- 3 Eylül 2015
- 3.279
- 6.302
- 78
Ak parti seçmeninin hiç sevmediği Ecevit'i de bu halk seçmişti. Bu halk 82 anayasasına %92 oranında evet demişti. Bu halk yarın başında ak partiyi görmek istemediğinde; misal, anti muhafazakar bir lider başa geldiğinde ve tek başına yaptığı kararnameler ile ibadet özgürlüğünü kısıtladığında, mütedeyyin insanlara zulmettiğinde, o zaman ne olacak? Halk her zaman doğru kararlar veremez. Dünya tarihi, halkların verdiği yanlış kararların örnekleriyle doludur. Misal Hitler Almanyası, misal Musollini İtalyasıHep vurgulanıyor ya Cumhurbaşkanımız ölümsüz değil,bundan sonra kim gelecek diye.
E onunda biz seçecez, niye endişe edeyimki.
!
Su mesaj sanirim benim hislerimi en iyi anlatan mesaj.. cunku oy verdigimiz ve vazgectigimiz zamanlar / nedenler tipatip ayni..
Geçmiş geçmişte kaldı. Gözü açıldı herkesin. Herkes neyi neden savunduğunu çok iyi biliyor, ben buna inanıyorum. Sen güvenme, ben güveniyorum halka..Ak parti seçmeninin hiç sevmediği Ecevit'i de bu halk seçmişti. Bu halk 82 anayasasına %92 oranında evet demişti. Bu halk yarın başında ak partiyi görmek istemediğinde; misal, anti muhafazakar bir lider başa geldiğinde ve tek başına yaptığı kararnameler ile ibadet özgürlüğünü kısıtladığında, mütedeyyin insanlara zulmettiğinde, o zaman ne olacak? Halk her zaman doğru kararlar veremez. Dünya tarihi, halkların verdiği yanlış kararların örnekleriyle doludur. Misal Hitler Almanyası, misal Musollini İtalyası
Şu anki toplum, geçmişteki toplumdan daha zeki veya daha ahlaklı değil. Evet, daha bilgilidir; bilgiye çok kolay ulaşıyordur çünkü. Ancak geçmiştekinden daha zeki ve daha ferasetli değildir. Bilgiye bu kadar kolay ulaşılabilen bir toplumda ise algı yönetimi çok rahat yapılabilir. Hele ki bizim gibi güvenlik sorunu olan ülkelerde.Bu millet öyle birini başa geçirir mi sence?
Evet aynen, daha bilgili bir nesil.. Ve bence daha ferasetli. Bu benim fikrim.Şu anki toplum, geçmişteki toplumdan daha zeki veya daha ahlaklı değil. Evet, daha bilgilidir; bilgiye çok kolay ulaşıyordur çünkü. Ancak geçmiştekinden daha zeki ve daha ferasetli değildir. Bilgiye bu kadar kolay ulaşılabilen bir toplumda ise algı yönetimi çok rahat yapılabilir. Hele ki bizim gibi güvenlik sorunu olan ülkelerde.
Mesele halka güvenip güvenmeme meselesi değil; ben yeri geliyor kendime bile güvenmiyorum; yanlış kararlar alıp pişman oluyorum. Düşünün ki bu benim küçücük ve önemsiz hayatım; diğer tarafta ise koskoca bir halkın kaderi var.
Ya o kadar çok şey var ki. Kpss sorularının çalındığında hüngür hüngür ağlayan arkadaşım. Ben delirmiş gibi insanlarla tartışırken ben tatmin oldum diyenler. Sırf devletin bir yerlerine birileri gelsin diye kul hakkına razı olanlar.
Devlete alımlarda Reis soruları soruluyormuş şimdi. Yahu tamam diyorum tarihin her anında vardı bu kadrolaşma denen meret de bu kadar da aleni değildi. Bu kadar rahat değildi. Hakedenin hakettiği yere gelmesi en çok da dini bütün insanların döneminde olması gerekmiyor mu? Her zaman kadrolaşma var diye Tübitakın başına hayvanat bahçesi müdürünün gelmesi nedir? Yahu tamam kadrolaşma vardı ama en azından vasıfsız adamlar değil iki vasıflı adamın arasından belli görüşe sahip olanlar geliyordu. Ya ne olur bir tane Akpli arkadaşım da şu olayı eleştirse.
Ya Saray. Her akşam ışıl ışıl. Ben Hz Ömerin arkadaşı ile konuşurken devletin mumunu söndürüp kendi mumunu yaktığı hikayelerle büyüdüm. İsraf haramdır diyen arkadaşlarım şunu bile eleştirmediler. Ağlamak istiyorum Arap gösterişine özeniyoruz ama bizde Arap petrolleri yok ki. Yetimin hakkı gidiyor oraya.
Çocuk tacizleri oluyor ses yok. Kadınlar tecavüze uğruyor ses yok. Ama yılbaşı kutlanmaması için bildirge dağıtıyorlar. Ben de kutlamam. Ailem de kutlamaz ama bu baskıyı da kabul edemem. Destekleyemem. Şu yılbaşı gibi sembolik şeylere verdiğimiz tepkinin yarısını çocuk gelinlere versek bambaşka bir noktadaydık.
12 tane çocuk cayır cayır yandı. Ne oldu? Ne yapıldı? Denetlemeler artırıldı mı? Eleştiremiyoruz. Sorgulayamıyoruz. Yahu şu kadarcık şeyi sorgulamayı bile bu adamla ilişkiledirebiliyorlar. Şu kadarcık şeyi sorgulamayı bile islamı eleştirmek olarak algılayabiliyorlar.
Bin tane şey var. Bir ikisinin eleştirildiğini görsem oy verenler tarafından içim biraz rahat edecek. Ama yok. Sanki bir din gibi sorgulanamaz diye düşünüyorlar. Halbuki bize en çok öğütlenen şey sorgulamak, düşünmek. Akıl sahibi olarak yartılmamız bunun en büyük kanıtı. Özgür irade ile yaratılmamız bunun en büyük kanıtı.
Fikrimi beyan ediyorum. Kaldı ki ikna etmeye çalışsam da sanırım bu yanlış veya ayıp birşey olmayacaktır. Sen de beni ikna etmeye çalışmalısın. Çünkü biz aynı vatanın evlatlarıyız ve ülkemizin kaderi belirlenirken birbirimize doğruyu göstermekle yükümlüyüz.iyi hoş da evet diyenleri bir ikna etme çabası içindesin.
Pekala...Fikrimi beyan ediyorum. Kaldı ki ikna etmeye çalışsam da sanırım bu yanlış veya ayıp birşey olmayacaktır. Sen de beni ikna etmeye çalışmalısın. Çünkü biz aynı vatanın evlatlarıyız ve ülkemizin kaderi belirlenirken birbirimize doğruyu göstermekle yükümlüyüz.
Bunlarin hicbirine cevap gelmeyecegini biliyorsun degil mi? Ama olsun yine de yaz, en azindan benim gibi dusunenlerin oldugunu anliyorum :)
Ben de senin için benzer hislere sahibim. Koalisyon ve istikrar konularında haklısın ama koalisyon döneminde olan sıkıntılar ile bizi korkutan şeyler aynı kulvarda bile değil. Evet istikrar ekonomik anlamda gerçekten önemli. O yüzden pek çok iş adamı koalisyon dönemlerinden nefret ediyor ve akpnin tek başına iktidarını ilk yıllarda destekliyordu. Ama şu anda ekonomik olarak o dönemlerden bile kötü durumdayız. Hiç bir şey ama hiç bir şey üretmiyoruz. En azından turizm ve tarıımız vardı o da öldü. Araplardan ordan burdan gelen sıcak para ile biraz tutunabiliyorsak tutunuyoruz. Bunların görülmemesi ise çok acı.
Beni neden anlıyorsun ben seni neden anlıyorum. Bunun sebeplerinden birini söyliyim. ben Akpye oy verdim. Siyasi geçmişinin ilk yıllarında hayran olduğum bir adamın güce kavuşunca olan değişimi ise beni inaılmaz korkuttu. Oy verdiğim zamanlarda bile eleştirdiğim adamın zamanla bu hale gelmesi. Çalınan kpss sorularına ben tatmin oldum diyen bakanlar, bakara kukaralar, kandırılmalar, bir gün denilenin bir gün denileni tutmaması, sanırım benim için en büyük darbe maden kazasının olduğu dönem takınılan tutum. Bana 100 yıl öncesinin ingilteresinde de böyle oluyormuş diyecek zeka seviyesine sahip bir adam, madenci ailelerine tekme atılması...
Ben türbanlı annemin Çankayada sokakta işittiği sözlü taciz dönemlerini bilirim, türbanlı kuzenimin başını açma baskısı ile okulda ağladığı günleri, mezun olduğunda iş bulma sıkıntısını... Bunlar için en çok da bunlar haksızlık olduğu için mücadele ettim. Ama gücün el değiştirdiğinde neler olduğunu da gördüm. Şimdi başka insanlara yapılan haksızlıklar için aynı görüşte olmasam da mücadele ediyorum. Peki zamanındaki zulme ağlayan pek çok insanın ne yaptığını söyliyim mi? Kocaman bir oh olsun diyorlar.Hepsi değil. Ama çoğu. Zulm görenin zalim olduğu bir dönemde ben bazı şeyleri kabul edemem. Güç sarhoşluğundan ne yapacağını şaşırmış bir adam görüyorum ben sadece ve ben kağıt üstünde bile dört dörtlük olmayan sistemin bu adamın elinde oyun hamuruna dönüşeceğini hissediyorum.
Aklı mantığı olan her insanın bir adamın peygamber edası ile takip edilmesinden, asla hata yapmaz diye kabul edilmesinden korkması gerektiğini düşünüyorum. Beni çok korkutan başka bir şey is ehiç bir şey kalıcı değil. Gün olur devran döner. Güç bizim(!) tarafın elinden karşıya geçerse zamanında yapılan baskılardan çok daha fazlasını görebiliriz ve ben bunun için sadece güç bizim elimizdeyken yapılanları bunu yapanları suçlarım. İlk balkon konuşmasındaki gibi insanları kucaklayabilseydi çok çok başka bir noktada olurduk.
Şu an isteyip de yapamadığı hiç bir şey yok. Ve demokrasinin kırıntısının bari kalmasını istiyorum ben. Ben de önceden ya saçmalamayın şeriat falan gelmez diyordum. Öyle şey olur mu ya diyordum. Ama kurbağanın yaaş yavaş ısıtılan suda mücadele etmeden kuzu kuzu pişmesi gibi bir yolda gidiyoruz. Benim bundan 6-7 yıl önceki halim gibisin. Umarım düşüncelerini değiştirecek şeyler yaşamayız ülkece.
Chpli arkadaşlarım var chpyi herkesten çok eleştirirler.
Mhpli arkadaşlarım var şu an Bahçeliyi inanılmaz eleştiriyorlar.
Ama bir tane Akpli arkadaşım yok ki hata olduğu su geçirmez bir olayda bile akpyi eleştirsin. Hiç bir şey demeseler bile bizim bilmediğimiz şeyler vardır kesin diyorlar. Böyle bir mantık var mı? Yahu insan en azından iki gün önce kardeşim Esad dediğime şimdi Esed diyorumi Rusyaya bir gün küfrediyorum bir gün dostum diyorum, İsrail desen öyle. Yalama oldu neye ne diyeceğimi şaşırdım demez mi? Hadi Feto söz konusu olduğunda 10-15 yıl gibi bir zaman vardı. Kandırıldık falan da. Sadece son 1 yıl içinde bir öyle diyoruz bir böyle. Napıyoruz hocam biz diyen var mı?
Örneklerinin bir çoğuna bende şahidim ben sana tek birşey söyleyeyim me kadar mağdur kaldığımız zamanlar oldu sen anlarsınBen de senin için benzer hislere sahibim. Koalisyon ve istikrar konularında haklısın ama koalisyon döneminde olan sıkıntılar ile bizi korkutan şeyler aynı kulvarda bile değil. Evet istikrar ekonomik anlamda gerçekten önemli. O yüzden pek çok iş adamı koalisyon dönemlerinden nefret ediyor ve akpnin tek başına iktidarını ilk yıllarda destekliyordu. Ama şu anda ekonomik olarak o dönemlerden bile kötü durumdayız. Hiç bir şey ama hiç bir şey üretmiyoruz. En azından turizm ve tarıımız vardı o da öldü. Araplardan ordan burdan gelen sıcak para ile biraz tutunabiliyorsak tutunuyoruz. Bunların görülmemesi ise çok acı.
Beni neden anlıyorsun ben seni neden anlıyorum. Bunun sebeplerinden birini söyliyim. ben Akpye oy verdim. Siyasi geçmişinin ilk yıllarında hayran olduğum bir adamın güce kavuşunca olan değişimi ise beni inaılmaz korkuttu. Oy verdiğim zamanlarda bile eleştirdiğim adamın zamanla bu hale gelmesi. Çalınan kpss sorularına ben tatmin oldum diyen bakanlar, bakara kukaralar, kandırılmalar, bir gün denilenin bir gün denileni tutmaması, sanırım benim için en büyük darbe maden kazasının olduğu dönem takınılan tutum. Bana 100 yıl öncesinin ingilteresinde de böyle oluyormuş diyecek zeka seviyesine sahip bir adam, madenci ailelerine tekme atılması...
Ben türbanlı annemin Çankayada sokakta işittiği sözlü taciz dönemlerini bilirim, türbanlı kuzenimin başını açma baskısı ile okulda ağladığı günleri, mezun olduğunda iş bulma sıkıntısını... Bunlar için en çok da bunlar haksızlık olduğu için mücadele ettim. Ama gücün el değiştirdiğinde neler olduğunu da gördüm. Şimdi başka insanlara yapılan haksızlıklar için aynı görüşte olmasam da mücadele ediyorum. Peki zamanındaki zulme ağlayan pek çok insanın ne yaptığını söyliyim mi? Kocaman bir oh olsun diyorlar.Hepsi değil. Ama çoğu. Zulm görenin zalim olduğu bir dönemde ben bazı şeyleri kabul edemem. Güç sarhoşluğundan ne yapacağını şaşırmış bir adam görüyorum ben sadece ve ben kağıt üstünde bile dört dörtlük olmayan sistemin bu adamın elinde oyun hamuruna dönüşeceğini hissediyorum.
Aklı mantığı olan her insanın bir adamın peygamber edası ile takip edilmesinden, asla hata yapmaz diye kabul edilmesinden korkması gerektiğini düşünüyorum. Beni çok korkutan başka bir şey is ehiç bir şey kalıcı değil. Gün olur devran döner. Güç bizim(!) tarafın elinden karşıya geçerse zamanında yapılan baskılardan çok daha fazlasını görebiliriz ve ben bunun için sadece güç bizim elimizdeyken yapılanları bunu yapanları suçlarım. İlk balkon konuşmasındaki gibi insanları kucaklayabilseydi çok çok başka bir noktada olurduk.
Şu an isteyip de yapamadığı hiç bir şey yok. Ve demokrasinin kırıntısının bari kalmasını istiyorum ben. Ben de önceden ya saçmalamayın şeriat falan gelmez diyordum. Öyle şey olur mu ya diyordum. Ama kurbağanın yaaş yavaş ısıtılan suda mücadele etmeden kuzu kuzu pişmesi gibi bir yolda gidiyoruz. Benim bundan 6-7 yıl önceki halim gibisin. Umarım düşüncelerini değiştirecek şeyler yaşamayız ülkece.
Chpli arkadaşlarım var chpyi herkesten çok eleştirirler.
Mhpli arkadaşlarım var şu an Bahçeliyi inanılmaz eleştiriyorlar.
Ama bir tane Akpli arkadaşım yok ki hata olduğu su geçirmez bir olayda bile akpyi eleştirsin. Hiç bir şey demeseler bile bizim bilmediğimiz şeyler vardır kesin diyorlar. Böyle bir mantık var mı? Yahu insan en azından iki gün önce kardeşim Esad dediğime şimdi Esed diyorumi Rusyaya bir gün küfrediyorum bir gün dostum diyorum, İsrail desen öyle. Yalama oldu neye ne diyeceğimi şaşırdım demez mi? Hadi Feto söz konusu olduğunda 10-15 yıl gibi bir zaman vardı. Kandırıldık falan da. Sadece son 1 yıl içinde bir öyle diyoruz bir böyle. Napıyoruz hocam biz diyen var mı?
Ahh işte bende bu sözlerine üzülerek katılıyorumAltını çizdiğim kısım başta olmak üzere tamamına
katılıyorum.
Artı ben ilk 2 dönem kendilerine oy vermiştim.
2. dönem emin olmadığım halde yaptım bunu.
Şuan aynı şey mhp nin desteklemesi üzerinden yapılıyor.
Yanlış bir şey olsa onlar neden desteklesin?
Onlar düşünmemişler midir bu söylediklerinizi
İlla ki vardır bir bildikleri..
Koşulsuz güvenmeyi tercih ediyorlar.
Office seni esefle kınıyorumBunlarin hicbirine cevap gelmeyecegini biliyorsun degil mi? Ama olsun yine de yaz, en azindan benim gibi dusunenlerin oldugunu anliyorum :)
Bilmiyorum office cevap gelmeli aslında. Ben misal zamanında oy da verdim eleştirdim de. Hala oy verip benim gibi eleştirebilenler olmalı. İçlerinde olduğum için kol kırılır yen içinde kalır dışarıya renk vermeyiz ama içimizde eleştiririz de değil. Asla ama asla eleştirmiyorlar. Boşu boşuna tartıştığımla kalıyorum. Yahu tüm ideolojilerden fikirlerden arındıralım. 21. yyda olmuş bir kazada 100 yıl önce falanca gelişmiş bir ülkede olan kazayı örnek vermenin mantıksızlığını bari görebilseler. Yahu tamam chpye oy veren arkadaşım bayıldığındn vermiyor. Çok ters gelen şeyler var ama kendisini temsil edecek insanlar onlar onu seçiyor. Aynı mantıkla tamam akpyi de seçsinler ama ters gelen şeyleri eleştiren chpli arkadaşlarım gibi eleştirsinler. Tek istediğim bu.
Tahmin edebiliyorum. Benim arkadaşımın eşi askerdi. Kendisi kapalı değildi ama elinde oje var mı yok mu diye bakıp namaz kılıp kılmadığını sorguluyorlardı. Ama olması gereken bunların bitip başka insanların yaşamlarına müdahale etmeyeceğimiz noktada durmamızdı. Başka insanların yaşamlarına müdahale yok demeyelim. En basitinden kız erkek kalanların polise ihbar edilmesi gibi bir şey vardı ki bu ilk aklıma gelen başka örnek istersen bulunur. Yani zulme uğrayandan zalim çıkması kabul edilemez.Benim babam asker annem kapalı
Aslında olması gereken buyken takım tutar gibi parti tuttuğumuzdan bu insanlara tuhaf geliyor. Başkanlık seçimi konusunda "bak sokaklarımız tertemiz tabiki de başkanlık seçimine evet" diyen bir kitle var. Ve doğruya ikimiz de doğru diyebiliriz, sayıları oldukça da fazla.Mesela belediye başkanı seçimlerinde
Aday kimmiş neler yapmış bakıyorum
Bense güçler ayrılığını ortadan kaldırıp, meclisi bile feshetme yetkisini gücün şaşırttığını düşündüğüm bir insana verip iyi şeyler oluşturmayacağını düşünüyorum. Tek partinin istikrarın ekonomimize iyi gelmesi gerekirken şu anda olduğumuz durum ortada. Daha hızlı karar alabilmek doğru karar alınacağı anlamına gelmiyor. Bir adamın karar alması önünde onu sorgulayan denetleyen kimse olmazsa çok hızlı olur tabi. Ama bu olması gereken mi? O adam hata yapınca kim denetleyecek? Zaten mevcut durum tam da bunun için var. Hep benzer şeyler söyleniyor hızlı karar alınamıyor eli kolu bağlı. Belki de en hızlı karar alınabilen en eli kolu bağlı olmayan sistem padişahlık. Olması gereken bu değil ki.Ben bu anayasa değişikliğinin bizi geriye götüreceğini düşünmüyorum olay bu
Eğer bu doğruysa çok mutlu olurum. Çünkü yapanı görmedim. İyi eğitim almış güzel yerlerde olan arkadaşlarım var. Ama artık iki kelime konuşamıyoruz. Bana sarayı savunabiliyorlar. Çünkü çok mühim tabi. Şaşa çok önemli. Bir devletin güçlü gözükmesi böyle şeylerle olur. Ben o arkadaşıma israfı anlatamıyorum. Yarısı boş bir binanın aydınlatılmasına giden masrafı, ısıtılmasına giden masrafı anlatamıyorum.İnan benimde akp yi eleştirdiğim konular çok olmuştur
yapilan kopruleri cekemeyen kiskanc oldu
Kendi tecrübelerin doğrultusunda haklısındır eminimTahmin edebiliyorum. Benim arkadaşımın eşi askerdi. Kendisi kapalı değildi ama elinde oje var mı yok mu diye bakıp namaz kılıp kılmadığını sorguluyorlardı. Ama olması gereken bunların bitip başka insanların yaşamlarına müdahale etmeyeceğimiz noktada durmamızdı. Başka insanların yaşamlarına müdahale yok demeyelim. En basitinden kız erkek kalanların polise ihbar edilmesi gibi bir şey vardı ki bu ilk aklıma gelen başka örnek istersen bulunur. Yani zulme uğrayandan zalim çıkması kabul edilemez.
Aslında olması gereken buyken takım tutar gibi parti tuttuğumuzdan bu insanlara tuhaf geliyor. Başkanlık seçimi konusunda "bak sokaklarımız tertemiz tabiki de başkanlık seçimine evet" diyen bir kitle var. Ve doğruya ikimiz de doğru diyebiliriz, sayıları oldukça da fazla.
Bense güçler ayrılığını ortadan kaldırıp, meclisi bile feshetme yetkisini gücün şaşırttığını düşündüğüm bir insana verip iyi şeyler oluşturmayacağını düşünüyorum. Tek partinin istikrarın ekonomimize iyi gelmesi gerekirken şu anda olduğumuz durum ortada. Daha hızlı karar alabilmek doğru karar alınacağı anlamına gelmiyor. Bir adamın karar alması önünde onu sorgulayan denetleyen kimse olmazsa çok hızlı olur tabi. Ama bu olması gereken mi? O adam hata yapınca kim denetleyecek? Zaten mevcut durum tam da bunun için var. Hep benzer şeyler söyleniyor hızlı karar alınamıyor eli kolu bağlı. Belki de en hızlı karar alınabilen en eli kolu bağlı olmayan sistem padişahlık. Olması gereken bu değil ki.
Eğer bu doğruysa çok mutlu olurum. Çünkü yapanı görmedim. İyi eğitim almış güzel yerlerde olan arkadaşlarım var. Ama artık iki kelime konuşamıyoruz. Bana sarayı savunabiliyorlar. Çünkü çok mühim tabi. Şaşa çok önemli. Bir devletin güçlü gözükmesi böyle şeylerle olur. Ben o arkadaşıma israfı anlatamıyorum. Yarısı boş bir binanın aydınlatılmasına giden masrafı, ısıtılmasına giden masrafı anlatamıyorum.
Maden kazasında bir arkadaşımla birbirimize girdik sosyal medyada. Utanmasa vatan haini ilan edecek beni. Ki ben ailem üzülmesin diye siyasi içerikli hiç bir şey yazmam. Sadece mantıksız olanı belirtmiştim. Ama bu kafadaki insanlarla tartışmak üzüyor beni.
Diğer partilerde bu durum yok demiyorum. Eşim chpye oy verir. Bizim chpli teyze dediğimiz bir tip var. Ama ben eğitimli olanlarından eleştirmeyi ve sorguyu bekliyorum ve ilk defa sende gördüm. Senin çevrende başka var mı?
Ben sana benim için durumun ne kadar kötü olduğunu anlatayım. Ben gezmeye bayılırım. Başka ülkeler görmek benim için dünyanın en güzel şeyi. Yurt dışında yaşama fikri atıldığında ezan sesine hasret kalamam derdim. Ama şu anda yavaş yavaş bu fikre sıcak bakmaya başladım. Benim için durum o kadar kötüye gidiyor. Bu sistemde çocuk büyütmek bile benim için korkutucu. Çok sesliliğe tahammülün olmadığı, haber alma özgürlüğünün bile kısıtlandığı eğitimde daha bir sürü saçmalığın olduğu bir ülkede çocuk...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?