlaya gidiyormus.
Bi sorun hele eskilerde bebekler nasil patir patir ölüyordu.
Cocugun degeri mi vardi simdiki gibi. Evde dogur, masrafi mi vardi simdiki gibi.
Simdi hem cok masrafli hem de göz bebegin. Akli cikiyor insanin ona birsey olacak diye. Tarlaya mi gidelim illa zorlaniyoruz demek icin.
Cok yükseldim daha satir satir yazabilirim.
Konu sahibi gececek, sabir. Birakin evi oldugu zaman halledersiniz. Su an hepimiz böyle idare etmek zorundayiz. Fazladan kol bacak cikaramayacagimiza göre.. Sinirlenmeyin, esinize zamani gelince lafi koyarsiniz önüne. Su an vir vir ötmesi kolay. Sen bi belini dogrult esine de sira gelir.
 
Sizin bu kadar yipranmanizin sebebi. Esinizin size yardimci olmamasi. Ve gercekten sizinde düZeninizin olmaması.. yani bulasiklari toplayıp makineye yerlestirmek insanin cok zamaniji almaz. Ortaligi toplamakta ayni şekilde. Yurutece koyun. Gittiginiz yere kizinizi da götürün. Ya da mama sandlayesinde yaniniza alin camasirlarinizi dürun mesela. Ona oyunlar yaparak ortaligi toplayin. Bulasiklarinizi yikagin. Bi yndanda ocağın küçük gÖzüne kiziniza tarhana corbasi koyun arada karıştırın mesela. Sonrasında oturun tezinizi yazin. Yani biraz da siz zorlastiriyorsunuz gibi geldi bana. Benimde küçük kizim var. Bende aöf okuyorum. Düzen olduğu zaman gercekten her sey kolaylasiyor. Ama surada haklisiniz esiniz hiç yardim etmedigi için, bunalmis durumdasiniz. Allah yardimciniz olsn.
 
Babywear diye bisey var. cocugu ustunde canta gibi tasiyorsun. Bence ona alistirip, cocuk sizin ustunuzdeyken islerinizi halletmeye calisin. Bulasiklari hemen yer yemez bulasik makinasina koyun, ortalikta veya lavaboda birakmayin. Evde bi odadan bi odaya giderken eliniz bos gitmeyin. Biseyleri duzenleyerek gidin. Kisa zamanda cok yol alabilirsiniz. Ve diger hanimlarin dedigi gibi cocuga oyun alani ayarlayin. Butun evde degil sizin ayarladiginiz yerlerde dolassin anca. Aglasa da sizlasa da alisir. Millet cocuk bakiciligi yapiyor. Birden cok cocukla ugrasiyor. Onlar yetenekli, siz beceriksiz misiniz veya o cocuklar akilli da bu cocuklar salak mi. Ogrenmeleri lazim. Ve cocukla odalarinizi en kisa zamanda ayirmanizi oneriririm
 
Doktora için tez yazan bir arkadaşım var, kütüphaneden çıkmıyor.
Ne zaman buluşsak , evine gitsem musade istiyor yarım saat de olsa laptobunda birşeyler yazıyor (ben oyalanayim diye de elime bir kitap tutuşturur :)
Zaten çocuğun elinden kitap düşmez, kitap dediğim de koca koca kaynak kitaplar. Otobüs beklerken bile onları okur:)
Yine de 'önümüzdeki sene -umarim- bitirebilirim ' diyor, bunca uğraşmaya,tam zamanlı emeğe!
O yüzden isiniz zor, tezi yazamazsaniz yılların emeği boşa gider, sallapati birşey yazsanız akademik kariyer boyu karşınıza cikar uyduruk tez...

Bence yüksek lisansin-doktoranin en kötü tarafı insanların sizi işsiz zannetmesi. Aslında siz bir öğrencisiniz. Ama 4 yıllık üniversiteden sonra kimsenin tahammülü yok sanırım insanları öğrenci gibi görmeye. Aileler bile lisans öğrencisiyken asla öyle bir talepte bulunmaz tüm masraflarını karşılarken yüksek lisans ya birden 'eee hani iş?' diye başlıyorlar-belki de haklı olarak. Hatta yüksek lisans yapmayı simariklik olarak tanımlayan bile var...
Eşiniz de aynı şekilde
'butun gun ne yapıyorsun ki?'
Öyle bencil bir adam ki , zaten bir işte çalışıp para da getirseniz bile size aynı soruyu sorardi.

Ayrıca çocuğun ona gitmemesi çocuğun onu benimsemedigini gösterir. Sevgi alamadığı yere gitmez çocuklar.
'Canım kızım, prensesim, sessiz ol babacim'
Demekle baba olunmuyor. Benim babam beden kuvveti gerektiren bir işten yorgun argın geldiği halde bizimle ilgilenir,yemek yedirir, oyunlar oynardı. Biz annemden azari işitince o da üzülür , odamıza gelir bizi güldürmeden de gitmezdi. Bu emeğin karşılığında da en çok onu sevdik ve dünya bir yana o bir yana... Annem hep anlatır, daha birkaç aylık bebeyken babam gelince yakiniyormus 'bugun hic durmadı,ağladı zirladi, bir saniye uyumadı, bıktım' falan diye. Babam da kucağına çıkıp göğsünde uyuyan bebeğe bakıp 'hayatim, bu bebek mi yaptı bunları? Baksana ne güzel uyuyor' dermiş.
Yani baba baba olunca çocuk zaten onun yolunu gözler. Ama kızınız icin babasi eve akşamları gelen , gelince de evde sesi yükselten, eşyaları fırlayan kötü bir insan (yazdıklarından anladığım kadarıyla)
Çook yazık
Bence öncelikle bu problemi cozmelisiniz. Bu yıllar çok önemlidir. Tam da çocukların kişiliğinin şekillendigi yıllar.
İpin ucu bir kaçarsa yirmi yıl da geçse zor toparlamiyor aileyle ilişki...
 
Konu sahibi kuralsız bir anne olduğu için zorlanıyor ama ilk çocukta genelde anneler kuralsız olmuyor mu :/
Dediklerinizde haklısınız ama bunları başkası diyince insanlar kırılıyor ancak kendileri farkedip tecrübe etmeleri gerekiyor
Yok yok kirilmiyorum
Gercekten,benim icin degisik fikirler onemli..herkes ayni seyi yazsa gecse kimse onemsemese ne yapacagimi bilemem asil.. tesekkur ederim ama ince dusunceniz icin :)
 
Canım annen baban her zaman gelemiyorsa kızkardeşini çağır.
Daha yürümüyorsa yürüteç al içine koy.o sağa sola giderken sen işlerini hallet.cok büyük rahatlık.
Koçtaş tekzen gibi yerlerde köşe koruyucu çekmece kilidi falan gibi seyler satılıyor. Al onlardan tak bebeğin güvenliğini sağla.
Çizgifilm izletmiyor olabilirsin.ama bilgisayardan ya da telefondan çocuk şarkıları açıp dinletebilirsin . Afacan tv çocuk şarkıları önerimdir.
Dişleri için de diş jelleri var onlardan sür huzursuz oldukça. Ya da eline salatalık havuç gibi seyler var dolaptan çıkarıp. Soguk soguk dişlerini kaşır ve rahatlatır.
Buna benzer şeyleri o kadar yaşadık ki...Seni çok iyi anlıyorum. Allah yardımcın olsun
Bebegim yurumuyor. Evim cok genis degil yurutecle kesin bi yere takilir duser diye almadim.Kullanacagi yer iki adimlik antre sadece..
O kose koruyuculardan da aldim. Su an oyuncak sepetinin icindeler yada koltuklarin altindan cikiyo supururken. Kendisi dislkk olarak kullaniyo..dusmus heralde yada kendi mi söktu bilmem...iyi tutturamamism..
Kizimin yasina gelmesne ragmen alttan yeni patladi disi. Su an 1tane minicik bi uc var agzinda..havuc falan versem korkarm ..su ana kadar corba pure tarzi yedirebildim o yizden hatta...
Cizgifilm de pekala izletiyorum ...ne yapaym cildrma noktasna gelmemek icin. Onun zararindan daha cok zararim dokunuyo cunku cocuga bagirinca. Herseyi de izlemiyor pc den bi seri var onu izliyor sadece.. aciyorum bazen..
 
Doktora için tez yazan bir arkadaşım var, kütüphaneden çıkmıyor.
Ne zaman buluşsak , evine gitsem musade istiyor yarım saat de olsa laptobunda birşeyler yazıyor (ben oyalanayim diye de elime bir kitap tutuşturur :)
Zaten çocuğun elinden kitap düşmez, kitap dediğim de koca koca kaynak kitaplar. Otobüs beklerken bile onları okur:)
Yine de 'önümüzdeki sene -umarim- bitirebilirim ' diyor, bunca uğraşmaya,tam zamanlı emeğe!
O yüzden isiniz zor, tezi yazamazsaniz yılların emeği boşa gider, sallapati birşey yazsanız akademik kariyer boyu karşınıza cikar uyduruk tez...

Bence yüksek lisansin-doktoranin en kötü tarafı insanların sizi işsiz zannetmesi. Aslında siz bir öğrencisiniz. Ama 4 yıllık üniversiteden sonra kimsenin tahammülü yok sanırım insanları öğrenci gibi görmeye. Aileler bile lisans öğrencisiyken asla öyle bir talepte bulunmaz tüm masraflarını karşılarken yüksek lisans ya birden 'eee hani iş?' diye başlıyorlar-belki de haklı olarak. Hatta yüksek lisans yapmayı simariklik olarak tanımlayan bile var...
Eşiniz de aynı şekilde
'butun gun ne yapıyorsun ki?'
Öyle bencil bir adam ki , zaten bir işte çalışıp para da getirseniz bile size aynı soruyu sorardi.

Ayrıca çocuğun ona gitmemesi çocuğun onu benimsemedigini gösterir. Sevgi alamadığı yere gitmez çocuklar.
'Canım kızım, prensesim, sessiz ol babacim'
Demekle baba olunmuyor. Benim babam beden kuvveti gerektiren bir işten yorgun argın geldiği halde bizimle ilgilenir,yemek yedirir, oyunlar oynardı. Biz annemden azari işitince o da üzülür , odamıza gelir bizi güldürmeden de gitmezdi. Bu emeğin karşılığında da en çok onu sevdik ve dünya bir yana o bir yana... Annem hep anlatır, daha birkaç aylık bebeyken babam gelince yakiniyormus 'bugun hic durmadı,ağladı zirladi, bir saniye uyumadı, bıktım' falan diye. Babam da kucağına çıkıp göğsünde uyuyan bebeğe bakıp 'hayatim, bu bebek mi yaptı bunları? Baksana ne güzel uyuyor' dermiş.
Yani baba baba olunca çocuk zaten onun yolunu gözler. Ama kızınız icin babasi eve akşamları gelen , gelince de evde sesi yükselten, eşyaları fırlayan kötü bir insan (yazdıklarından anladığım kadarıyla)
Çook yazık
Bence öncelikle bu problemi cozmelisiniz. Bu yıllar çok önemlidir. Tam da çocukların kişiliğinin şekillendigi yıllar.
İpin ucu bir kaçarsa yirmi yıl da geçse zor toparlamiyor aileyle ilişki...

Benim esim de -savunmak istemesem de su an- gelince kizimi kucaklar,yemegini yedir diye eline verirsem yedirir,cizgifilm acar izletir hic bisey bulamazsa,kucagina alir odalari gezer falan..cocuk onda durmaz ihi ihi der kendni yay gibi gererek kucagindan iner.babasiyla aralarnda cok ozel bi bag gelisemedi...mesela esim o uyuynca yanimizda yatsin diye tutturup elini ayagini tutar sever oper.gece uykusuna yeni basladysa hemen uyanmiyor bebek boyle mudahalelere... ama dediginize katiliyorum. Cocugu eglendirecek pek birsey yapmiyor sanki. Ben mesela cocuk durmadyi zaman, dolaplari acarim ayy burda neler varmis kim biliiir gel bakalim derim. Kiyaferleri indirmesine izin veririm. Cekistirip indrdikce mutlu olur. Salondaki biblolari cok sever ayy kus varmis burda gel cicik yapalim der dokunmasna izin verelm. Smdi yuvasna koyalim derim. Kagitlari defterleri cok sever zaten ama yirtip yemek ister.. o yemedem elindem alirim. Kagit yirtmasna izin veriyorum ..Gecen gun forograf cercevesini istedi. Verdim eline
Arkasndam bi aralik bulup acmis dagitmis icindekileri coklu biseydi.. aa kim varmia baak anne baak baba falan dedm sonra kaldrdm dagilan fotolari toparladm tekrardan baska zaman. Durmazsa muzik aciyorum karsisinda sebeklikler yapiyorm bana bakiyo mesela o an bebek. Basima sapka gecirsem ilgisini cekeblyorum.. yani o an birseyler uretyorum. Babasi cok tekduze.. Iliskilerini duzeltmek,olusturmak lazim ama nasil...
 
H
Doktora için tez yazan bir arkadaşım var, kütüphaneden çıkmıyor.
Ne zaman buluşsak , evine gitsem musade istiyor yarım saat de olsa laptobunda birşeyler yazıyor (ben oyalanayim diye de elime bir kitap tutuşturur :)
Zaten çocuğun elinden kitap düşmez, kitap dediğim de koca koca kaynak kitaplar. Otobüs beklerken bile onları okur:)
Yine de 'önümüzdeki sene -umarim- bitirebilirim ' diyor, bunca uğraşmaya,tam zamanlı emeğe!
O yüzden isiniz zor, tezi yazamazsaniz yılların emeği boşa gider, sallapati birşey yazsanız akademik kariyer boyu karşınıza cikar uyduruk tez...

Bence yüksek lisansin-doktoranin en kötü tarafı insanların sizi işsiz zannetmesi. Aslında siz bir öğrencisiniz. Ama 4 yıllık üniversiteden sonra kimsenin tahammülü yok sanırım insanları öğrenci gibi görmeye. Aileler bile lisans öğrencisiyken asla öyle bir talepte bulunmaz tüm masraflarını karşılarken yüksek lisans ya birden 'eee hani iş?' diye başlıyorlar-belki de haklı olarak. Hatta yüksek lisans yapmayı simariklik olarak tanımlayan bile var...
Eşiniz de aynı şekilde
'butun gun ne yapıyorsun ki?'
Öyle bencil bir adam ki , zaten bir işte çalışıp para da getirseniz bile size aynı soruyu sorardi.

Ayrıca çocuğun ona gitmemesi çocuğun onu benimsemedigini gösterir. Sevgi alamadığı yere gitmez çocuklar.
'Canım kızım, prensesim, sessiz ol babacim'
Demekle baba olunmuyor. Benim babam beden kuvveti gerektiren bir işten yorgun argın geldiği halde bizimle ilgilenir,yemek yedirir, oyunlar oynardı. Biz annemden azari işitince o da üzülür , odamıza gelir bizi güldürmeden de gitmezdi. Bu emeğin karşılığında da en çok onu sevdik ve dünya bir yana o bir yana... Annem hep anlatır, daha birkaç aylık bebeyken babam gelince yakiniyormus 'bugun hic durmadı,ağladı zirladi, bir saniye uyumadı, bıktım' falan diye. Babam da kucağına çıkıp göğsünde uyuyan bebeğe bakıp 'hayatim, bu bebek mi yaptı bunları? Baksana ne güzel uyuyor' dermiş.
Yani baba baba olunca çocuk zaten onun yolunu gözler. Ama kızınız icin babasi eve akşamları gelen , gelince de evde sesi yükselten, eşyaları fırlayan kötü bir insan (yazdıklarından anladığım kadarıyla)
Çook yazık
Bence öncelikle bu problemi cozmelisiniz. Bu yıllar çok önemlidir. Tam da çocukların kişiliğinin şekillendigi yıllar.
İpin ucu bir kaçarsa yirmi yıl da geçse zor toparlamiyor aileyle ilişki...
Ha bir de calisma konusunda.. dedim ki o halde kaca kaca evlenmycektk,yuksek lisansimi bitirip is bulmami bekleyecektin..dedim.. kac yil beklycektik vay sen demek istemyodun evlenmeyi falan diyor..
 
Haklısınız alıştırmamızla daha dogrusu çocugun nazını çekmekle alakalı bir durum
Mama sandalyesinde mızmızlanan çocugu örnegin kuca alarak yemek yapmaya çalışırsak
Çocuk mama sandalyesinden başka bir alternatifi daha oldugunu öğreniyor ve her mama sandalyesine oturtuldugunda mızmızlık ediyor yani ben öbür seçenegi istiyorum diyor
Ayrıca bir seyleri reddetmeyi ağlayarak olanak değiştirmeyi de inceden öğrenmiş oluyor bunu başka durumlrda da deniyor
Mesela arabaya binincede oturtup baglıyorsun ona da mızmızlık ediyor ben diğer secenegi istiyorum diyor
Çünkü öğrendi mızmızlanınca alternatifler yaratıldıgını
Davranısların sebebi biziz evet
Haklisiniz.. 5 6 aylikken bebk koltuguna oturtmayi denedik oturmadi hala kucakta gidip gelir hanfendi.. cook yanlis.. farkindaym da tehlikenin aglamasndansa aliveriyorum arabada kucagima :KK43: Allah korusun of.
Mama sandalyesinde de onume plastik kap kacak, kavan kapaklarri vs koyuyorum. Ya yere atip tekrar tekrar istyor ve ben arkami donmedem tekrar yere atiyor versem de .yada hic birinin yuzune bakmiyor asagilara sarkiyor yanlardan inmeye calisiyor..
 
Eşin yardım etmiyor ve bunu değiştiremiyorsan,onun dahil olmadığı çözümler yaratmalısın tatlım.

Mama sandalyesine alıştırmakla başla.Bırak mızmızlansın.Israrcı ol.Durmuyor diye vazgeçme.Alışırsa büyük kurtarıcı olur senin için.Ben kızımı mama sandalyesine oturtup her işimi görürdüm.Mecburdum çünkü eski eşim evde bile yoktu.Annem babam bir tane tanıdığım kapımı çalan yoktu.Tek olunca çözüm yaratmak zorunda kalıyor insan.

Uykusu için zorlama.Burak gündüz mümkün mertebe az uyusun.Gece de belli saatte yatır.Uyumasa da yatır.Bir süre sonra alışacaktır göreceksin.

Çocuğa bağırdın diye üzülme.Hepimiz yaşadık bunları.Olabilir ani çıkışlar.Sinirlerin bozuk,anlayan kimse yok.

Merak etme çok çabuk huy değiştiriyor bebekler.Geçecek bu günler.Az sabır canım.
 
Evin herhangi bir ferdinin ev dağınık diye soylenmesini hicbir zaman anlayamayacagim (yatalak degilse)
Ev daginiksa, pisse, rahatsiz oluyorsan kalkar toplar temizlersin normali budur, bunun calisma calismamayla da alakasi yok, ben de calismadim yillarca, is bölümümüz hic degismedi.
Evde cocuga bakmak, yemek, camasir, temizlik, düzen, hepsi bir kisiden beklenirse yapilabilmesi mumkun degil zaten, kimse Biyonik insan degil, cocugunu ana kucagina baglayip gunde 6 saat tv karsisinda ya da elinde tabletle robotlastirip evini piril piril yapan, her aksam 3 cesit yemek cikaran annelerden olacaginiza daginik anne olun, yemek yapmayin, begenmeyen kalksin kendisi yapsin.
 
babasıyla neden durmuyor? 1 yaşını doldurmak üzere olan bir bebek babasıyla oynamak ister, baba oynamayıp sadece yanında otursun isterse durmaz.

ben de yüksek lisans tez savunmamı kızım 9 aylıkken yaptım, 1 ay sonra da düzeltmeleriyle teslim ettim. bir de okulumla yaşadığım şehir arası 6 saatti. hocam çok anlayışlıydı sağ olsun.

evin düzenini ona göre ayarlaman lazım, tv ünitesinin önüne minder, ortada sehpa varsa onu kenara kaldırıp yere kullanılmayan bir yorgan serersen uzerine de oyuncaklar onun üzerinde vakit gecirebilir, kablolar vs ulaşabilecegi yerde olmasın.
ben yemeklerimi, ev işlerini kızımı kanguruya koyum yaptım; tezi de kızım ayağimda uyurken yazdım, mecbur ayağa alıştırdım o dönem; o sayede yazabiliyordum çünkü ve yatağına bıraktığımda yarım saatte uyanan çocuk ayağımda 1 buçuk saat uyuyordu. kalemlerime özeniyordu mum boya aldım, kuru boyalarımi aldı benim zaman zaman, yanıma masaya oturttum o kağıtları çizdi karaladı ben ders çalıştım.

günlük süpürüyordum evi, kenarları viledalıyordum, çamaşırları da kızımın şişme havuzuna biriktirip eşimin nöbetçi olduğu gecelerde 2 saati ütüye ayırıp düzenliyordum. eşim gelmeden sofra hazır olurdu hatta o gün ağır yemek yapmışsam duşumu bile alırdım(kızım anakucağında banyoda yanımda, eline birkaç oyuncak,arada ce eee diye oynayarak, duş zaten 10 dakikada çıkılıyor), wc için de aynı anakucağını koridora koyup kapı aralık girer kafamı çıkarıp oyun yapardım. mutfağımdan da kek, kurabiye vs eksik olmazdı pek.

yemek yaparken ayrıca mama sandalyesine oturtup eline mıncıklayacagi seyler verseniz altına örtü serip, alışabilir. mesela yumuşak meyvelerden önüne koysanız mama sandalyesine, lekeli kıyafetlerinden de giydirin oynayarak yesin o sırada siz de işinizi yapın. 1 kase yoğurt ve eline bebek kaşığı(...)

eşinizin cidden size destek olması lazim ama burada, konuştuğunuz zaman ne diyor? yorgunluk bahane değil, yorgunluktan ilgilenemeseydi benim eşim ilgilenemezdi.
ben bütün bunları yaparken evin haftalık derin temizliğini 1 ben yaptıysam 2 eşim yapmıştır, hafta sonları nöbeti olmadığı zamanlarda kahvaltı hazırlardı öyle kalkardım. misafir gelecegi zaman ben mutfaktaysam o evi toparlar bi süpürge tutardı vs.
eşinizle sakin bir zamanda konuşsanız size daha çok yardımcı olması konusunda. tezinizden, her şeye yetişebilecek vaktinizin olmamasından bahsetseniz? yardımdan da ziyade o ikinizin çocuğu ve sorumluluklarınız ortak.
Aynilarini soyluyorum. Sakince konustugumiz zaman., askim ben senden birsey beklemiyorum zaten ev duxeni konusunda, bi yemek yapiyosun onu da yapma...diyor.. yetisemiyorum sunu da sen yap diyince, herseyi de ben yapiym keske memem olsa cocuga memeyi de ben versem sen hic bisey yapmazsn ne guzel falan diyip cikiyo..
Ya bebegi idare edemedigi icin bulasiklara bakamiyorum. Tum gun kizima yedrdigim tabaklar tepsiler,dokulmjs sacilmis bi bicimde duruuo bi de ustune aksamki tabak canak cikiyo. Gece yapmazsam yemekten sonea bakamazsam al sana kaliyo ertesi gune. Kizkardesim yada babam vs gelirse ne mutlu yarim saat cocugu onlara atip toparliyorum. Ama en elzem isi ancak yapabiliyorken dip kose birsey yapamiyorum iste.. sinirlerim bozuluuo.. kek kurabiye yapmaya bayilirim. Ama evde tek basimaysam bebekle yapamyorumm ..kizim mikser sesine aglayan bi bebek. Ayakkabiliktan ayakkabi indirip kemirirken gorsem hamurlu ellerimle mudahale edemem yada.. ne biletm
Mama sandalyesiyle dursa beni izlese isim cok kolaylasicak.
Benim sikayetim bebek de degil. Ben ona uyum saglarm vaktimi ayiririm... ama bebegimiz zor bi bebekse esim yardimci olsun anlayisli olsun.. 10 sene boyle surcek degil ya buyuycek.. az kirmasin beni ya...
 
Evin herhangi bir ferdinin ev dağınık diye soylenmesini hicbir zaman anlayamayacagim (yatalak degilse)
Ev daginiksa, pisse, rahatsiz oluyorsan kalkar toplar temizlersin normali budur, bunun calisma calismamayla da alakasi yok, ben de calismadim yillarca, is bölümümüz hic degismedi.
Evde cocuga bakmak, yemek, camasir, temizlik, düzen, hepsi bir kisiden beklenirse yapilabilmesi mumkun degil zaten, kimse Biyonik insan degil, cocugunu ana kucagina baglayip gunde 6 saat tv karsisinda ya da elinde tabletle robotlastirip evini piril piril yapan, her aksam 3 cesit yemek cikaran annelerden olacaginiza daginik anne olun, yemek yapmayin, begenmeyen kalksin kendisi yapsin.
Cocugu kisitlamak istemiyorum iste..fazla mi duygusalim bilmiyorum. Mama sandalyesinden yanlara sarkip bagirirken kizarmis bi suratla aglarken..kayitsiz kalamiyorum. Yeni seyler goruyor o an elimde,istyo hemen illa bakicak eline vericem bi oynaycak. Ama mesela bicagi falan da veremem ki.. gecen ayva bulmus yerdeki poseti desip. Ellemedim baksn dedim bi baktim siyah cicek kalintisi olur ya onu tirnaklayp agzina goturuyo agzinin ustunde siyah parcalardan var. Kupkuru sey,yemeye niye ugrasirsin ki sen :)
Gezmesni engellemek bi odaya hapsetmek istemiyorumm ..ama gezerken de zarar gormemesi lazim . Her an gozumun onunde tutmam lazim ki bu halde bile kac kez dustu,carpti..
Esime snirlendirince ben hizmetci degilim deyip cikiyorum bazen..yanlis evet belki ama.. her isi kontrol edemem ..ya bebege ben bakicam ev islerine baskasi bakacak. Ya evin isini yapiyosam cocukla baskasi ilgilenicek..
 
ben de çektim o zorlu dönemi ama bebegi yatakta birlikte yatırmayı hiçbir doktor önermiyor en büyük yanlışonız bu.
bebeginizi evin her hangi bölümünde degil siz nerdeyseniz orda durmalı kapatın tüm kapıları gözünüzün önünde sürünsün karıştırsın.
uyku egitimini düzeltin.
uyku egitimi bilgiler araştırın netten.
kararlı olun uygularken .
 
X