Kızlar Allah bunu aratmasın ama çok zor durumdayım. Duaya çok ihtiyacım var.
Pazar günü ne yaptımsa düşüremedim ateşini oğlumun. Tam duş aldıralım derken eşim karşı çıktı doktoru ara dedi.
Yolda ona söylenirken 39,7 ateşle gittik acile.
Doktorumuz acildeki doktorun onunla irtibata geçeceğini v vs demişti.
Acilde direkt söyledim ateşimiz yüksek, siz geçin dediler. Bir kaç dakika bekledim. İlgilenen yok. "Hemşire hanım daha neyi bekliyorsunuz ilgilenmek için" diye bağırdım "Ben 40 derece ateşle geldim" (Burda ağlamaya başladım.)
Neymiş dememişim ateşi, sakin olun falan filan. 2 doktor bir hemşire bitti başımızda.
Yatırıldık hastaneye.
Önce ayağından damar yolu açmak istediler. Ses etmedim, işlerine karışmak istemedim. İğneyi sokup sokup çıkarıyor. Olmadı, elinden açalım dediler. Yine seslenmedim. Baktım elinde de iğneyi itip itip çekiyor. Gökalp de yavrum nasıl çığlık atıyor.
Bağırdım, ciddi ciddi bağırdım "Acemi misiniz, beceriksiz misiniz? Nesiniz siz? Çocuğu delik deşik ettiniz bir açamadınız şu damarı!"
Sakin olun falan falan.
İki kez serum aldı, ateş düşmedi bir türlü 38,5 neredeyse 48 saat hep aynı kaldı.
Ateşdüşürücü şuruplar ilaçlar fayda etmiyor, azıcık düşüyor tekrar yükseliyor.
Doktor viral enfeksiyon diyor, ciğerler temiz, boğaz dolu.
Bu arada iki damar yolu açma denemesi üzerine, hareketlilğinden ötürü iki kez daha çıktı serum kolundan. Toplamda 4 damar yolu açıldı. Ciddi ciddi bağırta bağırta açtılar. Öyle saklamalar, eğlendirmeler filan olmadı.
Dün akşam biraz kendine geldi, biz de açıkçası taburcu olmak istedik. Çünkü oğlum yürümek istiyor, düşüyor, ellerinin üzerine düşüyor, malum hastane pislik yuvası, zabtedemiyoruz.
Akşam da iyiydi ama ateş çıktı gece gene. Demin de ateşliydi.
Uyuyor 30 dk. 45 dk mızmızlanıyor, gene direnemiyor uyuyor.
Ateş hâlâ 38-39 arası.
Hiç bir şey yemiyor kızlar. Hiç bir şey. Su bile yok!
Kusuyor, ishali var.
Beni de reddediyor. Babasının omzundan inmek istemiyor.
Sinirlerim altüst. Bir ağlayabilsem rahatlayacağım.
Sabah uyandı, ateşi var yine. Görseniz kurbanlık koyun gibi devrildi, öyle sessiz, nefes dahi almaya mecali yok. Tam uyuyacak yerine götürdüm. Eşimin telefonu çalmaya başladı. (Gökalp uyanıkken iki kez çalmıştı da önemsememiştim)
Banka falan sandım önce. Eşim de uyuyor, duymuyor, bağırdım şu telefona ya bak ya kapa ya sessize al! Annen arıyor dedi.
Kendi telefonum sessizdeydi, baktım 9 çağrı. Annem, kayınvalide, kayınpeder, görümce, komşu. Hepsi aramış.
Önce annemi aradım, ona da bağırdım, ya dedim ne uzun uzun arıyorsuunz, hasta evi burası, zar zor uyutuyorum oğlanı. Annem afalladı, kaynanan aradı beni ulaşamıyorum haberin var mı dedi, dedi.
Dur o zaman dedim. Arama beni daha, ben haber ederim sana.
Kayınvalidemi aradım. Ona da yüksek sesle "Emmiyor, yemiyor, içmiyor, uyumuyor, ateşi düşmüyor, hastayız kötüyüz. Aramayın, ben ararım sizi" dedim. Onu dinlemiyordum sürekli "endişe ettik" diyordu. Sonra kayınpeder eşimi aramış, kayınvalidem iyice telaşlanmış, kesin bir şey oldu, hadi bilet al gidelim oraya.
Offf. Bunları neden yazıyorum ki..
Nolur dua edin kızkardeşlerim, nolur..