- 9 Şubat 2016
- 98
- 51
- 33
-
- Konu Sahibi _-_-_-_-_-_-_-_
- #221
ya konu sahibi kusura bakma asla yargılamıyorum ama konuyu ciddiyet kesilmiş şekilde okuyordum. sonra jigolo kelimesini görünce gece gece istemsiz bir gülme krizi geldi Allah iyiliğini versin emi:)Her kadın önce kadındır yahu insandır. Annedir çocuktur komşudur anladım kardeştir ama önce insan ve kadındır. Ben oğlumu asla kimse için ikinci plana atmadım atmamda. Evet sanki jigolo tutmuşumda oğluma mendil sattırıp onu bekliyorum imajı çizildi ki hiç etkilenmedi hatta gülümsedim. Bahsettiğim tek şey tertemiz yaşadığım bi aşk acısıydı :)
İşte mantısız bi yorum daha... Yaa arkadaşım oğluşumdan bahsetmek için emin ol bir derdim var platformunu seçmem. Lakin çok şükür onunla keyfimiz yerinde, okul birincisi, yakışıklı kızlar peşinde, bilgisayarda beraber oyunlar oynuyoruz, yemeğe gidiyoruz sinemaya gidiyoruz. Bunları mı anlatayım burada.
Neyse... :)
Yaa canım ben şimdi anlamadım ve merak ettim. Herşey tamam da bu adam ailesini alıp evinize gelipgelip babanın karşısına çıktılar mı yani. Ve sonra ne değişti ki. Yani orada mı öğrendiler senin ilk evliliğini. Bu insanları anlamak zor, bu kadar ölüp bitiyo ayağı yapmaktan da yorulmaz mı insan. Sonra sebepsiz çekip gitmek te nedir! Bi platform açmak lazım " yolu bir şerefsizden geçenler derneği " :)bunu ben de düşündüm biliyor musun ablam :) kendimden çok onun haline acıdım üzüldüm. kendi acımı bıraktım onu iyileştirmeye çalıştım. sonra durdum düşündüm.. benim ailem de onu istemiyordu ama ben ailemi aştım, yataklara düştüm acıdılar halime kabul ettiler. sonra dedim ki acaba karşı taraf ikna etmek için elinden geleni yapmıyor mu? hadi iknasını da geçtim, ben ailemden emin olmadan bugüne kadar kimseye ümit vermedim biliyor musun? çünkü ümit veririm bağlanır, sonra ailem istemez, onları aşamayacağımı da bildiğim için karşı tarafa ümit vermiyorum. biz bu kadar düşünürken acaba karşı taraf bunu düşünmüyor mu? burda biraz art niyet olma olasılığı var mı? işte beni bu düşündürüyor. acaba zaten aşmak istemediler mi?
çok çok yakın bi zamanda aynı olayın bi boy küçüğü de geldi başıma. bekardı karşıma çıkıp görüşmek için ikna edene kadar elinden geleni yaptı. ben hemen başta söyledim durumumu. ailen kabul etmez vs bir flört işine giremem dedim. ailemi yollayayım dedi. geldi ailemin karşısına çıktı. sonra ailesini getirdi benim ailemin karşısına. durumumu da kabul ettiklerini söyledi. ben tam bu sefer oluyor dedim ama akşamına saçma bi sebepten olay çıkardı ve defoldu gitti :)
ailemle ortak çıkarımımız şu oldu ki, ailesine benim durumdan filan bahsetmemiş. sadece beni ikna edip evlilik aşamasına kadar niyeti benimle gezip tozmak sonrasında da kaçıp gitmekmiş.
şimdi olaya toplu bakınca, galiba zaten en baştan niyetleri böyle bir şey olabiliyor. ya da ben yanılıyorum bilemiyorum.
Allah hakkımızda en hayırlısını versin :)
Sonuç olarak herkesin hataları yaraları geçmişe dair hayal kırıklıkları var. Şu saldırgan arkadaşlar toplanın bişey diyeceğim. Tırnaklarınızı da hazırlayın.
BHatta tükürmek için de hazırolun...
Ben onu hala çok seviyorum. Çok özlüyorum. Çok acı çekiyorum. Ve ilişkide benim kadar çekilmez bi insan olamaz o beni üç yıl çekip sevgisi için savaş verdi ben de depresyonda olduğunu bildiğim için son kez onun için savaş vereceğim. Sonra olmasa da içim rahat hayatıma bakmayı deneyeceğim.
Peki depresyondaki adam bunları yapıp benim farkettin imi anlayınca dışarda olduğu halde ben defol git artık bak işine dediğimde yaa saçmalama şifrem al hesap adım diyip maili verdi gir bak hadi dedi anında girdim baktım yazışmaları kadınlarla olan boş geyikleri okudum. Ve sonra tutarsızlığını farkettim. Bileğinde adımı dövme yaptırmıştı onu gösterdi, cüzdanından resimlerimi odasında ikimizin resmini yani garip davranıyo ne gelebiliyor ne gidebiliyo ama tabiki herkesin kendi hayatı ben biraz daha emek vermeyi daha doğru buldum. Hayatıma birdaha Almayı düşünmek bile midemi bulandırıyorAsla tasvip etmiyorum.
Depresyondaki adam sahte hesapla eski sevgililerini yok efendim tanimadigi dudaklari buzulu kizlari eklemez, bos geyikler yapmaz.
Ve o kadar profesyonel ki sizi de engellemeyi unutmuyor.
Ugrunda savasilacak birini goremedim.
aşk işte. kimse gerçekten aşkı tatmadan anlayamaz sizi. geçmişte bendeSonuç olarak herkesin hataları yaraları geçmişe dair hayal kırıklıkları var. Şu saldırgan arkadaşlar toplanın bişey diyeceğim. Tırnaklarınızı da hazırlayın.
BHatta tükürmek için de hazırolun...
Ben onu hala çok seviyorum. Çok özlüyorum. Çok acı çekiyorum. Ve ilişkide benim kadar çekilmez bi insan olamaz o beni üç yıl çekip sevgisi için savaş verdi ben de depresyonda olduğunu bildiğim için son kez onun için savaş vereceğim. Sonra olmasa da içim rahat hayatıma bakmayı deneyeceğim.
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezler mi adama :) hem ben de aşık oldum sürü dün darısı başına diyosun hem hayatının aşkını tatilde bulursun diyosun. Şuan ki psikolojiyle bana sorsan o olsun başka adam istemem derim. Evet darısı başımıza hayırlısıysa inşallah )aşk işte. kimse gerçekten aşkı tatmadan anlayamaz sizi. geçmişte bende
aşk yüzünden bir ayda onbeş kilo vermiştim. şimdi aşık olduğum o adamla evliyim şükür inşallah sizde benim gibi mutluluğu yakalarsınız. kafa dağıtmanız gerek. eğer çalışıyosanız haziran gibi beş yıldızlı otele tek başınıza gidip mükemmel bir tatil yapın. kimbilir hayatınızın aşkıyla orada tanışırsınız
Yaa canım ben şimdi anlamadım ve merak ettim. Herşey tamam da bu adam ailesini alıp evinize gelipgelip babanın karşısına çıktılar mı yani. Ve sonra ne değişti ki. Yani orada mı öğrendiler senin ilk evliliğini. Bu insanları anlamak zor, bu kadar ölüp bitiyo ayağı yapmaktan da yorulmaz mı insan. Sonra sebepsiz çekip gitmek te nedir! Bi platform açmak lazım " yolu bir şerefsizden geçenler derneği " :)
Tüm iyi niyetimle söylüyorum yapmayın. Kendinizi hiçe saymayın bu kadar.Sonuç olarak herkesin hataları yaraları geçmişe dair hayal kırıklıkları var. Şu saldırgan arkadaşlar toplanın bişey diyeceğim. Tırnaklarınızı da hazırlayın.
BHatta tükürmek için de hazırolun...
Ben onu hala çok seviyorum. Çok özlüyorum. Çok acı çekiyorum. Ve ilişkide benim kadar çekilmez bi insan olamaz o beni üç yıl çekip sevgisi için savaş verdi ben de depresyonda olduğunu bildiğim için son kez onun için savaş vereceğim. Sonra olmasa da içim rahat hayatıma bakmayı deneyeceğim.
Canım benim öyle içten ve temiz bi uyarıda bulundun ki sağol. Bunu bende biliyorum aslında ve lanet olsun ki çok haklısın bunu da biliyorummm :/Tüm iyi niyetimle söylüyorum yapmayın. Kendinizi hiçe saymayın bu kadar.
"Gel" demişsiniz gelmemiş işte, o kadar basit aslında be ablacım.
Boş yere umut etmeye devam edip işkencenizin süresini uzatmayın. Kabullenin. Lütfen yapmayın.
unutman için diyorum tatlım. evet aşıksın ama o adamdan pek hayır gelmez yani. bu konuyu çocuğunla bağdaştırdılar ya ondan demiştim. bu arada cevaplarıda okudum sen ne zaman güçlü olsan bu adam peşinden koşuyo. ama ayrı bir profil açmış sizi engellemiş. size şifrenizi versede bunun hiçbir açıklaması yok. unutmak zaman alır ama zorda olsa unutursun. çok acı çekersin ölürsün bitersin bazen yaşadığının bile farkına varamazsın ama sonunda unutursun. yeterki onunla iletişimini kes canım.Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezler mi adama :) hem ben de aşık oldum sürü dün darısı başına diyosun hem hayatının aşkını tatilde bulursun diyosun. Şuan ki psikolojiyle bana sorsan o olsun başka adam istemem derim. Evet darısı başımıza hayırlısıysa inşallah )
biz ne desek boş canım ama bi evladını kaybetmiş saglıgını kaybetmiş hevesleri kursagında kalan bir arkadsın olarak diyebilirim ki hepsi geçiyor ilk günkü kadar acıtmıyor önüne bak bence boşverNerden başlanır nasıl toparlayıp size anlatırım bilmiyorum. Canım acıyor nefesim kesiliyor ve inanamıyorum yaşadıklarıma.
Ben üni yıllarında kosa bir evlilik yaşadım bir oğlum var ve düzenli bir ailem. 81doğumluyum.Ailemle yaşıyorum. Aşkı hiç yaşamamış sert keskin kenarları olan olan biriyim. Kuralları, sınırları...
Ve bir gün biri çıktı karşıma. 4yaş küçüktü benden. Hiç yanaşmadım başlarda, duvarlarımı aşması çok zaman aldı. Çok emek verdi. Ve sonunda kalbime dokundu, sevdim... Çok sevdim. İnandım güvendim. Ben ki hayal kurmak nedir bilmeyen insan onunla öğrendim. Ailesi hiç istemedi. Haklılardı evet anlıyordum onları ama o hep arkamda durdurmaya önce o da nişanlanmış evliliğe bir ay kala eşyaları bile almışken ayrılmıştı. Elimizden geleni yaparız olmazsa yapacak bişey yok kıyarız nikahımızı eninde sonunda düzeltiriz dedi.
Ailem hiç sıcak bakmadı ama zamanla onlarda tanımak istediler sevdiler benimsediler.iki yıllık bi üni bitirmiş açıköğretime devam ediyordu. Bir yıl geçti evlenmek için acele etmeye başladı okulu bıraktı askere gitti. Bir yıl asker yolu bekledim. Onunla her nöbetine uyandım her hafta kargodaydım hiçbirşeyini eksik etmedim orda. Ailesi fazla sorumsuzdu. Askerlik bitti işe girdi. Babamın karşısına çıktı herşey rüya gibi. Hiç bir sıkıntı yok. O başka şehirde ama benim için ankaraya yerleşecek işine burda devam edecekti. Oturulur konuşuldu. Babam ailen gelmezse olmaz konusunda ısrarlı olsa da ikna edip inandırdı sevgisine. 13aralık nişan, 19aralık nikah. Bir evim vardı benim. Ailem napalım o da artık oğlumuz diyip eşyaları da aldılar. Temizlik yaptık evi yerleştirdik.
Aralık başı gibi bi gariplik başladı. "Babam biraz daha zaman ver biz de olalım diyo" eee iyi de baban bunu daha önce de söyledi sonra olmaz evlatlıktan red ederiz dedi biliyosun dedim. Haklısın dedi.
Nisandan bir hafta önce "yaa ertelesek mi ailemde olsun istiyorum babamla annem söz verdi yaza doğru olsun çok borçları var" iyi de aşkım onların hep çok borcu var. Bu arada baba okul müdürü emeklisi anne öğretmen emeklisi iki üç evleri arabaları falan var ama babanın bilinmeyen 200-300bin borcu var. Dedim ki maddi bi beklentimiz yok ki ağla zırla, yalvar yakar sadece yanımızda olsunlar. Sonra demişler ki elalem ne der. Yani bu erteleyin lafları sadece sallamak için. Çok uzattım biliyorum. Direk sona geleyim. Nişan yüzüklerin kıyafetim herşey tamam. Aşkım emin misin dedim evet dedi. Ben ona bak bizim nişan günü annen baban kalp krizi geçirir, nikah günü öldük diye atarlar kendilerini yere dedim. Güldük... Ki allaha inanmasam sana taparım diyen bi adam bu. Defalarca denedim her şekilde sevgisi aşkı herşeyi gerçekti.
Nişana bir gün kala benim aile büyüklerim davet edildi yemekler yapıldı yapraklar sarıldı kuaförden randevu alındı... Nişan sabahı...
Sınava girecek saat 12de yola çıkıp gelecek. Saat 12 aradı ve babam kalp krizi geçiriyorum dedi. Bayıldı kapının önünde. Ah aptal kafam biliyorum ben olacakları. Çünkü öyle bi adam ki babası istediği şey ol ayında "ah kalbimmm" diyip herşeyi yaptırır. Saat 1-2-3... Arıyorum açmıyo. Saat 4. Aradı.
Yaa Tuğba (bana asla adımla hitap etmeyen adam) gel diyosan gelirim ama....
Ama derken? Hayır mı?
Tüm sülale beni aradı, bana sayıp söndürür annen baban hastayken senin yüzünden ölürken sen bi dul bi karı için aileni mi sileceksin şerefsiz dediler.
Eee? Eeee neye lan eee ne. Sadece bunun olacağını zaten biliyorduk şimdi ne oldu dedim, peki gelme!
Ağlama kriziyle odaya koştum. Annem geldi o sinirle anlattım herşeyi babam duyup geldi tek kelime etmedi içeri girip nişan iptal diye akrabaları aradı. Halen ona toz konduramayan ben onun açısından düşünüp hak vermeye çalışıyordum. Oysaki üç beş ay değil yaa. Ben ona 3yıldan fazla emek verdim. Ailesi üç yılda kabullenebilirdi. Demek oğullarını tanıyolardı ve son kozlarını oynadılar. Yani kısaca gelmedi...
Askerde aylarca aramayan sormayan ailesini seçti. İzne geldiğinde tek lokma yemek yapmayan annesini seçti. Ben ne yapacağımı şaşırır bir hafta önceden başlardım telaşa. O hasta olduğunda nasıl oldun demeyen ailesini seçti. Ben telefon açık kalsın diyip sabaha kadar dua eder uyumazdım hiç. Ve o para istediğinde Tuğba n yollasın diyen, ona aldığım terliktir pijamadır monttur beğenince el koyup Tuğba n bidaha alır diyen ailesi muradına erdi. Sonuçta ne mi oldu. Bir hafta baygın gibi yataktan çıkmayıp ağladım, önce bronşit ardından zatürre oldum ve nikah günümüz olacak olan 19aralıkta yüz felci olarak uyandım. Hastane, tedavi, iğne ilaç kortizon... Kardeşim arayıp saymış sönmüş yedi ceddine. Aradı özür diledi yalvardı mesajlarına cevap vermedim. Ben şerefsizim korktum o an çaresiz kaldım herşeyi düzelteceğiz dedi. Gel de geleyim öl de öleyim. Üç beş gün böyle devam etti. Bir gün gel yazdım. Sadece "gel". Ve tık yok. İki gün geçti duramadım aradım. O tanıdığım benim için ölen adam başka biri olmuş. Gerçekten bi yabancı gibi. Büyülenmiş gibi. Yani aslında ben düşündüm de seni mutsuz ediyorum allah senden alsın bana versin ama benden uzak ol mutlu ol. Delirdimmmmm... Ulan nişan günü elimde alyanslar ortada bırakmadın mı beni, hastalandım yüz felci oldum ölürüm affet diyip yalvar madın mı, sen felç te olsan sırtımda taşırım kurban olurum demedin mi. Dedim ama gücüm yok. Ben adiyim şerefsizim.
En son bikaç gün sakinleşmek bekledim. İlaçlar ağır yüz felci acayip sıkıntılı bi durum ayrılık acısı yapılanlar...
Yine aradım 9ocak. Sen beni seviyo musun ulan? Evet çok. Özledin mi? Evet deli gibi. Gel o zaman Kapımda yat kalk ailemi beni inandır aşkına bak son şansın bu seviyorum seni dedim.
Cevap: ben iyi değilim bana bişey oluyo hergece sıçrayarak bağırarak uyanıyorum kabuslar görüyorum işe gitmek istemiyorum namaz kılmaya çalışıyorum olmuyo dedi.
Eee dedim adam, sonuççç?
En iyisi görüşmeyelim sen mutlu ol ben güçsüzüm yapamıyorum acizim falan filan. Eee ee yeter bi S.ktir git dedim.
Gitti... Sustu... Son sesini duyuşum oldu.
Facebook hesabında adım yazılıydı adının yanında kaldırmadı. Şifre aynı. Whatsaptan durumu değişmedi adımız yazılı. Koluna adımı dövme yaptırmıştı. Yaa arkadaşlar o bu değilde ben sanırım ölüyorum ya nefes alamıyorum. Böyle sabaha kadar da yazsam anlatmakla bitmez. Yani evlilik lafı olmasaydı biz ayrı ülkelerde bile yaşasak bir ömür aşık kalırdı bana biliyorum. Mükemmeldi herşey. Saygısı sevgisi ilgisi. Yok böyle bişey. Bir anda... Sırf iş ciddiye bindi diye çekip gitti. En son ağlayarak kapattım telefonu. O da çok ağladı. Ama tek fark ben halen her gece ağlıyorum. Kimseye anlatmıyorum. Olmaz diyenler haklı çıktı kahretsin. Çok özlüyorum. Yaa ben neden böyleyim. Arasın diye bekliyorum resmen. Ö(z) LÜYORUM... Bişeyler söyleyin, kızın bana, unut falan diyin lütfen. Nasıl bi acı bu inanamıyorum...
ve çocuguna sarıl adam ş...sizmiş zaten boşverNerden başlanır nasıl toparlayıp size anlatırım bilmiyorum. Canım acıyor nefesim kesiliyor ve inanamıyorum yaşadıklarıma.
Ben üni yıllarında kosa bir evlilik yaşadım bir oğlum var ve düzenli bir ailem. 81doğumluyum.Ailemle yaşıyorum. Aşkı hiç yaşamamış sert keskin kenarları olan olan biriyim. Kuralları, sınırları...
Ve bir gün biri çıktı karşıma. 4yaş küçüktü benden. Hiç yanaşmadım başlarda, duvarlarımı aşması çok zaman aldı. Çok emek verdi. Ve sonunda kalbime dokundu, sevdim... Çok sevdim. İnandım güvendim. Ben ki hayal kurmak nedir bilmeyen insan onunla öğrendim. Ailesi hiç istemedi. Haklılardı evet anlıyordum onları ama o hep arkamda durdurmaya önce o da nişanlanmış evliliğe bir ay kala eşyaları bile almışken ayrılmıştı. Elimizden geleni yaparız olmazsa yapacak bişey yok kıyarız nikahımızı eninde sonunda düzeltiriz dedi.
Ailem hiç sıcak bakmadı ama zamanla onlarda tanımak istediler sevdiler benimsediler.iki yıllık bi üni bitirmiş açıköğretime devam ediyordu. Bir yıl geçti evlenmek için acele etmeye başladı okulu bıraktı askere gitti. Bir yıl asker yolu bekledim. Onunla her nöbetine uyandım her hafta kargodaydım hiçbirşeyini eksik etmedim orda. Ailesi fazla sorumsuzdu. Askerlik bitti işe girdi. Babamın karşısına çıktı herşey rüya gibi. Hiç bir sıkıntı yok. O başka şehirde ama benim için ankaraya yerleşecek işine burda devam edecekti. Oturulur konuşuldu. Babam ailen gelmezse olmaz konusunda ısrarlı olsa da ikna edip inandırdı sevgisine. 13aralık nişan, 19aralık nikah. Bir evim vardı benim. Ailem napalım o da artık oğlumuz diyip eşyaları da aldılar. Temizlik yaptık evi yerleştirdik.
Aralık başı gibi bi gariplik başladı. "Babam biraz daha zaman ver biz de olalım diyo" eee iyi de baban bunu daha önce de söyledi sonra olmaz evlatlıktan red ederiz dedi biliyosun dedim. Haklısın dedi.
Nisandan bir hafta önce "yaa ertelesek mi ailemde olsun istiyorum babamla annem söz verdi yaza doğru olsun çok borçları var" iyi de aşkım onların hep çok borcu var. Bu arada baba okul müdürü emeklisi anne öğretmen emeklisi iki üç evleri arabaları falan var ama babanın bilinmeyen 200-300bin borcu var. Dedim ki maddi bi beklentimiz yok ki ağla zırla, yalvar yakar sadece yanımızda olsunlar. Sonra demişler ki elalem ne der. Yani bu erteleyin lafları sadece sallamak için. Çok uzattım biliyorum. Direk sona geleyim. Nişan yüzüklerin kıyafetim herşey tamam. Aşkım emin misin dedim evet dedi. Ben ona bak bizim nişan günü annen baban kalp krizi geçirir, nikah günü öldük diye atarlar kendilerini yere dedim. Güldük... Ki allaha inanmasam sana taparım diyen bi adam bu. Defalarca denedim her şekilde sevgisi aşkı herşeyi gerçekti.
Nişana bir gün kala benim aile büyüklerim davet edildi yemekler yapıldı yapraklar sarıldı kuaförden randevu alındı... Nişan sabahı...
Sınava girecek saat 12de yola çıkıp gelecek. Saat 12 aradı ve babam kalp krizi geçiriyorum dedi. Bayıldı kapının önünde. Ah aptal kafam biliyorum ben olacakları. Çünkü öyle bi adam ki babası istediği şey ol ayında "ah kalbimmm" diyip herşeyi yaptırır. Saat 1-2-3... Arıyorum açmıyo. Saat 4. Aradı.
Yaa Tuğba (bana asla adımla hitap etmeyen adam) gel diyosan gelirim ama....
Ama derken? Hayır mı?
Tüm sülale beni aradı, bana sayıp söndürür annen baban hastayken senin yüzünden ölürken sen bi dul bi karı için aileni mi sileceksin şerefsiz dediler.
Eee? Eeee neye lan eee ne. Sadece bunun olacağını zaten biliyorduk şimdi ne oldu dedim, peki gelme!
Ağlama kriziyle odaya koştum. Annem geldi o sinirle anlattım herşeyi babam duyup geldi tek kelime etmedi içeri girip nişan iptal diye akrabaları aradı. Halen ona toz konduramayan ben onun açısından düşünüp hak vermeye çalışıyordum. Oysaki üç beş ay değil yaa. Ben ona 3yıldan fazla emek verdim. Ailesi üç yılda kabullenebilirdi. Demek oğullarını tanıyolardı ve son kozlarını oynadılar. Yani kısaca gelmedi...
Askerde aylarca aramayan sormayan ailesini seçti. İzne geldiğinde tek lokma yemek yapmayan annesini seçti. Ben ne yapacağımı şaşırır bir hafta önceden başlardım telaşa. O hasta olduğunda nasıl oldun demeyen ailesini seçti. Ben telefon açık kalsın diyip sabaha kadar dua eder uyumazdım hiç. Ve o para istediğinde Tuğba n yollasın diyen, ona aldığım terliktir pijamadır monttur beğenince el koyup Tuğba n bidaha alır diyen ailesi muradına erdi. Sonuçta ne mi oldu. Bir hafta baygın gibi yataktan çıkmayıp ağladım, önce bronşit ardından zatürre oldum ve nikah günümüz olacak olan 19aralıkta yüz felci olarak uyandım. Hastane, tedavi, iğne ilaç kortizon... Kardeşim arayıp saymış sönmüş yedi ceddine. Aradı özür diledi yalvardı mesajlarına cevap vermedim. Ben şerefsizim korktum o an çaresiz kaldım herşeyi düzelteceğiz dedi. Gel de geleyim öl de öleyim. Üç beş gün böyle devam etti. Bir gün gel yazdım. Sadece "gel". Ve tık yok. İki gün geçti duramadım aradım. O tanıdığım benim için ölen adam başka biri olmuş. Gerçekten bi yabancı gibi. Büyülenmiş gibi. Yani aslında ben düşündüm de seni mutsuz ediyorum allah senden alsın bana versin ama benden uzak ol mutlu ol. Delirdimmmmm... Ulan nişan günü elimde alyanslar ortada bırakmadın mı beni, hastalandım yüz felci oldum ölürüm affet diyip yalvar madın mı, sen felç te olsan sırtımda taşırım kurban olurum demedin mi. Dedim ama gücüm yok. Ben adiyim şerefsizim.
En son bikaç gün sakinleşmek bekledim. İlaçlar ağır yüz felci acayip sıkıntılı bi durum ayrılık acısı yapılanlar...
Yine aradım 9ocak. Sen beni seviyo musun ulan? Evet çok. Özledin mi? Evet deli gibi. Gel o zaman Kapımda yat kalk ailemi beni inandır aşkına bak son şansın bu seviyorum seni dedim.
Cevap: ben iyi değilim bana bişey oluyo hergece sıçrayarak bağırarak uyanıyorum kabuslar görüyorum işe gitmek istemiyorum namaz kılmaya çalışıyorum olmuyo dedi.
Eee dedim adam, sonuççç?
En iyisi görüşmeyelim sen mutlu ol ben güçsüzüm yapamıyorum acizim falan filan. Eee ee yeter bi S.ktir git dedim.
Gitti... Sustu... Son sesini duyuşum oldu.
Facebook hesabında adım yazılıydı adının yanında kaldırmadı. Şifre aynı. Whatsaptan durumu değişmedi adımız yazılı. Koluna adımı dövme yaptırmıştı. Yaa arkadaşlar o bu değilde ben sanırım ölüyorum ya nefes alamıyorum. Böyle sabaha kadar da yazsam anlatmakla bitmez. Yani evlilik lafı olmasaydı biz ayrı ülkelerde bile yaşasak bir ömür aşık kalırdı bana biliyorum. Mükemmeldi herşey. Saygısı sevgisi ilgisi. Yok böyle bişey. Bir anda... Sırf iş ciddiye bindi diye çekip gitti. En son ağlayarak kapattım telefonu. O da çok ağladı. Ama tek fark ben halen her gece ağlıyorum. Kimseye anlatmıyorum. Olmaz diyenler haklı çıktı kahretsin. Çok özlüyorum. Yaa ben neden böyleyim. Arasın diye bekliyorum resmen. Ö(z) LÜYORUM... Bişeyler söyleyin, kızın bana, unut falan diyin lütfen. Nasıl bi acı bu inanamıyorum...
kimmiş o yazda ögrenelimo laf buradaki bir üyeye özel. hadi kib canım by
bilmem ki acaba elizabeth taylor mı ki kendisiYa kimmis seni kiskanicak kadar sorunlu arkadaş Ahahah :) zoruna gitmesin kiz yorumlarim gerçekleri söyledim
biliyorum unut demek çok zor ama mecburen unutmak zorundasın tatlım. o sana ne yaparsa yapsın sevmekten vazgeçemezsin. ama artık bir nokta konmalı. ama adamdan nefret ettim. sen onu unutmaya meyilli olduğun anda hemen karşına çıkıyo. seni kandırıyo aşık gibi duruyo. ama gel dediğinde tık yok. bu adamın tek derdi maddi manevi her yönüyle senden faydalanmak canım. kendine biraz zaman ver unutursunNerden başlanır nasıl toparlayıp size anlatırım bilmiyorum. Canım acıyor nefesim kesiliyor ve inanamıyorum yaşadıklarıma.
Ben üni yıllarında kosa bir evlilik yaşadım bir oğlum var ve düzenli bir ailem. 81doğumluyum.Ailemle yaşıyorum. Aşkı hiç yaşamamış sert keskin kenarları olan olan biriyim. Kuralları, sınırları...
Ve bir gün biri çıktı karşıma. 4yaş küçüktü benden. Hiç yanaşmadım başlarda, duvarlarımı aşması çok zaman aldı. Çok emek verdi. Ve sonunda kalbime dokundu, sevdim... Çok sevdim. İnandım güvendim. Ben ki hayal kurmak nedir bilmeyen insan onunla öğrendim. Ailesi hiç istemedi. Haklılardı evet anlıyordum onları ama o hep arkamda durdurmaya önce o da nişanlanmış evliliğe bir ay kala eşyaları bile almışken ayrılmıştı. Elimizden geleni yaparız olmazsa yapacak bişey yok kıyarız nikahımızı eninde sonunda düzeltiriz dedi.
Ailem hiç sıcak bakmadı ama zamanla onlarda tanımak istediler sevdiler benimsediler.iki yıllık bi üni bitirmiş açıköğretime devam ediyordu. Bir yıl geçti evlenmek için acele etmeye başladı okulu bıraktı askere gitti. Bir yıl asker yolu bekledim. Onunla her nöbetine uyandım her hafta kargodaydım hiçbirşeyini eksik etmedim orda. Ailesi fazla sorumsuzdu. Askerlik bitti işe girdi. Babamın karşısına çıktı herşey rüya gibi. Hiç bir sıkıntı yok. O başka şehirde ama benim için ankaraya yerleşecek işine burda devam edecekti. Oturulur konuşuldu. Babam ailen gelmezse olmaz konusunda ısrarlı olsa da ikna edip inandırdı sevgisine. 13aralık nişan, 19aralık nikah. Bir evim vardı benim. Ailem napalım o da artık oğlumuz diyip eşyaları da aldılar. Temizlik yaptık evi yerleştirdik.
Aralık başı gibi bi gariplik başladı. "Babam biraz daha zaman ver biz de olalım diyo" eee iyi de baban bunu daha önce de söyledi sonra olmaz evlatlıktan red ederiz dedi biliyosun dedim. Haklısın dedi.
Nisandan bir hafta önce "yaa ertelesek mi ailemde olsun istiyorum babamla annem söz verdi yaza doğru olsun çok borçları var" iyi de aşkım onların hep çok borcu var. Bu arada baba okul müdürü emeklisi anne öğretmen emeklisi iki üç evleri arabaları falan var ama babanın bilinmeyen 200-300bin borcu var. Dedim ki maddi bi beklentimiz yok ki ağla zırla, yalvar yakar sadece yanımızda olsunlar. Sonra demişler ki elalem ne der. Yani bu erteleyin lafları sadece sallamak için. Çok uzattım biliyorum. Direk sona geleyim. Nişan yüzüklerin kıyafetim herşey tamam. Aşkım emin misin dedim evet dedi. Ben ona bak bizim nişan günü annen baban kalp krizi geçirir, nikah günü öldük diye atarlar kendilerini yere dedim. Güldük... Ki allaha inanmasam sana taparım diyen bi adam bu. Defalarca denedim her şekilde sevgisi aşkı herşeyi gerçekti.
Nişana bir gün kala benim aile büyüklerim davet edildi yemekler yapıldı yapraklar sarıldı kuaförden randevu alındı... Nişan sabahı...
Sınava girecek saat 12de yola çıkıp gelecek. Saat 12 aradı ve babam kalp krizi geçiriyorum dedi. Bayıldı kapının önünde. Ah aptal kafam biliyorum ben olacakları. Çünkü öyle bi adam ki babası istediği şey ol ayında "ah kalbimmm" diyip herşeyi yaptırır. Saat 1-2-3... Arıyorum açmıyo. Saat 4. Aradı.
Yaa Tuğba (bana asla adımla hitap etmeyen adam) gel diyosan gelirim ama....
Ama derken? Hayır mı?
Tüm sülale beni aradı, bana sayıp söndürür annen baban hastayken senin yüzünden ölürken sen bi dul bi karı için aileni mi sileceksin şerefsiz dediler.
Eee? Eeee neye lan eee ne. Sadece bunun olacağını zaten biliyorduk şimdi ne oldu dedim, peki gelme!
Ağlama kriziyle odaya koştum. Annem geldi o sinirle anlattım herşeyi babam duyup geldi tek kelime etmedi içeri girip nişan iptal diye akrabaları aradı. Halen ona toz konduramayan ben onun açısından düşünüp hak vermeye çalışıyordum. Oysaki üç beş ay değil yaa. Ben ona 3yıldan fazla emek verdim. Ailesi üç yılda kabullenebilirdi. Demek oğullarını tanıyolardı ve son kozlarını oynadılar. Yani kısaca gelmedi...
Askerde aylarca aramayan sormayan ailesini seçti. İzne geldiğinde tek lokma yemek yapmayan annesini seçti. Ben ne yapacağımı şaşırır bir hafta önceden başlardım telaşa. O hasta olduğunda nasıl oldun demeyen ailesini seçti. Ben telefon açık kalsın diyip sabaha kadar dua eder uyumazdım hiç. Ve o para istediğinde Tuğba n yollasın diyen, ona aldığım terliktir pijamadır monttur beğenince el koyup Tuğba n bidaha alır diyen ailesi muradına erdi. Sonuçta ne mi oldu. Bir hafta baygın gibi yataktan çıkmayıp ağladım, önce bronşit ardından zatürre oldum ve nikah günümüz olacak olan 19aralıkta yüz felci olarak uyandım. Hastane, tedavi, iğne ilaç kortizon... Kardeşim arayıp saymış sönmüş yedi ceddine. Aradı özür diledi yalvardı mesajlarına cevap vermedim. Ben şerefsizim korktum o an çaresiz kaldım herşeyi düzelteceğiz dedi. Gel de geleyim öl de öleyim. Üç beş gün böyle devam etti. Bir gün gel yazdım. Sadece "gel". Ve tık yok. İki gün geçti duramadım aradım. O tanıdığım benim için ölen adam başka biri olmuş. Gerçekten bi yabancı gibi. Büyülenmiş gibi. Yani aslında ben düşündüm de seni mutsuz ediyorum allah senden alsın bana versin ama benden uzak ol mutlu ol. Delirdimmmmm... Ulan nişan günü elimde alyanslar ortada bırakmadın mı beni, hastalandım yüz felci oldum ölürüm affet diyip yalvar madın mı, sen felç te olsan sırtımda taşırım kurban olurum demedin mi. Dedim ama gücüm yok. Ben adiyim şerefsizim.
En son bikaç gün sakinleşmek bekledim. İlaçlar ağır yüz felci acayip sıkıntılı bi durum ayrılık acısı yapılanlar...
Yine aradım 9ocak. Sen beni seviyo musun ulan? Evet çok. Özledin mi? Evet deli gibi. Gel o zaman Kapımda yat kalk ailemi beni inandır aşkına bak son şansın bu seviyorum seni dedim.
Cevap: ben iyi değilim bana bişey oluyo hergece sıçrayarak bağırarak uyanıyorum kabuslar görüyorum işe gitmek istemiyorum namaz kılmaya çalışıyorum olmuyo dedi.
Eee dedim adam, sonuççç?
En iyisi görüşmeyelim sen mutlu ol ben güçsüzüm yapamıyorum acizim falan filan. Eee ee yeter bi S.ktir git dedim.
Gitti... Sustu... Son sesini duyuşum oldu.
Facebook hesabında adım yazılıydı adının yanında kaldırmadı. Şifre aynı. Whatsaptan durumu değişmedi adımız yazılı. Koluna adımı dövme yaptırmıştı. Yaa arkadaşlar o bu değilde ben sanırım ölüyorum ya nefes alamıyorum. Böyle sabaha kadar da yazsam anlatmakla bitmez. Yani evlilik lafı olmasaydı biz ayrı ülkelerde bile yaşasak bir ömür aşık kalırdı bana biliyorum. Mükemmeldi herşey. Saygısı sevgisi ilgisi. Yok böyle bişey. Bir anda... Sırf iş ciddiye bindi diye çekip gitti. En son ağlayarak kapattım telefonu. O da çok ağladı. Ama tek fark ben halen her gece ağlıyorum. Kimseye anlatmıyorum. Olmaz diyenler haklı çıktı kahretsin. Çok özlüyorum. Yaa ben neden böyleyim. Arasın diye bekliyorum resmen. Ö(z) LÜYORUM... Bişeyler söyleyin, kızın bana, unut falan diyin lütfen. Nasıl bi acı bu inanamıyorum...