Arkadaş?

Sızlanıp da çözüm bulmaya yanaşmayan Drama Kraliçelerine tahammül edemiyorum normalde ama çocukluktan kalma bağları o kadar kolay kesip atamıyorsun. bugün de daha doğrusu az önce benzer bir sorun yaşadım. facebooktan çocukluk arkadaşımla yazışıyorum, benimle yaşıt. 7 yaşında bir oğlu var, dünya tatlısı bir çocuk. bıcır bıcır, kızın ailesinin maddi durumu yerinde, ikinci evliliği, ilk evliliği kısa sürdü. eşiyle araları pek iyi değil. adam buna kötü davranıyor, oğlunu seviyor ama işte yani, ancak alsın top koştursun falan, sorsan çocuğun kaçıncı sınıfa gittiğini bilmez. arkadaşım da bana her görüştüğümüzde kocasından yakınır. "benimle şöyle ilgilenmiyor, böyle kavga ettik, bana bağırdı, şöyle küfretti" diye. genelde burada verdiğim tavsiye "memnun değilsen boşa." olur

ama onun huyunu biliyorum, bana konuşur konuşur, iki gün sonra "aşk<3" diye albümler paylaşır kocası ve çocuğuyla. ondan ben de "bir uzmana görünün terapi alın" diye gayet "Sex and the City" tadında öneriler sunuyorum mecburen. üç gün önce eşi şiddet uygulamış hem de oğlunun gözü önünde. ben de dayanamadım artık "bu adamın daha ne yapması lazım, oğlunun gözünün önünde sana vurmuş, çocuğunu dövmesini mi bekliyorsun" diye çıkıştım. bu da "haklısın, boşayacağım, zaten oğlum olmasa bir dakika bile durmazdım" falan diye salladı bol keseden, meğer benim gazımı almış sadece. az önce konuştuk facebooktan konuşma aynen şu: (A: arkadaş M: marilyn)

A: X'in durumuna yorum yapmışsın, kaç aylık oldu bebek, cinsiyeti belli mi?
M: evet, oğlan olacakmış. baby shower'da spiderman kostümü giydireceğim yeğenime.
A: evet ya çok sevimli oluyorlar. yaş da geçti geçiyor, ben de bir tane daha istiyorum.
bu arada 3 -4 dakikalık bir sessizlik var.
A: orada mısın?
M: sen boşanmayacak mıydın, ne çocuğu?
A: ya canım ben sana söylemeyi unuttum, biz konuştuk, çok özür diledi, çok pişman. ben de bir şans daha vereyim dedim.
M: anladım, yalnız bir daha bu tartışmalarınızı çocuğun gözü önünde yapmayın, o olan biteni anlayacak yaşta, kötü etkilenir.
A: haklısın ama K (koca kişisi) bazen biraz duygusuz ve saçma davranabiliyor daha bu sabah bana..... (burada özel bir şey anlatıyor, ona bağırmasıyla ilgili) dedi
M: A.... bana bir daha lütfen anlatma, sen anlatıp rahatlıyorsun ama ben senin için üzülüyorum, o yüzden lütfen evindeki sorunun senin evinde kalsın, bana yansıtma.

bunu yazdıktan sonra cevap gelmedi. sonra annesini aramış ağlayarak anlatmış bana çok kızmış ve kırılmış, annesi de annemi aramış marilyn niye böyle yaptı diye, canını sıkmış kadının. ben de tekrar mesaj attım

M: bir daha benimle bir sorunun olduğunda annen aracılığıyla annemle değil benimle hallet, annemin arkasına saklanmayacak kadar büyüdüm
yazdım, yine cevap yok. beklemiyorum da zaten. ben onu çıkarmadım ama sanırım sabaha kadar onu beni facebook listesinden çıkarır.
böylece bir arkadaşlığımın daha sonuna geldim. eğer beklediğim gibi olur da facebook listesinden çıkarırsa zaten arkadaşlık biter ama çıkarmazsa da sanırım ben bu arkadaşlıkla ilgili tüm sabrımı tükettim.

çünkü bun olaylardan bağımsız olarak aramızda bazı problemler var. benim her seferinde iyi niyetle yaklaşmaya çalıştığım ama onun her seferinde kendi yaşanmamışlıkları yüzünden benden intikam almaya çalıştığı şeyler.
dediğim gibi evli ve bir oğlu var, çok seviyorum. o kendine evli ve çocuklu bir hayatı seçti, çocuk kısmı mükemmel olsa da evlilik kısmında şansı pek yaver gitmedi, sanırım boşanmış olmayı gururuna yediremiyor. ilk evliliğini 19-20 yaşında yaptı 21 yaşında 2. kez evlenip çocuk sahibi oldu. 2 yıllık meslek yüksekokulunu kazanmıştı, bitiremeden ilk evliliğini yaptı. şimdi çalışmıyor.
ben üniversite mezunuyum ve 29 yaşında bekar ve çocuksuz olmamı pek çok kez "yüzüme vurdu" tırnak içine aldım çünkü ben yüzüme vurulmuş gibi hissetmiyorum. tek bir kez öyle hissettim. arada yorum yaparken bahsederim "sözlüm" diye. bilindik ailelerin tanıştığı yüzüklerin takıldığı bir sözlü değildi. uzun süreli bir erkek arkadaş ve onun doğum günü hediyesi olan bir tek taş. ama olmadı biz ayrıldık. "arkadaşım" bunu bana kendi 2 hafta önce yine bir kavga sonrası kocasıyla barışınca "keşke sen de S ile evlenseydin de insanın aşık olduğu insanla evlenmesinin nasıl bir şey olduğunu bilseydin" diye hatırlattı.

ben bugüne kadar hep onun tarafından bakmaya çalıştım, maddi açından iyi ama çocuk sevgisi açısından kötü bir ailede yetişmiş biri bir çeşit tatmin oluyor, aslında beni seviyor (ki sevdiğini cidden düşünüyorum, biz birbirimizin ilk arkadaşıyız) diye avuttum kendimi ama sevginin yetmediği noktaya geldik sanırım.

derdim var da çözümü de belli, sizin kafanızı ve gözünüzü ağrıttım, kusura bakmayın. ben bu arkadaşımla artık arkadaş değilim sanırım. genellikle bu tip sürekli ilişkiyi aşağı doğru esneten insanları arkadaş olarak hayatımda istemem ama dediğim gibi ilk arkadaşım. açıkçası ben geri adım atmamaya kararlıyım. çünkü o noktaya geldim. benim son durağım burasıydı ama bu Orhun Kitabelerinden hallice yazının amacı şu; o benimle iletişime geçmeye çalışırsa ne yapayım, benim içim eskisi gibi yakın olmayı almaz çünkü 2 haftadır artık eminim ki biz yakın falan değilmişiz ama ipleri koparmak çok mu dik bir karar?

Not: okurken baygınlık geçirenler hastane faturalarını yollayabilirler.:KK14:
Ayyy şaka gibi.... Keşke sen de evlenseymişsin de sevdiğin biriyle evlenmedin ne demek olduğunu bilseymişsin. Bu nedir yahu? Kendi mutsuz, seni mutsuz etmeye çalışıyor bence bu kız. Ya da seni yaralamaya falan çalışıyor. Sanki insan bir kere sevebiliyor, ya da sanki herkes sevdiğiyle evlenince çok mutlu oluyor. Arkadaşının evliliği gibi olacağına sevdiğinle evlenmemen isabet olmuş canım. Ben senin yerinde olsam böyle biriyle arkadaşlık etmem. Baksana varlığı sana her türlü zarar. Hem sorununu anlatıyor hem de lafını tutmuyor. Benim halam da anlattı anlattı, boşan dedim lafımı tutmadı. Ben de numaramı değiştirip irtibatı kopardım. Çünkü ben öfkeden kudurup kendimden geçiyorum, o salak gibi adamı koluna takıp milletin içine getiriyor. Lafımı tutmuyor yani. Her neyse. Bence ipleri koparmalısın ve hiç görüşmemelisin o kızla. Öyle arkadaş olmaz olsun.
 
Sızlanıp da çözüm bulmaya yanaşmayan Drama Kraliçelerine tahammül edemiyorum normalde ama çocukluktan kalma bağları o kadar kolay kesip atamıyorsun. bugün de daha doğrusu az önce benzer bir sorun yaşadım. facebooktan çocukluk arkadaşımla yazışıyorum, benimle yaşıt. 7 yaşında bir oğlu var, dünya tatlısı bir çocuk. bıcır bıcır, kızın ailesinin maddi durumu yerinde, ikinci evliliği, ilk evliliği kısa sürdü. eşiyle araları pek iyi değil. adam buna kötü davranıyor, oğlunu seviyor ama işte yani, ancak alsın top koştursun falan, sorsan çocuğun kaçıncı sınıfa gittiğini bilmez. arkadaşım da bana her görüştüğümüzde kocasından yakınır. "benimle şöyle ilgilenmiyor, böyle kavga ettik, bana bağırdı, şöyle küfretti" diye. genelde burada verdiğim tavsiye "memnun değilsen boşa." olur

ama onun huyunu biliyorum, bana konuşur konuşur, iki gün sonra "aşk<3" diye albümler paylaşır kocası ve çocuğuyla. ondan ben de "bir uzmana görünün terapi alın" diye gayet "Sex and the City" tadında öneriler sunuyorum mecburen. üç gün önce eşi şiddet uygulamış hem de oğlunun gözü önünde. ben de dayanamadım artık "bu adamın daha ne yapması lazım, oğlunun gözünün önünde sana vurmuş, çocuğunu dövmesini mi bekliyorsun" diye çıkıştım. bu da "haklısın, boşayacağım, zaten oğlum olmasa bir dakika bile durmazdım" falan diye salladı bol keseden, meğer benim gazımı almış sadece. az önce konuştuk facebooktan konuşma aynen şu: (A: arkadaş M: marilyn)

A: X'in durumuna yorum yapmışsın, kaç aylık oldu bebek, cinsiyeti belli mi?
M: evet, oğlan olacakmış. baby shower'da spiderman kostümü giydireceğim yeğenime.
A: evet ya çok sevimli oluyorlar. yaş da geçti geçiyor, ben de bir tane daha istiyorum.
bu arada 3 -4 dakikalık bir sessizlik var.
A: orada mısın?
M: sen boşanmayacak mıydın, ne çocuğu?
A: ya canım ben sana söylemeyi unuttum, biz konuştuk, çok özür diledi, çok pişman. ben de bir şans daha vereyim dedim.
M: anladım, yalnız bir daha bu tartışmalarınızı çocuğun gözü önünde yapmayın, o olan biteni anlayacak yaşta, kötü etkilenir.
A: haklısın ama K (koca kişisi) bazen biraz duygusuz ve saçma davranabiliyor daha bu sabah bana..... (burada özel bir şey anlatıyor, ona bağırmasıyla ilgili) dedi
M: A.... bana bir daha lütfen anlatma, sen anlatıp rahatlıyorsun ama ben senin için üzülüyorum, o yüzden lütfen evindeki sorunun senin evinde kalsın, bana yansıtma.

bunu yazdıktan sonra cevap gelmedi. sonra annesini aramış ağlayarak anlatmış bana çok kızmış ve kırılmış, annesi de annemi aramış marilyn niye böyle yaptı diye, canını sıkmış kadının. ben de tekrar mesaj attım

M: bir daha benimle bir sorunun olduğunda annen aracılığıyla annemle değil benimle hallet, annemin arkasına saklanmayacak kadar büyüdüm
yazdım, yine cevap yok. beklemiyorum da zaten. ben onu çıkarmadım ama sanırım sabaha kadar onu beni facebook listesinden çıkarır.
böylece bir arkadaşlığımın daha sonuna geldim. eğer beklediğim gibi olur da facebook listesinden çıkarırsa zaten arkadaşlık biter ama çıkarmazsa da sanırım ben bu arkadaşlıkla ilgili tüm sabrımı tükettim.

çünkü bun olaylardan bağımsız olarak aramızda bazı problemler var. benim her seferinde iyi niyetle yaklaşmaya çalıştığım ama onun her seferinde kendi yaşanmamışlıkları yüzünden benden intikam almaya çalıştığı şeyler.
dediğim gibi evli ve bir oğlu var, çok seviyorum. o kendine evli ve çocuklu bir hayatı seçti, çocuk kısmı mükemmel olsa da evlilik kısmında şansı pek yaver gitmedi, sanırım boşanmış olmayı gururuna yediremiyor. ilk evliliğini 19-20 yaşında yaptı 21 yaşında 2. kez evlenip çocuk sahibi oldu. 2 yıllık meslek yüksekokulunu kazanmıştı, bitiremeden ilk evliliğini yaptı. şimdi çalışmıyor.
ben üniversite mezunuyum ve 29 yaşında bekar ve çocuksuz olmamı pek çok kez "yüzüme vurdu" tırnak içine aldım çünkü ben yüzüme vurulmuş gibi hissetmiyorum. tek bir kez öyle hissettim. arada yorum yaparken bahsederim "sözlüm" diye. bilindik ailelerin tanıştığı yüzüklerin takıldığı bir sözlü değildi. uzun süreli bir erkek arkadaş ve onun doğum günü hediyesi olan bir tek taş. ama olmadı biz ayrıldık. "arkadaşım" bunu bana kendi 2 hafta önce yine bir kavga sonrası kocasıyla barışınca "keşke sen de S ile evlenseydin de insanın aşık olduğu insanla evlenmesinin nasıl bir şey olduğunu bilseydin" diye hatırlattı.

ben bugüne kadar hep onun tarafından bakmaya çalıştım, maddi açından iyi ama çocuk sevgisi açısından kötü bir ailede yetişmiş biri bir çeşit tatmin oluyor, aslında beni seviyor (ki sevdiğini cidden düşünüyorum, biz birbirimizin ilk arkadaşıyız) diye avuttum kendimi ama sevginin yetmediği noktaya geldik sanırım.

derdim var da çözümü de belli, sizin kafanızı ve gözünüzü ağrıttım, kusura bakmayın. ben bu arkadaşımla artık arkadaş değilim sanırım. genellikle bu tip sürekli ilişkiyi aşağı doğru esneten insanları arkadaş olarak hayatımda istemem ama dediğim gibi ilk arkadaşım. açıkçası ben geri adım atmamaya kararlıyım. çünkü o noktaya geldim. benim son durağım burasıydı ama bu Orhun Kitabelerinden hallice yazının amacı şu; o benimle iletişime geçmeye çalışırsa ne yapayım, benim içim eskisi gibi yakın olmayı almaz çünkü 2 haftadır artık eminim ki biz yakın falan değilmişiz ama ipleri koparmak çok mu dik bir karar?

Not: okurken baygınlık geçirenler hastane faturalarını yollayabilirler.:KK14:

Uzun ama çok kolay okunur bir yazı olmuş.

Konuya gelirsek insanlar radikal çözümler değil avutulmak istiyorlar. Ben de çözüm karşıda dururken "herkesin kocası böyle canım ama o seni seviyooo" gibi sığ yorumlar yapamıyorum. 10 yıllık arkadaşlığım buna benzer bir mesele ile bitmişti. Adam alyans takmıyor, bizim kızı çok aşırı kıskanıyordu. Telefonlarını dinletecek kadar. -hakimdi-
Bende bunlar konusunda dikkatli olmasını söyledim sonra arkadaşlığımız bitti.

Karakterim bu görmezden gelemiyorum. Bence doğrusunu yapmışsın. Biterse de üzülme, senin hayatının bir tercih olduğunu fark edemeyecek sığ bir insanı kaybetmek fazla bir şey fark ettirmez.
 
bütün yorumları okuyamadım ama yazını sonuna kadar okudum:) güzel anlatmışsın
ve arkadaşlığını bitirmen en iyisi..
hele o seni "eski sözlünle" vurma çabası yok mu arkadaşının...
hemen "ilk arkadaşımı" getirdi aklıma..
bizim arkadaşlığımızda ben ve eşimin inancıyla dalga geçtiğini duyduğumda bitti..
kulaklarımla duymasam asla inanmazdım..
arkadaşın şuan seni sadece zor zamanlarında avutman için bi arkadaş olarak görmeye başlamış bence..
ki onu avutmadığında ve gerçekleri söylediğinde zoruna gitmiş..
 
Boyle uzun yaziya can kurban..tum imla kurallari mevcut..

cok haklisiniz, benimde kuzenim oyleydi, acar aglar aglar beni gece yarilarina kadar esir ederdi kendine..sonra aralari duzelirdi hiiiiiicccdeee soylemezdi hatun..

eee naptiniz derdim, biz baristiiiiiiikkk..
Iyi guzelde derdini anlatip mutlulugunu niye anlatmiyosun..
ne biliiiiiimmmm..

sadece ikili iliskilerde degil, her manada sikintisini anlatir, hayatindaki iyi gelismeleri vurgulamazdi bile..

Bende akrabam oldugu halde defterini durdum kestim alakayi, boyle bencillik mi olur..
 
Basle kargayı oysun gözünü dedikleri bu olsa gerek. Aman kocam dövdü, aman küfür etti, aman ilgilenmedi gideyim marilyne anlatayım da ben rahatlayım, o kudursun bana akıllar versin sonra ben ona beşinci sınıf arkadaşlığı gibi şımarıklık yapayım.
Sen realist olduğun için arkadaşta kocasız bir dünya düşünemediği için, senin bu zamana kadar kendini akıl vericem diye yırtman boşa gitmiş.
Eğer arkadaşın aranızı düzeltmek için uğraşırsa sen akıllı bir kadınsın gereken konuşmayı yapıp olduğu yere gömüceğini biliyorum. Barışsanız bile arkadaşlık yine "koca derdi" anlatmaktan öteye geçmeyecek.
Senin için soğuksa ve daha fazla bu derdi dinleyemeyeceğini düşünüyorsan son bir şans verme derim.
Ama sen bu kıza gerçekten değer veriyorsan ve özlerim diyorsan arkadaşınla konuşup evinin derdini artık sana anlatmamasına bu şekilde arkadaşlığınızın bozulacağına ikna edebilirsen bir şans ver derim. Bazen insan böyle sinir bozucu da olsa bir arkadaşını kaybedince üzülüyor ve özlüyor. Ben de yaşadım böyle bir durum gerçekten saçma olayları olan bir arkadaşımdı ama hala özlerim onu keşke şans verseymişim derim hala...
Dipnot: Ola ki arkadaşlığınız devam etti fikirlerine değer vermeyen birine yaklaşman gereken tavrı iyi tartmanı öneririm.
Uzun oldu kusura bakma :)
 
sen onun gibi bakmışsın olaylara ama o birkez olsun senin pencerenden bakmamış.hatta hep kendi penceresinden bakmış senin kadar senin hakkında şansı yaver gitmedi gibi düşünmemiş hakkında.hatta sanki içinden onun yaşadığı sıkıntıları yaşamanı arzulamış gibi.belki önceden belli bir şey yoktu bunu kanıtlayacak bu olay en somut kanıt olmuş.sizin arkadaşlık ilişkinize anneleri karıştırması daha saçma olmuş.
 
Sızlanıp da çözüm bulmaya yanaşmayan Drama Kraliçelerine tahammül edemiyorum normalde ama çocukluktan kalma bağları o kadar kolay kesip atamıyorsun. bugün de daha doğrusu az önce benzer bir sorun yaşadım. facebooktan çocukluk arkadaşımla yazışıyorum, benimle yaşıt. 7 yaşında bir oğlu var, dünya tatlısı bir çocuk. bıcır bıcır, kızın ailesinin maddi durumu yerinde, ikinci evliliği, ilk evliliği kısa sürdü. eşiyle araları pek iyi değil. adam buna kötü davranıyor, oğlunu seviyor ama işte yani, ancak alsın top koştursun falan, sorsan çocuğun kaçıncı sınıfa gittiğini bilmez. arkadaşım da bana her görüştüğümüzde kocasından yakınır. "benimle şöyle ilgilenmiyor, böyle kavga ettik, bana bağırdı, şöyle küfretti" diye. genelde burada verdiğim tavsiye "memnun değilsen boşa." olur

ama onun huyunu biliyorum, bana konuşur konuşur, iki gün sonra "aşk<3" diye albümler paylaşır kocası ve çocuğuyla. ondan ben de "bir uzmana görünün terapi alın" diye gayet "Sex and the City" tadında öneriler sunuyorum mecburen. üç gün önce eşi şiddet uygulamış hem de oğlunun gözü önünde. ben de dayanamadım artık "bu adamın daha ne yapması lazım, oğlunun gözünün önünde sana vurmuş, çocuğunu dövmesini mi bekliyorsun" diye çıkıştım. bu da "haklısın, boşayacağım, zaten oğlum olmasa bir dakika bile durmazdım" falan diye salladı bol keseden, meğer benim gazımı almış sadece. az önce konuştuk facebooktan konuşma aynen şu: (A: arkadaş M: marilyn)

A: X'in durumuna yorum yapmışsın, kaç aylık oldu bebek, cinsiyeti belli mi?
M: evet, oğlan olacakmış. baby shower'da spiderman kostümü giydireceğim yeğenime.
A: evet ya çok sevimli oluyorlar. yaş da geçti geçiyor, ben de bir tane daha istiyorum.
bu arada 3 -4 dakikalık bir sessizlik var.
A: orada mısın?
M: sen boşanmayacak mıydın, ne çocuğu?
A: ya canım ben sana söylemeyi unuttum, biz konuştuk, çok özür diledi, çok pişman. ben de bir şans daha vereyim dedim.
M: anladım, yalnız bir daha bu tartışmalarınızı çocuğun gözü önünde yapmayın, o olan biteni anlayacak yaşta, kötü etkilenir.
A: haklısın ama K (koca kişisi) bazen biraz duygusuz ve saçma davranabiliyor daha bu sabah bana..... (burada özel bir şey anlatıyor, ona bağırmasıyla ilgili) dedi
M: A.... bana bir daha lütfen anlatma, sen anlatıp rahatlıyorsun ama ben senin için üzülüyorum, o yüzden lütfen evindeki sorunun senin evinde kalsın, bana yansıtma.

bunu yazdıktan sonra cevap gelmedi. sonra annesini aramış ağlayarak anlatmış bana çok kızmış ve kırılmış, annesi de annemi aramış marilyn niye böyle yaptı diye, canını sıkmış kadının. ben de tekrar mesaj attım

M: bir daha benimle bir sorunun olduğunda annen aracılığıyla annemle değil benimle hallet, annemin arkasına saklanmayacak kadar büyüdüm
yazdım, yine cevap yok. beklemiyorum da zaten. ben onu çıkarmadım ama sanırım sabaha kadar onu beni facebook listesinden çıkarır.
böylece bir arkadaşlığımın daha sonuna geldim. eğer beklediğim gibi olur da facebook listesinden çıkarırsa zaten arkadaşlık biter ama çıkarmazsa da sanırım ben bu arkadaşlıkla ilgili tüm sabrımı tükettim.

çünkü bun olaylardan bağımsız olarak aramızda bazı problemler var. benim her seferinde iyi niyetle yaklaşmaya çalıştığım ama onun her seferinde kendi yaşanmamışlıkları yüzünden benden intikam almaya çalıştığı şeyler.
dediğim gibi evli ve bir oğlu var, çok seviyorum. o kendine evli ve çocuklu bir hayatı seçti, çocuk kısmı mükemmel olsa da evlilik kısmında şansı pek yaver gitmedi, sanırım boşanmış olmayı gururuna yediremiyor. ilk evliliğini 19-20 yaşında yaptı 21 yaşında 2. kez evlenip çocuk sahibi oldu. 2 yıllık meslek yüksekokulunu kazanmıştı, bitiremeden ilk evliliğini yaptı. şimdi çalışmıyor.
ben üniversite mezunuyum ve 29 yaşında bekar ve çocuksuz olmamı pek çok kez "yüzüme vurdu" tırnak içine aldım çünkü ben yüzüme vurulmuş gibi hissetmiyorum. tek bir kez öyle hissettim. arada yorum yaparken bahsederim "sözlüm" diye. bilindik ailelerin tanıştığı yüzüklerin takıldığı bir sözlü değildi. uzun süreli bir erkek arkadaş ve onun doğum günü hediyesi olan bir tek taş. ama olmadı biz ayrıldık. "arkadaşım" bunu bana kendi 2 hafta önce yine bir kavga sonrası kocasıyla barışınca "keşke sen de S ile evlenseydin de insanın aşık olduğu insanla evlenmesinin nasıl bir şey olduğunu bilseydin" diye hatırlattı.

ben bugüne kadar hep onun tarafından bakmaya çalıştım, maddi açından iyi ama çocuk sevgisi açısından kötü bir ailede yetişmiş biri bir çeşit tatmin oluyor, aslında beni seviyor (ki sevdiğini cidden düşünüyorum, biz birbirimizin ilk arkadaşıyız) diye avuttum kendimi ama sevginin yetmediği noktaya geldik sanırım.

derdim var da çözümü de belli, sizin kafanızı ve gözünüzü ağrıttım, kusura bakmayın. ben bu arkadaşımla artık arkadaş değilim sanırım. genellikle bu tip sürekli ilişkiyi aşağı doğru esneten insanları arkadaş olarak hayatımda istemem ama dediğim gibi ilk arkadaşım. açıkçası ben geri adım atmamaya kararlıyım. çünkü o noktaya geldim. benim son durağım burasıydı ama bu Orhun Kitabelerinden hallice yazının amacı şu; o benimle iletişime geçmeye çalışırsa ne yapayım, benim içim eskisi gibi yakın olmayı almaz çünkü 2 haftadır artık eminim ki biz yakın falan değilmişiz ama ipleri koparmak çok mu dik bir karar?

Not: okurken baygınlık geçirenler hastane faturalarını yollayabilirler.:KK14:

Okurken kendimi gördüm bu hikaye de :) hiç sıkılmadan okudum yaşadıklarım geldi aklıma yıllar geçince o tanıdığımız insanlar değişiyor aslında biz de değişiyoruz ve uyuşmazlıklar illaki oluyor çok yakın arkadaşsanız alın karşınıza ve bu yazdıklarınızı ona anlatın anlarsa ne ala anlamazsa yolun açık olsun dersiniz bence çok yakın arkadaşlıklar da açıkca konuşamadığınız hiç bir şey olamaz dostunuzla .Allah beterin den saklasın benim burda çok taşlandığım bir konum vardı çok yakın arkadaşım ile ilgili keşke yanılsaydım ama malesef bitmesi gerekiyorsa bitiyor :KK43:
 
Sızlanıp da çözüm bulmaya yanaşmayan Drama Kraliçelerine tahammül edemiyorum normalde ama çocukluktan kalma bağları o kadar kolay kesip atamıyorsun. bugün de daha doğrusu az önce benzer bir sorun yaşadım. facebooktan çocukluk arkadaşımla yazışıyorum, benimle yaşıt. 7 yaşında bir oğlu var, dünya tatlısı bir çocuk. bıcır bıcır, kızın ailesinin maddi durumu yerinde, ikinci evliliği, ilk evliliği kısa sürdü. eşiyle araları pek iyi değil. adam buna kötü davranıyor, oğlunu seviyor ama işte yani, ancak alsın top koştursun falan, sorsan çocuğun kaçıncı sınıfa gittiğini bilmez. arkadaşım da bana her görüştüğümüzde kocasından yakınır. "benimle şöyle ilgilenmiyor, böyle kavga ettik, bana bağırdı, şöyle küfretti" diye. genelde burada verdiğim tavsiye "memnun değilsen boşa." olur

ama onun huyunu biliyorum, bana konuşur konuşur, iki gün sonra "aşk<3" diye albümler paylaşır kocası ve çocuğuyla. ondan ben de "bir uzmana görünün terapi alın" diye gayet "Sex and the City" tadında öneriler sunuyorum mecburen. üç gün önce eşi şiddet uygulamış hem de oğlunun gözü önünde. ben de dayanamadım artık "bu adamın daha ne yapması lazım, oğlunun gözünün önünde sana vurmuş, çocuğunu dövmesini mi bekliyorsun" diye çıkıştım. bu da "haklısın, boşayacağım, zaten oğlum olmasa bir dakika bile durmazdım" falan diye salladı bol keseden, meğer benim gazımı almış sadece. az önce konuştuk facebooktan konuşma aynen şu: (A: arkadaş M: marilyn)

A: X'in durumuna yorum yapmışsın, kaç aylık oldu bebek, cinsiyeti belli mi?
M: evet, oğlan olacakmış. baby shower'da spiderman kostümü giydireceğim yeğenime.
A: evet ya çok sevimli oluyorlar. yaş da geçti geçiyor, ben de bir tane daha istiyorum.
bu arada 3 -4 dakikalık bir sessizlik var.
A: orada mısın?
M: sen boşanmayacak mıydın, ne çocuğu?
A: ya canım ben sana söylemeyi unuttum, biz konuştuk, çok özür diledi, çok pişman. ben de bir şans daha vereyim dedim.
M: anladım, yalnız bir daha bu tartışmalarınızı çocuğun gözü önünde yapmayın, o olan biteni anlayacak yaşta, kötü etkilenir.
A: haklısın ama K (koca kişisi) bazen biraz duygusuz ve saçma davranabiliyor daha bu sabah bana..... (burada özel bir şey anlatıyor, ona bağırmasıyla ilgili) dedi
M: A.... bana bir daha lütfen anlatma, sen anlatıp rahatlıyorsun ama ben senin için üzülüyorum, o yüzden lütfen evindeki sorunun senin evinde kalsın, bana yansıtma.

bunu yazdıktan sonra cevap gelmedi. sonra annesini aramış ağlayarak anlatmış bana çok kızmış ve kırılmış, annesi de annemi aramış marilyn niye böyle yaptı diye, canını sıkmış kadının. ben de tekrar mesaj attım

M: bir daha benimle bir sorunun olduğunda annen aracılığıyla annemle değil benimle hallet, annemin arkasına saklanmayacak kadar büyüdüm
yazdım, yine cevap yok. beklemiyorum da zaten. ben onu çıkarmadım ama sanırım sabaha kadar onu beni facebook listesinden çıkarır.
böylece bir arkadaşlığımın daha sonuna geldim. eğer beklediğim gibi olur da facebook listesinden çıkarırsa zaten arkadaşlık biter ama çıkarmazsa da sanırım ben bu arkadaşlıkla ilgili tüm sabrımı tükettim.

çünkü bun olaylardan bağımsız olarak aramızda bazı problemler var. benim her seferinde iyi niyetle yaklaşmaya çalıştığım ama onun her seferinde kendi yaşanmamışlıkları yüzünden benden intikam almaya çalıştığı şeyler.
dediğim gibi evli ve bir oğlu var, çok seviyorum. o kendine evli ve çocuklu bir hayatı seçti, çocuk kısmı mükemmel olsa da evlilik kısmında şansı pek yaver gitmedi, sanırım boşanmış olmayı gururuna yediremiyor. ilk evliliğini 19-20 yaşında yaptı 21 yaşında 2. kez evlenip çocuk sahibi oldu. 2 yıllık meslek yüksekokulunu kazanmıştı, bitiremeden ilk evliliğini yaptı. şimdi çalışmıyor.
ben üniversite mezunuyum ve 29 yaşında bekar ve çocuksuz olmamı pek çok kez "yüzüme vurdu" tırnak içine aldım çünkü ben yüzüme vurulmuş gibi hissetmiyorum. tek bir kez öyle hissettim. arada yorum yaparken bahsederim "sözlüm" diye. bilindik ailelerin tanıştığı yüzüklerin takıldığı bir sözlü değildi. uzun süreli bir erkek arkadaş ve onun doğum günü hediyesi olan bir tek taş. ama olmadı biz ayrıldık. "arkadaşım" bunu bana kendi 2 hafta önce yine bir kavga sonrası kocasıyla barışınca "keşke sen de S ile evlenseydin de insanın aşık olduğu insanla evlenmesinin nasıl bir şey olduğunu bilseydin" diye hatırlattı.

ben bugüne kadar hep onun tarafından bakmaya çalıştım, maddi açından iyi ama çocuk sevgisi açısından kötü bir ailede yetişmiş biri bir çeşit tatmin oluyor, aslında beni seviyor (ki sevdiğini cidden düşünüyorum, biz birbirimizin ilk arkadaşıyız) diye avuttum kendimi ama sevginin yetmediği noktaya geldik sanırım.

derdim var da çözümü de belli, sizin kafanızı ve gözünüzü ağrıttım, kusura bakmayın. ben bu arkadaşımla artık arkadaş değilim sanırım. genellikle bu tip sürekli ilişkiyi aşağı doğru esneten insanları arkadaş olarak hayatımda istemem ama dediğim gibi ilk arkadaşım. açıkçası ben geri adım atmamaya kararlıyım. çünkü o noktaya geldim. benim son durağım burasıydı ama bu Orhun Kitabelerinden hallice yazının amacı şu; o benimle iletişime geçmeye çalışırsa ne yapayım, benim içim eskisi gibi yakın olmayı almaz çünkü 2 haftadır artık eminim ki biz yakın falan değilmişiz ama ipleri koparmak çok mu dik bir karar?

Not: okurken baygınlık geçirenler hastane faturalarını yollayabilirler.:KK14:
"cahil ile etme sohbet, her sözü bir baş incitir.
sarraf olmayan ne bilsin, zanneder her taş incidir."
 
Sızlanıp da çözüm bulmaya yanaşmayan Drama Kraliçelerine tahammül edemiyorum normalde ama çocukluktan kalma bağları o kadar kolay kesip atamıyorsun. bugün de daha doğrusu az önce benzer bir sorun yaşadım. facebooktan çocukluk arkadaşımla yazışıyorum, benimle yaşıt. 7 yaşında bir oğlu var, dünya tatlısı bir çocuk. bıcır bıcır, kızın ailesinin maddi durumu yerinde, ikinci evliliği, ilk evliliği kısa sürdü. eşiyle araları pek iyi değil. adam buna kötü davranıyor, oğlunu seviyor ama işte yani, ancak alsın top koştursun falan, sorsan çocuğun kaçıncı sınıfa gittiğini bilmez. arkadaşım da bana her görüştüğümüzde kocasından yakınır. "benimle şöyle ilgilenmiyor, böyle kavga ettik, bana bağırdı, şöyle küfretti" diye. genelde burada verdiğim tavsiye "memnun değilsen boşa." olur

ama onun huyunu biliyorum, bana konuşur konuşur, iki gün sonra "aşk<3" diye albümler paylaşır kocası ve çocuğuyla. ondan ben de "bir uzmana görünün terapi alın" diye gayet "Sex and the City" tadında öneriler sunuyorum mecburen. üç gün önce eşi şiddet uygulamış hem de oğlunun gözü önünde. ben de dayanamadım artık "bu adamın daha ne yapması lazım, oğlunun gözünün önünde sana vurmuş, çocuğunu dövmesini mi bekliyorsun" diye çıkıştım. bu da "haklısın, boşayacağım, zaten oğlum olmasa bir dakika bile durmazdım" falan diye salladı bol keseden, meğer benim gazımı almış sadece. az önce konuştuk facebooktan konuşma aynen şu: (A: arkadaş M: marilyn)

A: X'in durumuna yorum yapmışsın, kaç aylık oldu bebek, cinsiyeti belli mi?
M: evet, oğlan olacakmış. baby shower'da spiderman kostümü giydireceğim yeğenime.
A: evet ya çok sevimli oluyorlar. yaş da geçti geçiyor, ben de bir tane daha istiyorum.
bu arada 3 -4 dakikalık bir sessizlik var.
A: orada mısın?
M: sen boşanmayacak mıydın, ne çocuğu?
A: ya canım ben sana söylemeyi unuttum, biz konuştuk, çok özür diledi, çok pişman. ben de bir şans daha vereyim dedim.
M: anladım, yalnız bir daha bu tartışmalarınızı çocuğun gözü önünde yapmayın, o olan biteni anlayacak yaşta, kötü etkilenir.
A: haklısın ama K (koca kişisi) bazen biraz duygusuz ve saçma davranabiliyor daha bu sabah bana..... (burada özel bir şey anlatıyor, ona bağırmasıyla ilgili) dedi
M: A.... bana bir daha lütfen anlatma, sen anlatıp rahatlıyorsun ama ben senin için üzülüyorum, o yüzden lütfen evindeki sorunun senin evinde kalsın, bana yansıtma.

bunu yazdıktan sonra cevap gelmedi. sonra annesini aramış ağlayarak anlatmış bana çok kızmış ve kırılmış, annesi de annemi aramış marilyn niye böyle yaptı diye, canını sıkmış kadının. ben de tekrar mesaj attım

M: bir daha benimle bir sorunun olduğunda annen aracılığıyla annemle değil benimle hallet, annemin arkasına saklanmayacak kadar büyüdüm
yazdım, yine cevap yok. beklemiyorum da zaten. ben onu çıkarmadım ama sanırım sabaha kadar onu beni facebook listesinden çıkarır.
böylece bir arkadaşlığımın daha sonuna geldim. eğer beklediğim gibi olur da facebook listesinden çıkarırsa zaten arkadaşlık biter ama çıkarmazsa da sanırım ben bu arkadaşlıkla ilgili tüm sabrımı tükettim.

çünkü bun olaylardan bağımsız olarak aramızda bazı problemler var. benim her seferinde iyi niyetle yaklaşmaya çalıştığım ama onun her seferinde kendi yaşanmamışlıkları yüzünden benden intikam almaya çalıştığı şeyler.
dediğim gibi evli ve bir oğlu var, çok seviyorum. o kendine evli ve çocuklu bir hayatı seçti, çocuk kısmı mükemmel olsa da evlilik kısmında şansı pek yaver gitmedi, sanırım boşanmış olmayı gururuna yediremiyor. ilk evliliğini 19-20 yaşında yaptı 21 yaşında 2. kez evlenip çocuk sahibi oldu. 2 yıllık meslek yüksekokulunu kazanmıştı, bitiremeden ilk evliliğini yaptı. şimdi çalışmıyor.
ben üniversite mezunuyum ve 29 yaşında bekar ve çocuksuz olmamı pek çok kez "yüzüme vurdu" tırnak içine aldım çünkü ben yüzüme vurulmuş gibi hissetmiyorum. tek bir kez öyle hissettim. arada yorum yaparken bahsederim "sözlüm" diye. bilindik ailelerin tanıştığı yüzüklerin takıldığı bir sözlü değildi. uzun süreli bir erkek arkadaş ve onun doğum günü hediyesi olan bir tek taş. ama olmadı biz ayrıldık. "arkadaşım" bunu bana kendi 2 hafta önce yine bir kavga sonrası kocasıyla barışınca "keşke sen de S ile evlenseydin de insanın aşık olduğu insanla evlenmesinin nasıl bir şey olduğunu bilseydin" diye hatırlattı.

ben bugüne kadar hep onun tarafından bakmaya çalıştım, maddi açından iyi ama çocuk sevgisi açısından kötü bir ailede yetişmiş biri bir çeşit tatmin oluyor, aslında beni seviyor (ki sevdiğini cidden düşünüyorum, biz birbirimizin ilk arkadaşıyız) diye avuttum kendimi ama sevginin yetmediği noktaya geldik sanırım.

derdim var da çözümü de belli, sizin kafanızı ve gözünüzü ağrıttım, kusura bakmayın. ben bu arkadaşımla artık arkadaş değilim sanırım. genellikle bu tip sürekli ilişkiyi aşağı doğru esneten insanları arkadaş olarak hayatımda istemem ama dediğim gibi ilk arkadaşım. açıkçası ben geri adım atmamaya kararlıyım. çünkü o noktaya geldim. benim son durağım burasıydı ama bu Orhun Kitabelerinden hallice yazının amacı şu; o benimle iletişime geçmeye çalışırsa ne yapayım, benim içim eskisi gibi yakın olmayı almaz çünkü 2 haftadır artık eminim ki biz yakın falan değilmişiz ama ipleri koparmak çok mu dik bir karar?

Not: okurken baygınlık geçirenler hastane faturalarını yollayabilirler.:KK14:
Bazı kadınlar o an ki psikolojiyle sayar sayar sinirden herşeyi söyler,ama sinir geçince olaya farklı açıdan bakar ve her şeyi unutur.Burda açılan konularda da vardır.Kocasını öküz hayvan şu bu boşanacağım diye yazar.Siniri geçince ya da tatlı söz duyunca savunmaya geçer.

O yüzden,her ne olursa olsun,her ne yaşıyorsa yaşasın onun hayATI.Siz evlilikleriyle arkadaş değisliniz.Çocukluktan gelen bir arkadaşlık var.Derdini anlatırsa paylaşırsa dinlersin.Gelgeç akıllıysa,ya da duygusal geçişleri varsa yorum yapma dinle geç.Karıştıkça,akıl verdikçe kötü olursun.Ya da çok mu huzursuz oluyorsun mesafe candır.
 
Değer vermeyene hakettiğinden fazlasını verme... Bence çok üstüne düşmüşsün o da ters tepmiş . Arkadaşınızın çok normal bir piskolojiye sahip olduğunu düşünmüyorum. Eskisi gibi elbette olamazsınız tabi ki ama Allahın bir selamını verin yine de siz insalık sizde kalsın...
 
Sızlanıp da çözüm bulmaya yanaşmayan Drama Kraliçelerine tahammül edemiyorum normalde ama çocukluktan kalma bağları o kadar kolay kesip atamıyorsun. bugün de daha doğrusu az önce benzer bir sorun yaşadım. facebooktan çocukluk arkadaşımla yazışıyorum, benimle yaşıt. 7 yaşında bir oğlu var, dünya tatlısı bir çocuk. bıcır bıcır, kızın ailesinin maddi durumu yerinde, ikinci evliliği, ilk evliliği kısa sürdü. eşiyle araları pek iyi değil. adam buna kötü davranıyor, oğlunu seviyor ama işte yani, ancak alsın top koştursun falan, sorsan çocuğun kaçıncı sınıfa gittiğini bilmez. arkadaşım da bana her görüştüğümüzde kocasından yakınır. "benimle şöyle ilgilenmiyor, böyle kavga ettik, bana bağırdı, şöyle küfretti" diye. genelde burada verdiğim tavsiye "memnun değilsen boşa." olur

ama onun huyunu biliyorum, bana konuşur konuşur, iki gün sonra "aşk<3" diye albümler paylaşır kocası ve çocuğuyla. ondan ben de "bir uzmana görünün terapi alın" diye gayet "Sex and the City" tadında öneriler sunuyorum mecburen. üç gün önce eşi şiddet uygulamış hem de oğlunun gözü önünde. ben de dayanamadım artık "bu adamın daha ne yapması lazım, oğlunun gözünün önünde sana vurmuş, çocuğunu dövmesini mi bekliyorsun" diye çıkıştım. bu da "haklısın, boşayacağım, zaten oğlum olmasa bir dakika bile durmazdım" falan diye salladı bol keseden, meğer benim gazımı almış sadece. az önce konuştuk facebooktan konuşma aynen şu: (A: arkadaş M: marilyn)

A: X'in durumuna yorum yapmışsın, kaç aylık oldu bebek, cinsiyeti belli mi?
M: evet, oğlan olacakmış. baby shower'da spiderman kostümü giydireceğim yeğenime.
A: evet ya çok sevimli oluyorlar. yaş da geçti geçiyor, ben de bir tane daha istiyorum.
bu arada 3 -4 dakikalık bir sessizlik var.
A: orada mısın?
M: sen boşanmayacak mıydın, ne çocuğu?
A: ya canım ben sana söylemeyi unuttum, biz konuştuk, çok özür diledi, çok pişman. ben de bir şans daha vereyim dedim.
M: anladım, yalnız bir daha bu tartışmalarınızı çocuğun gözü önünde yapmayın, o olan biteni anlayacak yaşta, kötü etkilenir.
A: haklısın ama K (koca kişisi) bazen biraz duygusuz ve saçma davranabiliyor daha bu sabah bana..... (burada özel bir şey anlatıyor, ona bağırmasıyla ilgili) dedi
M: A.... bana bir daha lütfen anlatma, sen anlatıp rahatlıyorsun ama ben senin için üzülüyorum, o yüzden lütfen evindeki sorunun senin evinde kalsın, bana yansıtma.

bunu yazdıktan sonra cevap gelmedi. sonra annesini aramış ağlayarak anlatmış bana çok kızmış ve kırılmış, annesi de annemi aramış marilyn niye böyle yaptı diye, canını sıkmış kadının. ben de tekrar mesaj attım

M: bir daha benimle bir sorunun olduğunda annen aracılığıyla annemle değil benimle hallet, annemin arkasına saklanmayacak kadar büyüdüm
yazdım, yine cevap yok. beklemiyorum da zaten. ben onu çıkarmadım ama sanırım sabaha kadar onu beni facebook listesinden çıkarır.
böylece bir arkadaşlığımın daha sonuna geldim. eğer beklediğim gibi olur da facebook listesinden çıkarırsa zaten arkadaşlık biter ama çıkarmazsa da sanırım ben bu arkadaşlıkla ilgili tüm sabrımı tükettim.

çünkü bun olaylardan bağımsız olarak aramızda bazı problemler var. benim her seferinde iyi niyetle yaklaşmaya çalıştığım ama onun her seferinde kendi yaşanmamışlıkları yüzünden benden intikam almaya çalıştığı şeyler.
dediğim gibi evli ve bir oğlu var, çok seviyorum. o kendine evli ve çocuklu bir hayatı seçti, çocuk kısmı mükemmel olsa da evlilik kısmında şansı pek yaver gitmedi, sanırım boşanmış olmayı gururuna yediremiyor. ilk evliliğini 19-20 yaşında yaptı 21 yaşında 2. kez evlenip çocuk sahibi oldu. 2 yıllık meslek yüksekokulunu kazanmıştı, bitiremeden ilk evliliğini yaptı. şimdi çalışmıyor.
ben üniversite mezunuyum ve 29 yaşında bekar ve çocuksuz olmamı pek çok kez "yüzüme vurdu" tırnak içine aldım çünkü ben yüzüme vurulmuş gibi hissetmiyorum. tek bir kez öyle hissettim. arada yorum yaparken bahsederim "sözlüm" diye. bilindik ailelerin tanıştığı yüzüklerin takıldığı bir sözlü değildi. uzun süreli bir erkek arkadaş ve onun doğum günü hediyesi olan bir tek taş. ama olmadı biz ayrıldık. "arkadaşım" bunu bana kendi 2 hafta önce yine bir kavga sonrası kocasıyla barışınca "keşke sen de S ile evlenseydin de insanın aşık olduğu insanla evlenmesinin nasıl bir şey olduğunu bilseydin" diye hatırlattı.

ben bugüne kadar hep onun tarafından bakmaya çalıştım, maddi açından iyi ama çocuk sevgisi açısından kötü bir ailede yetişmiş biri bir çeşit tatmin oluyor, aslında beni seviyor (ki sevdiğini cidden düşünüyorum, biz birbirimizin ilk arkadaşıyız) diye avuttum kendimi ama sevginin yetmediği noktaya geldik sanırım.

derdim var da çözümü de belli, sizin kafanızı ve gözünüzü ağrıttım, kusura bakmayın. ben bu arkadaşımla artık arkadaş değilim sanırım. genellikle bu tip sürekli ilişkiyi aşağı doğru esneten insanları arkadaş olarak hayatımda istemem ama dediğim gibi ilk arkadaşım. açıkçası ben geri adım atmamaya kararlıyım. çünkü o noktaya geldim. benim son durağım burasıydı ama bu Orhun Kitabelerinden hallice yazının amacı şu; o benimle iletişime geçmeye çalışırsa ne yapayım, benim içim eskisi gibi yakın olmayı almaz çünkü 2 haftadır artık eminim ki biz yakın falan değilmişiz ama ipleri koparmak çok mu dik bir karar?

Not: okurken baygınlık geçirenler hastane faturalarını yollayabilirler.:KK14:
Lütfen ilişkini bitir seviyora inanma bende de vardı aynısından zaman kaybı inan bana yarın bi gün evlenir mutlu olursan asıl o zaman yandın bu arkadasın seni topa tutar gözü kalır ben 2.şansı verdim olmadı hiç gerek yok uzaklaş.
 
bu tarz olaylar benimde çok başıma geliyor ama takmamayı öğrendim zamanla. misal, yakın arkadaşlarımdan biri yazın evlendi. evlenmeden önce çok sorunlar yaşadılar adamla daha sevgiliyken. kaç kere aldatıldı, üzerine adam bir de yüzsüz hem aldatıyor hem suçu kıza atıyor, hem de bir kadın için o kadar gurur kırıcı şeyler söylüyor ki. neyse her kavgasında gelirdi benim yanıma ağlardı, sonra beraber kızardık adama, asla barışmıcam derdi. neticesinde o kişiyle evlendi işte. ama ne yapabilirim ki evlendi diye arkadaşlığımı da bitiremem netice de bu onun hayatı üzülecekse de kendi üzülecek, sevinecekse de kendi sevinecek. ben sadece dışarıdan bir göz olarak ona objektif yorumlar yapıp aklını başına getirmeye çalışırım, gerisi yine ona kalmış ister beni dinler ister beni dinlemez. bugün kocasından bir darbe yiyip üzülse yine ilk yanına koşanlardan olurum. sanırım ben öyle kolay kolay arkadaşlıklarımı bitiremiyorum.
 
Aynı tarzda arkadaşlarım var artık çok fazla muhatap olmamaya çalışıyorum, alışkanlıkmı ,huymu edinmişler bilmiyorum.
Sürekli şikayet edip ayrılıyorum deyip ertesi gün hiçbişey olmamış gibi resimler, aşk sözleri falan ben şaşırıyorum dün dava açıyodun bugün ne oldu diyorum, anlaştık deyip sonra tekrar aynı film, ben alıştım açıkcası buda bir karakter diyorum artık böyle arkadaşlara kendimi üzmeye deymediğini anladım bir zaman sonra.
 
Huuohhoo Anne Mariliyn benle oynamıyor!:mad:
Canım kişiliği oturmamış, 29 yaşında ergen hala o kadın, ne ergeni ya hu kocayla nispet yapıp, üzerine de annesine şikayet etmesi çocukluk döneminden çıkmadığına işaret.:KK57: Karamsar, sürekli şikayet eden birileri insanın enerjini düşürür. Zaten bu kadın bunla da kalmamış, üzerine bir de annene yansıtmış olayı. E bir de sürekli evli olmamamı başıma kakıp beni mutsuz etmeye uğraşıyor diyorsun, e bu durumda mazoşist falan değilsen bu kadınla görüşmemen senin için daha iyi olur gibi gibio_O
 
ben de gelebilir miyim yaw? :KK75:
buyur gel, gayfeler benden :KK14:

aynı benim arkadaşımın yaşadıklarına benziyor...birde şiddet de vardı off neler neler ama bir saatten sonra gördüm ki böyle gelmiş gidecek...artık çekirdek kola eşliğinde dinliyordum :)
kendisine saygısı yoktu ben daha fazla ne yapabilirdim...?
arkadaşın da buna izin verdiği için malesef ki yapabileceğin pek bir şey yok...
ya dert dinlemeye devam ya da uzaklaştır....
kararını ona göre ver bu sefer...o bu hayatı böyle deneyimlemek istiyor...
evet en nihayetinde onun hayatı. facebooktan silinmişim. zaten şu saatten sonra benim yapabileceğim hiçbir şey yok. tek temennim o çocuğun ve gelecekse 2. çocuğun bu evlilikten yara almamasını ummak.

kadının yanlışlarını ve kusura bakma aptallıgına doymamasını yazmakla bitiremem... o kısmı geciyorum o yuzden.

fakat senin de bence hataların olmuş,
mesela en basta asıl düsündügün ve dogru olduguna inandıgın seyleri arkadaslıgını kaybetme pahasına neden hic soylemedin, neden uzun suredir hep poh pohladın, onun bdv'deki bazı üyeler gibi konu acıp önce kocasına sövüp sonra da canım kocişime kimse laf söyleyemez sacmalıklarına neden seyirci kaldın? bu sorular ve türevlerini kendine de sormussundur muhtemelen.
bosanmayacagını bildigin icin psikolog tavsiye etmissin, tamam,
ama 2.cocuktan bahsettiginde lafını esirgemeyip böye bir cumlenin saglıklı bir aklın ürünü olamayacagını da anlatman daha iyi olurdu bence,
esinden darp görmeyi kanıksadıgı bir hayatın icinde cocuklarını da kendi eziyetine maruz bıraktıgını vs gerekirse en agır sözlerle anlatsaydın keske. o noktadan sonra gorusmeyi kesiyorsa da kendi bilir.
ayrıca anneni aramasına vs bosuna sinirlenmissin, oyle birinden tam da beklenilecek davranıs bu, kendi sorunlarını çözmeye gücü olsaydı ve yüzlesmekten kacmasaydı önce cocugu icin cabalardı.

konuyu okurken düşündügüm tek şey o cocuk oldu...
o yuzden de arkadasınla küs, bir daha yüzüne bakma diyemeyecegim cünkü uygulamasa dahi ona mantıklı bir sekilde yol gosterecek kisiler de cevresinde sayılıdır muhtemelen.
bugun söylediklerini yapmaya korkabilir, sacmalayabilir fakat yarın aynılarını tekrarladıgında "evet lan, ben neden bu pis herifi cekiyorum ki, marilyn yalnız yasıyor ama mutlu... demek ki bu hayatın sonu degil, ben de yapabilirim" diyebilir,
belki benim bu yazdıgım o kadın icin imkansız bir cumle ama zamanın ne gosterecegini bilemeyiz,
hatta bu dogrultuda seni kıskanıyorsa dahi kötü düsünmem, belki ornek teskil edersin, yasadıgı sorunların üstünü kapatmak yerine benim neyim eksik? diyerek tüm o sacmalıklardan sıyrılmasına vesile olursun.

facebooktan sildigini yazmıssın... zaten baglarınız kopmus artık.
fakat olur da geri donerse arkadaslıgınız icin, kendin icin veya onun şahsı icin ne yapabilirim diye düsünme cok, diyecegin her olumlu veya olumsuz cümle cocuk icin olsun... zaten dinler ise kendisini de kurtarmıs olur.
bağlar tamamen koptu. aileler zaten artık neredeyse hiç görüşmüyordu, bu olaydan sonra görüşürler mi emin değilim. biz onun eşinin beni hakkımda konuşmalarını duymuştuk tabii hep 3. kişilerden gelen şeyler olduğu için yüzleşemedik ama babam sinirlenir böyle şeylere o yüzden ailecek bağlarımız koptu, bir tek ben ve arkadaşım görüşüyorduk, artık o da yok.
açıkçası ilk evlendiği günden beri eşiyle yapamayacağını biliyordum. yaş farkları 14-15 gibi bir fark. adamın maddi durumu kötü kızın ailesinin iyi falan hani başka sebepler var yine de çok müdahil olmak istemedim çok aşıktı çünkü kocasına en şiddetli kavgalarında bile "canım aileleri çok karıştırmayın bak, sen eşinle halletmeye çalış, bir uzmanla görüşün" gibi öneriler verdim. daha keskin olsaydım muhtemelen şu anı daha önce yaşardık.
bağımız koptu, bir daha gelir mi? muhtemelen.
ama ben bu konularda katı bir insanım, kendi seçtiği hayatı yaşayacak ama o hayatın içinde artık ben yokum, eğer listesinden çıkarmasaydı bir ihtimaldi ama bazı şeylerin geri dönüşü olmayacağını bilecek yaşta. bu ilişki için yeterince taviz verdim bence. herkes kendi seçtiğini yaşayacak.


Uzun ama çok kolay okunur bir yazı olmuş.

Konuya gelirsek insanlar radikal çözümler değil avutulmak istiyorlar. Ben de çözüm karşıda dururken "herkesin kocası böyle canım ama o seni seviyooo" gibi sığ yorumlar yapamıyorum. 10 yıllık arkadaşlığım buna benzer bir mesele ile bitmişti. Adam alyans takmıyor, bizim kızı çok aşırı kıskanıyordu. Telefonlarını dinletecek kadar. -hakimdi-
Bende bunlar konusunda dikkatli olmasını söyledim sonra arkadaşlığımız bitti.

Karakterim bu görmezden gelemiyorum. Bence doğrusunu yapmışsın. Biterse de üzülme, senin hayatının bir tercih olduğunu fark edemeyecek sığ bir insanı kaybetmek fazla bir şey fark ettirmez.
üzülmedim ilginç bir şekilde. dün geceden beri ara ara düşünüyorum. bir şok yaşamamışım. sanırım bu anın eninde sonunda geleceğini biliyordum. ben üzülüyorum dertleniyorum o yine kocam da kocam eh mübarek olsun kocası. ne diyeyim. yaşı daha 30 istese 3. evliliğini de yapabilirdi üstelik belki bu sefer daha iyi biriyle ya da evlenmeden de devam edebilirdi hayat ille evlilikten de ibaret değil ama böyle oldu, olsun bakalım.


Basle kargayı oysun gözünü dedikleri bu olsa gerek. Aman kocam dövdü, aman küfür etti, aman ilgilenmedi gideyim marilyne anlatayım da ben rahatlayım, o kudursun bana akıllar versin sonra ben ona beşinci sınıf arkadaşlığı gibi şımarıklık yapayım.
Sen realist olduğun için arkadaşta kocasız bir dünya düşünemediği için, senin bu zamana kadar kendini akıl vericem diye yırtman boşa gitmiş.
Eğer arkadaşın aranızı düzeltmek için uğraşırsa sen akıllı bir kadınsın gereken konuşmayı yapıp olduğu yere gömüceğini biliyorum. Barışsanız bile arkadaşlık yine "koca derdi" anlatmaktan öteye geçmeyecek.
Senin için soğuksa ve daha fazla bu derdi dinleyemeyeceğini düşünüyorsan son bir şans verme derim.
Ama sen bu kıza gerçekten değer veriyorsan ve özlerim diyorsan arkadaşınla konuşup evinin derdini artık sana anlatmamasına bu şekilde arkadaşlığınızın bozulacağına ikna edebilirsen bir şans ver derim. Bazen insan böyle sinir bozucu da olsa bir arkadaşını kaybedince üzülüyor ve özlüyor. Ben de yaşadım böyle bir durum gerçekten saçma olayları olan bir arkadaşımdı ama hala özlerim onu keşke şans verseymişim derim hala...
Dipnot: Ola ki arkadaşlığınız devam etti fikirlerine değer vermeyen birine yaklaşman gereken tavrı iyi tartmanı öneririm.
Uzun oldu kusura bakma :)
yok şu saatten sonra geri dönüşü yok. zaten facebookunda atarlı giderli sözler paylaşıyor, sanırım kafam yarılmalı ama benim için gerçekten bitti, artık bundan sonra her yaptığı kendi sorunu.
onu tanıyorum ve o "gider" hali bittikten sonra kafasına dank edecek ve iletişime geçmeye çalışacaktır, daha önce bunu yaptığı insanlar oldu çünkü ve hepsiyle hala arkadaş ama benim için artık paylaşılacak bir şey kalmadı. kafam da içim de rahat.
yok kusura bakmadım :)


Okurken kendimi gördüm bu hikaye de :) hiç sıkılmadan okudum yaşadıklarım geldi aklıma yıllar geçince o tanıdığımız insanlar değişiyor aslında biz de değişiyoruz ve uyuşmazlıklar illaki oluyor çok yakın arkadaşsanız alın karşınıza ve bu yazdıklarınızı ona anlatın anlarsa ne ala anlamazsa yolun açık olsun dersiniz bence çok yakın arkadaşlıklar da açıkca konuşamadığınız hiç bir şey olamaz dostunuzla .Allah beterin den saklasın benim burda çok taşlandığım bir konum vardı çok yakın arkadaşım ile ilgili keşke yanılsaydım ama malesef bitmesi gerekiyorsa bitiyor :KK43:

evet sanırım sorun bu, ikimiz de değiştik ve yıllar içinde paylaşılacak şey bitti. benim paylaşmak istediklerim ona çok "entel" geliyordu (kendisinin ifadesi bu yönde) onunkiler de bana kısır döngü. muhtemelen son 3-5 yıldır olmayacak bir şeyi oldurmaya çalışıyorduk, inceldiği yerden koptu.

Bazı kadınlar o an ki psikolojiyle sayar sayar sinirden herşeyi söyler,ama sinir geçince olaya farklı açıdan bakar ve her şeyi unutur.Burda açılan konularda da vardır.Kocasını öküz hayvan şu bu boşanacağım diye yazar.Siniri geçince ya da tatlı söz duyunca savunmaya geçer.

O yüzden,her ne olursa olsun,her ne yaşıyorsa yaşasın onun hayATI.Siz evlilikleriyle arkadaş değisliniz.Çocukluktan gelen bir arkadaşlık var.Derdini anlatırsa paylaşırsa dinlersin.Gelgeç akıllıysa,ya da duygusal geçişleri varsa yorum yapma dinle geç.Karıştıkça,akıl verdikçe kötü olursun.Ya da çok mu huzursuz oluyorsun mesafe candır.
boşanmalısın dedim, evet dedi, adama saydı sövdü, 3 gün sonra 2. çocuk... e hani boşanacaktın dedim çok pişman olmuş, sanki saçını çekti. her neyse karar onun. zaten facebooktan da çıkarmış, baktığımda "arkadaşlıkla" ilgili özlü bir söz de paylamıştı. o seçimini yaptı zaten.

Lütfen ilişkini bitir seviyora inanma bende de vardı aynısından zaman kaybı inan bana yarın bi gün evlenir mutlu olursan asıl o zaman yandın bu arkadasın seni topa tutar gözü kalır ben 2.şansı verdim olmadı hiç gerek yok uzaklaş.
benim bir karar almama gerek kalmadı zaten, kendisi aldı kararı, hayırlı olsun.

bu ne ya? arkadaşınız azıcık olgun olmalı.
bence doğru karar merhaba merhaba seviyesine düşürmek.
o seviye de kalmadı şu anda. bir daha da olmayacak. eğer pişman olur da dönmek isterse ki bence olacak, ben aslında yokmuşum :)

bu tarz olaylar benimde çok başıma geliyor ama takmamayı öğrendim zamanla. misal, yakın arkadaşlarımdan biri yazın evlendi. evlenmeden önce çok sorunlar yaşadılar adamla daha sevgiliyken. kaç kere aldatıldı, üzerine adam bir de yüzsüz hem aldatıyor hem suçu kıza atıyor, hem de bir kadın için o kadar gurur kırıcı şeyler söylüyor ki. neyse her kavgasında gelirdi benim yanıma ağlardı, sonra beraber kızardık adama, asla barışmıcam derdi. neticesinde o kişiyle evlendi işte. ama ne yapabilirim ki evlendi diye arkadaşlığımı da bitiremem netice de bu onun hayatı üzülecekse de kendi üzülecek, sevinecekse de kendi sevinecek. ben sadece dışarıdan bir göz olarak ona objektif yorumlar yapıp aklını başına getirmeye çalışırım, gerisi yine ona kalmış ister beni dinler ister beni dinlemez. bugün kocasından bir darbe yiyip üzülse yine ilk yanına koşanlardan olurum. sanırım ben öyle kolay kolay arkadaşlıklarımı bitiremiyorum.
ben biraz katıyım böyle konularda. kendimi aptal gibi hissediyorum ya da onun içini boşaltabileceği bir boşaltım kabı. sorun değil olayı bu kadar dallandırıp budaklandırmasaydı ben ihtiyaç duyduğunda yine yanında olurdum ama aileleri işin içine karıştırmak, facebooktan silmek falan bunlar hem çocukça hem de geri dönüşü olmayan şeyler.
ben onu tanıyorum ama o da beni tanıyor olmalı. artık bir derdi olursa da el uzatan ben olmayacağım, yardım isteyen insan önce el ısırmamayı bilecek ki el uzatanı bulsun.
 
O hakkını kaybetmiş bence limiti doldurmuş çıkarırsa listesinden konuşmamak içinde ne güzel bir neden olur senin için seni dert anası yapmış yani kocabaş mecburmusun seni yıpratmış resmen kendi bişey yokmuş gibi dewam ediyo bırak Allah aşkına
 
Herkeste var bu modellerden sanırım. :)
Bende 2 tane. Kimi zaman melankoliden ölecek kıvama geliyoruz artık ilişki biçimimiz sorunlar oldu resmen.
İki geyik yapalım, film kitap konuşalım, onu da geçtim dedikodu çevirelim... Yoookkk. ben dinleyeceğim onlar nefes alacak :)
Bazen çok kızıyorum bazen de aman bu da böyle olsun diyorum.
Sizde kıvılcım çakılmış zaten, bırak tutuşsun bitsin.
O gelir zaten bir süre sonra sen haklıymışsın diye.
 
bacım, seni biliyorum, iyi bir yazarsın.
bu forumun seviyesini yükseltenlerden birisin hatta bence.

kesinlikle çok haklısın.

anadolu kadını böyledir;
şikayet odaklıdır ama çözüm odaklı değildir.
çünkü koca konforundan, paradan vazgeçemeyecek kadar aç gözlüdür.

kendileri b.. gibi evlilikler yaşar, ama kendisini senden üstün görür. neden? çünkü kendisi evli, ama sen bekarsın.
bir koca bile kapamamışsın. (bkz: koca kapmak)

kendini suçlu hissetme. dibine kadar haklısın.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
X