Çok teşekkürler. Bakıcı seçimi ve okul seçimi bir annenin hayatındaki en zor kararlar sanırım.Allah iyi insanlara çattırsın gerçekten zor seçim ama doğrusunu bulmuşsunuz ne güzel. Hayatınıza hep güzellikler çıkartsın Allah. Güzel düşünen ve gören insandan zarar gelmez. Allah yolunuzu açık etsin. Severek takipteyim..
Hayat. Yaşadıklarımızdan öğrenebiliyorsak ve yapıcı bir şekilde dönüştürebiliyorsak ne mutlu.Benim Planlarıma Karşılık Hayatın Planları
Doğum sonrasını minimum sıkıntı ile geçirmek amacıyla yaptığım onca plan ve hazırlık sonucunda bu dönemi sıkıntılısız geçirmeyi başarabildim mi? Hayır, aksine hayatımın en zor dönemiydi diyebilirim.
Doğumda ve lohusalıkta annem yanıma gelecekti. Doğumumdan yaklaşık bir ay önce nefes darlığı nedeniyle hastaneye gitmişti ve doğuma 1 hafta kala anneme lenf kanseri teşhisi kondu. Doğumuma gelemedi. Doğum yaptıktan 1 hafta sonra da annemle benim onkolojide kemoterapi sürecimiz başladı. Akrabalar ve hatta kendi kız kardeşim de dahil olmak üzere herkes kenara çekildi ve ben daha yeni doğum yapmışken hastane koridorlarında koşturmaya başladım.
4 ay boyunca hastane, ev arasında mekik dokudum. Gece 3 defa kızımı emzirmeye bir kere de süt sağıp dolaba atmak için uyanmaya başladım. Kemoterapi 8 saate yakın sürüyordu ve hastane eve araba ile 40 dakika mesafedeydi. Kemoterapi günleri gün içinde 2 defa kızımı emzirmek için hastaneden eve gidip geldiğim de oldu, hastane otoparkında arabanın için de süt sağdığımda...
4 ay bitince işe başladım ancak annemin tedavi süreci bitmemişti. Hastaneye gitmemizin gerekmediği günler işe gittim. Hastane günlerinde ise yıllık iznimden düşmeden beni idare ettiler. 2 ay da böyle geçti ve kızım 6 aylıkken annemi kaybettik.
Bu dönemde bakıcı ablamızın bana çok desteği oldu. Ben kızımı emziriken anneme baktı, yıkadı, yedirdi, ilaçlarını takip etti. Benim işe gittiğim günlerde hem anneme hem kızıma baktı.
Eşimin de zor günlerdeki performansını da gördüm bu şekilde. Bir gün şikayet etmedi. Elinden gelenin fazlasını yaptı ve kendi oğlu olsa zaten bu kadar yapardı.
Bir de başım sıkışsa kesin yanımda olur dediğim insanların aslında hiç olmadıklarını gördüm.
Bu süreci bu kadar planlamışsın bak başına neler gelmiş diye düşünebilirsiniz ancak ben maddi manevi şartları hazırlamasaydım, bakıcı ablayı bulmasaydım ve doğru işyerinde olmasaydım bu süreç çok daha kötü sonuçlar doğurabilirdi.
Kriz anlarında soruna odaklanmak ve neden ben diye isyan etmek yerine çözüm için direkt harekete geçmek benim için faydalı oldu. Kızımı bu şartlar altında 13 ay emzirmeyi başarabildim. Annem için elimden geleni yaptım ve işyerindeki işler aksamadı. Ben çok yıprandım ancak Azra Kohen'nin sevdiğim bir sözü var. "Bir deneyimin içinde kaybolabilirsin ya da o deneyime sahip olabilirsin" Benim sahip olduğum bu deneyimden öğrendiğim bir sürü şey oldu.
Ben hastanedeki kanser hastalarının ya çocuk ya da benim yaşlarımda insanlar olduklarını gördüm. Kendi ailemi ve çocuğumu bu illetten, kendi etki alanım çerçevesinde koruyabilmek için okuyup araştırmaya, öğrendiklerimi hayata geçirmeye çalıştım.
Bu süreç yani asıl derdin ne olduğunu görmek beni günlük dertler ve sıkıntıları çok da umursamamaya yönlendirdi ki eskiden işteki veya hayatımdaki en küçük aksilikte gerilirdim. Artık bu tarz durumlarda hallederiz şeklinde yaklaşıyorum.
Kızıma ufak sebeplerden öfkelenmemeyi de öğrendim. Çocuğunun başında çaresizce bekleyen çok anne gördüm...
Sonuç olarak, bizim planlarımız ile hayatın bizim hakkımızdaki planları birbirine paralelse zaten sıkıntı yok ama çakışıyorsa esneyebilmek ve gelişen durumları olduğu gibi kabul etmek gerekiyor. Nasıl iyi şeyler başımıza geldiğinde neden ben diye sormuyorsak, kötü şeyler geldiğinde de sormamak lazım.
Hayat biz öğrenip ders alana kadar aynı konudan sınava tabi tutarmış bizi. Benim en zor sınavlarımdan biriydi.Hayat. Yaşadıklarımızdan öğrenebiliyorsak ve yapıcı bir şekilde dönüştürebiliyorsak ne mutlu.
Çok iyi anlıyorum benzer bir süreç yaşadım.Hayat biz öğrenip ders alana kadar aynı konudan sınava tabi tutarmış bizi. Benim en zor sınavlarımdan biriydi.
Çok teşekkürler canım. Hayat insanı güçlü olmak zorunda bırakıyor bazen...
Güzel mesajın için çok teşekkür ederim. Bir hayatın detaylı hayalini kurar ve bunu gerçekleştirmek için elinden geleni yaparsan o hayata er geç kavuşursun. Önemli olan farkındalıklarını arttırarak çabada kalmak.20. Sayfaya kadar okudum henüz. O kadar faydalı şeyler öğrendim ki.
elecda sen mükemmel misin nesin
Hayal ettiğim hayattasın belki de.. ileride bende senin gibi olmak istiyorum. Evine bayıldım herşey ne kadar ferah.
Mutfağın o camın önündeki masan benim tam hayallerimdeki gibi
Kendimi geliştirmek adına çıldırmış vaziyetteyim bikaç aydır.
23 yaşındayım çok kötü şeyler yaşadım. Ayağa kalktım. Hepsinden derslerimi aldım daha farkedeceklerim olacaktır eminim.
Üniversiteye kayıt oldum bu yıl. İleride bende çalışacağım herşey benim için ve kızım için çok farklı olacak.
Kızım 14 aylık. Çocuk gelişimi vs ile ilgili senden öğreneceğim farkedeceğim çok şey olacak eminim.
Bikaç aydır bende kendime rutinler oluşturmaya değişmeye çalışıyorum.
Daha iyi kaliteli yaşamaya çalışıyorum.
Kendimi geliştirmekten vazgeçmeyeceğim.
Gerçekten hayran kaldım sen nasıl bi kadınsın ya idolsun
Lütfen yıllarca buralarda ol
Konunyn devamını vaktim oldukça okuyacağım. Sevgiler
Bu son cümleni çok sevdimİkinci Çocuk Kararı
Hamile kaldığımda okuduğum pedogoji kitaplarından iki kardeş arasında 4 yaş olmasını ideal olduğunu okumuştum. Yani kızım 3 yaşındayken hamile kalmam gerekiyordu ve ben hamileyken bunu yapacağımdan emindim. Şimdi buradan bakınca o kendimden emin halimin tamamen cahil cesareti olduğunu görebiliyorum.
Hamilelikte 4 ay boyunca kustum ve 5 kilo verdim. Sonraki aylarda ise bir sürü hamilelik sıkıntısı ile uğraştım. Ağustos ortası doğum yaptım. Emzirme, süt sağma, tuvalet eğitimi, 2 yaş sendromu, yatak ayırma, kreş derken epey yol katettik ve bugüne geldik. Bu süreçte öğrendiğim en önemli şey uykusuzluktan ölünmüyormuş
Gece 10 defa kalkıp, sabah toplantıya gittiğim çok oldu.
Kızım 3 yaşındayken, 2 yaş sendromunun zirvesindeydi ve ben hiç bir şekilde hamilelik düşünmedim. Hatta eşimle tek kalsın kararı verme noktasındaydık zira kızımız ağzımıza tükürmüştü.
4 yaşına girince sanki sihirli bir el değmişçesine birden büyüdü.Sanki bebeklik tamamen bitti ve bir çocuğa dönüştü. Artık iletişim kurabiliyoruz, uzlaşabiliyoruz. Hala ara sıra huysuzlukları devam etse bile 3 yaşa göre inanılmaz farklı. Kardeş istemeye başladı. Çünkü kreşte arkadaşlarının kardeşleri var.
Bütün süreç aklıma geldikçe içime fenalıklar geliyor. Üstelik bu sefer başıma neler geleceğini bilerek giriyorum bu yola. Bence ikinci çocuk çalışan anne için çok ciddi bir psikolojik kumar ve ben bunun üstesinden gelebilirmiyim bilemiyorum.
2. çocuk kızım için ileride bir yol arkadaşı, teyze-hala olma şansı ve hatta torunlarımın kuzeni olması ihtimali demek. Yeni gelecek bebek için ise iyi bir ailede büyüme şansı anlamına geliyor.
Kardeşlerin can ciğer olma garantisi yok. Bunu en iyi kendi kardeşimden biliyorum. Benim annem öğretmendi ve 3 sene arayla iki kız çocuğu dünyaya getirirken, eminim ki herkes gibi birbilerine destek olurlar, bize birşey olunca yalnız kalmazlar avuntuları ile yola çıkmıştı. Ancak sonuç hiç de düşündüğü gibi olmadı.
Tek çocuk çok mutlu olabilirken, iki çocuk çok mutsuz da olabilir. Bunun garantisi yok. Allah nasip eder bir evlat daha büyütebilirsem çocuklarıma eşit değil, adaletli bir ortam sağlayarak büyütmeye çalışacağım. Kardeşlik bağını kurmalarına katkıda bulunmak benim icin bir başarı olacak.
İkinci çocuk yapacaksak yaş aralığını daha fazla açmamak gerektiğini düşünmem nedeniyle bu sene Allah nasip ederse 2. çocuğu düşüneceğim. Sahip olduğum tek motivasyon cümlesi de "Tek çocuk anneyi iki çocuk birbirini yermiş" cümlesi.
Bu konuda cogu kisi kararsizİkinci Çocuk Kararı
Hamile kaldığımda okuduğum pedogoji kitaplarından iki kardeş arasında 4 yaş olmasını ideal olduğunu okumuştum. Yani kızım 3 yaşındayken hamile kalmam gerekiyordu ve ben hamileyken bunu yapacağımdan emindim. Şimdi buradan bakınca o kendimden emin halimin tamamen cahil cesareti olduğunu görebiliyorum.
Hamilelikte 4 ay boyunca kustum ve 5 kilo verdim. Sonraki aylarda ise bir sürü hamilelik sıkıntısı ile uğraştım. Ağustos ortası doğum yaptım. Emzirme, süt sağma, tuvalet eğitimi, 2 yaş sendromu, yatak ayırma, kreş derken epey yol katettik ve bugüne geldik. Bu süreçte öğrendiğim en önemli şey uykusuzluktan ölünmüyormuş
Gece 10 defa kalkıp, sabah toplantıya gittiğim çok oldu.
Kızım 3 yaşındayken, 2 yaş sendromunun zirvesindeydi ve ben hiç bir şekilde hamilelik düşünmedim. Hatta eşimle tek kalsın kararı verme noktasındaydık zira kızımız ağzımıza tükürmüştü.
4 yaşına girince sanki sihirli bir el değmişçesine birden büyüdü.Sanki bebeklik tamamen bitti ve bir çocuğa dönüştü. Artık iletişim kurabiliyoruz, uzlaşabiliyoruz. Hala ara sıra huysuzlukları devam etse bile 3 yaşa göre inanılmaz farklı. Kardeş istemeye başladı. Çünkü kreşte arkadaşlarının kardeşleri var.
Bütün süreç aklıma geldikçe içime fenalıklar geliyor. Üstelik bu sefer başıma neler geleceğini bilerek giriyorum bu yola. Bence ikinci çocuk çalışan anne için çok ciddi bir psikolojik kumar ve ben bunun üstesinden gelebilirmiyim bilemiyorum.
2. çocuk kızım için ileride bir yol arkadaşı, teyze-hala olma şansı ve hatta torunlarımın kuzeni olması ihtimali demek. Yeni gelecek bebek için ise iyi bir ailede büyüme şansı anlamına geliyor.
Kardeşlerin can ciğer olma garantisi yok. Bunu en iyi kendi kardeşimden biliyorum. Benim annem öğretmendi ve 3 sene arayla iki kız çocuğu dünyaya getirirken, eminim ki herkes gibi birbilerine destek olurlar, bize birşey olunca yalnız kalmazlar avuntuları ile yola çıkmıştı. Ancak sonuç hiç de düşündüğü gibi olmadı.
Tek çocuk çok mutlu olabilirken, iki çocuk çok mutsuz da olabilir. Bunun garantisi yok. Allah nasip eder bir evlat daha büyütebilirsem çocuklarıma eşit değil, adaletli bir ortam sağlayarak büyütmeye çalışacağım. Kardeşlik bağını kurmalarına katkıda bulunmak benim icin bir başarı olacak.
İkinci çocuk yapacaksak yaş aralığını daha fazla açmamak gerektiğini düşünmem nedeniyle bu sene Allah nasip ederse 2. çocuğu düşüneceğim. Sahip olduğum tek motivasyon cümlesi de "Tek çocuk anneyi iki çocuk birbirini yermiş" cümlesi.
Valla o cümleyi ben de çok seviyorum. Umarım doğrudur.Bu son cümleni çok sevdim
Kararsız olmak çok normal zira bence 2. çocuk tam deli işiBu konuda cogu kisi kararsiz
Isık ol bize elecda :)
Cesaret alalim senden
Zira uykuya alismadan 2. Olsami diye dusunuyorumyada olmasa mi
Ve normal dogum istemiyorum
Kararsız olmak çok normal zira bence 2. çocuk tam deli işi
Benim kızım bu sene düzgün uyumaya başladı. Biraz daha rahata alışırsam kesin vazgeçeceğim. İlk doğumun zor muydu?
Hoş geldinizHerkese merhaba,
elecda konun tam da benim hayatımın ne kadar düzensiz olduğunu düşündüğüm anda geldi:)
17 aylık bir oğlum var, gece uykularımız hala düzenli değil; 1 kere kalktığı da oluyor, 3-4 kere de. İşte benim düzen kuramama sebebimin başını da bu getiriyor maalesef. Çünkü enerjisizlik:)
Oğluma kvalidem bakıyor sağolsun, bizim evimizde. bakıcı konusunda sıkıntım yok, aklım oğlumda kalmıyor bu anlamda, içim rahat.
Özel sektördeyim, yönetici olarak çalışıyorum; mesai saatlerim cumartesi dahil 9.00-18.00 arası, istediğim düzene kavuşamama sebebimin 2.sini de bu konu getiriyor. Çünkü zamansızlık:)
Ama bahane olarak görmüyorum, bu kadar uykusuzluk ve zamansızlık içinde bile bir rutinim var aslında. sıkıntılı olduğum şeyler şöyle ki, oğluma hala ayrı menü yapıyorum, bizim menülerimize göre daha besleyici yemekler yapmam gerekiyor, çünkü iştahsız bir oğlum var. Ve az yediği için yediklerinin kalorisini artırıp enerjisiz kalmasını engellemeye çalışıyorum. bu da ekstra zaman tabi.
Bu hsonu vakit bulursam dolap detoksu yapacağım, hep düşünüp ertelediğim, konunu görünce gaza geldiğim bir konuydu.
Çok karışık yazmış olabilirim kusura bakmayın:)
@elecda konunu takipteyim, teşekkürler bu konuyu açtığın için. Sadece naçizane dikkatimi çeken bir konuda fikrimi belirtmek isterim, araba kullanırken sesli kitaptan bahsetmiştin yanlış hatırlamıyorsam, araba kullanırken dikkatim kolay dağılır benim, senin dağılmıyor mu? Tehlikeli olabilir diye düşünüyorum, dikkat et lütfen
Benim de doğum 13 saat sürmüştüÇok zordu.
Hamilelik dönemim de kolay değildi.
Güzel mesajın için çok teşekkür ederim. Bir hayatın detaylı hayalini kurar ve bunu gerçekleştirmek için elinden geleni yaparsan o hayata er geç kavuşursun. Önemli olan farkındalıklarını arttırarak çabada kalmak.
İnşallah daha yıllarca beraber oluruz ve hayalini kurduğun o camın önündeki masada içtiğin bir kahve resmini paylaşırsın bizimle...
Hoşbulduk, teşekkür ederim. Bu da düzene girecek zamanla, oğlum büyüyecek en azından uykusuzluk azalacak:) Dolap işi şu an ilk işim, daral geliyor baktıkça...Hoş geldiniz
Çocuk küçük, çalışma saatleri uzun. Allah kolaylık versin size. Dolap işini bir kere halledince bir daha aynı noktaya geri dönülmüyor.
Ben çevre yolunda uzun süre araba kullandığım için sessiz ortamda dikkatim daha hızlı dağılıyor çünkü yol hep aynı. Ama sesli kitap aksine benim daha bir dikkat kesilmemi sağladı. Uyarınız için çok teşekkür ederim. Sevgiler