İkametiniz o bölgede mi? Yer değişikliği iyi gelebilir. Çok geçmiş olsun.Merhabalar, 6 şubat depremine Hatay merkezde yakaladım. Canımız mucize eseri sağ ve her seyimizi, yakınlarımızı kaybettik... Yaşıyor muyum? Tartışılır.
Eskiden her şeye yeten, çocuklarını yalnız büyüten (baba meslek gereği çoğunlukla yok) hani şu "Güçlü kadın" dediklerindendim. Ama şu an işe yaramazın teki, çöp gibiyim.
Deprem gecesi yine yatmadan evi toparlamış, yarım kalan işlerimi tamamlamış, çocuklarımı uyutmuştum. Bir de 6 ay öncesi... her eşyamı keyfime göre almıştım yani hayat istediğim ölçüde ilerliyordu... ve o anı yaşadık. Tek bildiğim uğultu, duvar sesleri, çocuklara özellikle küçük olana koşmam, (koşamamam) birden yıkılan duvarlar ve bir boşluktan çıkabilmemiz. Kurtulduk!!
1 ay kadar olayı idrak edemedim. Şokta gibiydim ve bir ay sonrası uykusuzluk, sesten korkma, çocuklarım ölecek hissi ve gün içerisinde ara ara duyduğum uğultu ve catırtı. Sonrasında panik atağın en şiddetli belirtilerini yaşamam, hastaneye kaldırılmam ve şuurumu kaybetmişcesine o sesleri duyup, hastanedeki onca insanın içerisinde "Yaaa bu sesleri duymuyor musunuz?" Diye bağırmam. Psikiyatri doktorunun gelmesi ve ona bile "Neden sakin duruyorsun? Bu sesleri nasıl duymuyorsun?" Demem. Doktorun önce bir serum verip (sanırım sakinlestirici) sonra benimle konuşması. İlacın etkisi geçince yine aynı şeyleri yaşamam ve çığlıklarıma hastane polisinin gelip doktoru çağırması ve sorması doktorun "Abi şizofreni olsa bile tedavisi mümkün ama bu daha zor bir vaka" demesi. Sonrasında kırmızı receteli ilaçlar, psikiyatri vs. Biraz daha durulmamla devam etti.
Henüz atlatamadım. İlacları alınca bir süre sesler kulağımda yok. Normal insanlar gibi düşünebiliyorum, unutuyorum vs. Ama bu durum evime, aileme çok kötü yansıdı. Örneğin eskiden çok titizken şu an bazen hiç iş yapmıyorum her an harfiyat dolacak gibi. Çok çabalıyorum mesela mutfağa gidiyorum bulaşıklar yıkanacak ama bir bahane ile yalan bile söyleyerek geri çıkıyorum (acizliğime kılıf uyduruyorum)
Küçük oğlum çok yaramaz ve normalinde sınırlı serbestlik veren bir anneyken. Şu an zıplama, dur, hayır, yapma... Ama çocuk neden bunu yapmasın? Anlatamıyorum çoğunlukla. Oyunla anlatıyorum ama bir süre sonra o da sona eriyor. Eskisi kadar eğitemiyorum. Yaramazlık yapınca sadece aşagıya ses olmasın diye uyarmaya, anlatmaya çalışıyorum. O, uyuyuncada "Neden sesim yükseldi? Neden kızdım?(eskiden sesin yukselmezdi) Ya şu an ölse? Diyerek çocuğa hakim olamıyorum. Hani mustakilde olsak direkt salacağım, evi yaksa dur demem sanırım.
Bazen kendi kendimle konuşuyorum farkında olmadan. Sanki bedenimde iki kişi var. Birisi sürekli beni suçluyor, sen işe yaramazsın, artık hiç bir şeye gücün yetmiyor, çocuğuna bile koşamadın, evi bile idare edemiyorsun, maddi manevi yeniden başlaman gerekirken sen yerine çakılıyorsun, her seyi yarım bıraktın işini bile... Sonra sesli bir şekilde gücüm yetmiyor, çocukları bırakıp tekrar çalışamam, ölecekler. Tamam dışarda çalışamıyorum ama evden kendi işimi kuracağım dünyanın sonu değil ya. En azından çocuklarım benden BAŞKA BİR BİNADA kalmaz aynı binada oluruz. Bırak artık beni, sus artık diyorum.
Bazen karşımda eşim varken oluyor. Konuşurken gözümü kapatıyorum, eşimi unutuyorum. Gözlerimi açınca eşimin karşımda üzgün bir ifadeyle bana baktığını görüyorum.
Bana "Bak calışmadığım zamanlarda sana ev işinde yardımcı olayım ama benden mükemmeli bekleme ben temizlikten anlamam. Yapmaya kalkıyorum benden, senin gibi detaylı bir temizlik bekleme (eski halim) söyleniyorsun ben de sinirleniyorum. Eski standartımızda olamayız madden ama bak ben çalışıyorum. Sen de evden destek olacaksan bunada tamam. İşe dön diyemem ama lütfen çalışıp kafa dağıtacaksan hangi sektörde bunu yapacağını belirle. Deneyimin yok ve bunun stresinide yaşıyorsun. Sana yol gösterecek, e ticaretle uğraşan kişilerden fikir al, konuş en azından kendine bir yol çizersin. Bu şekilde ev umrumda değil ama çocukla iyi bir ebeveyn olamayacaksın. Artı olarak çok agresiflestin. Eski seni tanımasam idare etmem ama o güçlü, başarılı, hırslı, benim yerimi bile dolduran kadın elbet yeniden doğacak. Geçici bir sürec diye umuyorum diyor. Sanırım iyi bir eşte değilim artık. Bazen normalim ama çoğunlukla bir tuhafım. %25 eski halim %75 anormal halimdeyim.
Uzun oldu biraz ama gerçekten sizlerin fikir, öneri, yol göstermelerine ihtiyacım var.
Çok geçmiş olsun bende Maraş merkezde yakalandım ve hemen hemen aynı yollardan geçtim hala o citirtilar çığlıklar kulağımda ,ölüm korkusu hat safada ,illaki psikiyatrinin psikoloğun yardımı oluyor ama güzel dostum bunu kendimiz de birsekilde desteklemeliyiz.. ev işlerine değilde kendine vakit ayırmayı dene madem saldın bir sure daha sal kendini dinle çok kotu bir geceydi bunu kabul et ve bazen elimizden hiçbirseyin gelemeyeceğini benimse..çok bol bol hava al her güne yürüyüş planın olsun bazen aç müziği o anı hisset içinde bu kabul etmeni kolaylaştırır ,beynimiz yaşadıklarımızı yok saymaya çalıştığımız için bu bunalımı yaşıyoruz hayır o geceyi yaşadık.. ordaydik.. ve yardımı olurmu bilmiyorum ama yakınlarımızın ölmus olması gerçeğini herkesin eceli aynı güne yazılmış Rabbim bir sebep verdi aldı onları diyip sakince kabulleniyor obur dünyanın gerçek olmuş olmasını kabul ediyorum inaniyiyorum ve diliyorum..bunu kendine hatırlat.. zamanla gecmicek güven bana..Merhabalar, 6 şubat depremine Hatay merkezde yakaladım. Canımız mucize eseri sağ ve her seyimizi, yakınlarımızı kaybettik... Yaşıyor muyum? Tartışılır.
Eskiden her şeye yeten, çocuklarını yalnız büyüten (baba meslek gereği çoğunlukla yok) hani şu "Güçlü kadın" dediklerindendim. Ama şu an işe yaramazın teki, çöp gibiyim.
Deprem gecesi yine yatmadan evi toparlamış, yarım kalan işlerimi tamamlamış, çocuklarımı uyutmuştum. Bir de 6 ay öncesi... her eşyamı keyfime göre almıştım yani hayat istediğim ölçüde ilerliyordu... ve o anı yaşadık. Tek bildiğim uğultu, duvar sesleri, çocuklara özellikle küçük olana koşmam, (koşamamam) birden yıkılan duvarlar ve bir boşluktan çıkabilmemiz. Kurtulduk!!
1 ay kadar olayı idrak edemedim. Şokta gibiydim ve bir ay sonrası uykusuzluk, sesten korkma, çocuklarım ölecek hissi ve gün içerisinde ara ara duyduğum uğultu ve catırtı. Sonrasında panik atağın en şiddetli belirtilerini yaşamam, hastaneye kaldırılmam ve şuurumu kaybetmişcesine o sesleri duyup, hastanedeki onca insanın içerisinde "Yaaa bu sesleri duymuyor musunuz?" Diye bağırmam. Psikiyatri doktorunun gelmesi ve ona bile "Neden sakin duruyorsun? Bu sesleri nasıl duymuyorsun?" Demem. Doktorun önce bir serum verip (sanırım sakinlestirici) sonra benimle konuşması. İlacın etkisi geçince yine aynı şeyleri yaşamam ve çığlıklarıma hastane polisinin gelip doktoru çağırması ve sorması doktorun "Abi şizofreni olsa bile tedavisi mümkün ama bu daha zor bir vaka" demesi. Sonrasında kırmızı receteli ilaçlar, psikiyatri vs. Biraz daha durulmamla devam etti.
Henüz atlatamadım. İlacları alınca bir süre sesler kulağımda yok. Normal insanlar gibi düşünebiliyorum, unutuyorum vs. Ama bu durum evime, aileme çok kötü yansıdı. Örneğin eskiden çok titizken şu an bazen hiç iş yapmıyorum her an harfiyat dolacak gibi. Çok çabalıyorum mesela mutfağa gidiyorum bulaşıklar yıkanacak ama bir bahane ile yalan bile söyleyerek geri çıkıyorum (acizliğime kılıf uyduruyorum)
Küçük oğlum çok yaramaz ve normalinde sınırlı serbestlik veren bir anneyken. Şu an zıplama, dur, hayır, yapma... Ama çocuk neden bunu yapmasın? Anlatamıyorum çoğunlukla. Oyunla anlatıyorum ama bir süre sonra o da sona eriyor. Eskisi kadar eğitemiyorum. Yaramazlık yapınca sadece aşagıya ses olmasın diye uyarmaya, anlatmaya çalışıyorum. O, uyuyuncada "Neden sesim yükseldi? Neden kızdım?(eskiden sesin yukselmezdi) Ya şu an ölse? Diyerek çocuğa hakim olamıyorum. Hani mustakilde olsak direkt salacağım, evi yaksa dur demem sanırım.
Bazen kendi kendimle konuşuyorum farkında olmadan. Sanki bedenimde iki kişi var. Birisi sürekli beni suçluyor, sen işe yaramazsın, artık hiç bir şeye gücün yetmiyor, çocuğuna bile koşamadın, evi bile idare edemiyorsun, maddi manevi yeniden başlaman gerekirken sen yerine çakılıyorsun, her seyi yarım bıraktın işini bile... Sonra sesli bir şekilde gücüm yetmiyor, çocukları bırakıp tekrar çalışamam, ölecekler. Tamam dışarda çalışamıyorum ama evden kendi işimi kuracağım dünyanın sonu değil ya. En azından çocuklarım benden BAŞKA BİR BİNADA kalmaz aynı binada oluruz. Bırak artık beni, sus artık diyorum.
Bazen karşımda eşim varken oluyor. Konuşurken gözümü kapatıyorum, eşimi unutuyorum. Gözlerimi açınca eşimin karşımda üzgün bir ifadeyle bana baktığını görüyorum.
Bana "Bak calışmadığım zamanlarda sana ev işinde yardımcı olayım ama benden mükemmeli bekleme ben temizlikten anlamam. Yapmaya kalkıyorum benden, senin gibi detaylı bir temizlik bekleme (eski halim) söyleniyorsun ben de sinirleniyorum. Eski standartımızda olamayız madden ama bak ben çalışıyorum. Sen de evden destek olacaksan bunada tamam. İşe dön diyemem ama lütfen çalışıp kafa dağıtacaksan hangi sektörde bunu yapacağını belirle. Deneyimin yok ve bunun stresinide yaşıyorsun. Sana yol gösterecek, e ticaretle uğraşan kişilerden fikir al, konuş en azından kendine bir yol çizersin. Bu şekilde ev umrumda değil ama çocukla iyi bir ebeveyn olamayacaksın. Artı olarak çok agresiflestin. Eski seni tanımasam idare etmem ama o güçlü, başarılı, hırslı, benim yerimi bile dolduran kadın elbet yeniden doğacak. Geçici bir sürec diye umuyorum diyor. Sanırım iyi bir eşte değilim artık. Bazen normalim ama çoğunlukla bir tuhafım. %25 eski halim %75 anormal halimdeyim.
Uzun oldu biraz ama gerçekten sizlerin fikir, öneri, yol göstermelerine ihtiyacım var.
Gecicek *Çok geçmiş olsun bende Maraş merkezde yakalandım ve hemen hemen aynı yollardan geçtim hala o citirtilar çığlıklar kulağımda ,ölüm korkusu hat safada ,illaki psikiyatrinin psikoloğun yardımı oluyor ama güzel dostum bunu kendimiz de birsekilde desteklemeliyiz.. ev işlerine değilde kendine vakit ayırmayı dene madem saldın bir sure daha sal kendini dinle çok kotu bir geceydi bunu kabul et ve bazen elimizden hiçbirseyin gelemeyeceğini benimse..çok bol bol hava al her güne yürüyüş planın olsun bazen aç müziği o anı hisset içinde bu kabul etmeni kolaylaştırır ,beynimiz yaşadıklarımızı yok saymaya çalıştığımız için bu bunalımı yaşıyoruz hayır o geceyi yaşadık.. ordaydik.. ve yardımı olurmu bilmiyorum ama yakınlarımızın ölmus olması gerçeğini herkesin eceli aynı güne yazılmış Rabbim bir sebep verdi aldı onları diyip sakince kabulleniyor obur dünyanın gerçek olmuş olmasını kabul ediyorum inaniyiyorum ve diliyorum..bunu kendine hatırlat.. zamanla gecmicek güven bana..
Yaşadığın şeyler zor.psikolojik olarak bunları yaşaman çok normal.ama şizofreniden de zor demesi tuhafima gitti.su yazıyı yazarken bile kendinizi ifade ediş şekliniz,imla noktalama yazım bunlara dikkat etmeniz çok hoş.belli ki disiplinli birisiniz.iyi bir eş de değilim derken kendinize lütfen haksızlık yapmayın.her insanın travmalarla baş etmesi aynı olamaz.sanirim yaşadığınız buhrandan ötürü çocuklarınıza ve eşinize karşı vicdan yapıyorsunuz.bir de sizi o yıkıyor.bu vicdan bile sizin ne kadar iyi bir eş iyi bir anne olduğunuzu gösteriyor.gececek bu günler elbet ama kendinize çok haksizlik etmeyin olur muMerhabalar, 6 şubat depremine Hatay merkezde yakaladım. Canımız mucize eseri sağ ve her seyimizi, yakınlarımızı kaybettik... Yaşıyor muyum? Tartışılır.
Eskiden her şeye yeten, çocuklarını yalnız büyüten (baba meslek gereği çoğunlukla yok) hani şu "Güçlü kadın" dediklerindendim. Ama şu an işe yaramazın teki, çöp gibiyim.
Deprem gecesi yine yatmadan evi toparlamış, yarım kalan işlerimi tamamlamış, çocuklarımı uyutmuştum. Bir de 6 ay öncesi... her eşyamı keyfime göre almıştım yani hayat istediğim ölçüde ilerliyordu... ve o anı yaşadık. Tek bildiğim uğultu, duvar sesleri, çocuklara özellikle küçük olana koşmam, (koşamamam) birden yıkılan duvarlar ve bir boşluktan çıkabilmemiz. Kurtulduk!!
1 ay kadar olayı idrak edemedim. Şokta gibiydim ve bir ay sonrası uykusuzluk, sesten korkma, çocuklarım ölecek hissi ve gün içerisinde ara ara duyduğum uğultu ve catırtı. Sonrasında panik atağın en şiddetli belirtilerini yaşamam, hastaneye kaldırılmam ve şuurumu kaybetmişcesine o sesleri duyup, hastanedeki onca insanın içerisinde "Yaaa bu sesleri duymuyor musunuz?" Diye bağırmam. Psikiyatri doktorunun gelmesi ve ona bile "Neden sakin duruyorsun? Bu sesleri nasıl duymuyorsun?" Demem. Doktorun önce bir serum verip (sanırım sakinlestirici) sonra benimle konuşması. İlacın etkisi geçince yine aynı şeyleri yaşamam ve çığlıklarıma hastane polisinin gelip doktoru çağırması ve sorması doktorun "Abi şizofreni olsa bile tedavisi mümkün ama bu daha zor bir vaka" demesi. Sonrasında kırmızı receteli ilaçlar, psikiyatri vs. Biraz daha durulmamla devam etti.
Henüz atlatamadım. İlacları alınca bir süre sesler kulağımda yok. Normal insanlar gibi düşünebiliyorum, unutuyorum vs. Ama bu durum evime, aileme çok kötü yansıdı. Örneğin eskiden çok titizken şu an bazen hiç iş yapmıyorum her an harfiyat dolacak gibi. Çok çabalıyorum mesela mutfağa gidiyorum bulaşıklar yıkanacak ama bir bahane ile yalan bile söyleyerek geri çıkıyorum (acizliğime kılıf uyduruyorum)
Küçük oğlum çok yaramaz ve normalinde sınırlı serbestlik veren bir anneyken. Şu an zıplama, dur, hayır, yapma... Ama çocuk neden bunu yapmasın? Anlatamıyorum çoğunlukla. Oyunla anlatıyorum ama bir süre sonra o da sona eriyor. Eskisi kadar eğitemiyorum. Yaramazlık yapınca sadece aşagıya ses olmasın diye uyarmaya, anlatmaya çalışıyorum. O, uyuyuncada "Neden sesim yükseldi? Neden kızdım?(eskiden sesin yukselmezdi) Ya şu an ölse? Diyerek çocuğa hakim olamıyorum. Hani mustakilde olsak direkt salacağım, evi yaksa dur demem sanırım.
Bazen kendi kendimle konuşuyorum farkında olmadan. Sanki bedenimde iki kişi var. Birisi sürekli beni suçluyor, sen işe yaramazsın, artık hiç bir şeye gücün yetmiyor, çocuğuna bile koşamadın, evi bile idare edemiyorsun, maddi manevi yeniden başlaman gerekirken sen yerine çakılıyorsun, her seyi yarım bıraktın işini bile... Sonra sesli bir şekilde gücüm yetmiyor, çocukları bırakıp tekrar çalışamam, ölecekler. Tamam dışarda çalışamıyorum ama evden kendi işimi kuracağım dünyanın sonu değil ya. En azından çocuklarım benden BAŞKA BİR BİNADA kalmaz aynı binada oluruz. Bırak artık beni, sus artık diyorum.
Bazen karşımda eşim varken oluyor. Konuşurken gözümü kapatıyorum, eşimi unutuyorum. Gözlerimi açınca eşimin karşımda üzgün bir ifadeyle bana baktığını görüyorum.
Bana "Bak calışmadığım zamanlarda sana ev işinde yardımcı olayım ama benden mükemmeli bekleme ben temizlikten anlamam. Yapmaya kalkıyorum benden, senin gibi detaylı bir temizlik bekleme (eski halim) söyleniyorsun ben de sinirleniyorum. Eski standartımızda olamayız madden ama bak ben çalışıyorum. Sen de evden destek olacaksan bunada tamam. İşe dön diyemem ama lütfen çalışıp kafa dağıtacaksan hangi sektörde bunu yapacağını belirle. Deneyimin yok ve bunun stresinide yaşıyorsun. Sana yol gösterecek, e ticaretle uğraşan kişilerden fikir al, konuş en azından kendine bir yol çizersin. Bu şekilde ev umrumda değil ama çocukla iyi bir ebeveyn olamayacaksın. Artı olarak çok agresiflestin. Eski seni tanımasam idare etmem ama o güçlü, başarılı, hırslı, benim yerimi bile dolduran kadın elbet yeniden doğacak. Geçici bir sürec diye umuyorum diyor. Sanırım iyi bir eşte değilim artık. Bazen normalim ama çoğunlukla bir tuhafım. %25 eski halim %75 anormal halimdeyim.
Uzun oldu biraz ama gerçekten sizlerin fikir, öneri, yol göstermelerine ihtiyacım var.
Yaşanılan olan tüm Türkiye'yi etkilemişken senin birebir yaşaman ve sonrasında girdiğin haller gayet normal.Biz 1 hafta nöbetleşe salonda hayat üçgeni oluşturacak şekilde uyuduk.Deprem bölgesine yakın bile değildik...3.gun bir bahaneyle bağıra bağıra ağladım.Simdi senin tökezlemen,adapte olamaman,kafanda kurmalarin çok çok normal.Destek almaya devam et.Rabbim isteseydi o depremde binler vefat eden gibi sizin de canınızı alırdı.Ama vakit tamam değil daha yapılacak işler var.Zamanla her şey düzelecek kendini zorlama.Sen inan çok güçlüsün o depremi yaşayıp hala bu kadar aklı başında yazman bile buna kanıt.Ben İzmir depreminde 2 evladımı altıma aldım ama 3.bebegim beşikte kaldı.O çaresizliği bilirim aylarca kendime gelemedim.Rabbim yüreğine ferahlık versin.Merhabalar, 6 şubat depremine Hatay merkezde yakaladım. Canımız mucize eseri sağ ve her seyimizi, yakınlarımızı kaybettik... Yaşıyor muyum? Tartışılır.
Eskiden her şeye yeten, çocuklarını yalnız büyüten (baba meslek gereği çoğunlukla yok) hani şu "Güçlü kadın" dediklerindendim. Ama şu an işe yaramazın teki, çöp gibiyim.
Deprem gecesi yine yatmadan evi toparlamış, yarım kalan işlerimi tamamlamış, çocuklarımı uyutmuştum. Bir de 6 ay öncesi... her eşyamı keyfime göre almıştım yani hayat istediğim ölçüde ilerliyordu... ve o anı yaşadık. Tek bildiğim uğultu, duvar sesleri, çocuklara özellikle küçük olana koşmam, (koşamamam) birden yıkılan duvarlar ve bir boşluktan çıkabilmemiz. Kurtulduk!!
1 ay kadar olayı idrak edemedim. Şokta gibiydim ve bir ay sonrası uykusuzluk, sesten korkma, çocuklarım ölecek hissi ve gün içerisinde ara ara duyduğum uğultu ve catırtı. Sonrasında panik atağın en şiddetli belirtilerini yaşamam, hastaneye kaldırılmam ve şuurumu kaybetmişcesine o sesleri duyup, hastanedeki onca insanın içerisinde "Yaaa bu sesleri duymuyor musunuz?" Diye bağırmam. Psikiyatri doktorunun gelmesi ve ona bile "Neden sakin duruyorsun? Bu sesleri nasıl duymuyorsun?" Demem. Doktorun önce bir serum verip (sanırım sakinlestirici) sonra benimle konuşması. İlacın etkisi geçince yine aynı şeyleri yaşamam ve çığlıklarıma hastane polisinin gelip doktoru çağırması ve sorması doktorun "Abi şizofreni olsa bile tedavisi mümkün ama bu daha zor bir vaka" demesi. Sonrasında kırmızı receteli ilaçlar, psikiyatri vs. Biraz daha durulmamla devam etti.
Henüz atlatamadım. İlacları alınca bir süre sesler kulağımda yok. Normal insanlar gibi düşünebiliyorum, unutuyorum vs. Ama bu durum evime, aileme çok kötü yansıdı. Örneğin eskiden çok titizken şu an bazen hiç iş yapmıyorum her an harfiyat dolacak gibi. Çok çabalıyorum mesela mutfağa gidiyorum bulaşıklar yıkanacak ama bir bahane ile yalan bile söyleyerek geri çıkıyorum (acizliğime kılıf uyduruyorum)
Küçük oğlum çok yaramaz ve normalinde sınırlı serbestlik veren bir anneyken. Şu an zıplama, dur, hayır, yapma... Ama çocuk neden bunu yapmasın? Anlatamıyorum çoğunlukla. Oyunla anlatıyorum ama bir süre sonra o da sona eriyor. Eskisi kadar eğitemiyorum. Yaramazlık yapınca sadece aşagıya ses olmasın diye uyarmaya, anlatmaya çalışıyorum. O, uyuyuncada "Neden sesim yükseldi? Neden kızdım?(eskiden sesin yukselmezdi) Ya şu an ölse? Diyerek çocuğa hakim olamıyorum. Hani mustakilde olsak direkt salacağım, evi yaksa dur demem sanırım.
Bazen kendi kendimle konuşuyorum farkında olmadan. Sanki bedenimde iki kişi var. Birisi sürekli beni suçluyor, sen işe yaramazsın, artık hiç bir şeye gücün yetmiyor, çocuğuna bile koşamadın, evi bile idare edemiyorsun, maddi manevi yeniden başlaman gerekirken sen yerine çakılıyorsun, her seyi yarım bıraktın işini bile... Sonra sesli bir şekilde gücüm yetmiyor, çocukları bırakıp tekrar çalışamam, ölecekler. Tamam dışarda çalışamıyorum ama evden kendi işimi kuracağım dünyanın sonu değil ya. En azından çocuklarım benden BAŞKA BİR BİNADA kalmaz aynı binada oluruz. Bırak artık beni, sus artık diyorum.
Bazen karşımda eşim varken oluyor. Konuşurken gözümü kapatıyorum, eşimi unutuyorum. Gözlerimi açınca eşimin karşımda üzgün bir ifadeyle bana baktığını görüyorum.
Bana "Bak calışmadığım zamanlarda sana ev işinde yardımcı olayım ama benden mükemmeli bekleme ben temizlikten anlamam. Yapmaya kalkıyorum benden, senin gibi detaylı bir temizlik bekleme (eski halim) söyleniyorsun ben de sinirleniyorum. Eski standartımızda olamayız madden ama bak ben çalışıyorum. Sen de evden destek olacaksan bunada tamam. İşe dön diyemem ama lütfen çalışıp kafa dağıtacaksan hangi sektörde bunu yapacağını belirle. Deneyimin yok ve bunun stresinide yaşıyorsun. Sana yol gösterecek, e ticaretle uğraşan kişilerden fikir al, konuş en azından kendine bir yol çizersin. Bu şekilde ev umrumda değil ama çocukla iyi bir ebeveyn olamayacaksın. Artı olarak çok agresiflestin. Eski seni tanımasam idare etmem ama o güçlü, başarılı, hırslı, benim yerimi bile dolduran kadın elbet yeniden doğacak. Geçici bir sürec diye umuyorum diyor. Sanırım iyi bir eşte değilim artık. Bazen normalim ama çoğunlukla bir tuhafım. %25 eski halim %75 anormal halimdeyim.
Uzun oldu biraz ama gerçekten sizlerin fikir, öneri, yol göstermelerine ihtiyacım var.
Ben de lohusalık depresyonundaydım depremde , zaten sürekli çocuğumun öleceğini düşünüyordum üstüne kendimi ekledim biri binle çarptım , arabada kaldığımız gece arabanın bile yer yarılıp içine gireceğini sanıyordum. Dünyanın artık sana güvenli gelmemesi korkunç bir deneyim. Eski zamanlarımı hatırlayamıyordum. bir süre rezil durumdaydım ama kimseye de diyemiyorsun tam olarak. Sonra kendime şöyle telkin vermeye başladım : ne yapabilirsin ki ? Neyi değiştirmeye kudretin var ? Şimdi deprem değil tepene yıldırım düşse ? Kalp krizi geçirsen aniden ? Kötü bir telefon alsan ? Değiştiremezsin.Hepiniz öleceksiniz yaşamak zorundasınız ölene değin. O zaman tadını çıkar. Hep içimden bunu söylemeye başladım. Yani kabulleniş. Erken uyuyun erken uyanın. Gece bişey olursa demeyin, olsa ne olur ? Artık kötü şeyler görecek kadar büyüdüğümü farketmek canımı çok yakıyor. Ama umarım bu yöntem sana da şifa olur.Merhabalar, 6 şubat depremine Hatay merkezde yakaladım. Canımız mucize eseri sağ ve her seyimizi, yakınlarımızı kaybettik... Yaşıyor muyum? Tartışılır.
Eskiden her şeye yeten, çocuklarını yalnız büyüten (baba meslek gereği çoğunlukla yok) hani şu "Güçlü kadın" dediklerindendim. Ama şu an işe yaramazın teki, çöp gibiyim.
Deprem gecesi yine yatmadan evi toparlamış, yarım kalan işlerimi tamamlamış, çocuklarımı uyutmuştum. Bir de 6 ay öncesi... her eşyamı keyfime göre almıştım yani hayat istediğim ölçüde ilerliyordu... ve o anı yaşadık. Tek bildiğim uğultu, duvar sesleri, çocuklara özellikle küçük olana koşmam, (koşamamam) birden yıkılan duvarlar ve bir boşluktan çıkabilmemiz. Kurtulduk!!
1 ay kadar olayı idrak edemedim. Şokta gibiydim ve bir ay sonrası uykusuzluk, sesten korkma, çocuklarım ölecek hissi ve gün içerisinde ara ara duyduğum uğultu ve catırtı. Sonrasında panik atağın en şiddetli belirtilerini yaşamam, hastaneye kaldırılmam ve şuurumu kaybetmişcesine o sesleri duyup, hastanedeki onca insanın içerisinde "Yaaa bu sesleri duymuyor musunuz?" Diye bağırmam. Psikiyatri doktorunun gelmesi ve ona bile "Neden sakin duruyorsun? Bu sesleri nasıl duymuyorsun?" Demem. Doktorun önce bir serum verip (sanırım sakinlestirici) sonra benimle konuşması. İlacın etkisi geçince yine aynı şeyleri yaşamam ve çığlıklarıma hastane polisinin gelip doktoru çağırması ve sorması doktorun "Abi şizofreni olsa bile tedavisi mümkün ama bu daha zor bir vaka" demesi. Sonrasında kırmızı receteli ilaçlar, psikiyatri vs. Biraz daha durulmamla devam etti.
Henüz atlatamadım. İlacları alınca bir süre sesler kulağımda yok. Normal insanlar gibi düşünebiliyorum, unutuyorum vs. Ama bu durum evime, aileme çok kötü yansıdı. Örneğin eskiden çok titizken şu an bazen hiç iş yapmıyorum her an harfiyat dolacak gibi. Çok çabalıyorum mesela mutfağa gidiyorum bulaşıklar yıkanacak ama bir bahane ile yalan bile söyleyerek geri çıkıyorum (acizliğime kılıf uyduruyorum)
Küçük oğlum çok yaramaz ve normalinde sınırlı serbestlik veren bir anneyken. Şu an zıplama, dur, hayır, yapma... Ama çocuk neden bunu yapmasın? Anlatamıyorum çoğunlukla. Oyunla anlatıyorum ama bir süre sonra o da sona eriyor. Eskisi kadar eğitemiyorum. Yaramazlık yapınca sadece aşagıya ses olmasın diye uyarmaya, anlatmaya çalışıyorum. O, uyuyuncada "Neden sesim yükseldi? Neden kızdım?(eskiden sesin yukselmezdi) Ya şu an ölse? Diyerek çocuğa hakim olamıyorum. Hani mustakilde olsak direkt salacağım, evi yaksa dur demem sanırım.
Bazen kendi kendimle konuşuyorum farkında olmadan. Sanki bedenimde iki kişi var. Birisi sürekli beni suçluyor, sen işe yaramazsın, artık hiç bir şeye gücün yetmiyor, çocuğuna bile koşamadın, evi bile idare edemiyorsun, maddi manevi yeniden başlaman gerekirken sen yerine çakılıyorsun, her seyi yarım bıraktın işini bile... Sonra sesli bir şekilde gücüm yetmiyor, çocukları bırakıp tekrar çalışamam, ölecekler. Tamam dışarda çalışamıyorum ama evden kendi işimi kuracağım dünyanın sonu değil ya. En azından çocuklarım benden BAŞKA BİR BİNADA kalmaz aynı binada oluruz. Bırak artık beni, sus artık diyorum.
Bazen karşımda eşim varken oluyor. Konuşurken gözümü kapatıyorum, eşimi unutuyorum. Gözlerimi açınca eşimin karşımda üzgün bir ifadeyle bana baktığını görüyorum.
Bana "Bak calışmadığım zamanlarda sana ev işinde yardımcı olayım ama benden mükemmeli bekleme ben temizlikten anlamam. Yapmaya kalkıyorum benden, senin gibi detaylı bir temizlik bekleme (eski halim) söyleniyorsun ben de sinirleniyorum. Eski standartımızda olamayız madden ama bak ben çalışıyorum. Sen de evden destek olacaksan bunada tamam. İşe dön diyemem ama lütfen çalışıp kafa dağıtacaksan hangi sektörde bunu yapacağını belirle. Deneyimin yok ve bunun stresinide yaşıyorsun. Sana yol gösterecek, e ticaretle uğraşan kişilerden fikir al, konuş en azından kendine bir yol çizersin. Bu şekilde ev umrumda değil ama çocukla iyi bir ebeveyn olamayacaksın. Artı olarak çok agresiflestin. Eski seni tanımasam idare etmem ama o güçlü, başarılı, hırslı, benim yerimi bile dolduran kadın elbet yeniden doğacak. Geçici bir sürec diye umuyorum diyor. Sanırım iyi bir eşte değilim artık. Bazen normalim ama çoğunlukla bir tuhafım. %25 eski halim %75 anormal halimdeyim.
Uzun oldu biraz ama gerçekten sizlerin fikir, öneri, yol göstermelerine ihtiyacım var.