- 9 Ocak 2009
- 1.482
- 24
nerelerdesin kacak :) ayran ictik ayri dustuk
Repucum sorma ya tam ayrı düşmüşüz şimdi, yakın zamanda görüşürüz inşallah :44:
şu an erkeklerinden bahsetmek istemiyorum. zira başımdaki kova erkeği pazar günümü mahvetti tartıştık, bu ara çok sık tartışır olduk. ama o kovalığından değil, benimkinin yükseleni öküz sanırım
kuşlar, noluyo len bi kuş muhabbetinden nere gitmiş gelmiş olay...
burçak o kaynanayı sev, koru,kolla... süper kaynana o, laf soktu imada bulundu falan demeni beklerken kibarca ağlamışmerak ediyorum muhabbetinizi ya:)
canım nerelerdesin hoşgeldin,
Hoşbulduk Estarabim, bu ara çok ihmal ettim burayı
Cipiis yiyem dedim yine. Alistim iyice. Ferda bi monosodyum glutamat demisti selam ederim, ozellikle bakmadim yoooktur yeaa diye. Agzimin tadindan dolayi. Cin tuzunun ayrintili zararlarini okudum az evvel bogazima tikildi sonuc olarak yemeyiiin yemiycem bi de artik paket arkasi okuycaaam.
Vavecim aldın bari paket bittikten sonra bakaydın yev En iyisi Bim'de star krak mı ne bi mısır cipsi var ondan al. Ya da mısır patlat. Onda da menşeinin Türkiye yazmasına dikkat et. Arjantin veya Çin olmasın. Gerçi TRde de artık mısırlar GDO'lu diyorlar. Öff çok sıkıcıyım tamam sustumm
Doğum iznineyken sık sık giriyordum hele hamileyken...velakin artık iyice koptum forumdan. Umarım herkes iyidir. Herkes 1 yaşını doldurdu, Ocak kuzuları büyüdü. Azıcık içimi dökeyim diye giriyorum işlerimi mucize şekilde biraz hafiflediği şu saatlerde. Sizlerde durum nasıl bilmiyorum ama gün geçtikçe daha zorlaşıyor sanki hem hayat hem de anne olmak. Özellikle son birkaç aydır sürekli düşünüyorum, herşey yarım yamalak ve düzeni kurmakta zorlanıyorum. Modern çağın hastalığı bu biliyorum: aynı anda iyi anne, iyi eş, iyi ev kadını, süper aşçı, işinde başarılı olmak ve sosyal hayattan arkadaşlardan dostlardan kopmamak. Böyle biri var mıdır vardır belki (onu bulalım. Ama o ben değilim. Olamıyorum. Kızımı, eşimi, işimi, yemek yapmayı, düzenli bir evde yaşamayı, işim gezmeyi ve arkadaşlarımı çok sevmeme rağmen hiç birisi ile hakkıyla ilgilenemiyorum, beceremiyorum. Bunların arasında en önemlisi kızım bana hasret. İşim ve evim çok uzak ev-iş arası 40 km bu mesafeye köprü trafiğini de ekleyince her sabah ve her akşam bir facia günde 3-4 saatim yollarda geçiyor. Kar yağıncadan bahsetmiyorum bile ya işyerinde ya evde mahsur… Böyle olunca her gün bu yolu çekince ve bu halde eve gelince ne yemek yapmaya ne kuzuyla ilgilenmeye halim kalmıyorum. Ben yemek yapmak yerine zaten akşamın bir köründe beni nihayet görebilen kızımla ilgilenmeyi tercih ediyorum. Böyle olunca yemek yapamıyorum, ya da uyduruk yapıyorum. Bir ara yemek yapmayı tercih ettim kızım mutfakta oyalansın diye yürütecine koydum ama o yürütecinde yürümek değil bana dokunmak benimle oynamak istedi, ben d ene sonunda öff yeter batsın akşam yemeği dedim ve kızımı tercih ettim. Sonuç: ev yemeği yiyemediği için mutsuz koca… Haftasonlarım ayda iki kez eve yardımcı gelmesine rağmen çamaşır, yemek, dolap toplama vs. ile geçiyor. Hiç bir şey yapamıyoruz. Bir arkadaşım arayıp görüşmek isteyecek diye ödüm kopuyor çünkü artık insanlara hayır demekten utanır oldum. Herkesin aklına gelen şey yani eve daha yakın bir iş bulmak benim de düşündüğüm bir şey ama şuan çalıştığım işimi gerçekten seviyorum benzer koşullarda bir iş bulmam çok zor çünkü sektör olarak çok fazla imkânı yok, zaten şuanki firmama da yabancı menşeili ve işi bırakıp bir süre çalışmama düşüncesi bana kabus gibi geliyor sanki kariyerim için çok kötü bir şey olur sonrasında bir şeylere geç kalırım gibi geliyor, belki de benim kuruntum. Ama ne olursa olsun bir tercih yapmam gerektiğini ve bunu da çocuğum ve evliliğim menfaatine olması gerektiğini biliyorum. İşte tam bu noktada da feminist duygularım kabarıyor ve: neden ben? Diyorum. Neden eşim değil de ben vazgeçiyorum kariyerimden bir süreliğine de olsa? Ne yapsam ne etsem bilmiyorum ama bildiğim tek şey böyle gitmeyeceği…
Saroncum yalnız olmadığını bilmek biraz hafifletmiştir belki sıkıntını. Ben de sabah çok erken çıkmıyorum, 9-10 ama akşam 18.30-19.00 gibi evde oluyorum ve çok da vakit geçiremiyorum oğluşumla. İş-ev mesafem 1 saat civarı. Neyse ki haftanın dört günü çalışıyorum. Bana da ayda iki gün temizlikçi geliyor. Yemeklerimi çok pratik bir şey olmayacaksa akşamdan yapıyorum. Dondurucuya köfte attım bir sürü, sıkışırsam onlardan çıkarıveriyorum hemen. Çocuk için de kıyma aldım kavurup dondurucuya attım, çorbalarına filan katıyorum bazen. Ama dondurucu olayını daha da ilerletmeye karar verdim. Madem böyle bir imkan var, sonuna kadar kullanmak lazım Tadı taze gibi olmasa da hiç olmamasından iyidir yani. Halılarımın üstüne örtü serdim, o saatten sonra süpürge açamam, en azından kaldırıp iki dakikada silkelerim diye. Çamaşırları akşam kaşla göz arası atıyorum makineye. Uyuyakalırsam eşim sağolsun çıkarıp asıyor İşe giderken giyeceklerimi toptan ütülemiyorum, her gün bir sonraki gününkileri ütülüyorum, böyle pantolon gömlek vb dağlarıyla uğraşmaktan daha kolay geliyor. Öbür şeylerin ütüsünü zaten çok özenli yapmıyorum, olduğu kadar.
Bu arada bir şeyi keşfettim ve bana çok vakit kazandırdı. İş yapmak için uygun zamanı kollamak yanlışmış. Diyelim bizimki iki dk oyuncağına daldı, hemen banyoya koşup çamaşır atıyorum. Veya mutfakta yapacağım bir şeye koşuyorum. Artık bir çok işimi kaşla göz arasında hallediyorum. Uygun zamanı beklersem hem o zaman bir türlü gelmiyor, hem de hiçbir şey yapamıyorum diye bunalıma giriyorum.
Bir de arada kaçamaklar yapıyorum, mesela biraz önce öğle arasında arkadaşla alışveriş merkezine yemeğe kaçtık, keyifli keyifli yemek yedik, sonra kitapçıya girdik kitaplara baktık, işe döndük. Böyle bir imkanın yoksa da başka bir şey olabilir, bir bardak kahve eşliğinde kafa dağıtacak bir kitap, gece oturup bir film seyrederken uyuklamak, çok vakit almayacak bir hobi, sevdiğin bir sanatçının cdsini almak vb vb... Sonra kenarda keçelerim var (Vaveciğimin kulakları çınlasın ), şişle yünüm var; diyeceksin ki bir şey yaptın mı, hayır tek figür kesmedim ve tek ilmek atmadım ama orada kenarda durduklarını bilmek beni rahatlatıyor. Genç Beyin dergisi var tavsiye ederim, yaklaşık on yıldır filan takip ediyorum, beni rahatlatıyor, bazen çantamdan çıkarmıyorum okumadığım halde, canım sıkılırsa bir yazı okurum diye.
Madem işin çok iyi, taşınma imkanın yok mu? Senin işinin evine yakın olması daha önemli, sonuçta her iş sana bakıyor. Böyle bir imkanın varsa düşünme derim ben.
Mra girdim sirt agrimdn oturu,puuff cok gerildim. Tez danismnima ulasmya calisiorum mailime cvp vermio ona gore okula gtcem ama bn. Arayip ufleyip kapatcam vlla da numarasini kaybtmisim. Bu hayat cok zor
Burçağım geçmiş olsun, inşallah önemli bir şey değildir. Sonucu yaz merak ederim.
Men dakka dukka Bir boşluk oldu içimde...