İyi akşamlar Hanımlar,
Çok şükür bugünü de evlat katili olmadan bitirdim.
Eşim Pazartesi günü İstanbul'a gitti ve hala dönemedi. Kızım ilk kez babası olmadan 3 gün geçirdi ve dolayısıyla çok huysuz.
Sabah 06:45'de uyandı ve evden 09:00'da çıkarmayı başarabildim
Ay bu çorabı beğenmedim değiştirelim, hayır bu toka olmaz Elsa'lı tokamı bul. Ben haşlanmış yumurta istemiyorum. Yağda pişir gibi sayısız krizi atlattıktan sonra nihayet kreşe götürmeyi başardım. Tabi bu krizlerin hepsi yere yatıp ağlayarak tepinmeli:) Akşam alırken tutturdu bahçede oynayacağım diye. Hava buz gibi. Zor bela ikna ettim, arabaya ağlayarak bindi. Sonra arabayı park ettim evin otoparkına. Bu sefer inmeyeceğim diye ağlamaya başladı. Eve geldik. Bugün banyo günü. Önce banyoya girmeyeceğim diye ağladı sonra da çıkmayacağım diye....
Velhasıl yeni uyudu ve benim gerilmekten başım ağrıdı.
Buradan devlet yetkililerine sesleniyorum. Kocamı geri gönderin, alsın kızını başımdan
Bazen çok zor oluyor gerçekten. Bazı şeyleri 20 defa falan söylüyorum. Hadi demekten dilimde tüy bitiyor. Sabahları işe sürekli geç kalıyorumKıyamam dolunay mı var nedir bu aralar benim oğlumda huysuz
Sabahları evden çıkmak tam bir işkence akşamları eve girmek acayip zor
Okul kapısında girerken ağlıyor
Akşam okuldan çıkmak istemiyor
Allah yardımcımız olsun sanırım buda bir süreç ben hasta olup huyunu değiştirdiğini düşünüyorum
Ben kimleri çağırayım :))
Kızımız doğduğu günden bu yana eşimle hep beraber baktık. Kızım 4 yaşına geldi, 3 gün kızımla yalnız kaldık. Cinnet geçirmek üzereyim.Gülümseyerek okudum, kızma bana. :) Zor bir süreç olmuş.
Benim Deniz 9 aylık o bile tavır yapıyor bana bugünlerde, çığlık filan atıyor , oyuncak fırlatıyor.
Biz de babayla bir nevi saatleri böldük Deniz in bakımı ile ilgili, sabahtan akşama kadar ben ilgileniyorum akşam uykusu dahil gece bakımı baba da. Doğduğundan beri böyle. Çok şükür. Benim için büyük kolaylık bu. Esimin kendi isteği dahilinde başladı bu süreç ve böyle de devam etti.
Ben de hem anne hem eş hem kendim olabildim boylece. Hayatımızdaki en güzel en verimli rutin şimdilik. :)
İşte olmak istediğim 40 yaşındaki kadınYaşım 40. Bugüne kadar ne hedeflediysem başardım. Çok hırslı oluşumdan değil bu. Biraz şans, doğru yatırım, doğru zaman, sabır. Bahçe içinde bostanı ve meyve ağaçları olan müstakil bir evimiz var eşim ile toprakla uğraşmayı seviyoruz. Kira getirisi olan İstanbulun göbeğinde bir evimiz var. İş yerimde çıkabileceğim en yüksek pozisyona çıktım yapmak istediğim değişiklikleri yaptım sonra da zirvede işe paydos diyip ikizlerimi dünyaya getirdim. Yarım senedir tek mesleğim annelik ve daha bir kaç zaman da böyle olacak ( kendi tercihim). 40 lı yaşlarımda yapmak istediğim yurtdışında yaşamak ve çalışmak ve çocukları en az 4 dilli yetiştirmek. Müfredatı evimin müfredatıyla çelişmeyen bir sistemde büyüsünler istiyorum. Ben de biraz başka diyarlarda tecrübe yaşamak istiyorum. Eşimin ve benim mesleklerimiz buna uygun ve başka diller biliyoruz.
Bu arada kredilerden ve borçlardan hiç haz etmiyorum bu yüzden sadece ilk evimiz için kredi almıştık doğru stratejilerle onu da çoktan kapattık. Birikimlerimizi çeşitlendirerek yapıyoruz altın (bebişlerin hesabı sadece onlar için biriktiriyorum), dolar, euro hesaplarım var ve bankada acil durum için ayırdığım TL var.
İstediğim bir şey var çocuklarımla, eşimle ve kedilerimle nerde olursak olalım kaliteli zaman geçirmek, daha da kaliteli yaşamak (bütün kimyasallardan arınmak en başta geliyor) , kaliteli işler yapıp dünyaya faydalı olmak.
Canım 40 yaşında inan sen daha iyisini yapmış olursunİşte olmak istediğim 40 yaşındaki kadın
Şimdi benim 40'a kadar yapmak istediğim iki tane hedefi yani bahçeli evi ve kira getiren yatırımı yapmış kanlı canlı bir insan olarak, şu kardeşinin de elinden bir tutsan yol göstersen diyorum6383939 tane sorum var sana:))
Bahçeyi arsa olarak mı aldınız, ağacı, evi vs için de mi? Isınma ve su işini nasıl hallediyorsunuz? Bahçede hayvan varmı? Siz sürekli o evde mi yaşıyorsunuz? Yaşamıyorsanız ağaçlarla, tarla ile ve barda hayvanlar ile kim ilgileniyor? Güvenlik problemini nasıl çözdüğünüz? Alırken nelere dikkat etmek lazım? Şunu yap bunu yapma dediğin konular nelerdir?
Aynı şekilde kira getiren daireyi nasıl seçtin? Parasını biriktirdiniz mi, yoksa kirası kredisini mi ödedi? Eşyalı mı eşyasız mı kiraya vermek mantıklı? Kiracıyı seçerken nelere dikkat ettiniz?
Verdiğin bilgiler için çok teşekkür ederimCanım 40 yaşında inan sen daha iyisini yapmış olursun
Evet cevaplara başlayayım :))
Bahçeli evi başka bir şehirden aldık müstakil ev sitesiydi topraktan girdik. Evin içini bu sayede istediğimiz gibi şekillendirdik. Bahçede sadece toprak vardı biz ağaçları, fideleri aldık. Bostan yerine karar verdik. Meyve ağaçlarını seviyoruz 15 kadar ondan aldık. Kümes düşündük ama iki kedimiz var ve bahçede oynamayı çok seviyorlar. Komşularımızın kümesi var sağolsunlar paylaşımcılar. Sütü zaten taze alıyoruz inekleri olan bir çiftlik var çok yakınımızda. Sitede az ev var ama güvenlik de var. Burayı arada kullanırız diye almıştık ama hamilelik sürecinin bir kısmını ve şu ana kadar geçen zamanı burda geçirdik. Ben işimden ücretsiz izinliyim eşimde burda iş buldu bir süreliğine çünkü burası çok hoşumuza gitti.
Diğer soruna gelince, o çok eğlenceli ve de çılgın bir süreçti :) İstanbulda çok merkez bir yerden üç katlı ateş tuğla yüksek tavan arkada içinde erik ağacı olan minik bahçeli bir ev aldık uygun fiyata. Gene uygun dediysem birikmiş nakidimiz vardı borsadan. Gerisini banka kredisi aldık 5 yıllık. İçini restore ettik 1,5 senemizi aldı. Sonra da antika parçalar serpiştirdik zevkimize göre dayadık döşedik kendimiz oturduk içinde üç sene. Benim hayalimdi öyle bir evde oturmak. Süper bir evdi orayı hala özlerim. Neyse kira getirisi yüksek olunca ve biz de domates biber patlıcana sarınca çıktık ordan. Orayı hem iş yeri hem de ev olarak kullanacak birine kiraya verdik. Kiracımızı özenle seçtik resmen gelen herkesi soru yağmuruna tuttuk. İstediğimiz koşulları karşılayacak iyi biri kiracı bulduk. Tabi şimdiki evimi de ayrı bir seviyorum ağaçlar falan. Yurtdışına gidince de burayı özlerim kesin :))
Bu arada unutmadan yazayım. Bugün aldığım eğitimde radyasyon yayan cihazlar konuşulurken eğitmen, evdeki en çok radyasyon yayan cihazın saç kurutma makinesi olduğunu söyledi
Hatta kullanırken saç derimizden geçtiğini, beynimizin direkt ve yoğun elektromanyetik radyasyona maruz kaldığını ve bunun önemli sağlık sorunlarına yol açtığını söyledi.
Hangi ağaçları diktiniz.Yaşım 40. Bugüne kadar ne hedeflediysem başardım. Çok hırslı oluşumdan değil bu. Biraz şans, doğru yatırım, doğru zaman, sabır. Bahçe içinde bostanı ve meyve ağaçları olan müstakil bir evimiz var eşim ile toprakla uğraşmayı seviyoruz. Kira getirisi olan İstanbulun göbeğinde bir evimiz var. İş yerimde çıkabileceğim en yüksek pozisyona çıktım yapmak istediğim değişiklikleri yaptım sonra da zirvede işe paydos diyip ikizlerimi dünyaya getirdim. Yarım senedir tek mesleğim annelik ve daha bir kaç zaman da böyle olacak ( kendi tercihim). 40 lı yaşlarımda yapmak istediğim yurtdışında yaşamak ve çalışmak ve çocukları en az 4 dilli yetiştirmek. Müfredatı evimin müfredatıyla çelişmeyen bir sistemde büyüsünler istiyorum. Ben de biraz başka diyarlarda tecrübe yaşamak istiyorum. Eşimin ve benim mesleklerimiz buna uygun ve başka diller biliyoruz.
Bu arada kredilerden ve borçlardan hiç haz etmiyorum bu yüzden sadece ilk evimiz için kredi almıştık doğru stratejilerle onu da çoktan kapattık. Birikimlerimizi çeşitlendirerek yapıyoruz altın (bebişlerin hesabı sadece onlar için biriktiriyorum), dolar, euro hesaplarım var ve bankada acil durum için ayırdığım TL var.
İstediğim bir şey var çocuklarımla, eşimle ve kedilerimle nerde olursak olalım kaliteli zaman geçirmek, daha da kaliteli yaşamak (bütün kimyasallardan arınmak en başta geliyor) , kaliteli işler yapıp dünyaya faydalı olmak.
Buna ben de üzüldüm zira daha dün gece kızımın saçlarını uzun uzun kurutmuştum. Biraz araştırdım bu konuyu. Fön makinesi havayı elektrik tellerinin içinden geçirerek üflediği için bu hava elektromanyetik radyasyon yükleniyor ve vucudumuza çok yakın olduğu için vücut tarafından emiliyormuş. Bebeklerin fön makinesi çalıştırılarak uyutulması da bebeğe çok zararlıymış.Aa buna çok şaşırdım ve üzüldüm.
Çok sık kullandığımız bir alet sonuçta.
Bence yeni nesil makineler böyle. Çünkü ion vs özellikler ekliyorlar. Saçı elektriklendirmiyor gibi.
O zaman en iyisi düz mantık, özelliksiz, tek mantığı sıcak hava akımı sağlamak olan bir makine edinmek.
Çok teşekkürler. Bir araştırayım.elecda
Canım bahçe olarak farklı birşey eklemek istiyorum. Bazı kurumlar çalışanlarına veya bağımsız işletmeler de yapıyor olabilir bilmiyorum, hobi bahçeleri veriyor. Kiralıyorsun yani. Devremülk gibi aslında bir yerde.
Ve o bahçeyi dilediğin gibi ekip biçiyorsun.
Bahçeli ev imkânınız olmazsa, yakın zaman için söylüyorum, böyle bir şey araştırıp yapabilirsiniz.
x ray dan daha zararlı olması korkuttu beni saç düzleitiriciler de mi aynı acabaBuna ben de üzüldüm zira daha dün gece kızımın saçlarını uzun uzun kurutmuştum. Biraz araştırdım bu konuyu. Fön makinesi havayı elektrik tellerinin içinden geçirerek üflediği için bu hava elektromanyetik radyasyon yükleniyor ve vucudumuza çok yakın olduğu için vücut tarafından emiliyormuş. Bebeklerin fön makinesi çalıştırılarak uyutulması da bebeğe çok zararlıymış.
Havalimanında içinden geçtiğimiz x-ray makinesinde bulunan x ışını etrafa yayılmasın diye makinenin etrafını çelik barlarla kaplıyorlarmış. Sonuç olarak x-ray makinesi saç kurutma makinesinden daha az zararlı
Hangi ağaçları diktiniz.
Uğraş istemeyen ıhlamur dut kiraz vişne erik olduğunu biliyorum. Benimde hiç köyüm olmadı.kendi çabalarımla öğrenmeye çalışıyorum. Benimde hayalim ıhlamur ağacı olan mis kokulu bahçe.
Fide falan dikmeyi maydanoz ekip tohumdan çoğaltma işlerini öğrendim.
Onu bilmiyorum, bir araştırayım.y
x ray dan daha zararlı olması korkuttu beni saç düzleitiriciler de mi aynı acaba
Bu saydıklarının hepsini diktik bir de ceviz, incir, kayısı, kiraz, elma, armut, ayva, nar, zeytin ve malta eriği. Ihlamura bayılıyorum ben de. hatmi çiçeği de diktik ıhlamuru ve hatmiyi kurutuyoruz içmek için. Biberiye, kekik, maydanoz, roka favorilerim :) eşimin favorisi çeşit çeşit biberleri, domatesleri :))Hangi ağaçları diktiniz.
Uğraş istemeyen ıhlamur dut kiraz vişne erik olduğunu biliyorum. Benimde hiç köyüm olmadı.kendi çabalarımla öğrenmeye çalışıyorum. Benimde hayalim ıhlamur ağacı olan mis kokulu bahçe.
Fide falan dikmeyi maydanoz ekip tohumdan çoğaltma işlerini öğrendim.
Valla durum vahim. Ben kışın üşümeyim diye kullanıyorum şahsenBuna ben de üzüldüm zira daha dün gece kızımın saçlarını uzun uzun kurutmuştum. Biraz araştırdım bu konuyu. Fön makinesi havayı elektrik tellerinin içinden geçirerek üflediği için bu hava elektromanyetik radyasyon yükleniyor ve vucudumuza çok yakın olduğu için vücut tarafından emiliyormuş. Bebeklerin fön makinesi çalıştırılarak uyutulması da bebeğe çok zararlıymış.
Havalimanında içinden geçtiğimiz x-ray makinesinde bulunan x ışını etrafa yayılmasın diye makinenin etrafını çelik barlarla kaplıyorlarmış. Sonuç olarak x-ray makinesi saç kurutma makinesinden daha az zararlı
Aynen öyleBenim ailem bahçeli evde oturuyor. Erzurum gibi karasal bir iklimde, sadece sulama ile yetişen ağaçlar şunlar; bodur elma, elma, vişne, kiraz, erik, armut, kayısı, dut.
Bunların dışında bostanda da maydonoz, tere, roka, soğan, domates, bezelye, fasulye bamya, biber, salatalık, marul, çilek, böğürtlen, ahududu
Ve sıcak iklim istemeyen bütün çiçek çeşitleri.
Yani özetle, çok birşey bilmeye gerek yok
Sadece düzenli bakım gerekli o kadar.