TBB'nin Notu
(İlk sayfadaki kaynaktan alıntıdır.)
DEĞİŞİKLİK: Anayasa'nın 104. maddesinin neredeyse tümüyle baştan yazılması önerilmekte ve Cumhurbaşkanı'nın görev ve yetkilerinin neler olduğu sıralanmaktadır...
DEĞERLENDİRME: Bu düzenlemenin, Cumhurbaşkanı'nın sistem içindeki rolünü aşırı ölçüde güçlendiren ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni rolünü aşırı ölçüde sınırlayan bir düzenleme olduğu açıktır. Ne var ki, bu konuya yalnızca temel devlet organları arasında yaratılan sorunlu yetki dağılımı açısından değil; düzenlemenin doğrudan vatandaşlara olan etkisi ve hukuk devleti ilkesine verebileceği muhtemel zararlar yönünden de yaklaşmak gerekmektedir.
Bu bağlamda hatırda tutulması gereken husus, anayasal sistemimizde "Kanun Hükmünde Kararnameler" yoluyla yapılan kimi düzenlemelerin olumsuz etkileri ve bu yolla hukuk düzenimizde yaratılan karmaşa halidir. Gerçekten, Anayasa'nın 91. maddesi uyarınca, kanun hükmünde kararnameler ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen ve kanun hükmünde kararnamenin
"…amacını, kapsamını, ilkelerini, kullanma süresini ve süresi içinde birden fazla kararname çıkarılıp çıkarılamayacağını…" gösteren "Yetki Kanunları"na dayanmalarına rağmen, bu sınırlamaların pek çok durumda aşıldığı bilinmektedir. Nitekim bu durum, Anayasa Mahkemesini de yıllar içinde konuyla ilgili çeşitli içtihatlar geliştirmeye itmiş ve kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisinin anayasal sınırlar içinde kullanılmasını sağlamaya yönelik çeşitli ilave ölçütlerin geliştirilmesi amaçlanmıştır.
Sonuç olarak, Türkiye'de yasama yetkisinin yürütme organı ile paylaşıldığı istisnaî ve sınırlı durumlarda dahi; getirilen kurumun amacına, çıkarılan yetki kanunlarına ve Anayasa'da çizilen açık sınırlara aykırı ve çok geniş düzenlemelerin yapıldığı örneklere rastlanmaktadır. Durum böyleyken, Cumhurbaşkanı'na verilen ve kaynağını doğrudan Anayasa'dan alan böyle bir düzenleme yetkisinin, hukuk devleti ilkesi yönünden doğurabileceği sorunlar üzerince ciddiyetle düşünülmesi gerektiği açıktır.
ANAYASA KOMİSYONUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER:
Komisyon'da yapılan değişikliklerle, yukarıdaki değerlendirmelerin üzerine Cumhurbaşkanı'nın sistem içindeki rolünü Türkiye Büyük Millet Meclisi aleyhine sınırlayan iki yeni düzenleme daha yapılmıştır:
" Üst kademe kamu yöneticilerini atar , görevlerine son verir" ibaresinin yan
ına " bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenler" ifadesi eklenmiştir. Böylece Cumhurbaşkanı idari teşkilatın şekillenmesinde kanunlarla bağlı olmayacağı gibi, atama ve görevden almaya ilişkin kuralları da kendisi koyacaktır.
"Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir" hükmü
, "Türkiye Büyük Millet Meclisi adına, Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir" şeklinde
değiştirilmiştir. Bu düzenleme yasama yetkisinin devredilmezliği ve asliliği ilkeleri ışığında yeniden değerlendirilmelidir. Zira millet tarafından seçilen Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yasama yetkisinin
" tek bir kişi" ye, bu kişi Cumhurbaşkanı dahi olsa, devredilmesi mümkün hale gelmektedir.
Gerçekten, söz konusu teklifle; Yürütme organının (ve İdare'nin) başı olan Cumhurbaşkanı'na tüm üst düzey kamu yöneticilerini ve bunları ne şekilde atayacağını belirleme yetkisi tanınmakta, bu yolla devlet üst kademesinin sürekli biçimde ve kontrolsüz şekilde yenilenmesinin yolu açılmış olmaktadır.