12 yaş sigara-sevgili-makyaj-kötü arkadaş

12 yasinda opusmek normaldir demedim. Normal oldugunu ben de düşünmüyorum. Sadece bacaklarin alınması cinsellige hazırlık gibi görülüp yorumlanmış. O asamada birseye cesaret edemezler demek istedim.

Ayrica 12 yasinda ve hatta oncesinde pek cok kiz regl olmus oluyor. Regl olmasa bile hormonlarin etkisi altina girmis oluyorlar. Dolayisiyla normal gorelim veya gormeyelim o yasta opusmeye teşebbüs edenler olabilir.
Anladım demek istediğinizi.
 
Çalıştığım okulda öğrenciler sınıfta öpüşürken hatta biraz ileri gitmiş vaziyette yakalandı. Annesi arandı gelen cevap şu “rehberlik kızının sevgilisi olması normal” dedi. Anne umursamamış kız da başı dik gururlu bir şekilde dolaşıyor. Ama oğlan çocuğu çok uyandı anneme babama haber vermeyin diye idarenin peşinde dolaşıyor.
Şimdi bu çocuğa da ne diyecekler ergenlik vs diyip geçiştirecekler. Ne yapılabilir biz de şaşırdık. Damardan girdiler çocuklarımıza herşeyi normalleştirdiler. Sevgilisi olmayanları dışlıyorlar.
 
Annenizin böyle davranarak kardeşinize öğretebileceği tek şey daha temkinli olması olur.

"Bizim zamanımızda böyle değildi" cümlesi insan doğasında var olan şeyler için geçerli değil.
29 yaşındayım, ilk "çıkma" teklifimi 5. sınıfın sonunda almıştım. 60 yaşındaki babam ilkokulda sınıflarındaki bir kıza herkesin aşk mektubu yazıp "arkadaşlık" teklif ettiğini anlatmıştı.
İfade ediş şekli değişse de olay hep aynı. O yaşlarda aşık olması çok normal. Anormal olan bunu anneyi geçtim ablaya bile anlatamıyor olması.

Benim ilk kez 16-17 yaş gibi sevgilim olmuştu. Ama ondan önce aldığım her teklifi anneme anlatmıştım. Hiçbirinde bağırıp cinnet geçirmedi. Sakince konuşup en sonunda hep "senin kararın, kabul etmek istiyorsan et" derdi. O öyle deyince edesim varsa bile etmezdim.
Sonraki yaşlarda sevgililerimi de anlattım. Anlatmaya gerek görmediklerim de oldu ama hiçbir zaman gizleyip saklamaya çalışmadım.

Üniversitede her türlü ortamda bulundum. Sigara ve içki dışında bitkisel kökenli şeyler kullanan arkadaşlarım da vardı. Hiçbirini denemedim bile.
İlk içkimi de sigaramı da babamın yanında denemiştim, bu yüzden hiçbir arkadaş ortamında bunları kullanarak kendimi ispatlama ya da kabul ettirme ihtiyacı duymadım.

Önemli olan çocuğu sıkmadan neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlatabilmek. Ailesinden yeterli güveni, özgüveni ve onayı alan bir çocuk iki ergenin lafıyla kendini ispatlama ihtiyacı duymaz.
12 yaş bu güvenin oturmaya başladığı yaşlar. Bu noktada sağlayamadığınız güven ileriki yaşlarda daha büyük sıkıntılara sokacak sizi. Eve kapatamayacağınız yaşlara geldiğinde ne yapacaksınız? Kapıyı çarpıp çıktığında "bu çocuk neden böyle oldu" dediğinizde çok geç olmuş olacak.

Kardeşinizle konuşmaya çalışın. Size güven duymasını sağlayın. Fondöten kullanmasına neden gerek olmadığını anlatın ama renkli bir dudak kremi ya da şeffaf maskara alın. Kişisel temizlik konusunda bilgi verin. Duş, kıl meselelerini aileden öğrensin. Saçının yıkanma zamanı geldiğine arkadaşı karar vermesin. Arkadaşlarının lafıyla hareket etmemesi ve kendi mantığını oturtması için aile olarak sizin yol göstermeniz gerekiyor, cezalandırmanız değil.

Destan yazmışım. Gözleri kanayanlardan özür dilerim.:bicak:
Kesinlikle olması gereken bu.
Aileler yasaklayarak birşey yaptiklarini sanıyorlar, hatta yorumları okudum 'buyuk kavga ettik,bir daha yapmadı' diyenler olmuş.
Bu kadar mi safsiniz demek istiyorum o insanlara.
İstediğin kadar izin verme, "okuldan kaçmak" diye bir gercek var. Benim zamanımda da vardı, annemlerin zamanında da vardı, eski türk filmlerinde de var.
Aile 'sıkı yönetimde-evden okula okuldan eve' zanneder ama o çocuk oraya gitmek istiyorsa gider, ya da o çocukla buluşmak istiyorsa sabahtan okuldan kaçar,bütün günü gönlünce geçirir. Öğlen 3te de eve gelir, dersinin başına oturur. Kimsenin ruhu bile duymaz. Ya da işe diye çıkar, gider sağlık ocağından sabahin 9unda bir günlük rapor alır-adet ağrısı diye. O gün sevgilisiyle buluşur yan şehre bile gider yani.
Üniversitede yurtta bir kız arkadaşım vardı. Babası kıza çok az bir para verirmiş ve yüksek limitli bir kredi kartı. Adam çakal ya, aklınca kontrol edecek tekel bayiine mi gidiyor, bara mi takılıyor, saat kaçta dışarıda yemek yiyor...
Kurt ebeveyn...
Ama her yasak kendi çarelerini doğurur. Yemekhanede sohbet ederken ertesi gün kırtasiyede yapacağım şeyi söylemiştim. Geçmiş zaman, kitap mı sipariş etmiştim, dokümanlarımi kitap haline mi getireceklerdi hatırlamıyorum. Ama o zamanın parasıyla 30 lira birseydi. Kız bana 'ben de gideceğim yarın, beni de çağırır misin giderken?' dedi. Gidince de 'ben karttan odeyeyim,sen bana nakit ver' diye emrivaki yaptı. Sonra bir sohbetten öğrendim ki kizin babası kartta kırtasiye parası görsün diye kız böyle çakal gibi insan kovalıyor, aldığı nakit parayi da extreye yansıyacak uygunsuz durumlarda, gece ciktiginda-ickili mekanlarda ya da başka şehre girmişse falan kullaniyormus:KK49:
Öyle babaya böyle çocuk. Bence tam gerekeni yapıyor.
Kendinden emin emin 'kontrol bende' diyen analar, çok da emin olmayın isterseniz. O işler çok öyle degil:duduk:
Para vermemek de bir çözüm değil.
Eski erkek arkadaşım üni öğrencisiydi, uyuşturucu kullaniyordu. Annesi olacak insan korkudan çocuğa günde sadece 5 lira veriyordu, onda da hesabını yapıyordu, "2 lira akbil doldurdun,1iyle su aldın, kalan iki lira nerede" . Her adımını da kontrol etmeye calisirdi.
Sonuç?
Çocuk ot almak isteyen ama gidip almaya korkan arkadaşlarına resmen getir götür yapardı, karşılığında aldığını paylaşırdi. Annesi de sevinirdi iki aydır icmedi- 3 aydır temiz falan diye.
Telefonu almak da çözüm değil. Sanki senin benim ergenligimde cep telefonu mu vardı? Ben liseye geçince yaygınlaştı telefon. Yine de herkes kendi arasında planını yapardı.
Erkekle mi buluşacak? Asla yanyana gelmediklerine,etrafında erkek sinek olmadigina emin misin?
Çok tatlısın:)
O ikisi flört etmek istesin, birbirlerine kağıt yazar arkadaş aracılığıyla git-gel yapar yine iletişim kurarlar.
Ama eski olaylardan dolayı öyle temkinli davranır ki ailenin aklına bile gelmez bu olaylar...
Konuştuk, hiç o taraklarda bezi yok demek de safça bir düşünce.
Bir kız arkadaşım var, x şehrine gittiğimde onda kalmıştım. Şansima o gün annesi de memleketten gelmiş ondaydı. Annesi sigara içmek isteyince o soğukta balkona çıktı, geldi. Dedi 'ayse nefret eder sigara kokusundan. Küçükken de böyleydi, çok istiyor bırakmamızi,ama işte bagimliyim' falan dedi. Hesapta kızı sigaradan tiksiniyor
Oysa ben kızı tanıyorum, yaninda paket taşır :KK50:
" Bizim zamanımızda yoktu" diyenlerin de çevresinden bihaber oldugunu düşünüyorum.. sen yapmamış olabilirsin ama senin zamanında da neler neler vardı. Hiç mi gözlem yapmadın? Benim ailemde- yakın akraba çevremde asla şiddet olmaz mesela. Ben şimdi bu kadar dar bir çevreyi baz alıp 'neeee aile ici şiddet miii! Bizim ülkemizde asla olmaz' desem ne kadar gercekdisi olacaksa o yazılanlar da o kadar gerçek dışı. Sen öyle değilin ama hiç mi sağında solunda etek kiviran- gizli sigara içen arkadaşın yoktu?
En basitinden 16sinda 17sinde evlenen nice yaşlı insan var etrafta. Çoğu da kaçarak evlenmiş. Benim teyzem bile ailesi istemediği halde aşık olduğu adamla ısrar kıyamet düğün yapmış mesela daha 16sinda yeni gitmisken.
Olayın olduğu tarih 1965...
Demek ki o zaman da varmış küçük yaşta flortler, cinsel arzular.
Başını kuma gömüp 'benim zamanimda' demenin kimseye bir yararı yok. Zaten bizim zaman geçti gitti.

Bence bir ergen herhangi birşey yapmak isterse kimse ona engel olamaz. Yapılması gereken iletişimi sağlam tutmak. Kendine güveni olan,kendi fikirleri olan bir çocuk yetiştirmek için elinden geleni yapmak.
Bir de çocuğu nereden sıkarsan oradan patlar. Ailem mesela çoğu konuda çok rahat ama annem onun etrafından uzaklaşınca çok panik oluyor. Saat konusunda da katı(ydi) bu mesela bende ters tepti ve ergenligimden beri dışarıda olmayı seven-gece gezmesine bayılan biri oldum. Şimdi 27 yaşındayım, annemin panik olacağı kamp gibi,yalnız seyehat gibi şeyler yaşam tarzım oldu resmen. Etkiye tepki olduğunu düşünüyorum..
Öte yandan ailemin başka konularda baskısı yok ve yanımdaki herkes içmesine ve bana kadeh uzatmalarına rağmen ilk içkimi üni son sınıfta kendi isteğimle alıp kendi odamda içtim. Sigara desen bunca sene toplam iki paket icmemisimdir, sadece ortam çok dumanaltiysa rahatsız olmamak için ve içkilerin yanında bir iki dal içiyorum. Uyusturucu desen o kadar kullanan insanla tanıştım, o kadar guzellemesini yaptılar. Asla merak etmedim.
Hatta mariuhananin yasal olduğu ve bir turiZm öğesi olarak kullanıldığı Amsterdam'a gittim. Bakkallarda bile otlu sigaralar satılıyordu, merak edip esrarli şeker bile almadım.
Ama birlikte gittiğim turdaki insanlar bir yasağı tatma mutluluğuyla - ve gruba uyma aşkıyla- içip öyle saçma hallere düştüler ki. Akan nehre düşenler,kusup kusup duranlar...
Annemde aynı şekilde yaklaşıyor kardeşime, hatta biz bile. Onu asla kısıtlamayız. Bacaklarını biz alırız, annem alır. Makyaj olayına gelince annem ona çok karşı yaşı küçük alışmasın diye. Kardeşimde saçlarını bir tutam griye boyamak istiyordu aldı annem kuaföre götürdü annem yaptırdı. He bir de benim kardeşim etek giymez sevmez bacaklarında kıl olmayınca da giymez o pantolon giyiyor okulda da, gündelik hayatında da. Biz alsak da giymiyor
Yazdıklarını hiç inandırıcı değil. Peşpeşe birkaç anne 'ben çocuğumu kuaföre ağdaya götürürüm her ay' dedi diye birden sizin anneniz de agdaya götürür olmuş.
İyi de madem çocuk annenizle ağdaya gidiyor neden bacağında kıl var da jiletle ihtiyaç duymuş?
 
Kesinlikle olması gereken bu.
Aileler yasaklayarak birşey yaptiklarini sanıyorlar, hatta yorumları okudum 'buyuk kavga ettik,bir daha yapmadı' diyenler olmuş.
Bu kadar mi safsiniz demek istiyorum o insanlara.
İstediğin kadar izin verme, "okuldan kaçmak" diye bir gercek var. Benim zamanımda da vardı, annemlerin zamanında da vardı, eski türk filmlerinde de var.
Aile 'sıkı yönetimde-evden okula okuldan eve' zanneder ama o çocuk oraya gitmek istiyorsa gider, ya da o çocukla buluşmak istiyorsa sabahtan okuldan kaçar,bütün günü gönlünce geçirir. Öğlen 3te de eve gelir, dersinin başına oturur. Kimsenin ruhu bile duymaz. Ya da işe diye çıkar, gider sağlık ocağından sabahin 9unda bir günlük rapor alır-adet ağrısı diye. O gün sevgilisiyle buluşur yan şehre bile gider yani.
Üniversitede yurtta bir kız arkadaşım vardı. Babası kıza çok az bir para verirmiş ve yüksek limitli bir kredi kartı. Adam çakal ya, aklınca kontrol edecek tekel bayiine mi gidiyor, bara mi takılıyor, saat kaçta dışarıda yemek yiyor...
Kurt ebeveyn...
Ama her yasak kendi çarelerini doğurur. Yemekhanede sohbet ederken ertesi gün kırtasiyede yapacağım şeyi söylemiştim. Geçmiş zaman, kitap mı sipariş etmiştim, dokümanlarımi kitap haline mi getireceklerdi hatırlamıyorum. Ama o zamanın parasıyla 30 lira birseydi. Kız bana 'ben de gideceğim yarın, beni de çağırır misin giderken?' dedi. Gidince de 'ben karttan odeyeyim,sen bana nakit ver' diye emrivaki yaptı. Sonra bir sohbetten öğrendim ki kizin babası kartta kırtasiye parası görsün diye kız böyle çakal gibi insan kovalıyor, aldığı nakit parayi da extreye yansıyacak uygunsuz durumlarda, gece ciktiginda-ickili mekanlarda ya da başka şehre girmişse falan kullaniyormus:KK49:
Öyle babaya böyle çocuk. Bence tam gerekeni yapıyor.
Kendinden emin emin 'kontrol bende' diyen analar, çok da emin olmayın isterseniz. O işler çok öyle degil:duduk:
Para vermemek de bir çözüm değil.
Eski erkek arkadaşım üni öğrencisiydi, uyuşturucu kullaniyordu. Annesi olacak insan korkudan çocuğa günde sadece 5 lira veriyordu, onda da hesabını yapıyordu, "2 lira akbil doldurdun,1iyle su aldın, kalan iki lira nerede" . Her adımını da kontrol etmeye calisirdi.
Sonuç?
Çocuk ot almak isteyen ama gidip almaya korkan arkadaşlarına resmen getir götür yapardı, karşılığında aldığını paylaşırdi. Annesi de sevinirdi iki aydır icmedi- 3 aydır temiz falan diye.
Telefonu almak da çözüm değil. Sanki senin benim ergenligimde cep telefonu mu vardı? Ben liseye geçince yaygınlaştı telefon. Yine de herkes kendi arasında planını yapardı.
Erkekle mi buluşacak? Asla yanyana gelmediklerine,etrafında erkek sinek olmadigina emin misin?
Çok tatlısın:)
O ikisi flört etmek istesin, birbirlerine kağıt yazar arkadaş aracılığıyla git-gel yapar yine iletişim kurarlar.
Ama eski olaylardan dolayı öyle temkinli davranır ki ailenin aklına bile gelmez bu olaylar...
Konuştuk, hiç o taraklarda bezi yok demek de safça bir düşünce.
Bir kız arkadaşım var, x şehrine gittiğimde onda kalmıştım. Şansima o gün annesi de memleketten gelmiş ondaydı. Annesi sigara içmek isteyince o soğukta balkona çıktı, geldi. Dedi 'ayse nefret eder sigara kokusundan. Küçükken de böyleydi, çok istiyor bırakmamızi,ama işte bagimliyim' falan dedi. Hesapta kızı sigaradan tiksiniyor
Oysa ben kızı tanıyorum, yaninda paket taşır :KK50:
" Bizim zamanımızda yoktu" diyenlerin de çevresinden bihaber oldugunu düşünüyorum.. sen yapmamış olabilirsin ama senin zamanında da neler neler vardı. Hiç mi gözlem yapmadın? Benim ailemde- yakın akraba çevremde asla şiddet olmaz mesela. Ben şimdi bu kadar dar bir çevreyi baz alıp 'neeee aile ici şiddet miii! Bizim ülkemizde asla olmaz' desem ne kadar gercekdisi olacaksa o yazılanlar da o kadar gerçek dışı. Sen öyle değilin ama hiç mi sağında solunda etek kiviran- gizli sigara içen arkadaşın yoktu?
En basitinden 16sinda 17sinde evlenen nice yaşlı insan var etrafta. Çoğu da kaçarak evlenmiş. Benim teyzem bile ailesi istemediği halde aşık olduğu adamla ısrar kıyamet düğün yapmış mesela daha 16sinda yeni gitmisken.
Olayın olduğu tarih 1965...
Demek ki o zaman da varmış küçük yaşta flortler, cinsel arzular.
Başını kuma gömüp 'benim zamanimda' demenin kimseye bir yararı yok. Zaten bizim zaman geçti gitti.

Bence bir ergen herhangi birşey yapmak isterse kimse ona engel olamaz. Yapılması gereken iletişimi sağlam tutmak. Kendine güveni olan,kendi fikirleri olan bir çocuk yetiştirmek için elinden geleni yapmak.
Bir de çocuğu nereden sıkarsan oradan patlar. Ailem mesela çoğu konuda çok rahat ama annem onun etrafından uzaklaşınca çok panik oluyor. Saat konusunda da katı(ydi) bu mesela bende ters tepti ve ergenligimden beri dışarıda olmayı seven-gece gezmesine bayılan biri oldum. Şimdi 27 yaşındayım, annemin panik olacağı kamp gibi,yalnız seyehat gibi şeyler yaşam tarzım oldu resmen. Etkiye tepki olduğunu düşünüyorum..
Öte yandan ailemin başka konularda baskısı yok ve yanımdaki herkes içmesine ve bana kadeh uzatmalarına rağmen ilk içkimi üni son sınıfta kendi isteğimle alıp kendi odamda içtim. Sigara desen bunca sene toplam iki paket icmemisimdir, sadece ortam çok dumanaltiysa rahatsız olmamak için ve içkilerin yanında bir iki dal içiyorum. Uyusturucu desen o kadar kullanan insanla tanıştım, o kadar guzellemesini yaptılar. Asla merak etmedim.
Hatta mariuhananin yasal olduğu ve bir turiZm öğesi olarak kullanıldığı Amsterdam'a gittim. Bakkallarda bile otlu sigaralar satılıyordu, merak edip esrarli şeker bile almadım.
Ama birlikte gittiğim turdaki insanlar bir yasağı tatma mutluluğuyla - ve gruba uyma aşkıyla- içip öyle saçma hallere düştüler ki. Akan nehre düşenler,kusup kusup duranlar...

Yazdıklarını hiç inandırıcı değil. Peşpeşe birkaç anne 'ben çocuğumu kuaföre ağdaya götürürüm her ay' dedi diye birden sizin anneniz de agdaya götürür olmuş.
İyi de madem çocuk annenizle ağdaya gidiyor neden bacağında kıl var da jiletle ihtiyaç duymuş?
Ne olursa olsun yapacağını yine yapar haklısınız.
Fakat yaptıklarının yanlış olduğunu bir de psikolog yardımıyla anlatılıp pekiştirilse keşke.
Ya nasıl açıklayacağımı bilmiyorum ama kontrol altında tutmak zorundayız evlatlarımızı,kardeşlerimizi. Başka türlü olmuyor yani. Yaptığımız saflık değil,içinde olsa yapacağını elbette biliyoruz ama ya içinde yoksa? Ya arkadaşlarına uyuyorsa? Ortamdan etkileniyorsa? Bu etkende var,benim kardeşimde bir ara böyleydi,hatta telefonu vermemek için duvarda parçaladı düşünebiliyor musunuz? Ben kullanmayacaksam annemde kullanmayacak dedi ki ve gerçekten de kadına bile kullandırmıyor telefon. O raddeye gelene kadar psikologlar ve bizim arkadaş olma iyi niyetle yaklaşma çabalarımız kesinlikle sonuç vermedi. Ben yöntemi böyle buldum ama doğru ama yanlış. "Benim güzel prensesim ne yapsa haklıdır annenle ablan sana karışamaz" diyen babamız onu bu hale getirdi. 5. Sınıfa giden kıza son model telefon yollayıp otoritemizi sarsana kadar kardeşimin böyle huyları yoktu,ne zaman eline telefon aldı o zaman değişmeye,"off abi süper yeaa hadi tiktok çekip internete koyalım" tarzı saçma sapan konuşmaya başladı,binbir küfür,naz,atarlar vs. Konu sahibinin annenin gördüğü mesajları ben görseydim ne yapacağımı kestiremiyorum bile. "Kendini temizle"ne demek? Sevişmeye mi gidiyor bu çocuk?
 
Kesinlikle olması gereken bu.
Aileler yasaklayarak birşey yaptiklarini sanıyorlar, hatta yorumları okudum 'buyuk kavga ettik,bir daha yapmadı' diyenler olmuş.
Bu kadar mi safsiniz demek istiyorum o insanlara.
İstediğin kadar izin verme, "okuldan kaçmak" diye bir gercek var. Benim zamanımda da vardı, annemlerin zamanında da vardı, eski türk filmlerinde de var.
Aile 'sıkı yönetimde-evden okula okuldan eve' zanneder ama o çocuk oraya gitmek istiyorsa gider, ya da o çocukla buluşmak istiyorsa sabahtan okuldan kaçar,bütün günü gönlünce geçirir. Öğlen 3te de eve gelir, dersinin başına oturur. Kimsenin ruhu bile duymaz. Ya da işe diye çıkar, gider sağlık ocağından sabahin 9unda bir günlük rapor alır-adet ağrısı diye. O gün sevgilisiyle buluşur yan şehre bile gider yani.
Üniversitede yurtta bir kız arkadaşım vardı. Babası kıza çok az bir para verirmiş ve yüksek limitli bir kredi kartı. Adam çakal ya, aklınca kontrol edecek tekel bayiine mi gidiyor, bara mi takılıyor, saat kaçta dışarıda yemek yiyor...
Kurt ebeveyn...
Ama her yasak kendi çarelerini doğurur. Yemekhanede sohbet ederken ertesi gün kırtasiyede yapacağım şeyi söylemiştim. Geçmiş zaman, kitap mı sipariş etmiştim, dokümanlarımi kitap haline mi getireceklerdi hatırlamıyorum. Ama o zamanın parasıyla 30 lira birseydi. Kız bana 'ben de gideceğim yarın, beni de çağırır misin giderken?' dedi. Gidince de 'ben karttan odeyeyim,sen bana nakit ver' diye emrivaki yaptı. Sonra bir sohbetten öğrendim ki kizin babası kartta kırtasiye parası görsün diye kız böyle çakal gibi insan kovalıyor, aldığı nakit parayi da extreye yansıyacak uygunsuz durumlarda, gece ciktiginda-ickili mekanlarda ya da başka şehre girmişse falan kullaniyormus:KK49:
Öyle babaya böyle çocuk. Bence tam gerekeni yapıyor.
Kendinden emin emin 'kontrol bende' diyen analar, çok da emin olmayın isterseniz. O işler çok öyle degil:duduk:
Para vermemek de bir çözüm değil.
Eski erkek arkadaşım üni öğrencisiydi, uyuşturucu kullaniyordu. Annesi olacak insan korkudan çocuğa günde sadece 5 lira veriyordu, onda da hesabını yapıyordu, "2 lira akbil doldurdun,1iyle su aldın, kalan iki lira nerede" . Her adımını da kontrol etmeye calisirdi.
Sonuç?
Çocuk ot almak isteyen ama gidip almaya korkan arkadaşlarına resmen getir götür yapardı, karşılığında aldığını paylaşırdi. Annesi de sevinirdi iki aydır icmedi- 3 aydır temiz falan diye.
Telefonu almak da çözüm değil. Sanki senin benim ergenligimde cep telefonu mu vardı? Ben liseye geçince yaygınlaştı telefon. Yine de herkes kendi arasında planını yapardı.
Erkekle mi buluşacak? Asla yanyana gelmediklerine,etrafında erkek sinek olmadigina emin misin?
Çok tatlısın:)
O ikisi flört etmek istesin, birbirlerine kağıt yazar arkadaş aracılığıyla git-gel yapar yine iletişim kurarlar.
Ama eski olaylardan dolayı öyle temkinli davranır ki ailenin aklına bile gelmez bu olaylar...
Konuştuk, hiç o taraklarda bezi yok demek de safça bir düşünce.
Bir kız arkadaşım var, x şehrine gittiğimde onda kalmıştım. Şansima o gün annesi de memleketten gelmiş ondaydı. Annesi sigara içmek isteyince o soğukta balkona çıktı, geldi. Dedi 'ayse nefret eder sigara kokusundan. Küçükken de böyleydi, çok istiyor bırakmamızi,ama işte bagimliyim' falan dedi. Hesapta kızı sigaradan tiksiniyor
Oysa ben kızı tanıyorum, yaninda paket taşır :KK50:
" Bizim zamanımızda yoktu" diyenlerin de çevresinden bihaber oldugunu düşünüyorum.. sen yapmamış olabilirsin ama senin zamanında da neler neler vardı. Hiç mi gözlem yapmadın? Benim ailemde- yakın akraba çevremde asla şiddet olmaz mesela. Ben şimdi bu kadar dar bir çevreyi baz alıp 'neeee aile ici şiddet miii! Bizim ülkemizde asla olmaz' desem ne kadar gercekdisi olacaksa o yazılanlar da o kadar gerçek dışı. Sen öyle değilin ama hiç mi sağında solunda etek kiviran- gizli sigara içen arkadaşın yoktu?
En basitinden 16sinda 17sinde evlenen nice yaşlı insan var etrafta. Çoğu da kaçarak evlenmiş. Benim teyzem bile ailesi istemediği halde aşık olduğu adamla ısrar kıyamet düğün yapmış mesela daha 16sinda yeni gitmisken.
Olayın olduğu tarih 1965...
Demek ki o zaman da varmış küçük yaşta flortler, cinsel arzular.
Başını kuma gömüp 'benim zamanimda' demenin kimseye bir yararı yok. Zaten bizim zaman geçti gitti.

Bence bir ergen herhangi birşey yapmak isterse kimse ona engel olamaz. Yapılması gereken iletişimi sağlam tutmak. Kendine güveni olan,kendi fikirleri olan bir çocuk yetiştirmek için elinden geleni yapmak.
Bir de çocuğu nereden sıkarsan oradan patlar. Ailem mesela çoğu konuda çok rahat ama annem onun etrafından uzaklaşınca çok panik oluyor. Saat konusunda da katı(ydi) bu mesela bende ters tepti ve ergenligimden beri dışarıda olmayı seven-gece gezmesine bayılan biri oldum. Şimdi 27 yaşındayım, annemin panik olacağı kamp gibi,yalnız seyehat gibi şeyler yaşam tarzım oldu resmen. Etkiye tepki olduğunu düşünüyorum..
Öte yandan ailemin başka konularda baskısı yok ve yanımdaki herkes içmesine ve bana kadeh uzatmalarına rağmen ilk içkimi üni son sınıfta kendi isteğimle alıp kendi odamda içtim. Sigara desen bunca sene toplam iki paket icmemisimdir, sadece ortam çok dumanaltiysa rahatsız olmamak için ve içkilerin yanında bir iki dal içiyorum. Uyusturucu desen o kadar kullanan insanla tanıştım, o kadar guzellemesini yaptılar. Asla merak etmedim.
Hatta mariuhananin yasal olduğu ve bir turiZm öğesi olarak kullanıldığı Amsterdam'a gittim. Bakkallarda bile otlu sigaralar satılıyordu, merak edip esrarli şeker bile almadım.
Ama birlikte gittiğim turdaki insanlar bir yasağı tatma mutluluğuyla - ve gruba uyma aşkıyla- içip öyle saçma hallere düştüler ki. Akan nehre düşenler,kusup kusup duranlar...

Yazdıklarını hiç inandırıcı değil. Peşpeşe birkaç anne 'ben çocuğumu kuaföre ağdaya götürürüm her ay' dedi diye birden sizin anneniz de agdaya götürür olmuş.
İyi de madem çocuk annenizle ağdaya gidiyor neden bacağında kıl var da jiletle ihtiyaç duymuş?

Her kelimesine imzami atacagim bir yazi olmus, uzun ve guzel :)
 
Herkese Merhabalar,

Bugün ki derdim 12 yaşındaki kız kardeşim. 2 gün önce annem kardeşimin telefonunu karıştırıyor. Okul arkadaşları ile kurduğu whatsapp grubu mesajlarını görüyor. Mesajlarda kardeşim ve arkadaşlarının (Hepsi 12) sigara partisi yapıklarını (hatta birkaç ay önce annemin evde 1 paket sigarası kaybolmuştu ) sonra kardeşimin sınıf arkadaşının sevgilisi varmış ve o çocuk benim kardeşim için arkadaşını getirecek kardeşimle tanıştıracakmış (çocuk tahminimizce 15 yaşlarındadır aynı okulda değiller)kardeşime rimel fondöten getiriyorlar okulda makyaj yapıp o çocuklarla buluşacaklarmış kardeşime diyorlar ki x, bacaklarını al kendini temizle saçlarını yıka gibi öğütlerde bulunuyor arkadaşları. Ve kardeşim gerçekten bacaklarını jiletle almış annem kardeşime çok bağrıyor bu olaydan sonra annem sinir krizi geçiriyor ve okula gidip müdürle konuşup bu kızların ailesine de bilgi verin diyor (verildi mi bilgim henüz yok)

Ve 2 gündür kardeşimi okula göndermiyor telefonunu elinden aldılar kardeşim ortaokul öğrencisi annem başka bir okul arayışında okulunu değiştirecek bugün başka bir okulla görüşmeye gitti

Tahminimce okul değişene kadar kardeşimi asla okula göndermeyi düşünmüyor. Şimdi sizden düşüncelerinizi bekliyorum siz ne yapardınız sizin 12 yaşındaki kızınız arkadaşlarıyla sigara içse, okulda makyaj yapıp sevgilisiyle buluşurken bacaklarını alsa (kim bilir bilmediğimiz neler vardır da) ne düşünürdünüz okula gönderir miydiniz? Okulu annem birkaç gün içinde değiştirecek en geç Cuma
Onu anlamaya çalışırdım. Tüm bu yaptıklarının sebebine odaklanırdım. Buna bilgim aklım yüreğim yetmiyorsa bir psikologdan yardım alırdım. Bence sebebini anlarsanız ve öğüt vermek yerine ( aileler çocuklarıyla konuşmayı öğüt vermek sanıyorlar maalesef) yargılamadan dinlerseniz çocuğu kazanırsınız. Eğer temel sorunu çözmezseniz bir süre sonra gittiği diğer okulda da aynı ortamı oluşturabilir.
 
Herkese Merhabalar,

Bugün ki derdim 12 yaşındaki kız kardeşim. 2 gün önce annem kardeşimin telefonunu karıştırıyor. Okul arkadaşları ile kurduğu whatsapp grubu mesajlarını görüyor. Mesajlarda kardeşim ve arkadaşlarının (Hepsi 12) sigara partisi yapıklarını (hatta birkaç ay önce annemin evde 1 paket sigarası kaybolmuştu ) sonra kardeşimin sınıf arkadaşının sevgilisi varmış ve o çocuk benim kardeşim için arkadaşını getirecek kardeşimle tanıştıracakmış (çocuk tahminimizce 15 yaşlarındadır aynı okulda değiller)kardeşime rimel fondöten getiriyorlar okulda makyaj yapıp o çocuklarla buluşacaklarmış kardeşime diyorlar ki x, bacaklarını al kendini temizle saçlarını yıka gibi öğütlerde bulunuyor arkadaşları. Ve kardeşim gerçekten bacaklarını jiletle almış annem kardeşime çok bağrıyor bu olaydan sonra annem sinir krizi geçiriyor ve okula gidip müdürle konuşup bu kızların ailesine de bilgi verin diyor (verildi mi bilgim henüz yok)

Ve 2 gündür kardeşimi okula göndermiyor telefonunu elinden aldılar kardeşim ortaokul öğrencisi annem başka bir okul arayışında okulunu değiştirecek bugün başka bir okulla görüşmeye gitti

Tahminimce okul değişene kadar kardeşimi asla okula göndermeyi düşünmüyor. Şimdi sizden düşüncelerinizi bekliyorum siz ne yapardınız sizin 12 yaşındaki kızınız arkadaşlarıyla sigara içse, okulda makyaj yapıp sevgilisiyle buluşurken bacaklarını alsa (kim bilir bilmediğimiz neler vardır da) ne düşünürdünüz okula gönderir miydiniz? Okulu annem birkaç gün içinde değiştirecek en geç Cuma
Karmaşıkk bir durum kardeşinizin içinde var eninde sonunda yaapr yapcagınızz bizim zamanımızd da vardı o yaşlarımı düşündümdee sevgili olayı çok oluyodu kendine bakma etme jiletleme vs yaptımmı yaptım şimdi 24 yaşında gayet aklım başımda bir öğretmen adayıyım yani bazı şeylerr bazı yaşta oluyo belli yaştan sonra geçiyo içimdede vardı ailem engel olsa yapardım şimdi yap deseler bi tanesini bile yapmam biraz zamana bırakıpp uzaktan tedbir gözlemle konuşarak bu yaşlar anca bu şekildee atlatılır diye düşünüyorum
 
Herkes bazı şeyleri deneyimleyerek öğrenir ne deseniz boş! En zor büyüme telaşında olduğu zamanlar, ben bazen ergenlik insan hayatından çıkarılsa diyorum bence bu kadar üzerine gitmeyin cünkü niyetlendiyse bir kez bir şeye ne yapsanız boş yapar. Bizde ergen olduk kendimden biliyorum valla. Bence salın güzelce anlatmaya çalışın. Sizinle herşeyini paylasabileceği bşr abla kardes diyalogu yaratın alın bi paket sigara karsılıklı icin dertlesin konusun, ki hata yapacağı zaman bilginiz olsun yardımcı olabilin. Asla kısıtlamak cezalandırmak çözüm değil sadece kendinizden uzaklastırırsınız
 
Benim annem aynen anneniz gibi bir insandi, aramizda 34 yaş vardi ama yaşla da alakasi yok bunun jenerasyon farki kültür farki... Bunun acisini hala çekiyorum (evlendim barklandim) ve annemle mesafelerimizi asla aşamiyoruz. Bana daha bugün "en büyük hatam seni liseye göndermek oldu keşke okutmayip evlendirseydim ev hanimi olsaydin" dedi. Ben de anneme karşılık olarak "keşke senin evladin olacagima dünyanın en namussuz kadinin kizi olsaydim ama beni seven bir annem olsaydi (beni eleştirmesinin en büyük sebebi evlilik öncesi sevgililik iliskilerim)" dedim. Sonuc: ikimiz de aci cekiyoruz ve birbirimizi anlamiyoruz affedemiyoruz ben çocukluğumun nasil gectigini unutamiyorum, o benim ona sonradan söylediğim laflari vs...

Anneniz kızıyla böyle bir ilişki istemiyorsa söyleyin ona çok az zamani kaldi. Belli bir yaştan sonra ne kızına engel olabilecek ne mesafeleri kapatabilecek.

Zaman çağ çok hızlı degisiyor, insanlar kendi cocukluklarini gencliklerini cahilliklerini çabuk unutuyorlar. Bazen kor
koruma icgudusuyle en çok biz zarar verebiliyoruz cocuklarimiza.
 
Kesinlikle olması gereken bu.
Aileler yasaklayarak birşey yaptiklarini sanıyorlar, hatta yorumları okudum 'buyuk kavga ettik,bir daha yapmadı' diyenler olmuş.
Bu kadar mi safsiniz demek istiyorum o insanlara.
İstediğin kadar izin verme, "okuldan kaçmak" diye bir gercek var. Benim zamanımda da vardı, annemlerin zamanında da vardı, eski türk filmlerinde de var.
Aile 'sıkı yönetimde-evden okula okuldan eve' zanneder ama o çocuk oraya gitmek istiyorsa gider, ya da o çocukla buluşmak istiyorsa sabahtan okuldan kaçar,bütün günü gönlünce geçirir. Öğlen 3te de eve gelir, dersinin başına oturur. Kimsenin ruhu bile duymaz. Ya da işe diye çıkar, gider sağlık ocağından sabahin 9unda bir günlük rapor alır-adet ağrısı diye. O gün sevgilisiyle buluşur yan şehre bile gider yani.
Üniversitede yurtta bir kız arkadaşım vardı. Babası kıza çok az bir para verirmiş ve yüksek limitli bir kredi kartı. Adam çakal ya, aklınca kontrol edecek tekel bayiine mi gidiyor, bara mi takılıyor, saat kaçta dışarıda yemek yiyor...
Kurt ebeveyn...
Ama her yasak kendi çarelerini doğurur. Yemekhanede sohbet ederken ertesi gün kırtasiyede yapacağım şeyi söylemiştim. Geçmiş zaman, kitap mı sipariş etmiştim, dokümanlarımi kitap haline mi getireceklerdi hatırlamıyorum. Ama o zamanın parasıyla 30 lira birseydi. Kız bana 'ben de gideceğim yarın, beni de çağırır misin giderken?' dedi. Gidince de 'ben karttan odeyeyim,sen bana nakit ver' diye emrivaki yaptı. Sonra bir sohbetten öğrendim ki kizin babası kartta kırtasiye parası görsün diye kız böyle çakal gibi insan kovalıyor, aldığı nakit parayi da extreye yansıyacak uygunsuz durumlarda, gece ciktiginda-ickili mekanlarda ya da başka şehre girmişse falan kullaniyormus:KK49:
Öyle babaya böyle çocuk. Bence tam gerekeni yapıyor.
Kendinden emin emin 'kontrol bende' diyen analar, çok da emin olmayın isterseniz. O işler çok öyle degil:duduk:
Para vermemek de bir çözüm değil.
Eski erkek arkadaşım üni öğrencisiydi, uyuşturucu kullaniyordu. Annesi olacak insan korkudan çocuğa günde sadece 5 lira veriyordu, onda da hesabını yapıyordu, "2 lira akbil doldurdun,1iyle su aldın, kalan iki lira nerede" . Her adımını da kontrol etmeye calisirdi.
Sonuç?
Çocuk ot almak isteyen ama gidip almaya korkan arkadaşlarına resmen getir götür yapardı, karşılığında aldığını paylaşırdi. Annesi de sevinirdi iki aydır icmedi- 3 aydır temiz falan diye.
Telefonu almak da çözüm değil. Sanki senin benim ergenligimde cep telefonu mu vardı? Ben liseye geçince yaygınlaştı telefon. Yine de herkes kendi arasında planını yapardı.
Erkekle mi buluşacak? Asla yanyana gelmediklerine,etrafında erkek sinek olmadigina emin misin?
Çok tatlısın:)
O ikisi flört etmek istesin, birbirlerine kağıt yazar arkadaş aracılığıyla git-gel yapar yine iletişim kurarlar.
Ama eski olaylardan dolayı öyle temkinli davranır ki ailenin aklına bile gelmez bu olaylar...
Konuştuk, hiç o taraklarda bezi yok demek de safça bir düşünce.
Bir kız arkadaşım var, x şehrine gittiğimde onda kalmıştım. Şansima o gün annesi de memleketten gelmiş ondaydı. Annesi sigara içmek isteyince o soğukta balkona çıktı, geldi. Dedi 'ayse nefret eder sigara kokusundan. Küçükken de böyleydi, çok istiyor bırakmamızi,ama işte bagimliyim' falan dedi. Hesapta kızı sigaradan tiksiniyor
Oysa ben kızı tanıyorum, yaninda paket taşır :KK50:
" Bizim zamanımızda yoktu" diyenlerin de çevresinden bihaber oldugunu düşünüyorum.. sen yapmamış olabilirsin ama senin zamanında da neler neler vardı. Hiç mi gözlem yapmadın? Benim ailemde- yakın akraba çevremde asla şiddet olmaz mesela. Ben şimdi bu kadar dar bir çevreyi baz alıp 'neeee aile ici şiddet miii! Bizim ülkemizde asla olmaz' desem ne kadar gercekdisi olacaksa o yazılanlar da o kadar gerçek dışı. Sen öyle değilin ama hiç mi sağında solunda etek kiviran- gizli sigara içen arkadaşın yoktu?
En basitinden 16sinda 17sinde evlenen nice yaşlı insan var etrafta. Çoğu da kaçarak evlenmiş. Benim teyzem bile ailesi istemediği halde aşık olduğu adamla ısrar kıyamet düğün yapmış mesela daha 16sinda yeni gitmisken.
Olayın olduğu tarih 1965...
Demek ki o zaman da varmış küçük yaşta flortler, cinsel arzular.
Başını kuma gömüp 'benim zamanimda' demenin kimseye bir yararı yok. Zaten bizim zaman geçti gitti.

Bence bir ergen herhangi birşey yapmak isterse kimse ona engel olamaz. Yapılması gereken iletişimi sağlam tutmak. Kendine güveni olan,kendi fikirleri olan bir çocuk yetiştirmek için elinden geleni yapmak.
Bir de çocuğu nereden sıkarsan oradan patlar. Ailem mesela çoğu konuda çok rahat ama annem onun etrafından uzaklaşınca çok panik oluyor. Saat konusunda da katı(ydi) bu mesela bende ters tepti ve ergenligimden beri dışarıda olmayı seven-gece gezmesine bayılan biri oldum. Şimdi 27 yaşındayım, annemin panik olacağı kamp gibi,yalnız seyehat gibi şeyler yaşam tarzım oldu resmen. Etkiye tepki olduğunu düşünüyorum..
Öte yandan ailemin başka konularda baskısı yok ve yanımdaki herkes içmesine ve bana kadeh uzatmalarına rağmen ilk içkimi üni son sınıfta kendi isteğimle alıp kendi odamda içtim. Sigara desen bunca sene toplam iki paket icmemisimdir, sadece ortam çok dumanaltiysa rahatsız olmamak için ve içkilerin yanında bir iki dal içiyorum. Uyusturucu desen o kadar kullanan insanla tanıştım, o kadar guzellemesini yaptılar. Asla merak etmedim.
Hatta mariuhananin yasal olduğu ve bir turiZm öğesi olarak kullanıldığı Amsterdam'a gittim. Bakkallarda bile otlu sigaralar satılıyordu, merak edip esrarli şeker bile almadım.
Ama birlikte gittiğim turdaki insanlar bir yasağı tatma mutluluğuyla - ve gruba uyma aşkıyla- içip öyle saçma hallere düştüler ki. Akan nehre düşenler,kusup kusup duranlar...

Yazdıklarını hiç inandırıcı değil. Peşpeşe birkaç anne 'ben çocuğumu kuaföre ağdaya götürürüm her ay' dedi diye birden sizin anneniz de agdaya götürür olmuş.
İyi de madem çocuk annenizle ağdaya gidiyor neden bacağında kıl var da jiletle ihtiyaç duymuş?

O kadar güzel açıklamışsınız ki...
Yasaklar ve cezalar iyi, mantıklı, aklı başında insan yetiştirmeye değil profesyonel yalancılar yetiştirmeye yarıyor sadece.
Bir de şu "bizim zamanımızda böyle değildi" kandırmacasından bir kurtulsalar...
Benim teyzem her lafında bir şeyi eleştirir, gençleri eleştirir, "bizim zamanımızda böyle değildi" der durur. Sonra annem bir anlatıyor teyzemin kırmadığı ceviz kalmamış. Üstelik teyzemin kendisi de söyler "ben de az değildim" diye. "Bizim zamanımızda böyle değildi" deyip durmandaki amaç nedir o zaman?

12 yaşında herkes top oynayıp ip atlıyormuş. Sorsak çoğu kişinin büyükannesi 15 yaş civarı evlenmiştir. Bir kısmı isteyerek güle oynaya evlenmiştir. Konu çocuk gelinlere gitmesin, evlenmek bambaşka bir sorumluluk ve geçmişteki bu küçük yaş evlilikler şimdi bize göre çok yanlış. Ama hormonlar yeni nesile özgü gibi davranmanın da anlamı yok.

Benim ailem rahattır, baskıcı insanlar değiller ama çok korumacılardı. Onların başıma bir şey gelir korkusuyla karşı oldukları şeyleri ben yapmadım mı? Gayet de yaptım. Konuşa konuşa yaptım ya da kavga ede ede yaptım. Bir de tutucu olsalardı, neyin ne olduğunu konuşmamış, sadece bağırıp çağırmış olsalardı her şeyi gizli saklı yapardım, kendimi her türlü belaya sokmuş olurdum kesin.

Her şeyi yeni öğrenen bir çocuk ailesiyle konuşamazsa, korkarsa başkasıyla konuştuğu her şeye inanır, her yola sürüklenir.
 
ben annenızın tepkılerını olumsuz ve abartı buldum şöylekı
bır kere kızkardesınız saglıklı... saglıklı olan bır kız bır erkekten hoslanabılır begenebılır onu gorunce heyecanlanabılır bu cok normal
o yaslarda regl donemlerı baslıyor kımı ınsan fazla tuylu olur tuyunden rahatsız olup temızlenmek ısteyebılır ben 14 yasında baslamıstım annem artık zamanı dıye kendısı yonlendırmıstı hatta

bır cocugun hoslandıgı bırınden tuyunden kılından kendı en yakınında olan aılesıne soyleyemıyor saklıyorsa ne acı...
yegenım 9 yasında bır kızdan hoslanmıs o kızla vakıt gecırıyorlar sınav da notları 90 ustuyse ıkısı ıcınde gecerlı tabı , sınemaya gıdebılıyorlar hamburger yemege gıdıyorlar bırlıkte dans kursuna yazıldılar hatta

sorun su; kardesınızın bu duruma ozenmesı boyle davranınca buyudugunu zannetmesı aılesınden saklaması. ona bunu dogru sekılde anlatan olmamıs kı

sız kazanmak yerıne onu kaybedıyorsunuz ortalıgı ayaga kaldırmaya calısıyorsunuz daha sakin ve soguk kanlı davranıp dogru olanı dogru sekılde aktarabılmek varken mimliyorsunuz

ben burda sadece kızkardesınızı hatalı gormedım yanı
 
12 yaş diyince cocuk gibi davranmasini bekliyoruz bazilarimiz cunku hepimiz o yaşta ergen degildik. Ben 12 yasimda regl olmamistim hatta goguslerim bile dumduzdu. Daha kirtasiyeden oyuncak bebek satin aliyordum harcliklarimla :)))

Aklı 12 yaşinda cocuk olup, bedeni gelişkin olanlar malesef daha cok zivanadan cikiyor o yaşlarda. Benim de ergenligim zordu ama en azindan 15-16 yaslarindaydim ve ona gore dusunebiliyordum. Yasaklar kesinlikle ise yaramaz. Hatta yapmayasi varsa da sirf gizlice yapmanin heyecani icin bile yaparlar.
 
Kesinlikle olması gereken bu.
Aileler yasaklayarak birşey yaptiklarini sanıyorlar, hatta yorumları okudum 'buyuk kavga ettik,bir daha yapmadı' diyenler olmuş.
Bu kadar mi safsiniz demek istiyorum o insanlara.
İstediğin kadar izin verme, "okuldan kaçmak" diye bir gercek var. Benim zamanımda da vardı, annemlerin zamanında da vardı, eski türk filmlerinde de var.
Aile 'sıkı yönetimde-evden okula okuldan eve' zanneder ama o çocuk oraya gitmek istiyorsa gider, ya da o çocukla buluşmak istiyorsa sabahtan okuldan kaçar,bütün günü gönlünce geçirir. Öğlen 3te de eve gelir, dersinin başına oturur. Kimsenin ruhu bile duymaz. Ya da işe diye çıkar, gider sağlık ocağından sabahin 9unda bir günlük rapor alır-adet ağrısı diye. O gün sevgilisiyle buluşur yan şehre bile gider yani.
Üniversitede yurtta bir kız arkadaşım vardı. Babası kıza çok az bir para verirmiş ve yüksek limitli bir kredi kartı. Adam çakal ya, aklınca kontrol edecek tekel bayiine mi gidiyor, bara mi takılıyor, saat kaçta dışarıda yemek yiyor...
Kurt ebeveyn...
Ama her yasak kendi çarelerini doğurur. Yemekhanede sohbet ederken ertesi gün kırtasiyede yapacağım şeyi söylemiştim. Geçmiş zaman, kitap mı sipariş etmiştim, dokümanlarımi kitap haline mi getireceklerdi hatırlamıyorum. Ama o zamanın parasıyla 30 lira birseydi. Kız bana 'ben de gideceğim yarın, beni de çağırır misin giderken?' dedi. Gidince de 'ben karttan odeyeyim,sen bana nakit ver' diye emrivaki yaptı. Sonra bir sohbetten öğrendim ki kizin babası kartta kırtasiye parası görsün diye kız böyle çakal gibi insan kovalıyor, aldığı nakit parayi da extreye yansıyacak uygunsuz durumlarda, gece ciktiginda-ickili mekanlarda ya da başka şehre girmişse falan kullaniyormus:KK49:
Öyle babaya böyle çocuk. Bence tam gerekeni yapıyor.
Kendinden emin emin 'kontrol bende' diyen analar, çok da emin olmayın isterseniz. O işler çok öyle degil:duduk:
Para vermemek de bir çözüm değil.
Eski erkek arkadaşım üni öğrencisiydi, uyuşturucu kullaniyordu. Annesi olacak insan korkudan çocuğa günde sadece 5 lira veriyordu, onda da hesabını yapıyordu, "2 lira akbil doldurdun,1iyle su aldın, kalan iki lira nerede" . Her adımını da kontrol etmeye calisirdi.
Sonuç?
Çocuk ot almak isteyen ama gidip almaya korkan arkadaşlarına resmen getir götür yapardı, karşılığında aldığını paylaşırdi. Annesi de sevinirdi iki aydır icmedi- 3 aydır temiz falan diye.
Telefonu almak da çözüm değil. Sanki senin benim ergenligimde cep telefonu mu vardı? Ben liseye geçince yaygınlaştı telefon. Yine de herkes kendi arasında planını yapardı.
Erkekle mi buluşacak? Asla yanyana gelmediklerine,etrafında erkek sinek olmadigina emin misin?
Çok tatlısın:)
O ikisi flört etmek istesin, birbirlerine kağıt yazar arkadaş aracılığıyla git-gel yapar yine iletişim kurarlar.
Ama eski olaylardan dolayı öyle temkinli davranır ki ailenin aklına bile gelmez bu olaylar...
Konuştuk, hiç o taraklarda bezi yok demek de safça bir düşünce.
Bir kız arkadaşım var, x şehrine gittiğimde onda kalmıştım. Şansima o gün annesi de memleketten gelmiş ondaydı. Annesi sigara içmek isteyince o soğukta balkona çıktı, geldi. Dedi 'ayse nefret eder sigara kokusundan. Küçükken de böyleydi, çok istiyor bırakmamızi,ama işte bagimliyim' falan dedi. Hesapta kızı sigaradan tiksiniyor
Oysa ben kızı tanıyorum, yaninda paket taşır :KK50:
" Bizim zamanımızda yoktu" diyenlerin de çevresinden bihaber oldugunu düşünüyorum.. sen yapmamış olabilirsin ama senin zamanında da neler neler vardı. Hiç mi gözlem yapmadın? Benim ailemde- yakın akraba çevremde asla şiddet olmaz mesela. Ben şimdi bu kadar dar bir çevreyi baz alıp 'neeee aile ici şiddet miii! Bizim ülkemizde asla olmaz' desem ne kadar gercekdisi olacaksa o yazılanlar da o kadar gerçek dışı. Sen öyle değilin ama hiç mi sağında solunda etek kiviran- gizli sigara içen arkadaşın yoktu?
En basitinden 16sinda 17sinde evlenen nice yaşlı insan var etrafta. Çoğu da kaçarak evlenmiş. Benim teyzem bile ailesi istemediği halde aşık olduğu adamla ısrar kıyamet düğün yapmış mesela daha 16sinda yeni gitmisken.
Olayın olduğu tarih 1965...
Demek ki o zaman da varmış küçük yaşta flortler, cinsel arzular.
Başını kuma gömüp 'benim zamanimda' demenin kimseye bir yararı yok. Zaten bizim zaman geçti gitti.

Bence bir ergen herhangi birşey yapmak isterse kimse ona engel olamaz. Yapılması gereken iletişimi sağlam tutmak. Kendine güveni olan,kendi fikirleri olan bir çocuk yetiştirmek için elinden geleni yapmak.
Bir de çocuğu nereden sıkarsan oradan patlar. Ailem mesela çoğu konuda çok rahat ama annem onun etrafından uzaklaşınca çok panik oluyor. Saat konusunda da katı(ydi) bu mesela bende ters tepti ve ergenligimden beri dışarıda olmayı seven-gece gezmesine bayılan biri oldum. Şimdi 27 yaşındayım, annemin panik olacağı kamp gibi,yalnız seyehat gibi şeyler yaşam tarzım oldu resmen. Etkiye tepki olduğunu düşünüyorum..
Öte yandan ailemin başka konularda baskısı yok ve yanımdaki herkes içmesine ve bana kadeh uzatmalarına rağmen ilk içkimi üni son sınıfta kendi isteğimle alıp kendi odamda içtim. Sigara desen bunca sene toplam iki paket icmemisimdir, sadece ortam çok dumanaltiysa rahatsız olmamak için ve içkilerin yanında bir iki dal içiyorum. Uyusturucu desen o kadar kullanan insanla tanıştım, o kadar guzellemesini yaptılar. Asla merak etmedim.
Hatta mariuhananin yasal olduğu ve bir turiZm öğesi olarak kullanıldığı Amsterdam'a gittim. Bakkallarda bile otlu sigaralar satılıyordu, merak edip esrarli şeker bile almadım.
Ama birlikte gittiğim turdaki insanlar bir yasağı tatma mutluluğuyla - ve gruba uyma aşkıyla- içip öyle saçma hallere düştüler ki. Akan nehre düşenler,kusup kusup duranlar...

Yazdıklarını hiç inandırıcı değil. Peşpeşe birkaç anne 'ben çocuğumu kuaföre ağdaya götürürüm her ay' dedi diye birden sizin anneniz de agdaya götürür olmuş.
İyi de madem çocuk annenizle ağdaya gidiyor neden bacağında kıl var da jiletle ihtiyaç duymuş?

Valla bravo yenGEnC çok doğru tespitler, benim çocuğum yapmaz diye birşey yok, yapar, yapabilir, eskiden de yapılıyordu, 46 yaşındayım ben liseye giderken taaa 30 sene evvel hamile kalıp okul tuvaletinde çocuk düşüren yaşıtlarım vardı, okuldan da kaçılırdı, erkek arkadaşla buluşmak için Ayşen'le kütüphaneye gidiyoruz yalanı da söylenirdi, evde diz altında olan forma dışarı çıkınca dizden bir karış yukarı da çekilirdi, okul çantasının astar içine sigara da saklanırdı, bizim zamanımızda yoktu diye birşey yok, vardı vardı da o zamanlar iletişim araçları yaygın değildi, bir sürü tv kanalı yoktu, sosyal medya hesabı nedir, internet nedir bilmezdik o yüzden de kimsenin kimseden pek haberi olmazdı, şimdi gençlerin yaşadığı şeyleri fazlalaştı sanmamızın sebebi anında her yerden haberdar olmamızdan kaynaklı.

Ne çok serbest büyütmek ne de sıkıyönetim uygulamak doğru değil, yasakladıkça çocuk yapacağından geri kalmamak için çözüm üretiyor, siz sıcak yatağında uyuyor sanırsınız gece bile dışarı çıkar ruhunuz duymaz.
 
15 yaşında bir kız çocuk annesi olarak yazıyorum. Anneniz telefonu elinden almakla ve okula göndermemekle çok büyük hata yapıyor. Bizler 12 yaşında böyle değildik evet ama şimdiki nesilde bizim gibi değil. Bunun çözümü pedagog desteği almak olabilir, sevgi ve sabırla yaklaşıp uzun uzun konuşmak olabilir. Ben öyle yapıyorum mesela, şu an 9. sınıfta ve onunla her şeyi açıkça konuşabiliyorum o da aynı şekilde. Bir erkek arkadaşın olabilir ya da birinden hoşlanabilirsin sakın ama sakın annem duyarsa çok kızar diye düşünme tam tersine istediğin zaman annenle konuşabileceğini aklının bir köşesinde tut diyorum. Makyaj konusuna gelince evet küçük yaşta makyaja bende karşıyım ama maalesef ki yeni nesile bunu tamamen yasakladığında dışarıda yapıyor ama yine de yapıyor. O yüzden ben bu konuda da katı kuralları olan anne olmak yerine 1-2 tane dudak rengine yakın ruj ve rimel aldım okula giderken değil ama birlikte bir yere gittiğimizde sürüyor. Örneğin bu yaz saçlarından bir tutamı yeşile boyatmak istedi okuldaki çoğu arkadaşı yapmış, bende yazın düşünürüm demiştim. Yaz geldiğinde kuaföre ben götürdüm ve bir tutam yeşil yaptırdım sonrasında hevesini almış oldu ve anne bir daha saçımı yeşil ya da başka bir renk yapmam böylesi daha güzelmiş boşuna özenmişim diyen de kendisi oldu. Bacaklarını alma konusuna gelince bunu anneniz ya da siz fark edip kuaföre götürmeli ya da kendiniz evde almalıydınız. O yaştaki bir kız etek giydiğinde rahatsızlık duyar bu çok normal. Ben 12 yaşından beri ayda 1 kez düzenli olarak kuaföre götürüyorum kızımı. Kaşlarının ortası rahatsız ediyordu çünkü çok birleşikti bu yıl kaşlarının ortasını almasına da izin verdim. Kendini daha iyi hissediyor şimdi. Yüzüm açıldı sanki anne diyor. Evet bende ilk zamanlar asla izin vermem dediğim karşı çıkacağım bir çok şeyden feragat ettim. Ama şimdi dönüp baktığımda iyiki baskıcı ya da sert bir anne olmamışım diyorum, çünkü şu an kızım benimle birçok şeyini paylaşıyor. Yasak ya da gizli bir şey yapma gereği duymuyor.
En güzeli,benimde var üç kızım .Allah hepimizin evladını korusun insAllah.Yanliş birşey yapmamak için uğraşıyoruz evlatlarımız adına
 
valla bende aynısını yapardım.

Ne bu ergen tavırlar ya. Ben 12 yaşındayken kafam hiç basmazdı böyle işlere tüm gün çizgi film peşindeydik.
Ama şöyle söyleyeyim kardeşiniz annenizin bu davranışından dolayı iyice hırslanmıştır. O şuan farklı düşünüyor bu da daha farklı şeyler yapabilir anlamına geliyor.
Bence bir uzmandan yardım alınmalı. Okul değiştirilse de o arkadaslarıyla görüşmeyeceği garantisi yok sonuçta.
Ayrıca bu tarz insanlar her yerde var. Diğer okulda da olacaktır.

Önemli olan kardeşinizin düşünceleri . O düşünceleri değiştirebilirseniz , nasıl arkadaşları olursa olsun o kendini bilip ona göre davranacaktır. Bunun içinde bir uzman yardımının şart olduğunu düşünüyorum.
 
olay bacagin killi olup olmamasi degil bence de.herkes neden ordan bakmis sastim ben.burda malesef o arkadaslar bazi seyler yasanacagi icin bacagin alinmasini onermis kendince.okuduklarimi dehset icinde okudum diyebilirim.kizim 10 yasinda boyle birseyle karsilassam ne yaparim allah korusun cok cok zor.ama sunu soyleyebilirim anneniz dogru yapmamis.bu yaptigiyla daha kotu seylere sebep olabilir.ben olsaydim sanirim once bir pedagoga danisirdim.okul degistirmek cozum olabilir ama coxuk icin cok yikici da olabilir ve bu da kotu olur sanirim.cok dikkat etmek lazim hassas meseleler bunlar
bana da öyle geldi açıkçası. yaz mevsimi olsa tamam ama kış yani.. üzüldüm. Hani olaya başkasının kızı gözünden bakmak kolay da insan kendi evladı olsa nasıl bakar bilemiyorum.
 
Bir de bizim zamanimiz cok farkliydi simdi cok farkli. Hem zaman degisti hem insanlar,hem de o insanlarin cocuklari. Yaslarimiz sizinle yakin ,bana da denk gelmisti anlattiklariniz. Simdi o arkadaslarimla hala gorusuyorum hatta,benden bir farklari yok hani bir zarar gormediler. Geyikse geyik takildilar ama hayatlari icin bir sorun teskil etmedi bence. Dedigim gibi,cok hassas noktalar bunlar. Soz konusu cocuk psikolojisi olunca :KK66:
olaya arkadaş çevresinden bakmak kolay ama burda söz konusu bir anneden bahsediyoruz. Hayatları için bir sorun teşkil ettiğini ben de düşünmüyorum ama böyle şeyleri insanlar kendi içlerinde yaşarlar.
 
olaya arkadaş çevresinden bakmak kolay ama burda söz konusu bir anneden bahsediyoruz. Hayatları için bir sorun teşkil ettiğini ben de düşünmüyorum ama böyle şeyleri insanlar kendi içlerinde yaşarlar.
Neden? Hepimiz anneyiz burada. Kendi cocugumuzun basina gelmesinden endise ediyorken baskasinin cocugu soz konusu oldugunda bana dokunmayan yilan bin yasasin mi diyelim? Ben sahsen cocuklari senin benim olarak dusunmuyorum,toplumun cocuklari bunlar,sadece size veya bana ait olarak gormemek lazim.
 
Ben ilk sigaramı 4. Sınıfta denemiştim. Ortaokulda da arkadaşlarla okuldan kaçar birinin evinde sigara bira partisi yapardık. Lisede okuldan kaçar, okul çıkışı tekrar okula gidip servise yetişirdim. O zamanlar ailemden gizli böyle şeyleri yapardım ama kendimi de bilirdim. Sınavıma da çalışırdım ergenliğimi de yaşardım. Şimdi 25 yaşındayım hiç paket alışkanlığım olmadı arkadaş ortamında içerdim şimdi sigara kokusundan bile nefret ediyorum. O zamanlar birilerinden hoşlanırdım, flörtleşirdim ama bana zararı olacağını düşündüğüm şeylerden uzaklaşırdım. Göz kalemine çok meraklıydım hep kullanırdım şimdi makyaj bile yapmaya üşeniyorum.

Aslında herkes ergenliğinde az çok böyle şeylere merak salıyor önemli olan kişinin kendisini bilmesi. Benim ailemin çoğu şeyden haberi yoktu belki ama ailemin bana güvenini boşa çıkarmamak için kendime de dikkat ederdim. Şimdi geriye dönüp baktığımda hiç pişmanlık duymuyorum. O yaşların merakı, bulunulan ortam, caziplik deneyimlememe sebep oldu. O yaş gruplarındaki çocuklar aileleri tarafından arkadaş gruplarına mesaj atılınca, elinden telefonu alınıp eve kapatılınca arkadaşlarına karşı rezil olmuş gibi hissediyor ve aileye daha çok kinleniyor.
 
X