Tuba Seyis'in annelik yolculuğundan kesitler
Canım güzel kızım,
Bugün ilk defa seni gördüm. Çok şekerdin. O kadar miniktin ki daha kol ve ayakların yoktu bile, tomurcuk gibilerdi. Babanla birlikte sana uzun uzun baktık. İnanıyorum ki sen bizim gözümüzde hep öyle tatlı olacaksın. 2 aylık olmuşsun. Zaman ne kadar yavaş geçiyor. Seni bir daha görebilmek için sabırsızlanıyorum.
Merhaba güzel meleğim
11.06.2003
Seninle yolculuğumuz 4,5 aydır devam ediyor. Bize ilk olarak ufak bir saklambaç oyunuyla merhaba dedin. İlk başta biraz karamsarlığa düştüm.
Ama sonunda senin yaşama isteğine saygı duydum. Tabi ki baban buhabere çok sevindi. Hele büyükanne ve büyükbabanlar hepimizden daha çok sevindi. E, ne de olsa bir tarafın ilk torunu olacaksın. Seni içimde ilk hissettiğimde seni nasıl da özlemle istediğimi daha iyi anladım. 2 gün önce sıkı bir tekmeyle bana selam annecik dedin. 4. aya girişimizde tekmelerin başladı. Tabi ben ne olduğunu ilk başta anlayamadım. Karnım gurulduyor sanmıştım. 3 gün neler olduğunu anlayamadım. Sonra bu kıpırtıların senden geldiğini çözdüm. Ultrasonda göründüğünde ise öyle güzeldin ki bunu ancak bir anne anlayabilir.
İnsan bebeğine aşık oluyor resmen. Ellerini açıp kapadın sanki bize el sallar gibi. Keşke imkanım olsa da seni her an izleyebilsem. Başlarda bana biraz çektir sen de, sen her şeye değersin. Seni içimde hissetmek tarif edilemez bir şey. Bu ancak bir mucize.
Merhaba bebişim
27.06.2003
Bugün baban seni ilk kez fark etti canım. Tekmelerin artık dışarıdan da belli olmaya başladı. Keşke babanın yüzünü görebilseydin. Sevincine diyecek yoktu. Şimdi bile beni nasıl tekmeliyorsun, seni hınzır seni.
Tekrar merhaba bebeğim
02.07.2003
Dün doktora gittik canım. O da bize senin % 99 kız olduğunu söyledi. İlk bebeğimiz olacağından senin kız veya erkek olman bizim için fark etmeyecekti. Ama içimden senin kız olman için hep dua ettim. Gerçi şu an tam kesin değil, ileride daha iyi anlarız sanırım. 15 gün sonra tekrar doktora gideceğim, o zaman bir daha bakacak sanırım. Doktor seni biraz (100 gr.) zayıf buldu, benim de kilo almamı istedi. Bakalım seni beslemek için şişeceğim. Umarım bu kilolar sonra çabuk gider.
İyi ki doğdun bebek!!!
Pamuk prensesim benim
12.11.2003
iyi ki doğdun bebeğim. İşte sabırla, heyecanla, korkuyla, umutla, bir çok duygu karmaşasıyla dolu günler artık geride kaldı. İnsan bakınca 9 ayın hiç bitmeyecekmiş olduğunu düşüyor. Ama geriye baktığındaysa ne kadar çabuk geçtiğini anlıyor. Çok mutluyum. Sen hayatımda gördüğüm en güzel şeysin. Bu mucizeyi bize yaşattığı için Allah’a dua ediyorum. Tabii sancı dolu 2 günü saymazsak ama o heyecan ve acı bile bir bakıma güzel. Yorgunum, üzerimden kamyon geçmiş gibi. Oturamıyor kalkamıyorum.
Seni emzirmek bile biraz zor anlayacağın her yerim acıyor. Ama olsun senin o tatlı yüzün her şeye bedel.
Miniğim benim
13.11.2003
Bugün benim doğum günüm. Ve hayatımda aldığım en güzel doğum günü hediyemi sen verdin bana... Kendini... O kadar güzel o kadar minik görünüyorsun ki, sana dokunmaya bile kıyamıyor insan. Bugün hastaneden çıkacağız. Senin sarılık testinin sonuçları belli olunca. Ama hafif bir şey çıktı. Yeni doğan sarılığı dediklerinden. Sen doğduğunda ilk işim saate bakmak oldu. Saat 14:45 idi. Sonra seni giydirdiler sanırım oraları fazla göremedim. Kuvözde yatışını biliyorum bir de gözlüğümü çıkardığım için seni puslu puslu görüşümü:)
Adını söyledim sonra, zaten daha öncesinden kararlaştırmıştık babanla.... "SELİN"... Anılacağın bu ismin sana tüm hayatın boyunca şans getirmesini dileriz.
Ve bu arada baban nüfus kağıdını çıkarmak için gerekli işlemlere başladı. Artık seninde pembe bir nüfus kağıdın var. Anne olmanın verdiği gurur, nüfus kağıdında yazılı olan "anne ismi" kısmını gördükten sonra daha da yüceldi. Harika bir duyguydu bu.
Boncuğum
22.11.2003
Bugün göbeğin düştü. Babaannen hazırladı banyo için gerekli olan eşyaları. Başta biraz ağladın ama sonra alıştın. Çok sevdin suyu, verdiğin tepkiler onu gösteriyordu. Bense su bile dökemedim, korktum çünkü. Bir kenara geçip sadece bağırmak oldu tek yapabildiğim. Aman yavaş, dikkat edin, ellemeyin... Güldüler bana, ama zamanla alıştım buna da.
Tatlı kızım
28.11.2003
Bugün 16. günümüzü yaşıyoruz. Babamız çarşıya çıktı ve ben de ortalığı topluyorum. Uykusuzum gece 12'de yatıp 2,5'ta uyandın, emdikten sonra uyuyup 4'de gene kalktın. Sonra yanımda yatmaya başladın 7'de gene iş başı yaptık. Umarım ileride bu yazıları okuyunca bol bol güleriz.
Ve umarım ki bu yazıları birlikte okuma şansımız olur. Ölüm korkusu giriyor bu günlerde içime. Bu da doğum sendromu sanırım herhangi bir şeye bile çok çabuk ağlayabiliyorum.
Seni çok seviyorum meleğim. Şimdi salıncağında uyuyorsun. Seni koltuğa falan yatıramıyoruz yerini arıyorsun. Ne kadar çabuk öğrendin sinirlenmeyi ve yerini yadırgamayı. Ramazan Bayramının 4. günündeyiz, herkes günlerdir senin peşinden geliyor evimize, her gün misafir var.
Şimdilik bu kadar yavrum...
okurken cok duygulandım:çok üzgünüm: