Aklım allak-bullak yardım edin lütfen...

Yok umutlu değilim eşimden gerçekten, çünkü 5 senedir bir arpa boyu yol almayan adamdan bu noktada ilerlemesini beklemiyorum, ancak işin ciddiyetinin de farkında değil.
Sadist bir durum da söz konusu, canının yanmasını istiyorum bir noktada, üzülmesini istiyorum, çünkü gerçekten üzdü beni ve üzmeye devam ediyor.
Bunun adil olduğunu düşünmüyorum ben bu kadar çabalarken onun bu şekilde umarsız davranması canımı sıkıyor. Bu kadar kolay mı onun için herşey diye düşünüyorum.

Aynı yatakta yatmıyoruz artık, ona müsade etmem zaten.
Bir yola çıktım bunun sonuçlarına o da katlanacak.
Dediğiniz gibi avukat ile konuş, ardından aynı yatağa gir mantıklı bir durum değil.
Ben dün akşam çocuklarımı alıp yattım yanıma eşim de gitti büyük oğlumun odasında uyudu.
Doğrusu da bu zaten.

Bu akşam da evden gitmesini sağlayacağım eğer muvaffak olabilirsem inşallah.
Bu noktadan sonra da ayrılık süreci başlar.
Ben pılımı pırtımı toplayıp gitmem annemin evine, benim emeğim var bu evde.
Bu ev ondan çok bana ait, benim çocuklarıma ait.
Bir gram çaba gösteremeyen insana, emeğimi bırakıp gitmek doğru gelmiyor.

Ayrıca boşanma yaşayan ve psikiatrik destek alan bir arkadaşım da çocukların en çok travmayı ev değiştirdiklerinde yaşadıklarını anlattı. Benim için şu an en önemli şey çocuklarım. Ev zaten kira, o yüzden ben olduğum yerde kalmaya devam ederim.

Evet haklisin. Hemde cok. Bir hemcinsin olarak gurur duyuyorum senin ile. Yani evet, sen degil o gitsin evden. Nacizane fikrim ise cocuklari annenlere birakman bu aksam. Tartisma cok hararetli olabilir ve cocuklar buna maruz kalmasinlar. Ki bence bunu sende kesinlikle düsünmüsündür.

Anliyorum, onunda aci cekmesini istiyorsun ama cekmiyor, cekmiyecek. Senin kadar bu evlilige caba sarf etmedi cünkü. Sirf yatak ayirmak bile onu üzmesi gerekirken, adam takmiyor. Kendisi üzülmüyor dahasi senin üzülmeni bile takmiyor. Tabi sen annesi olsaydin kosar gelirdi. Aninda birseyler yapardi.

Nefrette bir duygudur ve insanin enerjesini alip cökertir. Umarim bu aksam annesine gider. Hastaymis, o baksin madem biricik annesine :)
 
Eşimin herhangi bir değişim göstermemesi.
O yaşanan biten şeylerin aynı şekilde devam etmesi.
Önceliğinin hep kendi ailesi (annesi babası) olması.

Maddi anlamda ve manevi anlamda çocuklarına karşı gereken bütün sorumlulukları tamamlayan bir insan.
Ancak evinde 4 duvar arasında bir sorun yok.
Genel anlamda ise, asosyal, eşini hiç bir yerde savunamayan bir insan.

Bir güne bir gün annesine dememiştir "bak benim karım çalışıyor, sen de anlayışlı olmalısın, ona göre davranmalısın"
Bu sizde çok yanlış bir söylem mi olurdu?
Ama sadece bunlar değil tabii ki, dediğim gibi kafam gerçekten allak-bullak, neresinden tutayım da ne yapayım bilemiyorum noktasındayım...
Bu karakterde bir adamla 4 aydır evliyim.Asosyal,beni savunanayan,annesini melek olarak gören,günde en az 3 kere konuşan,eşim çalışıyor yoruluyor onu düşüneyim diyemeyen vs. Ve 4 aydır çabalıyorum emeklerim karşılıksız kalsın istemiyorum,üzülüyorum.Çaba özveri yok.Ama şuan 5 sene sonraki halimi gördüm sizde :KK43:
 
ah be canim. een basindan belliymis zaten uyusmadiginiz bak kendindd yazmissin hep. keske hic bulasmasaydin. bu kaynanalar hep mi boyle ....umarim yeni nesil kaynana ve kayinpederler oyle olmaz.

Ben böyle olmayacağım onu biliyorum en azından.
Yaşadıklarım ve yaşatıldıklarım hiç bir annenin evladına yakışmayacak şeyler.
Hiç bir anne baba kendi evladı için benim yaşadıklarımı yaşamasını istemez.

Ben gerçekten özverili ve saygılı bir insanım.
Bir gün kayınvalidem ile ağız dalaşına girmedim, yaptığı bütün saygısızlıklara ve su altından saman yürütmelerine rağmen terbiyemi bozmadım, sensin demedim, buna rağmen ne eşim beni anladı adam akıllı, ne de annesi-babası anladı.

Bu saatten sonra anlayacaklarını sanmıyorum.
Karnım burnumda işe geldiğim günlerde dahi, ki alerjik durumlarımdan nefes alamayacak kadar tıkanıklık yaşadıklarım oldu, eve geldiğimde sanki işten değil gezmekten geliyormuşçasına, benden yemek ve sofra kurmamı beklediler.
İkinci oğlum doğduktan sonra kayınvalide kişisi 20 gün bende kaldı, doğumumun ilk haftasında evi temizlemeye giriştirdi beni, eşim eve gelince de "ay çok yoruldum ev temizledim bugün" ayaklarına yattı hep...

Allah bilsin diyorum ben artık ve onlara olan haklarımı helal etmiyorum.
Benim hesabım Ahirette görülecek artık, Allah'ından bulsunlar ne diyeyim.
 
Ben böyle olmayacağım onu biliyorum en azından.
Yaşadıklarım ve yaşatıldıklarım hiç bir annenin evladına yakışmayacak şeyler.
Hiç bir anne baba kendi evladı için benim yaşadıklarımı yaşamasını istemez.

Ben gerçekten özverili ve saygılı bir insanım.
Bir gün kayınvalidem ile ağız dalaşına girmedim, yaptığı bütün saygısızlıklara ve su altından saman yürütmelerine rağmen terbiyemi bozmadım, sensin demedim, buna rağmen ne eşim beni anladı adam akıllı, ne de annesi-babası anladı.

Bu saatten sonra anlayacaklarını sanmıyorum.
Karnım burnumda işe geldiğim günlerde dahi, ki alerjik durumlarımdan nefes alamayacak kadar tıkanıklık yaşadıklarım oldu, eve geldiğimde sanki işten değil gezmekten geliyormuşçasına, benden yemek ve sofra kurmamı beklediler.
İkinci oğlum doğduktan sonra kayınvalide kişisi 20 gün bende kaldı, doğumumun ilk haftasında evi temizlemeye giriştirdi beni, eşim eve gelince de "ay çok yoruldum ev temizledim bugün" ayaklarına yattı hep...

Allah bilsin diyorum ben artık ve onlara olan haklarımı helal etmiyorum.
Benim hesabım Ahirette görülecek artık, Allah'ından bulsunlar ne diyeyim.
Sizi o kadar iyi anlıyorum ki benim kv de de yapmadığı şeyleri söylerdi sürekli.Ben de hep saf ayağına yatıp görmezden geldim. Ben hiç ses çıkarmadım kv ye ama yine kıymetim bilinmedi.boşanırken annem sana bağırdıysa hakettin de bağırdı dedi adam. Bu tipler annesine sizi savunsa bile yarım ağız sırf sizi susturmak için savunur öyle düşündüğü için değil.normal hayatta asla muhatap olup konuşmayacağın tipler sırf kocanın annesi diye seni ezecem diye uğraşıyor.inşallah bir an evvel kurtulursunuz.zaten elinizden geleni yaptığınıza inanıyorsunuz
 
Son durum nedir? Gitti mi eşiniz evden?

Evet gitti, dün akşam eve geldiğinde eşyalarını bir poşete koydum.
Hala aptal gibi karşısındaki kişiyi düşünen bir insan olduğum için.
Çamaşır pantolon üst giyim vs. hazırlayarak verdim eline.

"Senin için ne kadar kolay herşey, benimle hiç birşey konuşmuyorsun" dedi sadece.
Bende dedim "evet çok kolay değil mi? her genç kızın rüyası gelinlik bakarken ne zaman boşanacağım diye düşünmek zaten, her genç kız boşanacak gününü hayal ederek çeyizini hazırlıyor, çok haklısın herşey bana çok kolay... Hele bir de iki çocuklu boşanmak inan bana en büyük hedefimdi..." dedim sustum...

Üstüne birşey diyemedi zaten.
Kapıdan çıkarken "beni resmen infaz ediyorsun" dedi.
Sonra da "babana sor bakalım ne diyecek, sen bi konuş babanla!" diye tehdidkar bir şekilde benimle konuştu bende şaşırdım ne oluyor diye...

Dün akşam kayınvalidemin doğum günüydü, zaten annesine gidecekti, ben de ona demiştim gündüzden büyük oğlum ile beraber gidebilirsin diye. Gittiler beraber.

Onlar gittikten sonra babamı aradım. Babam tabii ki de "ben senin arkandayım kızım, ne demek istemiş bende anlamadım ama bana evladım önemli... Evladımı ezdirecek değilim, olmuyorsa olmuyordur. Zorlamanın birşeyleri de alemi yok... İyi düşün, sana boşan diyemem, ama çokta elle tutulur, sağlıklı bir evliliğin yok, o kayınvalide ve kayınpeder ile bu şekilde muhattap bırakıldığın sürece hayat geçmez, senin kocanda da akıl yok. Aklı olsa böyle yapmaz, ailesine sahip çıkar. İki çocuğun var, iyi düşün, ona göre karar ver, evden gitmesi birşeyi değiştirmeyecek buna da hazırlıklı ol" dedi...

Gece 12'de geldi. O saate kadar içim içimi yedi.
Ya çocuğumu getirmezse, ya "madem boşanıyorsun hadi bakalım sen de uğraş vermiyorum oğlumu" derse diye ne senaryolar geçti kafamdan. İnsanın gerçekten sağlam bir psikolojiye ihtiyacı var bu süreçte onu anladım...

Oğlum geldi, aldım içeriye, dönüp gitti eş kişisi.
Zaten bekliyordum ondan bu hareketi, belli etmese de kinci birisi.
Duygularını suratında belli eder genelde, çok saklayamaz, suratından nefret akıyordu.
Hoş çokta suratına bakmadım açıkçası, görebildiğim kadar sinirliydi baya.

Oğlum "babam nerde" diyecek diye aklım çıktı ama birşey demedi.
Akşam iki oğlumla beraber uyudum, sağolsun annem de beni yalnız bırakmadı.
Akşam benimle kaldı, ancak annem çocuklarıma baktığı için zaten bu akşam annemi göndereceğim evine.
Kadının dinlenmeye ihtiyacı var. Zaten baş edebilirim evlatlarım sonuçta benim, biri olmadan da yeterim onlara Allah'ın izni ile. Neler atlatmadım, bunu da atlatacağım inanıyorum.

Sabah zor oldu biraz. Ben uyandığımda ikisi birden uyandı.
Ufaklığı annemin kucağına bıraktım, ağlıyordu ara ara ama annem onu susturmayı başardı.
Büyük oğlumda uyanıp "işe mi gideceksin, gitme anne nolur gitme" dedi içim eridi.
"Annecim gitmem lazım ama gelicem seninle parka gideriz" dedim.
Akşam eve gidince de onu bir parka götürme planlarım var, hava gayet güzel son günlerde.

Böyle yani... Olanlar bunlar.
Beni ne günler bekliyor bilmiyorum.
 
Bu karakterde bir adamla 4 aydır evliyim.Asosyal,beni savunanayan,annesini melek olarak gören,günde en az 3 kere konuşan,eşim çalışıyor yoruluyor onu düşüneyim diyemeyen vs. Ve 4 aydır çabalıyorum emeklerim karşılıksız kalsın istemiyorum,üzülüyorum.Çaba özveri yok.Ama şuan 5 sene sonraki halimi gördüm sizde :KK43:

Çok zor gerçekten çok zor.
Eğer çocuğunuz yoksa, şanslısınız bence.
Ama çocuğunuz varsa, daha da zor.

Ben şu an kafama takmamaya hiç birşey yokmuş, hayatımda hiç birşey değişmemiş gibi davranmaya çalışıyorum.
Çocuklarımın her anlamda iyi olması benim için önceliğim.
O yüzden böyle davranmak zorundayım.

Ama çocuklarım olmasaydı, gerçekten çok daha farklı olurdu, bir dakika kafamda büyütmez, siler atardım adamı.
Ne olursa olsun, çocuklarımın babası, hayatımdan asla kopamayacak bir adam, bununda farkındayım.
Ben artık susarak mücadele ediyorum, çünkü konuşmam bir fayda göstermedi.
Bu saatten sonra faaliyet ile davranacağım, yapacaklarım ile ifade edeceğim kendimi.
Zaten konuşarak, kavgaya meyil vermekten başka birşeye neden olmayacak.
Bakılacak yüz kalmayacak noktaya gelmesini de istemiyorum.
O kadar çirkinleşecek bir insan değilim.

Ben kayınvalidem ve kayınpederimin davranışları ne olacak onu kestiremiyorum.
Onlar ile sanırım ciddi bir sürtüşme yaşanırsa yaşanır, çünkü dam diyecek yerde samanlık diyecek tipler.
Ağızlarının tartısı yok, lafın nereye gideceğini hesap etmeden konuşan insanlar.
Sanırım bir tek sorun yaşarsam onlarla yaşarım.

Ancak eşimin de pis yönünü bilmiyorum açıkçası.
Bu da tedirgin etmiyor değil beni, fakat çocuklarından dolayı da çok fazla çirkinleşeceğini sanmıyorum.
İnşallah düşündüğüm gibi olur.
 
Evet haklisin. Hemde cok. Bir hemcinsin olarak gurur duyuyorum senin ile. Yani evet, sen degil o gitsin evden. Nacizane fikrim ise cocuklari annenlere birakman bu aksam. Tartisma cok hararetli olabilir ve cocuklar buna maruz kalmasinlar. Ki bence bunu sende kesinlikle düsünmüsündür.

Anliyorum, onunda aci cekmesini istiyorsun ama cekmiyor, cekmiyecek. Senin kadar bu evlilige caba sarf etmedi cünkü. Sirf yatak ayirmak bile onu üzmesi gerekirken, adam takmiyor. Kendisi üzülmüyor dahasi senin üzülmeni bile takmiyor. Tabi sen annesi olsaydin kosar gelirdi. Aninda birseyler yapardi.

Nefrette bir duygudur ve insanin enerjesini alip cökertir. Umarim bu aksam annesine gider. Hastaymis, o baksin madem biricik annesine :)

Dün akşam nereye gitti ne yaptı bilmiyorum.
Gerçekten umursamıyorum da.
Bu saatten sonra ne hali varsa görebilir.

Daha önce de, ikinci hamileliğim dönemlerinde, ben onu sokağa attım bir sefer.
Gitmemişti bir yere, evin önünde arabada yatmış bütün gece.
Ailesine bile anlatmamıştı benim sandığım.
Ancak, meğersem donuna kadar annesi ile paylaşan bir insan.

Benim evime gelecek insanı benden önce anası bildi hep.
Napayım ben böyle adamı.
Daha kendi evinin mahremiyetini koruyamayan bir eş, ne yapılır ki?

Hayırlısı artık. Neyse ki sizin tahmin ettiğiniz gibi birşey olmadı.
Tartışma ya da kavga olmadı evde.
Gerçi biz hiç adam akıllı çata çat kavga etmedik ki.
Belki bundan da oluyor birşeyler, adam kavga bile etmiyor benimle.
Ben anlatıyorum o susuyor dinliyor, en azından karşılıklı bir kavga olsa, belki enerjimizi atarak, içimizdekileri tam anlamı ile dökerek bir şekilde rahatlayacaktık. Bunu bile başaramadığımız için, hep üstü kapalı gitti herşey.
Problemler çözülmeden, susarak örtüldü, ama işte çözüme ulaşmayan herşey sonradan daha büyük patlak veriyor, bunu idrak edebilecek bir adam olmadığı için de bu noktaya geldik.

Düne nazaran daha iyiyim.
Daha farkındayım, daha "iyiki bu kararı alıyorum" düşüncesindeyim...

Ama kendimin de idrakındayım.
Ne kadar zaman alır bu süreç, ne kadar sürümcemede geçer bilmiyorum ancak bir gün ben de dibe vuracağım.
Beni fena sarsacak bu ayrılık durumları, kendimi toparlamam zaman alacak.
Ama üstesinden geleceğim, buna eminim...

Ben ileriki planlarımı bile yaptım kafamda. eğer buna hazırlamasaydım kendimi içten içe bu kadar detaylı düşünemezdim herhalde diyorum.
Babam yurtdışından gelsin, annem ben babam farklı bir yerde ev tutup, annemlerin evini kiraya verip, sitede oturma hayalim var.
Büyük oğlumu kreşe yazdırırım, ufak oğlum ile annem rahat ilgilenir.
Zaten dede de başlarında olunca Allah'ın izniyle yaşar gideriz.
Annemin emeklisi var, benim de çalışıp kazancım var, geçiniriz ne olacak ki.
Ben onlara da yeterim kendime de...
Allah yeterki sağlıklı olmayı nasib etsin, herşeyin üstesinden gelinir bence.
 
Evet gitti, dün akşam eve geldiğinde eşyalarını bir poşete koydum.
Hala aptal gibi karşısındaki kişiyi düşünen bir insan olduğum için.
Çamaşır pantolon üst giyim vs. hazırlayarak verdim eline.

"Senin için ne kadar kolay herşey, benimle hiç birşey konuşmuyorsun" dedi sadece.
Bende dedim "evet çok kolay değil mi? her genç kızın rüyası gelinlik bakarken ne zaman boşanacağım diye düşünmek zaten, her genç kız boşanacak gününü hayal ederek çeyizini hazırlıyor, çok haklısın herşey bana çok kolay... Hele bir de iki çocuklu boşanmak inan bana en büyük hedefimdi..." dedim sustum...

Üstüne birşey diyemedi zaten.
Kapıdan çıkarken "beni resmen infaz ediyorsun" dedi.
Sonra da "babana sor bakalım ne diyecek, sen bi konuş babanla!" diye tehdidkar bir şekilde benimle konuştu bende şaşırdım ne oluyor diye...

Dün akşam kayınvalidemin doğum günüydü, zaten annesine gidecekti, ben de ona demiştim gündüzden büyük oğlum ile beraber gidebilirsin diye. Gittiler beraber.

Onlar gittikten sonra babamı aradım. Babam tabii ki de "ben senin arkandayım kızım, ne demek istemiş bende anlamadım ama bana evladım önemli... Evladımı ezdirecek değilim, olmuyorsa olmuyordur. Zorlamanın birşeyleri de alemi yok... İyi düşün, sana boşan diyemem, ama çokta elle tutulur, sağlıklı bir evliliğin yok, o kayınvalide ve kayınpeder ile bu şekilde muhattap bırakıldığın sürece hayat geçmez, senin kocanda da akıl yok. Aklı olsa böyle yapmaz, ailesine sahip çıkar. İki çocuğun var, iyi düşün, ona göre karar ver, evden gitmesi birşeyi değiştirmeyecek buna da hazırlıklı ol" dedi...

Gece 12'de geldi. O saate kadar içim içimi yedi.
Ya çocuğumu getirmezse, ya "madem boşanıyorsun hadi bakalım sen de uğraş vermiyorum oğlumu" derse diye ne senaryolar geçti kafamdan. İnsanın gerçekten sağlam bir psikolojiye ihtiyacı var bu süreçte onu anladım...

Oğlum geldi, aldım içeriye, dönüp gitti eş kişisi.
Zaten bekliyordum ondan bu hareketi, belli etmese de kinci birisi.
Duygularını suratında belli eder genelde, çok saklayamaz, suratından nefret akıyordu.
Hoş çokta suratına bakmadım açıkçası, görebildiğim kadar sinirliydi baya.

Oğlum "babam nerde" diyecek diye aklım çıktı ama birşey demedi.
Akşam iki oğlumla beraber uyudum, sağolsun annem de beni yalnız bırakmadı.
Akşam benimle kaldı, ancak annem çocuklarıma baktığı için zaten bu akşam annemi göndereceğim evine.
Kadının dinlenmeye ihtiyacı var. Zaten baş edebilirim evlatlarım sonuçta benim, biri olmadan da yeterim onlara Allah'ın izni ile. Neler atlatmadım, bunu da atlatacağım inanıyorum.

Sabah zor oldu biraz. Ben uyandığımda ikisi birden uyandı.
Ufaklığı annemin kucağına bıraktım, ağlıyordu ara ara ama annem onu susturmayı başardı.
Büyük oğlumda uyanıp "işe mi gideceksin, gitme anne nolur gitme" dedi içim eridi.
"Annecim gitmem lazım ama gelicem seninle parka gideriz" dedim.
Akşam eve gidince de onu bir parka götürme planlarım var, hava gayet güzel son günlerde.

Böyle yani... Olanlar bunlar.
Beni ne günler bekliyor bilmiyorum.

İnşallah azami hasarla atlatırsınız bu dönemi. Akıllı kadınların da sınavı eş ya da eş adayı kişilerinden oluyo sanırım çoğunlukla. Yaşınız kaç bilmiyorum ama kendinizi bırakmayın, bakımınıza özen gösterin. İçinizdeki gücü dışınıza da yansıtın ki kudursun bazıları.
 
bazı aşamaları yaşamanız normal.
şimdi seni suçlama aşamasında..tabi ki evden gitti diye hemen "oh be!" demeyeceksin.
kafanın hep meşgul olması da doğal.

umarım çirkinleşmeden hallolur bir şeyler.
kayınvalide kayınpeder zaten olgun insanlar olsa bu sorunları yaşamayacaktınız.
o yüzden sana yönelik ithamları ciddiye alma.
mutlaka biricik oğullarını haketmeyen kadınsındır sen!
eşin pasif biri, bu sebeple durumu buradan döndürebilir mi bilmiyorum.
umarım her şey istediğin gibi olur.
 
Ben mutsuz bir hayat yaşadıktan sonra, varsın kayınvalidemin egosu tatmin olsun.
Bir başkasının egosu yüzünden de kendi çocuklarımı üzmek ne kadar doğru?
Çünkü ben bu yaşadıklarımla sağlıklı davranamıyorum ve çocuklarıma da bu ister istemez yansıyor.


Ancak benim problemim kayınvalidem değil.
Eşim.
Bana destek olup bana sahip çıkmayan eşim.

Çünkü ben maaşım hesabıma yattığında (ki düzgün bir mebla yatıyor) bunu kalkıp direkt eşime gönderiyorum, 100 - 200 TL maksimum kendime ayırıyorum ay içinde harcamak için.
Bir ihtiyacım olduğunda eşim elbetteki karşılar, ancak ben bu kadar herşeyimi eşime adarken, eşimin benim arkamda ve yanımda dik durmaması gerçekten can sıkıcı...
Sizinde yanlışlarınız var mesela neden eşinizi bu kadar hayatınızın merkezine koymuşsunuz ? Üstelik o bu kadar yikiciyken ? Madem çalışıyorsunuz paranız cebinizde dursun arkadaşım o para sizin, ihtiyaç olursa eşinize de verirsiniz.

Ve annenize karşı işte bu evin bir erkeği var serzenisine ne hacet ?
Eşiniz ne yasatiyorsa aynısını yaşatın diyorum .

Bu kadar net söylüyorum, takmayın mesela eşiniz, ailesi değişmeyecek.

Olan su süreçte size ve çocuklarınıza olacak. Ailesinin ekmeğine yağ süreceksiniz.

Bu böyle ama benim eşimde az buçuk annesinden değer görse daha beterini yapar sizin bu yazdıklarımızın.

Çok az aile düşkünü olmayan erkek.
Bence zamana bırakın kendinize,çocuklarınıza ve ailenize deger verin nasilmis gorsun.

Beni de alıştırdın bak aileme çok düşkünüm deyin :)
 
bazı aşamaları yaşamanız normal.
şimdi seni suçlama aşamasında..tabi ki evden gitti diye hemen "oh be!" demeyeceksin.
kafanın hep meşgul olması da doğal.

umarım çirkinleşmeden hallolur bir şeyler.
kayınvalide kayınpeder zaten olgun insanlar olsa bu sorunları yaşamayacaktınız.
o yüzden sana yönelik ithamları ciddiye alma.
mutlaka biricik oğullarını haketmeyen kadınsındır sen!
eşin pasif biri, bu sebeple durumu buradan döndürebilir mi bilmiyorum.
umarım her şey istediğin gibi olur.

Aynı şeyi eltim de soruyor, döndürebilir mi?
Ben sanmıyorum döndürebileceğini, o anlamda umudumu yitirmiş durumdayım.
Çünkü senin de dediğin gibi pasif bir insan. Annesine adeta tapan bir insan. Hoş bu anlamda derdim yok, annesini saysın sevsin tapsın ölsün hatta annesi için, anasıdır hakkıdır. Ancak karısını konumlandırmayı bilmeyen bir adam. O yüzden zaten bu noktalardayız.

Babama göre, onunla da baya konuştuk haftasonu, 7'sine neyse 70'inde de o hesabı, değişmez diyor.
Döndürmeye çalışsa bile, yine aynı noktaya gelirsiniz düşüncesinde babam. Bugün olmasa yarın boşanırsınız diyor.
Ayrıca da çocuklar için o da üzülüyor ama bana birşey olacağını düşünmüyor, biz de sana desteğiz, o düşünsün diyor.

Benim o anlamda gözüm korkmuyor. Ailem yanımda olmayacak olsa dahi ben kendimin başının çaresine bakabilecek bir insanım, haksızlıklar zaten beni mahvediyor. Yine bu yolu seçerdim sanırım.
Çok şanslıyım bu aşamada, problemlerimiz belli ve yürümeyen bir evliliğimiz var.
Ama en azından içeriğinde şiddet, aldatma, kumar, alkol gibi daha psikolojik problemler doğuracak durumlar yok.

Ben eşime güvenemedim hiç bir zaman, hala güven vermiyor bana.
Tek başıma mücadele ettiğim için, varlığı artık anlamsızlaştı.
O olmadan da ben hayatımı gayet güzel yaşayabileceğim, bu noktada olduğum için ayrılıyorum zaten.

Bakalım zaman ile göreceğiz kimin ne şekilde davranacağını.
O ve ailesinin çok sağlıklı bir davranış sergileyeceğini düşünmüyorum.
Bir an gelecek çok çirkinleşecekler, söz ile taciz edecekler, ince noktalarımdan vurmaya çalışacaklar bunu adım gibi biliyorum.
Ne zaman olur, hangi evrede olur bunu bilmiyorum ama hazırlıklıyım herşeye.
 
Sizinde yanlışlarınız var mesela neden eşinizi bu kadar hayatınızın merkezine koymuşsunuz ? Üstelik o bu kadar yikiciyken ? Madem çalışıyorsunuz paranız cebinizde dursun arkadaşım o para sizin, ihtiyaç olursa eşinize de verirsiniz.

Ve annenize karşı işte bu evin bir erkeği var serzenisine ne hacet ?
Eşiniz ne yasatiyorsa aynısını yaşatın diyorum .

Bu kadar net söylüyorum, takmayın mesela eşiniz, ailesi değişmeyecek.

Olan su süreçte size ve çocuklarınıza olacak. Ailesinin ekmeğine yağ süreceksiniz.

Bu böyle ama benim eşimde az buçuk annesinden değer görse daha beterini yapar sizin bu yazdıklarımızın.

Çok az aile düşkünü olmayan erkek.
Bence zamana bırakın kendinize,çocuklarınıza ve ailenize deger verin nasilmis gorsun.

Beni de alıştırdın bak aileme çok düşkünüm deyin :)

Söylediklerinizi güzel söylüyorsunuz ama dışardan anlaşıldığı gibi yaşanmıyor durumlar işte.
Çocuklarım bu durumlardan çok etkilenmeye başladı son zamanlarda.
Büyük olan birşeyleri algılamaya başlıyor ama anlamlandıramayacak yaşta.
Kendisine göre birşeyleri anlamlandırmaya çalışıyor ve sözlerinden bu da anlaşılıyor.

Ben artık çocuklarımın hırpalanmasını istemiyorum.
Evde kavga gürültümüz yoktu, herhangi bir şiddet emaresi dahi yok.
Ancak psikolojik gerginlik, ister istemez onlara yansıyor ve onlar da gerginliği hissediyor.
Bizim aramızda bir gerginlik olunca, doğru düzgün bir odada oturupta ailecek sohbet edip gülemedikten sonra, o ortamın çocuklara çok bir faydası yok.
Kısaca "mutlu bir aile akşamı" geçirmek bizim için bir eziyet haline gelmiş durumdayken, ne yapayım ben bu adamı.

Anlatılacak, dillendirecek o kadar çok şey var ki.
Bir kalemde söylenmesi imkansız.

Ben de istemem düzenim bozulsun, çocuklarım babasız kalsın, kendim desteksiz kalayım.
Bir hayatın ve 2 erkek çocuğun sorumluluğunu tek başıma almak tabii zor bir durum.
Hiç bir kadın bunu yaşamak istemez, sıcak yuvasını dağıtmak istemez.
Bu muhakkak, ancak ben çok denedim çok uğraştım, ikaz ettim, herşeyin güzellikle olması için elimden gelen çabayı sarf ettim.

Benim niyetim eşimi hayatımın merkezi yapmak değildi, zaten eşim hayatımın merkezi olsaydı ben bugün ondan ayrılamazdım.

Bir gün bile benim ailem beni insan içinde rencide etmemiştir.
Bir hatam var ise bile arkamda durmuştur ve yalnız kaldığımız zaman hatalarım hakkında benimle konuşmuştur.
Şimdi çocukluk evresinden genç kızlığıma kadar bunları yaşadım ve böyle bir kalıp içerisinde büyüdüm.
Tabii ki eşimi de çocuklarımı da insan içinde (kendi ailem de dahil) hiç kimseye ezdirmeden yaşayacaktım.
Aksini yapmam saçmalık olurdu, insan belirli bir karakterde büyür, gerek ailesinin etkisinde olarak gerek çevresindeki etkenler ile ve bu karakterin değişmesi çok zordur. Karakterin getirdiği davranışları da bazen insan kontrol edemez, çünkü aksini düşünemeyeceğinden o şekilde davranmaz.
Bu noktadan yola çıkarak eşim için de aynı şey geçerli.
Onun da belli bir yaşama ortamı vardı, aldığı huyları, oturan bir karakteri var neticede.
Ben de artık onun karakterinin değişmeyeceğini bildiğim için, yaptıklarını tekrarlamaktan bıkmadığı için, ben onu bırakmaya karar verdim.

Eşime dediğim birşey - artık o kadar çok aynı şeyleri yaşıyoruz ki ben sıkıldım. Aynı şeyleri anlatmaktan ve anlamasını beklemekten. 5 senedir düzelmeyen bir adam, bir günde hiç düzelmez bence. Ancak rol yapar birşeyler yatışana kadar. Çok birşeyin değişeceğine inanmıyorum.
 
Bir an karşımda avukat arkadaşım konuşuyor sandım...

Teşekkür ederim mesajınız için... O zaman hazır doktor ayağıma gelmiş.
Size bir şey danışabilir miyim? Vaktiniz varsa ve bilgi verirseniz sevinirim.

Eşim bana direkt şöyle bir cümle yöneltti: "Neden avukat ile konuştun ki? Ne gerek vardı, avukatlık bir durumumuz mu var? Dilekçe versen yeterdi" dedi...
Ben de afalladım, "her gün boşanmıyorum herhalde, tabii ki bir avukata danışacaktım, sen daha önce yaşadın tecrübelisin herhalde" dedim sessiz kaldı...

Nitekim, soracağım şey, bu süreçte beni ne bekliyor? Hukuki anlamda izlemem gereken yol nedir? Destek olabilir misiniz? Gerçi önümüzdeki hafta bir avukat ile görüşmem var, ama hazırlıklı olmak istiyorum, çünkü avukatın karşısında yüksek ihtimal dağılacağım... Şu anda kendimi sağlam tutmaya çalışıyorum, ağlayıp zırlamıyorum ama kesin avukatın yanında istemediğim nahoş senaryolar yaşayacağım kendimi az çok biliyorum...
Bunu kesinlikle nahosluk veya eksiklik olarak gormeyin. Her insan gecmiste yasanan sikintilardan bahsederken duygulanir. Esiniz avukatla gorusmeye ne gerek vardi diyorsa ona anlasmali bosanma teklifinde bulunun o zaman. Surec sizin icin cok rahat olur arabizda bi protokol imzalanir ve mahkemeye 1 kez cikarsiniz hersey bitmis olur. Böylelikle hic su olmustu bu olmustu diye anlatmaniza da gerek kalmaz.
 
Bunu kesinlikle nahosluk veya eksiklik olarak gormeyin. Her insan gecmiste yasanan sikintilardan bahsederken duygulanir. Esiniz avukatla gorusmeye ne gerek vardi diyorsa ona anlasmali bosanma teklifinde bulunun o zaman. Surec sizin icin cok rahat olur arabizda bi protokol imzalanir ve mahkemeye 1 kez cikarsiniz hersey bitmis olur. Böylelikle hic su olmustu bu olmustu diye anlatmaniza da gerek kalmaz.

Teşekkür ederim sağ duyunuz için.
Babamla da aynı şeyi konuştum, anlaşmalı boşanmayı kabul ederse, sürtüşme olmadan geçer herşey dedim.
Ancak çekişmeli bir boşanma olursa, ne yapacağını veya nasıl davranacağını zaten şu an kestiremiyorum diye söyledim.

Bakalım, şu süreci bir atlatalım ne olacak.
Nasıl davranacak nasıl idare edecek durumu.

Farkına vardığım birşey, o da bıkmış, o da memnun değil bu hayattan.
Dün akşam yüzünde bu ifade vardı ve anlaşılıyordu.
Sanırım sorunsuz bir şekilde bir ayrılık olacak gibi.
Eğer ailesi suları bulandırmazsa...
 
Söylediklerinizi güzel söylüyorsunuz ama dışardan anlaşıldığı gibi yaşanmıyor durumlar işte.
Çocuklarım bu durumlardan çok etkilenmeye başladı son zamanlarda.
Büyük olan birşeyleri algılamaya başlıyor ama anlamlandıramayacak yaşta.
Kendisine göre birşeyleri anlamlandırmaya çalışıyor ve sözlerinden bu da anlaşılıyor.

Ben artık çocuklarımın hırpalanmasını istemiyorum.
Evde kavga gürültümüz yoktu, herhangi bir şiddet emaresi dahi yok.
Ancak psikolojik gerginlik, ister istemez onlara yansıyor ve onlar da gerginliği hissediyor.
Bizim aramızda bir gerginlik olunca, doğru düzgün bir odada oturupta ailecek sohbet edip gülemedikten sonra, o ortamın çocuklara çok bir faydası yok.
Kısaca "mutlu bir aile akşamı" geçirmek bizim için bir eziyet haline gelmiş durumdayken, ne yapayım ben bu adamı.

Anlatılacak, dillendirecek o kadar çok şey var ki.
Bir kalemde söylenmesi imkansız.

Ben de istemem düzenim bozulsun, çocuklarım babasız kalsın, kendim desteksiz kalayım.
Bir hayatın ve 2 erkek çocuğun sorumluluğunu tek başıma almak tabii zor bir durum.
Hiç bir kadın bunu yaşamak istemez, sıcak yuvasını dağıtmak istemez.
Bu muhakkak, ancak ben çok denedim çok uğraştım, ikaz ettim, herşeyin güzellikle olması için elimden gelen çabayı sarf ettim.

Benim niyetim eşimi hayatımın merkezi yapmak değildi, zaten eşim hayatımın merkezi olsaydı ben bugün ondan ayrılamazdım.

Bir gün bile benim ailem beni insan içinde rencide etmemiştir.
Bir hatam var ise bile arkamda durmuştur ve yalnız kaldığımız zaman hatalarım hakkında benimle konuşmuştur.
Şimdi çocukluk evresinden genç kızlığıma kadar bunları yaşadım ve böyle bir kalıp içerisinde büyüdüm.
Tabii ki eşimi de çocuklarımı da insan içinde (kendi ailem de dahil) hiç kimseye ezdirmeden yaşayacaktım.
Aksini yapmam saçmalık olurdu, insan belirli bir karakterde büyür, gerek ailesinin etkisinde olarak gerek çevresindeki etkenler ile ve bu karakterin değişmesi çok zordur. Karakterin getirdiği davranışları da bazen insan kontrol edemez, çünkü aksini düşünemeyeceğinden o şekilde davranmaz.
Bu noktadan yola çıkarak eşim için de aynı şey geçerli.
Onun da belli bir yaşama ortamı vardı, aldığı huyları, oturan bir karakteri var neticede.
Ben de artık onun karakterinin değişmeyeceğini bildiğim için, yaptıklarını tekrarlamaktan bıkmadığı için, ben onu bırakmaya karar verdim.

Eşime dediğim birşey - artık o kadar çok aynı şeyleri yaşıyoruz ki ben sıkıldım. Aynı şeyleri anlatmaktan ve anlamasını beklemekten. 5 senedir düzelmeyen bir adam, bir günde hiç düzelmez bence. Ancak rol yapar birşeyler yatışana kadar. Çok birşeyin değişeceğine inanmıyorum.
Boşanmak konusunda çok israrcisiniz, tabi tercih sizin inşallah pişman olmazsınız.

Ne yaşadığınızı siz daha iyi bilirsiniz anlıyorum.

Cocuklar acısından ne kadar olumlu ,olumsuz etkilerini kestirmek pek kolay değil .

Önce mutlaka pedagog görmeli .
Hakkınızda hayırlısı olsun.
 
Teşekkür ederim sağ duyunuz için.
Babamla da aynı şeyi konuştum, anlaşmalı boşanmayı kabul ederse, sürtüşme olmadan geçer herşey dedim.
Ancak çekişmeli bir boşanma olursa, ne yapacağını veya nasıl davranacağını zaten şu an kestiremiyorum diye söyledim.

Bakalım, şu süreci bir atlatalım ne olacak.
Nasıl davranacak nasıl idare edecek durumu.

Farkına vardığım birşey, o da bıkmış, o da memnun değil bu hayattan.
Dün akşam yüzünde bu ifade vardı ve anlaşılıyordu.
Sanırım sorunsuz bir şekilde bir ayrılık olacak gibi.
Eğer ailesi suları bulandırmazsa...
Eger anlasmali olacak olursa cok iyi olur. Ama cekismeliye donusecek olursa siz ozelden msj atin ben size onemli noktaları dikkat edeceginiz seyleri belirtirim.
 
Eger anlasmali olacak olursa cok iyi olur. Ama cekismeliye donusecek olursa siz ozelden msj atin ben size onemli noktaları dikkat edeceginiz seyleri belirtirim.

Çok teşekkür ederim.
Sizin başınızdan bir boşanma geçti mi? Yoksa siz de avukat mısınız?

Sağolsun bir kaç arkadaş özelden de destek veriyor ve hiç birinin hakkını ödeyemem.
Çok uzun yıllardır KK üyesiyim, bir çok konulara şahit oldum.
Bir çok bu şekilde konunun başkaları tarafından baltalandığını da gördüm, destek aldığını da gördüm.
Ama inanın bu kadar samimi destekleri beklemiyordum, gerçekten herkese ayırdığı vakit ve harcadığı düşünce zamanı için minnettarım...
Ne desem bu teşekkürlerimi dile getirmem tam anlamıyla mümkün değil.

Tek çocuk olmanın verdiği bir yalnızlığımda var benim.
Çevremde eşim sayesinde ne dostum ne de arkadaşım da kalmadı desem yeridir.
Çünkü kendisi asosyal bir karakterdi, bu da problemlerimiz arasındaydı.
Nitekim kendimi en yanlız ve ne yapacağını bilmez haldeyken buradaki insanlar her daim derdime ortak oldular.
O açıdan iyiki bu platform var ve iyi ki buradan destek alabiliyoruz diyorum.
 
X