Kendinizi üzmeyin, 22 Aylık hiç bişey için geç değil. O aylarda da akranları atom parçalamıyorlar zaten. Ablasının olması büyük avantaj. Doktorun dediği gibi Tv açmayın, köy yeri de olsa varsa benzer yaşta akranının anneleriyle arkadaş olmaya çalışın. Siz onlara gidin onlar size gelsin. Aslında nasıl bi köy bilmiyorum ama köy doğa anlamında çocuklar için daha iyi. Bahar da geldi biraz doğaya çıkın. Oyuncak kısıtlıysa Taşlarla, yapraklarla da olsa karşılıklılık içeren oyunlar kurmaya çalışın. Bir kovaya yaprak toplayın. Parmak boyayla taş boyayın. ablanın da tam yaşı zaten o heyecanla katılacaktır oyunlarınıza. Leğene su doldurun içine oyuncakları atın , eğlenin. Ablayı da oturtun dizinize resimlerine bakıp sohbet edeceğiniz kitaplar okuyun ikisine. Kitaplardan gördüğünüz karakterleri Aa bak burda tavşancık şaşırmış, burda üzülmüş, ah yazııık çok korkmuş gibi duygu içeren kelimeleri boool bol ama gercekten çook kullanın. Günlük hayatta da "ay çok şaşırdım, offf çok korktum, şimdi çok mutluyum " veya evet biliyorum şimdi çok mutlusun veya çok üzüldün gibi kelimelerle onun duygularını aynalayın bu etkinlik inanılmaz önemli otizm havuzundan çıkarabilmek için.
Karşılıklı top yuvarlama, ce e oyunu, bul tak oyuncakları, el taklidi içeren sar sar makarayı, ceviz adam gibi şarkılar var ya onlardan açın ve yapın. Kuleler yapın bi güzel devirin (eğer deprem bölgesinde değilseniz ve depremi yaşamadıysa) oyun hamurundan gülen suratlar, ağlayan suratlar , tırtıllar, arabalar aklınıza ne gelirse. Bırakın mıncırsın dağıtsınlar ortalığı. Aklıma bunlar geldi . En önemlisi ise duygular ve karşılıklı iletişim. İlle çarşı pazar olcak diye bişey yok