Asyaseyhancım hatırlar mısın sonsy’nin çok bunaldığı ve içini buraya döktüğü bir dönemde onu eleştirmiştin ve biraz da suçlamıştın. O geldi şimdi benim aklıma. Herkesin dönem dönem çok bunaldığı, gerçekten zor şeylerle uğraştığı, bu zorlukların üstesinden tek başına gelemediği zamanları oluyor. Sen de şimdi bu dönemdesin. Tavsiyem çevrendekilerden açık ve net bir şekilde yardım iste. Her kim olursa, eşin, annen, kardeşin veya arkadaşın. Bazen desteksiz yürünmüyor bu hayatta.
Metrocum, hatırlamak için unutmak gerekir.
Ben hiç unutmadım ki hatırlayayım.
Hep aklımdadır.
Şimdi, gerginlikten, stresten, kaygıdan sana çattığımı/çatacağımı düşüneceksen hiç okuma satırlarımı.
Sonsy'e iki mesaj yazmıştım ben. İlkinde iç dökümünü yazmıştı, ben de rahatlatmak istedim.
Hani bu tabir-i caizse intihar etmek için balkona çıkmış, bir ayağını demirin ötesine atmış bir haldi.
Ona ben ve diğer arkadaşlar güzellikleri göstermeyi, bu dumanlı, sisli, puslu havanın geçeğini söyledik. Hep birlikte, koro halinde.
O ne demişti? Bunu hatırlayabiliyor musun?
Hiç bir şeyin asla ve asla düzelmeyeceğini söyleyip öbür ayağını da parmaklığın ötesine atmıştı.
Benim ona yazdığım mesajda hiç bir şekilde -altını çizerek söylüyorum hiç bir şekilde- en ufak bir sarsıcı söz, kırıcı hareket, ve senin iddia ettiğin gibi SUÇLAMA olmadı. O, üslubunu değiştirince ben de "SONSY'CİM, İYİ OLDUĞUNDA GÖRÜŞELİM" yazdım. Bitti gitti.
Bi bakıcam, bulabileceğimi sanmıyorum ama, bakacağım mesajlara.
***
Şimdi, gerginlikten, stresten, kaygıdan yazıyorum bu satırları
Doğru, kaygılı, stresli, öfkeliyim.
Arkamda, gideceğimi anlayıp, paçalarıma yapışan, sesi tüm apartmanı inleten bir evlat bıraktım.
Kan ter içinde kalıp, -kıyafetimi bile terden giyemedim- attım kendimi işe.
Şimdi de kafam allak bullak.
Bir bakayım da geleceğim.