- 20 Ocak 2015
- 9.352
- 13.290
- 448
- 40
- Konu Sahibi landemiyoladiyola
-
- #261
Sizin yerinize kendimi koydum ve ne kadar üzgün olabileceğinizi tahmin ettim zaten..Amacim sizi kirmak degil inanin..Yasadiklariniz hele ki bir ramazan sofrasinda cok agir..Cunku iftar sofrasınin neseli olmasini isteriz hep..Hep incelikle herkese saygı duydum ama bu nedir? Ben esimin ruh halini düşünmüyorum, bir arkadas sormuş ne olabilir bu, su, o hangisi diye bende ona istinaden yazdım. Siz su an oglumu düşünmediğimi soyleyerek ahkam kesiyorsunuz, psikolojik şiddet bu yaptığınızda. Benim su ana kadar yazdıklarımdan bunu mu cikardiniz gerçekten, cok şaşkın ve üzgünüm.
Ben ailedeki kimseye değil ama gelecekteki geline çok üzüldüm. Bu çocuk o geline hakaret de etse, dövse de kayınvalidesi hep oğlunu haklı bulacak, belki de araya girip oğlunu bağrına basacak.
Baba ağzının payını vermeye kalkmış ayağa, araya girip de oğlunuzun terbiyesizliğini onayladığınızı göstermiş oldunuz. Belli ki çocuğun böyle “zor bir çocuk” olmasında sizin her hatasına göz yummanızın büyük payı var. Yalnızca şiddeti durdurmaya çalışıp sonra kocanızla yalnız konuşsaydınız, nasıl davranacağınıza birlikte karar verseydiniz keşke.
Ebeveynlik çocuğa doğru eğitimi vermekle oluyor, her hatasını savunmakla değil. Ergenlikte ve gelecekte bol şans dilerim size, bu gidişle çok migren atağı yaşarsınız.
Aklım başımda, hiç dayak yememiş ama terbiyesini almış bir insanım. 12 yaşında sofrada kavga edip aileme “mal mısınız” diyerek kalkıp gidemeyeceğimi bilirdim.konuda geçen ve olay yaratan soruyu ben de size sormak istedim su an gerçekten...
Ya kadın kafa göz daldı çocuğa yazmış, hatta ya, olanları hatırlamak, anlatmak istemiyorum demiş.
ne yapsaydı? Bıraksaydı babasının elinde mi kalsaydı cocuk?
Araya girmeyip ellerine sağlık beyim, terbiye böyle mi verilir deseydi?
yanlış yanlıştır yahu.
babasının yaptığı, gucu babaya yetmeyen bir çocuğa ağız burun girişmek, mal mısın demekten daha büyük yanlıştır...
Birazcık ölçünüz olsun yahu.
sırf kocişinizin otoritesi sarsılmasın diye siz izin verin babası çocuğunuzu dövsün madem.
geline üzülüyormuş bilmem neymiş. Kendi zihniyetinize üzülün siz önce.
Normal bir uyarı, normal bir tartışmadan bahsetmiyoruz burada.
12 yaşında çocuğa bırakın bu şekilde girişmek tokat atamazsınız!
gelecekteki gelini düşüneceğinize evdeki cocugu dusunun biraz.
O cocugun yediği dayakla onurunun nasıl zedelendiğini, nasıl şok olduğunu, nasıl acı çektiğini, nasıl güçsüz olmanın çaresizliğini hissettiğini dusunun.
ve şu durumda annesi de kayıtsız kalsa cocugun aile ile bağının ne hale geleceğini.
Gerçekten aklınız başınızda mı?
Gelecekteki gelinmiş...
Daha neler duyacağım...
Aklım başımda, hiç dayak yememiş ama terbiyesini almış bir insanım. 12 yaşında sofrada kavga edip aileme “mal mısınız” diyerek kalkıp gidemeyeceğimi bilirdim.
Terbiye verilmemiş bir çocuk olduğu belli, 12 yıldır da babadan hiçbir şiddet görmemiş. Babanın kafa göz daldığını sanmıyorum, sadece hassas yaradılışlı bir annenin abartması bence. “Hırpaladı” deniş, kafasını gözünü dağıttı değil. Çocuk o yaşa gelene kadar terbiyenin ne olduğunu öğrenemediyse bi yerde patlamak da bence normal, ipin ucu çoktan kaçmış.
Ayrıca evde “kocişim” değil benim otoritem konuşur. Bu çocuk olduğunda da değişmeyecek. Kocişi de çocuğu da idare edecek güçte bir kadınım, bugüne kadar hep böyle oldu. Asıl “kocişine” ve “oğluşuna” çok güvenen kadınlar biraz kendilerini sorgulasın bence. Sonra yataklara düşüyorlar
Ülkede herkes psikoloğum diye kendini ortaya atıyor. Sonra sahte oldukları da ortaya çıkıyor. O yüzden şaşırmayın.dayak atarak soz dinlettiginiz cocuk saglikli mi buyuyecek? bir de psikologsunuz, pes.
Siz demokrat olduğunu sananlar hep böyle hakarete mi başvurursunuz :)demokratik insanlarız neyseki, idare edebileceğim bir adam yerine, istişare edebileceğim biri ile evliyim.
Sizin bilip etmeden, hele ki çocuğunuz/ergen çocuğunuz olmadan ahkam kesmenizi cahilliğinize veriyor, ruh hastası düzeyde kayınvalide dusmanlığınız için de Allah’tan acil şifalar diliyorum.
İyi günler dilerim.
Aklım başımda, hiç dayak yememiş ama terbiyesini almış bir insanım. 12 yaşında sofrada kavga edip aileme “mal mısınız” diyerek kalkıp gidemeyeceğimi bilirdim.
Terbiye verilmemiş bir çocuk olduğu belli, 12 yıldır da babadan hiçbir şiddet görmemiş. Babanın kafa göz daldığını sanmıyorum, sadece hassas yaradılışlı bir annenin abartması bence. “Hırpaladı” deniş, kafasını gözünü dağıttı değil. Çocuk o yaşa gelene kadar terbiyenin ne olduğunu öğrenemediyse bi yerde patlamak da bence normal, ipin ucu çoktan kaçmış.
Ayrıca evde “kocişim” değil benim otoritem konuşur. Bu çocuk olduğunda da değişmeyecek. Kocişi de çocuğu da idare edecek güçte bir kadınım, bugüne kadar hep böyle oldu. Asıl “kocişine” ve “oğluşuna” çok güvenen kadınlar biraz kendilerini sorgulasın bence. Sonra yataklara düşüyorlar
Siz daha çok gençsiniz çok belli.Aklım başımda, hiç dayak yememiş ama terbiyesini almış bir insanım. 12 yaşında sofrada kavga edip aileme “mal mısınız” diyerek kalkıp gidemeyeceğimi bilirdim.
Terbiye verilmemiş bir çocuk olduğu belli, 12 yıldır da babadan hiçbir şiddet görmemiş. Babanın kafa göz daldığını sanmıyorum, sadece hassas yaradılışlı bir annenin abartması bence. “Hırpaladı” deniş, kafasını gözünü dağıttı değil. Çocuk o yaşa gelene kadar terbiyenin ne olduğunu öğrenemediyse bi yerde patlamak da bence normal, ipin ucu çoktan kaçmış.
Ayrıca evde “kocişim” değil benim otoritem konuşur. Bu çocuk olduğunda da değişmeyecek. Kocişi de çocuğu da idare edecek güçte bir kadınım, bugüne kadar hep böyle oldu. Asıl “kocişine” ve “oğluşuna” çok güvenen kadınlar biraz kendilerini sorgulasın bence. Sonra yataklara düşüyorlar
K bakmayın ama siz terbiye almamış bastırılmışsınız bunu da normalize etmişsiniz. Size gösterilen baskıyı da kocanıza uyguladığınız şu sözlerinizden belli. Evlilik eşitler birliğidir. Birinin birinin üzerinde tahakküm kurduğu bir kurum değildir. Olmayan terbiyeyi de kimseye veremezsiniz.Aklım başımda, hiç dayak yememiş ama terbiyesini almış bir insanım. 12 yaşında sofrada kavga edip aileme “mal mısınız” diyerek kalkıp gidemeyeceğimi bilirdim.
Terbiye verilmemiş bir çocuk olduğu belli, 12 yıldır da babadan hiçbir şiddet görmemiş. Babanın kafa göz daldığını sanmıyorum, sadece hassas yaradılışlı bir annenin abartması bence. “Hırpaladı” deniş, kafasını gözünü dağıttı değil. Çocuk o yaşa gelene kadar terbiyenin ne olduğunu öğrenemediyse bi yerde patlamak da bence normal, ipin ucu çoktan kaçmış.
Ayrıca evde “kocişim” değil benim otoritem konuşur. Bu çocuk olduğunda da değişmeyecek. Kocişi de çocuğu da idare edecek güçte bir kadınım, bugüne kadar hep böyle oldu. Asıl “kocişine” ve “oğluşuna” çok güvenen kadınlar biraz kendilerini sorgulasın bence. Sonra yataklara düşüyorlar
12 yaşında bir çocuğun kendini tutamayarak "Mal mısın?" demesini terbiyesiz ve fakat normal bulabilirim. Adı üzerinde çocuk-ergen. Ancak 40 küsur yaşındaki bir adamın, 12 yaşındaki çocuğa akranı gibi saldırmasını hiçbir "Ramazanda şey olmuştur, şekeri oynamıştır, işte babadır, olur öyle" benzeri sebeplerle yumuşatıp da normalleştiremem.
Üstelik bu çıldırışın(!) ardından aklı başına gelince(!) de bir telafi, özür vb. girişimi yok.
Bir de bu çıldırışlar(!) karşılarında kadın, çocuk, hayvan, yaşlı varsa oluyor genelde, ben bir an kendini kaybedip işverenini dövmeye kalkışan adamlardan çok, bir an kendini kaybedip karısını çocuğunu dövenleri görüyorum.
Bu çıldırmalar da nerede patlayacağını biliyor sanki, kaybetme korkusu olmadığı yerlerde çıkıveriyor ortaya.
Çocuğu bugün döversin, el mahkum 12 yaşında çekip gidemez, yine evde, mecbur o ekmeğe o çatıya.
Yaa...
Ondan kolaydır(!) evlat dövmek.
Normalleştirmeyin şunu artık şu devirde bari.
Bir öğretmen gözüyle söylemeliyim ki oğlunuz ceza almalıydı ama karşılığı dayak değil elbette. Maalesef sofrada hepinize hakaret etmiş. Bence çocuk psikoloğundan destek almalısınız. Baba oğul arasına girerek istemeyerek taraf tutmuş oldunuz ve oğlanı babadan korudunuz ( çünkü annesiniz). Şimdi kutuplaşma daha da arttı evinizde. Çok zor ama araya girmek daha büyük problem doğurdu. Ama başka seçeneğiniz yoktu. Eşinizin o tokatı size değil çocuğunuzaydı. Siz annelik hissiyle davrandınız. Eşiniz sizden özür dilerse affedin. Benim çocukluğumdaki evde bu tür tartışmalar sıklıkla yaşanırdı. Üzülmeyin inşallah bu ilk ve sonduHerkese Merhaba,
Çok eski bir üyeyim ama uzun zamandır sadece göz atabiliyorum, pek yorum yapmıyordum ancak şu an yardıma ve dışardan birilerinin yaşadıklarıma yorum yapmasına ihtiyacım var. Şimdiden teşekkür ederim.
41 yaşında, iki erkek çocuk annesiyim. Eşimle 20 yaşında tanıştık. Çok severek evlendik. Bunca senede tabi zaman zaman sıkıntılarımız oldu ama çok büyük dertler değil çok şükür. Ancak ailece dün çok kötü bir gün yaşadık.
Büyük oğlum 12 yaşında. Oldum bittim zor bir çocuk diyebilirim. Harika bir kalbi var, çok merhametli, zaman zaman çok olgun ancak dikkat toplamada sıkıntısı var. Dürtüselliği var. Pandemi döneminin ergenlik başlangıcına gelmesi tabi isleri iyice zorlaştırıyor.
Dün gece ilk iftar. Çocuklarımda oruç tutmuştu. Ailece güle oynaya iftara oturduk. Çorbalar içildi. Saçmasapan bir nedenden bir tartışma çıktı masada ve oglum masadan kalktı. Öyle saçma videolar filan izliyorlar ki ağzına takılmıştı, " mal mısınız?" dedi masadan kalkarken. Ve benim 21 senedir tanıdığım adam, eşim, çocuklarımızı her daim anormal seven, hatta zaman zaman yüz göz oluyor diye eleştirdigim eşimin gözü döndü.
Oğluma resmen saldırdı. Hadi babadır diyelim, yok açıklayamıyorum. Oğluma kafa göz daldı, araya girdim, korkunçtu. Yemin ederim bunca senedir ilk kez böyle birsey yaşadık. Oğlumu hırpalamasına izin vermedim, hatta ömrümün ilk tokadını yedim, beni aradan çıkarmak için..
Bunca senelik hayat arkadaşımın bu yaptığını hazmedemiyorum. Ağrıma gitti. Haykırarak ağladım, senelerdir tutmayan migrenim tuttu, bugün yataktan çıkamadım. Oğlumu sakinleştirdim ama gerçekten fiziksel açıdan fazlası kalp kırıklığıymış.
Bugün işten geldi, yüzüne bile bakmıyorum. Üzüldüğünü ve kendine şaştığını tahmin ediyorum ama burnundan kıl aldırmıyor. Özür dilemedi. Barışma mevzularında, ufak tefek dargınlıklarda hic küs uyumayız. Genel olarak huzurluyuzdur ama inanılmaz kırgınım. Dün gece yatagımızda uyumadım.
Oğlum hata yaptı, bende öncesinde söylenmistim ama 41 yaşında, aşırı kontrollü birinin bu derece delirmesi beni herseyden soguttu ve yabancılaştırdı. Yüzüne bakasım yok.
Her ailede olur mu böyle şeyler? El bebek gül bebek büyüdüğümü, rahmetli babacığımdan bir tane tokat bile asla yemediğimi biliyor. Oğlum malesef zor bir çocuk olabilir ama tüm ergenliğinde böyle şeyler mi yaşayacağız? Ne yapmalıyım?
Lütfen sağduyulu fikirlere ihtiyacım var, çok dağıldım...
Okuyan herkese tesekkur ederim.
Allah korusun. Ama edep gerçekten şiddetle olmuyor.Evlatlarımızı Edepten yoksun büyütüyoruz malesef.
Edepsiz nesil yetişiyorİnsallah dayak yemeyiz cocuklarımızdan...
Çocukla baba sözel olarak tartışsa hadi belki dediğiniz doğru. Babası büyük birine vurur gibi çocuğa vuracak araya girdi diye anne taraf tutmuş olacak. Şiddeti hediye paketi yapıp sunmanın başka bir modeli. İzan lazım hepimize gelecek nesiller için.Bir öğretmen gözüyle söylemeliyim ki oğlunuz ceza almalıydı ama karşılığı dayak değil elbette. Maalesef sofrada hepinize hakaret etmiş. Bence çocuk psikoloğundan destek almalısınız. Baba oğul arasına girerek istemeyerek taraf tutmuş oldunuz ve oğlanı babadan korudunuz ( çünkü annesiniz). Şimdi kutuplaşma daha da arttı evinizde. Çok zor ama araya girmek daha büyük problem doğurdu. Ama başka seçeneğiniz yoktu. Eşinizin o tokatı size değil çocuğunuzaydı. Siz annelik hissiyle davrandınız. Eşiniz sizden özür dilerse affedin. Benim çocukluğumdaki evde bu tür tartışmalar sıklıkla yaşanırdı. Üzülmeyin inşallah bu ilk ve sondu
Şimdi kapı çaldı. Çiçek geldi, üzerinde bir not: "Özür dilerimBir öğretmen gözüyle söylemeliyim ki oğlunuz ceza almalıydı ama karşılığı dayak değil elbette. Maalesef sofrada hepinize hakaret etmiş. Bence çocuk psikoloğundan destek almalısınız. Baba oğul arasına girerek istemeyerek taraf tutmuş oldunuz ve oğlanı babadan korudunuz ( çünkü annesiniz). Şimdi kutuplaşma daha da arttı evinizde. Çok zor ama araya girmek daha büyük problem doğurdu. Ama başka seçeneğiniz yoktu. Eşinizin o tokatı size değil çocuğunuzaydı. Siz annelik hissiyle davrandınız. Eşiniz sizden özür dilerse affedin. Benim çocukluğumdaki evde bu tür tartışmalar sıklıkla yaşanırdı. Üzülmeyin inşallah bu ilk ve sondu
Aslında her kadın, kadına şiddete karşı değil. Bazı kadınlar bu konuda salt eril zihniyette ve bunu öyle bi dava haline getiriyor ki, erkeklerden daha canla başla savunuyor. “Kesin bir şey yapmıştır. Haketmiştir. O da öyle demeseymiş”. Erkeklerden duymaya alıştığımız bu sözleri özümsemiş kadın sayısı azımsanmayacak kadar çok. Dün bir üye konu açmıştı eşi düşük sonrası fena dövmüş. Eşimin öfke kontrolü yok diyor. Ben de onu o kadar sinirlendirmemeliydim yazmış. Eşinin dövme sebebini kendinde arıyor bi nevi. Şimdi böyle düşünen birilerinin yetiştirdiği nesil de kendine benzemez mi? Erkek çocuksa şiddete meyilli, kız çocuksa pasif, kendini suçlayan, özgüvensiz. Matah bir şeymiş gibi dayağı savunanaları görünce “ay inanamıyorum” desem de gayet inanıyorum ve hiç şaşırmıyorum. Sokağa çıkıp bakınca bile insanların kültür seviyesini ve yetişme biçimlerini görebiliriz. Hayatında bir tane çocuk psikolojisi ile ilgili tek satır okumayan kişiler burada “dayak güzeldir” diyecek tabi, ne diyecek ki?Sorsam şimdi herkes kadına şiddete karşı,ama çocuğa şiddet olunca bazıları bir anda ''bazen gerekiyor ya'' diyor.İşte o döven erkekler de bu kafadalar ''terbiye etmek için dövüyoruz'' diye düşünüyor çoğu,bırakın artık insanları tokatlarla dayakla terbiye etmeyi,yıl 2021 elinizin altında bir sürü kaynak var bir ergene/çocuğa nasıl yaklaşmanız gerektiği ile ilgili.
Çok sevindim hem sizin hem çocuğunuzun hem eşinizin adına.Şimdi kapı çaldı. Çiçek geldi, üzerinde bir not: "Özür dilerim" Dün gece de ayrı uyudum, konuşmadım. Eşim çiçek, hediye alır ama ilk kez bir küslük sonrası alıyor. Çünkü hata yaptığını çok iyi biliyor. Bende aradım, biraz resmi şekilde aksama mutlaka konuşalım dedim. Aklıselim davranıp cocugumdan af dileyeceğine inanıyorum. Çünkü inanın çok düşkün çocuklarına. Çok alkol almaz. Hayatında bir kez sarhoş olmuştu. Onda da "Allah affetsin ben babasız büyüdüm, ben çocuklarım büyümeden ölemem" diye ağlamıştı. Tamamen kendi annesinin yaşattığı travmaların bir anlık patlamasıydı bence. Çocugunu kaybetmeyi göze alamaz. Boşanma değil yanyana yasarken bile kaybetmekten, yürek soguklugundan bahsediyorum. Yorumunuz için teşekkürler
Çok teşekkür ederim, umarım❤Çok sevindim hem sizin hem çocuğunuzun hem eşinizin adına.Umarım istediğiniz gibi sonuçlanır.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?