konuyu hortlatayım

Allah'a şükür arabamızı aldık,şuan bende muzdaribim bu konudan.geçen sene aldım ehliyetimi.
direksiyon derslerim oldukça iyiydi.
eşimin 10 senedir ehliyeti var ama babasının bir lafıyla araba sürmeye küsmüş.
şimdi kendi arabamız var o da çok hevesli bende: )
eşim direksiyon dersi aldı geçen haftalarda çok iyi geçmiş,
sabah 5 te çıktık ve eşim çok güzel sürdü,sadece ilk kez kullanmanın ve yanında araba kullanmayı bilen birinin olmayışının heyecanı vardı ama çabuk atıyor bunu.
yani şuan harika durumda.
benimde sürmemi çok istiyor.
o sürerken bir yandan bana arabayı tanıtıyor.
derken durdurdu,hadi bakalım sıra sende dedi.
bende :''ben daha hazır değilim amaaaa :18: '' diye yerime gömülsemde beni zorla kaldırdı: (
heyecan yok bende fakat bulunduğum şehirde o kadar bilinçsiz sürücü ve park şekilleri varki...
beni bu şehrin sürücüleri korkutuyor: ((
heryere araba parketmişler.
ankara veya istanbul olsa çoktan ceza yemiş ve arabaları çekilmişti ama burada kimsenin umrunda değil.
3 büyük otopark olmasına rağmen insanlar caddelere park etmekten vazgeçmiyor.
heryer araba.
haliyle birine sürtermiyim,vururmuyum diye düşünmekten zevkini çıkaramıyorum.
kimse kural tanımıyor,
adam tali yoldan dan diye çıkıyor sağa sola bakmadan.
anaoyolda giderken bile gözüm hep tali yollarda.
ona rağmen çok fazla bayan sürücüde var.
onlara baktıkça cesaretim geliyor zaten.
otomatik istemedik,öğrenmişken herşeyiyle öğrenmek istedik,eşim sürekli sür sür diyip duruyor ama ben bu korkularımı yenemiyorum.
sabah 1,5 saat sürdük.çoğunda eşim kullandı,onun zoruyla bende biraz sürdüm.
trafik canavarı korkusu nasıl yenilir :26:
eşim:''arabanın anahtarlarını eve bırakıyorum,istediğin zaman çık sür,belki yalnız daha çabuk üstesinden gelirsin''diyor ama cesaretim yok fakat bir o kadarda çok istiyorum sürmeyi.
sürerken büyük bir zevk alıyorum,heyecanda duymuyorum ama gel gör ki buradaki sürücüler beni korkutuyor.