2009 Şubat Anneleri

Devlet memurları ile ilgili kanuni düzenleme

21.07.2004 tarihli ve 25529 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 14.07.2004 tarihli ve 5223 sayılı Kanun ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 104 üncü maddesinin (A) bendi; "Memura doğum yapmasından önce 8 hafta ve doğum yaptığı tarihten itibaren 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta süre ile aylıklı izin verilir. Çoğul gebelik halinde, doğumdan önceki 8 haftalık süreye 2 hafta süre eklenir. Ancak sağlık durumu uygun olduğu takdirde, tabibin onayı ile memur isterse doğumdan önceki 3 haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, memurun çalıştığı süreler, doğum sonrası sürelere eklenir. Yukarıda öngörülen süreler memurun sağlık durumuna göre tabip raporunda belirlenecek miktarda uzatılabilir. Memurlara, bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Süt izninin kullanımında annenin saat seçimi hakkı vardır." şeklinde ve 108 inci maddesinin üçüncü paragrafı "Doğum yapan memurlara istekleri halinde 104 üncü maddenin (A) bendinde belirtilen sürelerin bitiminden itibaren 12 aya kadar aylıksız izin verilir." şeklinde değiştirilmiştir

Dikkat!

Yasal hakkınız olan bu izni kullanabilmeniz için yapmanız gereken işlemler vardır. Bunlardan en önemlisi hamileliğinizin 32. haftasında doktorunuzdan alacağınız durumu belirtir rapor ,tüm ultrasonografi sonuçları ile size en yakın bir devlet hastanesi ya da polikliniğine veya son düzenlemeler ile ssk, emekli sandığı ile anlaşmalı bir özel hastaneye başvurarak raporu onaylatmanız ve çalıştığınız kurumdaki personel bölümüne iletmenizdir. Daha sonraki işlemler ile ilgili olarak personel biriminizden bilgi alabilir ve işlemleri takip edebilirsiniz. Tereddütte kaldığını durumda bağlı bulunduğunuz kurumdan bilgi almanız mümkün olmaktadır.

Babalar için doğum izni

İş Yasası'nda erkek işçilere doğum izni verilmesini düzenleyen bir hüküm yoktur. Ancak, 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'nda erkek memurlara 3 güne kadar doğum izni verilebileceği hükmünün bulunması eşitlik ilkesini gündeme getirmiştir ve bu nedenle de iş mevzuatında da bu eşitliği sağlamaya yönelik bir çalışmanın varlığından basında haberler çıkmıştır. Fakat şu ana kadar bu konu ile ilgili herhangi bir kanuni düzenleme yapılmamıştır.

“Süt İzni” Nedir Ve İş Kanununa Göre Uygulaması Nasıl Olmaktadır?

Kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağını işçi kendisi belirler.
Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır. Süt izni çocuğun sağlığı düşünülerek verilmiş bir izindir. Süt izni ile ilgili düzenleme 4857 sayılı İş Kanunu’nun, 74. maddesinde belirtilmiştir.
Süt izninin günlük olarak kullanılması şarttır. Ancak uygulama da görüleceği üzere süt izinleri amacına uygun olarak kullanılmamakta ve/veya kullandırılmamaktadır. Genelde kadın işçiler bu izinleri haftalık veya aylık olarak kullanmaktadır.

Özellikle şehir yaşamında kadın işçinin çocuğunu emzirmek için 1,5 saatliğine işyerinden ayrılıp-dönmesi zordur. Kadın işçilerin bu izinlerini kanaatimce işe bir buçuk saat geç gelerek ve/veya işten bir buçuk saat erken ayrılarak kullanması yerinde olacaktır.

Süt izninin haftalık ve/veya aylık olarak kullandırılması yasa hükmüne aykırılık teşkil eder. 4857 sayılı İş Kanunu süt izninin kanuna uygun olarak kullandırılmaması halinde cezai yaptırım öngörmemiştir. O zaman kadın işçiye süt izni kullandırılmaz ve/veya yasal düzenleme içinde kadın işçinin istediği şekilde kullandırılmaz ise ne olacaktır? Bu durumda kadın işçi 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesine göre iş sözleşmesini tek taraflı fesih edebilecektir. Haklı fesih nedeni ile işvereninden kıdem tazminatı dahil olmak üzere ücret ve benzeri haklarını talep edebilecektir.

Kadın işçinin "Süt İzni " nasıl kullanacağını işverenliğe dilekçe ile bildirmesi, işverenliğinde kadın işçiye "iznin uygun" görüldüğüne dair bir yazı vermesi gerekir. Verilen dilekçe ve yazı iznin yasaya uygun olarak kullandırıldığının ispatını sağlayacaktır.Kadın işçi süt iznini çocuğu 1 yaşına gelinceye kadar kullanacaktır.

Yasal düzenleme "...bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir..." hükmünü getirerek, süt izninin çocuk 1 yaşına kadar gelene kadar kullandırılabileceğini belirtmiştir.4857 sayılı İş Kanunu süt izninin kanuna uygun olarak kullandırılmaması halinde cezai yaptırım öngörmemiştir. İşveren tarafından süt izni verilmez ve/veya istediği şekilde kullandırılmaz ise kadın işçi 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesine göre iş sözleşmesini tek taraflı fesih edebilecektir. Haklı fesih nedeni ile işvereninden kıdem tazminatı dahil olmak üzere ücret ve benzeri haklarını talep edebilecektir.

Unutulmamalıdır ki , "Süt İzni" çocuğun sağlığı düşünülerek verilmiş bir izindir.
 
kolay dogum onerileri




-Ağrılarınız başladıktan sonra sıvı gıdaları tercih edin. Bağırsaklarınızın boş olması doğumu kolaylaştırır.
-Hastaneye gitmeden önce ılık bir duş alarak rahatlayın.
-Sularınız geldiyse ayakta durmayın, en yakın sağlık kuruluşuna başvurun.
-Korkmayın. Korku ve endişe ağrılarınızın düzenini bozarak doğumun uzamasına neden olur.
-İki ağrı arasında düzenli nefes alıp vererek kendinizi ve bebeğinizi rahatlatın.
-Zamanı gelmeden ıkınmayın.
-Derin derin nefes alın. Sancı geldiğinde ağzınızı kapatın, çenenizi göğsünüze dayayıp, ellerinizle bir yerden (doğum masası veya yatağın kenardan) destek alarak bütün gücünüzle aşağıya doğru ıkının.
-Bebeğinizin başı doğuncaya kadar ıkınmalara devam edin.
-Bebeğinizin doğmasıyla doğum olayı henüz bitmemiştir. Sıra plasentanın (eşin) doğumuna gelmiştir. Bu safhada fazla ağrı hissedilmez.
-Karnınıza yapılacak masajla eşin ayrılması kolaylaşır.
-Derin derin nefes alın.
-İlk yarım saat içerisinde bebeğin eşi ayrılacaktır.
-Böylece doğum olayı sizin de yardımınızla sağlıklı ve kolay bir şekilde tamamlanmıştır.
-Doğumdan sonra rahim eski haline dönmek için kasılır. Buna bağlı olarak da karnınızda hafif sertlik ve ağrı oluşur. Bu durum normaldir. Karnınıza yapacağınız hafif masaj rahimin çabuk toplanmasını sağlayarak doğum sonu kanamalarını azaltır.
-Doğumdan sonraki ilk yarım saat içerisinde bebeğinizi emzirmeye başlayın. Bu hem doğum kanamalarını azaltır hem de bebeğinizle aranızda iyi bir bağ kurar.
 
Nişane (kanla karışık akıntı) nin gelmesi
Poşun açılması (Doğum sularının gelmesi)
Düzenli ağrıların başlaması.
Düzenli ağrılar: İlk başlarda 10-15 dakikada bir gelip 15-20 saniye sürer, doğum yaklaştıkça 2-3 dakikada bir gelip 1 dakika süren ağrılar şeklindedir.
Kolay ve Rahat Bir Doğum İçin Şunları Yapınız.

Nişan, kasılmalarla birlikte olan sancı ve/veya suyun gelmesi bize doğum eyleminin başladığını gösterir. Bu üç belirti sıra ile değildir. Her kadında ve bir kadının her doğumunda farklı sıralarla görülebilir.

Nişan: gebelik boyunca kapalı olan rahim ağzında rahmi ve bebeği enfeksyonlardan korumak amacıyla pelte gibi sümükümsü bir tıkaç oluşur. Bu tıkaca da nişan denir. Rahimdeki kasılmaların etkisiyle genişleyen rahim ağzından bu tıkaç düşer. Gebe kadın bunu akıntı şeklinde fark eder. Bu sümüksü tıkaç aynı zamanda hafif pembemsi kanla bulaşmış (ancak kanama olmayan) şeklindedir. Halk arasında buna belirti, nişan, iz de denir. Nişan geldiğinde hemen hastaneye gitmek gerekmez. Bu doğumun çok yaklaştığını bugün yarın doğumun gerçekleşeceğini gösterir. Hazırlıkları gözden geçirmek için zamanınız vardır.

Suyun gelmesi: Bebeği koruyan su kesesi gerilmelerin ve kasılmaların etkisiyle yırtılabilir. Bu nedenle amniyon suyu rahimden dışarı akar.Su kesesi üst bölgeden ve sıyrık şeklinde yırtılmışsa amniyon suyu sızıntı şeklinde akabilir. Bu nedenle gebeler idrar kaçırdıklarını ya da akıntı nedeniyle ıslaklık olduğunu düşünebilirler. Amniyon sıvı akıntı gibi koyu, kıvamlı değil, su gibi akışkandır. Rengi açık sarı ya da ıhlamur çayı gibidir. çamaşırda akıntı gibi tabaka bırakmaz. Bu nedenle aksırma, öksürme gibi nedenle olan idrar kaçırmaya benzemez. Ayrıca kendine has bir kokusu da vardır. Bu farklılıkları dikkate alarak ıslaklığın kesenin açılmasıyla ilgili olup olmadığı gebe tarafından ayırt edilir.

Amniyon kesesi yırtıldıktan sonra bebeğin ve anne rahminin mikrop alması kolaylaşır. O nedenle su geldiğinde ya da şüphe edildiğinde hemen hastaneye gitmek gereklidir. Bazen kadınlar su gelse bile ağrılar başlamadı diye hastaneye gitmeyi geciktirirler. Bu durum anne ve bebeğin mikroplarla bulaşan bazı hastalıkları kapmasına neden olabilir.Doğumdan önce su keseleri yırtılan gebe kadınların çoğunluğu 12 saat içinde ilk kasılmaları hissederler; kalanların çoğu bunları 24 saat içinde hisseder. Bununla birlikte yaklaşık 10 kadından birinde doğumun başlaması daha uzun sürer. Zaman geçtikçe yırtılmış amniyon kesesinden bebek ve/veya annenin enfeksiyon kapma riski artacağı için çoğu hekim kese yırtıldıktan sonra eğer beklenen tarih yakınsa 24 saat içinde oksitosinle doğumu başlatır, az sayıda hekim 6 saat içinde başlatmayı yeğler. Son çalışmalar bu noktaya gelmiş bir gebelikte doğumu başlatmak için 24 saatten fazla beklemenin yararı olmadığını, tersine zararı olduğunu gösteriyor.

Vajinanızdan sızıntı veya akıntı geliyorsa hekiminizi veya ebenizi arayın. Bu arada enfeksiyondan korumak için vajina bölgesini olabildiğince temiz tutun; banyo yapmayın veya cinsel ilişkiye girmeyin; amniyon sıvısını emmesi için ped kullanın (tampon değil); kendi kendinizi içeriden muayene etmeye kalkışmayın; tuvalette önden arkaya doğru temizlenin.

Nadiren, bebeğin gelen parçası henüz pelvise yerleşmediğinde ve keseler erken yırtıldığında (en sık olarak bebeğin prematüre veya makat gelişi olduğu durumlarda) göbek bağı "kendi üstüne katlanır" rahim boynuna doğru itilir hatta amniyon sıvısının akmasıyla vajinaya bile inebilir. Vajinanızın çıkışında göbek bağı görebiliyorsanız veya vajinanızın içinde bir şey varmış gibi hissediyorsanız hemen hastaneye gidin.

Ağrı: Doğumun başladığını gösteren bir diğer belirti de karında sertleşme ile birlikte ağrının hissedilmesidir. Başlangıçta hafif olan, kısa süren ve seyrek olan bu ağrılar gittikçe daha uzun, şiddetli ve sık hale gelir.

İlk kez anne olacak çoğu kadın (bunlarda doğum sancıları genellikle yavaş başlar ve kasılmalar kademeli olarak artar) güvenle ilk birkaç saati evinde geçirebilir. Ancak kasılmalarınız, çok güçlü başladıysa -en az 45 saniye süren ve 5 dakikadan daha sık gelen kasılmalar- ve/veya daha önce doğurmuşsanız ilk birkaç saat sancıların tamamı olabilir. Büyük olasılıkla doğumun ilk evresi sancısız geçmiştir ve rahim ağzınız bu sürede yeterince genişlemiştir. Hekiminizi aramamak -ve son dakikada hastaneye yetişmeye çalışmayı göze almak- şu an telefon etmekten daha kötü sonuçlar doğurabilir.

Bununla birlikte, ardışık birkaç kasılmayı saymış olmanız iyi olacaktır. Kasılmaları bildirirken sıklıkları süreleri ve güçleri konusunda emin olun. Sakin bir ses tonuyla konuşmak adına rahatsızlığınızı belli etmekten kaçınmayın. (Hekiminiz kasılma sırasında konuşmakta olan bir kadının sesinden doğumun hangi aşamada olduğunu anlama konusunda deneyimli olacaktır.)

Eğer siz hazır olduğunuzu hissediyorsanız, ancak hekiminiz aynı fikirde değilse, "bekle" yanıtıyla tatmin olmayın. Hastaneye gidip kontrol yaptırmak istediğinizi söyleyin. "Her ihtimale" karşı bavulunuzu yanınıza alabilirsiniz, ancak rahim ağzınız açılmaya yeni başlamışsa eve dönmeye de hazırlıklı olun.

Doğum sancıları başladığında hemen hastaneye gitmeniz gerekmez. Ancak sancılar yaklaşık 4-5 dakikada bir geliyorsa hastanede olmanız gerekir. Bazen gerçek doğum ağrılarını taklit eden yalancı doğum ağrıları gebe kadını ve eşini telaşlandırır ve hastaneye gitmesine neden olur. Böyle bir durumla karşılaşıldığında ağrıların gerçek mi, yalancı mı olduğunu ayırt etmek için izlemek ve bazı farklılıkları gözlemek gerekir.

Yalancı doğum ağrıları:

Sıklığı, şiddeti bakımından düzensizdir
Dolaşma, masaj ve istirahatla geçebilir
Ağrı bel, kasık ve karında hissedilir
Rahim ucunda yumuşama ve açılmaya neden olmaz.

Gerçek doğum ağrıları:

Düzenlidir
Her durumda devam eder, geçmez
Ağrı bel, kasık ve karında her noktada aynı hissedilir
Yumuşama ve açılmaya neden olur
Evde yapılabilecekler:
Dolaşabilir ya da istirahat edebilirsiniz.
Duş alınabilir.
Masaj yapılabilir. Belden kalçaya doğru ve elin topuğu ile bel ve kalça üzerine basınç uygulamaları rahatlatıcı olabilir.
Valiz kontrol edilebilir.
Sık sık tuvalete gidilerek idrar yapılır.
Yapılması sakıncalı olanlar:
Ağrılar başladığında bir şey yenilmemelidir. Yemek yemek ya da Fazla miktarda sıvı almak kusmaya yol açabilir.
Gerekirse çok küçük miktarlarda sıvı alınabilir.
Biraz enerji verecek, ağızda eriyen şeker, çikolata yenilebilir.
 
Cenin´in Güncesi (8 Ay)


CENİN'İN GÜNCESİ
31 hafta yaşındayım; akciğerlerim olgunlaşıyormuş, anneciğim elini üzerimde gezdirip ona verdiğim bütün acılara rağmen beni çok sevdiğini söyledi. O bu günlerde tuhaf rüyalar görüyor, ama kalkınca gördüklerini hatırlayamıyor, şimdi baş ucunda bir not defteri varmış, kalkınca rüyalarını yazabilmek için. 1650 gr. olmuşum artık eskisi kadar hızlı büyümüyorum, beyin dokum gelişimini hala sürdürüyor.

32 hafta yaşındayım, buraya yuvarlandığımda çok büyük bir yer gibi gelmişti bana, şimdi sığamıyorum herhalde yakında gideceğim buradan, zaten karanlık bir yer. Belki başımı aşağı çevirirsem daha rahat sığarım. Boyum 40,5 cm. ve ağırlığım 1,8 kg. oldu nasıl döneceğim ki. İki haftada bir doktora gidiyoruz, sorun ben değilim aslında, ben gayet iyiyim, duyularımın beşi de tam olarak çalışıyor ama anneciğin psikolojik problemleri var, çirkin olduğunu, babamın onu sevmeyeceğini düşünüyor. Bence yanlış “ babam bana onu çok sevdiğini söyledi bana, özellikle beni dünyaya getirmek istediğinde sevgisinin daha da çoğaldığını, mutluluklarının görünen bütün olumsuzluklara rağmen daha fazla olduğunu da söyledi.”

33 hafta yaşındayım; babacığım annemin ayaklarına masaj yapıyor, çünkü yine kramp denen şey gelmiş. Tabi anneme çok kilo aldığını söylediğinde annem ağlamaya başladı yine, o ağlayınca bende ağlıyorum. Babacığım onu öpüp gönlünü aldı bunun normal olduğunu, doğumdan sonra her şeyin eskisi gibi olacağını söyledi. İşte bu kelimeyi hatırlıyorum “doğum”, bu benim öteki dünyaya geçişimi anlatıyor. 2 kg. olduğum şu günlerde nasıl doğacağım konusunda endişelenmeye başladım doğrusu, bir taraftan da bu sıvıyı yutmaktan bıktım, önce yutuyorum sonra çıkarınca eksilen sıvı aynı miktara geliyor, beni beslediğini biliyorum ama ……boş verin ……artık cildimin rengi kırmızıya dönük değil, daha açık pembe…Çok düşündüğüm için başımda epey büyüdü.

34 hafta yaşındayım; havalar çok sıcak olduğu için anneciğimin yüzü, eli, ayağı şişiyor. Bende çok ağırlaştım, tam 2,2 kg. olmuşum. Beyin işlevlerime her gün yenisi ekleniyor, uyurken gözlerimi kapamasını, uyanıkken açmasını, ve belli aralıklarla kırpmasını öğrendim.

35 hafta yaşındayım; Ben yakında öteki dünyada olacağım, annem biraz korkuyormuş, bu nedenle huysuzluk yapıyormuş. Ama ben hazırım, korkulacak bir şey yok. Doktor dedi ki; bebeğin hareketleri bebeğin sağlıklı olduğunu gösteren en önemli bulgulardanmış. Sağlıklı bebek enerjisini atmak için hareket edermiş, hem bu şekilde bebeğin kasları gelişirmiş. Bebeğin hareketlerine annelerin dikkat etmesi, hareketlerde azalma varsa doktora haber vermesi gerekirmiş. Bu her zaman problem olduğu anlamına gelmezmiş ama yinede nonstres test yapılırsa iyi olurmuş. Bu hafta yaşımda vücudum antikor üretmeye başladı, bunlar benim enfeksiyonlarla mücadele etmeme yardımcı olacak.
 
Cenin´in Güncesi (9 Ay)


CENİN'İN GÜNCESİ
36 hafta yaşındayım, saçlarım çok uzadı, onları kestirmek istiyorum, tırnaklarım da uzadı. 2,5 kg ve 46 cm. olduğumdan yer değiştiremiyorum ama tekme atabiliyorum. Artık her hafta doktora gidiyoruz, bu adamı gerçekten merak ediyorum.Doktora göre doğmama dört hafta kalmış, annem, babam ve ben doğumumun gerçekleşeceği yeri görmeye gittik, doktorumuz bunun anneciğimi rahatlatacağını söyledi. Doktor bana artık doğabileceğimi söyledi, istersem hemen onların yanına gidebilirmişim, o zaman prematüre bir bebek olurmuşum, sevmedim bunu ben bekleyeceğim.

37 hafta yaşındayım; annem artık çok kilo almıyor, sürekli dinleniyoruz, ayaklarını yükseğe kaldırıp benimle oynuyor bazen. Dinlenmediği zamanlarda babacığımla benim için alış veriş yapıp çok güzel bir oda hazırlıyorlarmış, odamı çok merak ediyorum, buradan büyüktür inşallah. 2,8 kg oldum odaya da sığmayabilirim çünkü.

38 hafta yaşındayım; daha önce şeklimi değiştirdiğim iyi oldu, çünkü çok az zaman kaldı. Anneciğimin kasılmaları oluyor, biz de oturarak nefes alıp veriyoruz. Ama anneciğim sancılarının gerçek doğum sancıları olup olmadığını anlayamıyor. Doktorumuzun dediğine göre önceleri daha az sıklıkla ancak düzenli aralıklarla gelen doğum sancıları bir süre sonra 50 saniyelik kasılmalar halinde 10 dakikada üç sancı olarak gelirmiş. Ve zamanla şiddeti artar, şiddeti artan bu sancılar düzenli bir şekilde tekrar ediyorsa hastaneye gitme vakti gelmiş demekmiş. Nişan denilen kanlı yapışkan akıntı geldikten sonra genellikle iki gün içinde doğum başlarmış. Bağırsaklarımda mekonyum denilen ilk dışkım birikmeye başladı, bunu doğumdan sonra bir gün içinde dışarı atabilirmişim. Ben ne kadar çok şey biliyorum böyle. Ressamların bana veda ederken her şeyi anlatmaları iyi oldu.

39 hafta yaşındayım; Annemin kasılmaları daha kuvvetli, artık ben doğuma hazırım, anneciğimin annesi, ben ona “annaneciğim” diyecekmişim, benim doğumum için bir çanta hazırladı. Benim ve annemin sağlığı yerinde olduğu için anneciğim normal doğum yapacakmış, benim bu küçük yerden rahat çıkabilmem için anneciğimin perinesinde kesi yapacaklarmış, ama daha sonra eriyen ipliklerle dikeceklermiş, bu ikimiz içinde daha sağlıklıymış. Ne demekse!

40 hafta yaşındayım; ay çok kilo aldım tam 3,4 kg olmuşum, artık anneciğime ve babacığıma kavuşacağımı hissediyorum. Biz şimdi hastaneye gidiyoruz, babam çantamızı evde unutmuş onu bekliyoruz, ben uslu oturuyorum ama anneciğim yine de bağırıyor. Neyse babam geldi, bizi daha önceden keşfettiği kestirme yollardan hastaneye ulaştırdı, doktorumuz bizi bekliyor. Evet geldik, şimdi ben doğuyorum işte……..

Merhabaaaaaa, ben geldim , ahhhhhhh bu leyleğin gagası beni acıtıyor. Ağlayacağım işte…. Sonra bebekler neden hep ağlar derler, bu leylek sizi gagalasa nasıl olur. Şaka yaptım aslında leylek yok, beni görmek için gelen bir kadın çocuğuna onu leylekler getirdi diyordu, ben de başladım ağlamaya, yalan söyleme diye bağırdım, annemin karnında benden başka kimse yoktu ki, hem orada bir leyleğe de yer yok, ben zor sığıyordum. Artık anneciğimin kucağında uyuyorum, parmağımı da emmiyorum, o beni süt denen çok tatlı bir yemekle besliyor. Benim gibi yeni doğan bebekler için en sağlıklı besin anne sütüymüş. Sütümü içiyorum ve bol bol uyuyorum, burası daha rahat, herkes bana hizmet ediyor, keyfim yerinde, ohhhh..
 

Canım bebiş iyi. 2 hafta ilerde gelişim olarak. Ancak çıkan tahlil sonucu beni biraz üzdü herşey yolunda gidiyordu nerden çıktı bu yaa dedim kendi kendime. Ama Allah verdiyse bi sebebi var dermanı da verir Allah. Allah'tan çok ciddi değil durumum ona duacıyım...
 
Cimcimecim cok tesekkurler yazdigin bilgiler icin, dogum hakkinda rahatlatici oldu baya.Cenin´in gunlugu de cok hosuma gitti, gercekten bebislerimiz karnimizda sIKISMaya basladilar.Allah kucagimiza tez zamanda sagsalim almayi nasip eder insallah.
Ayrica cocuk sahibi olmak isteyip te olamayanlar icinda bol bol dua etmeliyiz arkadaslar.Ben aklima geldikce ediyorum dua onlar icinde cunki cevremde zaten cok bebek sahibi olmak isteyen insan var, Allah´im insallah hepsine yardimci olur.
 
bisey degil cnm
bende hep dua ediyorum ins. onlarda bir gün meleklerine kavusurlar saglikla ....
 
slm annişler günaydın hihoyyyt anca kahvaltı yaptık dışarıdada kar var biraz yağmış gece.biz de az sonra bebişe karyola almaya çıkıcaz.inşallah buluruz kafamıza göre bişey.
 
Günaydın annişler. Nasılsınız. Gece uyumak çok zor oluyor ama sabahları da uyanamıyorum. Öğlen ezanı okundu ben yeni kalktım. ssaslan dan bir haber var mı? Oğlumuz nasıl ki acaba. Artık o hepimizin oğlu ne de olsa.
Kızlar iki günden beri karnımda sertleşme olmaya başladı. Ama daha erken değil mi? tam 1 ay kaldı..
 
günaydın kızlar...yine yarm yamalak uyuduğum bi gece geçirdim,yataktan çıkasım gelmiyor valla,ama acayip acıktım,yemek derdide olmasa kimse kaldıramıcak beni:) şimdi kahvaltıya kaçalım oğluşla,görüşürüz tekrarr
 
tünaydın kızlar, ben bugün, geceleri saat başı wc kalkmalarını saymazsak, saat 7de kalktım kahvaltı yaptık eşimle, ve sonra o pc başındayken, ben yanında uyuyakalmışım tekrar saat 11e kadar:)))
Ya sanki günler hiç geçmeyecekmiş gibi geliyor bana ya, küçük Çınar Demir'i görüyorum ama sanki bizimkilere ulaşmaya daha çoookkkkk varmış gibime geliyor... Ikinci sırada gözüksem de, sanki benden önce daha çok kişi doğum yapacakmış gibime geliyor artık. Biz kızımla galiba 8 şubatı bekleyeceğiz(bu arada 8 şubat benim de doğumgünüm:))) )
 
hepinize günaydin güzel hamisler
ben dün aksam uyumadim bebisin kiyafetlerini yataginin nevresimlerini yikadim
tam ütü yapiyordumki ütünün buhar cikartan yerinden kahverengi bi sivi geldi senağlama
bebisimin bir tane pijamasi mahvoldu senağlama
sinirlerim bozuldu
daha o ütüyü alali bir hafta olmustu özel bebisin kiyafetleri icin yeni almistim
iki gün öncede nasolsa ucuz aldim diyip kartonunu fisini atmistim cöpe
tüm camasirlarini bebisin ütülemeden dolabina koydum ütü alinca ütülicem artik
 
slm kızlar cimcimecim bende 2 buçuğa kadar uğraştım bebişin kıyafetleriyle ellerimi hissetmiyom valla parmaklarım sızlıyo minicik minicik şeyler hepsi tertemiz görünsede öyle toz çıktıki kaç kere su değiştirdim şaşırdım valla :))
bide kızlar dalinin yumuşatıcısını tavsiye ediyorum hem yumuşacık yapıyor hemde misler gibi kokuyor..
evin her yerini sardı koku :))
nezleyim bu arada hapşıra hapşıra bi hal oldum önümüzdeki hafta gidicem allah nasip ederse kızımı görmeye..
ssaslanda bi an önce çıksada anlatsa olup biteni bizlere..
 
kızlar hepinize gıcık oldum vallahi

bu saatte kalkmışsınız ve günaydın diyorsunuz

ben saat 7,30 da kalktım, seminere gittim geleli daha 1 saat oluyor, ben zeminerdeykensizler mışıl mışıl uyuyordunuz yaaaa

burada hava muhteşem bugün, güneşli, bahar havası var, ama dışarı çıkasım yok, evde yatıp dinleneceğim, temizlik te yapmadık bu hafta, ev rezil durumda, offf yaaa

demircool biz beşiğimizi nihayet aldık fotoğrafını gönderirim sonra, bizim de bebek arabası alınmadı, onu da haftaya alırız artık,

cimcime ne talihsizmişsin, bebeğin kıyafetlerini doğuma yakın ütüleseydin ya, şimdi ütülemenini bir anlamı yok, çünkü yine alacağı mikrobu alır kıyafetler, giydirmeden önce ütülemende fayda var
 
ben de dalin in yumuşatıcısını kullandım, ondan mı yoksa deterjandan mıdır bilimiyorum ama evim bebek gibi koktu, kaldırdım yıkadıklarımı, aradan 2 hafta geçmesine rağmen hala mis gibi kokuyorlar,

battaniyelerini yıkamaya kıyamıyorum yaa, ya bozulursa diye, ama yıkamazsam içim rahat etmeyecek

uyku setini de yıkamam şart
 
cimcime verdiğin bilgiler beni rahatlatmadı ürküttü yaaa

doğum yaklaştıkça daha da korkmaya başladım normal doğumdan, ya dayanamazsammmm

ya bebeğimi oksijensiz bırakırsammm

ama normal doğumdan da vazgeemiyorum nasıl bir içgüdüyse bu anlayamadım
 


demircool ne güzel işte, keşke bana da yardımcı olacak birileri olsaydı, bence sen dışarıdan müdahale ederek, olayın içine gir, yani onlar yapsın sen yönlendir, bu daha zevkli olur, böylece ne vücudun ne zihnin yorulur
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…