Konunuzu okudum hatta sırf size cevap yazabilmek için üye oldum ilk mesajımı da hayırlısı ile yazıyorum.
Ben de kendimce benzer sorunlar yaşadım, eşimle büyük kavgalar da ettik ve en sonunda çift terapisi alarak sorunumuzu çözdük. Konulara farklı perspektiflerden bakabilmek gerekiyor sanırım. Siz bu şekilde onunla kavga ettikçe yıpranan sadece siz ve sizin ilişkiniz olacaktır. Eşinizi sevdiğinizi düşünüyorum ve sizin anneniz için de benzer fedakarlıkları göstermiş anladigim kadarıyla, bu nedenle sanirim biraz fedakar bir yapısı var, belki de fedakar olması sevdiğiniz de bir özelliği, size fedakarlık yaparken mutlu olduğunuz zamanlardaki gibi mutlu olun başkalarına da fedakarlıklar yaparken. Ondan eşlik beklerken siz de eşlik yaptığınızı ve ona destek olduğunuzu düşünmeye çalışın. Sakın beni yanlış anlamayın durumu olduğu gibi kabullenin demiyorum sadece kendinizi ve ilişkinizi yıpratmayin cunku anlamasi zaman alacaktir diye düşünüyorum. Başkalarının bakış açısını degiştiremeyiz ama kendimizinkini değiştirebiliriz böylece ilişkimiz de yıpranmaz.
Erkekler genellikle bizim söylediğimiz şeyleri kulak arkası etme eğiliminde belki işi dalgaya vurarak hem de sinirlenmeyerek daha iyi görmesini sağlayabilirsiniz. Mesela gulerek sakin bir sekilde evet canım git hatta arabayi bırak belki köyde lazim olur biz düğüne otobüsle gideriz aman onlar yorulmasın abin o kadar senin elinden tutup okula götürmüş kendini goturmemis seni götürmüş gibi söyleyebilirsin. Bence iletişim kurarken nasıl söylediğimiz cok önemli çünkü sesimizi yukselttigimiz zaman karşıdaki kişi otomatik olarak saldırı altında hissedip savunmaya geçiyor. Hani şey gibi sen istemezsin biliyorum diye lafa başladığımız zaman zaten karşı tarafın psikolojisini otomatik olarak bu konuyu istemeyeceği düşüncesi ile başlatıyoruz.
Bayağı uzun oldu sanırım kusura bakmayın okuyan herkes hakkını helal etsin