Ailemin yeni sorunu eşimin totosunda kurt olduğunu düşünmeleri.

Kelimesi kelimesine katılıyorum. Eklemek istiyorum asıl ben olsam babama fecii tavır alırfım. Benim oğluşumda öyle sinemaya götürdüm sene başı ilk defa gittik çocuklarla. Ben nerdeyse iki seksen yatıp uyuyacaktım ama oğlum yerine oturamıyor sürekli kalkıp bakıyor sıkılıyor aynı şekilde kalmaktan büyüdüğü zaman kayınbabası böyle yapsın çok fena olur yani. Eşinin elinde olan bişey değildir bu. O da hiç memnun değildir bu durumdan ama yapacak bişey yok onu da öyle çoktan kabul etmeleri gerekirdi. Babam benim kocama bağıracak sırf ezanı yanlış duydu diye çok ayıp yaa.eşiniz gayet anlayışla karşılamış
 
Haklısınız elbette. Kesinlikle karşı çıkmıyorum buna.
Çözüm diyorsak mesela adamı olduğu gibi kabul etsin. Hani kendi tabiri ile babası kırıcı ve patavatsız. Anneside demişya kusura bakmayın huyu böyle falan derken babayı öyle kabul etmişler yani. Kır azarla rezil et, soran olursa zaten huyu bu idare et derler... ohhh misler gibi... Ee yani bu adamıda olduğu gibi kabul etsinler bi zahmet :/ Kaldı ki muhtemelen sırf aileye karşı değil iş yerinde de kapalı alanda çok duramayan biridir konu sahibinin eşi. Çünkü anlattıkları doğrultusunda sadece evde olacak iş değil bu.
 
ben sizin eşinizi ailenize karşı savunmadığınızı düşünüyorum. adamın alınmıyor oluşu kolayınıza gelmiş sanki.

Savunuyorum aslında ama içten içe kabullnemediğim ve rahatsız olduğum bir durumu savunurken çok net olamıyorum. İftar konusunda babam gibi davranmam mümkün değil. Yani toplum içinde yaptığı terbiyesizliği kınarken, aynı toplumda babamı utandıramazdım tepki vererek.

Ayrı bir yerde uyarabilirdim ama babama bir şeyler anlatmaktan vazgeçeli çok uzun zaman oldu.
 

Sorun şu ki eşimin rahstsız olmadığı ortam yok :) asosyal ve kontrolsüz. Evet birebir kimseye zararı yok ancak bu davranışları ve bir yere yetişecekmiş gibi davranması da çok normal karşılanmıyor.
 
Kusura bakma da eşinin ailesi tarafından azarlanan hiçbir erkek bir daha görüşmez eşinin ailesi ile. Eşiniz yine alttan almış, başkası olsa yemek yemeden çıkar giderdi.

Eşim sabrı ve muhteşem iyiliği sayesinde böyle davranmıyor yalnız :) insanların sözlerini pek ciddiye almaz. Etkilenmez. Kim ne düşünürse düşünsün kafasındadır. Hatta bazen inadına davranır. Görünüşte saygılı, sakin ve alttan alan biri gibidir lakin rahat vurdumduymaz ve sorumsuz halinin dışa vurumu aslında bu durum. Yani bir konuyu veya kişiyi önemsemez ve dikkate almazsan şahsına yöneltilmiş sözler de zihninde ve kalbinde yer etmez. Eşim de böyle biri.
 

Peki nasıl başarıyorsun annenin sözlerinden etkilenmemeyi. Ben ister istemez etkileniyor geriliyorum.

Valla tanışma kısımlarına hiç değinmiyorum bile. Giydiği kıyafeti yeterince özenli bulamadıkları için aylarca konuştular. Ailem diye demiyorum çekilecek çile değiller :))
 

Diyor aslında. O da çok haz etmiyor babamdan ama yüzüne karşı saygısızlık yapmıyor. Bana söyler insanları rahat bıraksın ona ne ki diye.

Babam hata kabul etmez bir şahıstır. Yeryüzüne inen ilk muhteşem mümin tanesi. Kusursuz.
 
Maalesef. Hiç istemesem de onların bir kopyasıyım ben de. Abim ve erkek kardeşimde rahatlık ve gamsızlık olarak zuhur ederken bu mükemmeliyetçi eğitimin sonucu, benim şansıma da onlar gibi olmak düştü.
Bizim nesilimizin ebeveynlerinde cogunlukla gelinini , damadını beğenmeyen, onlara eleştirel tavırları olanları çok goruyorum..cunku;
bizleri istedikleri gibi , zoraki sekillere soktuklari,
kendi övündükleri; "tek bakisimla sizi oturturdum, yerinizden kalkmazdinız" sözlerini bir basari ve sinik birer birey olarak yetiştirdikleri cocuklarini da "terbiyeli" ve mükemmel zannettikleri icin,
" elin oğlu , elin kizi "diye degerlendirdikleri insanlardan da kendilerine ayni itaati bekliyorlar ...
misal biz abimle anneme cevap vermeyiz, veremeyiz.. ama simdi bakiyorum , damadı veya gelini bir kez ters cevap versin kendisine, onlardan kotusu olmuyor..
ya da kayinvalideme gore, o uc cocuk yaptigi icin, biz gelinleri de yapmalıyız.. çünkü o devirle bu devir ayni, onunla bizler ayniyiz..
gercekten epey şanssız hissediyorum 80'ler - 90'lar cocuklari olan nesilleri.
vaktinde ailelerden, okullardaki dayakla eğitimden payimizi aldık. simdi de cocuk yetişkinler olan ebeveynlerimizle ugrasiyoruz... isimiz zor.. size de kolaylıklar dilerim..
 

Eşim kendi ailesinde de oturmaz. Aynı binadayız annesiyle otutup sohbet ettiği gün sayısı sayılıdır. Çok anlaşamıyor ailesiyle zaten. Benim ailemle daha çok konuşur hatta.

Mevzu sadece insan ilişkileri değil ki. Avmye gideriz sanki takip ediliyormuş gibi bir an evvel gitme isteği. Bi yerde yemek yeriz ve adamın amacı sadece yemeği bitirmek. Yemek bittiği an her hareketinden gitme isteği görülür. Sevgiliyken böyle değildi çünkü bnei keşfetme arzusu vardı. Tanıma, çözme, merak vs. Heyecan unsuru vardı. E diz izi çıkmış pijamama kadar keşfedince haliyle ben de sıkmaya başladıysam :)
 

Zekidir eşim. Çoğu zaman salak numarası yapar ama genel olarak zekidir. Manipülasyon üstadı aynı zamanda.
 
Eşinizin hiperaktivite sorunu var bide asosyal toplum içinde sıkılıyor psikiyatriste gitmeli bence normal değil bukadar hareketlilik

Gitmiyor efenim. Psikiyatri kliniğinden kovulur zaten gitse de. Dalga geçiyor resmen doktorlarla. Bizzat şahit oldum. Ciddiye almıyor bu mevzuları.
 

Sakin olunuz :) eşimle kavga etme derdinde değilim. Sivri dilli olduğum için es vermek adına konu açtım zaten. Objektif olayım, benim rahatsız olduğum konuyu annemle konuştuktan sonra eşime açmayayım bir soluklanayım diye.

Babama hiçbir cümlede hak vermedim. Ailemle ilgili çok konuşmak ve detaya girmek istemediğim için üzerinde durmadım. Çünkü kötü oluyorum. 32 yaşından sonra tekrar çocukluk ve ergenlik öfkeme kavuşmak istemiyorum. Unutmaya çalışıyorum. Babama hak verdiğim için değil babamla ilgili konuşmak istemediğim için eşimle ilgili kısmı danıştım.
 
Kurtlu denmez. Ailen eşini böule kabul etsin. Belli ki onu boyle davranmaya iten dürtü var. Bır psıkıyatrıye gıtmeyı teklıf edın , harıcınde nasihat rtmek veya sitem rgmek bu durumu cozmez. Cunku adam istemsi yapıyır bunları
 

Yok asla. Bile isteye kırmadı ailemi. Saçma davranışları oldu lakin bunun sebebi topluma uyum sağlamakta zorlanması. Kötülük değil.
 
Başta eşinize hak verirken sonra telefonda annenizin ama o da öyle demesiyle siz de eşinize karşı durmuşsunuz. Kusura bakmayın ama ailenize önüne kendi çekirdek ailenizi koymadıkça daha çok konunuz olacak.

Haklısınız. Büyük ölçüde çekirdek aileme sahip çıkıyorum ama bazı durumlar kolay kolay çözülmüyor işte.
 

net bir şey söylemem zor idrak.

yıllarca annemin pek çok konuda baskısı, sürekli söylenmesi, memnuniyetsizliği, mukemmelliyetçiliği, her konuda haklı olması, her adımda fikrinin sorulma zorunluluğu gibi, akıllı insanı delirtecek dayatmalarla büyüdüm.

kadın sürekli ondan onay almamı bekledi.
sürekli de babama kızdım onu bu şekilde idare edip şımartıyor diye düşündüğüm için.
babam iyi biridir, kimseyi kırmaz.
dünya yıkılsa, n’apalım o da öyle der :)

bir eşik vardı sanırım, onu geçtiğimde duyarsızlaştım.
önce söylediklerini yapmamaya
sonra kendi istediklerimi yapmaya başladım
sonra beni eleştirdiğinde cevap vermeyi bıraktım
sonra konuştuklarını duymamaya başladım.

bir de şu değişti,
çok salaktım.
haksız bile olsam küslük bana göre değildi.
çabuk sinirlenir, çabuk sönerdim.
sinirli anımda ağzıma geleni sayıp, söndüğüm vakit haklı da olsam gider konuşmaya çalışırdım.

sonra neyi fark ettim. ilişkiler küs ve barışık diye ikiye ayrılmıyor.
uzak da kalabilirdim.
hoşuma gitmeyen bir şey olduğunda kaçabilirdim.
telefonlara çıkmayabilirdim, 1 ay görmesem de olurdu.
bir nevi peşinden koşmadım. uzak durdum. bu sefer o hizaya geldi.
şimdi daha dikkatli. kırmamaya çalışıyor.
ben de memnunum. ama şu an yazarken fark ettim kızgınım da.
insan gibi geçinseydik olmuyor muydu da böyle birbirimizi süründürerek ilişki kurmaya çalıştık? olmamış demek.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…