- 24 Haziran 2016
- 132
- 53
- 13
- 38
- Konu Sahibi TopraKahveBob
-
- #2.401
Bir karar verdim madem almanca kurslari benim gidemeywcegim cocuklarimi birakamayacagim kadar uzak madem hic konuscak kimsem yok ve madem bu ulkede yasiyorum o Halde Kurs bana gelsin kindergartende benim gibi birsuru yabanci Anne var viyanada aylik haftada 3gun gunluk 1,5saatlik kurslar 170Euro Bürgermeister a gitsem bulundugumun yerin yada mektup yazsam gitsem diyorum da kindergartende St poltenden turk cocuklari icin gelen bi Tante var ona Rica etsem belki Kabul eder olmazsa mektup yazsak beraber sizinle yani bana yardimci olsaniz sadece anneler cunku anneler hep cocuklariyla evde sosyal hayatlari yok erkekler gibi bir avudturyali ayarlansa ve belli bir ucret karsiliginda mesela 10 Anne aylik 100Euro haftada 3gun 1 Saat yada 1,5desem yazsak herneyse kendim icin cocuklarimin gelecegi ve simdimiz icin biseyler yapmak istiyorum evde olmuyo insan kendini zorunlu hissedip calismiyor erteliyoruz hep su isi de yapim da su cocukla biraz ilgulenim de yemegi yapim da hep erteliyoruz ve son olarak heran yanimda bir canta gibi birilerini tasimak istemiyorum asalak olmaktan biktim dusuncelerim karmakarisik lüften yardim edin
Hallo! Wie geht's! Heute werde ich ein paar sätze schreiben.. Alle sätze aus dem Buch..
Die Kinder hatten in dem Garten spielen dürfen.
Çocuklar bahçede oynayabilmişlerdi.
Mein Sohn hatte mir nicht helfen können.
Oğlum bana yardım edememişti.
Er konnte nicht ins Kino gehen, sein Vater hat ihm kein Geld geschickt.
Sinemaya gidemez, babası ona para göndermedi.
Ich ging um 8 Uhr zu Beyt, denn ich war sehr früh aufgestanden.
Saat sekizde yatağa gittim, çünkü çok erken kalkmıştım.
Es gibt viele Blumen in meinem Korb.
Sepetimde birçok çiçek var.
Es gibt einen Bleistift auf dem Tisch.
Masanın üstünde bir kalem var.
Vor drei Jahren hat es hier einen hohen Turm gegeben.
Üç yıl önce burada yüksek bir kule vardı.
Es hat in meiner Wohnung kein Badezimmer gegeben.
Evimde banyo yoktu.
Zur Welt kommen - Dünyaya gelmek
Mein Sohn kam am 2. August 1958 zur Welt.
Oğlum 2 Ağustos 1958'de dünyaya geldi.
Banu ist am 16. Februar 1951 zur Welt gekommen.
Banu 16 Şubat 1951'de dünyaya geldi.
Behalten - Tutmak, Muhafaza etmek
Es çat ein kluger Junge. Er kann die Wörter gut im Gedächtnis behalten.
O akıllı bir çocuktur. Kelimeleri iyice aklında tutabiliyor.
Fertig werden - bitirmek, tamamlamak
(Mit ile kullanılır)
Ich werde immer mit den Aufgaben schnell fertig.
Herzaman ödevleri çabucak bitiririm.
Der Lehrer wird mit den Übungen fertig.
Öğretmen çalışmaları bitiriyor.
Besuchen - ziyaret etmek
( bu fiil ziyaret etmek anlamına geliyor ama -eine vorstellung besuche, das theater besuchen gibi deyimlerle kullanılınca gitmek anlamına geliyor)
Wir besuchten gestern die Vorstellung im Stadttheatwr.
Dün şehir tiyatrosuna temsile gittik.
Mein Sohn besucht noch die Volkschule.
Oğlum daha ilkokula gidiyor.
Koşul cümleleri
Wenn - eğer, ise
Wenn ich Ahmet sehe, werde ich ihm ein Buch geben.
Eğer Ahmet'i görürsem, ona bir kitap vereceğim.
Wenn ich dorthin gehe, werde ich sie sehen.
Wenn ich Deutsch lerne, werde ich nach Deutschland fahren.
Almanca öğrenirsem, Almanya'ya gideceğim.
Wenn du ihm ein bisschen Geld gibst, wird er glücklich sein.
Ona biraz para verirsen mutlu olacak.
................
Bu arada aklıma bir fikir geldi.. Ben bi almanca kelime yazıcam türkçe anlamıyla birlikte, benden sonra yorum yapacak üye o kelimeyle cümle yazacak.. Sonra o da bir kelime yazacak.. Normal konuşmamızın içine bence bu küçük oyunu sığdırabiliriz..
Varım diyosanız kelimeyi veriyorum..
Genügen - Yetmek
Die Fleisch genügt nicht für die Grillparty. Daneben müssen wir noch Wurst kaufen.
( düzeltin arkadaslar)
Aufgeben -vazgecmek
Canim yasadigin köyün adını yazarsan ben bulunduğun köyde herhangi bir kurs var mı araştırabilirim netten senin için ve bulursam senin için görüşüp bilgi alabilirimHallo hallo denken die über das Thema
Das Fleisch olacakDie Fleisch genügt nicht für die Grillparty. Daneben müssen wir noch Wurst kaufen.
( düzeltin arkadaslar)
Aufgeben -vazgecmek
Bi de mesela biz işyerinde hiç das Fleisch genügt nicht demiyoruz, das Fleisch langt nicht yada reicht nicht aus diyoruzDie Fleisch genügt nicht für die Grillparty. Daneben müssen wir noch Wurst kaufen.
( düzeltin arkadaslar)
Aufgeben -vazgecmek
SelamHallo! Wie geht's! Heute werde ich ein paar sätze schreiben.. Alle sätze aus dem Buch..
Die Kinder hatten in dem Garten spielen dürfen.
Çocuklar bahçede oynayabilmişlerdi.
Mein Sohn hatte mir nicht helfen können.
Oğlum bana yardım edememişti.
Er konnte nicht ins Kino gehen, sein Vater hat ihm kein Geld geschickt.
Sinemaya gidemez, babası ona para göndermedi.
Ich ging um 8 Uhr zu Beyt, denn ich war sehr früh aufgestanden.
Saat sekizde yatağa gittim, çünkü çok erken kalkmıştım.
Es gibt viele Blumen in meinem Korb.
Sepetimde birçok çiçek var.
Es gibt einen Bleistift auf dem Tisch.
Masanın üstünde bir kalem var.
Vor drei Jahren hat es hier einen hohen Turm gegeben.
Üç yıl önce burada yüksek bir kule vardı.
Es hat in meiner Wohnung kein Badezimmer gegeben.
Evimde banyo yoktu.
Zur Welt kommen - Dünyaya gelmek
Mein Sohn kam am 2. August 1958 zur Welt.
Oğlum 2 Ağustos 1958'de dünyaya geldi.
Banu ist am 16. Februar 1951 zur Welt gekommen.
Banu 16 Şubat 1951'de dünyaya geldi.
Behalten - Tutmak, Muhafaza etmek
Es çat ein kluger Junge. Er kann die Wörter gut im Gedächtnis behalten.
O akıllı bir çocuktur. Kelimeleri iyice aklında tutabiliyor.
Fertig werden - bitirmek, tamamlamak
(Mit ile kullanılır)
Ich werde immer mit den Aufgaben schnell fertig.
Herzaman ödevleri çabucak bitiririm.
Der Lehrer wird mit den Übungen fertig.
Öğretmen çalışmaları bitiriyor.
Besuchen - ziyaret etmek
( bu fiil ziyaret etmek anlamına geliyor ama -eine vorstellung besuche, das theater besuchen gibi deyimlerle kullanılınca gitmek anlamına geliyor)
Wir besuchten gestern die Vorstellung im Stadttheatwr.
Dün şehir tiyatrosuna temsile gittik.
Mein Sohn besucht noch die Volkschule.
Oğlum daha ilkokula gidiyor.
Koşul cümleleri
Wenn - eğer, ise
Wenn ich Ahmet sehe, werde ich ihm ein Buch geben.
Eğer Ahmet'i görürsem, ona bir kitap vereceğim.
Wenn ich dorthin gehe, werde ich sie sehen.
Wenn ich Deutsch lerne, werde ich nach Deutschland fahren.
Almanca öğrenirsem, Almanya'ya gideceğim.
Wenn du ihm ein bisschen Geld gibst, wird er glücklich sein.
Ona biraz para verirsen mutlu olacak.
................
Bu arada aklıma bir fikir geldi.. Ben bi almanca kelime yazıcam türkçe anlamıyla birlikte, benden sonra yorum yapacak üye o kelimeyle cümle yazacak.. Sonra o da bir kelime yazacak.. Normal konuşmamızın içine bence bu küçük oyunu sığdırabiliriz..
Varım diyosanız kelimeyi veriyorum..
Genügen - Yetmek
Selam
Oyunun güzel elimden geldiğince katılacağım :)
Du bist "sehr" nett :)Selam! Çok sevinirim..Şimdiden teşekkürler yardımların için:) du bist zu nett :)
Bi de mesela biz işyerinde hiç das Fleisch genügt nicht demiyoruz, das Fleisch langt nicht yada reicht nicht aus diyoruz
Eneee das miydinormalde ben de reicht nicht derim ama örnek bulamadim
lingen ne zaman senin gibi konusacam.ben
Aufgeben - bir eylemi terk etmek, vaz gecmek. Senin dedigin anlamda kullaniliyor daha cok .
Elisya 'zu ' ingilizcedeki 'too ' anlami var.
Mesela :
Sie ist zu alt im Spielplatz zu spielen.
Oyun parkinda oynamak icin cok yasli.
( burda um kullanmam lazim mi arkadaslar bilmiyorum )
Der ist zu dick um Fussball zu spielen.
Futbol oynamak icin cok sisman.
Lingen bu örnek cümlelerde hata var mi ?
Sie ist zu alt um auf dem Spielplatz zu spielen.
Grammatik olarak böyle olmalı:) yani bence
Wenn es falsch ist olacak:)Ich lese laut, nachdem ich etwas geschrieben habe. Und es klingt immer komisch wenn es falsch wäre.
Deiner Satz klingt nicht komisch das heist er ist richtig.
Wenn es falsch ist olacak:)
Bi de Artikeli der de olsa Deiner Satz değil dein Satz demelisin ya da şöyle diyebilirsin dein letzter Satz.. Bunu şöyle daha iyi anlatabilirim mesela Hund artikeli der değil mi, Ama biz meiner Hund değil mein Hund diyoruz..
Ya da daha da basiti meiner Mann değil mein Mann diyoruz:)
genau ist es topraammmBir de o kadar silip silip yazdim.
Mein Auto nicht 'meines Auto
Hallo! Wie geht's! Heute werde ich ein paar sätze schreiben.. Alle sätze aus dem Buch..
Die Kinder hatten in dem Garten spielen dürfen.
Çocuklar bahçede oynayabilmişlerdi.
Mein Sohn hatte mir nicht helfen können.
Oğlum bana yardım edememişti.
Er konnte nicht ins Kino gehen, sein Vater hat ihm kein Geld geschickt.
Sinemaya gidemez, babası ona para göndermedi.
Ich ging um 8 Uhr zu Beyt, denn ich war sehr früh aufgestanden.
Saat sekizde yatağa gittim, çünkü çok erken kalkmıştım.
Es gibt viele Blumen in meinem Korb.
Sepetimde birçok çiçek var.
Es gibt einen Bleistift auf dem Tisch.
Masanın üstünde bir kalem var.
Vor drei Jahren hat es hier einen hohen Turm gegeben.
Üç yıl önce burada yüksek bir kule vardı.
Es hat in meiner Wohnung kein Badezimmer gegeben.
Evimde banyo yoktu.
Zur Welt kommen - Dünyaya gelmek
Mein Sohn kam am 2. August 1958 zur Welt.
Oğlum 2 Ağustos 1958'de dünyaya geldi.
Banu ist am 16. Februar 1951 zur Welt gekommen.
Banu 16 Şubat 1951'de dünyaya geldi.
Behalten - Tutmak, Muhafaza etmek
Es çat ein kluger Junge. Er kann die Wörter gut im Gedächtnis behalten.
O akıllı bir çocuktur. Kelimeleri iyice aklında tutabiliyor.
Fertig werden - bitirmek, tamamlamak
(Mit ile kullanılır)
Ich werde immer mit den Aufgaben schnell fertig.
Herzaman ödevleri çabucak bitiririm.
Der Lehrer wird mit den Übungen fertig.
Öğretmen çalışmaları bitiriyor.
Besuchen - ziyaret etmek
( bu fiil ziyaret etmek anlamına geliyor ama -eine vorstellung besuche, das theater besuchen gibi deyimlerle kullanılınca gitmek anlamına geliyor)
Wir besuchten gestern die Vorstellung im Stadttheatwr.
Dün şehir tiyatrosuna temsile gittik.
Mein Sohn besucht noch die Volkschule.
Oğlum daha ilkokula gidiyor.
Koşul cümleleri
Wenn - eğer, ise
Wenn ich Ahmet sehe, werde ich ihm ein Buch geben.
Eğer Ahmet'i görürsem, ona bir kitap vereceğim.
Wenn ich dorthin gehe, werde ich sie sehen.
Wenn ich Deutsch lerne, werde ich nach Deutschland fahren.
Almanca öğrenirsem, Almanya'ya gideceğim.
Wenn du ihm ein bisschen Geld gibst, wird er glücklich sein.
Ona biraz para verirsen mutlu olacak.
................
Bu arada aklıma bir fikir geldi.. Ben bi almanca kelime yazıcam türkçe anlamıyla birlikte, benden sonra yorum yapacak üye o kelimeyle cümle yazacak.. Sonra o da bir kelime yazacak.. Normal konuşmamızın içine bence bu küçük oyunu sığdırabiliriz..
Varım diyosanız kelimeyi veriyorum..
Genügen - Yetmek[/QUOTE
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?