Yaşlanınca kayınvalidenize bakar mısınız?

Birisi bakacaksa bile o kişi kızı olmalı bence oğlum bakıyor adı altında gelin bakmamalı.
Valla eğriye eğri doğruya doğru. Gelin (genelliyorum); kızı gibi bakamaz. O yüzden ben kendi anne babama, görümcem de kendi anne babasına bakar diye düşünüyorum. Ama bu demek değildir ki ben destek vermem gerekirse yarı zamanlı hareket edilir. Ama ben kendi şehrimde kendi evimde bakmak isterim. Gene de hayat , büyük konuşmak istemem. Yaşlılık zor, hele de eşim tek çocuk olsa elbette bakarım, kendi hallerine terkedemem vicdani olarak, kimseyi üzmeyecek bir orta yol bulmaya çalışırım..Herşeyden önce eşim için, Allah rızası için 🙏
 
Eğer çocuk veya iş gibi bir engeliniz yoksa ileride kayınvalideniz veya kayınpederiniz yaşlanıp bakıma muhtaç duruma gelirse ( kendi evinize alarak veya onun evine taşınarak) bakar mısınız? Yoksa ev üzerine ev olmaz, dünyaya bir kere geliyoruz, benim de bir hayatım var, deyip ona kendi evinde bakıcı mı tutarsınız?

Dürüst olmaya çalışın.

Konu açmayacaktım ama burada okuduğum çeşitli ve birbiriyle ilgisiz alakasız konularda bazı ayrıntılar beni sürekli tetikledi. BDV’de konu açtın ama kendi derdini anlatmadın derseniz, yani yeri gelirse anlatırım bu önemli değil ama bu soruya gelecek yanıtlar kafamdakileri biraz netleştirir belki diye açtım.
Yakınıma alıp bakıcı ile hallederdim. Kendi annem için de durum böyle. Babamı kaybettik annemi yakınıma taşıdım. Su an genç dinç çok şükür ama ilerde yaşlanırsa da bakıcı tutup elim üstünde olacak şekilde yanında olurum. Eş ailesine de aynı şekilde düşünüyorum
 
Ben bakarım. Her zaman başımın üstünde yeri vardır pamuk kayınvalidemin ve kayınpederimin. Saygı ve hizmette kusur etmem. Kendi anne ve babam ile nasıl ilgileneceksem onlara da öyle bakarım elimden geldiğince maddi manevi. Onlardan gelecek sevaba ve Allah razı olsun sözüne ihtiyacım var. Çünkü kayınvalidem bir gölge gibi takip ederek kendisine isyan ettirmiyor, zorla hürmet ettirmiyor. Her akşam kendisini ziyaret etmemiz için bizi zorlamıyor, bana laf sokup aşağılamıyor, işten eve geldiğimde sofra kurulu oluyor, kışlık yiyeceklerime kadar dondurucumu hazırlamış Rahime anne. Çocuğumuz yok henüz, bugün gelinim, yarın kayınvalide olmayacağım ne malum ? Hiçbirini yapmasa bile nankör gelemem. Onlar olmasa sevdiğim adam olmazdı, evlenemezdim. Gelinlerin eş ailesine bakma yükümlülüğü yok ne dini ne de hukuki açıdan buna itirazım yok ama ben temiz bir vicdan insanlık adına ekmek yediğim yerde kimseye sırtımı dönemem.

İnsanlara merhamet etmeyene Allah da merhamet etmez” (Buhârî, “Edeb”, 18)

Merhamet etmeyen kimseye merhamet olunmaz” (Buhârî, Edeb 18; Müslim, Fezâil 65. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 145;Tirmizî, Birr 12

''...Öyleyse, sizler yeryüzündekilere karşı merhametli olun ki, semâda bulunanlar da size rahmet etsinler. Rahim (akrabalık bağı) Rahmân'dan bir bağdır. Kim bunu korursa Allah onunla (rahmet bağı) kurar, kim de koparırsa, Allah da ondan (rahmet bağını) koparır. '' (Ebû Dâvûd, Edeb 58; Tirmizî, Birr 16)
Burada dini konular konuşmak yasak ama işin dini boyutu da hayatımızın, psikolojik durumumuzun vs azımsanmayacak bir parçası aslında. Vicdan durumu, vicdan rahatlığı veya azabı herşeyimizi etkiler, bunda din önemli bir parçayı oluştursa da ateist birinin de doğrular ve yanlışlar konusunda belli bir inanç sistemi vardır ve bu da onun vicdan durumunu ve dolayısıyla tüm hayatını etkiler.
Burada merhametin ölçüsü ne? Ha bana ne? ben ilgilenmem gitsin bir köşede kıvrılsın ölsün değil Allah korusun sorguladığım şey. Allah maddi güç verdiyse bu gücün kullanılması, örneğin yaşlının ayrı olan kendi evinde bakıcı tutulması, para varsa doktor da getirtirsin ayağına hemşire ve fizyoterapist de, her türlü medikal malzeme, gereken aletler hepsi kurulur, kamera , ses kayıt cıhazı, ve ayrıca sana kalan da arada bir yanına gidip kontrol etmek, şevkatle sohbet etmek, yanında biraz zaman geçirmek sonra da kendi evine gitmek, ha özel bir durum olur gece de kalırsın o ayrı ama bu merhametsizce mi oluyor? Yani illa aynı evde mi olmalı? Çünkü benim psikolojik durumum bunu kaldırmaz, eşime karşı da kırıcı olurum, bakılan kişi de kendini yük olarak hisseder. Of demeyeceksin deniyor ama of dememek için ne yapacaksın? Allah bana o manevi gücü vermemiş, ya da verdiyse babama harcadım bitirdim sanırım. Ki Allah affetsin ona da of deyip kırdığım oldu. Babam "bir ölemedim gitti" dedi bir keresinde. Yani evet merhamet ama bunun nasıl sağlandığı ve sürdürüldüğü önemli, ölçüsü var mı? bir kalıbı bir kuralı var mı bunun? Ben şimdi eşimi gönderdim ailesinin yanına onun çünkü öyle rahat edecek vicdanı. Ben şimdi Allah'ın verdiği tüm maddi gücü kullanıp onlara evlerinde özel bakım sağlasam, arada da gönlünü mutlu etmek için yanına gidip gelsem kırmadan of demeden, bu beni merhametsiz mi yapıyor yoksa merhametli mi?
 
Evime alırım o durumda ancak bir de bakıcı tutarım. Böylece hem onlar torun vs içinde olur hem bwn kendimden çok ödün vermemiş olurum.Orasının benim evim olduğunu unuturlarsa ve karışmaya başlarlarsa bilemem ama.Hadsizlik tahammül edilecek bir şey değil.
 
Benim eşim şimdiden annem babamın yaşlılığını düşünüyor, biri tek kalırsa nasıl yaparız vb.diye..İyi manada düşünüyor, elden ayaktan düşerlerse böyle böyle yaparız diye .Bir kız, bir erkek kardeşiz ama gidişat belli şimdiden, elimden geleni yaparım Allah'ın izniyle. Eşim de bir kız , bir erkek kardeş..Görümcem evli ve kayınvalidem, k.pederim ile başka şehirde aynı apt.dalar..Muhtemelen kızı bakar gibi görünüyor ancak ben de kendi şehrimde olacak şekilde ara ara alırım. Yani banane demem çünkü adil bir insanım. Ama bana bu şehre gelin derlerse o biraz zor..Gene de bir yaşlıya evimde de baksam bir yardımcı destek alırım diye düşünüyorum.. Allah kimseyi elden ayaktan düşürmesin, büyük konuşmam, o günün şartlarına göre herkes için bir orta yol bulmaya çalışırım.
Adil bir insan olmaktan kastım, eşim de onların çocuğu, dolayısıyla anne - babasına bakmak, bakımda kardeşine destek olmak isteyebilir..
 
Dini içerikli yorumlar yazmayın lütfen çünkü yasak.

Eşimin babannesini tam bir deccal gibi anlatıyolar. Ama o da bakılmış. Gelgelelim nasıl bakılmış lafı yiye yiye. Fazlalık olduğu hissettirilmiş hep. Bi şekilde bakılırım diye ağzından çıkana dikkat etmeyenler o nasıl bir şekil olacak iyi düşünsün.
Katip sadece eş anne babası değil bazen insanın kendi annesi bile kan kusturabiliyor, bizim buraya ilk taşındığımız sene 70 yaş üstü yalnız yaşayan bir teyze taşındı apartmana, hepimizde vardır ya yaşlı ve yalnız insan görünce merhamet ve vicdan duygularımız kabarır, yaşlıya hürmet yardım kodlanmış çünkü bize, eh bizde anne babalardan ayrı bir yerde yaşamaya başlamışız anne gibi sahiplendi eşim, detaya girmeyeyim yapılanlar söylenmez çünkü.
Neyse çocukları varmış sürekli çocuklarından dert yanıyor ağlıyor, aman bizde bir üzülüyoruz içimiz cız ediyor amaaaa işin aslı öyle değilmiş yaşayarak deneyimledik, kadın bildiğiniz iftiracı çıktı, iftira atmadığı biz dahil kimse kalmadı, çevrede yaşayan ne kadar insan varsa milleti birbirine düşürdü, bir de sanırım ya yaşlılıktan veya psikolojik bir rahatsızlığı vardı halüsinasyonlar görüyordu, halüsinasyonlarının korkutuculuğunun boyutunu anlayın diye örnek vereyim bize veremediği zararı çocuğuma verecek diye ödüm patladı o yüzden kızın okula gidiş geliş saatlerinde yola çıkıyordum servisten inince refakat etmek için, işler zıvanadan çıkınca kötülediği şeytan dediği kızına birileri haber vermiş kadıncağız geldi aldı götürdü, sonradan öğrendik ki kızına torunlarına da iftiralar atmış, kan kusturmuş, onları da öldürmeye kalkmış kızı da evden kovmuş, buradan götürünce hastaneye yatırmışlar diye duymuştum, böyle anneye bakmak da sabır ve cesaret işi, insan kendi annesine katlanamıyorken eşin annesi babasına hele de bir şekilde zulümleri olduysa katlanmak ve bakmak zorunda değil, yaşlı deyip her yaşlıya da üzülmemek bakmayana da vicdan yaptırmamak lazım, yaşlı var pamuk gibi yaşlı var hem dili zehirli hem sapık, köpeğe hallenen yaşlılar da var ve birilerimizin babası veya kayınpederi onlar.
 
Dini hassasiyet üzerinden insanlara vicdan yaptırmayın. Bakın bir önceki sayfada 17 yılını boşa heba etmiş bir kadının yaşadıkları yazılmış. Sizinki iyidir bakılır. Benimki de iyi olsa bakılır. Ama kalbi kötü insanlar bakılmaz. Annem hala atamıyor babamın yaptıklarını içinden. Bu durumlari dinle açıklayan tutumlar insanların üzerinde psikolojik baskı oluşturuyor
Din insanın vicdanı ve pskolojisi üzerinde etken. Bu durumu dinle açıklayan yorumlar pskolojik baskı oluyor mu? oluyor ama bu yorumlar olmasa da din ve vicdan insanın üzerinde pskolojik baskı oluyor. Ben dini bir kenara koyup sizin bu yorumunuzda bir tek iyi olan bakılır kalbi kötü olan bakılmaz kısmına katılmadığımı belirtmek isterim. Ha bu yanlış mi? değil çünkü bu tutumu da anlayabiliyorum. Ama ben O açıdan bakmıyorum. Bir kere bir insan elden ayaktan düştüyse demans vs başlamışsa artık o insan o kötülükleri yapan kişi değil, değişmiş o artık sadece demans olmuş ve elden ayaktan düşmüş bir insandır. Ben iyi olsun kötü olsun kötü olsun farketmez ben böyle bir insanı aynı evde bakmanın insanın kendi hayatı, fiziki, sosyal ve pskolojik durumu üzerindeki etkileri ile ilgileniyorum aslında ve tabi vicdan çünkü bu da pskolojiyi etkiliyor. Dolayısıyla ikilem de burada başlıyor.
 
Eğer çocuk veya iş gibi bir engeliniz yoksa ileride kayınvalideniz veya kayınpederiniz yaşlanıp bakıma muhtaç duruma gelirse ( kendi evinize alarak veya onun evine taşınarak) bakar mısınız? Yoksa ev üzerine ev olmaz, dünyaya bir kere geliyoruz, benim de bir hayatım var, deyip ona kendi evinde bakıcı mı tutarsınız?

Dürüst olmaya çalışın.

Konu açmayacaktım ama burada okuduğum çeşitli ve birbiriyle ilgisiz alakasız konularda bazı ayrıntılar beni sürekli tetikledi. BDV’de konu açtın ama kendi derdini anlatmadın derseniz, yani yeri gelirse anlatırım bu önemli değil ama bu soruya gelecek yanıtlar kafamdakileri biraz netleştirir belki diye açtım.
Kp e bakarım kv no no no yani. Hergün dua ediyorum böyle bir durumla karşılşmayayım diye 🥺 çok korkunç geliyor
 
Allah kimseyi elden ayaktan dusurmesin. Biz yurtdisindayiz muhtemelen boyle bi durumumuz hic olmayacak ama ben bebegime bile bakarken ofluyorum sinirleniyorum zaman zaman, bunaliyorum ve bence bu cok normal. Ama koca koca insanlara bi yuz dusursen bire bin katarlar ne olursa olsun cok alinirlar, uzulurler belki soylenirler. Cok zor bir durum gercekten. Emekli maasi varsa ustune biraz da ben katar yatili bakici tutardim.
 
Anne yada kv fark etmez çok muhtaç olmadığı sürece aynı evde yaşamak istemem ancak hastalanirsa bakıma muhtaç olursa bakarım tabi. Şuan anneannem ve dedem aynı durumda evde bakıcı var. Her ihtiyaçlarını bakıcı karşılıyor çocukları hergun uğruyor hal hatır soruyor banyoların i kim giderse o yaptırıyor. Hem sürekli birine yük olmuyor hem temiz bakılıyor. İmkan varsa en güzeli bu olabilir. ( Not yatalak değiller ancak çok yaşlı oldukları için yemek temizlik falan yapamıyor. Önlerine yemek konmasa yemek yemeyi çok akıl etmiyorlar)
 
Bir kere bir insan elden ayaktan düştüyse demans vs başlamışsa artık o insan o kötülükleri yapan kişi değil, değişmiş o artık sadece demans olmuş ve elden ayaktan düşmüş bir insandır. Ben iyi olsun kötü olsun kötü olsun farketmez ben böyle bir insanı aynı evde bakmanın insanın kendi hayatı, fiziki, sosyal ve pskolojik durumu üzerindeki etkileri ile ilgileniyorum aslında ve tabi vicdan çünkü bu da pskolojiyi etkiliyor. Dolayısıyla ikilem de burada başlıyor.
Ben de size katılamayacağım, yaşlılıktan hafızasını zayıflamış her şeyi unutmaya başlamış bir insan geçmişte yaptıklarını kendisi unutuyor çevresi değil, o ne güzel yaptıklarını unutmuş ama ya cefa çektirdikleri, mesela her gün dövdüğü karısı, gelini, kızı unutabiliyor mu?

İnsan iyi anları belleğinin en altlarına iter ama kötü anları her zaman diri ve belleğinin en baş köşesinde tutar, bakın siz eşinizi sevdiğiniz ve çok iyi biri olduğunu söylediğiniz halde, onunla ailesi dışındaki konularda belki de çok iyi anlaştığınız halde, aileci olduğu ve sizi de bu yönde zorladığı için evliliğinizi sorgulamaya başladınız.

Kendi ailenizle keza öyle, belki yıllarca çok güzel zamanlarınız oldu ama rahmetli babanızın hastalığı sizin için kötü bir deneyim ve bu deneyim üzerine eşinizin ailesine bakamayacağınızı söylüyorsunuz.


Kötü bir insana bakmanın hayatınıza pozitif bir etkisi olmuyor, aksine geçmişi sürekli didikleyip yaşatılan kötülükler aklınıza geliyor, psikolojiniz alt üst oluyor, bu kadın veya adama bunca kötülüğüne rağmen niye bakıyorum diyorsunuz, belki o adam ya da kadın sizin ölmüş anne babanıza küfretmiş oluyor, belki sizi kolunuzdan tutup sokağa atmış oluyor ama yaşlanınca hafıza gidince yazık, yok ben bu konularda katı bir kadınım, eş ailesinden bir kötülük de görmedim üstelik, var ama yok gibiydiler buna rağmen iyilik yapan birine kötülükle karşılık veriliyorsa, aman olsun diğer yanağını da çevir diyemem, kötülük yapan çevirsin yanağını.
 
Beni hiç kırmamışsa, dedikodumu yapıp kocamla arama girmeye çalışmamışsa, iyi bir kadın olduguna kani olmuşsam bakarım diyemem lakin eşimle benim maddi imkanlarımı onun gerekli yerlerdeki rahatı ve giderleri için kullanır yardımcı olurum. Ara ara da kendi evimde bakabilirim. Lakin iyi niyetli bir bir kadın oldugunu daha önceden ikna olmuş olmam lazım. Ortalık karıştıran dedikoducu fesat bir tipse elimi sürmem.
 
Dini içerikli yorumlar yazmayın lütfen çünkü yasak.


Katip sadece eş anne babası değil bazen insanın kendi annesi bile kan kusturabiliyor, bizim buraya ilk taşındığımız sene 70 yaş üstü yalnız yaşayan bir teyze taşındı apartmana, hepimizde vardır ya yaşlı ve yalnız insan görünce merhamet ve vicdan duygularımız kabarır, yaşlıya hürmet yardım kodlanmış çünkü bize, eh bizde anne babalardan ayrı bir yerde yaşamaya başlamışız anne gibi sahiplendi eşim, detaya girmeyeyim yapılanlar söylenmez çünkü.
Neyse çocukları varmış sürekli çocuklarından dert yanıyor ağlıyor, aman bizde bir üzülüyoruz içimiz cız ediyor amaaaa işin aslı öyle değilmiş yaşayarak deneyimledik, kadın bildiğiniz iftiracı çıktı, iftira atmadığı biz dahil kimse kalmadı, çevrede yaşayan ne kadar insan varsa milleti birbirine düşürdü, bir de sanırım ya yaşlılıktan veya psikolojik bir rahatsızlığı vardı halüsinasyonlar görüyordu, halüsinasyonlarının korkutuculuğunun boyutunu anlayın diye örnek vereyim bize veremediği zararı çocuğuma verecek diye ödüm patladı o yüzden kızın okula gidiş geliş saatlerinde yola çıkıyordum servisten inince refakat etmek için, işler zıvanadan çıkınca kötülediği şeytan dediği kızına birileri haber vermiş kadıncağız geldi aldı götürdü, sonradan öğrendik ki kızına torunlarına da iftiralar atmış, kan kusturmuş, onları da öldürmeye kalkmış kızı da evden kovmuş, buradan götürünce hastaneye yatırmışlar diye duymuştum, böyle anneye bakmak da sabır ve cesaret işi, insan kendi annesine katlanamıyorken eşin annesi babasına hele de bir şekilde zulümleri olduysa katlanmak ve bakmak zorunda değil, yaşlı deyip her yaşlıya da üzülmemek bakmayana da vicdan yaptırmamak lazım, yaşlı var pamuk gibi yaşlı var hem dili zehirli hem sapık, köpeğe hallenen yaşlılar da var ve birilerimizin babası veya kayınpederi onlar.
Her türlü lafı tavrı hak ediyor böylesi. İnsanda vicdan merhamet var ki sokağa atmıyor yine yatağa düşünce bakıyor, bakıldıklarına şükür etsinler. Bazen kayınbabam lafını ediyor anama kokuyo dediler deodorant istediler bağıra çağıra diye. Baba elalem anasına babasına bakmıyo bile senin anan şanslıymış bakılmış diye kapatıyom çenesini.
 
Çalışıyor olacağım için zaten bakamam. Kayınailemin beni üzdüğü çok konu var o nedenle bakarım diyemem. Eşim hassas bir insan ama maddi durumumuz da iyi şükür, bakıma muhtaç olana kadar evlerine temizlikçi desteği sağlarız çok zor duruma gelmesinler ama gelirlerse de yalnız kalmamalari için evime alırım yine bakıcı ile baktırırım aynısı kendi ailem için de geçerli.
 
Her türlü lafı tavrı hak ediyor böylesi. İnsanda vicdan merhamet var ki sokağa atmıyor yine yatağa düşünce bakıyor, bakıldıklarına şükür etsinler. Bazen kayınbabam lafını ediyor anama kokuyo dediler deodorant istediler bağıra çağıra diye. Baba elalem anasına babasına bakmıyo bile senin anan şanslıymış bakılmış diye kapatıyom çenesini.
Aynen öyle, valla bir gün tesadüf eseri kulak misafiri olduğum bir olay vardı, yufkacı mı yoksa aktarda mı denk geldim net hatırlamıyorum üzerinden 25 yıl kadar geçti çünkü, adamın teki ağlayarak geldi alışveriş yaptığım dükkana, dükkan sahibi arkadaşıymış, ne oldu diye sordu adam da en sonunda yaptılar yapacaklarını bana bakacaklar diye evi oğlanın üzerine vermiştim sana bakamam dedi evden kovdu diyordu, esnaf adam da ben sana demedim mi evini verme diye şimdi ne yapacaksın diyordu, hani adam eskiden iyi miydi kötü müydü bilemem de evi de elinden alınmaz doğrusu, bilmiyorum yaşlılara bakma işi yaşlısından yaşlısına da değişiyor, hepimiz gibi ben de bir sürü iyi ve kötü örneklere denk geldiğimden kızıma vasiyet ettim hazır aklım yerindeyken, bana bakmak zorunda değilsin iyi kötü bir gelirim var ev de var hiçbir şey yapamıyorsan bir bakım evine yatır dedim, kimseye yük olmak istemem, ben de sabırsız ve zor bir insanım çünkü, insan kendini de bilecek Katip, zor insansan zorluğunla çevrendekilere yük olup çektirmeyeceksin.
 
Bu konuda büyük konuşmak istemem. Hayat bu kim kime muhtaç olur belli olmaz. Hastalık gence yaşlıya bakmıyor.
O yüzden hep derim Allah kimseyi kimseye muhtaç etmesin
 
Son düzenleme:
Valla bu kişiden kişiye değişir. Maddi, geçmiş problemlerin boyutu, kv.nin huzursuzluk çıkarması vs.

Kendi cephemden bakarsak, biz bakarız. Biz diyorum çünkü, eşimde ailesine düşkün, ben de öyleyim. Ama her ikimizde ve aileler adildir.

Ne benim ailem, ne eşimin ailesi bizden bunu talep etmez. Onlar içinde kolay değil başkasına muhtaç olmak. Allah hiç kimseyi, kimseye muhtaç etmesin inşallah.

Kv. Ve kb. Elden ayaktan düşmüsse, biz başka şehirde ve her an gidemeyeceğimiz için evimize alırız, bakarızda.

Eşim, çok adil birisi. Beni ezdirmez yani mesela eş zamanlı yardımcı muhakkak alır eğer halen çalışıyorsam ama gözünün önünde baktırır. Ona keza benim ailemede itiraz etmez, ben de bırakamam zaten.

Yorulur muyuz? Elbette. Onların bakımdan ziyade, evlatlarının yanlarında olmasına, sevgiyle kucak açmasına muhtaçlar.

Eşim ise bu durumda yere, göğe sığdıramaz beni. Yani manen karşılığını misli misli verir. Şu an bile ailesine karşı tutumumdan dolayı, o da beni el üstünde tutar ve aileme çok saygılı ve vicdanlı.

Herkesin fikri ayrı olabilir. Beni doğuranla, varlığına binlerce kez şükrettiğim eşimi doğuran kadına seve seve bakarım.
 
Eğer çocuk veya iş gibi bir engeliniz yoksa ileride kayınvalideniz veya kayınpederiniz yaşlanıp bakıma muhtaç duruma gelirse ( kendi evinize alarak veya onun evine taşınarak) bakar mısınız? Yoksa ev üzerine ev olmaz, dünyaya bir kere geliyoruz, benim de bir hayatım var, deyip ona kendi evinde bakıcı mı tutarsınız?

Dürüst olmaya çalışın.

Konu açmayacaktım ama burada okuduğum çeşitli ve birbiriyle ilgisiz alakasız konularda bazı ayrıntılar beni sürekli tetikledi. BDV’de konu açtın ama kendi derdini anlatmadın derseniz, yani yeri gelirse anlatırım bu önemli değil ama bu soruya gelecek yanıtlar kafamdakileri biraz netleştirir belki diye açtım.
Bilemiyorum . Rabbim kimseyi kimseye muhtaç etmesin zor bi durum ama gerçekten bakıma muhtaç ise kendim çalıyorsam en kötü bi bakıcı tutmaya çalışırım.
 
Tabi ki bakmam. Kendi anne babama bakarım. Bakmaktan kastım yanıma alıp sığıntı etmek değil, yakınımda bir ev tutup ya da büyük eve geçip bir bakıcı tutmak. Eşim de kendi ana babasına bakabilir bedensel engeli yok şükür. İkimiz de çalışıyoruz ailesine bakmak isteyen işten çıkıp gelirini düzenleyip bakabilir.
 
X