- 2 Ağustos 2018
- 2.722
- 7.353
"kardeşiniz atansa " diyorum olsa da bir küçük kardeşiniz atansa, misal yani, ben nerede ablanıza gel derdiniz yazdım hanımefendi?Ben ablama yanıma gel diyeceğim öyle mi? Burdaki bazı insanlar tanımadan etmeden nasıl yorumlar yazıyor bazen hayret ediyorum.
"Kendi düzeninizi kurun dimi?" Sorunuza en son yorumumda cevap verdim orayı okuyabilirsiniz.
"Gel yanıma burda kal" cümlesini anneme bile söylemem. Şuan bu ücra ilçede kendim kalıyorum. Benim yerimde ablam olsa allem edip kallem edip annemi yanına getirmişti. Ben anneme gel burda kal bile demedim. Her şeyini kendi halletmeye çalışan biriyim. Tanımadan etmeden yorum yazmayın rica ediyorum.
Bende güneydogu Anadolu'ya gelinim ama bu güney dogunun kültürü değil kesinlikle. Ablanın gelin gittigi ailenin kız çocuklarına değer vermemesi benim kaynanam bizzat benle kendisi ilgilendi tek bir kızını bile benim.yanima bırakmadı. Dogurduysan sen bakacaksın o kadar dedi.Alıntı seçeneğine bastım inşallah olmuştur. Güneydoğu kültürü. Evet maalesef kadınlar çok değersiz. Ve evet kızlar okumuyor. Bizim kültürümüze çok uzak bir kültür.
Hanımefendi siz de beni hiç anlamadınız. Benden temizlik bekleyen ablamdı. Durduk yere temizlik yapmaya başlamadım yani. Bedava kaldığım için bir şey demedim sırf. Alışveriş yaparak katkı da bulunmaya çalışsam ablam gerek yok sen ev işlerini hallet derdi %100 eminim. Benim kendimi -gereksiz- bir şekilde yıpratmamın nedeni ablamın hal ve durumuydu. Başlıkta depresyonda olduğunu yazdım kimse inanmıyor. Evet şımarık ve bencildi, ama bu depresyonda olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Ablam bir nebze rahat etsin diye kendimi hırpaladım. İki sene değil bir eğitim yılı kaldım orda. Evet siz inanmak istemiyorsunuz ama ablam da eşi de benim kalmamı istiyordu. Onlara kalsa ben burdaki görevim bitene kadar yani 4 sene onlarda kalırdım. Ablam ben gidince arkamdan ağlıyordu diyorum size... Onların zaten muhabbetleri yok. Çocuk olduktan sonra muhabbetleri falan kalmadı. Benle alakası yok yani. Ben ve diğerleri gittikten sonra değil annemle o büyük olay olduktan sonra çözüldü her şey. Benim gitmem tuzu biberi oldu sadece. Annem her şeyi ablamın yüzüne vurmasaydı ben gitsem bile ablam başkalarını bulurdu yardıma gelsin diye. Hiçbir şey değişmezdi. Şuan kendisi bakıyor bebeğine kimse yok yanında bir senedir.Bence siz beni hiç anlamadınız
Ben diyorum ki sizin davranışınız bu şekilde. Yani sanki sığıntı gibi o eve sığınmışsiniz da sanki para odemediginiz için mahcubiyetten temizlik yapıyorsunuz- evi çekip çeviriyorsunuz gibi. Sizin davranışınız bu yani, ablaniz da size hizmetçisi gibi davranmış, üzülmüşsünüz.
Madem hizmetçi gibi davranılmak istemiyorsunuz neden canhıraş evi temizleyip duruyorsunuz ki? Misafir gibi davransaydiniz. Kendi döküntünüzü toplayıp,arasıra yemek yapıp, her gün sofra hazirla topla yaşayıp eve bol bol alışveriş yapsaydiniz . Siz kendiniz etmiş kendiniz bulmussunuz.
Bir de evde iki seneye yakın durmussunuz anladığım kadarıyla. Pandemide uzaktan çalışılirken gitmişsiniz, daha yeni bu güz dönemi evi ayirmissiniz. Yani tabii onlar davet etmiştir ama akıl var mantık var,kim birini tam zamanlı evinde ister ki?
Olaylara bakışınız çok ilginç bir çerçeveden.
Mesela demişsiniz ki;
Oysa uzaktan bakınca sanki anlamın evliginin köküne kibrit suyu atmışsınız gibi. Evlilik dediğin temizlikle yürümez ki. Evlilik dediğin karı koca muhabbetiyle, sohbetle,kikirdasmayla ,seksle falan yürür. Evde düzenli olarak yaşayan bir üçüncü şahis herşeyden önce karıkoca mubabbetine balta vurur.
Yani sizin bunu dusunememeniz,o evde uzun süre kalmanız çok acayip.
Nihayet kurtulmussunuz, ablaniz da onu çocuğundan uzak tutan bahaneler gidince çocuğuyla kaynaşmış,eminim eşiyle de arası düzelmiştir. Her şey sizin gidişinizle çözülmüş, hala diyorsunuz ki "ayıp mı ettim, gitmese mıydım?"
Siz kendinizi çözümün bir parçası sanıyorsunuz ama aslında problemin bir parçasısiniz. Nedense bunu farkında degilsiniz. Siz gittikten sonra problem çözülmüş, hala daha farkında değilsiniz .
Çok ilginç
'ne kotu teyzeyim' meselesine gelince,merak etmeyin..teyzelik sırası ablaniza geldiğinde sizin çabanizin onda birini göstermeyecek. Hiç de aklına gelmeyecek 'kotu teyze miyim' diye.
O yüzden vicdanın rahat olsun. İyi teyze olmak istiyorsan çocukla bir rutin olusturursun, beraberken yapacak keyifli şeyler bulursun az daha büyüyünce. seni sever
"siz de olsa kardeşiniz atansa yanıma gel diyecek gibi duruyorsunuz yani." Pardon ablam değil de kardeşinize gel dersiniz demişsiniz. Kardeşim var bu arada. Ablama da anneme de kardeşime de kimseye gel demem. Şimdi doğru bir cevap olmuştur umarım."kardeşiniz atansa " diyorum olsa da bir küçük kardeşiniz atansa, misal yani, ben nerede ablanıza gel derdiniz yazdım hanımefendi?
ben de bazı öğretmenler sınav kağıdını da mı böyle okuyor acaba yarebbim diye hayret ediyorum.
sonra kendi evinize geçmisiniz okudum
yine, yukarıda yazdığım konu o değil ki
en baştan yapaydınız şu işi hiç bu konuyu açmazdınız
İkinciyi doğurup, hastaneden gelip, birinciye yemek yapanlar; birleşelim :)Yazık ben ya iki dogumumdada depresyona girmeye fırsatım bile olmamıştı... ikisinindede 1 hafta ablam geldi ve gitti...büyüğü okula getir götür, yemek,çamaşır hepsi bendeydi eee tabiki depresyona fırsat bulamadım ki
siz belli ki birbirine bağlı, kardeşlik ilişkisi kuvvetli bir ailesiniz. O nedenle bence ablanızda kalmanız çok normal. Her kardeş aynı ilişkide olmadığı için yadırgayanlar farklı yaklaşıyorlar."
İlk etapta neden ablamda kaldığımı yazdım ama yine yazayım.
Depresyon dalga geçilecek bir konu değil anneler bunun yüzünden bebeklerini öldürüyor. Siz psikolojik olarak güçlü kadınlarmışsınız ne güzel. Ablamı savunmuyorum burda yanlış anlaşılmasın genel olarak söyledim.İkinciyi doğurup, hastaneden gelip, birinciye yemek yapanlar; birleşelim :)
Sizin için çok üzüldüm ama ablam da depresyon geçirdi. Şımarıklık kesinlikle var ama depresyon geçirdiği gerçeğini değiştirmiyor. Yalnız kalmamak için ağlıyor ise neden evde o kadar insan varken bile sürekli ağlıyordu?40 gun boyunca kayinvalidem ve annem yardima geldi. Yemegim yapıldı, evim temizlendi. 40tan sonra herkes gidince kendimi ortada kalmis gibi hissettim. Yemek, temizlik, bebek tum isler bana döndü. Bende nereden baslayacagimi bilmez haldeydim cunku uykusuzluk agir basiyordu. Ablanizin yanina surekli birisi geldigi icin sorumluluk alamamis, bebekli hayata adapte olamamis, yalniz kalmak istemedigi icin aglayip durmus. Ben dogumdan sonra 8 ay agladim. Bebek ağlardı ben ağlardım. Kizimi aglarken yatagina birakip korkmasin diye yan odaya gidip hickira hickira agladigimi bilirim. Dogum sonrasi depresyon ablanizin yasadigi gibi birsey degil. Onunki simariklik.
işte mesela ben hiç tanımadığım şehirlerde de kendi başıma kaldım. bir yer bulması çok zor şehirlerde pansiyonda apartta orda burda da kaldım."siz de olsa kardeşiniz atansa yanıma gel diyecek gibi duruyorsunuz yani." Pardon ablam değil de kardeşinize gel dersiniz demişsiniz. Kardeşim var bu arada. Ablama da anneme de kardeşime de kimseye gel demem. Şimdi doğru bir cevap olmuştur umarım.
İlk etapta neden ablamda kaldığımı yazdım ama yine yazayım. Hiç tanımadığım bir yerde, dağın başında ücra bir ilçede tek başıma kalmak istemedim. Ablam da çok ısrar edince bir süre (en fazla bir dönem) onlarda kalırım hazır pandemi var diye düşündüm. Daha sonra ablamın hal ve durumu + ev bulamamam dolayısı ile işler planladığım gibi gitmedi ve bir eğitim yılı boyunca orda kaldım. Konu bundan ibaret.
Sizin kadar cesur, özgür ve becerikli değilmişim diyerek konuyu kapatayım. Yeni mezun, aile evi dışında bir yerde uzun süre kalmamış genç bir kız olarak ilk defa uzaklara gittiğimde az da olsa tanıdık bir yerde kalmak istedim. Elimde olmayan nedenlerden dolayı işler uzadı orası ayrı. Keşke başka bir yere atansaydım yabancılık çekerdim belki, ama bunları yaşamazdım diyorum. Fakat orda ablamın yanında ben olsam da olmasam da o bunları yaşayacaktı. Bu seferde ben çok uzaktayım yardıma gelemiyorum diye onun suçluluğunu çekecektim.. biraz karakter meselesi anlayacağınız.işte mesela ben hiç tanımadığım şehirlerde de kendi başıma kaldım. bir yer bulması çok zor şehirlerde pansiyonda apartta orda burda da kaldım.
buna yabancı yerli bir sürü şehir dahil
ayrıca ben ablayım
kardeşimin doğumlarına annem değil ben gittim, bebelerinin ikisini de ilk kucaklamış ilk altlarını temizlemiş (sezaryandı) ilk memeye tutturmuş insan benim.
küçük boy boy kardeşim var onların da altını temizlemişliğim banyosunu yaptırmışlığım var
ben ev tutarım kardeşim gelir temizler yerleştirir
öbürü tutar ben gider temizler yerleştiririm
ama evli insanın evine, işli maaşlı yetişkin kadın olarak gidip 1 sene kalmaya o da gel dese gerek yok, anlatabiliyor muyum? şu devirde gerçekten gerek hiç yok.
ilişkiler sınırları çizilince, herkes yerini yuvasını haddini sınırını sorumluluğunu bilince daha güzel.
Ablan işin kolayına kaçmış bence.Merhaba herkese. İlk defa burada konu açıyorum. Yanlış bir yere yazmıyorum umarım. Uzun oldu, ama lütfen hepsini okumadan yorum yapmayın.
Ablam 3 sene önce evlenip eşinin memleketine taşındı. Bize çok uzak bir yer. Hiç tanıdığımız falan yok orada. Ben öğretmen olarak ablamın yaşadığı ile atandım. Pandemi olduğu için okullar arada bir açılıp kapanıyordu, o nedenle çalıştığım ilçeye taşınmak yerine ablamlarda kaldım. Ben onlarda kalmaya başladığımda ablam hamileydi. Neyse, doğum zamanı geldi, ablam sezaryen ile doğum yaptı. Doğumdan bir süre önce annem de geldi. Doğumdan hemen sonra ablamın kayınvalidesi ve eniştenin tarafından genç bir kız daha geldi yardım etmek için. Sezaryen dolayısı ile ablamın ağrıları vardı, meme uçları yara olmuştu vs, iki ay boyunca annem ve kayınvalide ablama yardım etti. Ev işlerini genç kız ile ben yaptık. Ablam sadece süt veriyordu o kadar başka bir şey yapmadı. Ben o süre zarfında uzaktan eğitim yapıyordum bir de.
Kayınvalide ile genç kız gittikten hemen sonra (doğumdan iki ay sonra) annem de gitti. Ablam ben enişte ve bebek dördümüz kaldık. Onlar gittikten sonra ablam bir boşluğa düştü. 2 ay boyunca onlar bebek konusunda çok yardımcı olmuştu, o nedenle onlar gidince ne yapacağını bilmiyor gibi bir durumda idi. Bebek bakmaktan ben de hiç anlamam, o yüzden ben ev işlerini hallederek yardımcı olmaya çalışıyordum. Enişte zaten hiçbir şey yapmıyordu yardım anlamında.
Ablam bebek bakımı konusunda çok zorlanınca eniştenin tarafından başka bir genç kız geldi yardım için. Bu sefer bebeğin işlerini o yapmaya başladı. Ben ev işleri + uzaktan eğitim devam yine. Ablam ne kadar bunu kabul etmese de ben dürüstçe gördüğümü söylüyorum; bebek bakımının çoğunluğunu o genç kız yaptı. Ben zaten ev işleri. Ama ablam yine çok mutsuzdu. Depresyonda olduğu aşikardı. O sıralar okullar açılmıştı, işten ne zaman dönsem eve geldiğimde ablam ağlıyordu. Bebek büyütmek çok zor, şunu nasıl yapsam bunu ne etsem vs bana sürekli anlatıp ağlıyordu. Genç kız zaten bebekle çok ilgileniyor, ben ev işlerini yapıyorum. Daha ne yapacağımızı bilemedik. Aylar geçmişti ablam bir türlü düzelmiyordu. Ben elimden geleni yapmıyormuşum gibi hissetmeye başladım. Bebek bakmaktan gerçekten hiç anlamam çok çocuk seven biri de değilimdir sıcakkanlı bir insan değilimdir, ama ablama yardım etmek için ucundan ucundan yapmaya başladım. Uyutmak, bebişi oyalamak vs. Zamanla öğrendim.
Biz bu kadar yardım ediyoruz, ama ablam hala aynı durumda idi. O sırada bebeğe bakan genç kız bizde çok bunalmıştı evine dönmek istedi. "Sanki bir şey yaptırdık sürekli yüzü asık aman gitsin evine" gibi şeyler söyledi ablam kızın arkasından. Kız lise çağında bu arada. Oranın kültüründe kızların böyle hizmet etmesi normalmiş ama kız gerçekten küçük. Bunalması, ailesini özlemesi normal. Ablam bunu asla anlamıyordu ve sanki bunca zaman kimse ona yardım etmemiş gibi davranıyordu.
O kız gidince başka bir genç kız geldi. 20 yaşında falandı bu seferki. Yine aynı şeyler oldu. Bebeğe çoğunlukla o baktı. Bu sefer bebek bakımına ben de yardımcı oldum. (Ev işler + uzaktan eğitim devam zaten). O sıralar okullar açılmıştı yine. Benim okulum ilçede, bir saat sürüyor yol. Sabah 6'da kalkacağım 4'e kadar uyumadığımı biliyorum bebeği uyutmaya çalışırken. Enişte zaten hiç yardım etmiyor. Ablam depresyonda, kimse yardım etmiyormuş gibi davranıyor. Ne yapsak yaranamıyoruz asla. Hiç unutmuyorum bir kere tatil sonrası memleketten geldim. 17 saat otobüs yolculuğu yapmışım. Yolculuk iğrenç geçmiş (tutuyor beni) sabahın 6'sında gelmişim ablamlara. Geldim yarım saat sonra ablam "bebişi uyutur musun ben çok yoruldum" dedi. İlk defa ablama karşı çıktım orada. "Ciddi misin şuan? 17 saatlik otobüs yolculuğundan geldim bana ilk söylediğin şey bu mu?" dedim. Ablam herkesin onun etrafında dört dönmesini bekliyordu. O genç kızı gecenin bir saati kaç kere uyandırdığını biliyorum bebişi uyutsun diye. Ben utanıyordum gördükçe. Kız bakıcı değil sonuçta eniştenin tarafından biri. Akraba... Şunu da ekleyeyim kız hiç yadırgamadı bu durumu. Onların kültüründe normal çünkü (diğer kız küçük olduğu için yapamamıştı). Hizmet etmeye çok alışıklar. Mesela kız yemek sofrasında erkeklerin tabağıydı peçetesiydi çayıydı şekeri idi her şeyini o yapıyordu. Ama ben öyle bir kültürde büyümedim. "O bile yadırgamıyor, benim teyze olarak çok daha fazla yardım etmem lazım" diye hep kıyaslama yaptım kendimi çok suçlu hissettim o kadar yardım etmeme rağmen.
Belki sizlere çok ayıp gelecek ama ben gerçekten çok bunalmaya başlamıştım. Oradan kaçacak yer arıyordum. Çünkü ablam asla ne kadar yardım ettiğimizi görmüyordu. Beni diğer sinir eden şey eniştenin hiçbir şey yapmaması idi. O yardımcı olsa ablam tek başına kalmış gibi hissetmezdi diye düşünüyorum..... O kadar bunalmıştım ki. Kocaman 4+1 ev temizliği (üstünkörü yapmam detaylı yaparım haftada iki kere, diğer günler günlük temizlik, toparlama) bebeği uyutma oyalama + uzak bir ilçede okula git gel... Yemekten anlamam, ama ona bile giriştim. Daha ne yapayım ben Allah aşkına? Ama ablam sürekli ağladığı için kendimi çok suçlu hissediyordum. Memlekete gidip nefes almak için tatilleri dört gözle bekliyordum. Ben memlekete giderken ablam arkamdan ağlıyordu bildiğiniz gitme diye. Kendimi o kadar suçlu hissediyordum ki ama çok bunalmıştım. Ablama göre hep en yorulan en bunalmış oydu. Halbuki çok az şey yapıyordu! Evde ona yardım eden iki tane genç kadın vardı ya. Kimin iki tane yardımcısı var evde? Varsa söyleyin.
Gel zaman git zaman yaz tatili geldi. Ablamlar bizim memlekete geldiler. Bir ay kalacaklardı. Yardım etsin diye o genç kızı da peşinde getirdi. Evet, tatil değil yine aynı şeyler olacak diye düşündüm ve düşündüğüm gibi oldu... Ablam bu sefer gerçekten hiçbir şey yapmıyordu. Bakın gördüğümü söylüyorum. Hiçbir şey. Evin temizliğini tamamen ben yapıyordum (evde 6 tane yetişkin insan vardı çıkan pisliği siz düşünün), yemek tamamen annemde, bebek bakımı tamamen genç kızda. Ablam hiçbir şey yapmamasına rağmen sürekli yorulduğunu söylüyordu.
20 gün falan geçti. Annem bunalmaya başladı bu durumdan. Hepimiz ablamın etrafında pervane olmuştuk çünkü. Ben bir şey desem kötü ben olacağım. Çünkü ablam hemen suçlama moduna geçiyor. Sen nasıl teyzesin diye... Sonunda annem patladı ve çok büyük bir kavga oldu. "O kadar yardım ediyoruz yeter artık gidin buradan" gibisinden şeyler söyledi annem sinirle. Ablam çok sinirlendi. "Ne yaptık size çok mu yük olduk yazıklar olsun" gibisinden şeyler söyledi. Ben ikisinin de söylediklerini hafifletip yazdım... İkisi de fazla ağır konuştu. Bunun üzerine ablamlar hemen geri döndüler evlerine.
Ne kadar bunalsam da ben hiçbir zaman taraf tutmadım. Ablam ile annem o olaydan sonra küstüler. Ben hep ikisini barıştırmaya çalıştım. ikisi arasında kalmaktan o kadar bunalmıştım ki.
Okullar açılınca ablamlara dönmeden önce dedim ki "yok ben bir sene daha burada kalamam. Okullar tamamen açıldı, hem tam zamanlı okula gidip hem de o kadar işi yapamam mümkün değil" diye düşündüm. Öğretmen olmak kolay bir meslek değil. Onun üzerine ablamın durumları... Orada kalmak istemememi anlayışla karşılayın lütfen... Neyse ben ilçeye taşındım böylelikle ablamdan uzaklaştım.
Ben ablamdan uzaklaşınca + o olaydan sonra ablamda sonunda bir şeyler dank etti. Yavaş yavaş düzeldi. Şuan kimsenin yardımına ihtiyaç duymadan hayatını sürdürebiliyor. Bebişe de çok güzel bakıyor.
Bunları yazmamın nedeni içimde kalmış olmasıydı.. sizce ben haksız mıyım? Ablam mı haklı? Özellikle annelerin fikirlerini çok merak ediyorum. Bu olaylardan sonra postpartum depression (doğum sonrası depresyon)'u çok araştırdım. Ablamın kesinlikle bunu geçirdiğinden eminim. Bunu yaşamış olan annelerin fikirlerini de çok merak ediyorum.
Hayır amacım dalga geçmek değil. Biz de güçlü olmak zorunda olan kadınlarız. Doğum sonrası herkesin duygu dalgalanmaları olur. Çok normal bu. Kimisi daha ağır kimisi daha rahat geçirir.Depresyon dalga geçilecek bir konu değil anneler bunun yüzünden bebeklerini öldürüyor. Siz psikolojik olarak güçlü kadınlarmışsınız ne güzel. Ablamı savunmuyorum burda yanlış anlaşılmasın genel olarak söyledim.
aksine zamanında benim annem hiç sesini çıkartamadığı için ben gereksiz yere bi sürü ezildimSizin kadar cesur, özgür ve becerikli değilmişim diyerek konuyu kapatayım. Yeni mezun, aile evi dışında bir yerde uzun süre kalmamış genç bir kız olarak ilk defa uzaklara gittiğimde az da olsa tanıdık bir yerde kalmak istedim. Elimde olmayan nedenlerden dolayı işler uzadı orası ayrı. Keşke başka bir yere atansaydım yabancılık çekerdim belki, ama bunları yaşamazdım diyorum. Fakat orda ablamın yanında ben olsam da olmasam da o bunları yaşayacaktı. Bu seferde ben çok uzaktayım yardıma gelemiyorum diye onun suçluluğunu çekecektim.. biraz karakter meselesi anlayacağınız.