2016 Kasım anneleri

bebegimizin cinsiyetleri

  • kizimiz geliyor

    OY: 150 46,0%
  • oglumuz geliyor

    OY: 164 50,3%
  • ikiz kizimiz geliyor

    OY: 6 1,8%
  • ikiz oglumuz geliyor

    OY: 1 0,3%
  • ikiz kiz erkek geliyor

    OY: 5 1,5%
  • ucuz geliyor

    OY: 0 0,0%

  • Ankete Katılan
    326
şu yazıyı okuyunca öyle üzüldüm ki anlatamam. nasıl bencillikti bu ya :KK43: bende emsin diye neler yaptım anlatamam. hatta kaç ay yılmadım baktım olmuyor niye bıraktım diye kendime kızdım. artık insanlar kendini suçlama olmayınca olmuyor demeye başladılar. 3 ay sağdım sütte çok güzeldi fakat emmeyince oda bitti maalesef. duştamı emzirmedim neler neler yapmadım ahhh :KK43: şimdi böyle kendi insiyatifleri ile emzimeyi kesen anneleri görünce çok kızıyorum. göğüslerim bozulur ne ya. birisi sen doğum yaptıktan sonra 90 60 90 mı olacaksın dedide biz anneler hemen doğuralım dedik :) misal ben emzirmeden göğüslerim biraz değişti inan bundan gurur duyuyorum. keşke emzeydide tamamen gitseydi. azıcık duşta her gün 1 kere emzirdim o duyguyu kısada olsa yaşadım ya şükürler olsun.
maalesef bencillik canım.. sana da kıyamam sen elinden geleni yapmışsın olmayınca yapacak bir şey yok. Olduğu kadar nasibini almıştır yavrun
 
Untitled.png

Altıncı gün dolmak üzereydi
Ve Tanrı hala kadını yaratıyordu.
Bir melek çıkageldi.
Tanrı’ya;
– Ötekini, erkeği çok daha çabuk yaratmıştın, buna niye bunca zaman ayırıyorsun?
diye sordu.
Tanrı yanıt verdi:
– Çünkü buna çok değerli, çok farklı özellikler katıyorum.
dedi.
– Örneğin yüzlerce parçadan oluşturuyorum.
Ama yine bir bütün olmasını sağlıyorum.
Bu yarattığım bir çok çocuğa aynı anda sarılabilmeli,
Dünyanın her yerindeki çocukları kucaklayabilmeli.
Düşen bir çocuğun kanayan dizini de,
Yaralı bir yüreği de iyileştirebilmeli…
Melek sordu:
– Kaç eli, kaç kolu olacak?
– Sadece iki.
– İki el, iki kolla mı yapacak bu dediklerini…
– Hepsi bu değil…
Kendi yaralarını da kendi sarabilecek.
Ayrıca günde 18 saat çalışabilir durumda olacak…
Melek yaklaşıp kadına dokundu…
– Onu çok yumuşak yapmışsın.
– Yumuşak ama aynı zamanda çok güçlü.
Gücünü ve kaldırabileceklerini hayal bile edemezsin…
– Düşünmeyi de bilecek mi?
– Yalnızca düşünmeyi değil.
hem sağduyusunu kullanmayı,
Aklıyla ve yüreğiyle muhakeme etmeyi,
Hem de mücadele etmeyi,
Düşüncelerini savunmayı,
Sorun çözmeyi de biliyor…
Bunların yanı sıra, uzlaşmayı da biliyor…
Melek, kadının yanağına dokundu.
Eli ıslanınca bu nedir diye sordu.
Tanrı yanıtladı:
– Buna gözyaşı denir.
– Neye yarar?
– Kendini ifade etmeye yarar.
Acıyı, kuşkuyu, aşkı, yalnızlığı, onuru,
Ama aynı zamanda sevinci ifade etmesine yarar…
-Kadının kendini ifade biçimleri sonsuzdur:
o, sevinci, mutluluğu ve aşkı yakalayıp ,
Sımsıkı sarılmayı bilir…
Haykırmak istediği vakit susabilir;
Sustuğunda çığlığını duyurabilir;
Öfkelendiği vakit gülümseyebilir,
Ağlamak isteyince şarkı söyleyebilir,
Mutlu olunca ağlayabilir,
Korktuğu vakit gülebilir…
O inandığı doğrular için sonuna dek mücadele eder;
Haksızlığa karşı savaşır,
Çözüm yolunu biliyorsa,
‘Hayır’ yanıtını asla kabullenmez.
– Amma çok marifeti varmış!
– Arkadaşı doktora yalnız gitmesin diye ona refakat edendir.
Korkan birini gördüğünde,
‘Tut elimi korkma’ deyip,
Elini uzatandır…
Her düğün her doğum haberine mutlu olandır.
Tanıdığı ya da tanımadığı amma kendine yakın bildiği her ölüm haberine kalbi kırılandır.
Ama yine de yaşamı sürdürme gücünü kendinde bulandır…
Çocukları daha çok yesin diye ‘ben zaten toktum’ diyendir…
-Bir öpüş, bir sarılış, bir kucak açışla kırık,
Ya da yaralı bir yüreğin onarılacağını bilendir…
– Peki, bunun hiç mi eksiği ya da yanlışı yok?
– Hiç olmaz olur mu?
Var bir hatası:
Ne kadar değerli olduğunu unutur!”
 
Canlar 2 yaşında bir hasta çocuk için yasin okumamı istedi bir arkadaşım belki sizlerde okumak istersiniz diye sorayım dedim okuyabicek olan varmı
 
Eki Görüntüle 2045886
Altıncı gün dolmak üzereydi
Ve Tanrı hala kadını yaratıyordu.
Bir melek çıkageldi.
Tanrı’ya;
– Ötekini, erkeği çok daha çabuk yaratmıştın, buna niye bunca zaman ayırıyorsun?
diye sordu.
Tanrı yanıt verdi:
– Çünkü buna çok değerli, çok farklı özellikler katıyorum.
dedi.
– Örneğin yüzlerce parçadan oluşturuyorum.
Ama yine bir bütün olmasını sağlıyorum.
Bu yarattığım bir çok çocuğa aynı anda sarılabilmeli,
Dünyanın her yerindeki çocukları kucaklayabilmeli.
Düşen bir çocuğun kanayan dizini de,
Yaralı bir yüreği de iyileştirebilmeli…
Melek sordu:
– Kaç eli, kaç kolu olacak?
– Sadece iki.
– İki el, iki kolla mı yapacak bu dediklerini…
– Hepsi bu değil…
Kendi yaralarını da kendi sarabilecek.
Ayrıca günde 18 saat çalışabilir durumda olacak…
Melek yaklaşıp kadına dokundu…
– Onu çok yumuşak yapmışsın.
– Yumuşak ama aynı zamanda çok güçlü.
Gücünü ve kaldırabileceklerini hayal bile edemezsin…
– Düşünmeyi de bilecek mi?
– Yalnızca düşünmeyi değil.
hem sağduyusunu kullanmayı,
Aklıyla ve yüreğiyle muhakeme etmeyi,
Hem de mücadele etmeyi,
Düşüncelerini savunmayı,
Sorun çözmeyi de biliyor…
Bunların yanı sıra, uzlaşmayı da biliyor…
Melek, kadının yanağına dokundu.
Eli ıslanınca bu nedir diye sordu.
Tanrı yanıtladı:
– Buna gözyaşı denir.
– Neye yarar?
– Kendini ifade etmeye yarar.
Acıyı, kuşkuyu, aşkı, yalnızlığı, onuru,
Ama aynı zamanda sevinci ifade etmesine yarar…
-Kadının kendini ifade biçimleri sonsuzdur:
o, sevinci, mutluluğu ve aşkı yakalayıp ,
Sımsıkı sarılmayı bilir…
Haykırmak istediği vakit susabilir;
Sustuğunda çığlığını duyurabilir;
Öfkelendiği vakit gülümseyebilir,
Ağlamak isteyince şarkı söyleyebilir,
Mutlu olunca ağlayabilir,
Korktuğu vakit gülebilir…
O inandığı doğrular için sonuna dek mücadele eder;
Haksızlığa karşı savaşır,
Çözüm yolunu biliyorsa,
‘Hayır’ yanıtını asla kabullenmez.
– Amma çok marifeti varmış!
– Arkadaşı doktora yalnız gitmesin diye ona refakat edendir.
Korkan birini gördüğünde,
‘Tut elimi korkma’ deyip,
Elini uzatandır…
Her düğün her doğum haberine mutlu olandır.
Tanıdığı ya da tanımadığı amma kendine yakın bildiği her ölüm haberine kalbi kırılandır.
Ama yine de yaşamı sürdürme gücünü kendinde bulandır…
Çocukları daha çok yesin diye ‘ben zaten toktum’ diyendir…
-Bir öpüş, bir sarılış, bir kucak açışla kırık,
Ya da yaralı bir yüreğin onarılacağını bilendir…
– Peki, bunun hiç mi eksiği ya da yanlışı yok?
– Hiç olmaz olur mu?
Var bir hatası:
Ne kadar değerli olduğunu unutur!”
Tüylerim diken diken oldu
 
Ya tecrubeli anneler bana bi akil verin...oglum 2ay oncesine kadar cok guzel yiyordu...2aydir bisey yediremiyorum..sicaklardandir dedim pespese dis cikardi distendir dedim idrar yoku enfeksiyonu gecirdi ondandir dedim ama yok yemiyo...bu süreçte aliskanlik mi yapti acaba oncdene ne versrm yerdi simdi kasigin ucundan tadina bakiyo oyle yiyo bi kahvaltiyi duzgun yaptirabiliyorum yemek hic bise yemiyo sadece tarhana corbasi iciyodu bugun onu da yarım yamalak icti ne yapsam bilemedim zamanla duzelir mi hergun yeni seyler deniyorum belki yer diye yok yemiyo :KK43:
 
Eki Görüntüle 2045886
Altıncı gün dolmak üzereydi
Ve Tanrı hala kadını yaratıyordu.
Bir melek çıkageldi.
Tanrı’ya;
– Ötekini, erkeği çok daha çabuk yaratmıştın, buna niye bunca zaman ayırıyorsun?
diye sordu.
Tanrı yanıt verdi:
– Çünkü buna çok değerli, çok farklı özellikler katıyorum.
dedi.
– Örneğin yüzlerce parçadan oluşturuyorum.
Ama yine bir bütün olmasını sağlıyorum.
Bu yarattığım bir çok çocuğa aynı anda sarılabilmeli,
Dünyanın her yerindeki çocukları kucaklayabilmeli.
Düşen bir çocuğun kanayan dizini de,
Yaralı bir yüreği de iyileştirebilmeli…
Melek sordu:
– Kaç eli, kaç kolu olacak?
– Sadece iki.
– İki el, iki kolla mı yapacak bu dediklerini…
– Hepsi bu değil…
Kendi yaralarını da kendi sarabilecek.
Ayrıca günde 18 saat çalışabilir durumda olacak…
Melek yaklaşıp kadına dokundu…
– Onu çok yumuşak yapmışsın.
– Yumuşak ama aynı zamanda çok güçlü.
Gücünü ve kaldırabileceklerini hayal bile edemezsin…
– Düşünmeyi de bilecek mi?
– Yalnızca düşünmeyi değil.
hem sağduyusunu kullanmayı,
Aklıyla ve yüreğiyle muhakeme etmeyi,
Hem de mücadele etmeyi,
Düşüncelerini savunmayı,
Sorun çözmeyi de biliyor…
Bunların yanı sıra, uzlaşmayı da biliyor…
Melek, kadının yanağına dokundu.
Eli ıslanınca bu nedir diye sordu.
Tanrı yanıtladı:
– Buna gözyaşı denir.
– Neye yarar?
– Kendini ifade etmeye yarar.
Acıyı, kuşkuyu, aşkı, yalnızlığı, onuru,
Ama aynı zamanda sevinci ifade etmesine yarar…
-Kadının kendini ifade biçimleri sonsuzdur:
o, sevinci, mutluluğu ve aşkı yakalayıp ,
Sımsıkı sarılmayı bilir…
Haykırmak istediği vakit susabilir;
Sustuğunda çığlığını duyurabilir;
Öfkelendiği vakit gülümseyebilir,
Ağlamak isteyince şarkı söyleyebilir,
Mutlu olunca ağlayabilir,
Korktuğu vakit gülebilir…
O inandığı doğrular için sonuna dek mücadele eder;
Haksızlığa karşı savaşır,
Çözüm yolunu biliyorsa,
‘Hayır’ yanıtını asla kabullenmez.
– Amma çok marifeti varmış!
– Arkadaşı doktora yalnız gitmesin diye ona refakat edendir.
Korkan birini gördüğünde,
‘Tut elimi korkma’ deyip,
Elini uzatandır…
Her düğün her doğum haberine mutlu olandır.
Tanıdığı ya da tanımadığı amma kendine yakın bildiği her ölüm haberine kalbi kırılandır.
Ama yine de yaşamı sürdürme gücünü kendinde bulandır…
Çocukları daha çok yesin diye ‘ben zaten toktum’ diyendir…
-Bir öpüş, bir sarılış, bir kucak açışla kırık,
Ya da yaralı bir yüreğin onarılacağını bilendir…
– Peki, bunun hiç mi eksiği ya da yanlışı yok?
– Hiç olmaz olur mu?
Var bir hatası:
Ne kadar değerli olduğunu unutur!”

Metin bankadaki performans görüşmeleri gibi olsa da fotoğraf muazzam :)
 
Canım bizim ki 2.paylaştığın foto koala olan 3aydır kullanıyorum çok memnunum kafasını tam kavrıyor yan pedler yumuşak bazıları çok sertti yatış pozisyonu diğer oto koltuklarına göre iyi uyuduğunda kafa öne düşmüyor. bu hangi modeli tam bilemedim ama bizimki isofixli olan araba koltuğuna takıldığı için milim oynama yapmıyor, o yüzden ses vs de çıkmıyor çocuk rahatsız olmuyor. jokerden 935 e almıştık sanırım pahalı gelirse isofixli olmayanı alınabilir. konfor aynı çünkü. Diğer paylaştığın gibi sonradan yükseltici olarak kullanılmıyor ama onun eğer iç pedi yok ise çocuğu sarmaz büyük gelir rahat edemez hemde pek güvenli olmaz.
@seyda61 canım çocuk büyüdükçe iç pedleri çıkıyor kafa kısmı yükseltiliyor.
Koalanın yatışı iyiyse bi avantaj aklımda olsun ama en son yükseltici olarak olmaması kötü ama o da ucuz bişey ya bilemedim
 
he bu arada kızlar üniversite arkadaşlarımla görüştüm, bir onlara birde iş yerinde ki arkadaşlarıma baktım şöyle bir kanıya vardım ki artık kimse emzirme derdine düşmüyor. Hani sizlerde olmasanız kendimi yanlış bir şey yapıyorum sanacağım
sütüm neredeyse her sağmada 1 litre geliyordu diyen de 3 ayken bıraktı, az geliyordu göğüslerim sarkmasın diyende bıraktı, çok fazla uyanıyordu diyende.. valla bir şey denmiyor herkesin kendi kararı ama öyle bir konuşuyorlar ki insan kendini enayi gibi hissediyor :) herhalde10 yıl sonra emzirme diye bir şey kalmaz öyle düşünüyorum.
Bunu ben de fark ettim iyi ki mama varmış valla emzirmek mama yapmaktan kolay ama
 
IMG_4942.PNG
Ya tecrubeli anneler bana bi akil verin...oglum 2ay oncesine kadar cok guzel yiyordu...2aydir bisey yediremiyorum..sicaklardandir dedim pespese dis cikardi distendir dedim idrar yoku enfeksiyonu gecirdi ondandir dedim ama yok yemiyo...bu süreçte aliskanlik mi yapti acaba oncdene ne versrm yerdi simdi kasigin ucundan tadina bakiyo oyle yiyo bi kahvaltiyi duzgun yaptirabiliyorum yemek hic bise yemiyo sadece tarhana corbasi iciyodu bugun onu da yarım yamalak icti ne yapsam bilemedim zamanla duzelir mi hergun yeni seyler deniyorum belki yer diye yok yemiyo :KK43:

Benim kızım da çok Mızmız bu konuda, gerçi belli de olmuyor. Bazen hiç yemez dediğimiz şeyi yiyor, genel olarak taneli şeyleri sevmiyor malesef. Az da olda bi blenderla pırtlatıyorum, en azından tadını sevip sevmediğini anlamak için.
Arkadaşlar benzet tarif vermişti ama ben yemeğin yanına bi kek yaptım bugün. Muzu biraz fazla koydum, iki çay kaşığı da çekilmiş fındık koydum. Yedi bir tane.. bir de yumurtalı kare kare hamur kesti annem, hiçbirşey yediremezsem onu haşlayıp veriyorum yoğurtla, seviyor. Hazırları da vardır yapacak kimse yoksa.. bir de zaten hali hazırda çok yemediği için neredeyse herşeyine kavrulmuş kıyma koyuyorum besleyici olsun diye .
 
kesinlikle kolayda bu arkadaşımın evinde bakıcısı temizlikçisi var o yüzden orası ona sıkıntı olmuyor :))
Artık yuhhhh diyorum başkada bişey demiyorum .tobe tobe insanı zorla günaha sokuyorlar.ozaman niye doğurdun diyeceksin ama demiyorum anladınız siz
 
O bebeğe haksızlık tek cümle ile ya.allahım öyle bir nimet vermisken nasıl bebeklerini mahrum ederler hayret... Bencillik... Tabi bu sözlerim sütü olup da sırf kendi bencilligi yüzünden birakanlara.sütü olmayip emziremeyenlere değil kesinlikle
Sutum az oldugu halde surekli emziriyorum..kizimin karni tok olsa bile emmek istiyor surekli..hatta emzirecegimi farkettigin cok heycanlaniyor guluyor canim yavrum..Boyle bir nimetten evlatkarini mahrum birakanlara Allah akil versin
 
kesinlikle kolayda bu arkadaşımın evinde bakıcısı temizlikçisi var o yüzden orası ona sıkıntı olmuyor :))

Canı sıkılmış onun , çalışmıyordur da :)
Yardımcıya hiç karşı değilim hiçbir konuda, şartlar uygunsa hayatı zorlaştırmanın manası Yok. Ona söyle bebeğin de büyümüşünü alsın direk, zahmetsiz olur :KK66:
 
maalesef bencillik canım.. sana da kıyamam sen elinden geleni yapmışsın olmayınca yapacak bir şey yok. Olduğu kadar nasibini almıştır yavrun

inş tabi orası öyle. ama başta çok takıyor insan. yoksa öylede büyüyor böylede büyüyor. etraf zaten ayrı değişik, herkes olmuş herbokolog :) aman bebek değilde kazık kadar insanlarla uğraşmak daha zor valla.
 
X