AMWAY GENEL MÜDÜRÜ'NÜN BAŞARI HİKAYESİ
Tayfun Ergün, asker babasının itirazlarına rağmen tezgahta satış yapmaktan vazgeçmedi. Şimdi ise Amway Türkiye’nin satışlarını 100 milyon Dolar’a ulaştırmanın planını yapıyor.
Asker Baba, Oğlunun or.duevinin yakınında tezgâh aça.rak hediyelik eşya satmasını pek de normal karşılamamıştı: "Orduevi.nin yakınında neden bunu yapıp da beni rezil ediyorsun? Elalem ’çocuğu.na harçlık veremiyor’ diye düşüne.cek." Ancak doğrudan satış şirketi Amway Türkiye Genel Müdürü Tay.fun Ergün için bugün bunlar tatlı bir anı olarak kalmış: "Bir şeyler satmak.tan büyük keyif alıyordum, aslında geçim sıkıntımız yoktu."
Satış yapma isteğinin önüne ge.çemeyen Ergün, üniversite yıllarında satış işine devam etmiş. Ancak bu defa Ankara İktisat’ın, İşletme Yöne.timi Bölümü öğrencisi olarak tezgahtarlığı bırakıp işini daha ’entelek.tüel’ bir boyuta taşımış. Bir dönemin moda işi ansiklopedi satışında karar kılmış. İlk denemesinde ofislerinde ziyaret ettiği iki avukata iki takım an.siklopedi satınca büyük bir mutluluk duymuş. "Doğrudan satışın ne olduğunu bilmeden aslında doğrudan satış yapmışım" diyerek mevcut işiyle arada.ki bağlantıya dikkat çekiyor Ergün.
Ama artık Ergün doğrudan satışın ne demek olduğunu çok iyi biliyor. çünkü o dünyanın önde gelen ve yıllık cirosu 6 mil.yar Dolar’ı bulan kişisel bakım, ev bakım, kozmetik ve beslenme destek ürünleri satan doğrudan satış şirketi Amway’in önemli kollarından biri olan Amway Tür.kiye’nin genel müdürlüğünü yapıyor. 1994 yılında Amway Türkiye’de faaliyet göster.meye başladığında şirketin ilk işe alınan elemanı olan Tayfun Ergün, Amway’de fi.nansman müdürü olarak işe başlasa da onu işe alan kişinin Amerika’ya yazılı bildi.rimi ilginç olmuş: "Satıştan çok iyi anlayan bir finansman müdürü buldum!"
İki-üç yıl kadar bu görevini sürdüren Ergün’ün bir sonraki görevi ise Yunanistan ve Türkiye’ den sorumlu finansman ve yö.netim direktörlüğü olurken, 1998’de genel müdürlük koltuğu ona emanet edilmiş. Er.gün, Amway’in büyümesini anlatırken hep göreve geldiği yıldan sonraki döneme vur.gu yapıyor. Çünkü yaklaşık 6 milyon Do.lar’lık yıllık ciro ile devraldığı şirketi özellik.le 2000’li yıllardan itibaren her yıl iki haneli rakamlarla büyütmeyi başarmış. Özellikle son üç yılda gösterilen büyümeyi Ergün, büyük bir gururla dile getiriyor. Çünkü 2003 yılında 10 milyon Dolar olan satışlar, 2004’te 23, 2005 yılında 36 milyon Dolar’a çıkarken, geçen yıl ise yüzde 25 oranında artarak 45 milyon Dolar’a ulaşmış. Bu yıl için hedeflenen ciro ise 55 milyon Dolar.
Şüphesiz bu büyümeye paralel olarak Amway’e bağlı serbest girişimci sayısında da hızlı bir artış olmuş. İlk yıllarda 5.000’ler civarında olan serbest girişimci sayısı bu.gün 80.000’lere dayanmış durumda. Büyüme rakamlarındaki yükseliş aynı zamanda Amway Türkiye’nin içinde bu.lunduğu Avrupa bölgesindeki sırasının yükselmesi bakımından da büyük önem taşıyor. Geçen yıl yakalanan 45 milyon Do.lar’lık ciroyla Amway Türkiye Avrupa’ da 25 ülke arasından dördüncü sıraya yerleşti.
"Arupa’nın arka bahçesindeyken geçen yıl dördüncü sıraya yükseldik" diyerek yükselişin önemine dikkat çeken Ergün’ün asıl amacı, üçüncü sıraya yerleşmek. Çünkü birinci sıra.daki Rusya ve ikinci sıradaki Alman.ya’yı geçmelerinin çok zor olduğunu biliyor. Onun gözü üçüncü sırada olan Ukrayna’nın yerinde.
Önümüzdeki beş yıl için 100 milyon Dolar’lık ciro hedefi belirle.yen Ergün, bunu aştıkları takdirde rahatlıkla üçüncü sıraya yerleşecek.lerine inanıyor. Geçen yıl Amway Türkiye için bir diğer önemli geliş.me de iş yapış biçimi, operasyon, ve.rimlilik, iletişim ve müşteri ilişkileri konularında şirketin Avrupa bölge.sine örnek gösterilmek olmuş. Hatta Amway İtalya bir heyetle gelip ince.lediği Türkiye’yi benchmark olarak almaya karar vermiş.
"Büyümenin sihirli bir formülü yok. Parmağınızı şıkırdatarak bir so.nuca ulaşamıyorsunuz" diyen Er.gün, müşteri ilişkileri yönetimi ola.rak adlandırılan CRM’ e büyük önem veriyor: "Bütünü oluşturan çok kü.çük parçalara önem verdik. Şirket olarak müşteri ilişkileri yönetimini sözde değil, özde uyguladık. Bu çok uzun bir süreçti. İletişimin bizim ne anlatmaya çalıştığımız değil, kişilerin ne anladıkları olduğunu çok iyi biliyoruz. Market penetrasyonu bir an.da fırlamadı, yıllarca ekip olarak uğraştık, didindik ve şirketi bu noktaya getirdik."
Müşteri ilişkilerini güçlendirmek için toplantılara büyük önem veren Ergün, bu.güne kadar Türkiye’nin birçok ilinde top.lantılar organize ettiklerini, bunun da çok faydasını gördüklerini söylüyor. Tayfun Ergün’ün işteki başarısını etkileyen bir diğer unsurun bilimkurgu romanlarına ve filmlerine olan düşkünlüğü olduğunu söylemesi bizi şaşırtıyor. Ancak gerekçesini ilginç bir detaya dayandırıyor: "Bilimkurguya çok önem veriyorum. Herhalde bir kitapçıya ’William Gibson’ın yeni kitabı ne zaman gelecek?’ diye soran çok az insan vardır. Günlerce, aylarca takip ediyorum.
Bu sayede sürekli yeni teknolo.jilerin peşinden koşup bunu işime uygula.maya çalışıyorum. "Türkiye’ de yedi gün 24 saat telefonun tuşlarıyla hizmet vereceğiz" dediğimiz zaman buna kimse inanmamış.tı. Hatta bankaları bile buna ikna etmek za.man aldı. Biz 1994 yılında bunu başlattık." Türkiye’de halen internet penetrasyonu yüzde 10’lar seviyesinde olmasına rağmen Amway’in siparişlerinin yüzde 65’nin in.ternet üzerinden veriliyor olmasında sibe.ruzay teriminin isim babası William Gib.son’un önemli bir katkısı olmuş anlaşılan.
Türkiye pazarına 11 ürünle giren Am.way bugün 500’ e yakın ürünle faaliyet gös.teriyor. İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan 2.500 metrekare.lik depodan her gün iki kamyonla binlerce ürün gönderiliyor. Günde ortalama 2.000 siparişin ulaştığı merkezden ürünler 24–48 saat arasında sahiplerine ulaşıyor. Ayda 40.000 gönderi yapan şirkete Cizre ve Sarıka.mış’tan bile sipariş geliyor.
Dünyada doğrudan satış pazarının büyüklüğünün 90 milyar Dolar olduğu tah.min ediliyor. Buna karşılık Türkiye’ de bu rakam 700 milyon Dolar’la ifade ediliyor. Türkiye’ de pazarın önümüzdeki üç-beş yıl.da 1 milyar Dolar’ı aşacağını düşünen Er.gün, "En büyük katkı da bizden gelecek" diyecek kadar iddialı konuşuyor.
Kaynak: Forbes Dergisi
Gerçek den başarmanın yolu istemekden geçiyor. XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX