40 derece ateş mi daha kötü ailem mi bilemedim.

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Hamileyken hiç destek görmedim. Çalışıyordum, çalıştığına göre iyidir dediyse demek :)
Ben sizin konularınızi biliyorum. Anneniz gibi bir anne olmadığınız için gurur duyun kendinizle diyorum yalnızca.
 
Çok ilginç, üniversitede benim oda arkadaşım bana bunu yapmıştı, 3 gün hasta yattım bana bir çorba yapmadı. Öncesinde de yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi, yemekleri ben yapardım. Çok zoruma gitmişti. Sizin bir de aile. Sen de deseydin siz yaşlanıp hastalanınca ben size bakmayacağım diye. Ne vicdansızlarmış.

Ben alıştım artık daha beter şeyler de gördüm yapacak bişey yok.. Sevgi yok içimde zaten ama ah o yürek acısı, vicdan.. Değişik bir iç sancısı... O yüzden konu sahibini anlayabiliyorum maalesef..
 
Ben alıştım artık daha beter şeyler de gördüm yapacak bişey yok.. Sevgi yok içimde zaten ama ah o yürek acısı, vicdan.. Değişik bir iç sancısı... O yüzden konu sahibini anlayabiliyorum maalesef..
Ben de anliyorum. Yalniz degilsin idrak. Ben yedigim 10. Kazikta akillandim. Kimseli kimsesizlik bunun adi. Esine yaVruna saril.
 
Konu yangın yeri valla, yalnız olmadığımıza sevinelim mi, tuz buz olan kalplerimize toplu olarak acıyalım mı bilemedim. Bende iki abla bir anne var, 4 ay sonra doğum yapacağım inşallah, ve evet anne ile ilgili yaralar hamilelik ve sonrasında açığa çıkıyor anladım. En büyük endişem lohusalık, çünkü eşimle yapayalnız olacağız gözüküyor ve kendisi de stresi uykusuzluğu falan asabi bir Türk erkeği ne kadar idare ederse o kadar edebilir işte. Annemle geçen sene şubatta zatürre geçirdiğimde aramaya bile üşendiğinde ve tek lafı 'artık başında kocan var' deyişinde ilk köprüleri, bu şubatta düşük yaptığımda arayıp telefonda bana acıyıp anca 10 gün sonra bir çay içmelik gelmesiyle kalanı yıktım galiba. O gün bugündür artık çok inançsız ve nötürüm. Benim annem de hassasiyeti, vicdanlılığı, makullüğü kimseye bırakmaz dinlersen... Ama bir düşükten sonra yeniden hamile kalan 38 yaşındaki kızına telefonda bazen 'nasılsın' demeden sadece kendi birşeyler anlatıp kapatan bir model. Beklentim artık eşimin yanında manasız potlar kırmamaları, bana hassasiyet öğretmemeleri ve kendilerini bana yaygara yaratmadan çekip çevirmeleri... He bunlar olunca ne yapıyorsun dersen, tartışmıyorum bile, telefonda he he diyip kısa kesip kapatıyorum.

Ha bu arada aynı tip konular yazıyorum, uzatıyorum ıvır zıvır deme bir daha, burda atom parçalamıyoruz değil mi, sen yazmasan 'kaynım borç aldı vermedi, görümcemgil altınlarımı kıskandı' konularında olacağız nerde olacağız . Bırak şurda dar alanda biraz Freudçuluk oynayalım biz bize. :işsiz:
 
Son düzenleme:
Olsun fiziksel çöküntü ruhsal çöküntüden çok daha iyi. Bu arada eşinizin üstünüze bu kadar düşmesi hastalık boyunca yaptıklarını göz önünde bulundurun derim👍 takdir ettim doğrusu 😊

Aman o da hastalandı şimdi. Gelip gidip bak ben de hasta oldum diyor. Tamam az kalkayım ayağa bakıcam ben sana dedim de sustu. Onun hastalığı da hiç çekilmez. İnternetten araştırıp durur on kere doktora gider pek canı tatlı.
 
Yok kriptik tonsillit diye bir illet. Zamanında zaturre de oldum ama böyle eziyet çekmedim. Şükür ufaktan toparlanmaya başladım.

geçmiş olsun toparlanana kadar temizlik falan girişmeyin bence. aile konusunda ne kadar düşük beklentili olursanız o kadar iyi bence. herkesi olduğu gibi kabul etmek insanı rahatlatır
 
Aceba bugune dek adim atan hep siz oldunuz diyemi boyle davraniyor. Hani insan nasil alisirsa oyle gider ya. Sunu iyi biliyorum bir insan ne kadar fedakar olursa karsidakinin beklentiside o kadar cogaliyor. Demekki fedakar davranan hep siz olmussunuz bugune kadar. Ee oyle alisincada en ufak bir durumda bak aramadi bak sormadi. Bu kadar degil ama benimde annemim en cok benden gozu keser boyle durumlarda. Belkide tek kiz oldugum icin bilmiyorum. Yaparim yaparim sonra bir kere yapmasam direkt hayirsiz evlat damgasi yerim. Halbuki diger kardeslerime karsi oyle degil. Onlara kirgin olsa bile belli etmez. Yaziktir uzulmesinler der. Bana gelince acar agzini yumar gozunu. Gecen yil mesela evli olan kardesim 14 gunlugune tatile gelmisti annemlerin yanina. Abla sende gel dediler gittim. Bebegim 10 aylikti o zaman. Zaten zor bir bebek sabahlari uyaninca onceligi ona veriyordum altini degistir karnini doyur emzir filan. Bizim gelinde sagolsun kahvaltiya yemege filan pek elini surmezdi. Ben oglumdan firsat buldukca yine yardim ederdim anneme kahvaltiyi hazirlarken yemegi hazirlarken filan. Neyse bir sabah uyandim oglumun ihtiyaclarini hallettim mutfaga gittim annem kahvalti hazirliyor bir yandan sinir kupu olmus. Yardim edeyim dedim bana agzina geleni soyledi. O sabah kahvalti yerine zikkim yeseydim daha tatli gelirdi belki bana. Kardesimle esidi yatiyorlar daha odalarinda. O kadar zoruma gittiki. Sonucta bende misafirdim orda gelinine birsey diyemeyip benim ustume gelmesi cok agrima gitti. Tutamadim kendimi agladim baskalarinin hincini benden niye cikariyorsun varsa birsey git oglunla gelinine soyle dedim. Bu sefer sus simdi ses gidecek onlar burda misafir diye susturmaya calisti. Demek istedigim insanlar kimi yumusak basli bulduysa ona cullaniyor anne baba bile olsa. Malesef bu dunyanin adaletide boyle.

Ben de sizin annenize çok sinirlendim ama annem de yapardı bana aynısını. Bağırmazdı sadece ayıp etmiş yok yere üzmüş sizi. Maalesef öyle, siz kırmaktan korktukça konuşup haklı oluyorlar :)
 
Teşekkür ederim birkaç soru sormak istiyorum sakıncası yoksa. Geçen yıl da aynı durum başıma gelmişti ve bir hafta geçmemişti. Bu sefer doktor "kalbe ve böbreğe zarar verebilir" gibi bir cümle kurdu. Tam olarak böyle söylememiş de olabilir çok net hatırlamıyorum. Bunun gerçeklik payı nedir ve ne durumda zarar verir, müdahale edilmezse mi? Verdiği iğne tek doz vurulması gereken bir iğneymiş ve antibiyotik kullanımını kesmemi söyledi. Sadece ağrı kesici ateş düşürücü içmemi söyledi. Ancak boğazım hala aşırı şiş. İğnenin iki gün içinde emilim sağlayacağını, iki gün sonunda hala aynı olursam tekrar gitmem getektiğini söyledi.

Bu hastalık insanı bu kadar yamultuyor mu yahu. Ben ömrümde bu kadar yattığımı hatırlamıyorum.
doktor falan değilim ama geçmeyen kronik olarak tekrarlanan iltihaplar endokardite dönebiliyormuş yani kalp kapakcığına bulaşırsa sıkıntı yaratabilir gibi.
başımıza geldi oradan biliyorum. ☹️
 
Merak ettim ailenizdeki herkes birbirine karşı böyle duyarsız, tepkisiz mi yoksa bir tek size karşı mı böyleler ?
Ben de evlenip eşimin ailesini tanıyınca anladım kendi aile bağlarımın ne kadar zayıf olduğunu. Ama hepimiz birbirimize karşı böyle olduğumuz için kişisel algılayıp üzülmüyorum pek. Aile yapımız böyleymiş diyorum.
 
Malesef türünün nadide örneklerinden bu insanlara biz çattik 😂😂
Ya gerçekten eşimin içindeki boşluğu bildim için seni de iyi anlıyorum.
Benim ailem de 10 numara değil demiştim eşime, ya tamam değiller ama en azından 5 numaralar, benimkiler 0 demişti..

Bu arada benim ailem de gerçekten süper anne baba değildir ama haklarını yemeyim oğlum hasta olduğunda maddi manevi yanımda olmaları kafi geliyor bana..

Çok da anne baba gibi düşünmeyip kabullenince her yaptıkları daha hora geçiyor.
Şöyle yap bak, yabancı gibi düşün onları, o zaman mutlu olabilirsin 😊😊

Üzerinize afiyet tuvaletten çıkamadığım için anca yazabildim. Bir tarafın düzelirken diğer yer bozuluyor. Organlar arası geçiş yapıyor enfeksiyon :)

Annem yeniden aradı. Daha doğrusu yeğenime aramasını söylemiş o aradı. Hala geçmiş olsun diyerek. Sonra da "biz bu cumartesi geliyoruz kızım" dedi. Ayağa kalktım gerek yok anne dedim. Olsun biz gelelim yine de dedi. Telafi aşamasına geçtik. Bittabi bu telafi aşaması çoğunlukla kalabalık bir şekilde gelip, yemek yiyip çay içip gittikleri ev gezmesi şeklinde oluyor. Artık bu süreçleri ezberlediğim için bunu da bekliyordum.

Neyse ki bu sefer yemek yap demedi. Normalde derdi :)
 
Senin zaten yolunda gitmeyen hayatının temelinde bence ''ailen'' var.
Onlarla aranda olduramadığın ne varsa yara olmuş sende.
Her konunda hissediyorum bunu.
Esas sorun aslında hiç bir zaman eşin değildi.
Sana en çok sabır gösteren, nazını çeken kişi eşin olduğundan sen hep ona patlamayı seçiyorsun...

Geçmiş olsun.
Belki bugünler eşinle ilişkinize olumlu bir dokunuş yapar belli mi olur..
İyi tarafından bakalım.

Evet ben de temelde tüm sorunların kaynağının ailem olduğunu düşünüyorum. Ergen kaldım onlar yüzünden :) eşimle şimdilik İyiyiz ama korkunç bir şey oldu. O da hasta oldu. Ve o hasta olunca kilometrelerce uzağa kaçmak istiyorum. Dört yaşındaki oğlum daha dirençli ona kıyasla.
 
Doktorum.kriptik tonsillit olmuşsunuz.doktor da size penisilin iğnesi yazmış.alerjik reaksiyon ve anaflaksi riski oldugu için de kağıt imzalatmış.antibiyotiğinizi alın ve bol sıvı tüketin geçecektir.acil şifalar.
Ben de tam tonsilit, penisilin diyecektim. Dr değilim, yatağa düşmedim, sezeryandan 24 saat sonra, hastaneden kendimi taburcu ettirmiş, evine gidip paspas yapmış insanım ama tonsilit başka. O zaman ben de kalkamıyorum. Haliniz yoksa da, gerdan haşlama bol limonlu, portakal suyu dinç tutuyor. Çok geçmiş olsun :KK200: :KK200: :KK200:
 
Beklentim artık eşimin yanında manasız potlar kırmamaları, bana hassasiyet öğretmemeleri ve kendilerini bana yaygara yaratmadan çekip çevirmeleri...

Benim de bir süredir tek beklentim aynı bu yazdıklarınızdı ama onu bile yapmadılar. Pot da kırdılar, eleştirdiler, insanlık öğretmeye kalkıştılar. Bu hastalıkta evet beklentim oldu yine yanlışa düştüm ama o kadar kötü oldum ki ister istemez bu kadarına da pes dedim işte.

Ne bileyim her konu açtığımda yine mi ailen yine mi eşin tepkileri aldığım için açıklama yapma ihtiyacı hissediyorum.
 
Merhaba hatunlar
Buraya konu açmayacağım bir süre demiştim ama üç gündür yatak ve acil arasında gidip geldiğim ve bugün gözümü hafiften açmayı başarabildiğim için yazmak istedim. Zira epey yalnızım ve paylaşmaya ihtiyacım var. Neyse ki bu sefer ruhsal değil fiziksel sorunum var.

Üç gün önce durduk yere titremeye başladım. Bir belirti yoktu sadece bir hafta önce boğazımda dışarıdan büyük bir şişlik oluşmuş, sonra inmişti. Ağrı sızı yoktu. Neyse uzatmayayım titreme nöbetleri bitmeyip ateşim 40'ı gösterince eşim işten gelip acile götürdü. Serum, iğne, antibiyotik alıp geri döndüm. Birkaç saat etki etti sonra yeniden başladı titreme hali. Antibiyotik de ateş düşürücü de zerre etki etmedi. Üç gün boyunca su dışında hiçbir gıda almadan ve yataktan çıkmadan yattım. En son dün akşam ateşim 40'ı geçince tekrar acile gittik eşimle. Önümde 20 kişi olmasına rağmen beni içeri aldılar. Doktor boğazıma bakıp "oovv" tepkisini vermesinin ardından hastanede bulunmayan bir iğne temin etmemizi istedi. Neyse iğneyi aldık nöbetçi eczaneden, bir başka iğne daha yazdı onu da alıp birkaç kağıt imzalayıp riskleri öğrendikten sonra vurdurdum. Bacaklarımda kısmi felç oluşmasının dışında bir sorun yok. En azından artık titremiyorum ancak hala bir şey yiyemiyorum. Bacağımın üstüne basmakta zorlanıyorum. Su içmek bile eziyet ve acıkmıyorum da. Bunlar fiziki sıkıntılar geçer elbet en nihayetinde. Asıl canımı yakan mevzuyu yazayım altta.

Ben annemi genellikle her gün ararım. Bir gün aramasam ertesi gün mutlaka ararım hal hatır sormak için. Dört gündür gözümü açamadığım için aramadım. Bilin bakalım merak edip, acaba neden aramadı deyip aradı mı? Tabi ki hayır. Şu meşhur serumlu instagram fotoları var ya, benim dalga geçtiğim ve dahi "ulan insan hastayken paylaşım yapmayı nasıl düşünür ki" diye eleştirdiğim fotolar. Tuttum instagrama serum fotoğrafı attım. Varsın dalga geçsinler en azından ailemin haberi olur dedim. Kardeşim dalga geçer gibi fotoğrafı beğenmiş :) bursadan halam, başka şehirden kuzenim, falanca yerden akrabam aradı da ailem aramadı...

Öte yandan kayınvalidem organ nakli olduğu için kesinlikle mikrop almaması gerek. Dolayısıyla yanıma gelemiyor. Ancak günde on kere arayıp sepetle her sabah çay, çorba veriyor. Elinden geleni yaptı sağolsun. Onlarda da temizlik hastalığı olduğu için, bana destek için uğrayan görümcemin "ay idrak ev çok pis. On kere falan yerlerin silinmesi lazım. Akşam silsen mi ki. Ay en son ne zaman sildin yerleri" şeklindeki konuşmalarına cevap vermeye bile mecalim yoktu. Gözümü açmayı başarsam "şu an tek derdimiz temizlik mi" derdim belki. Yine de hiç aramayan aileme kıyasla en azından destek oldular gıcık davranmalarına rağmen.

O kadar merak ediyorum ki yine neye takıldılar. Muhtemelen kıymetli torunlarının doğum gününde ufaktan hastalanma emareleri başladığı için yeterince verimli ve güleryüzlü olmadığım için kızdı ve aramadılar. Mutlaka günün sonunda suçlu ben olacağım biliyorum.

Şu süreçte eşim defalarca işten izin alıp yanıma geldi. Müdürüyle tartıştı, yine de geldi. Sabahın köründe su vermek için kalktı, günde kırk kere aradı. Benim öz ailem hala aramadı...

Yanlış anlamayın ben son ana kadar yatağa yatmayan, genellikle gribi ayakta atlatan, ameliyat olduğu gün ayağa kalkan, doğum sonrası yatmayan bir modelim. Hani desem ki fazla hassasım ve bundan bıktılar, yok o da değil. Bu sefer gerçekten çok ağır geçti hastalık, bugün dördüncü gün ve hala yemek yiyemiyorum.

Peki neden fiziksel bunca sancım varken benim hala ruhum acıyor? Totomun lobları iğnelerden dolayı kaskatı kesilmişken niye benim kalbim aileme karşı kaskatı olamıyor da canım acıyor?

Ben şu son olaydan sonra artık kabullenmek istiyorum. Ailemle duygusal hiçbir bağımın olmaması gerektiğini, ara ara sarf ettikleri sevgi sözcüklerine kanmamam gerektiğini, her türlü vicdan sömürüsüne karşı yıkılmadan aynı katılığı sürdürmem gerektiğini kabul etmek istiyorum.

Oğlumu sürüne sürüne okula bıraktım. Okulun müdürü halimi görüp "idrak hanım lütfen beni arayın çok kötü görünüyorsunuz. Acil bir durum olursa arayın beni okuldayım. Aileniz yok mu gelsinler" dedi. Var ama yoklar diyemedim.

Bana sakın arayıp siz söyleyin yardım isteyin demeyin. Siz evladınızdan günlerce ses çıkmayınca merak etmez misiniz? Bir şekilde öğrenince aramaz mısınız? Kardeşim yahu. Ben büyüttüm onu. Veli toplantılarına ben gittim, altını ben değiştirdim, her gün ben uyuttum. Parka ben götürdüm. Herkes derdi onun annesi sensin diye. Kardeşim, paylaşımı beğenmiş şaka gibi. Lan hiç mi merak etmedin öldü mü kaldı mı neden hastanede ablam diye.

Lanet olsun artık gerçekten. Ben ailemi ruhumdan, kalbimden, zihnimden söküp atmadığım sürece iyileşemeyeceğim bunu anladım.

Kusura bakmayın benzer konuda tekrar yazdığım için. Birilerine anlatmam gerekiyordu. Her yerim sızlıyor, kalbim de dahil.


Canim kotu gununde yaninda olanlara saril. Ben de zehirlenmistim ishal ve kusma vardi gunlerce yataktan kalkamadim.ayni evde kaldigim insanlar diyorum aile diyemiyorum ben kusarken yemekten kalkmadilar bile. Git bi patates hasla ye dediler. SEN ESINI ANA BABA BIL gerisini bosver
 
geçmiş olsun toparlanana kadar temizlik falan girişmeyin bence. aile konusunda ne kadar düşük beklentili olursanız o kadar iyi bence. herkesi olduğu gibi kabul etmek insanı rahatlatır

Valla direniyorum temizlik yapmamaya. Az önce eşim yarın tüm gün yat dinlen sakın temizlik yapma diye kırk kere uyardı ama umarım başarabilirim yatmayı.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X