net bir şey söylemem zor idrak.
yıllarca annemin pek çok konuda baskısı, sürekli söylenmesi, memnuniyetsizliği, mukemmelliyetçiliği, her konuda haklı olması, her adımda fikrinin sorulma zorunluluğu gibi, akıllı insanı delirtecek dayatmalarla büyüdüm.
kadın sürekli ondan onay almamı bekledi.
sürekli de babama kızdım onu bu şekilde idare edip şımartıyor diye düşündüğüm için.
babam iyi biridir, kimseyi kırmaz.
dünya yıkılsa, n’apalım o da öyle der :)
bir eşik vardı sanırım, onu geçtiğimde duyarsızlaştım.
önce söylediklerini yapmamaya
sonra kendi istediklerimi yapmaya başladım
sonra beni eleştirdiğinde cevap vermeyi bıraktım
sonra konuştuklarını duymamaya başladım.
bir de şu değişti,
çok salaktım.

haksız bile olsam küslük bana göre değildi.
çabuk sinirlenir, çabuk sönerdim.
sinirli anımda ağzıma geleni sayıp, söndüğüm vakit haklı da olsam gider konuşmaya çalışırdım.
sonra neyi fark ettim. ilişkiler küs ve barışık diye ikiye ayrılmıyor.
uzak da kalabilirdim.
hoşuma gitmeyen bir şey olduğunda kaçabilirdim.
telefonlara çıkmayabilirdim, 1 ay görmesem de olurdu.
bir nevi peşinden koşmadım. uzak durdum. bu sefer o hizaya geldi.
şimdi daha dikkatli. kırmamaya çalışıyor.
ben de memnunum. ama şu an yazarken fark ettim kızgınım da.
insan gibi geçinseydik olmuyor muydu da böyle birbirimizi süründürerek ilişki kurmaya çalıştık? olmamış demek.