Ailemin yeni sorunu eşimin totosunda kurt olduğunu düşünmeleri.


Geçen önemli bir şey anlatıyorum adam birden kalktı koltuktan. "seni parçalarım" deyince anlattıklarımı saydı tek tek. Dinliyorum aslında diyor. O zaman doğru uzuvla dinle diye çemkirdim. Regl mi olacaksın sen diyor. Bak yine sinirlendim.
 
Hehe o dizi çıkmış pijama + lohusa topuzu bende de var yaw o topuzu yapmayayim diye belindeki saçımı omzuna kadar kirptirdjm yine pincik pincik topluyorum
Peki konussaniz neden sikiliyosun yada kaçmaya cakistugin ne diye konuşur mu ? Mesela benim eşim off tamam neyse der o kerpeten ağzını kapatır
Yada terapist vs ye yönlendirmeye çalışsaniz gider mi çocuğunuzu öne sürerek yani bak seni örnek alacak o da mı sıkılsin herşeyden ,dikkatini veremesin vs diye
 

aile açısından pek çok insandan şanslı olduğumu düşünüyorum.
babam kıymetlimdir.

evet çocukluğumu, ergenliğimi ve bir kısım 20 ki yaşlarımı zehir eden bir annem vardı.
ama annem sizin komşunuz olsa bayılırsınız mesela. :)
57 yaşında şimdi, ta 30 yıl önceki komşusu ile görüşür.
hayatı boyunca çalışmadı ama hep bir meşgalesi vardı.
dernekler, vakıflar, sosyal çevresi hep genişti.
otoriter, esprili, girdiği ortamda akılda kalan biri.
okulda herkes bana ne kadar şanslı olduğumu söylerdi mesela :)

yıllar yıllar sonra benimle olan probleminin, ben doğduğumda babaannemlerle yaşıyor olmasına, çok kötü bir ortamda lohusalık geçirmek zorunda kalmasına falan bagladım

artık umrumda degil çünkü olmuyor.
bizden anne-kız olmadı.
inşallah kızımla benden olur :)
 

Bizim nesil arafta sıkışmış bir nesil. Bir önceki neslin baskısı altında ezilmiş ve travmaları atlatmaya çabalarken, kendi evlatlarımız bizim gibi olmasınlar diye çırpınıyor ve kendimizi tüketiyoruz. Ne önceki neslin dayatmaları ve öğetilerinden arınabiliyoruz ne yeni nesile adapte olabiliyoruz.

Huzuru ararken ölüp gideceğiz ona yanıyorum.
 

Ben hala salağım. Yapıcı değilim ama nedense annemin ve babamın bana kırılması dehşet verici bir durum gibi geliyor hala. Ne münasebet anne baba kırılır mı hiç. Cehennemde yanarım sonra.

Evet bir mesafe koydum ama görünüşte sadece. Hala kafama takıyorum kırılmasınlar diye. Belki de içten içe onların istediği gibi bir evlat olmadığım için günah çıkarıyorum. Telafi etmeye çalışıyorum suçluymuşum gibi. Belki de beni olduğum gibi kabul edip sevmedikleri için bari sessiz ve alttan alan evlat olayım diyorum. Bilmiyorum ki sebebini.

Benim anne babam hayatımda gördüğüm en Memnuniyetsiz insanlar. Her boku eleştiriler. Herkes hatalıdır. Ancak eleştiri kabul etmezler. Aman yine gireceğiz çocukluk travmalarına.

Ama ben gerçekten özendim sana. O eşikten atlamana da sevindim. Darısı başıma.
 
Çocuklar kıymetsizken çocuk olduk, anneler kıymetsizken anne((((
 
konuyu okurken konu sahibi kim diye bakmadan okudum.sonuna gelince bu ne ya konuyu komik anlatmis hadi idrak yapsa neysede bunda durmamis dedim.sonra bi baktim ki konu sahibi sen missin

Ahahsj oruçlu ve tok idrak arasında da fark var tabi. Açken ve sigarasız iken beynimin bir kısmını kullanabiliyorum. Kendime kadar konuşup yazabiliyor iken can havliyle konu açmışım daha ne :)
 
Regl mi olacaksın mı bi bunu öğrenmişler yeminle depiği vurucan ağzına ağzına
 
Sorun şu ki eşimin rahstsız olmadığı ortam yok :) asosyal ve kontrolsüz. Evet birebir kimseye zararı yok ancak bu davranışları ve bir yere yetişecekmiş gibi davranması da çok normal karşılanmıyor.
O zaman ciddi psikolojik sorunlari var.. aslinda umursamaz, insanlarin sozlerinden etkilenmez diyorsunz ama bunlari takinti yapiyor olabilir , ortamdan kacma egiliminde olmasi bu sebeptendir. Asosyal kisilik surekli insanlarin gozu uzerindeymis gibi hissedersin her hareketini sorgularsin. Aslinda kendi kendine ceza vermek gibi bir sey.. Kulturlu ve bilgiye acik birisi diyorsunuz david burns gibi psikiyatristlerin kitaplarini okumaz mi.. belki o kitaplar yardimci olur
 

Her durumda böyle maalesef. Misafire has bir durum değil. Değişmez biliyorum...

Eşim eskiye kıyasla oğluyla daha ilgili. Dışarı çıkarıyor zaman geçiriyor. Bunda, açtığım konularda verilen "bırak kontrolü" önerisini uygulamamın da etkisi var tabi. En azından bunu başardım.

Ikimiz arasında bir değişiklik yok. Sakiniz kavga yok ama hala mesafe var.
 

Estağfurullah neden kırılayım, aksine değer veriyorum yorumlarına. Hep yorum yapın ayna olun bana :)

Peki nasıl olacak bu iyileşme hali? Psikolog diyeceksiniz ama şu an tüm bütçeyi oğluma ayırdık öncelik o. Sağolsun ücretsiz danışmanlık hatları da aylardır randevu vermiyor. Bir mucize olsa ve sabah kalktığımda iyileşsem mesela. Keşke :)
 
Kaç yaşında adam, bırakın rahat olsun. Çocuk mu uyanıp duruyorsunuz , çocuk mu babanız uyanıp duruyor.

Valla herkesin içinde bana o şekilde bağrılsa çok kırılır cevabını da verirdim, helal olsun eşinize saygısını göstermiş.

Hava almak istiyorsa hava alsın, gitsin gelsin ne var bunda ?

Eşiniz boşver diye söyleyip konuyu kapatıyorsa sizde ailenize konuyu kapattırin.

Çocuk gibi davranmıyor, içinden hava almak geliyor alıyor hepsi bu diye söyleyip kapatın konuyu.
 
Önce sorunun kendinde olabileceğini kabul etmen lazım.
Bu konunun üzerinde biraz düşün lütfen.
İç dünyana bir ayna tut,kendinle konuş,
kalbin,iç sesin sana ne söyleyecek?
Sonra çözüm için ne yapabileceğimize bakalım.
Biliyorum ki sen,bile,isteye,bilinçli bir şekilde
'evliliğimde yaşadığım sıkıntıların temelinde bana ait sorunlar olabilir' şeklindeki bir düşünceyi kabul etmediğin yani o kıvama gelmediğin sürece çözüm noktasında ilerlemek mümkün değil.
 
Süper bir yöntem buldum ; eşlerimizi toplayıp ikiye bölelim, böylece iki normal insan elde edelim Benimki ekstra tembel, ölümcül seviyede. Cumartesi 5 saat sırtüstü yattı koltukta, aynı pozisyonda. Çişinde mi gelmiyor diyorum, bazen geliyor, erteleyebildiğim kadar erteliyorum diyor. Susuyor, istiyor getirmiyorum, kalkmamak için içmeden duruyor öyle. Seninkinin zıttı varsa net bu herif. Bende bundan bezdim. Sizden acık hareket alalım, tembellik verelim, komple huzur bulalım bacım
 

Esasında zaman zaman kendime ayna tutuyor ve vicdan azabı çekiyorum. Sadece eşimle alakalı değil, diğer sosyal ilişkilerim için de geçerli bu durum.

Ama sonra bir şey oluyor. Diyelim ben kendimi sorguluyor ve hatalı olduğumu kabullenip, başka türlü davranmaya karar veriyorum. Sonra karşımdaki kişiden gelen ilk olumsuz cümle ve tepki ile tekrar kalkanları kuşanıyorum ve "hak etmiyor kimse bunu" şeklinde aptalca bir düşünceye sahip oluyorum. Sanki iyiliği lutfetmişim gibi. Ortada anormal olan bir davranış ve düşünce var. Normal olmadığının farkındayım ama kemikleşmiş. Minicik bir ışığın içeri girmesine izin veriyorum ve ilk olumsuzlukta kapatıyorum perdeleri.

Mesela eşim bu durumu şöyle yorumluyor. "bakalım kaç gün böyle kalacaksın. İki gün sonra bir şeye takarsın yine. Laf sokarsın". Sürekli olarak normalleşmeyi beceremiyorum. Orada bir sıkıntı var.
 

Iyi de ben de rahatsız oluyorum sürekli dışarı çıkmasından. Hani sadece ailemin düşüncesi olsa dediğiniz gibi kapatırım konuyu. Acaba adam ne zaman sıkılıp kaçacak diye tetikteyim sürekli.
 
Eşinizde DHB var sanırım ( Dikkat bozukluğu) Ben de eşiniz gibiyim. Çok yorgun olsam bile ayakta gezerim, dikkat sürem kısadır ve bir şeyi koyduğum yeri asla hatırlamam. Yön duygum yoktur, bir gittiğim yeri tekrar bulamam. Eşim de bu huylarımdan nefret ediyordu ama alıştı.Sizin de yapacağınız bi şey yok.Babanızın tavrı daha saçma geldi bana. Kaç yaşına gelmiş olgun davranamayan babanız bir de eşinize kabahat bulmuş. Eşiniz babanızı olduğu gibi kabul edebiliyor da babanız niye eşinizi olduğu gibi kabul edemiyor? Çifte standart var bence.
 

Benim eşim de birçok konuda tembel. Puding yediği kaşığı kaloriferin üstüne koyar, puding damlaları kurur orada. Kalkıp götürmez mutfağa. Diyorum ya onun heyecanı kendine. Çevreye pek etkisi yok.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…