• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Ailemin yeni sorunu eşimin totosunda kurt olduğunu düşünmeleri.

Sakin olunuz :) eşimle kavga etme derdinde değilim. Sivri dilli olduğum için es vermek adına konu açtım zaten. Objektif olayım, benim rahatsız olduğum konuyu annemle konuştuktan sonra eşime açmayayım bir soluklanayım diye.

Babama hiçbir cümlede hak vermedim. Ailemle ilgili çok konuşmak ve detaya girmek istemediğim için üzerinde durmadım. Çünkü kötü oluyorum. 32 yaşından sonra tekrar çocukluk ve ergenlik öfkeme kavuşmak istemiyorum. Unutmaya çalışıyorum. Babama hak verdiğim için değil babamla ilgili konuşmak istemediğim için eşimle ilgili kısmı danıştım.
Sivri dillisiniz cidden ama daha cok alaycı bı tarzınız var. Her cumlenıze bir süslü püslü abartılı cumlelerle ekleme yapmayı adet edınmıssınız.
 
Akşam yemeğine misafir gelmesi taş çatlasa 3 saat sürer, bu sere içinde evine misafir olduğum kişinin bir kac kez hava almaya çıkması beni aşırı huzursuz eder rahat hissedemem yani rahatsızlık verdigimi bile düşünür bir daha da misafir olmak istemem açıkçası . Eşiniz en azından babanız geldiğinde 2 saat dışarı çıkmamayı öğrensin . Babanızı haklı buldum o konuda ama iftar sofrasında eşinize bağırmasının hiç bir haklılık payı yok .

Benim de beklentim bu aslında. Eşime söyleyince bana hak veriyor haklısın diyor ama bir şey değişmiyor.
 
Bence eşinizin üstüne gitmeyin. Genel olarak ilişkinizde sıkıntı yoksa kabullenin. Üstün zekalı gibi geldi bana. Herkes gibi değil. Demek ki herkes gibi olamıyor. Rahat ettiği gibi olsun, tek koşul sizi üzmesin. Siz de alışmışsınız zaten. Bence hiç üzmeyin eşinizi.

Genel olarak ilişkimizde sıkıntı var :) lakin tek taraflı değil hatalar. Alışamadım aslında tepki vermiyorum sadece.
 
Hiperaktiviteye benziyor, en azindan cocuklarda boyle. Yetiskinlige kadar tani konmamasi da ilginc. Okul ve askerlik hayati tahminimce zor gecmistir. Esinizin durumu torpulenebilir ama babanizinki baki kalir. Hic mi dusunmez kizimi nasil bir duruma dusuruyorum diye babaniz. Esiniz terbiyeli adammis.

Okul hayatı facia :) askerden kaçmış iki kez. Uzamış askerliği. Ailesi pek ilgili değil, dolayısıyla teşhis koyulmamış. Zekadan hep bunlar deyip çekilmişler kenara.
 
Eşimde tam olarak böyle değil o yüzden hiperaktif olduğunu düşünmüyorum. Daha çok dikkatini vermekte sıkıntı yaşıyor. Uzun süre aynı ortam ve konuda kalamıyor. Darlanınca hemen dışarı kaçıyor.
Aynı dertten muzdarip olarak söylüyorum aynı şeyleri annemle bizde konuştuk.Ben kocamdaki sorunu buldum.Kurt falan değil hemde kesin ve net.Birşeyler işine gelmiyor,kendi içlerinde birseyden kaçıyorlar gibi.
 
Korkunun ecele faydası yok İdrakcim.
İstediğin kadar sorularınla adamı darla,
kontrol ettiğini zannet,olacakla öleceğe engel olamazsın,yapacağı varsa yapar.
Sen sürekli adama 'sana güvenmiyorum' mesajı verirsen bir müddet sonra kendini gerçekleştiren kehanet durumu oluşur.
Eşini olduğu gibi kabullenmediğin sürece bu evlilikte huzur bulman zor.
Oğlunu olduğu gibi kabullendin,
evladına gösterdiğin toleransın birazını da eşinin hakettiğini düşünüyorum.

Huzur bulamıyorum zaten. Ne ona huzur veriyorum ne kendim huzurluyum. Ajan gibi sorgulama halindeyim sürekli. O da kaçıyor. Böyle saçma sapan bir evlilik.

O da aynı şeyi söylüyor. Yapacak olan adamı takip ederek hesap sorarak engelleyemezsin. Oynayacak olsam illa çıkar ortaya milyarder değilim patlar bir yerde sal artık beni diyor. Ama nasıl bir kontrol manyaklığı ise diken üstünde olursam engel olurum sanıyorum.

Bazen hayran kalıyorum kültürüne, bilgiyi hafızasında tutma şekline. Sen seçtin idrak diyorum. Normal ve sıradan olanlar itici geldi ane bile isteye ona aşık oldun diyorum. Sonra da kendime kızıyorum yaş alınca ve anne olunca aslında sukunet lazımmış ve ben bilememişim bunu diyorum. Sonra eşim "yahu sen normal ve sıradan olduğunu mu sanıyorsun ben de senin bu haline aşık oldum ama seni kabul ediyorum" diyor. E haklı diyorum. O da aa kahrımı çekmedi.

Bilmiyorum, oğlumun daha sakin ve huzurlu bir hayatı olsun istiyorum en azından.
 
Benimde yakınım aynen bu anlattığınız gibi malesef yaşıda 42 civarı sanırım.Değişmiyor bu öyle kabullenmek durumundasınız. Şahsım adına nacizane fikrim dürtü bozukluğu olduğunu düşündürdü bana.Bahsettigim tanıdığım bu arada karı koca doktorlar tedavisi olsa bence uygularlardı. yemek yerken bile hiç bişey yapmasa ayaklarını sektirir oturduğu yerde.Karsidaki insanı ciddi anlamda strese sokup rahatsız eden bir durum oluşuyor aynı ortamda bulununca.
Eşiniz zamanla yarışan veya baskı ve stres altında olduğu bir istemi çalışıyor acaba?

Yoo işi zamanla yarışmasını gerektiren bir iş değil ama fazlaca entrika dönen bir ortam. Bazen zevk aldığını düşünüyorum o karmaşadan. Sakinlik yaramıyor eşime.
 
net bir şey söylemem zor idrak.

yıllarca annemin pek çok konuda baskısı, sürekli söylenmesi, memnuniyetsizliği, mukemmelliyetçiliği, her konuda haklı olması, her adımda fikrinin sorulma zorunluluğu gibi, akıllı insanı delirtecek dayatmalarla büyüdüm.

kadın sürekli ondan onay almamı bekledi.
sürekli de babama kızdım onu bu şekilde idare edip şımartıyor diye düşündüğüm için.
babam iyi biridir, kimseyi kırmaz.
dünya yıkılsa, n’apalım o da öyle der :)

bir eşik vardı sanırım, onu geçtiğimde duyarsızlaştım.
önce söylediklerini yapmamaya
sonra kendi istediklerimi yapmaya başladım
sonra beni eleştirdiğinde cevap vermeyi bıraktım
sonra konuştuklarını duymamaya başladım.

bir de şu değişti,
çok salaktım.🤣
haksız bile olsam küslük bana göre değildi.
çabuk sinirlenir, çabuk sönerdim.
sinirli anımda ağzıma geleni sayıp, söndüğüm vakit haklı da olsam gider konuşmaya çalışırdım.

sonra neyi fark ettim. ilişkiler küs ve barışık diye ikiye ayrılmıyor.
uzak da kalabilirdim.
hoşuma gitmeyen bir şey olduğunda kaçabilirdim.
telefonlara çıkmayabilirdim, 1 ay görmesem de olurdu.
bir nevi peşinden koşmadım. uzak durdum. bu sefer o hizaya geldi.
şimdi daha dikkatli. kırmamaya çalışıyor.
ben de memnunum. ama şu an yazarken fark ettim kızgınım da.
insan gibi geçinseydik olmuyor muydu da böyle birbirimizi süründürerek ilişki kurmaya çalıştık? olmamış demek.
Annelerimiz ne kadar da birbirine benziyor.
Benim babam sizinki kadar yumuşak ve alttan alan biri olmadığı için,bizde,bu tabloya extra karı-koca kavgası ve onların arasında kalma da ekleniyor.
Dediğiniz gibi insan zamanla,yaş aldıkça, tecrübe kazandıkça daha farklı bakmayı öğreniyor hayata ve insanlara.
 
Eşinizi böyle kabul edeceksiniz. Evlilik fedakarlık gerektirir. Ben de kalabalık ortamları zerre sevmem, kendi aileme bile katlanamadığım oluyor. Ayrıca g... kurt olmak bir deyimdir. İngilizcede de vardır. Buradaki bazı kadınlar da amma kibarlar maşallah.

Eşimi olduğu gibi kabul etsem, başarabilsem bunu evliliğimde sorun kalmayacak zaten. Ben de anlamadım başlığa neden takıldıklarını. Toto diye yumuşattım bir de. Orijinali toto değil :))
 
Eşiniz hayatı hızlı yaşamayı seviyor sanirsam. Telaşlı bı ruh hali var demek ki, ya da iş hayatından filan kaynaklı devamlı bı diken üstünde olma hali sezinledim

Ama ne hikmetse bu telaşlı hal kendi sorumluluklarını yerine getirme konusuna gelince kaplumbağa hızına dönüşüyor. Öyle rahat öyle gamsız.
 
Kaç yillik evlisiniz adamin huyu bu insanlari degistirmeye calismak elestirmek bilmiyorum aileniz haksiz.Belliki hiperaktif esiniz o kendini niye degistirmeye calissin kendi elinde olmayan seyler icin sizler onu oyle kabul etmelisiniz.

Beşinci yılındayız evliliğin. Ama dışarıdan bakınca rahat otuz yılı var. İçimiz çürüdü.
 
Baban kızarken orada değildim de oruçumuzu yakacaktın tepkisini belirli bir yaş üst bütün babalar kızarak verir

Yani kibarca "sayın damat senin yüzünden erken açacaktık orucu, yerine bir gün daha oruç tutmamız gerekecekti yazık değil mi bu kadar kişiye" diyecek hem de bunu tüm gün aç susuz kaldıktan sonra iftar saatinde diyecek bir Adam bu yaşımda görmedim

Eski adamlar genel olarak gergin tipler. Lakin babam ekstradan saygısız. Takmış durumda eşime ve birine taktıysa her hareketine takılır laf söyler.
 
Önceki konularında hatırladığım kadarıyla ev ilişkilerinizde pek yolunda değildi. Geçen süreçte ne oldu? Birlikte bir şeyler yapıyor musunuz?

Baban saygısızlık etmiş, bunun farkındasın zaten. Sorun yok burada. Eşin iyi sabırlı davranmış orada, başkası olsa iş daha da uzayabilirdi. Araları çok iyi değil, eşin de pek kavgacı birine benzemiyor görünüşe göre, alttan alıyor. Çok da görüşmediklerine göre bırak kendi hallerine.

Aynı ortamda uzun süre duramama sadece misafir geldiğinde veya bir yere gittiğinde değil her zaman böyle sanırım. Çocukluktan gelen bir alışkanlıksa zor değişir. Bilimsel bir açıklama (hastalık teşhisi, psikolojk) vs. yapamayacağım maalesef, bilgim yok o kadar.
 
Eşinizi ailenize karşı savunmuyorsunuz bana kalırsa.Bunu diyen babanın hakkı ''ama aşkım sen de babamı biliyorsun'' kadar basit olmamalıydı.Gerekirse yemekten sonra çekip bir kenara ''baba eşimden özür dilemeni istiyorum'' demeliydiniz.Koskoca adamı onca insan içinde aşağılaması onur kırıcı.Üstelik yetmemiş anneniz de bir saat bu konuyla ilgili konuşmuş,ailenize karşı çok yumuşaksınız bence.Eşiniz de aileniz sizin,o insanı ezdirmeyin bu kadar.

Aileme karşı yumuşak değil mesafeliyim. Babamla pek diyaloğumuz yok. Özür dilemez kendisi zaten.
 
Ne cektin be idrak:)
Geyik bi yana, bende kurtlu dedikleri tiplerden biri olarak esini aliyorum. Her insanin bir mizaci var onunki de bu demekki. Emin ol benimki gibi oturdugu yerde uyuklayan konusmayan paylasmayan bir adam olsa azicik canlan be adam icine dede mi kacti derdin.

Valla ne çektim ya :) sosyalleşme konusunda eşimin de içinde dede var merak etme. Kendine coşkulu o, bana etkisi yok.
 
Huzur bulamıyorum zaten. Ne ona huzur veriyorum ne kendim huzurluyum. Ajan gibi sorgulama halindeyim sürekli. O da kaçıyor. Böyle saçma sapan bir evlilik.

O da aynı şeyi söylüyor. Yapacak olan adamı takip ederek hesap sorarak engelleyemezsin. Oynayacak olsam illa çıkar ortaya milyarder değilim patlar bir yerde sal artık beni diyor. Ama nasıl bir kontrol manyaklığı ise diken üstünde olursam engel olurum sanıyorum.

Bazen hayran kalıyorum kültürüne, bilgiyi hafızasında tutma şekline. Sen seçtin idrak diyorum. Normal ve sıradan olanlar itici geldi ane bile isteye ona aşık oldun diyorum. Sonra da kendime kızıyorum yaş alınca ve anne olunca aslında sukunet lazımmış ve ben bilememişim bunu diyorum. Sonra eşim "yahu sen normal ve sıradan olduğunu mu sanıyorsun ben de senin bu haline aşık oldum ama seni kabul ediyorum" diyor. E haklı diyorum. O da aa kahrımı çekmedi.

Bilmiyorum, oğlumun daha sakin ve huzurlu bir hayatı olsun istiyorum en azından.
İdrakcim
Her konunda yazıyorum yine yazacağım.
Senin asıl sorunun kendinle.
Eşinle yaşadığın sorunların temelinde de
bu var.
Bundan adım kadar eminim.
Açtığın konularda kendinle,eşinle dalga geçmen,
alay etmen,ironi yapman bile
aslında savunma mekanizması.
Kendi kendine 'ben aslında güçlüyüm,
bunları yaşıyorum ama yıkılmadım,
her şeyin de farkındayım' mesajı veriyorsun
bir nevi.
'Güçlü olma' ve 'kontrol etme',
sende çok güçlü olan ve adeta yaşamını yönlendiren iki dürtü.
Sen destek alıp,kendinle barışmadığın sürece bu kısır döngüden çıkamazsın.
Böyle bir adım ileri,iki adım geri tükenir ve tüketirsin.
Dün eşinin sorumsuzluğu olur konu,
bugün yerinde duramaması,yarın Allah-u alem.
Bana kırılma,niyetim seni incitmek değil ama dost acı söyler.
 
Back