Aklım allak-bullak yardım edin lütfen...

Nişanlıyken nasıl da belliymiş aslında,hatta kovmuşsunuz bile bir gün.
Ama işte nikah denen şey değişmezmiş,nasip olacak ya bağlanmış basiretiniz.

Oldukça aklı başında,dik duruşlu bir kadınsız belli.
Öyle mutsuz bir evliliğe hapsolacak gibi değilsiniz.
Bunca zaman mücadele etmişsiniz.
Bana kalırsa biraz daha devam edin.
Taktik değiştirin.
Eş terapisi alın,eşinizde ufacık da olsa ışık görüyorsanız uzman desteği ile bu ilişkiyi kurtarın.
Ama balayında ağlayan adam hâlâ aynı adamsa,hani bir arpa boyu yol almadıysa,çabası yoksa ve size itici geliyorsa elbette sona doğru yaklaşırsanız.
Bence kendiniz de net olmadan bir karar vermeyin, iki çocuk var madem biraz daha çaba,destek...
Olmuyorsa ondan sonra boşanırsınız.
Yine iki çocuk için boşanırsınız hatta,mutsuz bir anne ile büyümesinler diye...
 
Eşimin beni sevmediğini düşünmüyorum.
Ama bana "eş" olarak gereken şekilde saygı duyulmasını hiç bir zaman sağlamadı.
Bundan kastım nedir söyleyeyim.

Mesela yeri geldi annem evimin herhangi bir şeyi için yorum yapmışlığı vardır ve ben anneme "annecım sağolasın fikrin için ama biz buna aile olarak karar versek daha iyi olur" diye tatlı dille eşimin varlığını vurgulamışımdır.
Yeri gelmiştir önemli birşey için annem fikrini istemediğimiz halde söylemiştir ve ben anneme "annecim sağol ama bu evin bir erkeği var, ona da danışmak gerekiyor, kararı biz bu şekilde vereceğiz" diyerek eşimin önemini belirtmişimdir.

Ben bu şekilde kendi ailem ve eşim arasındaki dengeyi sağladım.
Ancak eşim hiç bir zaman bunu yapamadığı gibi yeri geldiğinde annemi de üzmüşlüğü çoktur.
Bu alanda da çok kavga ve tartışma yaşadık, anneme bu şekilde davranmaması her aklına geleni anneme söyleyemeyeceğini, annemin hassas bir kadın olduğunu binlerce kez anlatmışımdır.

Ancak misal belki herkes için çok önemli ve büyük olmayan bir konuda anneme şöyle bir davranışta bulundu ki bu bana çok ters ve yanlış bir davranış:
Bir gün annem oğluma haftasonu da baktı. Bizim bir işimiz vardı eşimle annemden rica etmiştim, döndüğümüzde de annem şaka yaptı eşime ve dedi ki "eh artık mesai verirsiniz bana da" diyerek gülüştük... Ben de güldüm çünkü annem onu espiri mahiyetinde söyledi ve ben de anneme "eh annecim artık senin mesaini nasıl öderiz paramız da yetmez, artık bir yemek mi ısmarlarız bir gezmek mi bilemedim" dedim ve eşim cebinden bir tomar para çıkartıp anneme uzattı "ne kadar ihtiyacın varsa veririz anne senin ki de laf mı? Lazımsa söyle valla hemen vereyim" dedi annemin biraz yüzü düştü...
Yok şaka yapmıştım ben hadi görüşürüz sonra diyerek çıktı annem...

Bunu ben yanlış olduğunu eşime anlatamıyorum işte, bunu konuşunca neden böyle davrandığını bu davranışın hoş olmadığını anlatınca kabullenmiyor ve bunu espiri yapmıştım bende diyerek üsteliyor... Ama ben biliyorum benim eşim kincidir, içinden kim bilir hangi kinaye geçti de bunu yaptı... "Parası neyse veririz" mantığı işte...


Şimdi yanlış anlamayın ama ilişkilerimin oturmadığı bir insan bana da böyle bişey dese bende üzülürdüm eşinizin yaptığını yapacak bir insan değilim yanlış diyemem hoş olmamış çok ta içime sinen bir davranış olmamış

Aslında eksik eşinizin ailesinde de var, o eksik kalsa onlar toplamalıydı ama kvnin hoşuna gitmiş resmen
Bende henüz 1,5 yıllık evliyim şartlarımız zor olmasına rağmen böyle şeyler yaşamadım, kriz anlarında eşim beni anlayıp çabaladı düzeltmeye çalıştı eşiniz acemilik çekmiş olabilir ama 5 yıl geçmiş, artık aşması gerekiyordu boşboş size bakması çok anlamsız
Okudukça içim şişti resmen.
Bir ışık bir şey arıyorum ama hala aradığım cevapları bulamadım.
 
Kvmın iki oğlu var diğer oğluyla evin içinde çıplak ayaklarını birleştirip oturduğunu ben lohusayken odadan çıktığımda eşimle elele tutuşup tv izlediğine şahit olmuş biriyim. Balayına gittiğimizde günde 2 normal zamanda günde 3 telefon konuşlarına, ümredeyken sabah 5 de gece 1 de annecim gün içinde bunu bunu yaptık diye eşime sesli mesaj atan bir kvdem var. Eş ile kv ilişkisi birebir aynı olan biri olarak yazıyorum.
Boşanman için sebep yok yani sadece sorun kv ise bak sözüme geldiniz diye egosunun ruhunu okşamasına bile izin verıceksın.

Ben mutsuz bir hayat yaşadıktan sonra, varsın kayınvalidemin egosu tatmin olsun.
Bir başkasının egosu yüzünden de kendi çocuklarımı üzmek ne kadar doğru?
Çünkü ben bu yaşadıklarımla sağlıklı davranamıyorum ve çocuklarıma da bu ister istemez yansıyor.


Ancak benim problemim kayınvalidem değil.
Eşim.
Bana destek olup bana sahip çıkmayan eşim.

Çünkü ben maaşım hesabıma yattığında (ki düzgün bir mebla yatıyor) bunu kalkıp direkt eşime gönderiyorum, 100 - 200 TL maksimum kendime ayırıyorum ay içinde harcamak için.
Bir ihtiyacım olduğunda eşim elbetteki karşılar, ancak ben bu kadar herşeyimi eşime adarken, eşimin benim arkamda ve yanımda dik durmaması gerçekten can sıkıcı...
 
çook eski konularınıza kadar okudum , hemen herkesin dediği gibi baştan kötü gitmiş çoğu şey ama siz hep bir umutla beklemişsiniz,çabalamışsınız.
Ama şu anda ne o umut kalmış ne de çabalama isteği. Boşanmak için illaki aldatma,fiziksel şiddet vs olması gerekmez. Karşılıklı beyan verebilirseniz artık anlaşamadığınıza, tekrar birleşme imkanınız olmadığına vs hakim boşar. Ama eşinizin boşanma isteği yoksa çekişmeli de olsa hakim önce bir süre verebilir sonra o sürede talebiniz devam ederse boşar. (Tabi avukat arkadaşlar daha iyi bilir bu sadece benim gördüğüm)
İlk etapta evleri ayırmakta fayda gördüm ben , çünkü hep boşanıcam diyip bi şey yapmamışsınız adam da umursamıyor haliyle. O yüzden ciddiyetinizi belirten bir adım atarsanız önünüz daha da netleşir böylece eşinizin tepkisi ne onu da görürsünüz. Bu mutsuzluk içinde boğulmak zorunda değilsiniz.
Sevgisiz ilgisiz mutsuz bir anne baba yerine bence sevgi dolu ve mutlu bir anne çocuklar için daha iyi olacaktır diye düşünüyorum

Teşekkür ederim ilgili mesajınız için.
inanın bende bunu çok istiyorum, ancak nereden başlayacağımı bilmiyorum.
O yüzden ilk baş avukat ile irtibata geçmekte buldum çözümü.
Ev ayırma konusuna gelince, evet sanırım bunu yapmalıyım ilk etapta.
Onu bir uzaklaştırmam gerekiyor ki hem ne tepki verecek onun farkına varayım, hem de kendi önümü göreyim.
 
Merhaba oncelikle belirteyim avukatim.
Simdi tecrubelerimden yola cikarak durumunu özetleyeyim. Senin eşin duzelmez cunku anlattigin kadariyla caba yok. Ayrica bosanmak istemeyen ve esini seven bir adam avukat bosanma lafi duyunca deliye donup yapma etme askim canim bu kadar kolay mi biz asariz cozeriz zaman tani falan der. Bosanma lafina telefonu alip koseye cekilip ben bosanmak istemiyorum diyorsa onun bosanmak istememe sebebi gonulden degildir. Tek cabasi sizi kurban etmektir. Niye? Cunku o sizin dert ettiginiz elaleme ben karimi seviyordum bosanmak istemedim elimden gelen herseyi de yaptim ama kadin kafaya takmis deyip kendini aklayacak aklinca.
Bu gemi yurur mu demissiniz ya yurumez. Boyle devam ederseniz evet bosanmamis elalemin lafini cekmemis olursunuz ama icten ice hergun cokup curursunuz ve yillar sonra yine kendinizi bir avukatta bulursunuz. Bu sefer yillarca cektiginize pisman olursunuz.
Cocuklarla ilgisini alakasini ve sizin maddi durumunuzu bilmiyorum ama bence ailenizin tek cocugu olarak onlar sizin sacinizin teline kiyamazken birey olmayi basaramamis bi ana kuzusunun sizin hayatinizi mahfetmesine asla izin vermeyin.

Bir an karşımda avukat arkadaşım konuşuyor sandım...

Teşekkür ederim mesajınız için... O zaman hazır doktor ayağıma gelmiş.
Size bir şey danışabilir miyim? Vaktiniz varsa ve bilgi verirseniz sevinirim.

Eşim bana direkt şöyle bir cümle yöneltti: "Neden avukat ile konuştun ki? Ne gerek vardı, avukatlık bir durumumuz mu var? Dilekçe versen yeterdi" dedi...
Ben de afalladım, "her gün boşanmıyorum herhalde, tabii ki bir avukata danışacaktım, sen daha önce yaşadın tecrübelisin herhalde" dedim sessiz kaldı...

Nitekim, soracağım şey, bu süreçte beni ne bekliyor? Hukuki anlamda izlemem gereken yol nedir? Destek olabilir misiniz? Gerçi önümüzdeki hafta bir avukat ile görüşmem var, ama hazırlıklı olmak istiyorum, çünkü avukatın karşısında yüksek ihtimal dağılacağım... Şu anda kendimi sağlam tutmaya çalışıyorum, ağlayıp zırlamıyorum ama kesin avukatın yanında istemediğim nahoş senaryolar yaşayacağım kendimi az çok biliyorum...
 
Eşiniz anneci olabilir ama ben boşanma için bir sebep göremedim şuan. Hep eski olaylardan bahsetmişsiniz zaten. Bence sizin eşinize olan sevginiz bitmiş, anneci olmasını kendinize kalkan yapmışsınız bu durumda gibi geldi.
 
Boşanmaya karar verdim ama emin adım atamıyorum.
Bir avukat arkadaşım var, ancak bu arkadaşım eşimin de arkadaşı olduğu için onunla ilerlemem mümkün değildi, en azından ben öyle bir kanıya vardım.

Eşim ile çeşitli sorunlar yaşıyoruz, genelde hep pozitif yönünden bakmaya çalışıyorum. Kendimi hastalıklı ve mantıklı düşünemeyen bir insan olarak görmeye başladım son zamanlarda ve hakikaten kendimden şüphe ediyorum.

Bu güne kadar bir eşin maddi manevi nasıl destek olması gerekiyorsa o şekilde davrandığımı düşünüyorum. 5 senelik evliliğimde, iyi kötü elimden geleni yaptım ve 2 çocuk verdim ben bu adama, fakat gelgelelim evlendiğimiz ilk günden beri eşim ailesine olan düşkünlüğünden vazgeçmedi. Aklıma kazınan sahnelerden bir kaçtanesi (inanın unutmak istiyorum sarmak istemiyorum geçmişe, ancak durup durup aklıma aynı görseller geliyor, canlanıyor kafamda)

- Evlendiğimiz gecenin ilk sabahında balkonda oturuyoruz eşim ile sigara içiyoruz eşim ağlamaya başladı, sordum ne oluyor diye "annem gerçekten hasta benim, ben de evlendim şimdi ne olacak" gibilerinden saçma sapan birşeyler zırvalamıştı. Annesi o kadar duygu sömürüsü yapan bir kadın ki anlatamam, sonuç, 5 senedir maşallah hiç birşey olmadı.. Olmasın da zaten, ancak eşimi varın siz düşünün...
- Balayına gittiğimizde her Allah'ın günü annesi ile 3 sefer konuştu telefonda. Sabah & Akşam annesi aradı, öğle saatlerinde de eşim annesini arardı. Sanırsın kendisi kız tarafı, ben anlayamadım. Çok bozuluyordum duruma, beni bu kadar annem aramadı garip geliyordu bana. Hiç böyle olabileceğini tahmin dahi etmemiştim açıkçası.
- Balayından döndükten sonra, ilk pazar günü kayınvalidem elinde bir tencere çorba ile kayınpederle birlikte çıkageldiler... Merak ettik sizi diye...
- Evlendikten 1 - 2 hafta sonra, balayından dönünce, eşimin halalarına gitmiştik, abisi vs. de vardı (abisi de o zamanlar 6 senelik evliydi 1 oğlu var) konuşma esnasında "nasıl Souvvenir alıştınız mı" diye bir soru yöneltti, ben de alıştım tabii ki derken eşim tam tersi birşey söyledi abisi bile şok oldu. Nasıl yani diye sordu haliyle, çok saçma sapan birşey gevelemişti yine, evliliğe ve yeni eve alışmanın zor olduğunu ve eski evini özlediğini falan zırvalamıştı, gözleri dolmuştu resmen....

Yani balık baştan kokmuştu aslında da ben anlamamıştım.
Evliliğimizin ilk senesinde boşanmak istedim, dayanamadım bu kadar "ana kuzusu" durumlarına.
Çünkü ben tek çocuk olmama rağmen hep ayakları üzerinde durabilen bağımsız bir insan olarak yetiştirildim, bana ters geldi bu durumlar. Nasıl olduysa kandırdı beni, belki de durumun getirdikleri beni geri adım atmaya sevk etti... İnsan ne kadar inkar etse de yapılan masrafları, ailesinin yaşayabileceğini yıpranışları, üzüntüleri düşünüyor... Sanırım bu geri adım atmamda en büyük etken oldu beni için.. Daha dur Souvvenir, bismillah yeni evlendin, düzelir, rayına girer diye düşündüm hep...

Evlenmeden önce de çok sorunlar yaşadık, isteme zamanı resmen zorla istediler diyebilirim, bin kere eşime söyledim böyle olmaz, gel dönelim biz bu yoldan, ailen istemiyor belli ki diye, ancak o diretti evleneceğim ben seninle seni çok seviyorum, söz herşey çok güzel olacak evlendikten sonra diye...

Nişanlılık evresi zaten tam bir kaos, tutulupta anlatılacak hiç bir yanı yok. Aslında tam o zaman ayrılmalıydım ki bir ayrılıkta geçirdik bu evrede... Kayınvalide kişisi de o zaman belli etti kendini, düğün tarihi alamıyorduk ve babam yurtdışında olduğu için tarihi bir an önce alalım ki uygun bir bilet ile uçuşunu gerçekleştirsin diye... Boru değil, 1000 USD bir bilet (tek yön) (2012 senesinden bahsediyorum bu arada) verene kadar bana daha iyi bir hediye yapar demiştim, anlatamadım tabii ki halden anlamayanlara....
Vel hasıl babam uygun bilet alamamıştı son dakikaya kaldığı için durumlar.

Ben nişanda ayrılmaya kalktım dedim ya, sözüm ona durum düzeltmek için kayınvalide kişisi geldiler eve ve bana dediği "sen kararını vermişsin zaten" oldu... ve ekledi "Biz yine de bir bakalım diye geldik, X (eşim) çok diretti gelmemiz için".... Ben de kendisine söyledim ne gerek vardı boşuna zahmet ettiniz... Gergin bir ortamda nahoş bana ve aileme hiç yakışmayan konuşmalar döndü malesef...
Dedim "ben tek kızım ve başımda babam yok uzakta, sizin hiç aklınıza gelmiyor değil mi bu kızı oyalamayalım da bir an önce evlensin, annesi babası zor durumda kalmasın, oğlum ile gezip tozuyorlar laf olmasın" diye... bana dönüp gayet rahat "gezmeseydin o zaman" dedi....
Böyle bir insan kişisinden bahsediyoruz... Ben o zaman kızıp kendisine "evet hata bende haklısınız, gezmemeliydim, şimdi lütfen çıkın gidin evimizden, ayağınıza sağlık ama sizinle birşey konuşulmaz, annemi de böyle üzmeye hakkınız yok" diyerek defetmiştim evden...

Diyorum ya, ister kader deyin ister kısmet.
Günler yıllar geçti, 2 çocuğum ile ite kaka birşeyleri ilerletmeye çalışıyorum.

Geleyim konunun en başına, avukat arkadaşımdan başka bir avukat önerisi aldım ve dün avukat ile konuştum. Cesaretsizce... Kendisi ile haftabaşına randevulaştık. Eşime akşam durumu söyledim bana tek dediği "aferin onlara, Allah razı olsun" oldu.

Nedir, nedendir, niyedir... Onun için önemli değil.
Ben ona "boşanmak istiyorum, avukatla konuştum" diyorum, o bana hiç birşey sormayarak sessizce kalabiliyor, akşam olduğunda da bir konuşma bir çabalama yok... Birşey sorsam "ben boşanmak istemiyorum zaten sen biliyorsun bunu" demekle yetinir... Kısaca sanırım davranmaya çalıştığı "sıkıyorsa boşa bakalım... " bunu mu çıkartmalıyım ben de bilmiyorum....

Eşim için şu anda önemli olan "bak x arkadaşım benim eşim gidip ayrılacağım dediğinde dur demek yerine hemen bir avukat önermiş, ne kadar çiğ insanlar" düşüncesi...
Her konuya bu açıdan baktığı için, sanırım haklıyım.
Hiç bir zaman aynı açıdan bakamadık ki hayata....

Diğer yandan akşam bir odaya kapandı cep telefonu elinde.
Gidip yanına "çözümün bu mu?" diye sorduğumda, "yardım edeyim dedim kabul etmedin" dedi...

Doğru mu yapıyorum acaba?
2 çocukla nasıl baş ederim yalnız?
İyi kötü diyerek idare mi etmeliyim?
Yoksa, bu hayat böyle çekilmiyor zaten diyerek aldığım kararda ilerlemeli miyim?

Hiç sağlıklı düşünemiyorum şu an, haftaya avukat ile görüşeceğim ama nasıl görüşeceğim onu da bilmiyorum. Şu anda içimde "elalem ne diyecek, insanlar nasıl bakacak, nasıl yadırgayacaklar, eşimin ailesi nasıl bana yüklenecek" bu sorular deli dönüyor...
Şu noktada annesinin ve babasının bakışlarında gördüğüm tek şey bana karşı "oğlumun başını yaktı" oluyor sanırım... Tabii biz bir anne-babanın evladı değiliz zaten, onların evladının başı yanıyor sadece... Haklılar....

Bütün bu bencillikler arkada kalır mı?

Çok uzun oldu farkındayım ancak nolur desteğinize ihtiyacım var...
Sizin sorununuz eşinizin anneci olması ve sizin de alttan almanız. Eğer sinirimi bozmayı göze alırım derseniz. Kayınvalideyle kavga edin küsün. Madem boşanma raddesine geldiniz. Eşinizi bir de kafasına vura vura adam etmeyi denersiniz. O da ya düzelir ya da kendisi boşanacağım der. Ama bunun için çelik gibi sinirler lazım. Çünkü bir yandan da gerginliği çocuklardan saklamalısınız.
 
bence teni itici geldikten sonra, bir temele oturmuyor zaten.
bazı şeyleri gözardı edebilmek için eşine istek duymalısın.
bunun düzelmesi mümkün mü, bilmiyorum.
istek duymuyorsan, hani tonton yaşlılar gibi varlığı huzur vermeli en azından.
patinaj çekiyor hissi mi yaşıyorsun mesela?
daha önce "kafamda evden kovuyorum, boşuyorum sonra eli kolu görünce sevdiğim adam diyorum" demiştin.
bu his de bitti mi?

Malesef bitti...
Gözümde küçüldüğünü hissediyorum.
Hatta boşanma lafından sonra ben ufaklığı doyururken akşam eşim büyük oğlumla biraz vakit geçirmişti.
Sonra aynı odada TV izleyerek oturuyorduk eşim şöyle bir laf etti büyük oğluma "sana dediğim gibi oğlum bundan sonra kardeşin sana emanet ona iyi bakacaksın, abisisin sen onun koruyup kollayacaksın herzaman" dedi...
 
Aslında iki çocuğunuz yok 3 çocuğunuz var.
Bu adam resmen çocuk.
İyice ölçün tartın mutsuz olduğunuz çok belli.
Ömrünüzü böyle bir adam için çürütmeyin.
Konunuzu dışarıdan bir gözle okuyun.
Sizle böyle bir konuda nasıl yorum yapardınız?
 
Bence abartiyorsunz.bunlarin bir benzerini bende yasadim.ama simdi daha ilk zamanki gibi degil.ilerledikcede dahada azalacak.kotu seyler yasaniyot ama iyi seylerde yasaniyor onlarin hatrida var.dusundukce bende kinlenip aman niye evlendim diyorum.bazende iyi ki evlenmis diyorm.onlarin hatrina kotu seyleri dusunme bence
 
Kadınlar böyle böyle deliriyo işte. Erkekler yapıyo yapıyo sonra telafi etmek için bir şey yaptıkları yok karısına güzel söz şefkat doğru düzgün ilgi alaka gösterdikleri yok kadın o boşlukta kuruyo da kuruyo. Dırdırcı oluyo huzur vermeyen oluyo. Sonra da gelsin aldatmalar.

Tek bi yere yorum yapmak istiyorum. Demişsiniz ya evi çekip çeviren benim her daim baskın olan benim yoruldum diye. Belki de buna eşinizi siz alıştırdınız. Yani baskın kişiliğiniz eşinizi geride durmaya itmiş olabilir mi? Etrafımda gördüklerimde de bakıyorum kadın baskın adamı bi şekilde susturmuş sonra da şikayetleniyo niye bu kadar pasif diye. Sadece burada azıcık payınız olabilir mi bi bakın bence.
 
Kadınlar böyle böyle deliriyo işte. Erkekler yapıyo yapıyo sonra telafi etmek için bir şey yaptıkları yok karısına güzel söz şefkat doğru düzgün ilgi alaka gösterdikleri yok kadın o boşlukta kuruyo da kuruyo. Dırdırcı oluyo huzur vermeyen oluyo. Sonra da gelsin aldatmalar.

Tek bi yere yorum yapmak istiyorum. Demişsiniz ya evi çekip çeviren benim her daim baskın olan benim yoruldum diye. Belki de buna eşinizi siz alıştırdınız. Yani baskın kişiliğiniz eşinizi geride durmaya itmiş olabilir mi? Etrafımda gördüklerimde de bakıyorum kadın baskın adamı bi şekilde susturmuş sonra da şikayetleniyo niye bu kadar pasif diye. Sadece burada azıcık payınız olabilir mi bi bakın bence.

Ama ben böyle olmak için çaba göstermedim ki.
Yani aman eşimi susturayım da baskın kişi olayım.
Bütün herşey benim istek ve taleplerim doğrultusunda ilerlesin demedim.
Evlilik sürecenin başından bu güne kadar eşimin fikir ve düşüncelerine önem verip o doğrultuda davrandım.
Bir karar alınacaksa en çok onun fikirleri doğrultusunda ilerlemeye çalıştım, erkek egosu ezilmesin diye.
Ancak dediğim gibi, ben düşünmeyince o düşünmez, ben istemeyince o yapmaz.
Bunu da defalarca kendisine dile getirdim neden böyle diye.
Cevap yok, hep bir suskunluk...
 
Bir an karşımda avukat arkadaşım konuşuyor sandım...

Teşekkür ederim mesajınız için... O zaman hazır doktor ayağıma gelmiş.
Size bir şey danışabilir miyim? Vaktiniz varsa ve bilgi verirseniz sevinirim.

Eşim bana direkt şöyle bir cümle yöneltti: "Neden avukat ile konuştun ki? Ne gerek vardı, avukatlık bir durumumuz mu var? Dilekçe versen yeterdi" dedi...
Ben de afalladım, "her gün boşanmıyorum herhalde, tabii ki bir avukata danışacaktım, sen daha önce yaşadın tecrübelisin herhalde" dedim sessiz kaldı...

Nitekim, soracağım şey, bu süreçte beni ne bekliyor? Hukuki anlamda izlemem gereken yol nedir? Destek olabilir misiniz? Gerçi önümüzdeki hafta bir avukat ile görüşmem var, ama hazırlıklı olmak istiyorum, çünkü avukatın karşısında yüksek ihtimal dağılacağım... Şu anda kendimi sağlam tutmaya çalışıyorum, ağlayıp zırlamıyorum ama kesin avukatın yanında istemediğim nahoş senaryolar yaşayacağım kendimi az çok biliyorum...
aaa adam boşanmaya dünden razı. o zaman çekişmeli boşan al herşeyi elinden. bu arada bişekilde ispat edebilir misin kv olaylarını
 
Ama ben böyle olmak için çaba göstermedim ki.
Yani aman eşimi susturayım da baskın kişi olayım.
Bütün herşey benim istek ve taleplerim doğrultusunda ilerlesin demedim.
Evlilik sürecenin başından bu güne kadar eşimin fikir ve düşüncelerine önem verip o doğrultuda davrandım.
Bir karar alınacaksa en çok onun fikirleri doğrultusunda ilerlemeye çalıştım, erkek egosu ezilmesin diye.
Ancak dediğim gibi, ben düşünmeyince o düşünmez, ben istemeyince o yapmaz.
Bunu da defalarca kendisine dile getirdim neden böyle diye.
Cevap yok, hep bir suskunluk...
Benimki sadece bir tahmindi tabi ki etrafımda gördüklerimden. Öyleyse haklısınız ne diyebilirim. Hakkınızda hayırlısı neyse o olsun...
 
aaa adam boşanmaya dünden razı. o zaman çekişmeli boşan al herşeyi elinden. bu arada bişekilde ispat edebilir misin kv olaylarını
İspat derken? Nesini ispat edeyim ki?
Kadın yapıyor ediyor arkasını dönüyor hiç birşey olmamış gibi.
Ve gerçekten de insan kendinden şüphe ediyor bazen "bu kadın böyle yaptı ama ben mi yanlış anlıyorum her seferinde" diye...
 
Şu anki problemleri ben nasıl dile getirsem onu bir bulabilirsem hepsini anlatacağım zaten.
Çocukları ile ilgili ve alakalı bir adam ancak sadece cinsellik konularında benimle alakadar.
Geri kalan konularda o kadar alakalı değil.
Ben zamanla içime kapandım, iyice kendimi soyutlamaya başladım.
Beni sevindiren üzen veya rahatsız eden şeyleri onunla paylaşamıyorum artık.

Aynı yatakta yatmaktan hoşnut değilim mesela, beni rahatsız ediyor yanımda yatıyor olması.
Bir sefer evden kovdum, bumerang misali, dışarı gitti geri geldi.
Tesadüfende o gün (haftasonuydu) bir tanıdığım geldi, kol kırılır yen içinde kalır hesabı, belli etmemek için birşey demedim eşime, başkası şahit olmasın sorunlarımıza diye, konu ortada öylece kaldı.
O gün bugündür sürümcemede herşey.

Mutsuzum, çünkü eşim hiç bir zaman bana ailesi konusunda bir koruma sağlamadı.
Ortada bana karşı yöneltilen bir şiddet yok, ancak ailesi her daim her konuda haklı ve haklı davranışları gösteriyorlar.
Eşime sorsan "annesine de eşine de saygı gösteriyor"muş. Bana en son dediği bu.
Tamam saygı gösterme diyen yok, ancak her iki tarafta aynı anda haklı olamaz değil mi?
Tam da bu durum için boşanılır. Somut birşey olmasa bile kıymetsiz hissetmek bile yeter.birde insanları geçerli sebebiniz olduğunu ikna etmeye çalışmak da zor.Tek tek bu tür olaylar da anlatılamıyor.ama ben de ana kuzusu bir adamla yaşadım 21 ay. Ve insan ilk gün bile olmuş olsa olay aşka atamıyorsun içinden geçmiyor kırgınlığı kızgınlığı
 
Malesef bitti...
Gözümde küçüldüğünü hissediyorum.
Hatta boşanma lafından sonra ben ufaklığı doyururken akşam eşim büyük oğlumla biraz vakit geçirmişti.
Sonra aynı odada TV izleyerek oturuyorduk eşim şöyle bir laf etti büyük oğluma "sana dediğim gibi oğlum bundan sonra kardeşin sana emanet ona iyi bakacaksın, abisisin sen onun koruyup kollayacaksın herzaman" dedi...
dört yaşındaki çocuğa söylüyor güya..
kabullenmiş gibi görünüyor.
blöf yaptığını düşünüyor olabilir mi? ciddiyetini anladı mı?

anlaşmalı olur mu? ev, araba, eşya problem olur mu?
çocuklar için haftasonu bayram tatil bunlar detaylandırılabiliyor.
kurala bağlı olsun mu istersin?
bu süreçte umulmadık tepkiler olabilir. o yüzden hazırlıklı olmak lazım.
 
İspat derken? Nesini ispat edeyim ki?
Kadın yapıyor ediyor arkasını dönüyor hiç birşey olmamış gibi.
Ve gerçekten de insan kendinden şüphe ediyor bazen "bu kadın böyle yaptı ama ben mi yanlış anlıyorum her seferinde" diye...
avukat daha yardımci olur da. işte eşinin sana attığı annesine dair mesaj olabilir. eğer eşin internetten onlara para yolluyorsa o olabilir
 
Emin değilsen eğer, bir süre ailenin yanında kal veya eşin gitsin ailesinin yanına. Önce fiziki olarak ayrılın, hayatlariniz ayrılsın birbirinden. Çocuklar için de iyi bir geçiş süreci olur belki de pat diye olmasindansa. Ayrı kaldığınız süre boyunca ikiniz de muhasebe yaparsınız, doğru mu olacak yanlış mı, kesin bir fikriniz olur. Belki esin anlayacaktır yaptığı hataları, devam edersiniz. Baktın ki bu evlilik kesinlikle devam edemeyecek, artık emin bir şekilde bosanirsin
 
X