- 2 Mart 2012
- 24.007
- 55.974
- 798
- Konu Sahibi Yokuspokus
-
- #81
Benim annem de öyle.hiç blog yazdınız mı bilmiyorum ama yazılarınızı okumak çok keyifli.
maalesef anneniz güven vermiyor, üzülseniz de oğlunuz için bakıcı ya da başka bir çözüm bulmaya çalışın.
anladığım kadarıyla sorumluluktan kaçıyor kendi hayatını yasamak istiyor.
bir kitap okudum Kadın Beyni diye. cok uzun uzadıya anlatmayacağım ancak yaş ilerledikçe kadınsal bazı hormonlar azaldığı için ( özellikle menopozdan sonra) kadınlar artık birilerini kırmayacağım diye yaşamaktansa kafayı kırıp kocayı filan boşverip kendi için yaşamaya başlarmış. bunu kendi annemde gözlemledim gerçekten. belli bir yaştan sonra babama cevap vermeye hatta üstünlük sağlamaya başlamıştı.
sizin annenizde de benzer bir durum gördüm.
söz verip yapmaması tabiki çok kötü ama ona göre iş yapmayın artık.
bir de nacizane tavsiyem bazen kırılgan ve duygusal görünün. herşeyi kaldırmaya muktedir ve guclu görününce annenizin size yardim edesi gelmiyor belli ki. nasıl olsaYokuspokus yine halleder mantığıyla.
inşallah istediklerinizi gerceklestirebilirsiniz, gönülden kolaylıklar diliyorum
Annen gibi "amaan anne, şakaydı kız" dersin rahatça.
Annen konuştuğunuz şeyler için "çocuğa kim bakacak sahi?" diyebilecek kadar alaycı ve rahat.
Seni anlıyorum.Rahatça olmaz işte... Üzüntüye fazla gelemez diyabeti var. Hani öyle insülin kullanmak zorunda filan değil, belki bazen abartır kullanır bunu ama bilmiyorum, riske giremem. Ya kadının şekeri filan düşüverse yollarda endişeden?
Hani lafı sakınmam söylerim yeri gelir de, ama benim aynı hastalığı "Ağır yaşıyorum" şeklinde dillendirmem onu çok pis korkutur.
Ama benim üzüntüden hastalığım ciddi ciddi nükseder mi o umursanmaz. Çünkü unutturdum resmen hasta olduğumu, kendim de direnirim koyvermem.
Böyle yaz yaz bitmez Grill, bi düzenin içine sıkışmış gibiyim, çocuk oldu ve annem istediği zincire tamamen kavuştu gibi.
Benim kendimi (Yine) değiştirip, kararlı durmaktan ve "İşim var" deyip gerisini umursamamaktan başka çarem yok aile dengelerimiz konusunda.
Ben de başa çıkamadığım için önce semt değiştirdim.Rahatça olmaz işte... Üzüntüye fazla gelemez diyabeti var. Hani öyle insülin kullanmak zorunda filan değil, belki bazen abartır kullanır bunu ama bilmiyorum, riske giremem. Ya kadının şekeri filan düşüverse yollarda endişeden?
Hani lafı sakınmam söylerim yeri gelir de, ama benim aynı hastalığı "Ağır yaşıyorum" şeklinde dillendirmem onu çok pis korkutur.
Ama benim üzüntüden hastalığım ciddi ciddi nükseder mi o umursanmaz. Çünkü unutturdum resmen hasta olduğumu, kendim de direnirim koyvermem.
Böyle yaz yaz bitmez Grill, bi düzenin içine sıkışmış gibiyim, çocuk oldu ve annem istediği zincire tamamen kavuştu gibi.
Benim kendimi (Yine) değiştirip, kararlı durmaktan ve "İşim var" deyip gerisini umursamamaktan başka çarem yok aile dengelerimiz konusunda.
Mune konum kapanabilir;
hiç blog yazdınız mı bilmiyorum ama yazılarınızı okumak çok keyifli.
maalesef anneniz güven vermiyor, üzülseniz de oğlunuz için bakıcı ya da başka bir çözüm bulmaya çalışın.
anladığım kadarıyla sorumluluktan kaçıyor kendi hayatını yasamak istiyor.
bir kitap okudum Kadın Beyni diye. cok uzun uzadıya anlatmayacağım ancak yaş ilerledikçe kadınsal bazı hormonlar azaldığı için ( özellikle menopozdan sonra) kadınlar artık birilerini kırmayacağım diye yaşamaktansa kafayı kırıp kocayı filan boşverip kendi için yaşamaya başlarmış. bunu kendi annemde gözlemledim gerçekten. belli bir yaştan sonra babama cevap vermeye hatta üstünlük sağlamaya başlamıştı.
sizin annenizde de benzer bir durum gördüm.
söz verip yapmaması tabiki çok kötü ama ona göre iş yapmayın artık.
bir de nacizane tavsiyem bazen kırılgan ve duygusal görünün. herşeyi kaldırmaya muktedir ve guclu görününce annenizin size yardim edesi gelmiyor belli ki. nasıl olsaYokuspokus yine halleder mantığıyla.
inşallah istediklerinizi gerceklestirebilirsiniz, gönülden kolaylıklar diliyorum
Ben de başa çıkamadığım için önce semt değiştirdim.
Yine olmadı, il değiştirdim huzur için.
Annemden ayrı kalınca resmen nefes aldığımı hissetmeye başladım.
Anamdır, canımdır ama ruhumdaki en büyük baskı da onun eseri.
Şimdi telefonla baskı kurmaya çalışıyor her şey için ama umursamıyorum. Çünkü teli kapatınca baskı da bitiyor.
cok değişik ve zor bir karakter gerçekten.Bu aradaDaydream_ yukarıdaki yazıma ilave edeyim, annemin dişi bi bana geçer, çünkü zaaflarımı, söz konusu aile olunca nasıl düşündüğümü bilir. Bu yüzden kendi istediği yere gelmem için ya babamı sürer araya ya kardeşimi. Ben "Kardeşine örnek ol" lafı ile çok tek ayak üstünde sektirildim; onun vicdanını da çok güzel yükledi. Çünkü sert görünüm altında bir tahammül denizim var aileye karşı vicdan yüklü, oraya nereden, hangi kelimeler ile gireceğini bilir.
Oğlumdan için bana "Yarın bir gün sana, şu giyimine, çevrene, peşinde koştuğun boş heveslere baktığında, bir baltaya sap olamadığını görünce, neleri elinin tersiyle ittiğini idrak edince senden utanacak çocuğun, sana saygı duymayacak biliyor musun" demiş kadın annem. Ve ben dışarıdan salt incitmek için "Benim senden utandığım kadar utanmayacağı kesin!" dediğim halde, tek başıma oturdum hüngür hüngür ağladım gecenin bir vakti "Çocuğum için bu resimdi şuydu buydu bırakmalı mıyım? Hakikaten sonu nereye bu işin? İşime mi döneyim" diye kendimi sorgulayıp. Oysa "Çocuğumun ileride gururla anacağı bi annesi olsun, bi sergi açayım, aileme ithaf edeyim; çok güzel hazırlanayım" diye kendime hırs vermeye çalışıyor, böyle düşünüyordum.
Böyle bi kadın işte annem.
"Yap kızım, ben varken ne duruyorsun, ben varım arkanda kapı gibi; senin üzülmene dayanamam" der.
Sonra da gelir en edilmeyecek lafı eder, heves kırar, hayal yıkar, işi çoğalıverir, bi şey çıkarır, taşını da koyar.
Kendi yolumda başarılı olmadan da onun saygısını kazanamayacağım-benim ciddiyetimi anlayamayacak zaten, bariz.
cok değişik ve zor bir karakter gerçekten.
hani hep suçlasa vicdan yaptırsa uzak durursun ama bir öyle bir böyle ruh hali fena bocalatir insanı.
Allah yardımcın olsun.
ancak anladığım şu ki kendi yolunda başarılı olsan da onun saygısını kazanamazsın çünkü onun istediği şekilde yapmamış olursun.
mutlu olmaya bak, hayatı kendimiz için yaşıyoruz
fazla yük alıyorsun gibi hissettim
biraz bencil olmaya çalış
gerek yok :)Açıktan da suçlamaz, kıymet verdiğin bir şey üzerinden gider ki vicdana/suçluluk duyguna oynasın, tam cephe alamayasın "Böyle kırarcasına söylüyor ama haklı mı ya?" diye düşünesin. Sonra kendini berbat hissettiğin anda sokulsun, gözünden alsın canının sıkkınlığını, bir güven -destek ortamı oluştursun, moral ve sözlerle ayağa kaldırsın, sürdürsün, ikna etsin, sonra en ihtiyacın olduğu anda çaat, bi bakmışsın yok. Başarısız mı oldun, her şey birbirine mi girdi?Senin başarısızlığın, sen yapamadın, sen olduramadın. Olduramayınca da "Bak, olmuyor işte boşa kürek çekiyorsun kızım, çok vakit kaybediyorsun; oysa şöyle şöye olsaydı bak nerelerdeydin şimdi"lerdan girsin bi yıkasın beynini. Sonra "Yok öyle de böyle de olduğu yere kadar" tarzı asılmaya çalış; ilk hatada parmakla göstersin, başkaları yanında üstü kapalı yersin, kendi kafasına uyan ideal hayattakileri örneklendirsin için için kırsın seni, sonra alsın oradan çevirsin çocuk üzerinden yine bir suçluluk duygusu...
Nasıl?
Güzel delirtme çalışması değil mi?
Bu farklı konularda-farklı kişiler üzerinden, babam-kardeşim vb. paslayarak senelerce annemin bana yaptığı şey. Oturdum, bir bir bu mekanizmayı, nasıl işlediğini çözmek için uğraştım, destek de aldım. Eşim (Biz arkadaşken teyze olarak dışarıdan tanır acayip hayranlık beslerdi anneme, ki anneme Gangsta sizin yarınız kadar bile olsa zaten daha ne olsun demiş.) annemle resmen takımdı, çok severdi annemi ki hala sever. Beni anneme karşı fazla asabi-haksız suçlayıcı bulurdu.
Geldi ailemize girdi, annemi yakından tanıdı, birlikte daha bol zaman geçirdiler, el perdesi kalkınca bana dediği şey: Sen buna nasıl dayanıyorsun?
Fazla yük alıyorum evet. Gereksiz alıyorum.
gerek yok :)
seni okadar haksız eleştirmiş ve özgüvenini yaralamis ki sanırım sende ona karşı bir savunma mekanizması oluşmuş ve kendini ispatlamaya çalışıyorsun gibi geldi bana.
bunun muhtemelen taa ergenlikten gelen etkileri vardır sende.
en güzeli bence onun bir süre senden uzaklaşması, bırak gitsin sen de kendine gelirsin. ilişkinizi gözlemlersin, belki o da sana haksızlık ettiğini anlar, anlamasa da sen kendi yolunda ne kadar mutlu olduğunu hissettirirsin ona.
bir de gerçekten yapabildiğin kadar yap, modern cağın kadınları herşeyi mükemmel yapayım derken kendini dibe çekiyor aslında.
oğlun her halükarda gurur duyacaktır seninle emin ol
Selamlar, nasılsınız kızlar? Nasıl gidiyor?
Benim şu ara her bir şey üst üste... Bi yandan abiye belirlemeye çalışırım, terzi şu bu halledilecek, bir yandan kurs kayıt işlemleri ile uğraşırım ona evrak götür, buna ön başvuru yap, şu tarihi takip et. Bir yandan kardeşimin tayin işlemleri tamamlamış onu yolculuyoruz, annemler peşine takılmış, netten gideceği şehirde, çalışacağı yere yakın eşyalı uygun daire bakın dur iletişime geç ayarla, öbür yanda oğlan kudurur canı sıkılır gezdir, arabanın marş moturunun başına çıkılmış (Sanırım çalışan arabaya marş basmış eşim, farkında olmadan, kıvırıyor dilime dolayacağım diye. "Alla alla bi anda olmuş haberim yok" filan hallerinde, ben de yemiş gibi yapıyorum, hiç uğraşacak modda değilim)... Kplerin tv sorun çıkarmış, onun servisine bakıverelim, yeni tv tarayalım uygun fiyatlı...
Bir hengame.
Her tarih, her harcama, her vakitsizlik, her şey bi üst üste gelir; benim için bir şeyler önemliyse.
Çünkü üst üste gelmezse, hayatın tadına varamam, eksikliğini çekeceğim şeyler olur, sıkıntıdan yeni sivilceler çıkaramam mesela, ya da gözümü kapar derin derin uyurum, mesela bi rahat filan ederim maazallah. Olacak şey mi?
Hadi hepsi çözümü basit şeyler, illa çözümlenecek öyle de böyle de.
Ama geleneksel olarak "Annemle delirmeceler" sezonuna da bugün itibariyle girdik. Esas sorun bu.
"Önce destek ol, sonra cay; önce tamam de, sonra yan çiz, önce önemse yük hafiflet, sonra geri çekil yığ" ... Bu annemle, konu resim olunca aramızdaki iletişim ve hayatlarımızı düzenleme biçimi.
Geçen sezon, kursa az zaman kala olay çıkardı, küsüştük; el mahkum yine kendimi çiğnetti bana.
Ben de işi pişkinliğe vurdum yeter ki işim görülsün "He he" diyivereyim aman, kendi anam nasılsa el mi dedim. (Konu uzun olacak zaten, bi de bunu yazmayayım)
Bu sene de tutturmuş "Ben de gidiyorum" diyor bana.
Kardeşimin peşinden gidecekmiş, şehre alışana kadar (Bir sene diyor bi de) onla yaşayacakmış, neden olmasınmış, zaten sıkılmışmış. Olsun da; yine bana söz verdikten sonra bari yapma değil mi?
Bi de gelmiş bana "Aaağğğ... Oğlana kim bakçak peki?" diyor. Sanki bizden haberi yok kadının, öyle bi şaşkınlıkla.
Hafif sinirliyim, bölük pörçük yazıyorum kusura bakmayın, şuraya yazıp rahatlayayım dedim, daha bi sinirlendim de aklıma geldikçe.
Olay şöyle gelişti:
Benim planlarımdan haberdar kendisi, bu sene daha ciddi çalışacağımı biliyor.
Bunu geçen sene yaptığım başlangıçta konuştuk; beni iki sene idare et anne evde delirmek üzereyim ve bu geç kalmışlık hissiyle baş edemiyorum diye. Tam destek hep destek olacağına dair sözlerini verdi, başta beni yokuşa sürdü ama sağ olsun oğlana, benim yokluğumda gayet iyi baktı. Ondan başkasına da çocuğu emanet konusunda güvenemem, bilir.
Bu sene okul hazırlığı ve bir başka sertifika için başlayacağımı biliyor, konuşuldu.
Kardeşim İzmir-Manisa tarafına gidiyor, çok istediği bir hastane vardı ve direkt oraya girdi.
Önceden şehri araştırdığı/gittiği için biliyor.
Zaten İzmir'de tanıdıklar da var.
Her şey yolunda.
Ama kadın tutturmuş "Kızım oralara alışana kadar yanında kalacağım" diyor.
Dedim "Allah aşkına anne, X üni.ye giderken bu kadar delirmedin, o zaman daha küçüktü, şimdi niye peşine takılıyorsun?" "Olsun, o zaman ev arkadaşları vardı yanında, hepsiyle de tanışmıştım, içim rahattı, yakındı, bildiğimiz yerdi zaten" diyor.
"E anne ben tek başıma gittim üni.ye, tek kaldım, niye benim peşime takılmadın?" diyorum. "Kardeşin senden daha duygusal sessiz, sen çaçaronsun, yalnızlık seversin zaten. Gelmemi de sen istememiştin hem" diyor. Kardeşim diyor oradan "Anne, ben de istemiyorum gelmeni, düzenini bozmanı, gerek yok koca kızım ya" "Yok olmaz içim rahat etmez" diyor. Vay arkadaş ya... Buna benzer bi konuşma yaşadık işte; kadının illa da gidesi var, tutamıyoruz.
"E ama benim kurs ne olacak, anne söz verdin" diyorum, "Hakikaten senin kurs ne olacak, oğlana kim bakacak?" diyor dalga geçer gibi. "Ben milletin keyfini beklemeye, ömrümün böyle çürütülmesine, söz verilip tutulmamasına alıştım zaten, sorun değil" diyorum sitemvari, "E işte alışkınsın sen. Zaten ben yokken babanı da yalnız bırakmazsın, babanla da ilgilenirsin. Bir sene daha bekleyiver" diyor oradan Allah'ım saçımı yolacaktım ya sinirden.
Hep tekerime çomak sokulsun, hep son anda dönülsün, hep ben bekleyivereyim, hep onların planı için ben ödün verip yolumdan sapayım... Senelerdir yaşanan bu; hevesim kursakta bırakılsın, son anda bi şeylerden cayılsın ben oturma organı gibi ortada kalayım... Bende de var az mallık, işte huyu belli kadının, niye anneni planın taşıyıcı ayaklarından biri yaparak plan kuruyorsun???
Anne diye niye her seferinde kanıyorsun ya?!
Konuştuk, sarıldık, ağlaştık, sözleştik, aylardır güllü ballı gidiyoruz diye eski annen niye değişti sanıyorsun hemen?!
Ya beni ciddiye almıyor ya bu kadın sanırım.
Ailem içinde ciddiye alınmıyorum ya.
Tülay'a bağladım yeminle, ezik miyim la ben diye geziyorum artık kendimi sorguluyorum.
sen bilirsinAdamin ne sucu var ya? Annesinin acisini babasindan mi cikarsin? Ayrica bu kadar sert yorumlara gerek yok bence.
bunun adı vicdan karartmak degil annenin gitmesini engellemekAnnemi yeneceğim diye babamı gücendiremem, vicdanımı karartamam. Üzgünüm.
bunun adı vicdan karartmak degil annenin gitmesini engellemek
konu sahibi tavsiye istemiş söylenenlerede kulak asmıyor ozman devam edin böyle memnunsanzı
Yokuspokus az kaldi ha gayret ban konusunda bana yetiscen:))
Bazi seyler kaliplasmistir ailede.. o isini kendi gorur, o kirilmaz, onun isini iptal ederiz, o yapar, o eder:)) seninkide ole bence
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?